HASTALIKLAR BLGS NTE 4 KADIN SALII ANNE SALII
HASTALIKLAR BİLGİSİ ÜNİTE 4 KADIN SAĞLIĞI ANNE SAĞLIĞI ÇOCUK SAĞLIĞI
Ailede ve Toplumda Kadının Yeri Anne ve cocuk Sağlığı Sağlık Hizmetlerine Ulaşabilme ve Kullanabilme Anne Ölümlerinin Nedenleri ve Önlenmesi , konularında bilgi sahibi olacaksınız.
Anne sağlığı ve çocuk sağlığı birbirini etkileyen durumlardır. nüfusun büyük kesimini ilgilendirdiği için, ülkelerin gelişmişliğini ve genel sağlık durumunu yansıtır.
Kadın/Anne Sağlığını Etkileyen Faktörler
1 - Ailede ve Toplumda Kadının Yeri • Kadının Eğitim Durumu • Kadının Sosyal Statüsü • Meslek Edinme • Gelir Getirici İşte Çalışma • Çalışma Yaşamında Yer Alma • Toplumsal Karar Verici Mekanizmalarda Yer Alma (Yöneticilik, siyasal yaşamda temsiliyet vb. ) • Sosyal ve Yasal Özerklik • Ailenin Yapısı • Ailenin Tipi (çekirdek ya da geniş aile) • Ailedeki Birey Sayısı • Eşin Eğitimi ve Mesleği • Ailenin Aylık/Yıllık Toplam Geliri • Toplumun Özellikleri
2. Sağlık Hizmetlerine Ulaşabilme ve Kullanabilme • Genel Sağlık Hizmetlerinin Varlığı ve Sunumu • Temel Sağlık Hizmetlerinin Yaygınlığı ve Ulaşılabilirliği • Aile Planlaması Hizmetlerinin Varlığı, Sunumu, Ulaşılabilirliği ve Sürdürülebilirliği • Temel ve Kapsamlı Kadın Doğum Hizmetlerinin Varlığı, Sunumu, Ulaşılabilirliği ve Sürdürülebilirliği
3. Biyolojik Faktörler • Beslenme Durumu ve Sorunları • Anemi • Obezite • Zayıflık Boy Kısalığı • Vitamin Eksiklikleri (D vitamini, B 12 eksiklikleri) • Mineral ve Element Eksiklikleri • Var Olan Hastalıkları • Kronik Hastalıkları (hipertansiyon, diyabetes mellitus, kalp kapak hastalıkları. ) • Enfeksiyon ve Paraziter Hastalıklar (Sıtma, HIV/AIDS, Viral Hepatitler vb. ) • Doğurganlıkla İlgili Özellikleri • İlk âdet Tarihi • Evlilik Yaşı İlk Gebelik Yaşı • Gebelik Sayısı • Düşük, Ölü Doğum, Küretaj Sayısı • Menopoz Yaşı
4. Bireysel Davranışlar, Psikososyal Faktörler • Alışkanlıkları (sigara, alkol, madde bağımlığı) • Psikososyal Bozuklukların Varlığı ve Çare Arama Davranışları
ANNE ÖLÜMLERİNİN NEDENLERİ VE ÖNLENMESİ Anne ölümü nedenleri: 1. Doğrudan Nedenler • Kanama (%25) • Enfeksiyon (%15) • Düşük (%13) • Toksemi (%12)
2. Dolaylı Nedenler (%8) • Annede önceden var olan veya gebelikte ortaya çıkan sistemik hastalık varlığı Bu iki nedenden dolayı belirtilen sürelerdeki ölüm “anne ölümü”dür.
Bu iki nedene ek olarak kazalar (trafik, iş, ev, uçak vb. ), gibi nedenlerle meydana gelen ölümler “Gebeliğe Bağlı Ölüm” olarak tanımlanır. Anne ölümleri gelişmekte olan ülkelerde önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bu sorunun önlenebilmesinin temeli sağlık kayıtlarında gizlidir. Ülkemizde dâhil birçok ülkede sağlık kayıtçılığında ciddi ilerleme görülmesine rağmen anne ölümleri ve gebeliğe bağlı ölüm istatistiklerinde sorunlar yaşanmaktadır.
