KAREN HORNEY Dr Esat ANLI Karen Horney Hamburgta
KAREN HORNEY Dr. Esat ŞANLI
Karen Horney Hamburg’ta doğdu. Kadın kimliğiyle abisi ve babası tarafından aşağılanmıştır Bundan dolayı babası ve abisine karşı düşmanlık duyguları beslemiş Bu duyguyu genellemiş Ameɾikalı hastalaɾı üzeɾinde çalışıɾken, Avɾupa da ki hastalaɾına benzemedikleɾini faɾk etmiştiɾ. Genelde neopsikanalist olarak tanımlanmaktadır. Fiksasyonu, içgüdü ve biyoloji hakimiyetini kabul etmez.
İlk kadın kuramcı. Psikanaliz kuramının uzantısı ancak Freud’un kuramında mantıksız bulduğu noktalara karşı çıkmıştır. Freud’un kuramını mekanik ve biyolojik buluyor. Kadın psikolojisinin temelinde, güvensizlik ve sevgiye dayalı ilişkiler kadınlar tarafından daha çok vurgulanmaktadır. Kadınlar yaşamlarında sevgi ve güven aradıklarını söylüyor. Bu noktadan hareketle, oedipus karmaşası; çocuk- ana baba arasında yaşanan cinsel, saldırgan bir çatışma değildir. Bu annebaba le çocuk arasındaki kusurlu yaşantılardan kaynaklanır. Karen Horney Bu kuramın içgüdüsel ve genetik psikoloji tarafından sınırlanmış olduğunu ve bunu aşmasının gerekliliğini savunuyor. Kadının anatomik yapısı nedeni ile kendini eksik hissetmesi ve erkekliğe imrenme’ye tamamen karşı çıkar. Kadının psikolojisinin tek bir nedene bağlanamayacağını söyler.
Bunlar; reddetme, aşırı koruma, cezalandırma gibi temel kusurlu tutumlardan kaynaklanmaktadır. ( Freud bu karmaşayı sadece yapısal bir nedene, Horney ise insan ilişkilerine bağlıyor. ) Çocuk, eğer kusurlu bir ortamda yetişmişse bir anksiyete yaşamaktadır. Horney, saldırganlığın doğuştanlığına inanmamaktadır. Saldırganlık, bireyin güven duygusunu koruyabilmek için geliştirdiği bir tutumdur.
İnsan Doğası Horney, Adler’in insanların yapıcı ve olumlu bir içsel doğaya sahip oldukları ve kişiliğin biçimlenmesinde kültürün ve çevrenin önemli etkenler olduğu yönündeki görüşlerine katılmaktadır. Horney’a göre insanlar kendilerine özgü potansiyellerini geliştirmek için çabalarlar. Bizde doğal olarak var olan bu güç dış sosyal güçler tarafından engellendiğinde patolojik davranış ortaya çıkar.
Horney kuramında kişiliğin yapısı ile ilgili fikirlere pek fazla yer vermemiş daha çok nevroz, psikoterapi ve kadın cinselliği üzerinde durmuştur. Freud’un psişik determinizm ilkesini ve bilinçdışı süreçlerin önemini kabul etmektedir. kişiliğin Yapısı ve Gelişimi Çocuğun yaşadığı temel kaygıyı dindirmek için geliştirdiği savunmalar ve iç çatışmalarını dindirmek için geliştirdiği gurur sistemi Horney’ın kişiliğin gelişimi konusundaki görüşleri olarak kabul edilebilir.
Temel Düşmanlık ve Temel Kaygı Her insan yaşama sağlıklı bir gelişim potansiyeli ile başlar ancak sağlıklı gelişimlerini sürdürebilmek için diğer tüm canlılar gibi olumlu koşullara ihtiyaç duyarlar. Bu koşullar sıcak ve sevgi dolu ancak aşırı derecede izin verici olmayan bir sosyal çevreyi içermektedir. Çocukların içten sevgiye ve sağlıklı disipline ihtiyacı vardır. Böylesi koşullar onların güvenlik ve doyum duyguları yaşamalarını ve kendi gerçeklikleri ile tutarlı bir şekilde gelişmelerini sağlar. Ebeveynlerin çocuklarını sevme konusundaki beceriksizlikleri ya da isteksizlikleri bu olumlu koşulların oluşmasını engelleyecek önemli bir etkendir. Ebeveynler kendi nevrotik gereksinimleri nedeniyle çocuklarına karşı ihmalkar, aşırı korumacı, reddedici ya da şımartıcı bir tutum sergileyebilirler.
