KNC MSEL GELME DNEM kinci misel dnemi birinci
İKİNCİ MİSEL GELİŞME DÖNEMİ İkinci misel dönemi, birinci misel döneminin bitimiyle başlar, hasatta kadar ki dönemi kapsar.
İkinci misel dönemde yapılan kültürel işlemler şunlardır. 1. Sulama. 2. Sıcaklık Kontrolü 3. Havalandırma
n Bünyesinde %90 -92 su içeren mantarın yetiştiriciliği sırasında su gereksinimi de oldukça fazladır. Asıl mantarı oluşturan mantar miselleri ise suya oldukça duyarlıdır. Optimum nemde iyi bir misel gelişmesi sağlanırken ortam neminin optimum değerlerin altında ya da üstünde olması, misel gelişim hızı ve formunu olumsuz etkiler. Mantarın yetiştiği ortam, özellikle kompost ve örtü toprağı kuru olduğunda, mantar miselleri ince, kırılgan ve zayıf hif gelişmesi gösterir. Bu misellerden oluşan mantarın verim ve kalitesi düşüktür. Aşırı nemli ortamlarda ise miseller yavaş ve seyrek gelişir, hifler kalın ve ipliksidir. Bu nedenle mantar yetiştiriciliğinde sulamanın önemi çok büyüktür. Yapılacak sulamalar mantarın gereksinimini karşılayacak, ancak, misel gelişimine zarar vermeyecek miktar ve aralıklarda olmalıdır. Kompost ne kadar iyi hazırlanırsa hazırlansın, çevre koşulları ne kadar uygun olursa olsun, iyi bir sulama programı uygulanmazsa yetiştiricilikte başarılı olmak oldukça zordur. Mantar yetiştiriciliğinde en çok yapılan hataların başında sulama hataları gelmektedir. Sulama hataları büyük verim ve hatta kalite kayıplarına yol açar.
n Mantar yetiştiriciliğinde sulama toprak örtülmesiyle başlar. Topraklamadan sonraki sulamaların başarısında, yastık yüzeyine serilen örtü toprağının serim öncesi neminin önemi büyüktür. Çok kuru serilen toprağın örtümden sonraki birkaç gün içinde suya doygun hale getirilmesi zor ve risklidir. Böyle topraklarda istene nem düzeyine ulaşmak için birden fazla sulama yapılması gerekir. Bu sulamalarda dikkat edilmediğinde kompostta su kaçırma riski vardır. Örtüm sırasında toprak %65 -70 nem içermelidir. Pratikte bu oran toprağın parmak aralarında sıkılmasıyla anlaşılabilir. Parmak aralarında kuvvetlice sıkıldığında topraktan su sızmıyorsa, nem oranı yeterli demektir.
n Sulamalar ucuna pülverizatör memesi takılmış hortumlarla, yağmurlama şeklinde yapılmalıdır. Basınçlı su toprak yapısını bozduğu gibi, hasat döneminde mantar dokusunun zedelenmesine ve hastalıkların yerleşmesini kolaylaştıracak yaraların açılmasına neden olabilir. Sisleme şeklinde yapılan sulamaların, toprağın alt tabakalarına suyun ulaşamaması ve bu tabakanın kuru kalması gibi bir sakıncası vardır. Sulamada kullanılacak başlık, bahçe kovasının süzgeçli ağzı gibi de olmalıdır. Sulama suyu yastıklar üzerine ince yumuşak zerreler halinde düşmelidir. n İlk sulama toprak örtümünden hemen sonra yapılmalıdır. Sulamalarda suyun tüm yastık yüzeyine eşit miktarda verilmesine, kimi yerlerin çok ıslak, kimi yerlerin kuru kalmamasına özen gösterilmelidir. Toprak üzerinde oluşabilecek hastalıklara karşı koruyucu önlem olarak ikinci sulamada formaldehit (%0. 5); ya da toprak formaldehit ile dezenfekte edildikten sonra bekletilmeden serilmişse, benomly (150 gr Benlate/100 lt su / 100 m 2) sulama suyu ile birlikte yastıkların üzerine atılmalıdır.
n Toprak örtümünü izleyen ilk birkaç gün içinde örtü toprağı neminin istenilen düzeye getirilmesi gerekir. Hasat döneminde örtü toprağı için en uygun nem yaklaşık %70 -75’ dir. Yastıklara serilme sırasında örtü toprağının nem durumuna bağlı olarak ilk 3 -4 gün içinde yapılacak sulamalarla, toprak istenen nem düzeyine getirilir, ancak asla çamurlaştırılmaz. Bir defada fazla miktarda su ile sulama yapmak yerine, verilecek suyun birkaç güne dağıtılarak uygulanması önerilir. Çok sık sulamadan kaçınılmalıdır. Sık sulamalar toprağın yapısının bozulmasına, ağır sulamalar ise yastıklar üzerinde suyun göllenmesine ve tüm hava boşluklarının kapanarak toprağın sıkışmasına neden olur.
