KAN HASTALIKLARINDA AIZ BELRTLER LSEM l Lkosit ve
KAN HASTALIKLARINDA AĞIZ BELİRTİLERİ
LÖSEMİ l Lökosit ve diğer kan hücrelerinin kontrolsüz ve irreversibl proliferasyonu sonucu; kemik iliği, periferik kan ve diğer dokuları istila etmesi ile karakterlidir. l Akut ve kronik iki tiptir. l Solukluk, halsizlik, çabuk yorulma, enfeksiyonlar, kanamalarla ortaya çıkar.
LÖSEMİDE AĞIZ BELİRTİLERİ: l l l l Mukoza solukluğu, gingival kanama Ekimoz ve peteşiler Dişetleri hipertrofik, morumsu, nekrotik, kanamalıdır Dişlerde lüksasyon, lamina durada incelme, alveoler kemik kaybı Ağız mukozası ve tonsillerde ülserler, dil paslı Ağız kuruluğu, parotiste şişlik Ağız ve paranazal sinüslerde kandidiazis
LÖSEMİDE AĞIZ BELİRTİLERİ: l Servikal lenf bezleri büyümüş ve palpasyonda hassas l Özellikle kemoterapi görenlerde ağız lezyonları fırsatçı mikroorganizmalarca enfekte edilir. Kemik iliği transplantasyonu yapılanlarda da ağız komplikasyonları görülebilir.
Diş hekimliğinde Löseminin önemi: l l l l l Erken tanı açısından ağız belirtileri önemlidir. Oral hijyen çok önemlidir. Enfekte personel hastayla temas etmemelidir. Cerrahi müdahaleler konsülte edilerek ve acil durumlar dışında remisyon döneminde yapılmalıdır Rejiyonel anestezi kontrendikedir Cerrahi müdahale öncesinde plaket transfüzyonu ve antibiyotik profilaksisi yapılmalıdır. Aseptik ve atravmatik çalışılmalıdır. Rezorbe olabilen sutür materyali kullanılmalıdır. Aspirin ve nitröz oksit kontrendikedir.
ANEMİ l Periferik kandaki eritrositlerin kalitatif ve kantitatif olarak azalmasıdır. l Eritrosit yapım hızının azalmasından ( Fe, vit B 12, folik asit eksikliği veya lösemi) veya, yıkım hızının artmasından ( internal ve eksternal kanamalar sonucu) veya, her ikisinin birlikte olmasından ileri gelir.
Kadında Hb: 12 -14 gr/dl Erkekte Hb: 13 -16 gr/dl
De Eksikliği Anemisi: l Genellikle sinsi başlar. l Sinirlilik, halsizlik, başağrısı, titreme, çarpıntı, ekstremitelerde uyuşma. l Mukozalar soluk. l Yutma güçlüğü, dudak komissuralarında çatlak. l Dil papillaları atrofik, dil hassas.
VİTAMİN B 12 YETMEZLİĞİ l Vit B 12 eksikliği, intrensek faktör eksikliği veya ince bağırsakta emilim bozukluğuna bağlıdır. l HUNTER GLOSSİTİ: Dil dorsumunda papillalar atrofiye, dil kırmızı düzgün, Anguler cheilosis, tad alma azalmış, disfaji
PERNİSİYÖZ ANEMİ l İntrensek faktör eksikliğine bağlıdır. l İştahsızlık, bulantı, çarpıntı, kabızlık, ishal, taşikardi, mental ve nörolojik bozukluklar l Başlangıçta dil kırmızı, şiş, ağrılı l Zamanla papillalar düzleşir.
FOLİK ASİT EKSİKLİĞİ ANEMİSİ: l Belirtiler benzeridir. l Nörolojik belirtiler vermez.
APLASTİK ANEMİ: l Kemik iliği yeterince eritrosit üretemez. l Mukoza çok soluktur. l Gingival spontan kanama, damakta peteşi l Dil papillaları normaldir.
