ITARHTE YNTEMUYGARLIK I HAFTA Tarih Trkede Tarih hem

  • Slides: 11
Download presentation
I-TARİHTE YÖNTEM-UYGARLIK I. HAFTA

I-TARİHTE YÖNTEM-UYGARLIK I. HAFTA

Tarih -Türkçede Tarih, hem zaman (yaşanmışlıkta bir anı) hem de tarih disiplini anlamına gelmektedir.

Tarih -Türkçede Tarih, hem zaman (yaşanmışlıkta bir anı) hem de tarih disiplini anlamına gelmektedir. -Tarih bir disiplin olarak sadece yaşanmışlıkları anlatmaz bunları bilimsel bir yöntemle işler. • Tarih, olayları anlatmaktır. • Tarih, olayları nedenleriyle birlikte anlatmaktır. • Tarih, olayları zaman sırasına göre anlatmaktır. • Tarih, olayları sonuçlarıyla birlikte anlatmaktır.

Tarihin konusu nedir? Aslında her şeydir. Bütün canlı ya da cansız her şeyin bir

Tarihin konusu nedir? Aslında her şeydir. Bütün canlı ya da cansız her şeyin bir tarihi vardır. Fakat dersimizin ana konusu insana ve insan eylemliliğine dair her şeydir. Bu çerçevede insana dair düşünceler ve eylemler tarihin konusudur.

Tarih nedir? Tarih geçmişteki olayları ve olguları, kaynakların eleştirel bir incelemesine dayanarak, kronolojik bir

Tarih nedir? Tarih geçmişteki olayları ve olguları, kaynakların eleştirel bir incelemesine dayanarak, kronolojik bir tutarlılık içinde inceleyen ve bunların nedenleri konusunda açıklamalarda bulunan bilimsel bir disiplindir.

Tarih bir bilim midir? Tarihin bir bilim olduğu yönünde görüşler olsa da (Örneğin Marx)

Tarih bir bilim midir? Tarihin bir bilim olduğu yönünde görüşler olsa da (Örneğin Marx) bilime temel niteliğini veren objektivitenin mümkün olmaması tarihin bir bilim olarak görülmesini engeller. Doğa bilimlerindeki gibi deney yapmak da en teknik anlamda mümkün değildir. Tarihte her olay ve olgu ne kadar genellikler ihtiva etse de aslında biriciktir.

Tarih yazımı ne kadar mükemmel olursa olsun işin içinde hep bir aktarım, tarihçinin seçimi

Tarih yazımı ne kadar mükemmel olursa olsun işin içinde hep bir aktarım, tarihçinin seçimi vardır. Carr’ın ifadesiyle tarihçi ve olguları arasında bitmez bir diyalogdur. Tarihçi olaylarını ve olgularını seçerken son kertede hep subjektiftir. İçinde bulunduğu çağın koşullarından, değerlerinden ve imkanlarından etkilenir.

Tarihçinin vardığı sonuçlar, doğa bilimlerindeki yasalar gibi değildir. Bir atomun nitelikleri, her yer ve

Tarihçinin vardığı sonuçlar, doğa bilimlerindeki yasalar gibi değildir. Bir atomun nitelikleri, her yer ve zaman için belirli olabilir. Yine, bir güvercinin özellikleri, bütün güvercinler için genelleştirilebilir. Tarihin inceleme birimini oluşturan olayın yaratıcısı insan ise öylesine karmaşık bir yapıya sahiptir ki, her dönem ve yer için geçerli yasalara ulaşılamaz. Tarihin, bir yinelemeden başka bir şey olmadığını savunan “Tarih tekerrürden ibarettir” sözü doğru olmasa gerekir. Sadece benzer nedenlerin yarattığı benzer sonuçlardan söz edilebilir. Bu benzerliklerden de, yasalar değil, ancak birtakım eğilimler çıkarılabilir.

Tarih bir bilim olmamasına rağmen bilimsel yöntemler kullanır. Bu da bilimsel bir nitelik kazanmasını

Tarih bir bilim olmamasına rağmen bilimsel yöntemler kullanır. Bu da bilimsel bir nitelik kazanmasını sağlar. Bilim felsefesinin yöntemlerini (tümevarım ve tümden gelim gibi) benimser. Çeşitli bilimlerden ve disiplinlerden yararlanır. Kendine ait bir terminolojisi vardır.

Uygarlık, en genel anlamda etnik bir gruba, ulusa, topluluğa niteliklerini veren onu diğer gruplardan

Uygarlık, en genel anlamda etnik bir gruba, ulusa, topluluğa niteliklerini veren onu diğer gruplardan farklılaştıran maddi ve ideolojik olguların tümü olarak tanımlanır. Uygarlık tarihi de tanımda verilen maddi ve ideolojik olguların tarih boyunca nasıl şekillendiğini konu eder. Bunu yaparken de bu unsurların nasıl ortaya çıktığını, nasıl şekillendiğini, nasıl dönüştüğünü ve diğer uygarlıklardan nasıl etkilendiğini ve onları nasıl etkilediğini araştırır.

Kültür kelimesi Latince “cultus” (toprağı ekmek) kelimesinden türemiştir. Cicero kelimeyi “cultura animi” (ruhun biçimlendirilmesi)

Kültür kelimesi Latince “cultus” (toprağı ekmek) kelimesinden türemiştir. Cicero kelimeyi “cultura animi” (ruhun biçimlendirilmesi) şeklinde kullanmıştır. Uygarlık kelimesi (civilisation) modern anlamda ilk defa Turgot tarafından kullanılmıştır. Fakat matbu bir eserde ilk defa kullanan Voltaire olmuştur. 1756’da yazdığı “Adetler Üzerine Deneme ve Ulusların Zihniyeti” eserinde uygarlık kavramını kullanmıştır.

Kültür ve uygarlık kelimeleri sıklıkla bir arada kullanılır. Fakat bu doğru değildir. Her iki

Kültür ve uygarlık kelimeleri sıklıkla bir arada kullanılır. Fakat bu doğru değildir. Her iki kavram da sosyal hayatın dinsel, ahlaki, hukuksal, düşünsel, estetik, ekonomik, dilsel boyutlarını içerir. Bu bağlamda birbirlerine çok yakın bir anlamları var gibi görünür. Kültür yerel, bölgesel, ulusal bir olguyken uygarlık daha çok everensel ve uluslararası bir olgudur. Spengler’e göre uygarlık bu yönüyle kültürden üstündür.