n Formaldehitli su ile sulama yapılmışsa, bu ilaçlamadan sonra oda bir gece kapalı tutulmalı, ertesi gün bolca havalandırılarak formaldhit buharları ortamdan uzaklaştırılmalıdır. Toprak serme işlemini izleyen birkaç gün içinde kırmızı örümceklere karşı endosülfan (300 gr Tnhiodan/10 lt su/ 100 m 2 ) ile ilaçlama yapılmasında yarar vardır. Ayrıca topraklamadan hemen sonra odanın %0. 1’lik DDVP ya da diazinon (200 gr Basudin/100 lt su) ile sineklere karşı ilaçlanması önerilir. Daha sonraki günlerde gerekirse 3. ve 4. sulamalar yapılır. Sulama miktarı ve sayısı toprak derinliğine, toprağın cinsine ve nem içeriğine göre değişir. İlk 3 -4 günde yapılan sulamalarla toprağın nemi istenilen düzeye getirildikten sonra verilecek su miktarı azaltılır. Bu dönemden sonra yalnızca toprak yüzeyindeki kurumaları önleyecek miktarda hafif sulamalar yapılmalıdır.
n Misellerin örtü toprağı içinde gelişmeleri sırasında aşırı sulamalardan kaçınılmalıdır. Örtümden sonraki ilk sulama yeterli ölçüde yapılmışsa, toprak nem içeriğinin dengelenmesi daha sonra belirli aralıklarla yapılacak hafif sulamalarla çok daha kolay sağlanabilecektir. Bu dönemde oda neminin %90 -95 arasında tutulması, toprak yüzeyinin aşırı kurumasını önleyecektir. n Topraklamadan 5 -7 gün sonra miseller toprağın hemen yarısını sarmış durumdadır. Bu aşamada, toprak kalınlığının yetersiz olduğu yerlerde miseller toprak yüzeyinde görülebilir. Bu durumda toprağın kalın olduğu bölgelerden, ince olup üzerine misel çıkmış alanlara toprak çekilerek yastık yüzeyleri düzeltilmelidir. Bu dönemde hastalık ve zararlılara karşı son bir kez daha ilaçlama yapılarak yastık sulanabilir.
n Mantar miselleri toprağın 2/3’ ünü sardığında (8 -9. günlerde) genellikle hibrit çeşitlerde tırmıklama işlemi yapılır. Tırmıklama, yastıklar üzerinde mantarların daha düzenli ve homojen dağılımını ve ilk flaşta daha yüksek verim alınmasını sağlar. Tırmıklama işleminde dikkat edilmesi gereken 2 önemli nokta vardır. 1. Toprakta mantar taslaklarının oluşumundan önce yapılması, 2. Yastıklar üzerinde hastalık ve zararlıların bulunmamasıdır.
n Mantar taslakları şekillendikten sonra yapılacak tırmıklama, oluşan mantarların zarar görmesi ve verim kaybıyla sonuçlanır. Ayrıca yastıklar üzerinde hastalık ya da zararlılar varsa, tırmıklamayla bunların tüm yastık yüzeyine bulaştırılması çok sakıncalıdır. n Tırmıklama işleminden bir gün önce yastıklar sulanmalıdır. Ertesi gün örtü toprağı kompost tabakasına kadar karıştırılır ve tekrar düzgün bir şekilde yayılır. İri mantarlar alınmak isteniyorsa tırmıklama çok derin yapılmamalıdır. Çok erken yada geç tırmıklama mantarın kalitesini ve ilk başlangıcını büyük ölçüde etkiler. Tırmıklamada geç kalınması flaşı geciktirirken, çok erken yapılması mantar taslaklarının derinlerde oluşmasına ve böylece kirlenmesine neden olur. Tırmıklama işleminde miseller biraz zarar görebilir, ancak örtü toprağı içine iyice karışmış olur. Bu işlem ile birbirinden kopan mantar miselleri 2 gün içinde tekrar birleşir ve örtü toprağının her yerinde kuvvetli bir misel gelişmesi görülür.
n Misellerin birleşmesi sırasında ortam ısısı yükselir, CO 2 birikimi artar. Bu nedenle tırmıklamadan 1 -2 gün sonra oda, bolca havalandırılarak ortam ısısı ve CO 2 yoğunluğu düşürülmelidir. Bu önlemle vegetatif gelişme durdurulurken, şapka oluşumu hızlandırılır. Tırmıklamadan sonra sulama gerekiyorsa, tırmıklamanın üzerinden en az 24 saat geçmelidir. En uygunu yastıklar üzerine mantar taslakları oluşmaya başlamadan önce yeterli sulamanın yapılmasıdır. Taslak oluşumundan itibaren mantarlar nohut büyüklüğün ulaşana dek sulama yapılmamalıdır. Bu sürede toprak yüzeyinde kurumalar görülürse, çok hafif, sisleme şeklinde toprak yüzeyi nemlendirilebilir. Ancak aşırı sulama kesinlikle yapılmaz.