Diş Hekimliğinde Aneminin Önemi: l Dokuların oksijenasyonu azaldığından genel anestezi tehlikelidir. l Öncelikle anemi tedavi edilmelidir. l Acil durumlarda kan transfüzyonu
HEMOFİLİ l. X kromozomuna bağlı, herediter bir kanama diatezidir. l Hemofili A: F 8 (Antihemofilik globulin) l Faktör B: F 9 ( Plazma tromboplastin ) eksikliğine bağlıdır.
HEMOFİLİ l Hastalık yalnızca erkeklerde görülür. l Trombosit sayısı, protrombin zamanı, Lacet testi normaldir. l Kanama zamanı 20 -30 dakikaya kadar uzamıştır. l Pıhtılaşma zamanı ağır vakalarda uzamıştır. l Eklem ve kas içine spontan kanamalar olur.
Faktör düzeyleri: l Faktör düzeyi %1 den az ise; ağır hemofili l Faktör düzeyi % 1 -5 ise; orta derecede hemofili l Faktör düzeyi % 6 -60 ise; hafif derecede hemofili
Diş hekimliğinde hemofilinin önemi l Diş çekimi hastane koşullarında, taze kanla yapılmalıdır. l Diş hekimi konservatif yaklaşmalıdır. l Bir defada en çok 1 -2 diş çekilmelidir. l Çekim lokal kanama önlemleri ile yapılmalıdır (Tamponman, lokal hemostatik ajanlar, fibrin yapıştırıcı vs. . ) l Rejiyonel anestezi yapılmaz. Kas içi enjeksiyondan kaçınılır. l Mandibuler lingual dokulara dokunulmamalıdır.
Diş hekimliğinde Hemofilinin önemi: l l l l Aspirin verilmez. Postoperatif antibiyotik verilmelidir. Rezorbe olabilen sutür kullanılmalıdır. İV enjeksiyondan sonra 5 dakika basınç yapılır. Hasta postoperatif kanama ve hematom yönünden kontrol altında tutulmalıdır. Operasyondan 1 saat önce eksik olan faktör verilir. Yüzeyel çizik ve kesiklerde sıkı tamponman, buz torbası, bandaj gereklidir.
AGRANÜLOSİTOZ VE NÖTROPENİ l Genelde çok ağır derecede nötropeni ile karakterizedir. l Sebep; Lösemi, aplastik anemi, bazı ilaçlar, otoimmünite, HIV enfeksiyonu olabilir. l Enfeksiyona direnç azalmıştır. Dolayısıyla profilaksi düşünülmelidir.
NÖTROPENİDE AĞIZ BELİRTİLERİ: l Ağızda şiddetli ülserasyonlar ve enfeksiyonlar olur. l Ülserasyonlar gri-mavi pseudomembranla kaplı, membran alt dokuya yapışıktır.
NÖTROPENİDE AĞIZ BELİRTİLERİ: l Boğaz ağrısı ve disfaji vardır. l Dil immobil ve paslıdır, ağız kokusu vardır. l Dişlerde lüksasyon, kemik sekestrizasyonu vardır. l Cerrahi işlem çok gerekliyse antibiyotik baskısı altında ve kan transfüzyonu ile yapılmalıdır.
PURPURA l Kanın subkutan veya submüköz olarak damar dışına çıkışı sonucu deri ve mukozada koyu lekelerle karakterizedir. l Trombosit sayısı: 150 000 -400 000/ mm³ tür. l Trombositopenide 100 000 nin altına düşer. l Ekimoz, peteşi, doku ve organlar içine kanama ve postoperatif kanamalar olur.
TROMBOSİTOPENİK PURPURANIN SEBEPLERİ: İdiopatik: Sekonder: Nedeni belli değildir l Nadir görülür. l l l l Bazı enfeksiyonlar AİDS Sistemik lupus eritematozus Akut lösemi Bazı ilaçlar Aplastik anemi Neonatal Trombositopeni
TROMBOSİTOPENİK PURPURANIN BELİRTİLERİ: l Burun kanaması, karın ağrısı, göğüste, kollarda ve bacaklarda peteşiler aniden ortaya çıkar. l Dişeti kanamaları, menoraji, hematüri, subkonjuktival kanamalar, eklem içine kanamalar olur. l Hastalık kendiliğinden iyileşebilir.
