FARMAKOLOJYE GR TARHE lalar hakknda ilk yazl bilgilere
FARMAKOLOJİYE GİRİŞ
TARİHÇE • • • İlaçlar hakkında ilk yazılı bilgilere Ebers papirüslerinde M. Ö. 1550 rastlanmaktadır. (800 reçetelik ve tanımlanan 700 ilaç) Sümer ve Mısırlılar’a ait kalıntılarda, ilaç olarak kullanılan bitkilerle ilgili kayıtlara rastlanmaktadır. Paracelsus (1493‐ 1541) modern tıbbın yanında, modern farmakolojinin (İlaçbilimi) de kurucusu olarak nitelendirilebilir. «Bütün maddeler zehirdir. Zehirli olmayan madde yoktur. Zehirile tedavi edici olanı ayıran şey doğru dozdur» Paracelsus (1493 -1541)
Farmakolojinin Tarihsel Gelişimi M. Ö 2000 Al , bu kökü ye. M. S 1000 O kök kötü. Gel, bu duayı oku. M. S 1850 O dua batıl inanç, al bu iksiri iç. M. S 1940 O iksir yılan yağı, al bu hapı yut M. S 1985 O hap etkisiz , al bu antidepresanı al. M. S 2013 O antidepresan işe yaramaz, al bu kökü ye.
Farmakolojinin Kelime Anlamı Farmakoloji, Yunanca ‟pharmacon” (ilaç) ve ‟logos‟ (bilim) kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur. Farmakoloji: İlaçların kaynaklarını, kimyasal ve fiziksel özelliklerini, vücuda alınışlarını, etki şekillerini ve hastaya verilecek hale getirilme yöntemlerini araştıran bilim dalıdır. Farmakolojinin Temel Amacı - Hastalıkların tedavisi, - Tanısı, - Önlenmesi (profilaksisi) - Tıbbi amaçlar (gebeliğin önlenmesi) için en uygun kimyasal maddenin saptanması ve ilaç olarak geliştirilmesidir.
Farmakolojinin Dalları Nörofarmakloji Moleküler Farmakoloji Farmasotikkimya İmmünofarmakoloji Farmakodinamik Kemoterapi FARMAKOLOJİ Toksikoloji Biyofarmasotik Farmakoterapi Biyokimyasal Farmakoloji Farmokokinetik Klinik Farmakoloji
Farmakolojinin Alt Dalları Tanım Farmakokinetik İlaçların canlıda emilim, dağılım, metabolizma ve atılımını (itrah) inceleyen bilim dalıdır. Farmakodinamik İlaçların canlılardaki kimyasal, fizyolojik etkileri ile etki mekanizmalarını inceleyen bilim dalıdır. Toksikoloji İlaçlarla veya diğer kimyasal maddelerle oluşan zehirlenmeleri, zehirli maddelerin yapısını, özelliklerini, etki mekanizmalarını, zehirlenme belirtilerini ve tedavilerini inceleyen bilim dalıdır. Kemoterapi İnsan vücudunu istila eden parazit, mikroorganizma ve bakterilerin yaptığı hastalıkların tedavisini inceler. Farmakoterapi İlaçların, hastalıkların tedavisinde kullanılmasını inceleyen bilim dalıdır. Farmasotik Kimya İlaçların kimyasal yapısını ve özel şekillerde hazırlanmasını (tablet, ampul, kapsül vb. ) inceleyen bilim dalıdır.
Farmakolojinin Alt Dalları Tanım Biyofarmasotik İlaçların farmasötik şekillerine göre emilimini inceler. Klinik farmakoloji Yeni ilaçların, bulunması ve geliştirilmesi amacıyla normal ve hasta insanlarda uygulanmasını ve sonuçların değerlendirilmesini inceleyen bilim dalıdır. Moleküler Farmakoloji Canlıda biyolojik sistemlerle, ilaçlar arasındaki fizik ve kimyasal etkileşmeleri moleküler düzeyde inceleyen bilim dalıdır. Biyokimyasal Farmakoloji İlaçlar ile enzimler arasındaki etkileşmeleri inceleyen bilim dalıdır. Nörofarmakoloji Sinir sitemini etkileyen ilaçların özelliklerini ve etki mekanizmalarını inceleyen bilim dalıdır. İmmünofarmakoloji İlaçların immün sisteme etkilerini inceleyen bilim dalıdır
İlaçlarla İlgili Kavramlar Tanım İlaç Fizyolojik durumları ya da patolojik olayları, alanın yararı için değiştirmek, incelemek amacıyla kullanılan veya kullanılması öngörülen bir madde ya da ürün olarak tanımlanır. Doz Bir defada verilen ilaç miktarıdır. Drog Tedavi amacı ile kullanılan tek bir maddedir. Günlük doz Gün boyunca verilmesi tavsiye edilen ilaç miktarıdır. Yan etki İlaçların olağan dozlarında bile istenilen tesirlerine ilaveten yaptıkları istenmeyen etkileridir. Toksik etki Genellikle ilaçların farmakodinamik etkilerinin şiddetlenmesine bağlı hasta için rahatsızlık veren ve bazı durumlarda ölüme neden olabilen etkidir. Emniyet aralığı İlacın tedavi dozu ile toksik etki gösteren dozu arasındaki aralığa denir.
Kavramlar Tanım Endikasyon İlacın, kullanılması gereken durumlarına denir Kontraendikasyon İlacın, kullanılmaması gereken durumlarına denir. Rezistans Mikroorganizmaların özelliklerine bağlı olarak ilaçlara direnç gelişmesi ve ilaçların etkisiz kalmasıdır. Tolerans İlaçlar devamlı kullanıldığında, normalde alınan etkinin gittikçe azalması durumudur. İlacın yarılanma ömrü Bir ilacın plazmadaki konsantrasyonunun yarıya inmesi için geçen süredir.
Kavramlar Tanım Profilaksi Hastalıkların oluşumunu ya da gelişimini önlemek amacıyla yapılan tedaviye yönelik girişimlerdir. Yarar/Risk oranı İlaçlar normal dozlarda kullanıldıklarında bile toksik tesirler oluşturabildiklerinden (Örn. kanser ilaçları) ilaç tedavisinde göz önünde tutulması gereken nokta; ilacın yararının zararına üstünlüğünün saptanmasıdır. Farmakope İlaç yapmak için gerekli formül ve tariflerin yazılı olduğu kitaptır. Antogonizma Bir ilaç (antagonist) diğer bir ilacın (agonist) etkisini önler veya ortadan kaldırırsa bu duruma, "antagonizma" adı verilir. Çeşitli ilaç ve zehirli maddelerle meydana gelen zehirlenme olaylarında bu reaksiyondan yararlanılır.
Kavramlar Tanım Sinerjizma İki ilacın birlikte kullanıldığındaki etkisi, yalnız kullanıldığındaki etkisinden daha fazla olmasına sinerjizma denir. Bir ilacın etkisinin diğer ilaç tarafından arttırılmasıdır. Teratojenik etki Bazı maddeler gebe kadınlar tarafından alındıklarında, plasentadan fötal dolaşıma geçerek fötusta kalıcı bozukluklara neden olur. Bu duruma, teratojenezis ya da fötotoksik etki denir Mutajenik etki Çeşitli sebeplerle meydana gelen ve hücre DNA‟sında oluşan kalıcı değişiklerdir. Mutajen; mutasyona neden olan etken maddedir. Karsinojenik etki Vücuttaki hücrelerin, yeterli derecede farklılaşmaya uğramadan, kontrolsüz ve hızlı bir şekilde bölünmeleriyle kendini gösteren duruma kanser (karsinoma) denir. Kanseri oluşturan tüm maddelere karsinojen adı verilir. Örnek: asbest, tütün dumanı, antineoplastik ilaçlar vb
AMPİRİK[İLKEL] TEDAVİ PROFİLAKTİK [KORUYUCU TEDAVİ] RADİKAL [RASYONEL TEDAVİ] İLAÇLA TEDAVİ İKAME [YERİNE KOYMA] SEMPTOMATİK [PALYATİF] TEDAVİ
İLAÇLA TEDAVİ TANIM Ampirik[ilkel]tedavi Hastalığın sebebini, oluşum mekanizmasını ve ilacın hastalığa etki şeklini bilmeden, yalnız gözlem ve denemelere dayanılarak yapılan tedavi şeklidir. Günümüzde geçerliliğini yitirmiş bir tedavi şeklidir. Profilaktik[koruyucu] tedavi Hastalıklardan korunmak için yapılan uygulamadır. Örnek: aşı uygulamaları, bazı ameliyatlarda ameliyat öncesi antibiyotik verilmesi vb. Semptomatik[palyatif] tedavi İlaçlarla hastalığın nedenini ortadan kaldırmadan bulgu ve belirtilerini gidermek için yapılan tedavidir. Örnek: Tonsillitte yükselen vücut sıcaklığının, ateş düşürücü ile düşürülmesidir. İkame[yerine koyma] tedavi Vücutta eksikliği görülen maddelerin eksikliğini gidermek için yapılan tedavidir. Örnek: Demir eksikliği anemisinde, hastaya uygun yollardan demir (Fe) içerikli ilacın verilmesi Radikal[rasyonel]tedavi İlaçlarla hastalığın nedeninin tamamen ortadan kaldırılmasına, “radikal tedavi” denir. Örnek: Tonsillitin antibiyotik ile tedavi edilmesidir.
İLAÇ KAYNAKLARI SENTEZ İLAÇLAR DOĞAL KAYNAKLAR HAYVANSA L MİKROORGANİZMALAR DNA REKOMBİNASYON TEKNİĞİ İLE ELDE EDİLEN İLAÇLAR BİTKİSEL MİNERAL İLAÇLAR
Bitki kaynaklı ilaçlar: Bitkisel kökenli Hayvan kaynaklı ilaçlar: Hayvanlardan ilaçlar genellikle bitkilerin kök, tohum, genellikle hormon ve enzim tipindeki ilaçlarla, özsuyu, kabuk vb. kısımlarından saf madde antitoksinler elde edilir. Örnek: tiroit, insülin halinde elde edilir. Bunlardan en önemlileri hormonu, akrep yılan antitoksinleri vb. afyon alkoloidleri ve dijital glikozidi gibi. DOĞAL KAYNAKLI İLAÇLAR Mineral kaynaklı ilaçlar: İyot(I), demir(Fe), Mikroorganizma kaynaklı ilaçlar: gümüş(Ag) gibi elementler serbest şekilde ilaç Antibiyotiklerin elde edilmesinde kullanılır. olarak kullanılabilir.
SENTEZ İLAÇLAR DNA REKOMBİNASYONU TEKNİĞİ İLE ELDE EDİLEN İLAÇLAR • Laboratuvar ortamında sentez yoluyla elde edilen ilaçlardır. Eter, ilk sentez yoluyla elde edilen ilaçlardandır. Günümüzde doğal kaynaklı ilaçların büyük çoğunluğu sentez yoluyla üretilmektedir. İlaçların kimyasal yapılarında bazı yapay değişikliklerle yarı sentetik ilaçlar da elde edilmektedir. Örnek: yarı sentetik penisilin vb. Bu teknik ile son yıllarda ilaç elde edilmeye başlanmıştır. Memeli hayvan hücrelerinden alınan DNA molekülü çeşitli işlemlerden geçirildikten sonra kolay üretilen bir mikroorganizmanın sitoplazması içine yerleştirilir. Bu yöntemle büyüme hormonu, insülin ve bazı aşılar elde edilmiştir
İLAÇ ÖZELLİKLERİ • İlaçlar vücut fonksiyonları veya zihinsel fonksiyonlar üzerinde etki oluştururlar. • İnsan vücudunda üretilen veya dışardan alınması gereken ve eksikliği sonucu hastalık oluşturan aktif maddeleri yerine koyarlar. • Vücuda girerek hastalık yapan patojen mikrop, parazit veya bazı zararlı maddeleri dışarıya atar veya yok edilmelerini sağlarlar.
İlaçlar hangi özelliklere sahip olmalıdır? • I. İlaç kullanılış amacı ile ilgili hücre ve yapılara ve buradaki biyolojik olaylara etki yapmalı, diğer yapı ve olayları etkilememelidir. Buna, ilacın seçicilik (selektivite) özelliği denir. Bu özellik ilaçlarda tam olarak değil, göreceli olarak bulunur. Örneğin digital glikozidleri kalp kasına en fazla etki gösterir. • II. İlaç etkisinin geçici olması gerekir. Yani ilaç uygulaması kesilince etkisi kısa bir süre sonra ortadan kalkmalıdır. Vücutta kalıcı etki genellikle zehirlerin bir özelliğidir. • III. İlacın etkisi doza bağımlı olmalıdır. (Doz: bir defada verilen ilaç miktarıdır, bir gün boyunca verilmesi önerilen miktar günlük doz diye adlandırılır. )
YENİ İLAÇ GELİŞTİRME a. (Bio)Sentez b. Klinik Öncesi İncelemeler (tarama testleri) (Faz 0) c. Klinik Denemeler - Faz 1 - Faz 2 -Faz 3 d. Ruhsatlandırma e. Pazarlama Sonrası Denemeler (Faz 4)
(Bio)Sentez Klinik Öncesi İncelemeler (tarama testleri) * Faz 0 : Öngörülen etkinin araştırılması ve aynı zamanda maddenin terapötik indeksi, farmakokinetik özellikleri ve toksisitesinin araştırılması – Kültür – İzole organlar – Deney hayvanları Klinik Denemeler: * Faz 1 : 20 - 80 sağlıklı gönüllüde yapılır. Bu fazda ilaç artan dozlarda verilerek, - İnsanın dayanabilirliği (tolerebilitesi), - İlacın güvenirliği, güvenli doz aralığı, - İnsandaki farmakokinetiği ile plazma düzeyi ve farmakodinamik etki arasındaki ilişkiler (FK/FD ilişkisi saptanır),
Klinik Denemeler: *Faz 2 : Yaklaşık 200 (kısıtlı sayıda) ilacın hedefi olan hastada yapılır; - İlacın optimal dozu, - Terapötik doz aralığı, - Terapötik etkinin derecesi ve yan tesir profili saptanır, Klinik Denemeler: *Faz 3 : Çok sayıda hastada ve çok merkezde yapılan; genellikle; – ilacın terapötik etkisini plasebo ile karşılaştırarak değerlendirmek ve – yarar/risk oranını saptamak amacıyla yapılır. Ruhsatlandırma Pazarlama Sonrası Denemeler *Faz 4 : Ruhsatlandırılmış ilacın – yüksek doz, yeni endikasyon, yeni yaş grubu (yaşlı, çocuk. . ), yeni veriliş yolu, yeni yan etkileri gibi amaçları hedefleyen çalışmalardır.