Sıcaklık n Örtü toprağında misellerin sağlıklı, hızlı gelişimi ve zamanında şapka oluşumu, topraklamanın ardından sıcaklık ve havalandırmanın kültürün istekleri doğrultusunda düzenlenmesine bağlıdır. Toprak örtümünü izleyen ilk birkaç gün, misellerin toprağa atlaması ve gelişmesine olanak vermek amacıyla yastık sıcaklığı 24 -25 0 C, oda sıcaklığı ise 22 -230 C de tutulmalıdır. n Ekimde yüksek dozda misel kullanılması, yastıkların çok erken topraklanması yada topraklama öncesi soya unu gibi bazı katkılar, örtümden birkaç gün sonra yastık sıcaklığının yükselmesine neden olur. Bu dönemde, yastık sıcaklığının aşırı yükselmesi (28 -30 0 C gibi) misellere zarar vereceğinden, sıcaklık sık kontrol edilmeli, yükselme eğilimi görüldüğünde oda sıcaklığı düşürülerek yastık sıcaklığı kontrol altına alınmalıdır.
n Havalandırma ile ya da soğutucular çalıştırılarak sıcaklık düşürülürken, fazladan havalandırmanın örtü toprağında aşırı nem kaybına neden olacağı da unutulmamalıdır. En iyisi, özellikle yaz aylarında, toprak örtümünden hemen sonra, oda sıcaklığının biraz düşük tutulmasıdır. Misel toprak içinde yeterince gelişmeden, sıcaklığı düşürmek amacıyla yapılan erken havalandırma mantar taslaklarının toprak içinde oluşmasına yol açar. n Örtümden sonra yastık sıcaklığı uzun süre 28 -300 C’nin üzerinde seyrederse, ilk flaşta mantarlar daha çok yastık kenarlarında çıkarken, orta kısımlarda çok az ya da hiç mantar görülmez. Bu durum verimin biraz düşmesine yol açar. Sıcaklığın yükselme tehlikesine karşı, soğutma düzeneği bulunmayan ya da yetersiz kalan üreticilere, yaz aylarında aşırı dozda misel kullanmaları ve yastık kalınlığını fazla tutmamaları önerilir.
n Misellerin toprak içinde gelişmeye başlamasıyla sıcaklık da yavaş düşürülmelidir. Topraklamanın 9 -10. günlerinden itibaren kompost sıcaklığı 18 -190 C, oda sıcaklığı 15 -170 C olmalıdır. Sıcaklık düşürülürken havalandırmaya da başlanır. Bu sürede miseller toprağın ¾’ünü sarmış durumdadır. Bu aşamada sıcaklık düşürülmezse, miseller hızla toprak yüzeyine çıkarak yoğunlaşır ve yüzen miseller olarak adlandırılan keçeleşme olayı ortaya çıkar. Keçeleşme topraktaki gaz alışverişini ve sulama sularının toprak alt tabakalarına geçişini engeller. Böylece şapka oluşumu azalır ve verim büyük ölçüde düşer. Keçeleşme olayı yalnızca sıcaklıkla değil, havalandırmanın geç yapılmasıyla da ilişkilidir.
n Topraklamanın 15 -18. günlerinde yastıklar üzerine mantar taslakları görülmeye başlar. Topraklamadan sonraki günlerde yeterli sıcaklık sağlanamadığında, misellerin topraktaki gelişimi yavaşlayacağından, mantar oluşumu da gecikir. 150 C’ nin altındaki sıcaklıklarda mantarların gelişmesi daha yavaş ancak kalitesi yüksektir.
Havalandırma n Topraklamadan sonraki ilk 6 -7. gün, yalnızca sıcaklığının yükseltmesini önlemek amacıyla havalandırma yapılır. Bu dönmede toprakta iyi bir misel gelişmesi için önerilen CO 2 yoğunluğu %1 -2 dir. Üretim odalarında havalandırma gereksinimi, misel toprak içinde yeterince geliştiğinde, genellikle toprak örtümünü izleyen 5 -7. günlerde başlar. Toprağın ¾’ ünü saran miselleri şapka oluşumuna yönlendirmek ve yastıklar üzerine keçeleşmeyi önlemek amacıyla ortamda biriken CO 2’ in uzaklaştırılması gerekir. Bu havalandırma ve sirkülasyonla sağlanır. Üretim odasındaki her bir ton kompost için, saate 80 -120 m 3 taze hava verilerek yapılan bir havalandırma ile ortamdaki CO 2 yoğunluğu %0. 1’ in altına düşürülür. Sıcaklık ve CO 2 yoğunluğu aynı zamanda düşürülmesi, misel gelişmesini durduracak, şapka oluşumunu hızlandıracaktır.
n Havalandırmanın yanında, yastık yüzeyinde CO 2 birikimini önlemek ve iklim koşullarının (sıcaklık, nem, CO 2 gibi) odanın her yerinde aynı olmasını sağlamak için oda havalanmasının sirküle edilmesi de gereklidir. n Toprak örtümü ile şapka oluşumu arasındaki dönemde, hava oransal nem %90 -95 dolayında tutulmalıdır. Havalandırmanın artmasıyla ortam nemi düşer. Kış aylarında örtü toprağı çok hızlı kururken, yaz ve sonbahar aylarında havalandırma sırasında evaporasyon (toprak neminin buharlaşması) oranı çok daha düşüktür. Havalandırma sonucu düşen ortam nemi yerlerin ve duvarların ıslatılmasıyla yükseltilebilir.
