FEN BLGS RETMNN AMALARI Tolman ve Hardy 1999
FEN BİLGİSİ ÖĞRETİMİNİN AMAÇLARI
Tolman ve Hardy (1999) fen bilgisi öğretiminin amaçlarını aşağıdaki gibi sırala mıştır.
• 1. Öğrencilerin çevrelerine ilgilerini artırmak: Öğrencilerin yaşadıkları dün yadaki olayları değerlendirebilmeleri ve dünyaya karşı artan ilgileri, kendi çevreleri hakkındaki öğrenmelerinin doğal sonucudur. Örneğin, öğrencilerin havadaki kuş kitlelerinin artışına veya azalışına göre hava tahminleri yapabilmeleri, gemilerin na sıl yüzdüğü hakkında fikir yürütebilmeleri, bitkilerin nasıl beslendiğini öğrenmeleri çevrelerinde olup biten olgu, olay ve ilkeleri anlamalarını sağlar. Fen bilgisi konuları öğretilirken mutlaka günlük hayatla ilişki kurulmalı bunun yanı sıra işlevsel bilgiler öğretilmelidir. Böylece yetersizlikten etkilenmiş öğrencilerin yaşadıkları çevrelerine ilgileri gelişecek ve çevrelerinde olan olayları anlarn 1 andırabileceklerdir.
• 2. Öğrencilerin temel fen kavramları, olguları, genellemeleri, yasaları, kuramları öğrenmelerini sağlamak: Fen bilimlerinin içeriği farklı yapıda bilgilerden oluşur. Bu bilgiler olgular, kavramlar, genellemeler, yasalar, kurmalardır (Çilenti, 1985; Kaptan, 1998).
• Fen Bilimlerinde Yer Alan Bilgi Türleri"
Fen bilimlerinden yer alan bilgi türleri Tanımı Örnekler Olgu Doğrudan ya da dolaylı olarak yapılan bir tek gözlem sonucunda saptanan ve isteyen herkes tarafından aynı şeklide tekrar gözlenebilen gerçeklere "olgu" olguların sözel ifade edilmesine "olgusal önerme" denir. Bir demir parçasının ısıtılınca genleşmesi. (olgu) Demir ısıtılınca genleşir. (olgusal önerme) Kavram Benzer özelliklere sahip olay, fikir ve objeler grubuna verilen ortak isimdir. Kütle Bilimsel genelleme ve ilkeler Değişik çeşitte olgular ya da olgusal önermeler arasındaki ilişkiyi belirleyen ifadelerdir. Metaller ısıtılınca genleşir. Yasa Bilimin doğrulanabilir, sağlam ve güvenilir bilgileri arasında katılan evrensel genellemelere denir. Arşimet yasası Teori kuram Birbiri ile ilişkili birtakım olgusal önermeler, genellemeler, yasalar hatta hipotezler gibi bilimsel bilgileri kapsayan, kesin olarak ispatlanmamakla birlikte doğruluğu kuvvetli kanıtlarla desteklenmekte olan bir bilimsel bilgi sistemidir. Işık ışınının yayılması ve optik olaylar tanecik kuramına göre açıklanmaya çalışılmış, bazı durumlarda bu kuram yetersiz kalınca "dalga kuramı" ortaya çıkmıştır.
• Birden fazla olgusal önermenin ortak özelliklerine bakarak bilimsel genelleme yapılır. Aynı şekilde birden fazla bilimsel genellemenin ortak özelliğine bakarak ilke (kural) oluşturulur. • Öğrencilerin tabloda yer alan bilgi türlerini öğrenebilmeleri için gözlem ve deney etkinliklerine ve proje çalışmalarına yer verilmelidir. Öğrenciler olguları gözlemler yoluyla anlarlar ve gözlem yaşantıları zenginleştikçe sınıflama yaparak kavramları öğrenirler, bu olgulardan bilimsel genellemelere ulaşırlar.
• 3. Öğrencilere bilimsel işlemleri öğretmek: Araştırma çeşitli yollarla bilgiyi toplama, bilgiyi organize etme, problem çözme, olayları açıklama, tahminlerde bulun mak için bilişsel ve motor becerileri gerektiren bir süreçtir (Carin ve diğerleri, 2005). Gözlem ve deney bilimsel işlemlerin geliştirilmesinde kullanılan en önemli etkinliklerdir. • Öğrencilerin bilimsel işlemleri yerine getirmeleri, gözleyerek deneyerek öğren menin gerçekleşmesine hizmet eder. Bilimsel işlemleri uygulamak onların doğru bilgiye ulaşma yollarını da öğrenmelerinde rol oynar. Öğretmenlerin fen bilgisi konuları nın öğretiminde deney, gözlem gibi araştırma işlemlerinin kullanılacağı etkinliklerle dersleri işlemeleri öğrencilerin bilimsel işlemlerde ustalaşmalarını sağlayacaktır. Bilimsel işlemlerle ilgili ayrıntılı bilgi kitabın bu bölümünde yer almaktadır.
• 4. Öğrencilerin problem çözme becerilerini geliştirmek: Öğrenciler yaşamları boyunca problemlerle karşılaşabilirler. Erken yaşlarda problemin çözümünü ve çözüm yollarını takip edebilmeyi öğrenmek, sistematik olarak bilgilerin keşfini kolaylaştırır. Bilgilerin keşfi sadece bilim adamları için değil, aynı zamanda bilişsel süreçlerin temelini atan, yaşamının her anında mantıksal süreçlere ihtiyaç duyarak dünyadaki olayları anlamlı hale getirmeye çalışan, fen sınıfındaki tüm öğrenciler için çok önemlidir. Fen bilgisi konularını öğrenmede öğrencilerin; inceleme, araştırma, soruları ce vaplama gibi durumlarda problem çözme becerilerine ihtiyaçları bulunmaktadır. Fen bilgisi dersinde öğrencilerle yapılan sistematik çalışmalar, problem çözme becerilerini güçlendirir (Tolinan ve Hardy, 1999).
• Deney ve gözlem gibi etkinliklere okul öncesinden başlanarak ilköğretim sınıflarının tümünde yer verilmelidir. Öğrenciler bu etkinliklerle problem çözme becerilerinde ustalaşırlar.
• 5. Öğrencilerin bilimsel öğrenme düzeylerini artırmak: Öğrenciler; mevsimler neden oluşuyor? Gece gündüz nasıl meydana geliyor? Yağmur nasıl yağıyor? Küflenme neden meydana geliyor? Küflenmeyi etkileyen etmenler nelerdir? çevre kirliliği nelere yol açabilir? Metaller ısıyı nasıl iletir? Hangi metal ısıyı daha hızlı iletir? vb. sorulara cevap verebilmek amacı ile birçok yeni kavram, olgu, bilimsel ilkeleri edinerek fen içeriklerini öğrenirler. Aynı zamanda öğrenciler erken çocukluk döneminde; dünya, güneş, ayın evreleri, besinler, yaprakların renk değişimi, canlılar, vb. birçok konuda yanlış öğrenmiş oldukları konulardaki kavramsal ve bilimsel gerçekleri ilköğ retim fen bilgisi dersi ile doğru ve sistematik yollardan öğrenerek bilimsel öğrenme düzeylerini artırabilirler.