BEBEK VE ÇOCUK SAĞLIĞI Çocuklarda sadece sakatlığın ve hastalığın olmayışı değil bedensel, ruhsal (aklen) ve sosyal yönden sağlıklı büyümesi, gelişmesi ve yetişmesi için koruyucu, tedavi edici ve rehabilite edici sağlık hizmetlerine “Çocuk Sağlığı Hizmetleri” denir
Bir ülkenin sağlık düzeyinin ölçülmesinde bebek ve çocuk sağlığına verdiği değer ile bu değerlerin yansıması olan bebek ölüm hızı, malnutre (kötü beslenmiş) çocuk sayısı, okula devam eden (kız) çocuk sayısı gibi sağlık ve sosyal değişkenlerden elde edilen ölçütler kullanılır. Gelişmiş ülkelerde bebekçocuk sağlığı düzeyini yansıtan ölçütler, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelere göre çok daha iyidir.
Bebek-çocuk sağlığı hizmetlerinin sunumunda bebek ve çocukların büyüme-gelişmesine uygun olarak etkili olan risk faktörleri, alınması gereken önlemler ve uygulamalar farklılıklar gösterir. Bu nedenle bebekçocuk sağlığını etkileyen etkenler ve bunlara yönelik yapılması gerekenler, çocukluk dönemlerine göre aşağıda belirtilmeye çalışılmıştır.
YENİDOĞAN DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE SAĞLIK SORUNLARI Bir çocuğun doğumdan sonraki ilk 1 yılına “Bebeklik Dönemi” denir. Bebeğin doğumdan sonraki ilk 28 gününe “Yenidoğan (Neonatal) Dönemi” denir.
Anne karnından yani bağımlı bir hayattan, bağımsız ve bireysel olarak aktif olması gereken bu dönem öncelikle anne sağlığı hizmetleri ile yakından ilişkilidir. Gebelikte ve doğumda anneye verilecek sağlık hizmeti yenidoğan dönemin başarılı ve sağlıklı geçmesi için elzemdir.
Bu dönemde bebeğin yaşamını etkileyen sorunlar şunlardır: • Konjenital (doğumsal) anomaliler (bozukluklar) • Düşük doğum ağırlığı • Enfeksiyonlar • Doğum travmaları • Beslenme sorunları, yani anne sütü alamama
Bu sorunlara ek olarak şu belirtiler de önemlidir: • Sarılık • Morarma • Havale geçirme • Kanama • Hareketlerin azlığı
Bu sorunlarla karşılaşmamak için kadın/anne sağlığına önem verilmelidir. Gebelik öncesi ve gebelikte kadına kaliteli sağlık hizmeti sunulmalı, doğumlar bir sağlık personeli yardımıyla sağlık kuruluşlarında, sağlıklı koşullarda yapılmalıdır. Yenidoğanın doğumu ile birlikte “Yenidoğan (Neonatal) Resusitasyon (Canlandırma) Programı” uygulanmalı, ilk yarım saat içinde anne sütü alması teşvik edilmelidir. Yine kanamaları önlemek için K vitamini, enfeksiyonlardan korumak için de aşılama programında yer alan aşılar yapılmalıdır. .
Bu dönemde bebekte kalıtımsal veya doğumsal (konjenital) hastalıkların varlığı araştırılmalıdır. Fenilketonüri, Konjenital Hipotiroidi ve işitme taramaları gibi sağlık sorunlarına yönelik taramalar Sağlık Bakanlığının geliştirdiği programlar çerçevesinde yürütülür.
SÜT ÇOCUKLUĞU DÖNEMİ VE SAĞLIK SORUNLARI Bu dönem de aslında doğumla başlar. Süt çocukluğu dönemi anne emzirmeye devam ettikçe devam eder. Bu sürenin 2 yaşına kadar olması önerilmektedir. Tek başına ilk 6 ay anne sütü yeterli iken bu dönemden sonra uygun ek gıdalara geçilmeli, 1 yaşında normalde bir yetişkinin yiyebileceği birçok gıdayı yiyebilir duruma gelmelidir
Bu dönemde uygun aylarda uygun aşılar mutlaka yapılmalı, genel hijyen kurallarına titizlikle uyulmalıdır Süt çocukluğu döneminde verilmesi gereken en önemli sağlık hizmetlerinden birisi de çocuğun büyüme ve gelişmesinin izlenmesidir. Ayına ve yaşına göre değişik izleme yöntemleri ile izlenmesi mümkün olmakla birlikte en çok kullanılan yöntemler boy, ağırlık ve baş çevresinin ölçümleridir. Bu ölçümler belirli aralıklarla deneyimli sağlık personelince yapılmalı, bebeğin/çocuğun büyüme ve gelişmesinin izlenmesi için geliştirilen ve persentil eğrileri denilen grafiklere işaretlenmeli ve dosyasında kayıt altına alınmalıdır.