ŞAPKA OLUŞUMU VE HASAT DÖNEMİ KÜLTÜREL İŞLEMLER
Şapka Oluşumu n Havalandırma ile ortamdaki CO 2 yoğunluğunun ve sıcaklığın düşürülmesinden birkaç gün sonra toprak yüzeyine ulaşan misel hifleri toplu iğne başı şeklinde kümeleşerek şapka oluşturmaya başlar. Yaklaşık bir hafta içinde nohut büyüklüğüne ulaşarak şapka ve sap olarak farklılaşır. Uygun koşullarda nohut büyüklüğündeki mantarlar 4 -6 gün de hasat edilebilir büyüklüğe gelir.
n İyi bir şapka oluşumu için , misel toprağın ¾’ ünü sardığında, 2 -3 gün içinde yastık sıcaklığı 17 -190 C’ye düşürülmelidir. Havalandırma ile birlikte düşük yastık sıcaklığı, daha bol taslak oluşumu sağlarken, yüksek sıcaklıkta bu azalır. Mantar taslakları belirgin bir şekilde görülene dek yastık sıcaklığı bu düzeyde tutulmalı, misel gelişimi tümüyle durduktan sonra sıcaklık yavaş 200 C’ ye çıkarılmalıdır. Daha sonra hasat sonuna kadar yastık sıcaklığının 200 C’de kalması sağlanmalıdır.
n Miseller toprak yüzeyinde görüldüğünde sıcaklık yüksek, havalandırma da yetersiz kalırsa, keçeleşme sonucu mantar taslakları oluşamaz, oluşabilenlerde büyümez. Keçeleşme, sulama sularının toprak alt tabakalarına ulaşmasının engelleyeceğinden, kuruyan bu tabaka toprağın sertleşmesine de yol açacaktır. Bu durumda komposttan besin akışı engelleneceğinden mantarlar büyüyemez. Ayrıca alt tabakalara emilemeyen suyun yüzeyde birikmesi, bu taslakların ölümüne de neden olabilir. Yine bu dönemde, çok düşük hava sıcaklığı ve yastıklar üzerinde çok fazla hava hareketi, toprak içinde taslak oluşumuyla sonuçlanır. Bu durum yalnızca çıkan mantarların kirli olmasına değil, aynı zamanda, verim düşüklüğüne de yol açar.
n Normal sıcaklık, havalandırma ve nem koşullarında bazen örtü toprağının içinde miseller yeterince gelişemez ve şapka oluşturamaz. Bu durum, çoğunlukla toprakta kahverengi küflerin (Botrytis) aşırı miktarda bulunmasıyla ilişkilidir. n Havalandırma ile ortamdaki CO 2 yoğunluğu %0. 03 -0. 1’ e düşürüldüğünde iyi bir taslak oluşumu sağlarken, CO 2 yoğunluğunun %0. 2 -0. 3’ e çıkması, kalın saplı, soğanımsı yapıda mantar taslaklarına neden olur. %0. 4 -0. 6 CO 2 yoğunluğunda ise mantar taslakları deformasyona uğrar ya da ölürler.
n Taslak oluşumu sırasında, uygun sıcaklıklara ulaşıldığında (15 -170 C oda, 17 -190 C yastık sıcaklığı) havalandırma, saatte 4 -6 m 3/m 2 ye düşürülmeli, sirkülasyon biraz azaltılmalıdır. Bu evrede hava oransal nemi%90 -95 arasında tutulmalıdır. Şapka oluşumu sırasında oda nemini bu düzeyde tutmak çok önemlidir. Çünkü havalandırma ve sirkülasyon sonucu yastık yüzeyinin kuruması, mantar taslaklarının zararlanmasına yol açabilir. Mantarlar 5 -8 mm çap büyüklüğüne ulaştığında oransal nemi havalandırma miktarı artırılarak %85’ e düşürülmelidir.
HASAT VE HASAT SONRASI YAPILMASI GEREKEN İŞLEMLER
n Koşullar iyi düzenlendiğinde nohut büyüklüğündeki mantarlar 4 -6 gün içinde hasat büyüklüğüne gelir.
n Hasat büyüklüğüne (2. 5 -5 cm şapka çapı) ulaşmış mantarlar toplanmayıp bırakıldıklarında gelişmelerini sürdürürler. Şapka yumuşar, sonra sap ve şapka arasındaki zar genişler, yırtılır ve şapka açar. Şapkanın altında, üzerinde pembe renkli sporların oluştuğu lameller görülür. Mantar büyümeye devam ettiğinde lameller kahverengiye dönüşür.
n Kahverengileşmiş mantarlar uzun sürü yastıklar üzerinde bekletilirse bir sonraki flaşın mantar taslakları toprakta oluşur, ancak gelişemezler. Taslak halindeki şapkalar, daha büyük ve hızlı gelişen mantarlarla yarışamadıkları için gelişmeleri durur ve büyüyemezler. Bu durum flaşlarda düzensizliklere yol açar. Mantar hasadı şapkalar açılmadan, yani alttaki zar yırtılmadan yapılmalıdır. q Yastıklarda üretimin başlamasından sonra, Mantarların çıkışı düzenli değil, dalgalar halindedir. 3 -4 günde mantarların çoğu hasat edilecek duruma gelir. Bu mantarlar toplandıktan sonra üretim düşer ve hemen tümüyle durur. Bu arada toprak içinde yeni mantarlar gelişmeyi başlar ve birkaç gün sonra yastıklar üzerinde yeni bir ürün dalgası ortaya çıkar. Bu ürün dalgalarına flaş adı verilir.