SİNİR SİSTEMİ İLAÇLARI 1. Otonom Sinir Sistemi 2. Santral Sinir Sistemi
1. OTONOM SİNİR SİSTEMİ A)Sempatik Sistem İlaçları: 1. Sempatomimetik İlaçlar 2. Katekolamin Olmayan Sempatomimetik İlaçlar B) Sempatolitik İlaçlar : 1. Alfa Blakerler 2. Beta Blakerler 3. Adrenerjik Nöron Blokerleri C) Parasempatik Sistem İlaçları 1. Parasempatomimetik İlaçlar 2. Antikolinesteraz İlaçlar 3. Parasempatolitik İlaçlar 4. Gangliyoplejik İlaçlar
2. SANTRAL SİNİR SİSTEMİ İLAÇLARI A) Santral Sinir Sistemi Depresörleri : 1. Anksiyolitik Hipnotikler • Benzodiazepinler • Barbitürat Grubu Hipnotikler • Barbitürat Olmayan Hipnotikler • Karbamatlar 2. Nöroleptikler 3. Antiepileptikler • Epilepsinin fizyopatolojisi • GABAerjik İnhibisyonu Güçlendiren Antiepileptikler • Membran Uyarabilirliğini Azaltan Antiepileptikler 4. Antiparkinson İlaçlar • L-Dopa ve Dopaminerjik Agonistler • Dopa Potansiyalizörleri • Antikolinerjikler 5. İskelet Kası Gevşetici İlaçlar • Santral Etkili Kas gevşeticiler • Kas Liflerine Doğrudan Etkileyen İlaçlar • Medulla Spinalis Üzerine Etkileyen İlaçlar • Santral Etkili İlaçlar • Nöro-müsküler Bloke Edici İlaçlar
2. SANTRAL SİNİR SİSTEMİ İLAÇLARI B) Santral Sinir Sistemi Uyarıcıları: 1. Antidepresanlar 2. Lityum Tuzları 3. Psikostümülanlar 4. SSS’nin Diğer Uyarıcıları C) Antimigren İlaçlar: 1. Migren Nöbetlerinin İlaçları
İLAÇ ADREN ALİN ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Cilt altı veya kas içine uygulanır. Acil durumlarda çok dikkatli ve azaltılmış dozlarda damar içine verilebilir. Lokal etki için mükoz membranlara veya kapiller kanamayı kontrol altına almak için kesilen Adrenalinin düz kaslar üzerine etkisi, belirgin yerlere direkt olarak uygulanır. Kalp durması halinde intrakardiyal olarak bronş kaslarında görülür. Bronş kası olarak kalbe direkt enjeksiyonu 0. 25 ml 1/1000 adrenalin solüsyonu Vena içinde ufak dozda (2 µg) adrenalin enjekte adrenalinin etkisiyle gevşer. Eğer bronkospazm önerilir. Genel olarak maksimum doz subkutan bir defada 0. 0005 g, 24 edilirse kan depolarındaki (dalak, diğer iç organlar, varsa, bu etki daha belirgin biçimde gözlenebilir. saatte 0. 002 g'dır. Ciddi yabancı seruma gösterilen alerji veya nefes deri büyük venaları) kanın dolaşıma katılmasını Adrenalin, mide-barsak kaslarının motilitesi darlığı tedavisinde doz 0. 1 -0. 5 mg deri altına veya i. m. verilir. Nefes sağlar, kalbin atım hacmini yükseltir, bundan dolayı üzerine inhibitör bir etki yapar, tonusu azaltır. darlığı olan hastalarda deri altındaki dozlar hastanın tepkisine ve Yalnız ileokolik sfinkter ve dalak kapsülü sistolik basınçta bir yükselme olursa da, kas kontrakte olurlar. Keza pilomotor kaslar, şiddetli durumlarda ihtiyaca göre 20 dk-4 saat ara ile verilebilir. damarlarının ufak dozda adrenalin ile genişlemiş adrenalinin etkisiyle kasılırlar. Vezikanın olmasından dolayı periferik damar direnci artmaz, Adrenalin etkisinde kalbin O 2 konsomasyonu Şiddetli astım veya anafilaksi için pediyatrik hastalarda deri altına 0. 01 mg/kg dozda verilir. Tek pediyatrik dozlar 0. 5 mg'ı geçmemelidir. diastolik basınç yükselmez. İntravenöz 10 µg'dan fazla boşalması üzerine adrenalinin inhibitör etkisi yükselir, bu nedenlerden angina pectorisli Kardiyak areste genel erişkin i. v. dozu 0. 5 -1 mg'dır. Gerektiğinde i. v. dozda adrenalin uygulamasında genel bir vardır. Adrenalin, splanknik sahanın, derinin ve hastalarda kullanmaktan sakınılmalıdır. mukozaların arteriollerini şiddetle daraltır. Deri dozlar 5 dakikada bir tekrarlanabilir. Akut bronşiyal spazm vazokonstrüksiyon olur. Kalp atımı çok hızlanır, kan sonucundaki bronşiyal astımlarda subkütanoz enjeksiyonlarda; kapilleri adrenalin etkisiyle daralırlar, fakat kas basıncında şiddetli bir yükselme olur. Bu şiddetli büyükler için 0. 2 -0. 5 ml, çocuklar için 0. 1 -0. 3 ml solüsyon 3 -5 kapillerini genişletir, venalar genellikle daralır. yükselme sonucunda pressorecepteur dolaşım dakikada kullanılır. Bu miktarlar 15 -30 dakikalardaki entervallerde Adrenalin kalp atımını hızlandırır (+kronotrop bölgelerinden (aorta kavsi, sinus caroticus) uyanan bir etki), kalp kasının kontraktilitesini artırır (+inotrop tekrar edilebilirler. 4 -24 saatler arasındaki enjeksiyon yapımı takip vagus refleksiyle kalp yavaşlar. Periferik damar etki). Kalbin hem atım hacmi, hem atım sayısı edilir. 1/1000'lik subkütanoz enjeksiyonu semptomatik olarak, alerjik direncinin şiddetle artmasından dolayı atım hacmi arttığından dakika hacmi iki misline kadar, hatta şok, alerjik olarak örneğin; ürtikerde, alerjik ekzamada, saman düşer. Sağ atriumda ve büyük veritlerde basınç daha fazla yükselir. Adrenalin etkisiyle koroner nezlesinde, anjiyonörotik ödem, serum ve röntgen şuasında meydana yükselir, kalp dilate olur. Adrenalin bazal arterler genişler. Fakat taşikardi nedeniyle diastol gelen hastalıklarda 0. 25 ml yavaşça i. v. uygulanır. Stokes-Adams metabolizmayı yükseltir. Karaciğer ve kas glikojenini kısaldığından koroner akımı, bu damarların ataklarda 0. 3 -0. 6 ml 1/1000'lik Adrenalin subkutan enjeksiyon yapılır. mobilize eder; kan şekerini yükseltir. genişlemesi ölçüsünde yükselmez. Çünkü Adrenalin i. v. enjeksiyonu tehlikelidir. Çok yavaş damara zerk koronerler, kanı aortadan diastol esnasında alırlar edilmelidir. Bu 1/500. 000 konsantrasyonunda olmalıdır. 1/100. 000'lik konsantrasyonu olmamalıdır. Aksi takdirde kolaps ve kalp blokajı olabilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI NORAD Akut hipotansiyon (ani düşük kan basıncı) RENALİ durumlarında kan basının normale döndürülmesinde. N KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Noradrenaline veya FOREFRİN’in içeriğindeki diğer yardımcı maddelere alerji Çok yaygın: Yüksek tansiyon ve dokuda oksijen durumlarında. Hipertansiyon (yüksek kan yetersizliği: Güçlü damar daraltıcı etkiden dolayı basıncı) durumlarında, çünkü hipertansif iskemik hasar. hastalar kan basıncının artışı altında Yaygın: Çarpıntı, düşük nabız, kalp ritminde bozulma, noradrenalinin etkilerine daha duyarlı düzensiz kalp atışı, kalpteki β 1 adrenerjik etkiden olabilirler. Kan hacim eksikliğinden dolayı kaynaklanan kalp kasının kasılmasındaki artış, akut olan hipotansiyon (düşük kan basıncı) kalp yetmezliği. Tercihen kolunuzdaki geniş bir damara infüzyon ile uygulanacaktır. durumlarında. Kanda aşırı karbondioksit Yaygın olmayan: Endişe, uykusuzluk, sersemlik, baş %5’lik glukoz çözeltisi içerisinde veya %0. 9 sodyum klorür ve %5 (hiperkapni), doku oksijen yetmezliği ağrısı, psikotik durum, güçsüzlük, çarpıntı, dikkat glukoz (hipoksi) ve tıkayıcı damar hastalığı artışı, iştahsızlık, bulantı ve kusma. Göz içi basıncının karışımında (50/50) seyreltilerek size uygulanacaktır. durumlarında. Prinzmetal's Anjini diye ani yükselişi: İridokorn açısının kapanmasına Aşırı doz durumlarında veya aşırı duyarlı insanlardaki olağan adlandırılan dinlenme sırasında görülen kalp anatomik olarak ön yatkınlığı olanlarda çok sıktır. dozlarda, şu etkiler daha sık görülebilir: Hipertansiyon, ışıktan ile ilgili göğüs ağrısı durumlarında, çünkü bu Solunum yetmezliği ve güçlüğü, nefes darlığı. korkma, göğüs kemiğinin arkasında ağrı, solukluk, aşırı terleme ve hastalarda koroner (kalbin kan damarları) kan Enjeksiyon bölgesinde tahriş ve doku ölümü, uzuv ve kusma. Tedavi: akımı miyokardiyal enfartüse (kalp krizi) yüzde soğukluk ve solgunlukla Hastanın durumu stabilize oluncaya kadar uygulama kesilmelidir. neden olabilecek süre ve büyüklükte düşebilir. sonuçlanabilecek kan damarlarının büzülmesi. Antidot: Fentolamin mezilat gibi bir alfa-blokerin (5 -10 mg) Hipertiroidizm (tiroid bezinin aşırı çalışması) Kan hacim yerine konması yapılmadan, kan basıncını intravenöz uygulanması. Eğer gerekirse bu doz tekrarlanabilir. durumlarında böyle hastalar noradrenalinin devam ettirmek için sürekli noradrenalin uygulaması etkilerine aşırı duyarlıdır ve düşük dozlarda aşağıdaki semptomlara neden olabilir: toksisite meydan gelebilir. Kloroform, - Ciddi çepersel ve iç organsal damar daralması siklopropan ve halotan anestezisi sırasında - Renal kan çıkışında azalma çünkü noradrenalin kalp kaslarının - İdrar üretiminde azalma uyarılabilirliğini artırabilir ve kalbin hızlı ve - Dokularda yetersiz oksijen düzeyi düzensiz kasılmalarına neden olabilir. - Kanda laktik asit seviyesinde artış
İLAÇ DOPAM İN ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU Sadece uygun seyrelticilerle seyreltildikten sonra i. v. infüzyon ile uygulanır. Erişkinler: Uygulamadan önce dolaşan kan volümünün tam kan veya bir plazma genişleticisi ile arttırılması gerekir. Kalp gücü ve böbrek perfüzyonun orta derecede artışlarına cevap verme olasılığı olan hastalarda dopamin hidroklorür solüsyonunun infüzyonu 2. 5 Kardiyotonik etkilidir. Akut konjestif kalp mcg/kg/dakika dozunda başlanır. Daha şiddetli durumlarda, yetmezliği ve şok olgularında (postoperatif, septik, uygulamaya 5 mcg/kg/dak hızında başlanabilir ve gerekirse 5 -10 anafilaktik ve kardiyojenik); böbrek yetersizliği mcg/kg/dakikalık artışlarla 20 -50 mcg/kg/dakikaya kadar arttırılabilir. tehdidi; akut pankreatit; kronik kalp ve böbrek Dopamin sülfite duyarlı bronşiyal astımlılarda Eğer 50 mcg/kg/dakikadan daha fazla dozlar gerekiyorsa, idrar hastalıklarında akut yetersizlik tehdidi, diüretik kullanılmaz. Tiroid fonksiyon fazlalığı çıkışının sık kontrol edilmesi önerilmektedir. Eğer hipotansiyon tedavisinin etkisini artırmak ve desteklemek; PEEP (tireotoksikoz), böbreküstübezi tümörlerinde, olmaksızın idrar çıkışı azalıyorsa dopamin dozunun azaltılması uygulamalı yapay solunumda azalmış kalp ve glokomun bazı şekillerinde (dar açı glokomu), düşünülmelidir. Hastaların %50'sinde 20 mcg/kg/dakikanın altında böbrek fonksiyonlarını düzeltme; epidural idrar kalıntılı prostat adenomunda, dozlarla yeterli sonuçlar alındığı görülmüştür. Bu dozlara cevap anestezide kardiyovasküler fonksiyonu stabilize taşiaritmiler, ritm bozukluklarında kullanılmaz. vermeyen hastalarda yeterli kan basıncı, idrar çıkışı ve perfüzyon etmek için antiaritmik ilaçlar, barbitüratlar, sağlanması için ek dopamin artışları yapılabilir. Tüm hastaların karbromal ve böbrek yoluyla atılan diğer ilaçlarla tedavileri için kan volümü, kardiyak kontraktilite, periferik akut zehirlenmelerde endikedir. perfüzyonun distribüsyonu ve idrar çıkışı yönünden kesin olarak incelenmelidir. Dopaminin pediyatrik hastalarda emniyeti ve etkinliği bilinmemektedir. YAN ETKİLERİ Ara sıra hafif bulantı, kusma, başağrısı, huzursuzluk, parmak-tremoru, göğüs ağrıları, çarpıntı, kan basıncı yükselmesi. Artan dozlara bağlı olarak kalpte ritm bozuklukları (sinüs taşikardisi, supraventriküler ve ventriküler ektopiler) ve sol ventrikül diastolünde istenmeyen bir yükselme olabilir. Dopamin infuzyonu deride nekroz meydana getirebilir (kan akımı ile splanchnikus alanı olumlu etkilenirken deri ve adalelerde reaksiyon yapabilir), tehlike bilhassa dolaşım bozukluğu olan hastalara yüksek dozların tatbikindedir. Splachnikus alanında ameliyat veya gastrointestinal organlarda kanama eğilimi bulunan hastalarda kanama tehlikesi vardır. Yanlışlıkla damar dışına yapılan infüzyon paravenöz nekrozlara yol açabilir. Bu bakımdan infüzyonun bir damar kateteri ile yapılması tercih edilmelidir.
İLAÇ İSOPRE NALİN ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Uygulama yoluna, dozuna ve süresine doktorunuz karar verecektir. Çocuklarda kullanımı: Elektrik şok veya kalp pili tedavisini gerektirmeyen Çocuklarda uygun dozu belirlemek için iyi kontrol edilmiş çalışma hafif veya geçici kalp bloğu ataklarında, ciddi kalp yoktur, bununla birlikte Amerikan Kalp Derneği başlangıç infüzyon bloğu vakalarında ve Adams-Stokes (yavaş nabız Sinirlilik, baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı, dozu olarak 0, 1 mcg/kg/dakika ve 0, 1 -1 mcg/kg/dakika genel aralığını veya nabzın alınamaması) ataklarında (ventriküler bulanık görme, taşikardi (kalbin dakikadaki atım önermektedir. Çocuklarda izoprenalinin güvenliliği ve etkililiği İzoprenalin hidroklorür ve diğer yardımcı taşikardi (kalbin dakikadaki atım sayısının artması) , çarpıntı, Adams-Stokes atakları belirlenmemiştir. maddelere karşı aşırı duyarlılığınız veya fibrilasyonun sebep olduğu durumlar hariç), (Muhtemelen AV düğümü ve dallarının organik Yayınlanan literatürlere göre, 7 ila 19 yaş arası çocuklarda intravenöz varsa, taşiaritminiz (kalbin dakikadaki atım önerilen elektrik şok veya kalp pili tedavileri hazır hastalığının olduğu birkaç hastada, izoprenalin (damar içi) izoprenalinin başlangıç dozu 0, 05 ila 0, 17 mcg/kg/dakika sayısının artması) varsa, dijital ilaçlarla olana kadar kardiyak arrestte (kalp durması) hidroklorür enjeksiyonunun, normal sinüs ritmi veya uyarılan kalp bloğu veya taşikardiniz (kalbin arasında değişir, titre edilmiş klinik yanıta göre 15 -20 dakika kullanım için, anestezi sırasında ortaya çıkan geçici kalp bloğu sırasında Adams-Stokes nöbetlerini aralıklarla, 0, 1 - 0, 2 mcg/kg/dakika ile kademeli olarak artırılarak; 1, 3 dakikadaki atım sayısının artması) bronkospazmda (hava yolunun geçici hızlandırdığı bildirilmiştir), ventriküler aritmiler varsa, inotropik (kalp kasının kasılma gücünün ila 2, 7 mcg/kg/dakika arasında değişen bir maksimum doz daralması), sıvı ve elektrolit replasmanı tedavisine (ventriküler ritim bozukluğu), taşiaritmiler (kalbin kullanılmıştır. Genellikle çocuklarda intravenöz izoprenalin dozları, değişmesi) tedavi gerektiren aritmi, yeni bir yardımcı ve hipovolemik (kan hacmindeki bir dakikadaki atım sayısının artması), anjina (şiddetli bradikardili (kalp atışının düşmesi) cerrahi geçirilmiş miyokart infarktüsü (kalp krizi), azalmaya bağlı olarak ortaya çıkan şok) ve septik göğüs ağrısı), pulmoner ödem (akciğer ödemi), müdahale sonrası kalp hastalarında (0, 029 ± 0, 002 mcg/kg/dakika), angina pektoris (genellikle kalp kasındaki şok (travma veya cerrahi girişimlerden kaynaklı hipertansiyon (yüksek tansiyon), hipotansiyon (düşük iskemi veya koroner arter spazmı nedeniyle astımlı hastalardan (0, 5 ± 0, 21 mcg/kg/dakika) daha düşüktür. şok) tedavisi, düşük kalp debisi (hipoperfüzyon) tansiyon), dispne (solunum güçlüğü), oluşan göğüste ağrı, sıkışma ve baskı hissi). Yaşlılarda kullanımı: durumlarında, konjestif kalp yetmezliğinde ve cildin kızarması, terleme, solukluk, hafif Genel olarak yaşlı hastalar için doz seçimi, azalmış hepatik kardiyojenik şok durumlarının tedavisinde diğer titreme, halsizlik. (karaciğer), renal (böbrek) veya kardiyak (kalp) fonksiyonun daha ilaçların ve prosedürlerin kullanımında yardımcı yüksek frekansını ve eşlik eden hastalıkları veya diğer ilaç tedavilerini olarak kullanılır yansıtan doz aralığının en alt sınırından başlamalıdır.
