Hasta ile letiim Bir saaltc olarak hastalar insan
Hasta ile İletişim • Bir sağaltıcı olarak hastaları insan olarak ele alışımız, bir patolojiyi ele alışımız kadar önemlidir.
• Tıp pratiğindeki hasta-hekim ilişkisi, hekimin her şeyi bildiği paternalistik ilişki biçiminden, hasta ile klinisyen arasında gerçek dürüstlüğün kurulduğu bir ilişki şekline dönüşmektedir
• Hastalar hastalıkları ile ilgili belirsizlikler hakkında bilgilendirilmişlerse tedaviye daha iyi tepki verdikleri gibi, bakım ile ilgili karar süreçlerine de gerçekten katılmaktadır. • Bu aynı zamanda uygulamanın etik boyutudur.
• Gerçeği bilmek, tam, doğru ve anlaşılabilir bilgilendirmeden sonra tedaviyi onaylamak veya reddetmek, hastaların etik ve yasal hakkıdır.
Patolojiden öteye bakabilmek • Günümüzde kabul gören “tümelci” (holistik) yaklaşımdır. • Tümelcilik, bireyin içindeki entegrasyon ve bütünsellik ile örtüşür. • “Health” sözcüğü “holos” sözcüğünden türemiştir ve tam karşılığı “her şeyin yerli yerinde” olmasıdır.
• Tarihte holistik tedavi • Adı son zamanlarda daha fazla zikrediliyor olsa da klinik holistik tedavinin tarihi aslında Hipokrat’a kadar uzanıyor. 1803’de yayınlanan Tıp Etiği alanındaki ilk ders kitabı ‘Percival’da "Hastaların hisleri ve duyguları en az hastalığın belirtileri kadar bilinip ilgilenilmeyi gerektirir" önermesiyle hasta bakımına bütüncül bir yaklaşım olarak ortaya atılmış.
• Holistik tıp uygulayıcıları kişinin birbirine bağlı bölümlerden oluştuğu ve bunlardan herhangi bir kısım düzgün çalışmıyorsa, tüm diğer parçaların etkilenecek olduğu inancını benimsemişlerdir. İnsanların hayatlarında (fiziksel, duygusal, ya da ruhsal) dengesizlikleri varsa, bir şekilde, bu genel sağlığını olumsuz etkileyebilir
Hasta Hekim İletişimi • Tıp uygulamasındaki hataların çoğu iletişim eksikliğinden kaynaklanır. • Hekim ya hastanın ne demek istediğini anlamakta, ya da kendisinin ne söylemek istediğini hastaya iletmekte problem yaşar.
Hasta Hekim İletişimi • Bu yanlış anlamalar hekim ve hastalarda düş kırıklığına neden olur. Hasta memnuniyetsizliği, tıbbın etkinliğinin azalması, çatışma ve davalar gelir. • Etkin iletişim esastır.
Hasta Hekim İletişimi • Hastanın sorununu anlamamışsak, bunu izleyen öykü, tetkik, tanı ve tedavi her şey yanlış olabilir. • Tanı ve tedavi teknik olarak doğru olsa bile, bunların hastaya iletilme biçimi, hastaların vereceği yanıt açısından önemli sonuçlar taşır. • Daha da fazlası iletişim, tedavi edici bir ilişkinin temel taşıdır.
Hasta Hekim İletişimi “Bağlam” Hekim ve hasta arasındaki iletişim bazı önemli ayırt edici özelliklere sahiptir. Hekim hasta görüşmesi, zamana yayılmış bir şekilde, muayenehane, ev, hastane gibi ortamlarda gelişir. Görüşme hastanın belirtilerini açıklamasıyla başlar. Bir çok olguda da er geç diğer verilerle tamamlanır.
“Bağlam” • Çoğu kez fizik bulgu ve test sonuçlarında anormallik olmadığında bile hastanın bazı belirtileri vardır. • Doğru tanının yolu fizik bakı ve tetkiklerden çok öyküye dayanır • Bu nedenle hastanın belirtilerini anlamak esastır. • Semptom anormal olarak algıladığı durumların hasta tarafından tanımlanmasıdır. • Tanımı gereği semptomlar özneldir.