n Günümüzde yaygın kültürü yapılan A. bisporus’ta iki flaş arası yaklaşık 7 gündür ve 5 -6 flaş alınabilir. Ortam sıcaklığına ve diğer etmenlere bağlı olarak flaş araları 810 güne kadar çıkabilir. Genellikle ilk üç flaş çok verimlidir. Daha sonraki flaşlarda verim giderek azalır. İlk üç flaşta (yaklaşık 3 hafta), 5 -6 flaşta alınacak ürünün hemen %75 -80’i (çeşide bağlı olarak) hasat edilir. İyi koşullarda ilk flaşta ton kompost başına yaklaşık 5070 kg ürün alınır. Verim büyük ölçüde kompostun kalitesine, toprağın yapısına, üretilen mantar çeşidine, oda içindeki iklimlendirmeye ve kültürel işlemlere bağlıdır.
Sulama n Toprak örtümünden, taslak oluşumuna kadar geçen sürede, örtü toprağının nemi istenilen düzeye getirilmiş olmalıdır. Taslak oluşumu başladığında yastıklara su verilmesi son derece sakıncalıdır. Mantar taslaklarının oluşmaya başlaması ile nohut büyüklüğüne ulaşması arasında sulama yapılmaz. Ancak bu sürede havalandırma ve sirkülasyon nedeniyle yastık yüzeyinde aşırı kurumalar görülürse, sisleme şeklinde çok hafif sulamalar önerilebilir. Yastıklardaki mantarların çoğunluğu nohut büyüklüğüne ulaştığında sulamaya tekrar başlanmalıdır. Çünkü bu büyüklükteki mantarların su gereksinimi fazladır. Bu dönemde yastıklara verilen suyun büyük bir kısmı mantar tarafından tüketilirken, geriye kalan su havalandırmanın neden olduğu evaporasyon yani topraktan buharlaşma yoluyla kaybolur.
n Sulamalarda verilecek su miktarı, beklenen ürün miktarına göre saptanır. Yastıklardaki mantar yoğunluğuna bakılarak o flaşta alınacak ürün miktarı tahmin edilebilir. Beklenen ürün miktarı kadar su, flaşın pik noktasından (mantarların çoğunluğunun hasadı) 1 -2 gün öncesine kadar geçen sürede yastıklara uygulanmalıdır. Ancak her sulamada m 2 ye 1 litreden fazla su verilmemelidir. Su gereksiniminin fazla olduğu günlerde suyun ağır bir sulamayla bir defada verilmesi yerine 2 -3 defada verilmesi daha uygundur.
n Flaşın pik noktasına gelmeden 1 -2 gün önce yapılacak sulamadan sonra suyun tekrar kesilmesi gerekir. Mantarların hemen tümü hasat büyüklüğüne ulaştığında da sulama yapılması sakıncalıdır. Çünkü bu aşamada bir sonraki flaşın mantar taslakları toprak içinde oluşmaya başlar. Flaşın pik noktasından önce yapılan sulamanın yetersizliği de bir sonraki flaşın mantar taslaklarının susuz kalıp zarar görmesine neden olabilir. Ülkemizde mantar üreticileri daha çok bu dönemde sulama hataları yapmaktadırlar. İlk flaştan önce su miktarı ayarlanabilmekte ve iyi ürün alınmakta, ancak ikinci flaşta verim büyük ölçüde düşmektedir. Bu durum genellikle flaşın pik noktasında yapılan sulamalar ya da 12 gün önceki yetersiz sulama sonucu ikinci flaşın mantar taslaklarının zarar görmesinden kaynaklanmaktadır.
n Flaşın bitiminden hemen sonra, bunu izleyen flaşın mantarları nohut büyüklüğüne gelmesiyle sulamalar tekrar başlar. Bu sulamada geç kalınırsa gelecek flaşta kalite düşecektir. Ayrıca örtü toprağı kuru bırakılıp, flaş arasında sulama yapılırsa, mantar kalitesi büyük ölçüde bozulur ve saplar uzar. Bu durum büyük olasılıkla sulamadan sonra CO 2 yoğunluğunun artmasından kaynaklanmaktadır. n 1. ve 2. flaşlar verimin yüksek olduğu dönemlerdir. Bu nedenle ilk iki flaşta verilecek su miktarı hemen aynıdır. 3. flaştan itibaren verim düşer. Verime paralel olarak sulamalarda yastıklara verilecek su miktarı da azaltılmalıdır. Ayrıca verimin düşmesiyle havalandırma gereksinimi de azalacak, dolayısıyla topraktan daha az buharlaşarak kaybolacaktır. Bu nedenle sulamalarla verilecek su miktarı 3. flaştan sonra giderek azaltılır.