TROMBOSİTOPENİK PURPURANIN AĞIZ BELİRTİLERİ: l l l Diş çekimini takiben durdurulamayan kanama Dişetlerinde kanama Yumuşak damak, ağız tabanı, yanak mukozası ve dudaklarda submüköz peteşi ve ekimozlar olur ve bunlar basınçla kaybolmazlar. Cerrahi müdahale taze bekletilmemiş kan transfüzyonundan sonra yapılmalıdır. Aspirin verilmemelidir.
VİTAMİN EKSİKLİKLERİNDE AĞIZ BELİRTİLERİ
VİTAMİN A (Retinol) l Epitel devamlılığı bozulur. l Deri ve mukozalarda pul dökülmeler l Mukozada keratinizasyon l Görme bozukluğu, gece körlüğü l Ülserasyon, infeksiyon ve yassı epitel hücreli karsinoma yatkınlık artar.
VİTAMİN B¹ (Thiamin) l Nörojenik fonksiyonlar ve sinir iletimi üzerine etkilidir. l Beriberi gelişir; Polineurit, polineuropati, kalp-damar bozuklukları, ödem l Dil ve ağız mukozasında kırmızılıklar l Dişetlerinde veziküller l Dil ve ağız mukozası hipersensitiftir.
VİTAMİN B² (Riboflavin) l l l l Mukoza iltihapları, görme bozuklukları, sindirim sistemi bozuklukları Glossit, stomatit Ağız mukozası soluk, dudaklar aşırı kırmızı, fissürlü, unilateral veya bilateral cheilosis Mantar enfeksiyonu karışabilir Dil papillaları geniş, yassı, dil kırmızı menekşe renginde, glossit tablosu var. Boğaz ağrısı, mukozalarda eritem. Deride pullanma.
VİTAMİN B 6 ( Pridoksin) l Diğer B vitamin eksiklikleri ile beraber görülür. l Ağız mukozası ve dilde ödem, glossodyni l Dil ucunda atrofi l Süt çocuklarında konvülsiyonlar l Yetişkinde kilo kaybı, dermatit, konjektivit, periferik neurit
VİTAMİN B 12 (Kobalamin) Mide asiditesi düşük, gastrektomi veya ince bağırsak rezeksiyonu geçirmiş, bağırsak paraziti, pankreas yetmezliği olanlarda görülür. l Pernisiyöz anemi ile birlikte görülebilir. l Dilde HUNTER GLOSSİTİ; papillalar atrofiye, dil kırmızı, düzgündür. l Tad alma azalır, ağızda yanma, ağrı, disfaji, anguler cheilosis ve çatlaklar l
VİTAMİN D l l l Çocukta raşitizm Yetişkinde osteomalazi Kalsiyum metabolizması bozulur. Kemikte yumuşama, deformite, ağrı, osteopöröz, kırıklar Dişlerde şekil ve fonksiyon bozuklukları Dişlerin sürme hızı ve süresi bozulur
VİTAMİN K (Antihemorajik vitamin) l Pıhtılaşma faktörleri 7, 9, 10 un aktiviteleri için gereklidir. Karaciğerde protrombinin sentezini etkiler. l Genellikle yeni doğanda görülür. l Kanamaya eğilim olur, dişetleri kanar. l Kanama şüphesi olanlara cerrahi müdahale öncesi uygulanmalıdır.
VİTAMİN C (Askorbik asit) l l l l Sement, mine, kollajen gibi interselüler yapıştırıcı maddelerin üretim ve devamlılığı için gereklidir. Damar permeabilitesi için gereklidir. Çok uzun süre vit C alınmadığında SKORBİT görülür. Çocukta MÜLLER BARLOW adını alır. Yara iyileşmesinde gecikme, purpurik lezyonlar görülür. Damar permeabilitesi bozulur, kanama eğilimi artar. Gingivalar hiperplazik, kanamalı, morumsudur. Enfeksiyonlara eğilim artar.
VİTAMİN E l Sinir sistemi etkilenir. l Depresyon, reflekslerde azalma, kaslarda güçsüzlük, his ve ağrı kaybı olur. l Yaşlılığı, arteriosklerozu ve kanser gelişimini önlemede kullanılır.