İLAÇ DOBUT AMİN ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Dobutamin hidroklorür akış hızının kontrol edilebilmesi için yalnız bir infüzyon pompası veya diğer bir araç kullanılarak i. v. infüzyon yoluyla uygulanmalıdır. İnfüzyon solüsyonları ile son hacmi enaz 50 Sistolik kan basıncında 10 -20 mm'Iik artış ve kalp ml olacak şekilde seyreltilmelidir. Eğer 250 ml veya 500 ml'ye hızında 5 -15 atım/dak. 'lık artış çoğu hastada seyreltilecekse, 250 ml'ye seyreltilmiş solüsyon 1000 mcg/ml kaydedilmiştir. İnfüzyonlar sırasında hastaların dobutamin içermeli, 500 ml'ye seyreltilmiş solüsyon 500 mcg/ml yaklaşık %5'inde artan prematüre ventriküler atım dobutamin içermeli, 1000 ml'ye seyreltilmiş solüsyon 250 mcg/ml görülmüştür. Bu etkiler doza bağımlıdır. Dobutamin dobutamin içermelidir. Aseptik şartlarda hazırlanan ve buzdolabında terapisiyle bir arada kan basıncında ani düşüşler muhafaza edilen seyreltilmiş solüsyon 24 saat içinde kullanılmalıdır. tanımlanmıştır. Dozun azaltılması veya infüzyonun Pozitif inotropik etkilidir. Organik kalp hastalıkları Uygulanacak olan dobutamin konsantrasyonu her hastanın sıvı kesilmesi tipik olarak hızla kan basıncının başlangıç ve kardiyak cerrahide görülebilen kontraktilite gereksinimlerine göre değişir. Sıvı kısıtlaması uygulanan hastalarda değerlerine dönüşü ile sonuçlanır. Bununla beraber, azalması nedeniyle ortaya çıkan kardiyak İdiyopatik hipertrofik subaortik stenozu olan 5000 mcg/ml konsantrasyonlar kullanılmıştır ancak bu konsantrasyon nadir vakalarda, müdahale gerekebilir ve geri dönüş dekompansasyonu kısa bir süre içinde tedavi aşılmamalıdır. Yüksek dobutamin konsantrasyonlarında doğru dozun hemen olmayabilir. Ara sıra flebit görüldüğü rapor hastalarda ve daha önceden dobutamin edebilmek için inotropik destek gereken verildiğinden emin olunabilmesi için yalnız bir infüzyon pompası ile edilmiştir. Dikkatsiz infiltrasyonu takiben Iokal hidroklorüre aşırı hassasiyet gösteren durumlarda kullanılır. Hızlı ventriküler cevapla verilmelidir. Dobutaminin kısa yarılanma ömrü nedeniyle sürekli i. v. iltihabi değişiklikler olduğu belirlenmiştir. İzole cilt hastalarda kontrendikedir. birlikte arteriyel fibrilasyonu olan hastalarda infüzyon şeklinde verilebilir. Dobutamin intravenöz bir iğne veya nekrozu vakaları kaydedilmiştir. Hastaların %1 -3'ünde dobutamin hidroklorürle terapiyebaşlamadan önce kateter yolu ile intravenöz olarak uygulanmalıdır. Erişkinler: rapor edilen yan etkiler; bulantı, başağrısı, anjinal ağrı, dijital preparatları kullanılmalıdır. Genellikle kullanılan doz 2. 5 -10 mcg/kg/dakikadır, ama bu doz nonspesifik göğüs ağrısı, palpitasyonlar ve nefes hastanın kalp hızına, kan basıncına, kardiyak output ve idrar çıkışına darlığı. İzole trombositopeni vakaları rapor edilmiştir. göre ayarlanmalıdır. 40 mcg/kg/dakikaya kadar dozlara gerek Diğer katekolaminler gibi dobutamin uygulaması, duyulabilir, ama bu ender görülür. Dobutamin infüzyonları serum potasyum konsantrasyonunda hafif bir düşüşe, etkinliğinde bir azalma olmadan 72 saate kadar verilebilir. Dobutamin nadiren hipokalemik düzeylere neden olabilir. tedavisinin yavaş kesilmesi önerilmektedir. Dobutamin 10 mcg/kg/dakikanın altında verildiğinde doza bağlı olan yan etkiler ender olarak görülür. Çocuklarda güvenirliği ve etkinliği gösterilmemiştir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Yaygın görülen yan etkiler: Titreme, baş Başlangıç dozu nemli inhalasyon yoluyla ağrısı , kalp atımının hızlanması (Taşikardi) 2. 5 mg’dir. Doz 5 mg’a kadar Yaygın olmayan görülen yan etkiler: çıkarılabilir. Tedavi günde 4 kez Çarpıntı, ağız ve boğaz iritasyonu, kas tekrarlanabilir. Çok ağır hava yolu Astımda semptom tıkanması olan yetişkinlere hastanede krampları Seyrek giderici olarak çok sıkı medikal gözetim altında günde görülen yan etkiler: Kanda potasyum kullanılan rahatlatıcı düzeyinin normalin altına düşmesi 40 mg’a kadar yüksek dozlar ilaçlardır. Kontrol edici (Hipokalemi), kol ve bacak damarlarında Eğer salbutamole veya diğer uygulanabilir. Günün herhangi bir ilaç olarak genişleme (Periferik vazodilatasyon) bileşenlerinden herhangi birine karşı saatinde, aç ya da tok kullanılabilir. kullanılmamalıdırlar. SALBUT alerjiniz varsa, erken doğum tedavisi Hekim gözetimi altında nebülizör adı Çok seyrek görülen yan etkiler: Kalp ritim Kronik obstrüktif AMOL bozuklukları (Atrial fibrilasyon, için uygun değildir. İlacın preparatları verilen cihaz ile kullanılmak (tıkayıcı) akciğer düşük tehditlerini gidermek amacıyla içindir. Çözeltiyi enjekte etmeyiniz veya supraventriküler taşikardi ve hastalığında (KOAH) ekstrasistoller dahil kardiyak aritmiler), içmeyiniz, seyreltilmeden kullanılır kullanılmamalıdır. belirtileri azaltmak için ancak uzun sürede (10 dakikadan uzun) ilaca karşı oluşan bronş daralması ve kurtarıcı ilaç olarak verilmesi gerekli ise serum fizyolojik ile (Paradoksal bronkospazm), kanda laktik kullanılır. Düzenli seyreltilir. İlacınız nebülizör yardımıyla asit düzeyi artışı, döküntü, kurdeşen tedavide tercih edilmez. (ürtiker), kaşıntı ve deride kızarıklık buhar haline getirilir. Aerosol yüz maskesi, T parçası veya soluk borusunun (eritem) ile gözlenen aşırı duyarlılık içine yerleştirilen tüp yardımı ile buhar (hipersensitivite) reaksiyonları, aşırı ağızdan solunarak akciğerlere çekilir. hareketlilik.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Üveitlerde posterior sineşi Düşük doğum ağırlıklı prematüre oluşumunu önlemek veya geciktirmek amacıyla, yenidoğanlarda, bebeklerde ve idiyopatik Fenilefrin dar açılı glokom, ortostatik hipotansiyonu olan yaşlı oftalmik cerrahi girişimlerden önce veya tirotoksikozis, arteriyokslerozis, vakalarda belirgin kan basıncı artışı diabetes mellitus ve anevrizma post-operatif bildirilmiştir. Oluşabilecek Kısa midriyazis istenen durumlarda 1 -2 dönemlerinde, siklopleji durumlarında; hipertansiyon, kardiyovasküler yan etkiler genellikle damlatılır, 5 dakika sonra olmaksızın refraksiyonda, taşikardi veya koroner kalp yaşlı vakalarda ortaya çıkmakta ve kan FENİLEF tekrarlanır ve 20 -30 dakika sonra göz fundoskopilerde hastalıkları gibi risk faktörleri taşıyan basıncında belirgin artış, senkop, RİN muayenesi yapılır. Katarakt vazokonstriktör hastalarda ve ilaca aşırı duyarlılığı miyokard enfarktüsü, taşikardi, aritmi ve operasyonundan 1. 5 saat ve 1/2 saat dekonjestan ve midriyatik olan kişilerde kontrendikedir. fatal sonuçlanabilen subaraknoid kanama önce 2'şer damlatılır. olarak ve diğer teşhis Korneal epitelyal bariyerin bozulmuş olarak bildirilmektedir. Seyrek olarak amaçlı girişimlerde olduğu intraoküler operatif sistemik absorbsiyon sonucu; baş midriyatik olarak girişimlerde de uygulanmamalıdır. dönmesi, terleme, kalp atışında kullanılır. düzensizlik, gözlerin ışığa karşı aşırı duyarlılığı, göz sulanması görülebilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI Kronik astım, bronşit, Hipertansiyon, tirotoksikoz, amfizem ve bronkospastik feokromsitoma, dar açılı glokom, solunum rahatsızlıklarıyla prostat hipertrofisi, kalp hastalığı ve birlikte oluşan reversibl EFEDRİ serebrovasküler yetmezlikte bronkospazmların N kontrendikedir. Gebelerde, semptomatik tedavisinde yaşlılarda, uyku zorluğu çekenlerde endikedir. ve süt veren annelerde kullanılmamalıdır. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Günlük doz erişkinlerde her 4 saatte bir 1/2 -1 tablet ve çocuklarda 4 -6 eşit Sinirlilik, tremor, uykusuzluk, iştah kısımda uygulanan 3 mg/kg'dır. Akut kaybı, taşikardi ve hipertansiyon gibi yan astım nöbetlerinde tek doz halinde 1 -2 etkiler görülebilir. tablet kullanılır.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI Bronkodilatör ve ekspektoran etkilidir. Trakea ve bronşların düz kaslarına ait Beta 2 reseptörlerine selektif etki Bileşiminde bulunan maddelerden gösterir. Bronşiyal astım, herhangi birine aşırı duyarlılıkta TERBUT kronik bronşit, amfizem kontrendikedir. ALİN ve bronş spazmının komplikasyon yapıcı bir etken olduğu diğer akciğer hastalıklarında endikedir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Yan etkilerin şiddeti, alınan doza ve uygulama yöntemine bağlıdır. Bugüne Çocuklar (5 -12 yaş): Günlük idame kadar bildirilmiş olan tremor, baş ağrısı, dozu sabah ve akşamları 5 mg'dır. tonik kas krampları ve çarpıntı gibi yan Erişkinler ve 12 yaşından büyük etkilerin tümü sempatomimetik aminlere çocuklar: Günlük idame dozu (10 -15 özgü etkilerdir. Bu etkilerin çoğu mg), sabah ve akşamları 5 mg ya da tedavinin ilk 1 -2 haftası içinde sabahları 5 mg ve akşamları 10 mg kendiliğinden kaybolur. Ürtiker ve şeklinde alınabilir. Noktürnal belirtilerin ekzantem görülebilir. Uyku bozuklukları ön planda olduğu hastalarda, günlük ve ajitasyon, hiperaktivite gibi davranış dozun tamamı (10 -15 mg) akşamları bir bozuklukları gözlenmiştir. İnhalasyon kerede verilebilir. yoluyla kullanılan ilaçlar nadiren bronkospazma yol açabilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI Prematüre doğum, akut fötal distres, ameliyatlardan sonra RİTODRİ prematüre doğumların N önlenmesi. KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Prematüre doğum: Ritodrin, uterus kontraksiyonlarını azaltmak amacıyla kullanılır. Parenteral yoldan başlangıç Antepartum kanamalar, özellikle tedavisi. İntravenöz infüzyon: Erken plasenta previa ve plasenta doğum belirtileri başladıktan sonra en dekolmanına bağlı kanamalar, kısa zamanda başlanmalıdır. Başlangıç Ritodrinin beta-mimetik etkilerine bağlı eklampsi ve ağır pre-eklampsi, dozu dakikada 0. 05 mg'dır. İstenilen yan etkiler genellikle intravenöz intrauterin fetus ölümü, sonuç sağlanana, yan etkiler oluşana ya uygulamalarda görülür ve doz ayarlaması koryoamniyonit, anneye ait kalp da en yüksek doza ulaşılmasına rağmen ile kontrol edilebilir. Anne ve fetüsün hastalıkları, bileşiminde bulunan doğum eyleminin ilerlemesine kadar kalp hızı artabileceğinden yakından herhangi bir maddeye aşırı duyarlılık. doz her 10 -15 dakikada bir 0. 05 mg izlenmelidir. Tremor, bulantı, kusma, Pre-par ampulün sülfitlere karşı aşırı yükseltilir. Genellikle dakikada 0. 15 - başağrısı ya da eritem (hastaların %10 duyarlı olanlarda kullanımı 0. 35 mg'lık dozlar arasındaki bir dozla 15'inde), sinirlilik, ruhsal durum kontrendikedir. Astımlı hastalarda istenilen etki elde edilir. İntravenöz bozukluğu, anksiyete veya kırıklık hali bronkospazm ve anafilaksiye neden infüzyon tedavisi, kontraksiyonlar (hastaların %5 -10'unda), göğüs ağrısı ve olabilir. Hipertiroidi, kontrol altına kesildikten sonra 12 -48 saat daha sıkışması. alınmamış hipertansiyon, kalp sürdürülmelidir. İntramüsküler fonksiyonlarını bozabilecek diğer enjeksiyon: İntravenöz infüzyonun durumlar. uygulanamadığı durumlarda 4 -6 saatte bir intramüsküler yoldan 10 mg uygulanabilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Sadece inhalasyon yolu ile uygulanır. Her gün, günün aynı saatinde, inhalasyon cihazı kullanılarak yapılmalıdır. Hastalar, belirtileri olmasa dahi optimum fayda için düzenli olarak kullanmaları gerektiği konusunda uyarılmalıdır. Hastaların düzenli olarak doktor kontrolünde bulundurularak aldıkları ilacın dozunun optimum düzeyde kalması sağlanmalı ve Uzun süreli, yüksek doz kortikosteroid sadece doktor önerisi ile değiştirilmelidir. Tavsiye tedavisi hastalarda adrenal supresyon ya Edilen Dozlar: 12 yaş ve üzeri ergenler: Günde 2 da akut kez 1 inhalasyon (50 mikrogram salmeterol ve 100 adrenal krize neden olabilir. 500 ila 1000 Astım semptomlarının mikrogram flutikazon propiyonat) veya Günde 2 mikrogram flutikazon propiyonat düzeltilmesi ve kontrol kez 1 inhalasyon (50 mikrogram salmeterol ve 250 dozlarında adrenal altına alınması amacıyla mikrogram flutikazon propiyonat) veya Günde 2 supresyon ve akut ani kriz vakaları çok kullanılır. Astım kez 1 inhalasyon (50 mikrogram salmeterol ve 500 seyrek bildirilmiştir. Travma, ameliyat, SALMET hastalığının basamaklı Bileşenlerinden herhangi birine karşı mikrogram flutikazon propiyonat). 18 yaş ve üzeri enfeksiyon, EROL tedavisinde 3. basamaktan aşırı duyarlılığı olan hastalarda yetişkinler: Yetişkinlerde 14 güne kadar dozlarının veya dozun ani olarak azaltılması akut KSİNAF itibaren verilir. Orta ve ağır kontrendikedir. iki katına çıkarılması ile düzenli olarak günde iki adrenal krizi tetikleyen durumlardır. OAT KOAH kez alınan doz karşılaştırılabilir güvenlilik ve Semptomlar genellikle belirsizdir ve olgularında semptomları ve tolerabilitededir ve bu durum astım tedavi anoreksi, abdominal ağrı, kilo kaybı, atak sıklığını azaltır. rehberlerinde gösterildiği gibi hastalar ilave kısa yorgunluk, baş ağrısı, bulantı, kusma, hipotansiyon, bilincin azalması, süreli inhale kortikosteroid tedavisine ihtiyaç hipoglisemi ve nöbet görülebilir. Stres duyduklarında (14 güne kadar) göz önünde veya elektif operasyon durumlarında ek bulundurulabilir. Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) Yetişkin hastalar için tavsiye sistemik kortikosteroid tedavisi düşünülmelidir. edilen doz günde 2 kez 1 inhalasyon 50/250 mikrogram - 50/500 mikrogram salmeterol/flutikazon propiyonattır. Günde iki kez alınan 50/500 mikrogramlık maksimum salmeterol/flutikazon propiyonatdozunun tüm nedenlere bağlı ölümleri azalttığı gösterilmiştir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU Gözde alerjik kökenli, hafif Formülündeki maddelerden herhangi tahriş, kızarıklık ve NAFAZO konjesyonun geçici septomik birine aşırı duyarlılık durumları ile 2 -3 saatte bir 1 -2 damlatılır. LİN giderilmesinde kullanılır. dar açılı glokomda kullanılmamalıdır. YAN ETKİLERİ Ender olmakla birlikte, pupil dilatasyonu, artmış göz içi basıncı ve absorbsiyona bağlı, bazı sistemik etkiler rapor edilmiştir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI Gebelerde, etken maddeye aşırı Nezle, soğuk algınlığı, rinit, duyarlılığı olanlarda, kronik rinit, allerjik rinit, saman nezlesi, kardiyovasküler bozukluklar ve TETRAHİD sinüzit, nazal mukoza glokomda kontrendikedir. Pediyatrik ROZALİN konjestiyonu, burun formlar 2 yaşından küçük çocuklarda, tıkanıklıkları, burun kaşıntıları normal formlar 6 yaşından küçük ve kızarıklıklarıyla burun çocuklarda kullanılmamalıdır. şişliğinde endikedir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Günlük doz 1 -3 x 2 -3 damladır. Lokal irritasyon, uykusuzluk, baş ağrısı, terleme, çarpıntı, rebound konjestiyon ve titreme gibi yan etkiler görülebilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Geçici olarak burun mukozasında batma, yanma, kuruluk ve aksırık görülebilir. Nadiren uzun süre Kronik nezle, soğuk algınlığı, Erişkinler ve 6 yaşından kullananlarda etki azaldıktan sonra sinüzit, saman nezlesi, alerjik veya büyük çocuklarda günde 2 x 1 - kronik kızarıklık, şişme ve nezle infeksiyoz durumlarla oluşan burun 2 damladır. Gerekli karakterize, reaktif hiperemiye bağlı OKSİME tıkanıklıklarında endikedir. Burun Oksimetazoline karşı aşırı duyarlılığı görülmedikçe 3 günden fazla tıkalı burun hissi duyulabilir. Bazen, TAZOLİN açıcı özelliği ile burun olanlarda kontrendikedir. kullanılmamalıdır. hipertansiyon, sinirlilik, bulantı, operasyonlarından önce kullanılır. başdönmesi, başağrısı, uykusuzluk, Kulak iltihabı olan hastalarda tıkalı kalp çarpıntısı veya refleks bradikardi olan östaki borusu girişini açar. gibi sistemik semptomatik etkilere neden olabilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI Yüksek tansiyon, Yüksek tansiyon PRAZOS Kalp yetmezliği, Ağrılı soğuk İN parmaklar, Erkeklerde prostat bezi büyümesi KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Bu ilacı kullanmadan önce, doktorunuzu, güncel olarak kullandığınız ilaçlar, reçetesiz kullandığınız ilaçlar (örneğin, vitaminler, bitkisel takviyeler, vs. ), alerjiler, geçmişte var olan hastalıklarınız ve güncel sağlık durumunuz (örneğin, hamilelik, yaklaşan bir ameliyat, vs. ) hakkında bilgilendiriniz. Bazı Prazosin ilacına karşı aşırı duyarlılık sağlık koşulları sizi, ilacın yan Bulanık görme, Burun tıkanıklığı etkilerine karşı daha duyarlı hale bir kontrendikasyondur. Buna ek , Terlemek getirebilir. Doktorunuz olarak, eğer aşağıdaki durumlardan Uyku hali ya da zayıflık, Nefes, tarafından yönlendirildiğiniz birine sahipseniz Prazosin Mide rahatsızlığı veya ağrısı, Hissi kullanmayın: Aşırı duyarlılık, Gebelik adımları atın ya da ürünün veya uyuşukluk karıncalanma, Enerji üzerinde yazılanları dikkate alın. Kalp yetersizliği, eksikliği Dozaj, sizin durumunuza Emzirme, Feokromasitoma, Depresyon, Kabızlık bağlıdır. Durumunuz devam göğüs anjini, karaciğer yetmezliği ederse ya da kötüleşirse, doktorunuza haber verin. Danışılacak önemli konular aşağıda listelenmiştir. 12 yaşın altındaki çocuklarda kullanmayın sürücü ve ağır makineyi çalıştırmayın
İLAÇ ATENOLOL ENDİKASYONLARI Bir beta-bloker ve bir diüretik olmak üzere iki ajanın antihipertansif etkisini birleştirir. Hipertansiyonda endikedir. KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Rapor edilen istenmeyen olgular, genellikle bileşenlerinin farmakolojik etkilerine bağlanabilir. Hiperürisemi, hipokalemi, glukoz tolerans bozukluğu, bradikardi, kalp yetmezliğinin kötüleşmesi, senkopla sonuçlanabilen postüral hipotansiyon, Tedaviye günde 1 defa 50 mg soğuk ekstremiteler, kalp bloğunun Her iki bileşene karşı bilinen aşırı atenolol/12. 5 mg klortalidon ile hızlanması, klaudikasyo intermittan, duyarlılık; bradikardi; kardiyojenik başlanır. Optimal cevap Raynaud fenomeni, konvüzyon, baş şok; hipotansiyon; metabolik asidoz; alınmazsa doz 100 mg dönmesi, baş ağrısı, ruh hali değişiklikleri, ağır periferik arteryel dolaşım atenolol/25 mg klortalidona kabuslar, psikozlar ve halüsinasyonlar, bozuklukları; ikinci ve üçüncü çıkarılır. Tablet yemeklerden diğer beta-blokerlerle görülen tipte uyku derece kalp bloğu; hasta sinüs önce, çiğnenmeden alınır. bozuklukları, ağız kuruluğu , sendromu; tedavi edilmemiş Tedavi süresi doktor tarafından gastrointestinal rahatsızlıklar, bulantı, feokromositoma; kontrol edilmeyen belirlenir. Özellikle koroner arter lökopeni, purpura, trombositopeni, alopesi, kalp yetmezliğinde hastalığı olanlarda tedavi aniden göz kuruluğu, psoriazis benzeri deri kullanılmamalıdır. kesilmemeli, doz yavaş reaksiyonları, psoriazisin ağırlaşması, cilt azaltılmalıdır. döküntüleri, parestezi, geçmişinde astımla ilgili şikayetleri olan hastalarda veya bronşiyal astımı olan hastalarda bronkospazm, görme bozuklukları, yorgunluk; ANA'da (antinükleer antikor) artış gözlemlenmiştir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Romatoid artrit, (juvenil romatizmal artrit dahil) psöriatik artrit, ankilozan spondilit, akut gut artriti, post-travmatik osteoartrit, akut non-spesifik tendosinovit, akut/subakut bursit ve epikondilit, sistemik lupus eritematosus, Miyopati, adale güçsüzlüğü, osteoporoz, sistemik dermatomiyosit ve akut romatoid kardit, patolojik uzun kemik kırılmaları, su ve pemfigus, eritema multiform (Stevens-Johnson İV ve İM kullanılabilir. Başlangıç dozları elektrolit dengesi sodyum ve su retansiyonu, sendromu) eksfolyatif dermatit, büllü dermatitis potasyum kaybı, hipokalemik alkaloz Uzun süreli tedavilerde; herpes simpleks, İV uygulanır; sonraki dozlar , hastanın herpetiformis, ağır seyreden psoriasis, seboreik dermatit durumuna göre İV ve İM verilebilir. 48 -72 hipertansiyon ve duyarlı kişilerde konjestif kratitis, akut psikoz, latent veya aktif ve mikozis fungoides, herpes zoster oftalmikus, iritis, tüberkülozlu hastalarda (buna rağmen bazı saat sonra tedavi durdurulmalı ya da dozlar kalp yetmezliği, peptik ülser, ülser iridosiklitis korioretinitis, yaygın posterior uveitis ve perferasyonu, melena, hematemez, pankreatit, akciğer ve menenjit tüberküloz vakalarında giderek azaltılmalıdır. koroiditis, optik nevrit, sempatetik oftalmi, ön segment anti-tüberküloid ajanlarla beraber Çeşitli endikasyonlarda günlük başlangıç konvülsiyon, vertigo, baş ağrısı, intrakraniyel enflamasyonu, alerjik konjonktivit, alerjik korneal basınç yükselmesi pupilla ödemi, öfori, uygulanması hayat kurtarıcı olabilir); relatif dozları; ALPRENOL marjinal ülser ve keratit, bronşiyal astım, kontakt olarak, peptik ülser, Cushing sendromu, Şoklar 30 mg/kg (Gerekirse 4 -6 saatte bir) insomnia, şahsiyet değişikliği, depresyon gibi dermatit, atopik dermatit, serum hastalığı, mevsimsel ya OL çeşitli psişik bozukluklar, menstrual bozukluk, divertikülit, barsakta yeni oluşmuş Ödemler 80 -200 mg. Çok ciddi da uzun süreli alerjik rinit, aşırı ilaç duyarlılığı, anastomoz, osteoporoz, renal yetmezlik, enfeksiyonlar 40 -80 mg Status astmatikus Cushing sendromu, çocuklarda büyüme ürtikeriyel transfüzyon reaksiyonları ve akut non 80 mg (Gerekirse saatte bir) yavaşlaması latent diabetes mellitus belirtisi tromboembolik temayüllerde, kronik enfeksiyöz larenks ödemi, semptomatik sarkoidoz, ve diabetli hastalarda insülin ya da oral psikotik reaksiyonlarda, varisella, fungal Kollajen hastalıklar 40 -200 mg berilliosis, tedavi edilemeyen Löffler sendromu, glisemiklere gereksinimin artması, yaraların hastalıklar ve diğer ekzamatöz hastalıklarda Pemfigus 80 -200 mg aspirasyon pnömonisi ve gerekli anti-tüberküloz tedavi ile Anafilaktik reaksiyonlar 80 -200 mg Böbrek iyileşmesinde gecikme, derinin incelmesi ve kontrendikedir. birlikte fülmine ya da dissemine pulmoner tüberküloz, transplantasyonu 120 -200 mg kolayca çatlaması, ekimoz ve peteşi, fasyal kazanılmış (otoimmun) hemolitik anemi, erişkinlerdeki eritem, aşırı terleme gelişebilir. sekonder trombositopeni, eritroblastopeni, konjenital hipoplastik anemi, multipl skleroz, ülseratif kolit ve rejyonel enterit, kardiyojenik şok, septik şok, anafilaktik şok, hipovolemik şok, travma, yanıklar, çeşitli etyolojik nedenli geç şoklar.