n Hasat döneminde genel sulama programı, her flaşın pik noktasına gelmeden 1 -2 gün öncesine kadar hergün sulama yapılması, daha sonra 1 -2 gün sulamaya ara verilmesi şeklindedir. Bu sulama programı hasat sonuna dek verilecek su miktarı giderek azaltılacak şekilde aynen uygulanmalıdır. n Sulamalar, mantar hasat ve bakım işlemlerinden sonra yapılmalıdır. Hasattan önceki sulamalar, mantarların kirli ve ıslak olmasına ve sonuçta hasat sonrası dayanıklılığının azalmasına yol açar. Sulamalarda hemen sonra yapılan bolca havalandırma ve sirkülasyon ile, mantarların üzerinde kalan su damlacıkları kurutulmalıdır. Bu yapılmadığında, mantarlar üzerindeki su damlaları özellikle bakterileren gelip yerleşmesi için çok uygun bir ortam yaratır. Bakteriyel leke olarak adlandırılan hastalık, genellikle bu koşullarda ortaya çıkar.
n Sulamalarda kompasta su kaçırmamaya, yastıklar üzerinde gölcüklerin oluşmamasına özen gösterilmelidir. Ayrıca toprak nemi sık kontrol edilmeli, gerekmedikçe su verilmemelidir. Toprak neminin kontrolü yalnızca toprak yüzeyinin kontrolü demek değildir. Toprak alt tabakalarının da kontrolü gereklidir. Özellikle hafif sulamalar sonucu toprağın kompost ile birleştiği alt tabakanın kuruması, komposttan besin alımının engellenmesine ve oluşan taslakların ölmesine yol açar. Toprak neminin toprak tabakasının her noktasında aynı olması istenir. İyi bir verim ile yastıklar üzerinde düzenli mantar oluşumu, verilecek su miktarı ve aralıklarına özen gösterilmesine bağlıdır. n Mantar yetiştiriciliğinde sulama suyunun kalitesi de çok önemlidir.
Sulama suyunun özellikleri şunlardır. 1. Sert ve tuzlu sular sulama suyu olarak kullanılmalıdır. 2. İçme kalitesinde olmalıdır 3. Bakteri ve nematod içermemelidir. 4. Sulama suyu oda sıcaklığında olmalıdır. Özellikle 10 0 C’nin altındaki su ile sulamalar mantarlarda şok etkisi yapmaktadır. Çok soğuk suyla sulanan mantarların dokularında şeffaflaşmalar görülür. 5. Sulama suyunun basıncı da kaliteyi doğrudan etkiler. Suyun basıncı mantarları zararlandırmayacak ancak yeterli suyu verecek şekilde ayarlanmalıdır. Sulama suyu mantarlar üzerine yumuşak zerrecikler halinde düşmelidir.
n Oldukça kuru bir örtü toprağında gelişen mantarlar bir defada fazla miktarda su ile sulandığında, mumya hastalığına benzer görünüm alır ve ölürler. Bunu önlemek için az miktarda su ile sık sulama yapılması ve böylece toprağın istenilen nem düzeyinde tutulması önerilir.
Havalandırma n Yetiştirme odalarında havalandırma, yastık yüzeyinin her noktasında tek düze bir hava değişimi sağlayacak şekilde düzenlenmiş olmalıdır. Böyle bir havalandırma sistemi, üretim odasının her tarafındaki koşulları eşitleyerek, ölü hava tabakaları ve sıcaklık farklılıklarını önler. n Hasat döneminde yastıklar üzerinde çok sayıda mantar oluştuğunda bol havalandırma yapılmalıdır. Mantarların solunum yoluyla çıkardıkları gazlar (başlıca CO 2) mantar kümeleri arasında birikir. Bu kümeler arasındaki CO 2 yoğunluğu %0. 3 -0. 5’ e kadar çıkabilir. n Üretim odası havasındaki CO 2 yoğunluğu, şapka oluşumunu, toplam verimi ve mantarın kalitesini büyük ölçüde etkilemektedir.
Ortamdaki CO 2 yoğunluğunun miktarı 3 etmene bağlıdır. 1. Kompost miktarı : m 2’ ye doldurulan kompost miktarı ile CO 2 üretimi arasında doğrudan ilişki vardır. 2. Kompost sıcaklığı: Misel gelişmesi tamamlanmış bir kompost, sıcaklığı 250 C olduğunda, 150 C sıcaklıktan 3 kat fazla CO 2 üretir. 3. Misel ve mantarların aktivitesi.
n Denemeler ilk iki flaşta CO 2 üretiminin en yüksek düzeyde olduğunu göstermiştir. CO 2 yoğunluğunun en fazla artış gösterdiği devre flaşın pik noktasında hasattan hemen önceki dönemdir. 7 -8 günlük bir gelişme süresinde 1 kg mantar yaklaşık 190 gr CO 2 üretir. Ortaya çıkan bu CO 2 ortamdan ulaklaştırıldığında, CO 2 yoğunluğuna bağlı olarak mantarlarda gelişme yavaşlar ya da şekil bozuklukları ortaya çıkar. Hasat döneminde ortamda %0. 2 -0. 3 CO 2 bulunması, ince uzun saplı, küçük ve erken açma eğiliminde zayıf mantarların oluşmasına neden olur. Karbondioksit yoğunluğu %0. 3 -0. 4 üzerine çıktığında şapka oluşumu tamamen durur, yastıklar üzerinde miseller gelişmeye başlar ve verim hızla düşer.