VİTAMİN PP (Niasin) l l l l Dermal, gastrointestinal, serebrospinal şikayetler olur. Stomatit, glossit erken bulgulardır. Dil papillalarında desquamasyon Dil şişer, kurur, kırmızılaşır. Papillalar nekroze olur. Mantar enfeksiyonu da gelişebilir. Dil hassas, hareketleri zordur. Gingivit, kanama görülür.
VİRAL ENFEKSİYONLAR
AİDS (Kazanılmış İmmün Yetmezlik Sendromu) l Etken; HIV virüsüdür. l İnkübasyon dönemi 8 ay ile 7 yıl arsında değişir. l Cinsel ilişki ve parenteral yolla bulaşır. l Virüs tüm vücut sıvılarında bulunur.
AİDS’İN KLİNİK EVRELERİ: l 1. EVRE asemptomatiktir. l 2. EVRE; kronik diare, kilo kaybı, ısı değişiklikleri, oral kandidiazis, ağız ve anüs çevresinde herpes lezyonları l 3. EVRE; boyun, koltukaltı ve kasıkta yaygın lenfadenopati l 4. EVRE; Kaposi sarkomu, fırsatçı enfeksiyonlar, göz bozuklukları, Burkit lenfoma, Hodgkin lenfoma
AİDS’DE GÖRÜLEN ENFEKSİYONLAR: l Fırsatçı viral, bakteriyel, protozoal ve fungal enfeksiyonlar görülür. l VİRAL: Primer HIV enf, Herpes Simplex, Varicella Zoster, l BAKTERİYEL: Sfiliz, Salmonella, Pnömoni l FUNGAL: Candidiazis l PROTOZOAL: Toksoplazma gandi, Pnömositis cranii pnömonisi l MİKOBAKTERİYEL: Mycobacterium tuberculosis
AĞIZ ENFEKSİYONLARI: l Candida en sık rastlanan enfeksiyondur. l Daha sonra ANUG, Herpes, Varicella, EBV enfeksiyonları ve Histoplazmozis izlenir.
BAŞ BOYUN BÖLGESİ VE AĞIZDA SIK GÖRÜLEN ENFEKSİYONLAR: l l l l l Kalıcı lenfadenopati; özellikle submandibuler lenf nodları etkilenir. Candidiazis Periodontitis HSV enfeksiyonları Hairy Lökoplaki Kaposi sarkomu Molloscum Contagiosum Tükürük bezlerinde genişleme Hiperpigmentasyon Malign tümörler
HEPATİT
SARILIK l Cildin ve skleranın sarı renk almasıyla ortaya çıkan durumdur. l Biluribine bağlıdır.
HEPATİT TİPLERİ: l HEPATİT A: Çocukta görülür, suyla gıdayla bulaşır. HEPATİT B: Parenteral yolla, tükrük, süt, idrar, vajinal sıvı, semen, terle bulaşır. l HEPATİT C: Parenteral bulaşır. Kronikleşerek hepatit ve siroz yapar. l DELTA HEPATİTİ : HBV infeksiyonunun bulunması gerekir. l HEPATİT E: Oral yolla bulaşır.
HEPATİT ANTİJENLERİ: l. HBc Ag: Hepatit B kor antijeni. Virüsün çekirdeği ile ilgilidir. l. HBs Ag: Hepatit B yüzey antijeni. Virüsün kabuğu ile ilgilidir. l. Hbe Ag: Çekirdekle ilgili enfeksiyözite ajanıdır.
HEPATİT ANTİKORLARI: l Anti HBc l Anti HBs l Anti HBe
Laboratuar testleri: l HBs Ag ve Hbe Ag + ise yüksek risk grubudur. l HBs Ag ve anti Hbe + ise daha az risklidir. l Serumda HBs Ag: akut HBV, kronik taşıyıcı veya kronik karaciğer hastalığını gösterir.
AKUT VİRAL HEPATİT l Karaciğeri ilgilendiren bir hastalıktır. l İyileşme olabildiği gibi kc. yetmezliği, siroz, ölüm de gelişebilir.