• 6. Öğrencilerin toplumsal ve teknolojik ilişkileri kurmasını sağlamak: Fen bilgisi konularının teknoloji ve toplumla ilgili konularla ilişkilendirilmesi, öğrencilerin fen bilgisini işlevsel olarak anlamalarını sağlayacaktır. Aynı zamanda öğrencilerin fen bil gisinde öğrendikleri bilgilerle teknolojinin ve teknoloji sayesinde toplumsal ilişkilerin nasıl gelişebildiğini anlamaları da mümkündür. Örneğin; 5. sınıf fen bilgisi ders ki taplarında sürtünme kuvveti konusu yer almaktadır. Öğrenciler sürtünme kuvvetine ait bilgileri öğrendiklerinde paraşütlerin hava direncine karşı sürtünme kuvvetinden dolayı havadaki hareketini anlayabileceklerdir. Kar yağdığı zaman sürtünme kuvveti azaldığından dolayı araçların hareketlerini anlayabileceklerdir. Bu durumlar karşısın da öğrenciler sürtünme kuvvetini artırarak paraşütlerin ve araçların daha güvenli ha reket etmelerine ilişkin tahminlerde bulunabilirler. Bu araçların geçmişten günümüze gelişimlerine ilişkin araştırmalarda bulunabilirler.
• Teknoloji toplumla fen bilimleri arasında köprüdür. Teknolojik ilerlemeler saye sinde toplum daha konforlu yaşayabilir. Öğrenciler fen bilgisi ile teknolojik gelişim lerin toplumu ve toplumsal ilişkileri nasıl etkilediğini anlayabilir. Örneğin, öğrenciler Edison'un elektriği aydınlatmaya dönüştürmesinin sonuçlarını tartıştıklarında, fen bilgisi ile teknoloji ve toplumsal ilişkileri anlayarak olumlu tutumlar geliştirmeye baş layabilirler. Bu durum kaynaştırma öğrencisi açısından çok önemlidir. Fen bilgisi der sinde öğretmenler teknoloji ve toplumla ilgili konularda öğrencilere grup çalışmaları, proje çalışmaları yaptırarak, öğrencilerin bu ilişkileri geliştirmelerini sağlayabilirler.
• 7. Öğrencilerin bilimsel tutumları geliştirmelerini sağlamak: Bilim, insanla rın merak etme, bilgi edinme ihtiyaçlarının sonucunda ortaya çıkmıştır. İnsanla rın çevresinde olup biten olguları anlayabilmesi, bu olguların neden ve niçinlerini kavrayabilmesi ve bu olgulara ilişkin ilke, kural ve yasaları ortaya çıkarması bilimin temellerini oluşturur (Temizyürek, 2003). Bilimin temellerinin oluşturulması, güç lendirilmesi için bilim adamlarının tutum ve tavırları önemlidir. Bilim adamlarının tutum ve tavırları bilgi ve teknolojideki ortaya çıkabilecek yenilikler açısından olduğu kadar, fen bilgisi öğretmenine ve fen bilgisi öğrenicisine modelolma açısından da ayrı bir öneme sahiptir. Bilim adamlarında bulunması gereken tutumlar; meraklılık, alçak gönüllülük, açık fikirlilik, kuşkucu (şüpheci) olma, başarısızlık karşısında yılmama, doğruluk biçiminde ifade edilebilir (Çilenti, 1985).
• Öğretmenler fen bilgisi öğretiminde sadece kavramların, bilgilerin, becerilerin ve ilkelerin öğretimine değil, aynı zamanda öğrencilerde belirli bilimsel tutum ve değerleri geliştirmeye odaklanmalıdır. Öğretmenler fen dersinde bilim adamının tu tumlarını yansıtarak öğrencilerine modelolmalıdır. Fen öğretmeninin öğrencilerine en büyük hediyesi; öğrencilerinin deneyimleri boyunca merak duygularını, isteklilik lerini, inceleme ve araştırma çabalarını ortaya çıkaracak motivasyon çalışmalarıdır. Bu motivasyon çalışmalarında öğretmen, öğrencilere konuyu daha iyi nasıl öğretebi lirim, öğrencilerin öğrenmekte zorlandıklan durumlarda konularda daha etkin hangi stratejileri kullanabilirim, öğreteceğim içeriği daha nasıl işlevsel bilgilerle zenginleş tirebilirim gibi tutumlara sahip olmalıdır. Fen öğretmeni öğretim sürecinde öğren cilerinin göstermiş olduğu merak, istek, heves, inceleme, denemelerde bulunma ve araştırma gibi davranış ve tavırları pekiştirmelidir.
BİLİMSEL İŞLEMLER • Fen bilgisi dersinde bir araştnma dersi olarak öğrencilere bilimsel işlemlerin öğretimi amaçlanır. Bilimsel işlemler, fiziksel dünyayı araştırmada ve aktif öğrenme yaşantılan ile öğrencilerin kavramları geliştirmeleri amacı ile kullanılır (Wolfinger, 2000). Gözlem yaparak, çıkarım yaparak, sonuca vararak, sınıflama ve deney yaparak öğrenciler veri toplar ve verileri yorumlarlar. Bu nedenle "işlemler" bilim adamlarının veri toplarken, yorumlarken ve bilgiyi rapor etmek amacıyla kullandıkları teknik veya yöntem olarak da isimlendirilir (Wolfınger, 2000). Bilimsel işlemler bazı kaynaklarda bilimsel süreç becerileri olarak da isirrılendirilmektedir (Çilenti, 1985; Gürsel Arslan ve Tertemiz, 2004). Bilimsel işlemler öğrencilerin uygulamalı fen etkinliklerinde kul landıkları becerileridir. Bilimsel işlemler üç grupta incelenir. Bunlar temel işlemler, nedensel işlemler ve deneysel işlemlerdir. Gruplarda yer alan işlemler Şema 1 'de gös terilmektedir.
BİLİMSEL İŞLEMLER TEMEL İŞLEMLER NEDENSEL İŞLEMLER DENEYSEL İŞLEMLER Gözlem İletişim ve sistem Hipotez kurma İletişim kurma Çıkarım yapma Değişkenleri kontrol etme Sınıflama Tahmin etme Deney yapma Sayı ilişkileri Sonuç çıkarma Ölçme Yer/zaman ilişkilerini kurma İşlemsel sorular Verileri toplama ve yorumlama
Temel işlemler • Temel işlemler araştırma süreçlerinin temelini oluşturur. Sayıları kullanma deney sürecinde kullanılan veri toplamak için, işlemsel soru sorma hipotez geliştirmeyi öğrenmek için, sınıflama verileri yorumlamak için, iletişim verileri rapor etmek için, gözlem ise tüm deney süreci için gerekli temel işlemdir. Temel işlemler okul öncesinden başlanarak ilköğretimin ikinci dönemini içerecek şekilde öğrenciye öğretilmelidir. Aşağıda temel işlemler açıklanmıştır.