Ebeveyn Tutumları İhmalkar Ebeveyn Tutumları Aşırı Korumacı Reddedici Şımartıcı
Temel Düşmanlık ve Temel Kaygı Ebeveynler çocuğun güvenlik ve doyum ihtiyacını yeterince karşılamadığında çocuk ebeveynlerine karşı temel düşmanlık duyguları geliştirir.
Otoriterlik umursamazlık tutarsızlık çocuğun bireysel ihtiyaçlarına karşı saygı eksikliği, küçümseyici davranışlar, güven veren yakınlık yoksunluğu, anne-baba arasındaki tartışmalarda taraf tutma zorunluluğu, haksızlık, ayrım gözetme, yerine getirilmeyen vaatler, aşırı koruyuculuk, tehditkarlık, asabilik, aşırı titizlik, aşırı hoşgörülülük.
Temel Kaygı: Temel Kaygı ‘potansiyel olarak düşmanca olduğu düşünülen bir dünyada hissedilen yalnızlık ve çaresizlik duyguları’dır.
Temel kaygı, aldatmaya, kötüye kullanmaya, saldırmaya, küçük düşürmeye ihanet etmeye ve haset etmeye hazır bir dış dünyada kendini küçük, önemsiz, çaresiz, terkedilmiş ve tehlikede hissetmektir. Temel düşmanlık ve temel kaygı duyguları kaçınılmaz bir biçimde iç içedir.
Temel kaygının kendisi tek başına nevroz değildir. Temel kaygı herhangi bir zamanda belirli bir nevrozun gelişebileceği besleyici bir topraktır. Temel kaygı sürekli bir niteliğe sahiptir ve ortaya çıkmak için bir sınava girmek ya da bir konuşma yapmak gibi bir tetikleyiciye gerek duymaz. Diğer insanlarla olan tüm ilişkilerin içine işler ve diğerleri ile baş etmenin sağlıksız biçimlerine yol açar.
Horney önceleri temel kaygı ile başa çıkmada başvurulan dört yol olduğunu belirtmiştir (Çağımızın Nevrotik Kişiliği, 1937) • Sevilmek: “Beni severseniz, bana kötülük yapmazsınız” • İtaat etmek: “İtaat edersem kötülük görmem” • Güç kullanmak: “Eğer güçlü olursam kimse bana zarar veremez” • İnsanlardan uzaklaşmak: “Her şeyden uzaklaşırsam hiçbir şey bana zarar veremez” Kişinin temel kaygıdan korunmak için bu yollara başvuruyor olması nevrotik olduğu anlamına gelmez.
Nevrotik İhtiyaçlar Horney nevrotiklerin temel kaygıyla mücadelelerini karakterize eden 10 nevrotik ihtiyaç kategorisi tanımlamıştır. (Kendine Psikanaliz, 1942) • 1. Nevrotik sevgi ve onaylanma ihtiyacı: Kişi başkalarını hoş tutarak onlar tarafından sevilip onaylanmaya çalışır. Kendini ortaya koymaktan, diğerlerinin düşmanlığından ya da kendi içindeki düşmanlıktan korkar. Önemli olan tek şey diğerlerinin görüşleri ve arzularıdır.
2. Yaşamın sorumluluğunu üstlenecek güçlü bir eşe duyulan nevrotik ihtiyaç: Kişi yaşama ilişkin tüm beklentileri karşılayacak, iyi ve kötü şeyler için sorumluluğu üstlenecek bir eşe ihtiyaç duyar. Terk edilmekten ve yalnızlıktan korkar.
3. Yaşamı dar sınırlar içinde tutmaya yönelik nevrotik ihtiyaç: Kişi talepkar olmamaya, azla yetinmeye ve maddi şeylere yönelik arzu ve hırslarını sınırlandırmaya çalışır. Göze çarpmama, ikinci planda olma ve kendi beceri ve potansiyellerini küçümseme eğilimi görülür. Aşırı isteklere sahip olma ya da bunları ortaya koyma korkusu vardır.
