GELECEKTE D HEKML ROBOTK CERRAH ROBOTK CERRAH ROBOTK
GELECEKTE DİŞ HEKİMLİĞİ ROBOTİK CERRAHİ
ROBOTİK CERRAHİ
ROBOTİK CERRAHİ FİKRİ İlk olarak uzayda astronotların tedavisi için düşünülmüş. ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi tarafından uzayda görev yapan astronotlarda ihtiyaç duyulabilecek cerrahi işlemlerin dünyadan bir cerrah tarafından gerçekleştirebilmesi için geliştirilen bir sistem. İlk çalışmalar 1970’li yıllarda yapılmış. 1997 yılında NASA ve ABD California’daki Stanford Üniversitesi Araştırma Merkezi’nin ortak çalışması ile Da Vinci adı verilen robotik sistemin ilk prototipi ortaya çıkmış. 2000 yılında ise Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) onayı alınmış.
Robotik sistem Temel olarak üç bölümden oluşur: Cerrahi konsol, Robotik kollar, Kule
Cerrahi konsol ve robotik kollar Hasta ile aynı odada ancak hastanın yattığı ameliyat masasından bir miktar uzakta yerleşmiştir. Ameliyatı yapan doktor bu konsola oturmakta ve dokuları yüksek çözünürlükte üç boyutlu ve 10 -12 kat daha büyük görerek robotu konsol kolları ve ayak pedalları ile idare eder. Cerrahi konsol üç boyutlu ve büyütmeli görüntü sağlar. Ameliyatı yapan cerrahın oturması uzun süren ameliyatlarda dahi yorulmadan, konsantrasyon kaybı olmadan ameliyatı tamamlamasına imkan vermektedir.
Robotik çalışma prensipleri Robotik ünitenin tamamen cerrahın kontrolünde olan 4 adet kolu bulunmaktadır. Bu cerrahi enstrümanlar oldukça küçüktür ve en hassas noktalara bile rahatça ulaşabilmektedir. Bunlardan birincisi üç boyutlu kamerayı idare ederken diğer üç kol ise cerrah tarafından Bir cerrahın elinin ulaşamayacağı noktalara kontrol edilen ameliyatı gerçekleştiren kollardır. rahatlıkla ulaşabilmektedir. Ameliyatın türüne göre 3 ile 5 adet 0. 5 ya da 1 Robotun kolları 540/720. . vb derece dönüş cm çapındaki deliklerden vücuda yerleştirilen açısına sahiptir. borular vasıtasıyla vücut içerisine yerleştirilirler. Robotun kollarına takılan cerrahi enstrümanlar yedi açıda hareket edebilmektedir. Yani insan bileğinden çok daha büyük bir hareket kabiliyetine sahiptir. Bu enstrümanlar diğer cerrahi enstrüman gibi sıkma, kesme, pıhtılaştırma, diseksiyon, dikiş ve doku manipülasyonu gibi belirli bir görev için tasarlanmıştır. Robot kollarının ucuna takılan enstrümanlar bir cerrahın bilekleri gibi hareket edebilmektedir. Kollar tamamen cerrahın istediği biçimde çalışır ve bu isteğin dışına çıkmaz. El titremesi gibi bir durum da söz konusu değildir" dedi.
Kule Robotik kolların, ışık ve gaz kaynağının ve yüksek çözünürlüklü 3 boyutlu teleskopun bulunduğu kısımdır. Bu özel teleskop her bir göze ayrı görüntü ileten yüksek çözünürlüklü iki adet kameraya sahiptir. Görüntü üç boyutludur ve görüntünün kalitesi yüksektir. Cerrah üç boyutlu görüntü eşliğinde ameliyatı gerçekleştirir ve gerekli olan derinlik de görüntülerde mevcuttur. Da Vinci robotik cerrahi sistemi ile görüntü 10 ila 12 kat arası büyütülmektedir. Cerrah ameliyata başlamadan önce ameliyatın şekline göre robotik kolları karın içerisine yerleştirir ve konsolun başına geçer. Bu süreçte hastanın başında ikinci bir doktor ve bir ameliyat hemşiresi bulunur.
Robotik cerrahinin avantajları Ameliyatlarda büyük kesiler açılmasına gerek yoktur. Sadece robotun kollarının gireceği büyüklükte 8 -12 mm delikler açıldığından, estetik avantaj sağlar. Net görüntüler ilgili bölgeye etkin müdahale sağlar. Kamera cerrahın kontrolünde olduğu için derin ve dar bölgelerdeki anatomik yapılara dair 10 kat büyültülmüş net görüntüler ameliyat esnasında oluşma ihtimali olan sağlam doku hasarını en aza indirir. 540 derece döndürülebildiğinden, vücudun özellikle dar ve küçük alanlara ulaşıp kritik cerrahi müdahalelerde kesme, tutma, dikiş atma gibi önemli kolaylıklar sağlar.