İLAÇ BETAKSOLOL ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU Betaksolol, kardiyoselektif (Beta-1 adrenerjik) reseptör blokeridir. İntraoküler basınç azaltıcı etkiye sahiptir. Betaksolola karşı aşırı duyarlılığı olanlarda, Kronik açılı glokomlu hastalar, yüksek intraoküler Günlük doz hasta göz/gözlere 2 kez 1 birinci derece bloktan daha ağır sinüs basınçlı (oküler hipertansif) hastalar, beraberinde damladır. Benzalkonyum klorür içermesi bradikardisi olan hastalarda, kardiyojenik solunum yolu hastalığı da bulunan glokomlu veya nedeniyle yumuşak lens bulunan gözlere şok veya belirgin kalp yetmezliği öyküsü oküler hipertansiyonlu hastalar, çeşitli ilaçlarla uygulanmamalıdır. bulunan hastalarda kontrendikedir. antiglokom tedavi gören glokomlu veya oküler hipertansiyonlu hastaların tedavisinde endikedir. YAN ETKİLERİ Bazı hastalarda göze damlatılması sırasında kısa süreli rahatsızlık olabilmektedir ve nadiren gözde yaşarma bildirilmiştir. Çok nadir olarak korneal duyarlılıkta azalma, eritem, kaşınma hissi, korneal batma-yanma, keratit, anizokori ve fotofobi; lokal uygulamanın ardından çok nadiren insomnia ve depresif nöroz gibi sistemik yan etkiler bildirilmiştir.
İLAÇ LABETOLOL ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Halsizlik. Sık: Bradikardi, postüral bozukluklar (çok ender olarak senkopla birlikte), ekstremitelerde soğuma, palpitasyon, sersemlik, başağrısı, bulantı, Kalp aritmileri: İlk başta 5 mg’a kadar karın ağrısı, diyare, konstipasyon, egzersiz metoprolol dakikada 1 -2 mg hızında i. v. sırasında dispne. Seyrek: Kalp yetmezliği İkinci ya da üçüncü derece atriyoventriküler yoldan uygulanır. Bu uygulama yanıt belirtilerinde geçici ağırlaşma, birinci derece blok, kompanse olmayan kalp yetmezliği, alınana kadar 5’er dakika aralıkla Beta 1 -selektif beta-blokerdir. atriyoventriküler blok, ödem, perikordiyal klinik olarak belirgin sinüs bradikardisi, tekrarlanabilir. Toplam 10 -15 mg’lık doz Hipertansiyon (kan basıncını ağrı, parestezi, kas krampı , kusma, kilo hasta sinüs sendromu, kardiyojenik şok, düşürmek, kardiyovasküler ve yeterli olmaktadır. Miyokard enfarktüsü: alma, depresyon, konsantrasyon güçlüğü, ağır periferik arteriyel dolaşım Miyokard enfarktüsünü düşündüren koroner mortalite ile morbidite uykusuzluk ya da uyku artışı, kabus, bozukluğunda kontrendikedir. Kalp hızı riskini azaltmak), angina pektoris, semptomların ortaya çıkmasından sonra en bronkospazm, deri döküntüsü (psoriasiform dakikada 45'in altında, P-Q aralığı 0. 24 supraventriküler taşikardi dahil kısa zamanda i. v. yoldan kullanılmalıdır. Bu ürtiker ve distrofik deri lezyonları tarzında), saniyenin üzerinde, sistolik kan basıncı 100 olmak üzere kalp ritim tedavi hastanın hemodinamik durumu göz terleme artışı. Ender: Kalp ileti bozuklukları, mm Hg'nin altında ve/veya ağır kalp bozuklukları, miyokard önüne alınarak ikişer dakika arayla 3 kez 5 aritmi, ağız kuruluğu , karaciğer fonksiyon yetmezliği olan akut miyokard enfarktüsünün idame tedavisi, mg’lık bolus tarzında enjekte edilir. Tam i. v. testlerinde bozukluklar, sinirlilik, anksiyete, geçirdiğinden kuşkulanılan hastalara palpitasyonlu fonksiyonel kalp doz olan 15 mg’ı tolere eden hastalarda son empotans/seksüel disfonksiyon, rinit, görme metoprolol verilmemelidir. Bileşimindeki hastalıkları, migren proflaksisinde ıv enjeksiyondan 15 sonra günde 4 defa 50 bozukluğu, gözlerde kuruma ve/veya maddelerden herhangi birine ya da diğer endikedir. mg tablet ile tedavi 48 saat sürdürülmelidir. iritasyon, konjunktivit, saç dökülmesi. Çok beta-blokerlere aşırı duyarlı hastalarda Daha sonra 100 -200 mg tabletler ile idame ender: Ağır periferik dolaşım bozukluğu olan kontrendikedir. tedavisine devam edilir. Macrodex hastalarda gangren, trombositopeni, solüsyonuna katılmamalıdır. amnezi/hafıza güçlüğü, konfüzyon, halüsinasyon, kulak çınlaması, tat duyusu bozuklukları, fotosensitivite reaksiyonları, psoriasisde ağırlaşma.
İLAÇ LABETOLOL ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ 2 x 100 mg/gün dozda başlanır. Eğer 1 -2 Glokom, prostat hipertrofisi ve pilorik Genizde tıkanıklık, canlı hayaller, ejakülasyon Angina pektoris, esansiyel hafta sonra kan basıncı istenen seviyeye stenozda kontrendikedir Akol ve santral bozuklukları, epigasrik ağrı, baş ağrısı, bulantı, hipertansiyon, feokromasitoma ve düşmemişse günde 2 x 1 tablete çıkılabilir. sinir sistemi depresanları ile birlikte uyuşukluk, yorgunluk ve kramp gibi yan etkiler Çocuklarda ve kesin gerekli görülmedikçe variant anginada endikedir. kullanılmaz. görülebillr. gebeliğin ilk trimesterinde kullanılmaz.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Uygulama ile ilgili olarak deride kızarıklık, İntravenöz yolla erişkinlerde gereken tam hafif geçici hipotansiyon veya bronkospazm blok süresine bağlı olarak 0. 3 -0. 6 bildirilmiş ve bu histamin serbestlenmesine mg/kg'dır ve 15 -35 dakika süreyle yeterli bağlanmıştır. Atrakuryum ile birlikte, bir ya da gevşeme sağlar. Endotrakeal entübasyon daha fazla anestezik ilaç verilen hastalarda çok genellikle 0. 5 -0. 6 mg/kg'lık dozun i. v. nadir olarak anaflaksiye benzeyen reaksiyonlar enjeksiyonundan sonraki 90 saniye içinde bildirilmiştir. Nadiren atrakuryum ile birlikte Cerrahi girişimlerde veya kontrollü gerçekleştirilebilir. Tam blok süresi, birçok diğer ilaçlar alan YBÜ hastalarında ventilasyon sırasında trakeal gerektikçe 0. 1 -0. 2 mg/kg'lık ek dozların nöbetler bildirilmiştir. Bu hastaların genellikle entübasyonu sağlamak ve iskelet uygulanmasıyla uzatılabilir. Ardarda kaslarını gevşetmek ve yoğun nöbetleri tetikleyen bir veya daha çok medikal uygulanan ek dozlar birikmeye neden bakım ünitelerindeki (YBÜ) durumları vardı (örn; kraniyel travma, serebral Atrakuryuma aşırı duyarlı olduğu bilinen olmaz. Tam blok sonunda kendiliğinden OKSPRENOLOL hastalarda mekanik ventilasyonu ödem, viral ensefalit, hipoksik ensefalopati, düzelme, tetanik cevabın normal hastalarda kontrendikedir kolaylaştırmak amacıyla genel üremi). Atrakuryumun metaboliti olan nöromüsküler fonksiyonun %95'ine anesteziye ek olarak uygulanan, son laudanosin ile nedensel ilişkisi saptanmamıştır. ulaşması ölçü olarak alındığında, yaklaşık derece selektif, kompetitif veya Klinik çalışmalarda, plazma laudanosin 35 dakikada gerçekleşir. İnfüzyon nondepolarizan bir nöromüsküler konsantrasyonu ile nöbet oluşumu arasında şeklinde, uzun süren cerrahi girişimlerde, blokerdir. herhangi bir korelasyon görülmemiştir. bolus olarak uygulanan 0. 3 -0. 6 mg/kg'lık YBÜ'ndeki beraberinde kortikosteroid alan ciddi ilk dozdan sonra nöromüsküler blokun hastalarda kas gevşeticilerin uzun süreli sürdürülmesi için 0. 3 -0. 6 mg/kg/saat kullanımını takiben bazı kas güçsüzlüğü ve/veya hızında sürekli enfüzyon şeklinde miyopati raporları vardır. uygulanabilir. 2 -8°C arasında dondurulmadan saklanmalıdır.
İLAÇ PİNDOLOL ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI Arteriyel hipertansiyon, angina pektoris, sinüs ve atrial taşikardi, paroksismal taşikardi, Digitale cevap vermeyen kalp atrial flutter veya fibrilasyona yetmezliği, kor pulmonale, ileri bağlı taşikardi, supraventriküler derecede bradikardi, 2. ve 3. derece ve ventriküler ekstrasistoller, A. V. bloku ve bronşiyal astımda ilaçlara bağlı ekstrasistoller kontrendikedir. (dijitalis) ve hiperkinetik kalp sendromunda endikedir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Günlük doz, arteryel hipertansiyonda sabahları tek doz halinde 5 -15 mg veya 5 mg'lik dozlara bölünmüş Yorgunluk, baş dönmesi, bulantı, mideolarak 2 -3 kerede alınır. Maksimum barsak bozuklukları, baş ağrısı ve uyku tek veya bölünmüş dozlar halinde 45 bozukluğu gibi hafif ve geçici yan etkiler mg'a yükseltilebilir. Anjina pektoris görülebilir. Tedaviyi kesmeyi gerektiren ve kardiyak aritmilerde alınacak deri reaksiyonları ve psişik semptomlar yanıta bağlı olarak günlük bölünmüş (depresyon, halüsinasyon) çok nadir dozlar halinde 10 -15 mg alınmalıdır. görülebilir. Hiperkinetik kalp sendromunda günde 7. 5 ila 20 mg'dir.
İLAÇ ROPRANALOL ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI Bir Beta-bloker olarak esansiyel ve renal hipertansiyonun kontrolünde, angina pektorisin tedavisinde, akut miyokard enfarktüsü sonrasında uzun süre profilaktik olarak, kardiyak disritmilerinin çoğunda kontrol İkinci veya üçüncü derece kalp amacıyla, migren blokunda kullanılmamalıdır. profilaksisinde, esansiyel Kardiyojenik şoktaki hastalarda tremorun tedavisinde, kullanılmamalıdır. Bronkospazm anksiyetenin ve anksiyeteye geçirmiş kişilerde, uzun süre aç bağlı taşikardinin kontrolünde, kalanlarda ve metabolik asidozlu tirotoksikoz ve tirotoksik krizin hastalarda kullanılmamalıdır. tedavisinde yardımcı olarak, hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopatinin tedavisinde, feokromositomanın tedavisinde (bir Alfa-blokerle birlikte) endikedir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Genellikle iyi tolere edilir. Ekstremitelerde soğukluk, bulantı, diyare, uyku bozuklukları, bitkinlik ve kas yorgunluğu gibi yan etkiler geçicidir. Bazı olgularda ellerde parestezi bildirilmiştir. Nadir olgularda bradikardi, trombositopeni, purpura ve halusinasyonlar Günlük doz 3 -4 x 1 tablettir. Preparat gibi SSS semptomları saptanmıştır. Betayemeklerden önce ve gece yatarken adrenerjik blokerlerin kullanımına bağlı kullanılmalıdır. Muhtemel bir blokaja olarak deride kızarıklık ve/veya gözlerde engel olmak için feokromstoma kuruluk bildirilmiştir. Bu yan etkiler çok az dışındaki durumlarda ameliyattan 48 kişide bildirilmiş olup çoğunda tedaviye son saat önce kullanılmamalıdır. verildiğinde semptomlar ortadan kalkmıştır. Eğer bu reaksiyonlar başka bir nedene bağlı değilse tedavinin durdurulması düşünülmelidir. Bir Beta-blokerle yapılan tedaviye son verilirken bu, kademeli olarak gerçekleştirilmelidir. Bradikardi ve hipotansiyon şeklinde bir tahammülsüzlük görülürse, tedavi durdurulmalı ve eğer gerekiyorsa uygun tedavi yapılmalıdır.