Yastık Sıcaklığı (0 C) Mantar kg/m 2 160 C 2 Taze hava miktarı Toplam m 3/m 2 / saat havalandırma m 3/oda/saat 2. 0 400 180 C 2 2. 9 600 160 C 3 3. 0 600 180 C 3 4. 3 850 160 C 5 5. 0 1000 170 C 5 6. 0 1200 180 C 5 7. 2 1450 200 C 6 12. 0 2400 200 m 2 yastık alanı olan bir üretim odasında, mantar miktarı ve yastık sıcaklığına bağlı olarak istenen hava miktarı(80 -90 kg kompost/m 2).
Deneyler ilk üç flaşta yaklaşık 160 C sıcaklıkta, kompostun her kilogramı saatte 0. 06 -0. 08 gr CO 2 ürettiği göstermiştir. Daha sonraki flaşlarda CO 2 üretimi bu miktarın yarısına düşer. n m 2 de yaklaşık 90 kg misel gelişmiş kompst bulunan yastıklarda, normal yetiştirme koşullarında saatte m 2 den 5 -7 gr CO 2 çıkışı söz konusudur. Başka bir deyişle yaklaşık olarak her kg mantar saatte 1 gr CO 2 üretmektedir. Bu değerler ortam sıcaklığına bağlı olarak değişir. Örneğin 200 C’ lik yastık sıcaklığında ortaya çıkan CO 2 miktarı 160 C yastık sıcaklığındaki miktarın 2 katıdır. Yastık içinde ve üzerinde CO 2 üretimi sulamadan hemen sonra önemli ölçüde artar. İyi kalitede ve en yüksek verim için havadaki CO 2 yoğunluğu %0. 06 -0. 08’den daha yüksek olmamalıdır. n
n Ortamdaki CO 2 i kontrol etmek için bazı etmenlere bağlı olarak değişen miktarlarda taze havaya gerek vardır. Örneğin; üretim odasında m 2 ye 80 -90 kg kompost doldurulmuşsa yastık sıcaklığı 160 C ise ve o flaşta m 2 den 5 kg ürün bekleniyorsa, her m 2 yastık alanı için 5 m 3 taze havaya gerek vardır. Yani 200 m 2 lik yastık alanı olan odaya saatte 1000 m 3 taze hava verilmelidir. Hasadın ilerki dönemlerinde verim düşeceğinden gerekli taze hava miktarı da azalacaktır. Ancak her sulamadan sonra bol havalandırma ve sirkülasyon ile 3 saat içinde mantar yüzeylerindeki su tamamen kurutulmalıdır.
Sirkülasyon n Havalandırma, CO 2 oranını oda içinde %0. 08, yastık yüzeyinde ise %0. 1 -0. 15’ in altında tutmayı sağlar. Sirkülasyon ya da oda içinde havanın dolaştırılması ise, aşırı sıcaklık farklılıkları ve bazı yerlerde CO 2 birikiminin önlenmesidir. Gruplar halinde çıkan mantarlar arasında ki CO 2 yoğunluğu, oda havasında bulunandan 5 kez daha fazla olabilir. Bu CO 2 yoğunluğunun hava hareketi ile mantarlardan uzaklaştırılması gerekir.
n İyi bir verim ve kalite için flaşlara bağlı olarak her m 2 yastık yüzeyi için saatte 10 -15 m 3 hava sirkülasyonu gereklidir. Kural olarak, istenen sirkülasyon miktarı, taze havanın 3 katı kadardır. Bu miktar hava yalnızca sirkülasyon için kullanılan fan ile karşılanacak demek değildir. Havalandırma ile büyük miktarda hava da sirkülasyona katılmış olmaktadır. Bu miktarda hava, ortamda yüksek hava hızına neden olur. Eğer bu hava yetirince nemli değilse, mantarlar zararlanabilir, pulcuklanma ortaya çıkar ve yastık yüzeyi kurur.
Oransal Nem % Hava Hızı (cm/ sn) 70 -75 15 -20 80 -85 60 90 -95 240 Değişik nem derecelerinde izin verilebilir hava hızı.
n Havalandırma ve sirkülasyon ile hasat döneminde hava oransal nemi %85 dolayında tutulmalıdır. Bu dönemde nemin %90’ın üzerinde olması Trichoderma ve Bakteriyel leke gibi bazı hastalıkların gelişmesini kolaylaştırır. n Deneyimli yetiştiriciler mantarın şekli ve durumundan havalandırma ve sirkülasyonun yeterli olup olmadığını anlayabilirler. Büyük, soğanımsı mantar taslakları ve ince uzun saplı, küçük şapkalı mantarlar yastıklar üzerindeki sirkülasyonun yetersiz, CO 2 yoğunluğunun fazla olduğuna işarettir. Koşullar düzeltildiğinde bu şekil bozukluklarının görülmesi verim düşüklüğünü de beraberinde getirir.
n Pratikte hava sirkülasyonunun yeterli olup olmadığını anlamak için, yastıklar üzerine sigara dumanı üflenir. Eğer duman 20 saniye içinde kaybolursa hava sirkülasyonu yeterli demektir. n Sulamadan hemen sonra mantarların üzerinde kalan ıslaklığı gidermek için havalandırma ve sirkülasyon gereklidir. Sulamadan önce hava sıcaklığını düşürmek mantarların üzerindeki suyun daha hızlı kurumasını sağladığı için, bakteriyel leke oluşumu önlenmiş olacaktır.