Robotik cerrahinin avantajları Sisteminin kollarındaki hassas hareket kabiliyeti titremeyi ortadan kaldırır. Bu sayede riskli bölgelerde yapılacak müdahalelerde insan eline bağlı hatalar büyük ölçüde azaltılır. Damar ve sinir varlığı net olarak görünüyor. Kesilerin çok küçük olması ve üstün görüntü kalitesi ile en küçük damarların bile görüntülenmesi kan kaybını azaltmaktadır. Ameliyat esnasında cerrahlar genellikle ayakta olurlar ve bu da uzun süren cerrahi müdahalelerde yorgunluğa sebep olur. Robotik cerrahide cerrah ameliyatı oturur vaziyette karşısındaki konsoldan yönettiği için fiziksel yorgunluğa bağlı stres azalır ve cerrahın konsantrasyon kaybı olmaz. Minimal invaziv yöntemler sayesinde açık cerrahiye oranla; hastanede kalış süresini en aza indirmekte ve hastaya hızlı iyileşme olanağı sunmaktadır.
Da Vinci robotik cerrahi sistemini kullanan branşlar Genel olarak üroloji, Kadın hastalıkları ve doğum, Genel cerrahi, Kalp damar cerrahisi, Göğüs cerrahisi KBB KVC ameliyatı
KBB ameliyatlarında robotik cerrahi Cilde herhangi bir delik veya kesi yapılmadan ağız boşluğundan girilerek yapılmaktadır. Bu nedenle bu cerrahi yöntemi tanımlarken İngilizcede “Ağız yoluyla” anlamına gelen “Transoral Robotik Cerrahi” ismi verilmiştir. Diğer robotik cerrahilere göre daha ince ve küçük aletler kullanılmaktadır. Tosillerin iyi ve kötü huylu tümörleri Dil kökünün iyi ve kötü huylu tümörleri Boğaz, yumuşak damak, yanak, farinks bölgesinin iyi ve kötü huylu tümörleri Larinksin iyi huylu ve kötü huylu tümörleri, kistleri ve kanserleri. Uyku apnesi sendromu ve horlamanın cerrahi tedavisinde Makroglossi vakalarında robotik cerrahiyle dil küçültme işleminde
KBB uygulamalarında avantajlar Ameliyat kesi yerinin olmaması, Ağrı hissinin daha az olması, Kanamanın daha az olması ve kan nakli ihtiyacının azalması, Cilt yarası olmaması nedeniyle yara yeri enfeksiyonunun olmaması, Günlük yaşantıya çok kısa sürede dönülmesi, Trakeotomi işlemine gerek duyulmaması, İyileşmenin hızlı olması.
Maksillofasial cerrahide robotik yaklaşımlar Dudak damak yarıklı hastaların tedavisinde ilk aşama olan uvula ve yumuşak damak kapatılması kadavra üzerinde 9. 5 aylık bebekte denenmiş ve başarılı sonuç elde edilmiş. Operasyon bölgesindeki kaslar, innervasyonları ve damarlarla ilgili hasarların minimum olduğu görülmüş.
Maksillofasial cerrahide robotik yaklaşımlar Maksillofasial fraktürlerde; el hassasiyetinin olmamasına bağlı, fiksasyon ve redüksiyonla ilgili başlıca iki problem bildirilmiş: Fiksasyon sırasındaki kemik direnci belirlenemediğinden pek güvenli bulunmamış. Fiksasyon direncini kayıt altına alacak aletler geliştirilmesi gerektiği önerilmiş. Fiksasyon sonrası fragmanların ne yönde hareket edeceği öngörülememiş. Şimdilik güvenilir ve başarılı uygulanabilirliğinin sadece uzun kemiklerde ve pelvik fraktürlerde olabileceği bildirilmiş.
Maksillofasial cerrahide robotik yaklaşımlar Fasial asimetri tedavisi için yapılan ortognatik cerrahi vakalarında; 2010 yılında Chen ve arkadaşları, 6 farklı derecede kullanılan, kemik kesme ve drilleme temeline dayanan MOTOMAN robot adlı bir program geliştirmişler. Daha sonra, Pekin Üniversitesi’nde bu sistem detaylandırılmış. Ancak çalışmalar deneysel düzeyde kalmış. Herhangi bir vaka bildirilmemiş.
İşlemlerin daha uzun sürmesine bağlı postop ödemin daha fazla olduğu ve drenaj için daha uzun süre beklenmesi ortognatik cerrahi operasyonları için dezavantaj oluşturduğunu ileri sürmüşler. Makinenin çok büyük olmasını da dezavantaj kabul etmişler. Robotik tekniğin modifiye edilmesini önermişler.
- Slides: 18