İLAÇ TİMOLOL ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Hastalıklı göze Timabak %0, 25 göz damlasından günde 2 kez bir damlatılmak yoluyla tedaviye başlanması önerilir. Etkinlik yeterli değilse, hastalıklı göze Timabak %0, 50 göz damlasından günde 2 kez bir damlatılmalıdır. Bazı vakalarda, özellikle intraoküler basınç tatminkar düzeylerde kaldığı Timolol genelde iyi tolere edilir. Ender olarak zaman göz damlalarının günde tek damla olarak oküler irritasyon belirtileri, konjunktivit, kullanımı yeterli olabilir. Gerekli görülürse, blefarit, bazı görme değişiklikleri, topikal ve/veya sistemik yolla kullanılabilen bir refraktiviteye ilişkin değişiklikler görülebilir. İntraoküler basıncı düşürmede Timolole karşı aşırı duyarlılık, veya daha fazla diğer antiglokom ilaçlarla Daha nadir olarak aşırı duyarlılık, ürtiker, lokal etkilidir. Oküler hipertansiyon, bronşiyal astma, ağır kronik geniş açılı glokom (afakik obstrüktif pulmoner rahatsızlıklar, kombine edilebilir. Daha önceki tedavinin yerine ya da genel döküntüler rapor edilmiştir. kullanılması: Başka beta-bloker göz damlalarının Sistemik etkilerine çok ender rastlanmıştır. Bu hastalar dahil) ve sekonder sinüziyal bradikardiyle ikinci ve glokomun belirli durumlarında üçüncü derece AV blok, belirgin kalp yerine kullanıldığı zaman, önceki tedavi tam etkiler hafif bradikardi, hipotansiyon, günlük tedavinin sonunda kesilmeli ve bir sonraki bronkospazm, (özellikle astmatiklerde), yükselmiş göz içi basıncını yetmezliği, kardiyak şok gün hastalıklı göze günde iki kez bir damla olarak konjestif kalp yetmezliği ve insülin kullanan düşürerek etki gösterir. durumlarında kontrendikedir. verilmelidir. Çeşitli antiglokom ajanların diyabetiklerde hipoglisemik semptomların kombinasyonu yerine kullanılacaksa herhangi bir maskelenmesidir. Ayrıca ağız kuruluğu , baş anda sadece bir ajan kesilmelidir. Timabak göz ağrısı, anoreksi ve bulantı da bildirilmiştir. damlaları, miyotik göz damlalarının yerine kullanılacaksa miyotik etkiler kaybolduğu zaman refraksiyonun test edilmesi gerekli olabilir. İlaç kullanımına, özellikle tedavinin başlangıcında, intraoküler basınç değerlerinin kontrolü eşlik etmelidir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Baş ve boyun kanseri için radyoterapi gördüyseniz: Yetişkinlerde önerilen doz günde üç kere bir adet 5 mg tablettir. Tedaviye nasıl yanıt verdiğinize bağlı olarak, doktorunuz daha yüksek ya da daha Hafif ila orta dereceli terleme; baş ağrısı; daha sık düşük bir doz önerebilir. Doz günde 5 mg'lık 6 Eğer baş ya da boyun kanseri için idrara çıkma; grip benzeri belirtiler, Kan basıncında tablete kadar artırabilir. Size Sjögren sendromu radyoterapi görüyorsanız ve ağzınızda Pilokarpin ya da diğer yükselme, bulantı, baş dönmesi, yüz kızarması tanısı konduysa: Yetişkinlerde önerilen doz günde şiddetli bir kuruma (kserostomi) varsa, bileşenlerine karşı alerjiniz varsa (vazodilatasyon), ürperme, hazımsızlık, yorgunluk, dört kere bir adet 5 mg tablettir. Tedaviye nasıl ağız kuruluğunun azalması için, tükürük (aşın duyarlılığınız varsa), Tedavi diyare, gözlerde sulanma, karın ağrısı, kusma, görme yanıt verdiğinize bağlı olarak, doktorunuz daha bezlerinin daha fazla tükürük üretmesini edilmeyen astımımz varsa, Tedavi bulanıklığı, kabızlık, anormal görme, aşın tükrük yüksek ya da daha düşük bir doz önerebilir. Doz uyarmaktadır. Gözyaşı bezlerinin daha edilmeyen kalp ya da böbrek salgısı, çarpıntı (hızlı kalp atışları), kızarıklık, kaşıntı günde 5 mg'lık 6 tablete kadar artırılabilir. fazla gözyaşı üretmesini uyarmak üzere hastalığınız varsa, Pilokarpin gibi ve kaşıntılı döküntü dahil allerjik reaksiyonlar, Uygulama yolu ve metodu: yalnızca ağız yoluyla PİLOK reçete etmiştir. etki gösteren bir ilaç ürünü ile kaşıntılı kızarıklık ve şişme ile birlikte gözde akıntı kullanılır. ARPİN tedavi edilen bir hastalığınız varsa (konjonktivit), göz ağrısı, burun akıntısı. İdrar Gün içerisinde, tabletlerinizin dozunu eşit olarak İritisiniz varsa (göz irisinin sıkışması, gaz. Nefes alma güçlükleri, şiddetli mide ya dağıtmaya çalışınız; örneğin, ilk tableti sabah, enflamasyonu), Dar açılı (açı da karın ağrısı, düzensiz kalp atışı, kalp atışlarının İkincisini öğleden sonra ve diğerini akşam kapanması) glokomunuz (özel bir ritminde ya da hızında değişiklik, düşük kan basıncı, alınız. Tabletleri çiğnemeyiniz ya da ısırmayınız, glokom türü) varsa bayılma, gerçekte olmayan şeyleri görme, hissetme ya yeterince sıvı ile yutunuz. da duyma (halüsinasyon), hafıza kaybı, zihin Değişik yaş grupları: karışıklığı, ajitasyon (huzursuzluk), titreme. Çocuklarda kullanım (2 -17 yaş arası): Çocuklarda ya da ergenlik çağındaki hastalarda bu ürünün güvenliliği ve etkililiği saptanmamıştır. Yaşlılarda kullanım: 65 yaş ve üzeri hastalar için özel doz gereksinimi yoktur.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI Hızlı ve tam gözbebeği büzüşmesinin istenildiği göz ameliyatları esnasında kullanılır. Maksimum büzüşme genellikle uygulamadan sonraki bir kaç dakika içinde olur. Sadece göz ameliyatları esnasında kullanılan berrak, renksiz bir çözeltidir. Farmakoterapotik grup: Antiglokom ürünü Eğer karbakol veya içerdiği diğer KARB ve miyotik yardımcı maddelere karşı hassasiyetiniz AKOL Her bir kutuda 1 flakon bulunur. (alerjiniz) var ise Her bir hastane ambalajında 12 flakon bulunur. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Uygulama yolu ve metodu: Göz ameliyatı esnasında gözün ön kamarasına en fazla 0. 5 ml enjekte edilir. Nasıl enjekte edildiği ile ilişkili daha fazla sorularınız için doktorunuza danışınız. kornea harabiyeti üveanın iltihaplanması Değişik yaş grupları: bulanıklaşma korneal ödem bulanık görme midede Çocuklarda kullanımı: Güvenlilik ve rahatsızlık bulantı kusma baş ağrısı kirpik kası etkililik verilerinin yetersizliği spazmı kirpik diplerinde kanlanma göz kapağının sebebiyle çocuklarda kullanımı içinde kanlanma ışığa karşı hassaslık göz bebeği önerilmemektedir. damarlarında bozulma yüzde kızarıklık Yaşlılarda kullanımı: karın ağnsı, aşın terleme, idrar sıkışması Yaşlılarda kullanımı yetişkinlerdeki kullanımı ile aynıdır. Özel kullanım durumları: Özel kullanımı yoktur.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU Fizostigmin, siklik antidepresan Fizostigmin, antimuskarinik ilaçların zehirlenmesinde, kalpte bradiaritmi (benztropin, atropin, difenhidramin) ve ya da asistoli oluşturabildiği ve Ven içine yetişkinde 0, 5 -2 mg (1 mg/dakika bitkilerin (Datura stromonium) konvülsiyon oluşumunu hızından yavaş), çocukta 0, 02 mg/kg (0, 5 oluşturduğu ciddi antikolineıjik tetikleyebildiğinden antidot olarak mg/dakika hızından yavaş), kalp FİZOS bulguların (ajitasyon, deliryum, idrar kullanılmamalıdır. Depolarizan monitorizasyonu eşliğinde verilir, 10 -30 TİGMİ retansiyonu, ciddi sinüs taşikardisi, nöromuskuler blokörlerle (süksinil dakikada bir yinelenir. Yetişkinde en çok 4 mg N terlemenin eşlik etmediği ateş kolin) birlikte kullanılmamalıdır. verilir. Kas içine ya da ven içine infüzyonla yüksekliği) tedavisinde kullanılır. Bu ilaçlara ya da koruyucusu uygulanmamalıdır. Fizostigmin seyrek olarak, antikolineıjik benzil alkole karşı bilinen alerji deliryum ve fonksiyonel psikozun ayırt öyküsü edilmesinde tanısal amaçlı kullanılır. YAN ETKİLERİ Bradikardi, kalp bloğu, asistoli, Konvülsiyon (özellikle hızlı, yüksek doz fizostigmin uygulamalarında), Bulantı, kusma, ishal ve tükrük salgısında artış , Solunum yolu salgılarında artış ve bronkospazm Fasikülasyon ve kas güçsüzlüğü. Gebelikte ; Gebede akut ve kısa süreli kullanımı güvenlidir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Bir tür kas zafiyeti hastalığı olan Miyasteniya Gravis tedavisinde, Barsak hareketlerinin sinirsel olarak yavaşlamasından dolayı oluşan barsak tıkanması (paralitik ileus), Ameliyat NEOS sonrası idrar tutulmaları, Uzuvlardaki TİGMİ damarların bozukluğu ve N tıkanıklığı, Barsak haraketlerinin zaafiyeti (barsak atonisi), Vücudun sağ ya da sol yarısında istemli hareketin kaybı ve felci (hemipleji) ve yalnızca bir organın, bir grup kasın ya da tek bir kasın felci (monopleji) Kasların kısmi ya da genel olarak istemsiz kasılmaları. Bilinç kaybı, Uyuşukluk, Konuşma güçlüğü, Gözbebeği küçülmesi, Nabız yavaşlaması, Nabız İlaca karşı aşırı duyarlılığınız hızlanması, Kalp ritminin bozulması, EKG varsa, Karın zarının iltihaplanması Doktorunuz hastalığınıza bağlı olarak ilacınızın değişimleri, Kalp durması, Beyne kan akımının (peritonit), kangrende, Sindirim dozunu belirleyecek ve size uygulayacaktır. Özel kesintisine bağlı olan anlık bilinç kaybı, Tansiyon sistemi kanalında veya idrar kullanım durumları : düşüklüğü, Solunum kas felci, Solunum depresyonu, yollarındaki tıkanıklığın mekanik Böbrek / karaciğer yetmezliği , Böbrek yetmezliği Solunum durması, Aşırı duyarlılık tepkileri, Baş nedenli olan hastalarda dozunun ayarlanmasına ihtiyaç ağrısı, Baş dönmesi, Bronşların daralması, olduğu durumlarda duyulabilir. Eğer etkisinin çok güçlü veya zayıf Toplardamarların iltihabına bağlı kan pıhtısı oluşumu, , Suksametonyum gibi kas olduğuna dair bir izleniminiz var ise Nefes darlığı, Koma, Bulantı, Kusma, Göz yaşarması, gevşeticiler kullanmaktaysanız doktorunuz ve eczacınız ile konuşunuz. Aşırı tükürük salgılanması, İshal, İdrara çıkma isteği, Mide krampları, Eklem ağrısı, Yutma güçlüğü, Şişkinlik, Deride kızarıklık, Kaşıntı
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Miyastenia gravis için tedavi oluyorsanız; Toplam Eller, ayaklar, bilekler, yüz, dudakların şişmesi ya günlük doz 120 -1200 mg aralığındadır. Ancak da özellikle ağız veya boğazın yutmayı veya nefes durumunuza göre doktorunuz tarafından bu doz almayı zorlaştıracak şekilde şişmelerinde, Döküntü, artırılabilir. Paralitik ileus (barsak kaslarınınatonik Baygınlık, Derinin ve gözlerin sarılaşması (sarılık kabızlık (barsak tembelliğine bağlı kabızlık) ya da gelişmesi), Kalp ritminde bozukluk , Bulantı, ameliyat sonrası idrar kesesinde aşırı idrar birikmesinin kusma, ishal, yutma güçlüğü, Aşırı terleme, Göz giderilmesi için tedavi oluyorsanız; Genel doz günde 60 bebeğinin küçülmesi, göz yaşında artma, çift Piridostigmin, kasların -240 mg arasındadır. Uygulama yolu ve metodu: ağız görme, Kalp atım sayısının azalması, Tükrük kasılmasında görev yapan yolundan bir miktar su ile birlikte alınız. Çocuklarda salgısında artış, Kan basıncında düşme, Sindirim asetilkolin adı verilen maddeyi kullanımı: kanalı salgılarında artış, Karın kasılmaları, mide yıkan enzimin çalışmasını Piridostigmine, içerdiği barsak hareketlerinde artış, Nefes yollarında engelleyen antikolinesteraz maddelerden herhangi birine karşı Çocuğunuzda kullanılacaksa doktorunuz tedavisini düşük dozlarla başlatmanızı ve kademeli olarak dozu daralmanın eşlik ettiği nefes yollarındaki salgıda grubundandır. aşırı duyarlılığınız (alerjiniz) artış, Adale seyirmeleri, spazmlar, kas güçsüzlüğü, Miyastenia gravis (istemli hareket varsa. Barsak veya idrar yollarınızda artırarak uygulamanızı isteyecektir. Miyastenia Gravis'te; Başlangıç dozu 6 -12 yaş arası çocuklarda ileri durumda sinir-adele iletiminin, eden bazı kaslarda, harekete bağlı mekanik bir tıkanıklığınız PRİDO toplam günlük doz gereksinimi 1 draje ile 6 draje gerçekleşmemesine bağlı ortaya çıkan ve olarak çabuk yorulma ve güçsüzlük varsa. Süksametonyum gibi STİG arasında değişmektedir. Paralitik ileus (barsak kaslarının Miyastenia Gravis semptomlarından ayrıştırılması gibi belirtilerle ortaya çıkan sinir- depolarizan kas gevşeticileri MİN gereken felçler, Deri döküntüsü, Kalp durması, ters kavşağına ait bir (herhangi bir tıbbi müdahalede kısa çalışmamasına bağlı barsak tıkanması), atonik hastalık. ), Paralitik ileus (barsak süreli kaslarda gevşeme sağlamak konstipasyon (barsak tembelliğine bağlı kabızlık) ve reaksiyonlar; kalp ritminde artış, kan basıncında kaslarının çalışamamasına bağlı için kullanılan ilaçlar) ile birlikte post operatif üriner retansiyon (ameliyat sonrası idrar artış, Aşırı duyarlılık, korkulu huzursuzluk, baş kesesinde aşırı idrar birikmesini giderilmesi)Çocuklarda ağrıları, uyku bozuklukları, hezeyan yaratıcı, barsak tıkanması), atonik kabızlık kullanım genel dozaj günde 15 -60 mg'dır. Doz sıklığı hastanın durumlar veya kasılma atakları. Beyin ile ilgili (barsak tembelliğine bağlı ihtiyacına göre değişebilir. Ancak ürün draje formunda değişikliklerin varlığında piridostigmin tedavisi kabızlık), Ameliyat sonrası idrar olduğundan 60 mg'ın altındaki dozlar uygulanabilir altında ileri derecede ruhsal bozukluklara varan kesesinde aşırı idrar birikmesinin değildir. 6 yaşından küçük çocuklarda önerilmez. psikolojik semptomlar ortaya çıkabilmekte veya giderilmesi Yaslılarda (65 yaş ve üzeri) kullanımı normal varolanlar şiddetlenebilmektedir. Gözde uyum erişkinlerdeki gibidir. Özel kullanım durumları Böbrek bozuklukları, Kalp ritminde artış, AV blok, ani yetmezliği: Böbrek yetmezliğiniz var ise daha düşük bayılma, Akciğerlerde, nefes yollarında dozlar gerekebilir ve doktorunuz tedavide elde edilen daralma. Astımı olanlarda solunum yolu etkiye göre dozunu kademeli olarak artırabilir. Karaciğer rahatsızlıkları ortaya çıkabilmektedir. Acil idrar yetmezliği: Özel kullanımı yoktur. yapma isteği
