GELME VE AZGELME SOSYOLOJS HAYRYE ERBA Bamllk Okulu
GELİŞME VE AZGELİŞME SOSYOLOJİSİ HAYRİYE ERBAŞ
Bağımlılık Okulu
Bağımlılık Okulu’nun Temel Varsayımları • Ülkeler arasında hiyerarşik bir ilişkilerin varlığını kabul etmesi • Ülkeler arasındaki dayanışmacı değil çatışmacı ve rekabet ilişkisinin varlığını kabul etmesi • Ağırlıklı olarak ilerlemeci ve düzçizgisel bir gelişme/kalkınma anlayışını benimsemesi • Gelişmenin tüm toplumlarda aynı aşamalardan geçerek gerçekleşeceğini kabul etmesi • İlerlemenin gelişmiş ülkelerin desteği ile gerçekleşemeyeceğini kabul etmesi
Bağımlılık Okulu Düşünürleri
Bağımlılık Okulu Düşünürleri • • • Paul Baran: Gelişmenin Ekonomi Politiği A. G. Frank: Azgelişmenin Gelişmesi Cardoso: Bağımlılık İçinde Gelişme Samir Amin: Merkez Çevre İlişkisi I. Wallerstein: Dünya Sistemi. Kuramı
Bağımlılık Okulu’nun Düşünsel Temelleri • Bağımlılık Okulu Marksist emperyalizmi inceleyen Lenin ve Luxemburg’un görüşlerinden beslenir. • Klasik Bağımlılık okulu özellikle toplumların ilerlemesi konusunda ilerlemeci ve düzcizgisel gelişme anlayışını Marx’ın ilkel komünal, feodal, kapitalist, sosyalist ve komünist toplum tiplemesi üzerinden yükseltir. • Özellikle 1970’ler sonrasında belli açılardan yeni düşünürler tarafından görüşün devamı niteliğinde değişimler olsa da özellikle tüm toplumların benzer aşamalardan geçeceği görüşü eleştirilir.
Paul Baran-1 • Baran, Luxemburg gibi kapitalist dünya sisteminin oluşumu ile ilgilenmiş ve düşünceleri dünyada uzun yıllar alandaki literatürde etkili olmuştur. • O’na göre kapitalist dünya sisteminin temel özelliği yayılma ve kolonileştirme özelliğidir. • Gelişmiş Batı ülkeleri kapitalizmin ilk döneminde, köylü ve küçük esnaf sermaye birikimi sağlamada etkili olmuştur. Ancak koloni ülkelerin gelişmiş ülkelere sermaye akışı nedeni ile böyle bir şansı olmamıştır ve mevcut yapı içinde olamayacaktır da.
A. G. Frank-1 • Özellikle ülkeler arasındaki eşitsizliği yani emperyalizm ilişkisinden hareket ederek mevcut yapılanma içinde gelişmiş ve azgelişmiş ülkeler arasındaki mevcut sömürü ilişkileri var oldukça azgelişmiş ülkelerin asla gelişemeyeceği tezini ileri sürmüştür. • O’na göre azgelişmiş ülkeler de gelişme eğilimi gösterse bile sömürü devam ettikçe metropol ve uydu/periferi arasındaki eşitsizlik asla kapanmayacaktır. Bu nedenle de uydu bir gelişmişlik gösterse de bu «azgelişmişliğin gelişmesi» biçiminde gerçekleşecektir.
A. G. Frank-2 • Frank azgelişmiş ülkelerin temel sorunu metropol ülkelerin çok etkisinde kalmaları olduğunu ileri sürer. Ona göre bu etki öylesine önemlidir ki, bu ülkelerin sınıfsal yapısı da dış etkiler tarafından belirlenmektedir. • Bu nedenle de Frank azgelişmiş ülkelerin gelişmesinin merkez ülkelerle bağının koparılmasından geçeceğini vurgular. Bu bir anlamda içine kapanış anlamına gelmektedir.
A. G. Frank-3 • Frank hem Marksist hem de Marksist olmayan düşünürler tarafından gelişmemenin temel etmenini dış güçlerle açıklaması konusunda eleştirilmiştir. • Çünkü O azgelişmiş ülkeler için bir aydın grubundan, sanayiciden, tüccardan söz etmek doğru olamaz. Ona göre bunların tümü, dışarı ile çıkar birliği içinde olan lümpen burjuvayı oluşturmaktadır.
Dos santos-1 • Dos Santos iki ülke ilişkisini «eşitsiz ilişki» üzerine kurulan bağımlı ve bağlayan ülke olarak değerlendirir. • Bu eşitsizlik hakim ülkenin bağımlı ülkenin ekonomisini gaspetme biçiminde oluşur. O’na göre üç tür bağımlılık sözkonusudur: • 1) koloni bağımlılığı • 2) Finansal-endüstriyel bağımlılık • 3) Teknolojik-endüstriyel bağımlılık •
Dos Santos-2 • Dos Santos’un gelişme yazınına yaptığı en önemli katkı bu bağımlılık türlerini sistematik bir biçimde göstermiş olmasıdır. • Dos Santos’a göre azgelişmiş ülkelerin gelişmemesinin nedeni yeteri kadar kapitalist olmamaları değil, tam tersine kapitalizmin oyununa gelmiş olmalarıdır. Yani kapitalizmin önerdiği yoldan gelişilebileceğine inanmaları ve o doğrultuda adım atmalarıdır. Oysa, çağdaş kapitalizmin tekelci yapısı bu ülkelerin kendilerini toparlamalarına izin vermemektedir. Dolayısı ile azgelişmiş ülkeler bu sistem içinde kaldıkça gelişebilmeleri mümkün olmayacaktır.
Cardoso-1 • Cardoso Marksist gelenek içinde olsa da gelenekten belli açılardan ayrılmaktadır. • Cardoso’nun kuramının özgün yanı, klasik bağımlılık kuramlarının en önemli varsayımını reddetmesidir. • O Bağımlılık Okulu’nun dış etkilerin tek yönlü belirleyiciliğini kabul etmemektedir.
Cardoso-2 • Ona göre azgelişmiş ülkeler, yapısal özelliklerini dikkate alarak ve iyi organize ederek gelişmelerini hızlandırabilirler. • Bu görüşü onu «tarihsel-yapısal» bir metodoloji geliştirmeye yöneltmiştir. • O tezini Brezilya’nın tarihini inceleme üzerinden geliştirmiştir. • Ve Brezilya’daki gelişmenin gelişme olup olmadığı sıkça tartışma konusu olmuş ve gelişme yazınına damgasını vurmuştur.
Kaynaklar ØCirhinlioğlu, Zafer (1999) Azgelişmişliğin Toplumsal Boyutu, Ankara: İmge Kitabevi. Ø Erbaş, Hayriye (2018) “Gelişme Sorunsalı: Unut(tur)ulan Ancak Terk Etmeyen ve Kanayan Yara” iç Hayriye Erbaş (Der. ) Yazınından Bir Seçki, Ankara: Palme Yayınevi. Türkiye’de Gelişme/Kalınma
- Slides: 15