HEPATİTİN KLİNİK TİPLERİ: l Akut iktersiz hepatit l Akut ikterli hepatit a- Basit tip b- Kolestatik tip l Fulminan tip
AKUT İKTERSİZ HEPATİT: l Sarılık yoktur. l Semptomlar hafiftir. l Transaminazlar yükselir. l İdrarda sıklıkla biluribin bulunur. l 10 -15 gün sürer.
AKUT İKTERLİ HEPATİT a) Basit tip: 1. 2. 3. 4. 5. Kuluçka dönemi Prodromal (preikterik) dönem İkterli (sarılıklı) dönem Nekahat (iyileşme = postikterik) dönemi Posthepatit sendromu
Kuluçka dönemi: l Virüsün vücuda girişi ile hastalığın belirtilerinin ortaya çıkışı arasındaki süreyi kapsar. l A tipinde 15 -40 gün (ort. 25 gün), B tipinde 50 -80 gün ( ort. 70) gündür. l Başlangıçta hiç belirti yoktur. l Sonra laboratuar değerleri yükselir.
Prodromal (preikterik) dönem l Sarılık henüz gelişmemiştir. l İştahsızlık, halsizlik, bulantı, kusma, diyare, bazen 40 derece ateş görülebilir. l Bazen SGOT, SGPT yükselebilir. l Karaciğer bazen ele gelebilir.
İkterli (sarılıklı) dönem l l l l l Sarılığın belirginleşmesiyle ateş düşer. Hasta kendini daha rahat hisseder. İlk 1 -2 hafta sarılığın şiddeti artar. İkterli dönem yaklaşık 6 hafta sürer. Yorgunluk, iştahsızlık, bulantı, kc. de duyarlılık İdrarda koyulaşma, feçeste camcı macunu rengi Hepatomegali, bazen splenomegali, çoğunlukla bradikardi Çocukta 2 hafta, yetişkinde 3 -4 hafta sürer. Karaciğerin hızla küçülmesi, genel durumun bozulması buna rağmen transaminazların düşmesi prognozun kötüye gittiğini gösterir.
Nekahat (iyileşme) (postikterik) dönemi l Sarılık kaybolduktan sonraki dönemdir. l Belirtiler kaybolur. l Birkaç hafta içinde kendini iyi hisseder.
Posthepatit sendromu : l Hepatitin bir sekelidir. l Kültürlü, tıbbi bilgi sahibi kişilerde görülür. l Diare, yağa tahammülsüzlük, anksiyete, kc. de hassasiyet görülür. l Bir yıl içinde kaybolur.
AKUT İKTERLİ HEPATİT b) Kolestatik Tip: l Sarılık çok koyudur. l Çok uzun sürer. ( 8 -29 hafta) l İdrar koyu, feçes açık renktir. l Kaşıntı, hepatomegali l Transaminazlar yükselmiştir.
FULMİNAN HEPATİT l Akut ve subakut iki tiptir. l Başlangıç akut viral hepatit şeklindedir. l Kısa süre sonra (7 -10 gün sonra) ağır sarılık ve koma oluşabilir. l Kusma, şuur bozukluğu, ateş, tremor, delir hali, kc. de küçülme, ekimoz, peteşi, idrarda azalma, gastrointestinal kanama görülür.
TOKSİK HEPATİT l İlaçlar ve kimyasal maddelere bağlı görülür. l İki şekildedir; 1 - Hepatotoksisite: sarılık, kc. yetmezliği, koma 2 - Hipersensibilite: İlaç alımından sonra 1 -5 hafta içinde görülür. Ateş, döküntü, eozinofili vardır.
KRONİK HEPATİTLER l Karaciğerin hiçbir düzelme göstermeksizin 6 aydan fazla süren yaygın iltihabına denir. l KRONİK PERSİSTAN HEPATİT: asemptomatik olabilir veya yorgunluk, iştahsızlık, alkole tahammülsüzlük olur. Prognoz genellikle çok iyidir. l KRONİK AKTİF HEPATİT: Belirtiler öncekine benzer. Histopatolojisi farklıdır. Presirotik bir durumdur.
