Fiyasko Stanislaw Lem Nazm mit ERDEN TEBP Parvis
Fiyasko Stanislaw Lem Nazım Ümit ERDEN TEBİP
• Parvis adlı bir pilot, Satürn’ün uydusu Titan’a gelir. • Orada iki istasyon arasında taşıma yapmak için yola çıkan iki pilotun kaybolduğunu ve daha önceden de tanıdığı Pirx’in onları kurtarmak için yola çıkıp onun da kaybolduğunu öğrenir. • Parvis de yola çıkar ve karbondioksit buzu içinde kalır. • Kriyojenik bir yöntemle ölmekten kurtulur.
• Yüzyıl kadar sonra bir gemi yapımı için Titan buzlarından arındırılır. Gemi Titanın yörüngesinde yapılmaktadır. • Kriyojenik çanlar (diğer pilotlar da bu sistemi kullanmışlardır) bulunur ve uyuyan insanların bu yapılan gemide uyandırılmasına karar verilmiştir.
• Çanlardakiler ciddi şekilde yaralanmışlardır ve ancak iki çandaki insandan biri uyandırılabilecektir. ( Parvis ve Pirx’in çanları) • Kim olduğunu bilmeyen karakter zamanla Mark Tempe adını almaya karar verir.
Geminin Görevi(Eurydice) • Devasa geminin yegane amacı uzayda akıllı canlılar bulmaktır. Görevin Zorluğu: • Akıllı canlıların evrensel zaman skalasında ufak bir aralıkta kendini gösterip sonrasında ya yokolması ya da hiç ses çıkarmadan, cevap vermeden varolması.
Çözüm: • Zamanı kontrol altına alabilmek için(sınırlı) bir çeşit karadeliğin olay ufkunu titreştirmek ve bu dalgaların arasına girmek • Bu sayede Eurydice bir çeşit zaman girdabına kavuşur ve zamanda bir miktar geriye de gidebilir.
• Bu görev için önceden belirlenmiş bir yıldız sistemi vardır. (Beta Harpiae-Quinta) • Tam karadeliğin etkisine girmeden daha küçük bir keşif gemisi fırlatır. (Hermes) Bu gemide de Tempe ikinci pilot olarak görev alır.
• Yüksek ivmeyle hareket eden bu gemide insanların seyehat etmesi, bir çeşit sıvı içinde embriyo gibi uyumalarıyla sağlanmıştır. • Sisteme gelince uyanırlar ve Quinta iletişime geçmeye çalışırlar.
Quinta: • İlk gözlemlere göre uzaylarına uydular yollayabilen, hatta otomatik savaş robotları yapıp bunlarla kendi gezegenlerini kaplayabilen varlıklardır. • Quinta etrafında büyük bir buz halkası oluşmuş durumdadır. (doğal değildir) • Gezegen sürekli çeşitli frekanslarda radyo dalgaları ile çevrelenmiş durumdadır. • Bir de uydusu bulunmaktadır.
İletişim için ilk önce: • Laser denenmiş ve insanlar, dünya ile ilgili bilgiler gönderilmiştir. • Yanıt alınamamıştır. • Daha sonra insansız bir araç gönderilmiş ve saldırıya uğramıştır. • Kaçmaya çalışan araç kurtulamayınca kendini imha eder ve onu kovalayan Quinta araçlarını da kendisiyle birlikte yok eder.
Daha sonra: • Gezegenin kendi arasında sürekli savaşan otomatik robotlarının olduğu ve muhtemelen yüzyıllardır savaşın sürdüğü nihayet de bir denge noktasında olduğu kanısına varılır. • Gezegenden uzaklaştırılan büyük su kütlesi için ise şehirlere yer açmak için uzaklaştırıldığı düşünülür.
• Kaptan iletişim kurmak zorunda olunduğu fikrinden yola çıkarak, gezegeni aylarını patlatmakla tehdit eder. • Sonuç alınamayınca da ayı parçalayıp yine aynı yörüngede dönmesini sağlayacak şekilde füzeler gönderir fakat bunların bir kısmı saldırıya uğrar ve yok edilir. • Bunun sonucunda kuvvetler dengelenemez ve ay parçalanıp gezegene çarpar.
• Bundan da sonuç alamayan kaptan son çare olarak uzaydaki buz kütlesini parçalayıp gezegendeki kuvvetlerin(iki tarafın da ) karargahlarını imha etmeye karar verir. • Bundan önce, bu işte kullanılacak laser uydusu yardımıyla işaretler gönderilmesi kararlaştırılır. • Tempe’nin fikriyle bir hikaye gezegenin bulutlarına yansıtlır.
• Uzunca bir zamandan sonra cevap alınır ve görüşmeler için ilk önce iki araç gönderilir. • Gezegenden gelen bu ilk görüntülerde fırtına gibi doğa olayları yanı sıra açıklamalar ve ayın çarpması sonucu oluşan felaket yer almaktadır. • Bundan sonra da geminin gelmesi için izinlerin verildiği görüşmelere hazır oldukları belirtilmektedir.
• Quintalılara güvenmeyen kaptan bir replika gemi gönderir ve bunun atmosferden girerken vurulmasıyla da buz halkasını kırıp gezegene düşürür. • Quintalılar sonunda görüşmeyi kabul ederler ve her yüz dakikada bir mesaj göndermesi koşuluyla -aksi halde tamamen yokedileceklerdir- Tempe (gönüllü olur) gezegene iner.
• Tempe indiği yerde belirli bir alanı gezebilecektir. • Sahte geminin kalıntılarını inceleyebilecektir. • İndiği yerde sadece bir çeşit ağlar ve höyükler(tepecikler) görür. Yaratıklar ortada yoktur. Kalıntıyı inceler. • Canlı dedektörü ile bu ağların ve biraz kazınca tepeciklerin canlı olduğunu keşfeder. Quintalılar bu yumru benzeri yaratıklardır. Bu arada gemiye sinyal vermeyi unutunca gezegen vurulur.
Teşekkürler
- Slides: 18