Gözlem • Gözlem, duyu organlarını kullanarak bir nesnenin ya da olayın özelliklerini belirlemektir (Howe ve Jones, 1998). Gözlem sırasında sadece duyu organları kullanıldığı gibi belirli ölçme araçları kullanılarak da gözlem yapılabilir. Hava sıcaklığını gözlemek için termometre kullanılabilir. Bitkilerin boyundaki değişikliği gözlemek için cetvel kullanılabilir.
• Bilgi edinimi gözlemle başlar ve her zaman önceki bilgi birikimini temel alır. Gözlem aşamasında karşılaştırma, sınıflama, tahmin etme, hipotez oluşturma gibi birçok bilimsel işlem gerçekleştirilmektedir (Gürsel Arslan ve Tertemiz, 2004).
• Gözlemlerden yola çıkılarak sonuçlar çıkarılır ve tahminlerde bulunulur. Gözlem, okul öncesi dönemden başlanarak ilköğretim döneminde ve tüm sınıf düzeyinde kullanılabilecek bir işlemdir. Her türlü fen etkinliğinde içerik bilgisini öğrenciye kazandırmak amacı ile kullanılabilir. Mıknatısın çektiği ve çekmediği maddeleri gruplamak, hayvan ha reketlerini gözlemek, suyu çeken ve çekmeyen kumaşları sınıflamak, sınıfla bulunan eşyaların nelerden yapıldığını belirlemek amacıyla gözlemler yapılabilir.
• Gözlemler sırasında gözlem yapılacak nesne, olgu ve olayların hangi özelliklerini gözleyeceklerine yönelik gözlem tabloları oluşturulması öğrencilerin gözleyeceği özelliğe yoğunlaşamasında yardımcı olur. Tablo 2, 3 ve 4'de gözlem tablosu örnekleri görülmektedir. Bir gözlem etkinliğinin nasıl düzenleneceği fen bilgisi öğretim yöntem ve etkinlikleri bölümünde yer almaktadır.
Suda çözünen Suda Çözünmeyen Maddeler Gözlem Tablosu • Yönerge: Aşağıdaki resimlerde yer alan maddeleri aynı sıcaklıktaki su içerisine atınız! Maddelerin çözünme durumlarına göre tablodaki resmin karşısına işaret koyunuz!
Madde örnekleri Suda çözünen maddeler Suda çözünmeyen maddeler Madde örnekleri Zeytin yağı Sabun Kum Tuz K. Şeker Yaprak Kahve Tebeşir Çimento Taş K. biber Fasulye
Maddenin Özellikleri Gözlem Tablosu • Madde örneklerinin özelliklerini inceleyiniz ve incelediğiniz maddenin sahip olduğu özellik/özellikleri işaretleyiniz!
Madde SAYDAM MAT PARLAK YUMUŞAK SERT KOKULU KOKUSUZ KATI SIVI
Maddelerin Su ile Etkileşimi Gözlem Tablosu Madde Suyu çekti Suyu çekmedi Islandı Kuru kaldı Kumaş parçası Alüminyum folyo Plastik parçası Pamuk Sünger
İletişim kurma • Bilginin ya da elde edilen verinin sınıfa ya da grup elemanlarına sözel olarak resimlerle, drama yolu ile veya diğer temsili araç gereçlerle sunulmasıdır (Howe ve Jones, 1998). Resimler yolu ile bilgi iletilirken gözlenen veya iletilmek istenen bilginin resmi çizilebilir.
• Örneğin, öğrenciler yaprak çeşitlerini topladıktan sonra topladıkları yaprakların resimlerini çizerek veya onları bir kağıda yapıştırarak bilgilerini sınıfla paylaşabilirler. Toprağın altında gördüklerinin resmini çizerek arkadaşlarına bilgiyi iletebilirler. Yanardağların patlamaları hakkında bilgi vermek amacı ile bir yanardağ maketi hazırlayabilirler. Hayvan hareketlerini gözledikten sonra drama yolu ile bu hareketleri canlandırabilirler.
• Tablo kullanma ve grafşk yorumlama becerisi olan öğrenciler gözlem veya deney sonuçlarını tablo ve grafikler aracılığı ile sınıfla paylaşabi lirler (Tolman ve Hardy, 1999). Gözlem sonuçlarını gözlem tablosu kullanarak sınıfa sunabilirler. Gözlem raporu ve deney raporu yazma yolu ile de iletişim kurulabilir. Öğrencilerin bu şekilde iletişim kurmaları istendiğinde öğrencilere gözlem ve deney raporu yazma becerisinin öğretilmesi gerekmektedir.
Sınıflama • Sınıflama fen bilgisinde bilgileri organize etmenin önemli bir yoludur (Carin ve diğerleri, 2005). Sınıflama, cisim, olgu ve olayları gözlem sonucunda belirlenen özel liklerine ve birbirleriyle ilişkilerine göre gruplara ayırabilme işlemidir (Çilenti, 1985). Gözlem ve deney sırasında sınıflama işleminden yararlanılır. Öğrenciler gözledikleri ni belirli özelliklerine göre gruplar veya deney sonunda verileri gruplarlar. Sınıflama amacı ile de sınıflama tabloları kullanılabilir. Tablo 5'de bir sınıflama tablosu görül mektedir.
Kavram öğretiminde de sınıflamadan yararlanılır. Kavram gelişiminde sınıflama genel olarak dokuz aşamayı içerir (Wolfinger, 2000).
1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. Kavramın olumlu örneğini sunmak. Her bir örnek gösterildikten sonra öğrencilerden gösterilen örneğin özellik lerini betimlemelerini istemek ve bunu tahtaya yazmak. Üç olumlu örnek gösterildikten sonra bu gösterilen örneklerin benzerlikleri üzerinde odaklaşmalarını istemek ve bu benzerlikleri tahtaya yazmak. Tüm örnekler gösterildikten sonra öğrencilerden tahtada sıralanan özellik lere bakarak tüm özellikleri taşıyan iki örneği seçmelerini istemek. Olumsuz örnekler gösterilerek bu örneklerin olumlu örnek grubuna dahil edilip edilemeyeceği ve dahil edilemeyecekse neden dahil edilemeyeceğini sormak yeni bir grup oluşturmak. Ortak özellikleri bulunan ancak kavrama ait olmayan örnekler gösterilerek hangi gruba dahil edileceğini ve seçilen gruba dahil edilme nedenini sor mak. Kavramı etiketlemek. Öğrencilerden olumlu ve olumsuz örnekleri sınıflamasını istemek. Öğrencilerle beyin fırtınası yaparak kavramın diğer örneklerini söylemesini istemek.
