GENETK OLARAK DETRLM ORGANZMALARDAN OLUAN BESNLER VE BESN
GENETİK OLARAK DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALARDAN OLUŞAN BESİNLER VE BESİN ALERJİSİ POTANSİYELİ
HAZIRLAYAN: Demet ÇETİN İLETİŞİM: demet@hotmail. com
KONU BAŞLIKLARI • 1 -)Genetik Olarak Değiştirilmiş Organizmalardan Gelen Besinler Ve Biyoteknoloji • 2 -)Alerjik Potansiyele Karşı Besinin korunması ve Değerlendirilmesi • 3 -)FAO WHO Tavsiyeleri
1 -)Genetik Olarak Değiştirilmiş Organizmalardan Gelen Besinler Ve Biyoteknoloji • • Besinleri genetik olarak değiştirmek için biyoteknolojinin kullanımı makineleştirilmiş tarım kullanımı gibi dünya çapında önemli bir devrim olacaktır. Biyoteknoloji, bir organizmanın kalıtsal özelliklerini değiştiren bir teknik/yöntem olarak tanımlanabilir. canlı türünün geniş çeşitliliğine karşı genetik bilgiyi transfer etme yeteneği-r. DNA teknolojisi vasıtasıylageçtiğimiz yıllarda önemli ölçüde gelişti. bu nedenle hemen her özelliğin bir organizmadan diğerine transferini tasarlamak mümkün. Gıda biyoteknolojisi kısaca mikroorganizmaların, hayvanların ve bitkilerin yararlı özelliklerin geliştirmek için daha belirli ve kesin bir metodtur. Gıda biyoteknolojisi, besinsel karakterleri, tatları geliştirme, istenmeyen özellikleri eleme, raf ömrünü uzatma, katkı maddelerinin kullanımını azaltma, işletme masrafının düşürme, enerji tüketimini dengeleme gibi başlıca amaçları içeren gıda endüstrisine yardım etme potansiyeline sahiptir.
• Biyoteknolojinin ilk ürünleri pazar alanına yeni giriyor. E. Coli’den chymosin 1988’de takdim edildi. Calgene’den “Flavr. Savr tomato” 1994’te sınırlı pazara sunuldu. Genetiksel olarak değiştirilmiş soya fasulyeleri pazara 1996’da girdi. diğer bir çok ürün etkin büyüme altında ve yeni genetiği değiştirilmiş ürünlerin giriş oranı önümüzdeki birkaç yıl içinde hızlanacağa benziyor. Hayvan biyoteknolojisi ise Bovine somatotropinnin gelişiminden sonra daha yavaş ilerliyor.
• Bitki biyoteknolojisi ise muhtemelen önümüzdeki birkaç yıl içinde gıda endüstrisindeki en büyük etkiye sahip olacak. Üreticilere fayda sağlayan özelliklerinin bazıları genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerin içine ekleniyor. Bu özellikler böcek, hastalık ve bitki öldürücü madde gibi unsurları ve ya değişmiş iklimsel dayanıklılığı içerebiliyor. Bu tür özellikle soya fasulyesi, patates, buğday ve mısır gibi ticari açıdan önemli ekinlerin içine koyuluyor. Bu nedenle gıda endüstrisi önümüzdeki yıllarda yemeklerin içine koyulan ekinlere geniş özellikler işleyecektir. Ayrıca gıda üreticilerinin karlarını arttıracak diğer özelliklerde genetik açıdan değişim yoluyla ekinlere işlenebilecek. Bu özellikler çeşitli sebze ve meyveler(domates, sağlıklı pişirme yağı. . ) için gelişmiş bir lezzet ve uzun raf ömrü sağlıyor. Ayrıca bunlardan başka daha pek çok değişimde düşünülüyor yada geliştirilmekte.
2 -)Alerjik Potansiyele Karşı Besinin korunması ve Değerlendirilmesi • • Güvenlik sorunları tarımsal biyoteknolojinin artmasıyla yükselebilir. Bununla birlikte FAO(Birleşmiş milletler beslenme ve tarım örgütü)’ne göre gıda güvenliği düşüncesi r. DNA teknolojisi gibi yollarla bir organizmanın kalıtsal özelliklerinin değişmesiyle üretilen organizmaları içeriyor Hemen hemen bütün alerjenler proteinlerdir. Alerjenler kişilere duyarlı Ig. E içeren ürünleri tetikleyen proteinlerdir. Aslında alerjenler pek çok yemek, polen, böcek zehri ve diğer kaynaklarda bulunabilir. Bir alerjik proteini transfer etme riski, bilinen alerji yapıcı bir donörden türetilen DNA kaynağı olduğu zaman çok daha yüksek olmakla birlikte bilinen alerji yapıcı bir donörden alerji yapmayan protein transfer etmek pek mümkün değildir. Bu nedenle biyoteknoloji uzmanları transfer edilmiş bir proteinin alerji yapıcılığını, genin kaynağını, proteinin alerji yapma potansiyelini ve evsahibinin içten büyüyen alerjen üzerindeki herhangi bir etkiyi düşünerek değerlendirmeye başlayabilir.
3)FAO WHO Tavsiyeleri • Geçtiğimiz günlerde Biyoteknoloji ve gıda güvenliği hakkında FAO/WHO müzakeresi genetik açıdan değiştirilmiş organizmaların alerjik olma durumu ile ilgili bir takım sonuçlara ulaştı. Bu sonuçlar ;
• Çoğunlukla alerji yapan besinlerden gen transferi , transfer edilen genin bir alerji yapıcıyla kodlandığı belgelenmediği sürece desteklenmemelidir • DNA’yı sağlayan organizmadan transfer edilmiş bir alerji yapıcı içerdiği bulunan gıdalar, bu tür ürünler Pazar alanında açıkça tanımlanamadığı ve bu kimlik üretim ve dağıtım sırasında kaybolduğu sürece pazarlama ruhsatı için düşünülmemelidir
• İlgili organizasyonlar tarafından , bir alerjinin özelliklerine sahip olduğuna karar verilen proteinleri içeren besinler incelenmeli ve onların uygunluğu iyi düşünülmelidir • Besin alerji yapıcıların kimliği ve immunojenesiteleri tanımlanmış bu alerji yapıcıların karakterleri güçlendilirmemelidir
Özetle… • Biyoteknoloji önümüzdeki yıllarda ticari piyasadaki ürünlerin bir çoğunu etkileyecek. Bu transfer edilmiş ürünler kendi güvenlikleri için değerlendirilmelidirler. bu güvenli değişim özellikle protein içeren şeylerin ve potansiyel alerjik şeylerin güvenliğine bileşimsel farklılıklarına odaklanır
KAYNAK… • S. L. TAYLOR / ENVİRONMENTAL TOXİCOLOGY AND PHARMACOLOGY 4 (1997) 121 -126
- Slides: 12