HEPATİTİN TEDAVİSİ: l Yatak istirahati l Yüksek kalorili yağsız gıda l İlaçların kesilmesi l Toksik maddenin, alkolün kesilmesidir.
HERPES SİMPLEX
HUMAN PAPİLLOMA VİRÜS (HPV)
VARİCELLA (Suçiçeği)
HERPES ZOSTER (Zona)
RUBEOLA (Kızamık)
RUBELLA ( Kızamıkçık)
KABAKULAK
ENFEKSİYON HASTALIKLARINDA CERRAHİ YAKLAŞIM
ENFEKSİYON HASTALIKLARINDA CERRAHİ YAKLAŞIM l Grip l Aft l Herpes l Zona l Kızamıkçık l Kabakulak
TÜBERKÜLOZ l Ölçüler dakika % 10 LUK FORMOLDE 15 -30
SFİLİZ l Konsültasyon l İ. o. muayene, anamnez l Maske, eldiven l İğne batarsa 6 hafta sfiliz testi- penisilin tedavisi
HEPATİT l Kanama eğilimi vardır l İlaç hipersensitivitesi vardır l Bulaştırma riski l Aktif dönemde müdahaleden kaçınılır. l Aşılanma çok önemlidir.
AİDS l Ağız muayenesi l Oral lezyonlar tanınmalı l Kan transfüzyonu olanlara dikkat
HEPATİT ve AİDS l Dikkatli anamnez l Son hasta olarak alınır l Disposabl ölçü kaşığı, bardak, havlu, enjektör, önlük, örtü l Çift eldiven l Maske, gözlük l Kesici alet batmamalı
HEPATİT ve AİDS l l l l l Atıklar Ölçüler İ. o. Filmler Yardımcı personel Dokunulan yerler Piyasemen, angldurva Biyopsi materyali Aspiratör Odanın dezenfeksiyonu Ellerin dezenfeksiyonu
HEPATİT ve AİDS l% 2 lik Gluteraldehit l Kaynatma; 90 derecede 10 dakika l %0 5 lik sodyum hipoklorit l Sterilizatörde 121 derecede 45 dakika l HIV % 70 lik alkolde 1 dakikada inaktive olur l Otoklav veya gaz sterilizasyonu
SPESİFİK ENFEKSİYONLARDA AĞIZ BELİRTİLERİ
BAKTERİYEL ENFEKSİYONLAR l Sfiliz l Tüberküloz l Lepra l Aktinomikoz l Kızıl l Difteri l Noma
SFİLİZ (Frengi) l Triponema pallidumun sebep olduğu kronik enflamatuar bir hastalıktır. l Çoğunlukla cinsel temasla veya anneden fetusa, az olarak da kan ve kan ürünleriyle geçer. l Erken teşhiste tedavisi çok kolaydır, tedavi edilmezse prognoz çok kötüdür.
AKKİZ SFİLİZ l 1. DEVRE: ( ŞANKR DÖNEMİ) l İnokülasyondan 2 -3 hafta sonra görülür. l Serolojik test negatiftir. l ŞANKR karakteristik cilt lezyonudur. l Şankr inokülasyonun olduğu genital bölgelerde, bazen de ağız mukozasında görülür.
Şankr: l l l Ortası ülsere papüller halindedir, ağrısızdır. Ağızda afta benzer, daha büyüktür ve tabanı temizdir. Çok sayıdadır. Özellikle dudakta ve dilde görülür. Sınırları belirlidir, sonra ülserleşir. Ülser enfektiftir. Ülserin tipik yapısı vardır; 1 -) zemini serttir, kıkırdak kıvamındadır 2 -) ülser daima ağrısızdır.