“Bağlam” • Bir hastanın gerçekten ağrı duyduğunu kanıtlayacak nesnel bir test yoktur. • Ancak bu hastanın semptomlarının ne anlama geldiğini anlamaya yönelik kesin yöntemler uygulamayacağımız anlamına gelmez. • Bunlar dikkatli dinleme, karşılıklı konuşma, anlamın ayrıştırılması, önyargıdan kaçınılmasıdır.
“Bağlam” • Semptomlar hastanın sorununu anlamada temel aldığımız, hastanın hastalık, stres ya da rahatsızlık duygularını yansıttığı bir iletişim biçimidir. Hastanın semptomları ile ilgili yorumu çoğu kez hem bilişsel hem duygu-durumsaldır.
“Bağlam” Örneğin hastanın duygusal durumunun sabah uyandığında hissedilen bir göğüs ağrısıyla bozulduğunu varsayalım. Önce bir kaygı anı yaşanır, sonra önceki gün göğsün o bölgesine düşme sonucunda bir darbe alındığı anımsanır. Bu açıklama bir rahatlama sağlar.
“Bağlam” Diğer yandan böyle bir açıklama var olmayabilir. Belki bunun yerine belleğimizde bir arkadaşın göğüs ağrısını izleyen ciddi bir kalp krizi geçirdiği bilgisi vardır. Duyulan kaygı sonucu hekim başvurusu gerçekleşir. Başvuru yakınması kaygı değildir haliyle, büyük olasılıkla ağrıdır
“Bağlam” Genellikle her sabah öksürerek mukuslu balgam çıkaran bir kişi balgamına sürekli bakarak bilgi edinmeye çalışmaz. Eğer bir sabah balgamında kan görürse “bilgi” edinmeye çalışır, doktora başvurur. Bir sinyalin sağladığı bilgi düzeyi algılayanı şaşırtma kapasitesiyle orantılıdır.
Hasta Hekim İletişimi “Bağlam” • Aşırı alkol alımı sonrası baş ağrısıyla uyanan kişi az bilgi edinir. • “Beklenmedik bir anda” baş ağrısı ile uyanan kişi daha fazla bilgi edinir. • Kanlı balgamla iletilen bilgi, mesajın alındığı bağlama bağlı olacaktır. Balgamda kan görülmesinin daima kanser anlamına geleceğine inanan kişi, kanla kanser arasında bağlantı kurmayan kişiye göre mesajı daha farklı yorumlayacaktır.
Hasta Hekim İletişimi “Bağlam” • Belirtilerin şiddeti ile hekime başvurma kararı arasında açık bir ilişki yoktur. • Hoş karşılanmayan bir bilgiye karşı yaygın savunma tepkisi inkardır. İnsanlar kendini kandırma konusunda ciddi bir kapasiteye sahiptir. • Öte yandan toleransı az olan ve en ufak bir rahatsızlıkta hekime başvuranlarda vardır.
Hastayı çevresi ile birlikte ele almak • Hasta ve ailesi karmaşık bir ilişkiler evreni oluşturur ve bu da klinik bakımı derinden etkiler. Bireyler sosyal ortamlarından ayrı tutulamaz; ancak bu gerçeği hastane ortamında kolaylıkla unutabiliyoruz. Kararlarda bu unsurlar da hesaba katılmalıdır.
İletişim Nedir? • Sana yapılmasını istediğini başkalarına yap • Hastalarla iletişim başkalarıyla iletişimden farklı değildir. Arkadaşlarınız ya da meslektaşlarınız sizinle konuştuklarında onlardan ne beklediğinizi hesaba katınız.
• Ne demek istiyorlarsa onu söylemelerini ve söylenenin ne anlam taşıdığını anlamayı umarsınız. • Bildikleri kadarıyla doğruyu, anladığınız dilde söylemelerini beklersiniz. • Yönlendirilmek istemeyeceğiniz gibi sizi ilgilendirmeyen ya da aptal konumuna düşürecek bir süreç içinde olmayı, tepeden bakılmayı ve aşağılanmayı da istemezsiniz.
• Kimliğinize/kişiliğinize saygılı olunmasını beklersiniz. • Kendi görüşünüzün de alındığı ve katkınızın olduğu bir diyalog içinde olmayı beklersiniz. • Söylediklerinizin dinlenmesini istersiniz.
- Slides: 23