İLAÇ ATROPİN ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Bradikardi aritmilerin tedavisinde atropin sülfat dozu ve uygulama sıklığı koşulun Obstrüktif gastrointestinal hastalıklar (Sindirim sistemindeki şiddetine bağlı olarak değişir. Yetişkinlerde: Vagal etkinliğin (Vagus sinirinin uyarılması) tıkanmalarla ilgili hastalıklar): Piloro-duodenal stenoz (midenin Mutat başlangıç dozları intravenöz (i. v. ) olarak 0. 5 – 1. 0 mg (1 -2 ml)’dır. Az artışına bağlı bradiaritmilerde (kalp atımının oniki parmak bağırsağına açıldığı yerde daralma), akalazya şiddetli durumlarda toplam doz 0. 03 mg/kg’a (yaklaşık 2 mg) (4 ml) kadar dakikada 60’ın altına düşmesi), ameliyat Seyrek olarak alerjik reaksiyon gelişebilir. Bu durum ciltte (yemek borusunun alt ucunda yer alan kapakçık sisteminin tekrarlanabilir. Önerilen doz aralığı 3 -5 dakika ile 1 -2 saat arasında esnasında ortaya çıkabilen bradikardi, döküntülere, şiddetli kaşınmaya, soyulmaya, yüzde şişmeye (özellikle sürekli kapalı kalması durumu) kardiyospazm (yemek borusu ile değişebilir. Şiddetli durumlarda ise 0. 04 mg/kg’lık (yaklaşık 3 mg) (6 ml) total doz dudak ve göz çevresinde), boğazda gerginlik hissine, hipotansiyon (kan basıncının düşmesi) ve mide arasındaki büzücü kasın kasılması), paralitik ileus (bağırsak verilebilir. Bazı uzmanlar bu total dozun 3 -5 dakika aralıklarda üçe bölünerek (1 nefes alma veya yutkunmada zorluğa, ateşe, su kaybına, soka ve aritmiler (ritm bozukluğu) gibi vagal etkilerin kaslarının felci sonucunda bağırsak hareketlerinin mg) uygulanmasını önerirken bazıları da 3 mg’lık toplam dozun tek bir doz giderilmesinde ayrıca kardiyopulmoner bayılmaya neden olabilir. Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Bu durması), intestinal atoni (bağırsak kaslarının normalde halinde uygulanmasını tercih etmektedirler. Preanestezik medikasyon: Genel canlandırmada, anestezi sırasında solunum yan etkilerden herhangi birini fark ederseniz kendilerine özgü gerginliğinin kaybolması) anestezi indüksiyonundan önce kalbin vagal inhibisyon riskini ve tükürük ve bronş derhal doktorunuza söyleyiniz. Olası yan etkiler arasında tükürük, ter yollarının ifrazatlarını azaltmak ya da önlemek (özellikle yaşlı hastalarda), ülseratif kolit (iltihabi bağırsak ifrazatını azaltmak amacıyla, anesteziden genellikle 30 -60 dakika önce subkütan ve mukus salgısında azalma (Öksürükle birlikte mukus için (anestezi hastalığı) ve toksik megakolon(kalın bağırsağın ani olarak (s. c. ) veya intramüsküler (i. m. ) yolla 0. 3 – 0. 6 mg (0. 6 – 1. 2 ml) (ortalama 0. 5 mg) salgısının atılması zorlaşabilir. ), göz bebeklerinde büyüme (Bulanık öncesi tedavide tükürük salgısını azaltıcı ilaç genişlemesi), gastroözofajeal reflü (midedeki yemek ve asidin (1 ml) uygulanabilir. Alternatif olarak aynı doz anestezi indüksiyonundan hemen görmenize neden olabilir. ), hızlı veya düzensiz kalp atımı, idrara olarak), pilor (midenin onikiparmak yemek borusuna kaçması) ve hiatus hernisi (mide fıtığı). Msane önce i. v. olarak verilebilir. Gastrointestinal radyografi: i. m. yolla 1 mg (2 ml) bağırsağına açıldığı delik), ince bağırsak ve çıkmada güçlük, kabızlık, hayal görme, göz içi basınçta artış, tat boynu obstrüksiyonu (idrar torbası boynu darlığı), prostat uygulanır. Antidot olarak: Parasempatomimetik ajanlarla doz aşımı tedavisinde s. c. duyusu kaybı, bas ağrısı, gerginlik, sersemlik, güçsüzlük, yüzde kalın bağırsak spazmlarında (kasılmalarında) hipertrofisi(prostatınaşırı büyümesi), atonik veya hipotonik veya i. m. yolla 1 -2 mg (2 -4 ml) veya i. v. yolla 4 mg (8 ml)’a kadar dozlar (irritabl bağırsak sendromu), üretra (idrar yolu) kızarıklık, uykusuzluk ve karında şişkinlik yer almaktadır. Bunlara mesane (idrar torbasındaki kaslarda gerginliğin azalması veya kullanılır. Organofosfor insektisitleri gibi irreversibl antikolinesteraz ve safra koliklerinde (safra kesesinin iltihabına ilaveten zihin bulanıklığı ve/veya huzursuzluk (özellikle yaslılarda), kaybolması), diğer obstrüktif üropatiler (idrar yollarındaki zehirlenmelerin tedavisinde: Daha yüksek dozlar (en az 2 -3 mg) gerekebilir. bağlı görülen ağrı), kolinesteraz bulantı, kusma ve bas dönmesi seyrek olarak görülebilir. tıkanmalarla ilgili hastalıklar), dar açılı glokom (ani bulanık inhibitörlerinin (neostigmin, pridostigmin, Siyanoz belirtileri kalkıncaya veya kalp ritmi 80 -90/dk oluncaya kadar bu dozlar Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile görme, ağrı ve kırmızılığa neden olan bir göz hastalığı), (geniş pilokarpin gibi), muskarin (İnocybe ve tekrarlanır. Doz aralıkları hastanın kalp atım hızına göre ayarlanır. Bu uygulamaya karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz. açılı glokomda miyotiklerle birlikte kullanılabilir). Tirotoksikoz Clitocybe türü mantar zehirlenmelerinde) veya kesin iyileşme oluncaya kadar devam edilmelidir. Bu süre 2 gün veya daha fazla (tiroid bezinin aşırı faaliyet göstermesi) ve kalp yetmezliğine organofosfat böcek ilaçlarının olabilir. İntoksikasyon belirtileri çabuk ortaya çıkan mantar zehirlenmelerinde bağlı taşikardi (kalp çarpıntısı). Akut kanama nedeniyle kalp ve zehir etkilerinin tedavisinde antidot (panzehir) koma ve kardiyovasküler kollaps görülmeden önce damar sistemi instilatesi. Atropin ve belladonna alkaloitlerine olarak kullanılır. parasempatomimetik işaretleri kontrol etmek için yeterli dozlarda uygulanmalıdır. karsı aşırı duyarlılıkta kullanılmamalıdır.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI Nöromusküler solunum güçlüğü durumlarında, myastenia graves, Uykusuzluk (4 haftaya kadar kısa ZOPİKLON solunum yetmezliği, ciddi uyku süreli kullanım) apnesi sendrumda ve emzirme döneminde kullanılması sakıncalıdır. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Yatmadan önce 7. 5 mg, yaşlılarda 3. 75 mg, eğer gerekirse artırılabilir. Çocuklarda kullanılması tavsiye edilmez. Tat bozukluğu, daha az; mide bulantısı, kusma, baş dönmesi, uyuklama, kuru ağız, baş ağrısı. Nadiren; amnezi, konfüzyon, depresyon, halusinasyon, kabus görme, kordinasyon bozuklukları ve paradoksal etkiler.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Anksiyolitik etkili minör trankilizandır. Anksiyete şikayetlerinin giderilmesi veya anksiyete semptomları veya Anksiyete tedavisi için depresif semptomlara bağlı anksiyetenin kısa süreli ortalama günlük doz, 2 -3 kez rahatlatılmasında (yalnızca ilaçsız bölünerek verilen 2 -3 mg'dır; Uykuda geçici solunum kesilmesi, ancak günlük doz 1 -10 mg tedaviden cevap alınamadığı ve Benzodiazepinlere bağlı olarak en rahatsızlığın ağır seyrettiği, kişiyi iş ciddi solunum yetmezliği, arasında değişebilir. En benzodiazepinlere veya ilacın göremez hale getirdiği veya aşırı yüksek doz yatmadan önce sık bildirilen advers reaksiyonlar LORAZEPA sıkıntıya soktuğu durumlarda içerdiği diğer maddelere karşı aşırı alınmalıdır. Anksiyete veya gündüz uykusu, baş dönmesi, kas M kullanılmalıdır), birkaç ile hassasiyet, Myasthenia gravis, geçici stresten kaynaklanan zayıflığı ve ataksidir. tedavinin gerekli olduğu psikotik ciddi karaciğer yetmezliği, ve akut uykusuzluk için günde 1 -2 durumlara ve ağır depresyona bağlı dar açılı glokomda kontrendikedir. mg'lık tek doz, genellikle anksiyetede, cerrahi premedikasyon, yatma vaktinde verilebilir. kanser kemoterapisine bağlı mide Cerrahi premedikasyon için, 2 bulantısı ve kusmanın profilaktik ve -4 mg dozun cerrahi işlemden semptomatik tedavisi için standart bir gece önce ve/veya 1 -2 saat antiemetik ilaçlarla tedaviye ilave önce verilmesi önerilir. olarak endikedir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Belirtilen yan etkiler oldukça sık görülür: yorgunluk, uykuya eğilim, bitkinlik, müsküler hipotoni, kas zaafiyeti, baş dönmesi, sersemlik, ataksi, reaksiyonlarda yavaşlama. Bu yan etkiler sıklıkla geçicidir ve genellikle tedavi sırasında kendiliğinden veya dozun azaltılmasıyla kaybolur. Tedaviye düşük dozda başlayıp yavaşça yükselterek yan etkilerin kısmen önlenmesi mümkündür. Konsantrasyon bozukluğu, huzursuzluk, konfüzyon ve oryantasyon bozukluğu gözlemlenmiştir. Benzodiazepinlerle terapötik dozlarda anterograd amnezi görülebilir, doz yükseldikçe Başlangıç dozu: Bebekler ve 10 yaşına kadar (ya da 30 kg'a kadar) çocuklar için risk artar. Amnestik etkiler uygun olmayan davranışlarla bağlantılı olabilir. Epilepsinin bazı tiplerinde, uzun günde 0. 01 -0. 03 mg/kg'dır. 10 yaşından süreli tedavi sırasında, nöbetlerin sıklığında bir artış olabilir. Klonazepam ile tedavi edilen hastalarda depresyon büyük çocuklar ve erişkinler için önerilen görülebilir ancak bu altta yatan hastalığa bağlı da olabilir. Eksitabilite, irritabilite, saldırgan davranışlar, ajitasyon, Klonazepam tipik absanslar (petit sinirlilik, husumet davranışları ve anksiyete, uyku bozuklukları, kabuslar ve yaşanırcasına rüyalar gibi paradoks doz günde 1 -2 mg'dır. İdame dozu: mal), atipik absanslar (Lennox. Bebekler ve 10 yaşına kadar çocuklar için reaksiyonlar gözlenmiştir. Nadir vakalarda ürtiker, kaşıntı, deri döküntüsü, geçici saç dökülmesi, pigmentasyon Gastaut sendromu), miyoklonik günde 0. 05 -0. 1 mg/kg'dır. 10 -16 yaş arası değişiklikleri, bulantı, epigastrik semptomlar, baş ağrısı, trombositlerde azalma (trombositopeni), cinsel istekte nöbetler ve atonik nöbetlerde Klonazepam veya ilacın içerdiği çocuklarda günde 1. 5 -3 mg, erişkinlerde azalma (libido kaybı), empotans ve üriner enkontinans gibi yan etkiler görülebilir. Çocuklarda, reversibl, sekonder (düşme sendromu) ilk basamak diğer yardımcı maddelerden günde 2 -4 mg önerilir. İdame doz düzeyine seks özelliklerinin erken ortaya çıkması (inkomplet puberte prekoks) izole vakalarda bildirilmiştir. tedavide endikedir. İnfantil herhangi birine karşı aşırı (yaklaşık 1 ile 3 haftalık tedavi sonunda) Benzodiazepinlerle alerjik reaksiyonlar ve çok az sayıda anaflaksi bildirilmiştir. Özellikle tedavinin uzun süre KLONAZEP spazmların (West Sendromu) duyarlılığı olduğu bilinen ikinci basamak tedavisinde ulaşıldıktan sonra günlük doz akşamları ve veya yüksek dozlarda verildiği durumlarda, konuşmanın yavaşlaması veya bozulması (dizartri), yürüme ve AM hastalarda ya da ağır solunum hareketlerde koordinasyon bozukluğu (ataksi) veya görme bozuklukları (çift görme, nistagmus) gibi reversibl bir kerede alınmalıdır. En uygun doz endikedir. Tonik-klonik nöbetler yetmezliği olanlarda klonazepam bozukluklar görülebilir. Solunum depresyonu, özellikle klonazepamın intravenöz olarak uygulandığı durumlarda ayarlaması için bebeklerde damla, (grand mal), basit ve kompleks kullanımı kontrendikedir. çocuklarda ise tablet formu kullanılmalıdır. görülebilir. Önceden solunum yolu obstrüksiyonu olan veya beyin hasarı geçirmiş hastalarda ya da solunum parsiyel nöbetler ve sekonder jeneralize tonik-klonik nöbetlerde Erişkinler için maksimum terapötik doz 20 faaliyetini azaltan başka ilaçlar verilmiş ise, bu etki artabilir. Kural olarak bu etki, dozun hastaya göre dikkatle mg/gün'dür. Rivotril damla, kesinlikle uyarlanmasıyla önlenebilir. Benzodiazepin kullanımı bu ürünlere fiziksel ve psikolojik bağımlılık gelişmesine üçüncü basamak tedavide damlalıktan direkt ağız içine sebep olabilir. Bağımlılık riski tedavi doz ve süresi ile artar ve alkolizm ve uyuşturucu bağımlılığı öyküsü olan endikedir. damlatılmamalıdır. Su, çay veya meyve predispozan hastalarda özellikle belirgindir. Fiziksel bağımlılık geliştikten sonra tedavinin ani kesilmesine suyuna karıştırılarak verilmelidir. yoksunluk semptomları eşlik edecektir. Uzun süreli tedavide yoksunluk semptomları özellikle yüksek dozda uzun dönem kullanım sonrasında ya da günlük dozun hızla azaltılması veya ilacın ani kesilmesi durumlarında ortaya çıkabilir. Bu semptomlar, tremor, terleme, ajitasyon, uyku düzensizlikleri ve anksiyete, baş ağrıları, kas ağrısı, ekstrem anksiyete, gerginlik, huzursuzluk, konfüzyon, irritabilite ve epileptik nöbetleri içerir ve altta yatan hastalıkla ilişkili olabilir. Ağır vakalarda rastlanabilen semptomlar: Derealizasyon, depersonalizasyon, hiperakuzi, ekstremitelerde uyuşma ve karıncalanma; ışık, ses ve fiziksel temasa aşırı duyarlılık veya halüsinasyonlardır.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI Anksiyolitik ve antidepresan etkilidir. Anksiyete durumları: Bu tür hastalarda görülebilen belirtiler; anksiyete, gerginlik, ajitasyon, uykusuzluk, korku, çabuk sinirlenme ve/veya çeşitli bedensel yakınmalarla beliren otonom sinir sistemi hiperaktivitesi. Karma anksiyete-depresyon durumları: Bu tür hastalarda anksiyete ve depresyon belirtileri birlikte bulunur. Nörotik ya da reaktif depresyon durumları: Bu tür hastalar, öncelikle depresif bir ruhsal durum ya da ilgi kaybı ve zevk alma duygusu kaybı göstermektedir. Bunlarda, genellikle anksiyete, psikomotor ajitasyon ve uykusuzluk vardır. Diğer karakteristik belirtiler arasında uyku bozuklukları, vücut ağırlığında Alprazolam, benzodiazepinlere ALPRAZ değişmeler, bedensel şikayetler, kognitif bozukluklar, aşırı duyarlılık gösterdikleri OLAM enerji azalması, değersizlik ya da suçluluk duyguları bilinen kişilerde kontrendikedir. veya ölüm ve intihar düşünceleri vardır. Primer depresyon belirtisi psikomotor yavaşlama olan hastalarda; bipolar depresyon teşhisi konmuş hastalarda ve psikotik belirtiler gösterenlerde alprazolam kullanılmamaldır. Başka hastalıklara eşlik eden anksiyete durumları, karma anksiyete-depresyon ya da nörotik depresyonlar: Bu tür hastalara örnek olarak, alkol abstinansının kronik aşaması, fonksiyonel ya da organik nitelikteki mide-barsak, kalp-damar ve deri hastalıkları gösterebilirler. Altı ayı aşan uzun süreli tedavilerde alprazolamın etkinliği, sistematik klinik denemeler yoluyla kanıtlanmamıştır. İlacın yararlılığı her hastada belli aralıklarla değerlendirilmelidir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Her hasta için optimum Xanax dozu saptanmalıdır. Aşağıdaki günlük dozaj tablosu birçok hastanın gereksinimine uyabilir. Gelişebilecek yan etkiler Yüksek dozaj gerektiğinde, genellikle tedavinin günlük dozlarından önce akşam başlangıcında gözlenir ve dozları arttırılmalıdır. Günlük çoğunlukla tedavinin devamı doz anksiyetede başlangıç için sırasında veya dozaj günde 3 kez verilmek üzere azaltıldığında kaybolur. 0. 25 -0. 5 mg ve daha sonra Alprazolam tedavisi sırasında en birkaç doza bölünmüş halde 0. 5 yaygın olumsuz reaksiyonun -4 mg; depresyonda başlangıç uyku hali olduğu saptanmıştır. için günde 3 kez verilmek üzere Daha az yaygın reaksiyonlar ise 0. 5 mg ve daha sonra birkaç baş dönmesi, görme bulanıklığı, doza bölünmüş halde 1. 5 -4. 5 koordinasyon bozuklukları, çeşitli mg; geriyatrik hastalarda günde mide-barsak ve otonom sinir 2 -3 kez verilmek üzere 0. 25 mg, sistemi belirtileridir. Stimülasyon, daha sonra birkaç doza ajitasyon, konsantrasyon bölünmüş halde 0. 5 -0. 75 mg; güçlükleri, konfüzyon, panikle birlikte görülen halüsinasyonlar veya davranış hastalıklarda başlangıç için üzerindeki başka olumsuz etkiler yatarken 0. 5 -1. 0 mg ve daha seyrek olgularda ve gelişigüzel sonra doz, yanıta göre bir biçimde görülmüştür. ayarlanmalıdır, doz artırımları 3 -4 günde 1 mg dan daha hızlı yapılmamalıdır.