Teşhis ve Tedavi: Teşhis ülserli sahadan alınan smear ile yapılır. l Günde 600. 000 ünite Penisilin G veya enjektabl penisilin-prokaindir. (On gün) l Allerjisi olanlara tetrasiklin veya ertiromisin verilir. l Şankr tedavi edilmezse 3 -8 hafta içinde kendiliğinden kaybolur, ancak hastalık iyileşmez. l
2. Devre (Sekonder Sfiliz) = Septisemi Devri l İnokülasyondan 4 -6 hafta sonra görülür. l Serolojik test (+) tir, hastanın kanında T. Pallidum vardır. l Hastalık infektiftir. l Boğaz ve baş ağrısı, ateş, düşkünlük
2. Devredeki Lezyonlar: l Derideki yaygın makülopapüler döküntüler olur; SFİLİT= CONDİLOMA LATA
2. Devredeki Lezyonlar: l Mukozadaki makülopapüler alanlar; ROSEOL l Mukozada ülserasyonlar olabilir; PLAK MÜKÖZ
Bu durum yaklaşık 3 yıl sürer, sonra latent periyoda girer. Tedavisi; 10 günlük penisilin-prokain, allerjisi varsa tetrasiklin veya ertromisindir. Hastalık remisyona girebilir.
3. Devre (Tersiyer Devre) = GOM Dönemi l 2. devreden sonra latent dönem 1 -30 yıl sürebilir. l Hastaların %30’unda 3. dönem ortaya çıkar. l Karakteristik lezyon GOM’ dur.
GOM: l Nekrotik granülomatöz inflamasyon odaklarıdır. l Yavaş büyür, sonunda perforasyon oluşur. l Sıklıkla damakta ve dilde oturur. l Genellikle enfektif değildir.
3. Devrede: l Dilde dorsal papilla atrofisi izlenir; SFİLİTİK GLOSSİT adını alır. l Dilin dorsumunda yüksek malignite potansiyeline sahip LÖKOPLAKlar görülür.
KONJENİTAL SFİLİZ l Anne hamilelikten önce sfilizlidir veya hamileyken sfiliz almıştır. l Bebek Sfilizli ise; 1 -) Bebek ölü doğar ya da hemen ölür, 2 -) 2 yıl sonra zeka geriliği, nörolojik belirtiler, hepatosplemomegali ortaya çıkar.
Konjenital Sfilizde bulgular: l l l l Ca metabolizmasını ilgilendiren kemik, diş ve göz lezyonlarıyla karakterizedir. Kısa, fıçı gibi, kesici kenarı konkav kesici dişler oluşur; HUTCHİNSON DİŞLERİ Görme kaybı, gözlerde keratitis, sağırlık Frontal belirginleşme, maksiller kısalık, derin damak Çökük burun; SEMER BURUN Perioral fissür, ihtiyar yüzü Ciltte erüpsiyonlar, ağız kenarında çatlak, ülserler
Tipik Üçlü Bulgu: 1 -) Hutchinson dişleri 2 -) Sağırlık 3 -) Semer burun TEDAVİ: Penisilindir.
TÜBERKÜLOZ l l l l Etken; Mycobacterium tuberculosistir Primer odak akciğer veya sindirim sistemidir. Orofarengeal bölgede sekonder tbc olarak; Lenfoid dokuda: SCROFULA, Deride: LUPUS VULGARİS ve Mukoza tüberkülozu şeklinde görülebilir. Lezyonlar ülsere veya nodülerdir, kenarları düzgün sınırlıdır. Ağız mukozasında dişetleri, mukobukkal kıvrım, dil, dudak, pale, tonsil ve farenkste izlenir. Tbc. çene kemiklerini tutarak TÜBERKÜLOZ OSTEOMYELİTİ şeklinde görülebilir.
Lupus: l Primer mukoza lupusu çok enderdir, ağızda sekonder lupuslar daha sıktır. l Lupus yüzeyel yara şeklinde başlar, yüzeyinde sarımsı darı tanecikleri şeklinde tüberküller görülür. l Sonra tüberküller ülserleşir, birleşir ve büyükçe bir ülser halini alır. l Yaranın kenerları boştur, sond kolayca içine girer. Bu tbc ülserinin diğer ülserlerden farkıdır. Ülser ağrısızdır.
Lupus: l Ülser gelişmeye devam ederse kemiğe geçer ve TÜBERKÜLOZ OSTEOMYELİTİ olur l Organizmanın genel direnci iyiyse granülasyon dokusu ile dolar ve skatris bırakarak iyileşir. l Dudaktaki ülser iyileşince şekil bozukluğu oluşur. l Lupus çürük diş çevresindeyse travmatik ülserle karışır.