Bitkilerden ve Hayvanlardan Elde Edilen Besinler Sınıflama Tablosu
Sınıflama Yoluyla Kavram Öğretimi
Sayı ilişkileri • Sayılar sonuçları ifade etmek veya süren bir etkinlik sırasında ortaya çıkan bulgu ları ifade etmek için kullanılır (Wolfinger, 2000). Sayıları kullanmanın anlamlı olarak gerçekleşmesi için öğrencinin matematik bilgisinin olması gerekir. Sayma, sayı kav ramı, hesaplama yapma, rakamsal ilişkiler kurma, formülleri uygulama matematik bilgilerinden bazılarıdır. Örneğin, öğrencinin kaç tane tohum diktin? Sorusuna cevap verebilmesi için nesne saymayı bilmesi gerekir.
Yer ve Zaman ilişkisi • Cisim, olgu ve olayların kapladığı/geçtiği yeri ve zamanı arasındaki ilişkileri kavrayıp yer ve zaman zarflarını kullanarak betimleyebilme işlemidir (Çilenti, 1985). Yer ilişkisinde nesnelerin şekli önem taşımaktadır. Bütün olaylar belli bir zamanda ve belli bir yerde olur. Ancak bazı olaylarda yer ve zamanın önemi büyüktür. Örneğin yüzen cisimleri belirlemek amacı ile öğrencinin suya cisimleri atarak denemesinde yer ve zamanın önemi yoktur. Buna karşın hava sıcaklığını gölge de değişimini ölçmek isteyen bir öğrenci için yer ve zaman önemlidir.
işlemsel Sorular • İşlemsel sorular üretici sorulardır ve öğrencilerin bir uygulamalı fen etkinliğine başlamadan önce sorulur. Bu sorular etkinliğin sonunda veya etkinlik uygulanırken öğrencinin cevaplayabileceği niteliktedir (Wolfinger, 2000). • Hangi tür toprak da bu fasulye daha iyi büyüyecektir? • Hangi toprak da erozyon fazla olacaktır? • Hangisi ısıyı daha çok iletecektir?
Nedensel işlemler • Öğrenciler amaçlı fen etkinliklerinde temel işlemleri kullanır. Öğrenciler nesne ve olayları gözlemler, çizerek, konuşarak, yazarak gözlediklerini tanımlarlar, sayısal veri toplarlar ve bunları grafiklere veya tablolara yerleştirirler. Öğrenciler tanımsal bilgiyi temel işlemler yolu ile kazanırlar. Ancak temel işlemler yolu ile bu nesne ve olaylar arasında ilişki kuramazlar. Örneğin, öğrenciler bitkinin bölümlerini inceler ancak bunların birlikte nasıl işbirliği içinde görev yaptığını temel işlemlerle bulamazlar (Wolfınger, 2000).
Etkileşim ve Sistem • Bir sistem, bir grup nesne ve olayın birlikte işlernde bulunmasıdır (Wolfinger, 2000). Sistemdeki her eleman arasındaki ilişki ise etkileşimdir. Çok basit olarak bir kağıt yelpaze havayı hareket ettirerek yüzürnüze serinlik verir. Bu sitemin kısmınla rını yelpaze elimiz, kolumuz, hava ve yüzümüzü oluşturur. Bu sistemde üç ana etki leşim yer alır. Yelpaze ile elirniz ve kolurnuz, yelpaze ile hava ve hava ile yüzümüzdür (Wolfinger, 2000).
Sistem Ögeleri ve Etkileşimleri"
Çıkarım Yapma • Belirli olguları ve olayları gözlemleyerek açıklama ve yorumlamadır (Gabel, 1993; Toman ve Hardy, 1999). Çıkarım yapma aynı zamanda sistemlerinin ögeleri arasındaki ilişkiyi gösteren sıklıkla neden sonuç ilişkisini ifadetmek için kullanılan bir önerme olarak düşünülebilir (Wolfınger, 2000).
Tahmin Etme • Olgular, cisimler ve olaylar arasındaki ilişkilerin belli koşullar altında nasıl ge lişeceğini önceden kestirebilme işlemidir (Çilenti, 1985). Tahmin etme verilere ve gözlemlere dayalı olarak yapılmalıdır. İki tür tahmin yapılır. Somut materyallerin kullanıldığı deneyimlere dayalı tahminler ve teorik tahminlerdir (Wolfinger, 2000).
Sonuç Çıkarma • Sonuç çıkarma, çıkarırnda bulunmanın özel bir şeklidir. Birçok çıkarım tek bir etkinlik sonucu oluşan kanıtlardan yola çıkılarak yapılabilir. Her bir çıkarım tekrar test edilerek sonuca varılabilir. Dolayısıyla sonuç çıkarma toplanan verilerin sonuç larını genelleyerek karara varma işlemidir (Newton, 2000). Özellikle bir gözlem ve deneyetkinliğinde gözlem ve deney sonuçları test edilerek sonuca varılabilir.
Deneysel işlemler • Deneyin amacı bilimsel bilgiyi geliştirmedir. Deneysel işlemlerle öğrenciler ol gusal örıermelere, bilimsel gen. Ilemelere ulaşırlar.
Hipotez Oluşturma • Deney sürecinde test edebilmek için kesin olmayan fikirlerin ileri sürülmesi ya da açıklanmasıdır ( Jewton, 2000). Hipotezler de çıkarım 1 ar gibi gözlem sonucu be lirlenir. Örneğin, bir fasulye bitkisinin aydırılık bir ortamda karanlık ortama göre bo yunun daha uzun olduğunun gözlenmesi sonucunda fasulye bitkisi için gün ışığının gerekli olduğu çıkarırnı yapılır. Bu gözlem çeşitli bitkiler için de yapıldığında "bitkile rin büyümesi için ışıga ihtiyacı vardır" şeklinde bir hipotez kurulabilir. Bu son cümle genellenmiş bir çıkanmdır ve hipotez olarak adlandırılır (Gabel, 1993).
• Doğruluğu test edilmiş gerçekler hipotezler şeklinde oluşturularak öğrencilerin gerçekleri deney ve gözlem aracılığı ile öğrenmesi sağlanabilir. Örneğin, "mıknatıs metal cisimleri çe kd' hipotezi kurulduktan sonra mıknatısla bu hipotez test edilebilir.