İLAÇ NİTRAZEP AM ENDİKASYONLARI Uykusuzluk hastalığı, uykusuzluk hastalığı, preanestezik ilaç, ınfantil spazmlar. KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Nitrazepam plazma proteinlerine büyük ölçüde bağlanır. Örneğin nitrazepam gibi benzodiazepinler olan lipid içinde çözünür ve yüksek beyin tutulumu. Oral uygulama, aşağıdaki pik plazma konsantrasyonları elde etmek için nitrazepam süresi yaklaşık 2 saat (0. 5 ile 5 saat). Yarılanma ömrü nitrazepam 16. 5 ila 48. 3 saattir. Gençlerde, nitrazepam yaklaşık 29 saatlik bir yarılanma Akut dar açılı glokom, gebelik, Myastenia gravis. ömrü ve yaşlılarda 40 saat daha uzun yarı ömre sahiptir. Görsel bozuklukları, yorgunluk, idrar zorluğu, kararsız hareket, çift uyku apnesi sendromu, emzirme Hem düşük doz (5 mg) ve nitrazepam yüksek dozu (10 görme, nadir hafıza bozukluğu, gün boyunca uyuşukluk, düşük kan , şiddetli karaciğer yetmezliği. mg), önemli ölçüde artırır büyüme hormonu insanlarda basıncı. seviyeleri. İçinde nitrazepam yarılanma ömrü beyin omurilik sıvısı , 68 saat, nitrazepam beyin omurilik sıvısından son derece yavaş elimine olduğunu gösterir. Eşlik eden gıda alımı nitrazepam emilme oranı ne de biyolojik üzerinde bir etkisi yoktur. Bu nedenle, nitrazepam yemeklerle birlikte veya alınabilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU Primer anksiyete hastalıklarında (ruhsal sıkıntı hallerinde, nevrozlarda); reaktif (sekonder) anksiyetede etyolojik tedavi ve psikoterapi uygulanan hastalarda; epilepsi nöbetlerinin yardımcı Mutad günlük doz 30 mg’dır Benzodiazepinlere bağlı allerjilerde tedavisinde; akut alkolizm tedavisi (Anksen oral yolla bölünmüş dozlar (aşırı duyarlı kişilerde); glokomda; ciddi semptomlarında; bazı somatik halinde kullanılır). Doz, günlük 15 solunum yetersizliğinde; ileri derecede KLORAZ (hipertansiyon distroidi gibi) ve 60 mg’lık sınırlar içinde, hastadan kalp, böbrek ve karaciğer EPTAL psikosomatik (fonksiyonel kalp alınan cevaba göre kademeli olarak yetmezliklerinde; Myasthenia gravis'de; bozukluğu, spazmodik sindirim ayarlanmalıdır. Yaşlılarda ve zayıf gebelikte ve süt verme döneminde ve bozuklukları gibi) hastalıklardaki hastalarda tedaviye 5 -15 mg’lık alkol almış kişilerde kontrendikedir. anksiyete hallerinde; pre-menstruel günlük doz ile başlanmalıdır. devrede ve menopozda ortaya çıkan (anksiyete) sıkıntı hallerinde ve anksiyeteye bağlı uykusuzlukta endikedir. YAN ETKİLERİ Depresan ilaçlarla karşılıklı etki artışı görülür. Lidokain'in etkisini potansiyalize edebilir. MSS depresanlarının sedatif etkisini beraber kullanımda potansiyalize eder. Simetidin ile birlikte kullanıldığında, simetidin farmakokinetiğini etkileyerek, plazma düzeyini arttırır. Antikolinerjik ve antasid ilaçlar emilimi geciktirerek etkili olurlar.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Anksiyolitik etkili minör trankilizandır. Anksiyete şikayetlerinin giderilmesi veya Anksiyete tedavisi için ortalama anksiyete semptomları veya depresif günlük doz, 2 -3 kez bölünerek semptomlara bağlı anksiyetenin kısa süreli verilen 2 -3 mg'dır; ancak günlük rahatlatılmasında (yalnızca ilaçsız tedaviden Uykuda geçici solunum kesilmesi, doz 1 -10 mg arasında değişebilir. cevap alınamadığı ve rahatsızlığın ağır ciddi solunum yetmezliği, En yüksek doz yatmadan önce Benzodiazepinlere bağlı olarak en seyrettiği, kişiyi iş göremez hale getirdiği veya benzodiazepinlere veya ilacın alınmalıdır. Anksiyete veya geçici LORAZEP sık bildirilen advers reaksiyonlar aşırı sıkıntıya soktuğu durumlarda içerdiği diğer maddelere karşı aşırı stresten kaynaklanan uykusuzluk AM gündüz uykusu, baş dönmesi, kas kullanılmalıdır), birkaç ile tedavinin hassasiyet, Myasthenia gravis, ciddi için günde 1 -2 mg'lık tek doz, zayıflığı ve ataksidir. gerekli olduğu psikotik durumlara ve ağır karaciğer yetmezliği, ve akut dar açılı genellikle yatma vaktinde depresyona bağlı anksiyetede, cerrahi glokomda kontrendikedir. verilebilir. Cerrahi premedikasyon, kanser kemoterapisine bağlı için, 2 -4 mg dozun cerrahi mide bulantısı ve kusmanın profilaktik ve işlemden bir gece önce ve/veya 1 semptomatik tedavisi için standart antiemetik 2 saat önce verilmesi önerilir. ilaçlarla tedaviye ilave olarak endikedir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI Anksiyolitik ve antikolinerjik etkilidir. Antikolinerjik madde içerdiğinden Mide ve duodenum ülserleri, iritabl glokomda, prostat hipertrofisinde ve kolon, spastik kolon, mukuslu kolit, akut selim mesane boynu tıkanıklığında KLORDİ enterokolit, akut gastrit, kronik gastrit, kontrendikedir. Klordiazepoksit, AZEPOK gastroduodenitis, gastrointestinal sistem klidinyum bromür veya ilacın içerdiği SİD hipermotilitesi, hipersekresyonu, biliyer diğer yardımcı maddelerden herhangi diskinezi, üreter spazmı ve diskinezisi, birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu mesane tenezmi ve irritabl mesane bilinen hastalarda kontrendikedir. sendromunda endikedir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Doz, belirtilerin şiddetine ve alınan yanıta göre kişisel olarak ayarlanmalıdır. Mutad doz günde 3 veya 4 defa, yemeklerden önce ve gece yatarken 1 -2 drajedir. Yaşlı ve düşkün hastalarda tedaviye günde 12 draje ile başlanmalı, gerekirse doz tahammül edebilecekleri miktara kadar yavaş artırılmalıdır. Terapötik dozlarda genellikle iyi tolere edilir. Diğer antikolinerjik ilaçlarda olduğu gibi ağız kuruluğu , kabızlık ve idrar tutukluğu yapabilir. Tedavinin başlangıcında bazı hastalarda özellikle yaşlılarda uyku hali ve kaslarda gevşeme yapabilir. Ayrıca makülopapüler döküntüler, kaşıntı gibi cilt reaksiyonları ve akomodasyon bozuklukları yapabilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Nörolojik: Sedasyon ya da uyuklama. Diskinezi Nöropsikiyatride: Akut psikozlar: durumları: Erken diskinezi durumları (spazmodik Ajitasyon durumları, hipomani ve tortikolis, okülojir krizler, trismus) antikolinerjik maniler, delirium nöbetleri, etkili parkinson ilaçlarıyla yatışır. Ekstrapiramidal konfüzyonlu sendromlar. Kronik sendromlar, antikolinerjik etkili parkinson ilaçlarıyla psikozlar: Şizofrenik durumlar, özellikle Erişkinlerde günlük doz 25 -150 mg'dır. Bu doz kısmen yatışır. Bütün nöroleptik uzun süreli ilaç paranoid şizofreniler, kronik delirium günde 3 -4 eşit kısımda uygulanmalıdır. Etkili doz tedavilerinde görülebilen tardif diskineziler Barbitürat ve alkol komaları, dar durumları. Büyüklerde ve çocuklarda bulununcaya kadar doz artırımı tedricen yapılır. antikolinerjik etkili parkinson ilaçlarından KLOR açılı glokom ve prostat saldırganlık durumları, senil demans Ortalama doz günde 50 -75 mg'dır. Bu pozoloji etkilenmezler. Vejetatif: Ortostatik hipotansiyon. PROM hipertrofisine bağlı olabilecek idrar sırasındaki eksitasyon durumları. Genel özellikle nöropsikiyatrik durumlarda aşılabilir. 5 Ağız kuruluğu, kabızlık, göz uyumu bozuklukları ve OZİN tutulmalarında kontrendikedir. tıpta: Çeşitli hastalıklar sırasında yaştan küçük çocuklarda 1 mg/kg'lık doz 2 -3 idrar tutulması gibi atropinik yan etkiler. Endokrin ve görülebilen anksiyete ve ajitasyon defada verilir. 5 yaşından büyük çocuklarda, Metabolik: İmpotans, frijidite. Amenore, galaktore, durumları. Bulantı ve kusmalar, kaşıntılı erişkin dozunun üçte biri ya da yarısı verilir. jinekomasti, hiperprolaktinemi. Diğer: Deri dermatozlar, infantil nörotoksikozlar. pigmentasyonları, gözün ön segmentinde pigment Anestezide: Hastanın anesteziye çöküntüleri, çok seyrek olarak lökopeni ve hazırlanması, potansiyalize anestezi. agranülositoz. Uzun süren tedavilerde 3 -4 ayda bir Şok durumlarının önlenme ve tedavisi. kan formulü kontrol edilmelidir. Nadir durumlarda Doğumda: Doğum analjezisi, eklampsi. ikter olduğu bildirilmiştir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Nörolojik etkiler, özellikle ekstrapiramidal sendromlar en çok görülenlerdir. Endokrinolojik, Şizofreni tedavisinde ve tekrarın dermatolojik, gastrointestinal, solunumla ilgili, önlenmesinde, özellikle paranoid olmak kardiyovasküler ve fotosensitif deri reaksiyonları da üzere diğer psikozlar, mania ve Yetişkinler: Tedaviye günde 10 -15 mg’lık dozla rapor edilmiştir. Fotosensitif deri reaksiyonlarının az hipomania, organik beyin hasarı ve başlanır ve uygun bir kontrol sağlanıncaya kadar görülmesi halinde tedaviye devam edilebilir. Yüksek Haloperidole karşı hassasiyeti olan mental retardasyonu olan hastalarda doz artırılır. Maksimum düzelme sağlandığında dozajlı tedavilerin başlangıcında; ekstrapiramidal yan hastalarda, ciddi kardiyovasküler saldırganlık ve hiperaktivite gibi ruhsal doz, tedrici olarak azaltılarak etkili olan en düşük hastalığı olanlarda, alkoliklerde, etkiler, distonik reaksiyonlar ve huzursuzluk görülür. ve davranış bozuklukları, orta ve doz idame doza ulaşılır, bu da bir çok hasta için Larengal spazm meydana getiren distoni, parkinson hastalığında, glokom, günde 1 -10 mg arasındadır. Çocuklar için damla KLOR şiddetli derecede psikomotor ajitasyon, hipertiroidi, karaciğer ve böbrek amilobarbiton veya enjeksiyon şeklinde verilen kullanılması önerilir. İdame doz; vücut ağırlığının PROM eksitasyon, şiddet ve tehlike içeren yetmezliği, idrar zorluğu, solunum antiparkinson ilaçlarla kontrol altına alınabilir. her kg’ı başına günde 0. 05 mg’dır. Bu da vücut OZİN dürtüsel davranışların kısa süreli yetersizliği, ciddi toksik SSS Tedavinin daha geç safhalarında bir psödoparkinson tedavisinde ek tedavi olarak, inatçı ağırlığının her 4 kg’ı için sabah 1, akşam 1 damla depresyonları veya koma rijidite sendromu meydana gelebilir. Bu da hıçkırık, yaşlılarda ajitasyon, Gilles de likite eşdeğerdir. Kontrol, acil olmadığı takdirde durumlarında kullanılmamalıdır. antiparkinson ilaçlarla tedavi edilir. Diğer bütün la Tourette sendromu ve şiddetli tikler. tedaviye yarı dozla başlayıp idame doza doğru antipsikotiklerde olduğu gibi tardif dizkinez Çocuklarda; hiperaktivite ve ajitasyonla yükseltilebilir. Norodol, 3 yaşından küçük görülebilir. Bu, bazı hastalarda, özellikle yaşlılarda ilişkili davranış bozuklukları, Gilles de çocuklar için tavsiye edilmez. uzun süren tedavi sırasında veya ilacı bıraktıktan la Tourette sendromu ve çocukluk sonra görülür. Serum prolaktin seviyesini şizofrenisi. artırabileceğinden galaktore, amenore, jinekomasti ve impotans görülebilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI Akut ve kronik psikozların tedavisi, hiperaktif ve yıkıcı davranışları olan mental handikaplı hastalar ile paranoid fikirleri ve davranış bozuklukları olan senil demanslı hastaların idaresi amacıyla kullanılmaktadır. Halüsinasyonlar, delüzyonlar ve düşünce bozuklukları gibi şizofreninin nükleer semptomlarının önemli ölçüde azaltılması veya tamamıyla giderilmesinin yanında; düşmanlık duyguları, kuşkuculuk, ajitasyon Dolaşım yetersizliğinin sebep olduğu ve saldırganlık gibi eşlik eden semptomlar kollaps, herhangi bir sebepten (mesela üzerinde de belirgin etkisi bulunmaktadır. alkol, barbitürat Geçici ve doza bağımlı bir sedasyon veya opiat entoksikasyonu) merkezi oluşturabilir ancak bu tür bir başlangıç sinir sistemi depresyonu, koma SUKL sedasyonu hastalığın akut fazında yararlı durumları, kan OPENT diskrazileri, faokromositom. Etken olabilmektedir. Özgün olmayan sedatif İKSOL maddeye veya bileşenlerinin herhangi etkiye karşı birine karşı aşırı duyarlılığı olan tolerans çabuk gelişmektedir. Akut ve hastalarda kontrendikedir. kronik şizofreni ile özellikle halüsinasyonlar, delüzyonlar ve düşünce bozuklukları ile birlikte ajitasyon, huzursuzluk, düşmanlık duyguları ve saldırganlık gibi semptomlarla kendini gösteren diğer psikozlarda endikedir. Manik depresif hastalığın manik fazında endikedir. Psikomotor hiperaktivite, ajitasyon, şiddet ve diğer davranış bozukluklarının eşlik ettiği mental gerilikte endikedir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Taşikardi, çarpıntı (palpitasyon), Seyrek Elektrokardiyogramda QT uzaması, Trombositopeni, nötropeni, lökopeni, agranülositoz, Somnolans, akatizi, hiperkinezi, hipokinezi, ekstrapiramidal bozukluklar, Tremor, distoni, hipertoni, sersemlik, baş ağrısı, parestezi, dikkat bozukluğu, amnezi, Erişkinler: Dozaj, hastanın koşullarına göre bireysel anormal yürüyüş, Tardif diskinezi, hiperrefleksi, diskinezi, olarak ayarlanmalıdır. Genel olarak, ilk başta küçük parkinsonizm, senkop, ataksi, konuşma bozukluğu, dozlarla başlanmalı ve terapötik cevaba göre mümkün hipotoni, konvülsiyon, migren, Nöroleptik malign sendrom, Göz olan en kısa sürede optimal etkin merceğinde ayarlama bozukluğu (akomodasyon seviyeye yükseltilmelidir. İdame dozu genellikle tek bozukluğu), görme anomalileri, Okülojirasyon (gözün dairesel doz olarak yatmadan önce verilebilir. Akut şizofreni ve hareketi), midriyazis, Vertigo (baş dönmesi), Hiperakuzi, kulak diğer akut psikozlar. Ciddi akut ajitasyon halleri. Mani: çınlaması, Nazal konjesyon, dispne (nefes darlığı)Ağız Genellikle günde 10 -50 mg. kuruluğu, Salya artışı, kabızlık, kusma, dispepsi, ishal, Karın Orta ve şiddetli vakalarda ilk başta 20 mg/gün. ağrısı, mide bulantısı, gaz, idrar tutukluğu, poliüri, Terleme Gerektiğinde, her 2 -3 günde bir 10 -20 mg arttırılarak artışı (hiperhidroz), kaşıntı, ışığa karşı günde 75 mg veya daha fazla doza çıkılır. Maksimum duyarlılık(fotosensitivite reaksiyonu), pigmentasyon günlük doz 150 mg’dir. Kronik şizofreni ve diğer bozukluğu, kronik psikozlar: İdame dozu genellikle günde 20 -40 sebore, İsilik (döküntü), dermatit, purpura, Miyalji, Kas mg’dir. rijiditesi, trismus, tortikolis, Hiperprolaktinemi, İştah artışı, Mental geriliğe sahip hastalarda ajitasyon: Günde 6 -20 kilo artışı mg. Gerektiğinde, günde 25 -40 mg’ye çıkılır. Azalmış İştah kaybı, kilo kaybı, Hiperglisemi, glikoz toleransında böbrek işlevi: böbrek işlevi azalmış hastalara olağan bozulma, hiperlipidemi, Hipotansiyon, sıcak basması, postüral dozlarda verilebilir. hipotansiyon, Venöz tromboembolizm, Asteni, yorgunluk, Azalmış karaciğer işlevi: Doza dikkat edilmelidir ve halsizlik, ağrı, Susama, hipotermi, pireksi, alerjik mümkünse serum seviye tespiti tavsiye reaksiyonlar. Hipersensitivite, anafilaktik reaksiyon. Kolestatik edilir. Geriyatrik popülasyon: hepatit, sarılık, Adet bozukluğu, boşalma bozukluğu, erektil Yaşlı hastalar en düşük tedavi dozunu almalıdır. disfonksiyon, Kadın orgazmik bozukluğu, vulvovajinal kuruluk, anorgazmi, Jinekomasti, galaktore (lohusalık harici süt salgılanması), amenore, priapizm, Uykusuzluk, depresyon, anksiyete, sinirlilik, anormal rüyalar, ajitasyon, libido azalması, anoreksi, halüsinasyon, Apati, kabuslar, libido artışı, konfüzyon, melankoli, paronirya