Yüz Lupusları: Sarımtırak küçük nodüllerdir, deri içindedirler; İNTRADERMİK TÜBERKÜL adını alırlar. l Ülsere olurlarsa ÜLSERÖZ LUPUS denir. l Ağız, göz civarındakiler skatrize olarak iyileşir ve bu delikler daralır. l
Yüzdeki diğer lezyon; CİLT ALTI TBC GOMU dur. Cildi şişiren sert bir nodüldür. Sonra burada Soğuk Apse (APSE FROİD) oluşur. Bu durum osteoid tbc ile karışabilir.
LEPRA l Etken Mycobacterium lepradır. l Deri ve sinir sistemini ilgilendirir. l 3 tipi vardır: 1 -)Tüberküloid lepra 2 -) Lepramatöz lepra 3 -) Malign lepra
TÜBERKÜLOİD LEPRA l Benign lepra l İyi sınırlı, hipopigmente lezyonlar vardır. l Deride anestezi, duyarlılık, terlemede azalma l Oral tutulum azdır.
LEPRAMATÖZ LEPRA l l l l Çok sayıda, sınırları belirli olmayan hipopigmente makül ve papüller vardır. Yüzdeki nodüler lezyonlar ASLAN YÜZÜ görünümü verir; Kaş ve kirpikler dökülür, dudaklar kalınlaşır. Deride, yüzde duyarsızlık, kolay yaralanma Bilateral fasiyal paralizi Burun sıklıkla tutulur. Burunda çökme karakteristiktir. Ön maksiller bölge, damak ve dilde eroziv lezyonlar bulunur. Daha sonra nodüler, ülsere ve destrüktif lezyonlar halini alır. Hastalık ilerledikçe sert dokularda da destrüksiyonlar olur. Burun septumunda kıkırdak nekroze olursa eğer şeklini alır; SEMER BURUN
AKTİNOMİKOZ l l l Gr (+) mikroorganizmaların oluşturduğu kronik, granülomatöz bir hastalıktır. Tonsiller kriptlerde, dental plakta, dişetlerinde bulunabilir. Başlangıçta selülite benzer sert şişlik olur. Enfeksiyon supure olup fistülize olduğu bölgelerde sarı sülfür granülleri ile karakterlidir. Ağrı çok belirgin değildir. Kemik enfeksiyonları çok ciddi olup maksilladakiler kafa içine yayılabilir. Tanı: Kültürde sülfür granüllerinin bulunuşu iledir. Tedavi: Penisilin, yara temizliği, fistülün ortadan kaldırılması ve hijyen teminidir.
NOMA l Etken normal oral flora m. o. larıdır. l Gangrenöz bir stomatittir. l Dişetlerinde başlar, kemik ve çevre dokuya yayılır. l Genel durum çok düşkündür, ateş, ağrı, lenfadenopati vardır. l Nekroza bağlı büyük skarlar oluşabilir.
KIZIL l Etken; Beta hemolitik streptokoklardır. l Tonsillit, farenjit, ateş, deri döküntüleri vardır. l Dil eritemli, papillalar ödemlidir: ÇİLEK DİL
DİFTERİ l Etken; Corynebacterium difteria’dır. l Orofarenkste, tonsillerde belirgin sarı- beyaz membranlar görülür l Membranlar güç kalkar, kalkınca altında kanama olur.
MANTAR HASTALIKLARI Candidiazis
Pseudomembranöz tip l En sık görülen tiptir. l Yapışık süt kaymağı gibi beyaz plaklar l Alttaki mukoza eritemli l Dil dorsumu, bukkal mukoza, palatal bölgede
Eritematöz tip l Antibiyotik kullanımından sonra görülür. l Mukozalar eritemli, atrofik, ağrılıdır. l Dilde filiform papilla kaybı l Anguler chelitis l Protez altında eritemli peteşi alanları
Hiperplastik kandidiazis l Kandidal lökoplazi l Önceden mevcut lökoplazi üzerinde l Bukkal mukozada, dilde l Tedavi; Nystatin
- Slides: 112