ANNE SÜTÜ VE EMZİRME Anne sütü birçok yönüyle mucize bir besindir. Normalde her annede doğumdan sonra süt yapımı ve salgılanması olur. Bunun için kadının gebelikte doğuma ve doğum sonrası döneme psikolojik olarak hazırlanması, doğumdan hemen sonra da bebek ve annenin (annenin memesi ve bebeğin ağzı) ten temasının sağlanması gerekir. Anne sütü doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde verilmeye başlanmalıdır
Anne Sütünün Özellikleri • Anne sütü; 200’den fazla besin ögesi içeren bir besindir. • Anne sütü, çocuk neye gereksinim duyuyorsa ona göre salgılanır. • Anne sütü emzirilmeye başladığındaki içeriği ile emzirmenin orta ve sonlarına doğru bileşimi değişir. Yine gündüz bileşimi ile gece bileşimi bile bebeğin büyüme ve gelişmesine uygun besin içeriklerine sahip bir şekilde farklılıklar gösterir. Yine, bebek büyüdükçe günler, haftalar ve aylara göre besin bileşiminde çocuğun gereksinimlerine uygun olarak değişimler izlenir.
• Enfeksiyon ve allerjiden koruyan lökosit (akyuvar), makrofaj, T ve B lenfosit gibi canlı hücreler ile antikorlar, salgısal Ig. A, laktoferrin gibi bağışıklık sisteminin etmenlerinden oldukça zengindir. Bu özelliği dünyada hiçbir besinde olmayan bir özelliktir. Bu anlamda kolostrum çocuğu enfeksiyon hastalıklarına koruyucu en önemli besindir.
• Anne sütü içerisinde bulunan proteinlere “Whey proteinleri” denir. Bu proteinlerin özelliği, biyoyararlanımının (emilim ve kullanımının) diğer proteinlere göre yüksek olmasıdır. • Anne sütünün karbonhidratlarının büyük kısmı, laktozdan oluşur. Laktoz; kalsiyum, magnezyum gibi minerallerin emilimini artırır, beyin ve sinir dokusunun gelişimini sağlar.
Anne sütü içerisinde demir, kalsiyum, fosfor, bakır, magnezyum, sodyum, potasyum, çinko ve iyot gibi çocuğun gereksinim duyduğu mineraller yeterince bulunmaktadır.
• A, D, E, K, ve B 12 vitaminleri bulunur. K vitamini diğer besinlere göre anne sütünde yüksek olmakla birlikte, yenidoğanın ilk günlerinde gereksinim yeterince sağlanamaz. Bu nedenle bebek doğduğunda kas içine (intramuskuler) K vitamini yapılmalıdır. Yine anne sütünde D vitamini bir gıdaya göre yüksek düzeyde olmakla birlikte, bebeklerde gereksinimi karşılayacak düzeyde olmadığı için, 15. günden itibaren D vitamini verilmelidir.
Anne Sütünün Yararları Bebek İçin… • Anne sütü, bebeğin zihinsel, fiziksel ve ruhsal gelişimi için en uygun besindir. • Emzirme ile anne ve bebek arasında ruhsal bir bağ kurulur. • Anne sütü içerisindeki bazı maddeler bebeğin rahatlamasına ve daha kolay uyumasına yardımcı olur. • Özellikle doğumdan sonra ilk birkaç saat içerisinde gelen ve 5 gün kadar devam eden ilk ağız sütü (kolostrum), bebeğin dünyaya uyumunu sağlayan bağışıklık sistemi için gerekli birçok maddeyi içerir. • Anne sütü dünyanın en hijyenik, en besleyici, en temiz besinidir. Diğer gıdaların hazırlanmasındaki hijyen sorunları, ısıtma gereksinimleri, atık sorunu yoktur. • Anne sütü alan bebeklerde ishal, kabızlık, karın ağrısı, zayıflama, önemli bazı enfeksiyonlar, diyabetes mellitus (şeker hastalığı), ağız diş sağlığı sorunları ve diş çürükleri vb. daha az görülür
Anne için… • Emziren anneler doğum öncesi kilolarına daha kolay dönerler. Emziren anne huzurludur ve daha mutludur. • Emzirme annenin göğüs, yumurtalık (over), uterus (rahim) ve meme kanserine yakalanma riskini azaltır. • Anneyi kemik erimesinden (osteoporozis) korur. • Emzirme, anneyi aşırı kan kaybından ve anemiden korur.