4. Nevrotik güç ihtiyacı: Diğerleri üzerinde egemenlik kurmak yönündeki ihtiyaçtır. Başkalarının bireyselliğine, onuruna ve duygularına yönelik temel bir saygısızlık söz konusudur ve ilgilen tek şey onların itaat etmesidir. Güce yönelik ayrım gözetmeyen bir hayranlık ve zayıflığa duyulan aşağılamayla birlikte denetim dışı durumlardan ve çaresizlikten korkmayı içerir.
5. Başkalarını kullanmaya ve onlardan yararlanmaya yönelik nevrotik ihtiyaç: Kişi, diğer insanları, kullanmaya elverişli olup olmadıkları ya da onlardan yararlanıp yararlanamayacağına göre değerlendirir. Başkalarını kullanma becerisine dayanan gururun yanı sıra kullanılma ve sömürülme korkuları söz konusudur.
6. Toplumsal alanda göze çarpmaya ve saygınlığa duyulan nevrotik ihtiyaç: Kişinin ilgiyi kendi üstüne çekerek, önemli biri olarak kaygıyla baş etmeye çalışmasıdır. Saygınlığını yitirme korkusu söz konusudur.
7. Kişisel hayranlığa duyulan nevrotik ihtiyaç: Kişinin abartılı bir biçimde kendisini değerli görmeye ve bu abartılı benlik saygısının diğerlerinin hayranlığı ve onayıyla beslenmesine duyduğu ihtiyaçtır. Bu nedenle de kendine duyulan hayranlığı yitirme korkularını içerir.
8. Kişisel başarıya yönelik nevrotik hırs: Kişinin kendi üstünlüğünü onaylayabilmek için başkalarını yenme ve en iyi olma arzularını içerir. Öz-değerlendirme en iyi olmaya bağlanır ve kişi kendini büyük işler başarma konusunda acımasızca kamçılar. Bunlara eşlik eden başarısızlık ve küçük düşme-düşürülme korkuları vardır.
9. Kendine yetmeye ve bağımsızlığa duyulan nevrotik ihtiyaç: İnsanlardan uzaklaşarak tek başına ayakta durabildiğini kimseye muhtaç olmadığını ispatlama çabası vardır. Başkalarına ihtiyaç duymaktan, bağlanmaktan, yakınlıktan ve sevgiden korkmak söz konusudur.
10. Kusursuzluğa ve yanılmazlığa duyulan nevrotik ihtiyaç: Mükemmellik çabaları ile benlik saygısını ve kişisel üstünlüğü kanıtlama çabasını içerir. Kişi kendi kusursuzluğuyla diğerleri karşısında kendini üstün görür. Kendi zayıflıklarını ve hatalarını gizlemeye çalışmakla birlikte hata yapma, yetersizlik, eleştirilme ve suçlanma korkuları yaşanabilir.
Nevrotik Eğilimler Horney, nevroz konusundaki görüşleri geliştikçe tanımladığı bu on nevrotik ihtiyacın üç genel kategori altında sınıflanabileceğini belirtmiştir. (Ruhsal Çatışmalarımız, 1945) : insanlara yönelme insanlara karşı olma insanlardan uzaklaşma.
İç (İntrapsişik) Çatışmalar Horney nevrotik eğilimlerin temelini çocukluk yıllarındaki kişiler arası ilişkilerden kaynaklanan temel kaygıya bağlamakla birlikte kişiliğin gelişiminde iç çatışmaların da önemli bir rolü olduğunu belirtmiştir. Horney nevrozun merkezi özelliğini, kişinin çevredeki baskılayıcı güçler nedeniyle kendi gerçek özüne yabancılaşması olarak tanımlamıştır. Horney’a göre insanlar fırsat tanındığında kendilerine özgü insanca nitelikler geliştirmenin bir yolunu bulacaklardır. Bir insanın gelişmek için elverişli koşullara, kendi duygu, düşüncelerine sahip olmasını ve bunları ifade edebilmesini sağlayacak sıcak bir atmosfere ihityacı vardır. Kendini gerçekleştirme sürecinde gerekli olan bir başka deneyim de diğerlerinin irade ve arzularıyla sağlıklı sürtüşmeler yaşayabilmektir.