Değişkenleri Belirleme • Karşılan problemle ilgili olarak olgusal ilişkiler, olaylar veya deneylerde göz lemden gözleme değişik değerler alabilen ve birbirlerinden etkilenen ögelere değişken denir (Çilenti, 1985). Bu ögelerin neler olduğunu ortaya koyma sürecine ise değişken leri belirleme denir. Değişkenler; bağımsız, bağımlı ve kontrol değişkenleri olarak sı nıflandırılır. Bağımsız değişken; belli bir deney durumunda deneyeinin amaçlı olarak değiştirdiği, başka ögeleri nasıl değiştirip etkilediğini incelemek istediği değişkenlere denir (Gabel, 1993).
• Bağımlı değişken; bağımsız değişkeniri her değişik değer alışında ona bağlı olarak değişik değerler alan değişkenlere denir (Çilenti, 1985). Örneğin, yüzeyalanı genişliğinin buharlaşmaya etkisi incelenmek istendiğinde "yüzey alanları" bağımsız değişken, "buharlaşan su miktarı" ise bağımlı değişkendir. Kontrol değişken leri ise deney şartlarında deneyi yapan kişinin etkisinin ölçtüğü değişkerıin dışındaki tüm şart ve koşulları sabit tutması için belirlediği değişkenlere denir (Gabel, 1993).
Deney Yapma • Kesin olmayan teori veya hipotezlerin ileri sürüldüğü, gözlemlerin yapıldığı, te melinde sorgulamanın yattığı, tahminlerin kullanıldığı, bu tahminlerin test edildiği işlemlerin bütünüdür (Newton, 2000). Deney grup ya da bireyselolarak yapılabilir. Özellikle kaynaştırma ortamlarında akranla ya da küçük gruplar halinde deney yapı larak yetersizliği olan öğrencilerde deneyde görevalmalıdır.
Ölçme • Öğrencilerin hipotezleri test etmek bazı gözlemlerini sonuçlandırmak için öl çüm yapmaları gerekir. Bu ölçümler alan, uzunluk, ağırlık, hacim, zaman, sıcaklık gibi ölçümleri içerir. Ölçümlemenin yapılması için öğrencilere ölçü araçlarını nasıl kullanacağı öğretilmelidir. Ölçüm yapmakta kullanılacak araç gerecin ne amaçla kul lanılacağı hangi kısımlardan oluştuğu, bu araçla nasıl ölçüm yapılacağı ve bu araçların ne işe yaradığı öğretilmeldir.
Termometre ile Ölçüm Yapma Analiz Örneği
Ön bilgi Sıcaklık hangi araçlarla ölçülür? Termometre nedir? Sıcaklığı ölçen araçtır. Termometrenin üzerinde neler vardır? Çizgiler Sayılar Cıva Ölçme süreci Termometre ile hava sıcaklığı nasıl ölçülür? Termometredeki cıvanın geldiği son noktaya bakılır. Cıvanın yanındaki sayı okunur. Bu sayı hava sıcaklığını gösterir. Termometre 25 den büyük sayıyı gösteriyorsa hava nasıldır? Hava sıcaktır Termometre 25 15 arası bir sayıyı gösteriyorsa hava nasıldır? Hava ılıktır. Termometre 15 den küçük sayıyı gösteriyorsa hava nasıldır? Hava soğuktur. Termometre 0 dan küçük sayıyı gösteriyorsa hava nasıldır? Hava çok soğuktur. İşlevsellik Hava sıcaklığını bilmemizin bize yararı nedir? Giysilerimizi hava sıcaklığına göre seçeriz.
Termometre ile Ölçüm Yapma Öğretim Süreci Öğretim Aşamaları Öğretim süreci Ön bilgi Öğretmen termometre ile ölçüm yapmayı öğretmeden önce ön bilgi/ ön koşul niteliğindeki bilgilerle sunusuna başlar. "Sıcaklığı ne ile ölçeriz? Termometre nedir? " ön koşul bilgilerdir. Öğretmen, öğrencileri ön bilgiler/ön koşullarda bağımsızlığa ulaştırdıktan sonra, öğretmen "termometre nelerden meydana geliyormuş bir bakalım" diyerek her öğren cinin yanına giderek tek "bu cıvası, bu çizgileri, bu da sayıları" diye rek termometreyi tanıtır, Öğretmen "Şimdi siz de elinize termometreyi alarak nelerden meydana geldiğini göstererek söyleyin" der. Öğrenciler göstererek söyleyince pekiştirir.
Ölçüm yapma Öğretmen "termometre ile hava sıcaklığını ölçerken termometredeki ovanın geldiği son noktaya bakarız, " diyerek son noktayı gösterir. Cı vanın yanındaki sayıyı okur hava sıcaklığını söyler. Öğrencilere tek yaptırır. Yaptırırken de ne yaptıklarını anlattırır. Öğretmen "termometre 25 den büyük sayıyı gösteriyorsa hava sıcaktır" der ve termometre üzerinde 25 dereceyi gösterir. Öğrencilere "termometre 25 den büyük sayıyı gösteriyorsa hava nasıldır? " Sorusunu yöneltir. Öğrenci "sıcaktır" derse pekiştirir ve termometre üzerinde 25 dereceyi göstermelerini ister. Diğer sıcaklıklar için de aynı şekilde sunum yapar. Öğrencilerle her gün dışarı çıkılarak hava sıcaklığını ölçer. Öğrencilerin her birine termomet re verir. Hava sıcaklığının ölçümüne ve havanın nasıl olduğu söylenerek model olunur. Gözlem tablosuna hava sıcaklıklarını kayıt eder ve nasıl kayıt ettiğine model olur. Öğretmen gözlem tablosuna kayıt yapmaya "Gözlem tablosundan önce günün tarihini buluyoruz. Sonra kaç derece olduğunu ve havanın nasıl olduğunu yazıyoruz" diyerek model olur.
Rehberli Bu aşamada öğrenci kendi başına Uygulama termometre ile ölçüm yapar. Öğret men dönüt ve düzeltmelerde bulunur. Öğrencilerden termometrenin cıvanın geldiği son noktayı bulmaları, sayıyı okumaları, havanın kaç derece olduğunu söylemelerini, bu sayıya göre havanın nasıl olduğunu söylemeleri ister. Gözlem tablosunda "önce günün tarihini bul. Sonra ölçtüğün sıcaklığı yaz ve havanın nasıl olduğunu yaz; ' diyerek işaretlemeyi yaptırır, Öğrenci yapamazsa model olunur.
Bağımsız Öğretmen, öğrencilerden termometre ile uygulama ölçüm yaparak gözlem tablo suna işaretleme yapmalarını ister. Öğrenciden nasıl yaptığını sırası ile arılatmasını ister. Öğrenci "cıvanın geldiği son noktaya baktım. Sayıyı okudum. Hava sıcaklığı. . . derece idi. Bu hava. . demektir. Gözlem tab lomdan günün tarihini bularak hava sıcaklığını ve havanın ılık olduğu nu yazdım: ' derse pekiştirir. Bu işlemeleri sırası ile yapıp söyleyemezse rehberli uygulamaya devam edilir.