BAĞIŞIKLAMA İLKELERİ VE ÇOCUKLUK ÇAĞI AŞILARI Vücudumuz her an birçok mikroorganizma ile karşıyadır. Bunların önemli bir kısmı cildimizden içeriye giremez. Solunum ve ağız yoluyla alınan mikropların bir kısmı buralardaki mekanik koruyucularla (burun kılı, mukus salgısı vb. ) vücut içine girmesi engellenir. Bununla birlikte vücuda giren mikroplar eğer kan ve lenf sisteminden oluşan bağışıklık sistemi ile bertaraf edilemezse o mikroba özgü hastalıklar oluşabilir. İşte vücuda giren mikropların vücudun bağışıklık sistemine yapay olarak daha önceden tanıtılarak, geliştirilen savunma mekanizmaları ile bertaraf edilmesini amaçlamak için yapılan işleme “bağışıklama” denir.
Bağışıklık, aktif ve pasif olmak üzere iki şekilde edilir. Aktif bağışıklık hastalığın geçirilmesiyle veya o hastalığa yönelik geliştirilen belirli doz ve sürelerde yapılan aşılarla sağlanır. Bu tür genellikle uzun sürelidir. Pasif bağışıklık ise diğer insanlar ya da hayvanlardan alınan antikorların kişilere verilmesi ile sağlanır. Bu bağışıklık kısa sürelidir.
Aşılama, çocuk ve erişkin sağlığını koruma ve bulaşıcı hastalıkları önlemede en etkin, en güvenli ve en düşük giderli yaklaşımdır. Etkin ve güvenilir aşısı olan hastalıklara karşı bağışıklanmak her çocuğun hakkıdır.
Aşılama ile hedeflenen yararlar şunlardır: • Aşı yapılan kişiyi o hastalığa karşı bağışık kılarak onun hastalanması, hastalığın sekellerinin oluşması önlenir. • Kişi o hastalıktan korunacağı ve sakat kalmayacağı için sağlıklı bir şekilde yaşamına devam edebilir. Bu nedenle insancıl yönü vardır. Ayrıca sosyal ve ekonomik olarak üretken birey ve toplum oluşturulmuş olur.
• Aşı ve aşılama hizmetlerinin maliyeti düşük, hastalıkların ve tedavi edici hizmetlerinin maliyeti yüksektir. Bu nedenle ülke ekonomisine olumlu katkısı vardır. • Bulaşıcı hastalıkların salgın yapması önlenir. Bu nedenle salgın sonucu insanların ölmesi, sakat kalması önlenir. Sağlık kurumlarının işleyişinde salgının olumsuz etkileri oluşmadan önlenmiş olur.
• Aşının ve aşılamanın en önemli yararı ise hastalığın kontrol altına alınmasını, görülme sıklığının azaltılmasını (eliminasyon) ve o hastalık etkenine dünyadan yok edilmesini (eradikasyon) sağlar. . Bu hedeflere ulaşabilmek için aşılama hizmetleri ülkelerin kendi koşullarına (coğrafi, ekonomik, sağlık hizmetlerinin sunumunun niteliği vb. ) göre belirledikleri aşı takvimlerine uygun olarak özellikle hemen her çocuğunun aşılanması gerekir
Aşı teknolojisinin gelişmesine ve çok uzun yıllardır oluşan deneyimlere bağlı olarak güvenle kullanılan koruyucu önlemlerin başındadır. Aşı yapılamayacak çocuk hemen yoktur. Kontrendikasyon denilen aşının yapılmaması gereken durumlar bile oldukça sınırlıdır. Çok ağır hastalık tablosunda bile uygun aşılar iyi klinik gözlem altında yapılabilmektedir. Aşıların genel olarak yan etkileri de oldukça azdır ve geçici yan etkiler şeklindedir.