Çocuğun kendi özünü gerçekleştirmesini engelleyen olumsuz çevresel etkiler onda yalnızlık ve aşağılık duygularına yol açar ve onun kendi gerçek özüne yabancılaşmasına neden olur. Kendine yabancılaşan birey kendisine bir sığınak, bir kimlik duygusu verecek bir şeye ihtiyaç duyar. Bu çelişki ancak idealleştirilmiş bir benlik imgesi oluşturularak çözülür. Kişi hayal gücüyle kendi kafasında kendine ait idealleştirilmiş bir imge oluşturur.
İdealleştirilmiş Benlik İmgesi ve Görkem Arayışı Zayıflık, yetersizlik ve değersizlik duygularını ödünlemek için kişi kendi imgelem gücünün de yardımıyla benlik imgesini sınırsız güçlerle ve yüceltilmiş becerilerle donatır. İnsanlara yönelen uysal tipin kendisine yönelik ideal imgesi temelde iyilik, cömertlik, alçakgönüllülük, doğruluk, dürüstlük, soyluluk, cana yakınlık, özgecilik gibi hoş özelliklerin bir karışımıdır. İnsanlara karşı olma eğilimine sahip olan saldırgan tipin kendisine yönelik ideal imgesi güçlü, her durumun yenilmez hakimi, diğer insanlardan daha zeki ve daha gerçekçi olduğu yönündedir. Bu kimseler kendilerini kutsanmış, bir kader adamı, peygamber, büyük verici ve insanlığın velinimeti olarak görürler. İnsanlardan uzaklaşma eğilimine sahip kaçınan tipin kendisine yönelik ideal imgesi de öz-yeterlik, bağımsızlık, özünü de içine alan bir dinginlik, arzu ve tutkulardan özgür olma, hazza ya da acıya kapalı olma ve adil olmanın birleşimidir.
Görkem arayışı, kişinin gerçek yaşamda idealleştirilmiş imgesine ulaşmaya çalışması olarak tanımlanabilir. Görkem arayışının üç ögesi vardır: kusursuzluk ihtiyacı, nevrotik hırs ve kinci zafer ihtiyacı. Görkem arayışına yönelik itkiler arasında en radikal olanı kusursuzluk ihtiyacıdır. Amacı kişiliğin tamamını ideal öz kalıbına dökmektir. Kişi bu amaca zorunluluklardan (-meli, -malı’lar) ve tabulardan oluşan karmaşık bir sistem aracılığıyla ulaşmaya çalışır. Bu baskıcı zorunluluklar nevrotik insanın yapması, olması, hissetmesi, bilmesi gereken şeylerin ve nasıl ve ne olmaması gerektiği konusundaki tabuların birleşimidir. Horney kişinin kendi oluşturduğu bu buyrukların katı ve ödün vermez oluşlarından dolayı bu itkiye “zorunlulukların zulmü” (tyranny of the should) adını vermiştir
Nevrotik görkem arayışının en açık ve dışa dönük ögesi ise nevrotik hırs, yani dışsal başarı ve üstünlük yönündeki zorlanımlı itkidir. Nevrotikler her ne kadar yaptıkları her işte abartılı bir üstünlük arayışı içinde olsalar da, bu üstünlük çabası genellikle belli bireyde, belli bir zamanda üstünlüğün en kolay ulaşılabilir olduğu konulara yönelir. Bu yüzden hırsın kapsamı kişinin yaşamı boyunca birkaç kez değişebilir.
Görkem arayışı içindeki en yıkıcı öğe ise kinci bir zafer ihtiyacıdır. Bu, gerçek başarı ve üstünlük çabası gibi görünüm alabilse de asıl amaç, elde edilen başarılarla diğerlerini utandırmak ya da onları yenerek ya da önem kazanarak güç elde etmek, diğerlerine çoğunlukla küçük düşürücü bir şekilde acı çektirmektir. Bu itkinin motive edici güçleri, çocuklukta yaşanan hayal kırıklıklarının ve aşağılanmaların öcünü almaya yönelik dürtülerden kaynaklandığı için Horney bunu kinci zafer ihtiyacı olarak adlandırmıştır.