n Havalandırma ve sirkülasyon sistemi, havayı odanın her noktasına eşit dağıtacak şekilde düzenlenmelidir. Dışardan alınan taze hava ile oda içinden emilen sirkülasyon havasının oranları bir damper ile ayarlanarak, karışım hava oda içine üflenir. Damper bir zaman saati ve servonomotora bağlanarak otomatik olarak ayarlanabilir. Üflenen havanın odanın her yanında eşit dağılımını sağlamak için oda boyunca uzanan 35 cm çapında bir polietilen kanal kullanılır. Bu kanal üzerinde 50 cm aralıklarla, yanlarda 3 cm, altta 5 cm çapında delikler açılıp kanal ucu kapatılmalıdır.
n Temiz hava ile sirkülasyon havasının karıştırılarak odaya verilmesinin enerji tasarrufu açısından büyük yararı vardır. Oda içinde sirküle edilen havanın sıcaklığı, yetiştirme koşullarına göre ayarlanmıştır. Dışardan alınan daha soğuk ya da sıcak hava sirküle edilen havayla karışacağından, odaya üflenen hava daha az ısıtma ya da soğutma gerektirecektir. Bu da enerji tasarrufu açısından önemlidir. Ayrıca havalandırma ve sirkülasyon kanalının oda girişine yerleştirilecek paket klima santrallarında ısıtma soğukta ve nemlendirme birimleriyle, termostat ve higrostata bağlı olarak istenilen koşullar oluşturulabilir. Pahalı bir sistem olmasına karşılık, paket klima santralları kontrollü koşulların yaratılmasında üreticiye kolaylıklar sağlayacaktır. Bu sistemler daha çok modern mantar işletmeleri için geçerlidir.
Sıcaklık n Hasat döneminde oda sıcaklığı yetiştirilecek mantar tür ve çeşidine göre düzenlenmelidir. A. bisporus türüne giren mantarlarda normal çeşitlerde 15 -160 C, hibrit çeşitlerde 15 -180 C oda hava sıcaklığı istenir.
n Vegetatif gelişme süresince (şapka oluşumu ve hasat dönemi) ortam sıcaklığı özenle kontrol edilerek en uygun sınırlarda tutulmalıdır. Düşük sıcaklıklar hasat dönemini uzatmak, hasadı geciktirmek ve yüksek kalitede ürün almak için yeğlenir. Yüksek sıcaklıklar mantarın büyümesini hızlandırarak hasat periyodunu kısaltmaya yardımcı olur. Bununla beraber yüksek sıcaklıklarda üretim yapmanın riski büyüktür. Yüksek sıcaklık yastık sıcaklığının yükselmesine CO 2 çıkışının artmasına, hastalık ve zararlıların daha hızlı gelişmesine yol açar. Özellikle ilk 2 flaşta sıcaklık düşük tutulmalıdır. Verimin yüksek olduğu bu flaşlarda sıcaklığın düşük tutulması kalitenin bozulmasını engeller. Mantarlar optimum sıcaklığın üzerindeki sıcaklıklarda daha hızlı büyür, ancak kalite bozulur.
n 2. flaştan sonra verim birinci ve ikinci flaşa göre daha düşük olacağından sıcaklık bir miktar yükseltilerek mantarların büyümesi hızlandırılmış ve böylece hasat süresi kısaltılmış olur. Ancak fungal ve bakteriyel hastalıklarla, nematod, kırmızı örümcek ve sineklerin yüksek sıcaklıklarda daha hızlı geliştikleri ve çoğaldıkları unutulmamalıdır. Hafif düşük sıcaklıklarda (14 -15 0 C) mantarlar daha yavaş büyür, flaş araları uzar ve özellikle ürünün fazla olduğu yerlerde hafta sonu ve tatil günleri hasat masraflarını azaltmak için sıcaklığın düşürülmesi, böylece hasadın geciktirilmesi sağlanır. Ancak oda sıcaklığında sık değişiklik yapmak sakıncalıdır. Oda sıcaklığındaki hızlı değişimler mantarlarda bozulma ve bakteriyel hastalık çıkma olasılığını artırır.
n Yazın çok sıcak dönemlerde üretim odalarında sıcaklık yükselebilir. Bu koşullarda havalandırmanın, havanın serin olduğu gece ve sabaha karşı yapılması önerilir. Oda sıcaklığı yükseldiğinde bol ve sürekli havalandırma ve sirkülasyon yapılmalıdır. Sıcak dönemlerde odaya soğuk su püskürtülerek nem artırılır. Böylece su buharlaşırken oda sıcaklığının düşürülmesi de sağlanmış olur. Ancak hasat periyodunda hastalıkların gelişmesini kolaylaştıracağından (hava oransal neminin %90’ dan yukarı çıkması) istenmez. Oda nemi, havaya ince zerreler halinde su püskürtülmesi, yerlerin ıslatılması ve havalandırmayla olabileceğince sabit tutulmalıdır. Oda nemi optimum değerlerin (%85) altına düşerse örtü toprağında kurumalar, mantar şapkalarında çatlamalar ve pulcuklanmalar nedeniyle mantar verim ve kalitesi düşer. Optimumun üzerindeki nem derecelerinde ise mantarlarda yumuşama görülür.
- Slides: 53