Verileri Toplama, işleme ve Yorumlama • Deney sırasında deneyi yapan kimse tarafından ölçmek istediği değerlerin göz lenip ölçülmesi sonucunda elde edilen ölçümlerin, değerlerin kaydedilmesi, tablo ha line dönüştürülmesi, gerek yazılı gerekse sözlü olarak ifade edilmesi, yorumlanması ve sonuç olarak hipotezin doğruluğunun ya da yanlışlığının ortaya konması işlevini kapsar (Çilenti, ı 985).
Fen bilgisi öğretim yapacak öğretmen özellikleri 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Fen alanında temel içerik bilgisine sahip olmalıdır. Belirlenmiş bir öğretim programının takip edebilmeli yada yeni bir öğretim programı geliştirebilmelidir. Özel gereksinimli öğrencilerine fen öğretiminde kullanacağı farklı yaklaşımlar ve araç gereç konusunda bilgi sahibi olmalıdır. Mevcut araç gereç ve öğretim tekniklerini özel gereksinimli öğrencilerinin bireysel özelliklerine uygun şekilde uyarlayabilme yeterliliğine sahip olmalıdır. Belirli laboratuvar becerilerine sahip olmalıdır. Fenle ilgili yazılı, çevrim içi ve toplumsal kaynakları iyi bilmelidir. Özel gereksinimli öğrenciler için fen konularının sunumunda diğer öğretmenlerle işbirliği içinde çalışabilmelidir.
Öğrencilere 1. ÖEGD çocukların da yaratıcı olabileceğine inanmalıdır. 2. ÖEGD çocuklar için destekleyici öğrenme ortamları hazırlamalıdır. 3. Çocukları oyun oynama konusunda desteklemelidir. 4. Farklı özelliklerde materyal sunmalıdır. 5. Seçenekler sunmalı ve karar verme konusunda desteklemelidir. 6. Düşüncelerini keşfedebilmesi için öğrencilere fırsat vermelidir.
Fen öğretimine yönelik yaklaşımlar 1. Ders kitabı yaklaşımı 2. Uygulamalı/Etkinlik temelli yaklaşım 3. Bütünleştirilmiş müfredat yaklaşımı
Topraklarda ekili olan bitkilerin boyunu ölç ve veri tablona yaz! Tahminlerimiz : En verimli toprak Verimsiz toprak Gözlemlerimiz Hafta Gün 1 1 2 3 4 5 2 1 2 3 4 5 Kumlu toprak Toprak deneyi Verimli toprak En verimsiz toprak Killi toprak Kireçli toprak Humuslu toprak
Ünite Analizinde Dikkat Edilecek Noktalar
Soluk Alıp Veriyorum Analizi 1 Soluk Alıp Vermede Kullandığımız Organlarımız Nelerdir? Burun Yutak Gırtlak Soluk borusu Akciğerler Diyafram
2 Soluk Alıp Vermede Kullandığımız Organlarımızın Görevleri Nelerdir? • Soluk alıp vermede burnun görevi nedir? • Soluk alıp vermede yutağın görevi nedir? • Soluk alıp vermede gırtlağın görevi nedir? • Soluk alıp vermede soluk borusunun görevi nedir? • Soluk alıp vermede akciğerlerin görevi nedir?
3 Nasıl Soluk Alıp Veririz? • Burnumuzla temiz havayı içimize çekeriz. • İçimize çektiğimiz hava yutaktan gırtlağımıza iletilir. • Temiz hava gırtlağımızdan soluk borusuna iletilir. • Temiz hava soluk borusundan akciğerlerimize iletilir. • Akciğerlerimizin altında bulunan diyafram kası düzleşir. • Akciğerlerimiz temiz hava ile dolar. • Akciğerlerimiz temiz havayla dolunca göğüs kafesimiz şişer, • Diyafram kasının akciğerlerimize dolan havayı itekler. • Göğüs kafesimiz daralır. • Hava akciğerlerimizden soluk borusuna iletilir. • Hava soluk borumuzdan gırtlağa iletilir. • Hava gırtlağımızdan yutağa iletilir. • Hava yutaktan burnumuza iletilir.
Fen bilgisi öğretim yöntem ve teknikleri • Fen müfredatı çok çeşitli türde konuları içermektedir. Bu konular çok sayıda kav ramı, olguyu, bilimsel genellemeyi, ilkeyi içermektedir. Farklı özellikteki fen içeriğini öğrencilere kazandırmak amacı ile deney ve gözlem gibi etkinlikler düzenlenebilir. Demostrasyon, doğrudan öğretim, kavram öğretimi modelleri, şematik düzenleyici lerle öğretim, problem çözme modeli gibi farklı öğretim yöntemleri benimsenebilir.
• İlköğretim müfredatının içerisinde çok fazla sayıda deney ve gözlem etkinliği kullanılarak işlenecek konular bulunmaktadır. Bu konular sistematik bir biçimde öğ renciye bilimsel işlemleri kazandırmak amacı ile sunulduğunda; – Öğrenciler yaşantı kazanma yoluyla öğrenmeleri gerçekleşecek, – Öğrenciler birden fazla duyu yoluyla bilgileri öğrenebilecek, – Bilimsel işlem becerilerini kazanabilecektir.
• Deney ve gözlem etkinliklerinde yukarıda belirtilen noktaların gerçekleşmesi için deney ve gözlem öncesi öğrencilerin gözleyeceği ve deneyini gerçekleştireceği konu hakkında bilgi sahibi olması gerekir. Bu etkinlik sonucunda işlevselliğin sağlan ması kısmının yani günlük hayatla ilintisi kurulmalıdır. Bu nedenle bu tür etkinlikler üç aşamada gerçekleştirilmelidir. Birinci aşamada, ne gözleyeceğine yönelik bilgiyi kazanması, ikinci aşamada deney ve gözlemin gerçekleştirilmesi ve son aşamada edi nilen bilginin günlük hayatla birleştirilmesi hedeflenmelidir.
Deney dersi • Fen bilgisi der kitaplarındaki konular incelendiğinde, erozyonu etkileyen etmenler, küflenmenin nedenleri, sürtünme kuvvetini etkileyen faktörler, bitkilerin büyümesi için gerekli koşullar gibi neden sonuç ilişkisinin kurulabileceği bilgilerin bulunduğu konularda rahatlıkla deney etkinliği yapılabilir. Deney konusu seçildikten sonra deney analizi yapılmalıdır. Deney analizi ön bilgi, deney süreci ve işlevsellik bölümlerinden oluşur. Tablo 12'de deney analiz örneği verilmektedir.