Özet Üreme sağlığı hizmetlerinin önemini açıklamak Üreme sağlığı, hem kadını hem erkeği, hemen her yaşta ilgilendiren bir kavramdır. Kadın ve erkeğin sağlıklı bir şekilde üreme fonksiyonlarını yerine getirmeleri, bununla birlikte yaşamlarının sonuna kadar sağlıklı bir cinsel yaşam sürmelerini hedefler. Bu nedenle cinsel yolla bulaşan hastalıklarla (CYBH) mücadele ve aile planlaması hizmetleri önemli bir sağlık hizmetidir. Suyun üstünde gördüğümüz kısmından daha çok, suyun altında çok daha büyük görünmeyen tarafı nedeniyle buzdağı olarak kabul edilen CYBH’ler hemen her toplumda görülen ve giderek artan boyutları ile kontrol altına alınması gereken hastalıklar grubudur
Aile planlaması yöntemleri ve kullanım ilkelerini sıralamak Aile planlaması, eşlerin doğum aralıklarını kadın sağlığını etkilemeyecek şekilde belirleyerek istedikleri sayıda çocuk sahibi olabilmelerini sağlamaktır. Hem üreme haklarının kullanılması, hem CYBH’lerin önlenmesi hem de kadın ve çocuk sağlığı için aile planlaması hizmetleri sunulması gereken en önemli sağlık hizmetlerindendir. Bunun için aile planlaması hizmetlerinin var edilmesi ve herkesce ulaşılabilir olması, bireylerin kullanmaları için danışmanlık hizmetlerinin sunulması ve eğitim verilmesi, bu sağlık hizmetleri sunumunun bileşenleridir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar (CYBH) ve özelliklerini sayabilmek Tüm dünyada CYBH’lar buzdağı olarak kabul edilir. Suyun üstünde gözüken kısmına göre görünmeyeni çok daha büyüktür. CYBH’lar hemen tüm dünyada en önemli halk sağlığı sorunlarındandır ve bu sorun HIV/AIDS’in ortaya çıkışı ve dünyada yayılımı ile birlikte giderek de büyümektedir. CYBH’lar sonucu ciddi düzeyde ölüm ve sakatlıklara neden olması CYBH’lardan mutlaka korunmayı gerektirmektedir.
Kadın/anne sağlığını etkileyen etkenler ve alınabilecek önlemleri tartışabilme 1 Üreme sağlığı hizmetleri her ne kadar kadınların sağlığını doğrudan etkilese de kadın sağlığı sadece doğurganlığı nedeniyle sağlığının olumsuz etkilenmesi hatta ölümle karşıya kalması nedeniyle risk grupları içerisinde öncelikli yeri olan bir konudur. Gebelik öncesinde, gebelikte, doğumda ve doğum sonrasında kadına yönelik özel sağlık hizmetleri sunulmalıdır.
Ancak kadın sağlığı sadece üreme sağlığı ve diğer sağlık hizmetleri sunumun yeterli ve kaliteli olması ile sağlanamaz. Kadının toplumdaki yerinin geliştirilmesi, kadının eğitiminden başlayarak hemen her konuda erkekle eşit, hatta sağlık gibi bazı konularda hakkaniyete uygun öncelikler tanımlanması gerekmektedir.
Bebek/çocuk sağlığını etkileyen etkenleri ve alınabilecek önlemleri tartışabilme Kadının toplumdaki statüsünden başlayarak gebelik öncesi, gebelikte, doğumda ve doğum sonrası verilecek kaliteli sağlık hizmetleri hem kadın hem de çocuk için elzemdir. Bebek ve çocuk sağlığını etkileyen faktörlerin birçoğu kadın/anne sağlığını etkileyen faktörlerdendir. Bu nedenle kadına yönelik alınacak önlemlerin önemli bir kısmı bebek/çocuk sağlığına da etkili olacaktır. Bunun yanında doğumun sağlıklı koşullarda, bir sağlık kurumunda ve doğum hakkında yetkili bir sağlık personeli tarafından yaptırılmasından başlayarak, doğumdan itibaren ilk yarım saatten başlayarak emzirilmeye başlanması, 6 ay sadece anne sütü ile beslenmesi ve hatta emzirmenin 2 yaşına kadar devam etmesi, yine doğumdan başlayarak aşılamaların yapılması, büyüme ve gelişmesinin izlenmesi sağlıklı bir toplumun da en önemli koşullarındandır
- Slides: 44