Özün idealleştirilmesi ve nevrotik görkem arayışı Horney’in ‘gurur sistemi’ diye adlandırdığı olgunun ortaya çıkmasına neden olur. Gurur sistemi; • Nevrotik gururu, • Nevrotik hak taleplerini • Öz-nefreti içerir.
Nevrotik Gurur Nevrotik gurur; idealleştirdiği benlik imgesiyle özdeşleşen görkem arayışındaki bireyin sahip olduğunu varsaydığı kişisel özelliklerine bağladığı abartılı ve irrasyonel gururdur. Kendini idealleştirdiği imge olarak gören kişi bunun sürekli olarak diğerleri tarafından da doğrulanmasını ister.
Nevrotik Hak Talepleri Horney’a göre kişi nevrotik gururuna dayanarak, kendine dair görkemli algısına uygun muamele görmeyi arzuladığı bir dünyaya ilişkin nevrotik talepler geliştirmektedir. Nevrotik hak talepleri normal gereksinimlerden ve arzulardan gelişir ancak onlardan oldukça farklıdır.
Öz-Nefret Nevrotik görkem arayışındaki birey asla kendisinden memnun olamaz çünkü kişi gerçek özünün, idealleştirilmiş imgesinin doymak bilmez taleplerine ve baskıcı zorunluluklarına uymadığını fark ettiğinde kendisini hor görmeye ve kendisinden nefret etmeye başlar. • • • Kendine yönelik ödün vermez istekler Kendini acımasızca suçlama Kendini aşağılama Kendini engelleme Kendine eziyet etme Öz-yıkım
Temel Çatışma Kişiler arası savunmaların her birinde temel kaygının bir bileşeni aşırı vurgulanmaktadır. • Bunlar, insanlara yaklaşmada çaresizlik, • insanlara karşı olmada düşmanlık, • insanlardan uzaklaşmada ise yalıtımdır. Patojenik koşullarda bu duyguların üçü de bulunacağı için birey her üç savunmaya da başvurma ihtiyacı duyacaktır. Bu da Horney’in temel çatışma adını verdiği temel nevrotik eğilimler arasındaki iç çatışmaya yol açmaktadır.
Bütünlük kazanma ihtiyacı ile birey bu tutumlardan birini tutarlı bir biçimde öne çıkararak söz konusu çatışmayı çözmeye çalışır. Temel Çatışma Bireyin yöneleceği tutum onun mizacının ve çevresel faktörlerin etkileşimi ile belirlenir. Bu durumda diğer eğilimler varlıklarını sürdürmekle birlikte bilinçdışı bir biçimde işlev gösterecek ve kendilerini çarpıtılmış ve gizlenmiş yollarla ifade edeceklerdir. Böylece temel çatışma çözülmüş olmayacak, yalnızca bastırılmış olacaktır. Bilinçdışındaki eğilimler şu ya da bu şekilde bilince yaklaştıklarında birey çok ciddi bir iç karmaşa yaşayacaktır.
Kadın Psikolojisi Horney’a göre kadın ve erkek arasındaki ruhsal farklılıkların nedeni, anatomik farklılıklar değil, sosyal ve kültürel beklentilerdir. Kadını baskı altına alan ve onu yöneten erkeğin ve erkeğe imrenen kadının bunu yapmasının nedeni bir çok toplumda yerleşmiş olan nevrotik yarışmacılıktır.
Yine Horney’a göre odipus kompleksinin nedeni, çevresel faktörlerdir ve bu kompleks Freud’un öne sürdüğünün aksine evrensel değildir. Genel olarak; Ona göre odipus kompleksi yalnızca bazı insanlarda gözlenen ve nevrotik sevgi ihtiyacının özel bir ifade biçimidir. Üç temel nevrotik eğilimden ikisi olan nevrotik sevgi ihtiyacı ile nevrotik saldırganlık ihtiyacı çocuklukta başlar ve çocuk ebeveynlerinden birine sıkıca bağlanırken diğerine karşı kıskançlık, saldırganlık eğilimleri sergileyebilir. Ancak bu davranışlar biyolojik temelleri olan bir kompleksin ifadesi değil, temel kaygıyı azaltmanın bir aracıdır.
Geçmiş olsun…
- Slides: 44