Deney konusu: Erozyon Hipotez: Toprakların sürülme biçimine göre toprak kaybı miktarı değişir. Erozyon deney analizi A. Ön bilgi (ön koşullar) 1 Erozyon neye denir? 2 Erozyonu etkileyen faktörler nelerdir? 3 Toprakların sürülme biçimleri nelerdir? B. Deney süreci (Problem Cümleleri) 4 Enine ve boyuna sürülen topraklardan hangisinde toprak kaybı miktarı daha azdır? 5 Enine ve boyuna sürülen topraklardan hangisinde toprak kaybı miktarı daha fazladır? C. İşlevsellik 6 Topraklarımızı erozyondan korumak için neler yapmalıyız?
Deney analizi yapıldıktan sonra deney planı oluşturulmalıdır. Deney dersinde aşağıdaki basamaklar izlenmelidir. • Ön bilgiyi kazandırma ve ön bilgi ile ilişkilendirerek problemi ifade etme, • Problem cümleleri ile öğrencilerden tahminlerini alarak hipotez oluştur ma, • Değişkenleri tanımlama, • Ölçü aracına karar verme, • Hipotezlerin nasıl test edileceğini tartışma ve deney yapma, • Verileri toplama, verileri yorumlama, verileri kaydetme, • Sonuç çıkarma, • işlevsel sonuç çıkarma ve sonucu sunma (Howe ve Jones, 1998).
Deney Dersi Örneği (Erozyon) Ön Bilgi Öğretmen erozyon deneyinde, deney etkinliğinin öğrencilere anlamlı gelebilmesi için sırasıyla ön bilgi/ön koşul niteliğindeki bilgilerle sunuya başlar. "Erozyon neye denir? Erozyonu etkileyen faktörler nelerdir? Toprakların sürülme biçimleri nelerdir? Gibi bilgiler, ön koşul bilgilerdir. Öğretmen, öğrencileri ön bilgiler/ön koşullarda bağımsızlığa ulaştırdıktan sonra, bu bilgilerden yola çıkarak öğrencilere problem cümlelerinden birincisini sorar. "Deneyimize başlamadan önce sizlere Problem sormak istiyorum. Deney düzeneğini göstererek "hangi toprakta toprak cümleleri ile kaybı daha fazla olacak? " Dedikten sonra, "Sizce enine ve boyuna öğrencilerden sürülen topraklardan hangisinde toprak kaybı miktarı daha azdır? " tahminlerini sorusunu sorar. Öğretmen, öğrencilerden aldığı tepkileri tahtaya alarak hipotez kaydeder. Öğretmen ikinci problem cümlesini öğrencilere sorar. "Sizce oluşturma, enine ve boyuna sürülen topraklardan hangisinde toprak kaybı miktarı daha fazladır? " Öğretmen, öğrencilerden aldığı tepkileri tahtaya kaydeder. Öğrencilerden alınan tahminler, onların hipotezlerini oluşturur.
Değişkenleri tanımlama Öğrencilerin tahminleri alındıktan sonra, öğrencilere değişkenler açıklanır. "Çocuklar deneyimizin sonuçlarını doğru bulabilmek için dikkat etmemiz gereken noktalar var. Bu noktalar: deneyde toprakları enine ve boyuna sürmenin dışındaki tüm faktörleri sabit tutmamız gerekir ki doğru sonuçlara ulaşalım, "der. Öğretmen çocuklara da sorarak onların doğru tepkilerini alabilir. Örneğin, "sizce toprakları enine ve boyuna sürmenin dışında neleri sabit tutabiliriz? " Öğrencilerin doğru tepkileri pekiştirilir. Eğer öğrenciler doğru tepkilerde bulunmazlarsa, öğretmen öğrencilerle etkileşim halinde değişkenleri açıklar. Örneğin, "topraklarımızı koyduğumuz kasaların eğimi aynı açıda olmalı mı? Her iki kasaya koyduğumuz toprak miktarı aynı olmalı mı? Her iki kasadaki topraklar ağaçsız, bitkisiz, çıplak olmalı mı? Her iki kasadaki toprağa aynı miktarda su verilmeli mi? Her iki kasadaki toprağa aynı miktarda rüzgar verilmeli mi? " Öğrencilerin yanlış tepkileri görmezden gelinir, doğru tepkileri pekiştirilir.
Ölçü aracına karar verme Hipotezlerin nasıl test edileceğini tartışma ve deney yapma Öğretmen, öğrencilerle birlikte deneyde verileri toplayabilmek için kullanılacak ölçme aracını ve verileri nasıl toplayacağını belirlemeye çalışır. "Çocuklar toprak kaybının en fazla hangi sürülme şeklinde olduğunu anlamamız için ne yapmalıyız? sorusunu sorar. Öğrencilerin "Dökülen toprakları ölçmeliyiz" cevabını pekiştir. "Peki nasıl ölçeceğiz. Ölçme aracımız ne olacak? sorusunu sorar. Ölçü aracına ve verilerin nasıl toplanacağına karar verildikten sonra, öğretmen öğrencilerle hipotezlerin nasıl test edileceğini tartışır, öğrencilere deneyin nasıl yapılacağını açıklar ve deneyi yapar. Öğretmen, "Çocuklar sizce deneyimizi nasıl uygulayabiliriz? Fikri olan var mı? " dedikten sonra öğrencilerin doğru fikirlerini de göz önünde bulundurarak deneyin nasıl yapılacağını (hipotezlerin nasıl test edileceğini) açıklar. Öğretmen, "eğimli kasalarımızda bulunan topraklara tam yukarıdan süzgecimizle yağmur yağdıracağız. Yağmur esnasında diğer taraftan da saç kurutma makinesi ile rüzgar oluşturacağız. Toprakları dökülürken gözleyeceğiz. Kasaların alt tarafındaki kaplarda biriken toprakları ölçeceğiz. Gözlem tablolarımıza kaydederek doğru sonuçlara ulaşacağız. " Dedikten sonra deney yapılır. Deneyin yapılışında çocukların çalışma davranışları ve doğru tepkileri pekiştirilir.
Verileri toplama, verileri yorumlama, verileri kaydetme Deneyin uygulama aşamasında bulunan veriler öğrencilere ifade edilerek gözlem tablolarına kaydedilir. Öğrencilerden verileri ifade etmeleri istenir. Veri tablolarına bakılarak öğrencilere kayıtlar hakkında dönütler verilir. Veriler üzerinde durularak hangi kasadaki toprağın ne kadar döküldüğü yorumlatılır. Sonuç çıkarma Gözlem tablolarındaki bilgilerden yola çıkarak sonuç çıkarılır. Örneğin; "boyuna sürülen topraklarda en fazla toprak kaybı olmuştur. Enine sürülen topraklarda en az toprak kaybı olmuştur: Öğrencilere sonuçlar yazdırılabilir, sözel olarak ifade ettirilebilir. Öğretmen, öğrencilerin deney öncesindeki tahminlerini gözden geçirir. Doğru tahminde bulunan öğrencileri pekiştirir. İşlevsellik Öğretmen en son basamakta ipuçları ile (analizdeki işlevsellik basamağını göz önünde bulundurarak) öğrencilere işlevsel sonucu buldurarak deney dersini sona erdirir.
Gözlem dersi • Gözlem dersi kavramların olumlu örneklerinin hatta çoğu zaman da olumsuz örneklerinin sınıflandırıldığı ve gruplandırıldığı durum, olay ve olgular arasındaki belirgin farklılıkların/benzerliklerin saptandığı (Gürsel Arslan ve Tertemiz, 2004), birden fazla duyunun kullanıldığı, yaşantı sağlayan zengin bir derstir.
• Gözlem dersine başlamak için gözlem konusunu belirlenerek gözlem analizi yapılmalıdır.
Saydam, Yarı saydam ve Saydam Olmayan Maddeler Analizi A Ön Bilgi (Ön Koşullar) 1 Işığı geçiren maddelere ne denir? Saydam madde Işığı az geçiren maddelere ne denir? Yarı saydam madde Işığı geçirmeyen maddelere ne denir? Saydam olmayan madde(opak madde) B Gözlem Süreci (olumlu/olumsuz örnekler/sınıflama yapılacak örnekler) C İşlevsellik 2 Saydam maddeler nelerdir? Yarı saydam maddeler nelerdir? 3 Saydam maddeleri nelerde kullanırız? Yarı saydam maddeleri nelerde kullanırız?
• Gözlem der ine başlayabilmek, gözlem etkinliğinin öğrencilere anlamlı gelebil mesi için öğretmen sırasıyla gözlemi yapılacak nesne ve olguyla ilgili kavramları sunmalıdır.
• Öğrenciler ön bilgiyi kazandığında yapılacak gözlem etkinliği anlam kazanır. Öğretmen daha sonra gözlem etkinliğindeki verileri kayıt etmeleri için öğrencilere gözlem tablolarını tanıtır ve nasıl kullanılacağına model olur. Gözlem etkinliğine geçildiğinde ise öğretmen gözlemin nasıl yapılacağına model olur. Daha sonra öğrencilerin gözlemi gerçekleştirmelerini ister. Gözlem sonuçları öğrencilerle değerlendirilir. Kullanılan gözlem tabloları raporlaştırılarak veya sözel olarak özetlenerek sınıfla paylaşılır. Gözlem dersinin son basamağı olan işlevselliktir. Bu aşama günlük yaşamla ilinti kurularak öğrenilen bilgilerin yaşantımıza aktarılması sağlanır.
Gözlem dersi şu basamakları içermektedir: • Ön bilgideki bilgileri kazandırma, • Gözlem tablolarını tanıtma ve nasıl kullanılacağına model olma, • Gözlem yapma, • Günlük yaşamla ilinti kurarak işlevsel bilgiler sunmak.
Bir Gözlem Dersi Örneği Öğretim Süreci Önbilgi Işığı geçiren, ışığı az geçiren ve ışığı geçirmeyen maddelerin; saydam, yarı saydam ve saydam olmayan maddeler olarak adlandırıldığı öğretilir,
Demostrasyon Dersi • Demostrasyon drama kökeninden gelir. Demostrasyonda gerçek objelerin resimleri, modelleri veya fıziksel benzerliklerinden yararlanılmaktır (Sunal ve Sunal, 2003). Gece gündüzün meydana gelmesi, yağmurun, depremin oluşumu gibi konu ların öğretiminde olayların benzetilmişlerinden yararlanılarak demostrasyon yapılır. Yaparak yaşatarak öğretim söz konusu olduğu için demostrasyon dersi sonunda kalı cılık sağlanır. Ders kitaplarında oluşum, meydana gelişle ilgili süreç gerektiren bilgiler seçilerek demostrasyon dersleri planlanabilir.
• Demostrasyon dersini uygulamadan önce demostre edilecek oluşumun analizi yapılmalıdır
Erozyonun Oluşumu Demostrasyon Analizi Ön bilgi 1 Erozyon neye denir? (Önkoşullar) Erozyonu etkileyen faktörler nelerdir? B 2 Erozyon nasıl meydana gelir? Demostrasyo Eğimli ve dik arazilere yağmur yağarak n süreci rüzgar eserek kuvvet uygular. (Oluşum Yağmur ve rüzgarın etkisiyle top raklar süreç) çatlamaya başlar. Toprakların çatlaması sonucunda eğimli olan tarafa doğru baskı uygulanır. Bu baskı sonucunda topraklar bulunduğu yüzeyden kopar. İşlevsellik 3 Topraklarımızı erozyondan korumak için neler yapmalıyız?
Demostrasyon öğretim şu basamakları içermektedir • Ön bilgideki bilgileri kazandırma, • Gözlem tablolarını tanıtına ve nasıl kullanılacağına model olma, • Oluşumun/sürecin nasıl meydana geldiğini gösterme ve uygulatma, • Günlük yaşamla ilinti kurarak işlevsel bilgiler sunma.
Erozyonun Oluşumu Demostrasyon Dersi Örneği Ön Bilgi
Gözlem süreci Öğretmen daha sonra gözlem etkinliğindeki verileri sınıflayabilmeleri için öğrencilere gözlem tablolarını tanıtır ve nasıl kullanılacağına model olur. Gözlem etkinliğine geçildiğinde öğretmen önce saydam madde, sonra yarı saydam madde, daha sonra saydam olmayan mad de örneği ile sunum yapar. Örneğin, öğretmen saydam bir maddenin arkasından feneri tutar ve "önünden baktığımda ışığı görüyorum bu nedenle bu madde saydam bir maddedir; ' der. Öğretmen sonraki örnekleri aşamalı olarak ipuçlarını geriye çekecek şekilde sunar. Örneğin; birkaç örneği öğrencilerle beraber yapar. Örnekleri uygulama aşa masında öğrencilerin tepkilerine bakar. Öğrenciler tutarlı tepkilerde bulunuyorlarsa, diğer örnekleri öğrencilerin kendilerinin yapmasını ister. Öğretmen bu aşamada gerekirse yardımda bulunur. Her bir örneğin gözlendiği aşamada gözlem tablolarına kayıt yaptırılır. Yapılan kayıtlara gerekirse dönüt ve düzeltmeler verilir. Gözlem yapılan ör nekler tamamlandıktan sonra, öğrencilerden gözlem tablolarına baka rak sınıflamada bulunmaları istenebilir. Örneğin, "saydam maddeler nelerdir? Yarı saydam maddeler nelerdir? Saydam olmayan maddeler nelerdir? " Gözlem tabloları toplandıktan sonra bağımsız yoklamalar yapılabilir. Öğrencilerden bir sonraki derse çevrelerinde bulunan say dam, yarı saydam ve saydam olmayan maddelerinin isimleri istenebilir. İşlevsellik Gözlem dersinin son basamağı olan işlevsellik kısmının (analizdeki işlevsellik basamağını göz önünde bulundurarak) sunulması ile gözlem dersi tamamlanır.
- Slides: 90