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Flupentiksol tedavisi sırasında özellikle de tedavinin erken fazlarında estrapiramidal semptomlar oluşabilir. Çoğu olgularda bu tür yan etkiler dozaj azaltılması ve/veya antiparkinson ilaçlarla tatmin edici bir şekilde kontrol altına alınabilir. Ancak Antipsikotik, anksiyolitik nöroleptiktir. Akut alkol, barbitürat ve opiyat Bireyin tedaviye verdiği yanıta göre ayarlanır. antiparkinson ilaçların rutin profilaktik uygulanması önerilmez. FLUPE Özellikle apati, anerji, depresyon ve geri zehirlenmelerinde ve komada Erişkinlerde her 2 -4 haftada 20 -40 mg i. m. yolla Uzun dönemli tedavide de çok seyrek olarak tardif diskinezi kontrendikedir. Eksitasyona girebilecek uygulanır. NTİKS çekilmenin eşlik ettiği halüsinasyonlar, ortaya çıkabilir, ancak antiparkinson tedavinin bu tür belirtilerde OL hezeyanlar ve düşünce bozukluğu veya aşırı aktif hastalarda, ilacın aktivite etkisi yoktur. Bu koşulda tedavi dozunun azaltılması ve semptomları ile seyreden şizofreni ve diğer edici etkisi bu tür özellikleri mümkünse kesilmesi yararlı olabilir. Çok seyrek olarak, psikozların idame tedavisinde endikedir. şiddetlendirebileceğinden özellikle de sedatif nöroleptiklerden flupentiksola geçildiği uygulanmamalıdır. durumlarda geçici uykusuzluk yapabilir. Yüksek dozlarda sedatif etki oluşabilir. Karaciğer fonksiyon testleri değerlerinde hafif yükselmeler saptanabilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI Şizofreni belirtilerinin kontrolünde endikedir. Flufenazin dekanoatın, mental retardasyonlu hastalardaki davranış FLUFE komplikasyonlarının kontrolünde etkili NAZİN olduğu gösterilmemiştir. KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ psödoparkinsonizm, distoni, diskinezi, akatizi, okülorjik krizler, opistotonos ve hiperfleksiyi içeren ekstrapiramidal semptomlardır. Hipertermi ile beraber görülen adele sertliği, tardif diskinezi bu sendrom dil, yüz, ağız veya çenenin istemsiz ritmik hareketleri şeklinde karakterize olur. Bazen bunların yanında Flufenazine aşırı duyarlılığı olan, komatoz ekstremitelerin istemsiz hareketleri görülebilir. Sersemlik, letarji, veya şiddetli depresif durumda olan huzursuzluk, heyecan veya garip rüyalar, hipertansiyon ve kan hastalarda kontrendikedir. Fenotiyazinler Başlangıç dozu 1/2 -1 ampuldür. Etkinin basıncında değişiklikler, Bulantı, iştah kaybı, salivasyon, poliüri, subkortikal beyin harabiyeti bulunduğu başlaması 24 -27 saat içinde olur. İdame doz 4 -6 terleme, ağız kuruluğu , baş ağrısı ve kabızlık, bulanık görme, tespit edilen veya bulunmasından şüphe haftada bir ampuldür. glokom, idrar kesesi paralizi, fekal empaksiyon, paralitik ileus, edilen hastalarda, yüksek dozlarda hipnotik taşikardi veya nazal konjesyon. Bazı hastalarda vücut ağırlığında alan hastalarda, kan diskrazisi veya 25 mg/ml değişiklik, periferal ödem, anormal laktasyon, jinekomasti, karaciğer harabiyetinin mevcut olduğu menstrüal düzensizlikler, hamilelik testlerinde yanlış sonuçlar, durumlarda ve 12 yaşından küçük Piyasa Şekilleri: erkeklerde impotans ve kadınlarda libido artması, Kaşıntı, eritem, çocuklarda kullanılmamalıdır. Fenotiyazin 1 ml'lik 1 ampul ürtiker, sebore, fotosensitivite, egzama ve eksfolyatif dermatit, türevlerine çapraz duyarlılık oluşabilir. Agranülositoz, trombositopenik veya nontrombositopenik purpura, eozinofili, pansitopeni, ve lökopeni, Sistemik eritematoza benzer sendrom, fatal kardiyak areste sebep olabilecek kadar şiddetli hipotansiyon, elektrokardiyogram ve elektroensefalogram kayıtlarında değişmeler, serebrospinal sıvı proteinlerinde değişmeler, serebral ödem, astma, laringeal ödem ve anjiyonörotik ödem, uzun süreli kullanımda ise deri pigmentasyonu, lentiküler ve korneal opasiteler
İLAÇ ENDİKASYONLARI Düşük doz trifluoperazin: Anksiyete, ajitasyon ve anksiyete sonrası sekonder depresyonların kısa süreli tedavilerinde kullanılır. Kusma ve bulantının semptomatik tedavisinde de kullanılır. Yüksek doz trifluoperazin: Şizofreni TRİFL semptomlarının tedavisinde, tekrarının UPERA önlenmesinde ve diğer psikozlarda, ZİN özellikle paranoid tiplerde kullanılır. Ciddi psikomotor ajitasyonlarda veya tehlikeli fevri davranışlarda, örneğin düşük zeka düzeyli kişilerde kısa süreli tedaviler için uygundur. KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Yorgunluk, uyku, baş dönmesi, geçici huzursuzluk, ağız kuruması , bulanık görme, kas kuvvetsizliği, anoreksi, hafif hipotansiyon, ışık duyarlılığı dahil deri reaksiyonları, gece uykusuzluk, kilo artması, ödem ve şişkinlik meydana gelebilir. Nadir olarak taşikardi, üriner şikayetleri ve idrar zorluğu, kabızlık ve ateş yükselmeleri kaydedilmiştir. İstenmeyen belirtiler doza Günlük doz erişkinlerde 2 x 1 -2 mg ve 6 -12 yaş Koma halindeki hastalarda, kalp bağlıdır. Yüksek dozlarda hiperprolaktinemi, galaktore veya arası çocuklarda hastalığın şiddetine ve hastanın hastalıklarında, karaciğer tahribatı bulunan amenore gibi bileşik etkiler olabilir. Psikotik olmayan hastalarda ağırlığına göre maksimum 2 mg'dır. Hastanede kişilerde ve trifluoperazine ve benzerlerine düşük dozlarda ters etki gösterip uykusuzluk, dikkat dağılımı yatan erişkinlerde idame doz 15 -20 mg'dır. Bu aşırı duyarlı hastalarda kullanılmamalıdır. veya sinirlilik yapabilir. Ekstrapiramidal semptomlar yüksek doz gerektiğinde 40 mg'a kadar yükseltilebilir. düzeylerinde daha fazle görülebilir. Bu belirtiler parkinson, nevralji, huzursuzluk, tedavinin erken safhalarında oluşabilen akut distoni veya diskinezi, boyun tutulması, yüz çarpılması, trismus, dil çıkıklığı ve okulen krizi kapsayan normal olmayan göz hareketleri olabilir. Bu belirtiler dozun azaltılması veya ilacın kesilmesiyle kontrol altına alınabilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Ekstrapiramidal yan etkiler görülebilir. Orta veya yüksek dozda uzun süre verilen antipsikotik ilaçlar özellikle 50 yaşın üzerindekilerde tardif diskineziye neden olabilirler. Tardif diskinezi düşük dozda kısa süreli tedavi sonucu ortaya çıkarsa, yarar-zarar değerlendirilmesinin yeniden yapılmadır. Tardif diskinezi, antiparkinson ilaçlarla birden ortaya çıkabilir veya ağırlaşabilir. Ani ilaç kesilmesine bağlı olarak kısa süreli diskineziler de oluşabilir. Düşük dozlarda dahi epileptik nöbetler bildirilmiştir. Yaşlılarda yan etkiler daha kolay görülebilir. Doza Diğer nöroleptiklerle olduğu gibi pimozid Şizofrenide başlangıç dozu 10 mg'dır. Doz ilişkin olarak, uyku hali. uykusuzluk, anksiyete ve bulantı, kusma Nöroleptik etkilidir. Akut ve kronik QT intervalini uzatabilir, dolayısıyla kalp gerekirse yavaş günde 20 mg'a kadar ve dispepsi gibi gastrointestinal semptomlar görülebilir. Ağız şizofrenide semptomların tedavisi ve aritmileri olanlarda ve konjenital QT yükseltilebilir. Nüksün önlenmesinde doz 2 -20 kuruluğu, libido kaybı, empotans ve hipotansiyon bildirilmiştir nüksün önlenmesi; diğer psikozlar, özellikle uzaması mevcut hastalarda kontrendikedir. mg arasında değişir. Mani ve hipomanide günde ancak otonom sinir sistemine ait belirtiler çok seyrek kaydedilir. paranoya ve monosemptomatik PİMOZ Ayrıca ağır merkezi sinir sistemi 10 mg ile başlanıp, 20 mg'a kadar doz Deri döküntüleri çok ender bildirilmiştir. Antipsikotik nöroleptik hipokondriyak psikozlar (örn. delüzyonal İD depresyonu olanlarda kontrendikedir. yükseltilebilir. Paranoya durumlarında doz 4 -16 ilaçların hormonal etkisi, galaktore, jinekomasti ve oligo veya parazitoz); mani ve hipomani; orta dereceli Pimozide veya diğer difenilbütilpiperidin mg arasında değişir. amenoreye neden olabilen hiperprolaktinemidir. Glikozüri ve şiddetli psikomotor ajitasyon ve türevlerine aşırı duyarlığı olanlarda bildirilmiştir. Diğer antipsikotiklerde olduğu gibi pimozide heyecanlanmanın kısa süreli tedavisinde ek kullanılmamalıdır. ilişkin nöroleptik malign sendromu görülmüştür, bu sendrom tedavi olarak kullanılır. hipertermi, adale sertliği otonomik dengesizlik, şuur kaybı ve koma ile karakterize idiyosinkratik bir reaksiyondur. Hipertermi başlamadan önce ilk belirti olarak otonomik disfonksiyon belirtileri örneğin, taşikardi, labil arteriyel basınç ve terleme ortaya çıkar. Nöroleptik malign sendromunun görüldüğü hastalarda, dantrolen sodyum, bromokriptin mesilat ve elektrokonvülzif tedavinin yararlı olduğu bildirilmiştir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Metabolik-Endokrin: Reverzibl hiperprolaktinemi, amenore, galaktore, jinekomasti, impotans, kilo artışı ortaya çıkabilir. Nörolojik: Diskinezi (spazmodik tortikolis, trismus) oluşabilir. Bu etkiler antiparkinson ilaçlar ile Sülpiride ya da bileşimindeki diğer Akut psikozlar, kronik psikozlar İnhibisyonla seyreden nörotik durumlarda ortadan kalkar. Ekstrapiramidal sendrom gözlenebilir maddelerden birine karşı aşırı ancak belirtiler kısmen antikolinerjik, antiparkinson ilaçlar (şizofreni, şizofrenik olmayan psikosomatik hastalıkların tedavisinde SULPİ duyarlılık; prolaktine bağımlı tümörler kronik hezeyanlı durumlar; paranoid günlük ortalama doz erişkinlerde 2 x 50 -100 ile ortadan kalkar. Diğer nöroleptikler gibi sülpiridin uzun RİD (örneğin, hipofiz bezi prolaktinomaları durumlar, kronik halüsinasyonlu mg'dır. Ülserin idame tedavisinde günlük süreli kullanımı tardif diskineziye neden olabilir. Bu ve meme kanseri); bilinen ya da psikozlar). 150 mg'lık doz 4 -6 hafta süreyle uygulanır. durumun düzeltilmesi için kullanılacak antiparkinson kuşkulu feokromositomada ilaçlar ise tabloyu daha şiddetlendirecektir. Sülpirid kontrendikedir. kullanımına bağlı olarak sedasyon oluşabilir. Diğer : Tedaviye bağlı ortostatik hipotansiyon oluşabilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Baskın negatif semptomlar ile karakterize olan hastalar dahil olmak üzere pozitif semptomların (delüzyonlar, halüsinasyonlar, AMİS düşünce bozuklukları gibi) ve/veya ULPİR negatif semptomların (duygulanım İD küntleşmesi, emosyonel ve sosyal çekilme gibi) baskın olduğu akut ve kronik şizofrenik rahatsızlıkların tedavisinde endikedir. Akut psikotik epizodlar için 400 -800 mg/gün Yaygın olarak görülen advers etkiler (%5 -10); Aktif maddeye veya ilacın içerdiği diğer arasında kullanılır. Bazı vakalarda 1200 uykusuzluk, anksiyete ve ajitasyondur. Daha seyrek maddelere karşı aşırı duyarlılık; hipofiz mg/gün kullanılabilir. Miks pozitif ve negatif görülen advers etkiler (%0. 1 -5); konstipasyon, bezi prolaktinomaları ve meme kanseri semptomlu hastalarda doz, pozitif bulantı, kusma, ağız kuruluğu gibi gastrointestinal gibi prolaktine bağlı tümörlerin varlığı; semptomlarda optimal kontrol sağlayacak rahatsızlıklar ve somnolansdır. İlaç kesildiğinde şekilde ayarlanmalıdır. İdame tedavisi, feokromositoma; 15 yaşın altındaki normal değerlerine dönen plazma prolaktin düzeyi çocuklar; gebelik veya laktasyon; uygun hastaya göre, minimal etkili doz ile artışı görülür. Kilo artışı, akut distoni, bir gebelikten korunma yöntemi belirlenmelidir. Baskın negatif semptomlar ile ekstrapiramidal semptomlar, tardif diskinezi, QT kullanılmadığı sürece, çocuk doğurma karakterize olan hastalarda 50 -300 mg/gün uzaması, hipotansiyon, bradikardi, alerjik potansiyeli olan kadınlarda arasında değişen dozların uygulanması önerilir. reaksiyonlar, epileptik nöbet ve nöroleptik malign kontrendikedir. Dozlar 300 mg'a kadar günde tek doz, daha sendrom oluşabilir. yüksek dozlarda günde 2 defa uygulanmalıdır.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Klasik nöroleptiklere intolerans KLOZ gösteren veya yanıt vermeyen APİN şizofrenik hastalarda endikedir. Başlangıç dozu: İlk gün 2 kez 12. 5 mg, takip eden ikinci gün 1 veya 2 kez 25 mg verilir. İyi tolere edildiğinde günlük doz, 25 -50 mg'lık artışlarla 2 -3 hafta içinde 300 mg/gün'e Agranülositoz, lökositoz, eozinofili, baş dönmesi, ulaşacak düzeyde artırılır. Gerekirse günlük Aşırı duyarlılık, geçmişinde ilaca bağlı baş ağrısı, rijitide, tremor, ağız kuruluğu , görme dozda, 4 -7 günlük aralarla 50 -100 mg'lık granülositopeni veya agranülositoz, bulanıklığı, terleme, ısı düzensizlikleri, artışlar yapılabilir. Terapötik doz: Hastaların bozulmuş kemik iliği fonksiyonu, hipersalivasyon, taşikardi, postüral hipotansiyon, çoğunda antipsikotik etkiye 300 -450 alkolik ve diğer toksik psikozlar, ilaç hipertansiyon, dolaşım kollapsı, EKG değişiklikleri, mg/gün'lük dozla ulaşılabilir. Bazı hastalarda intoksikasyonu, koma, dolaşım kollapsı, aritmi, perikardit, miyokardit, bulantı, kusma, 600 mg/gün'lük doza çıkılması gerekebilir. santral sinir sistemi depresyonu ve kabızlık, karaciğer enzimlerinde artış, kolestaz, Maksimum doz dikkatli yapılan artışlarla 900 şiddetli renal, hepatik ve kardiyak inkontinans, idrar retansiyonu, nadiren priapizm, mg'a kadar çıkılabilir. İdame dozu: Maksimum yetmezlik durumlarında kontrendikedir. selim hipertermi, deri reaksiyonları, kilo artışı terapötik etkiye ulaşıldıktan sonra idame görülebilir. tedavisi daha düşük dozlarla yapılır. Tedaviye en az 6 ay devam edilir. Tedavinin bitirilmesi planlandığında dozun 1 -2 haftalık dönemde giderek azaltılması önerilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Çok sık (>%10): Kilo alımı, somnolans, alzheimer Sadece intramüsküler kullanım içindir. Olanzapin için hastalığı bulunan kişilerin katıldığı çalışmalarda duruş önerilen maksimum başlangıç dozu, tek i. m. enjeksiyon bozukluğu, plazma prolaktin düzeyinde artış; ancak olarak uygulanan 10 mg'dır. Kişinin klinik durumuna göre klinik belirtilerle (örn. Jinekomasti, galaktore ve daha düşük bir doz (5 -7. 5 mg) uygulanabilir. Kişinin klinik memede büyüme) nadiren karşılaşılmıştır. Hastaların durumu baz alınarak ilk enjeksiyondan 2 saat sonra 5 -10 çoğunda tedaviye devam edilmesine rağmen düzeyler mg'lık ikinci bir enjeksiyon uygulanabilir. Günlük normale dönmüştür. Sık (%1 -10): Eozinofili, iştah artışı, maksimum olanzapin dozu, 24 saatlik herhangi bir süre glukoz düzeyinde ve trigliserid düzeylerinde artış, baş içinde 20 mg'dır. Zyprexa, 18 yaşın altındaki çocuklarda Olanzapin, şizofreni tedavisinde dönmesi, akatizi, ortostatik hipotansiyon, kabızlık ve çalışılmamıştır. Yaşlı hastalar (>60 yaş): Önerilen endikedir. Başlangıç tedavisine yanıt ağız kuruluğu dahil olmak üzere hafif ve geçici nitelikte başlangıç dozu 2. 5 -5 mg'dır. Hastanın klinik durumuna vermiş hastaların idame tedavisinde İlacın içeriğindeki maddelere karşı bilinen antikolinerjik etkiler, hepatik transaminazlarda (ALT, OLANZ klinik düzelmenin sağlanmasında aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir. göre ilk enjeksiyondan 2 saat sonra ikinci bir enjeksiyon, AST) özellikle erken tedavide asemptomatik geçici APİN etkilidir. Bipolar bozuklukta olanzapin, Olanzapin, dar açılı glokom riski olanlarda 2. 5 -5 mg uygulanabilir. 24 saatlik herhangi bir süre içinde yükselmeler, asteni, ödem. Sık olmayan (%0. 1 -1): en fazla 3 enjeksiyon uygulanmalıdır. Renal ve/veya orta derece ile ağır manik dönemlerin kontrendikedir. Hipotansiyon ya da senkop ile birlikte veya tek başına hepatik yetmezliği olan hastalar: Daha düşük bir başlangıç tedavisinde ve bipolar bozuklukta bradikardi, ışığa duyarlılık reaksiyonu, kreatinin dozu (5 mg) düşünülmelidir. Orta derecede hepatik reküransların önlenmesinde endikedir. fosfokinaz düzeyinde artış. Nadir (%0. 01 -0. 1): yetmezlik vakalarında (siroz, Child-Pugh Sınıf A veya B) Lökopeni, epileptik nöbetler (bu vakaların çoğunda başlangıç dozu 5 mg olmalıdır ve ancak dikkatle nöbet öyküsü ya da nöbetlere karşı yatkınlığı arttıran artırılmalıdır. Metabolizmayı yavaşlatabilecek birden fazla faktörler belirlenmiştir), döküntü. Çok nadir (<%0. 01): faktör bir aradaysa (kadın hastalar, geriyatrik yaş, sigara Trombositopeni, ketoasidoz veya komayla ilişkili olarak içilmemesi gibi) doz azaltılması düşünülebilir. İlave bazıları ölümle sonuçlanabilen hiperglisemi ya da enjeksiyonlar söz konusu olduğunda bu gibi hastalarda diyabette kötüleşme, Nöroleptik Malign Sendrom, daha dikkatli olunmalıdır. pankreatit, hepatit, priapizm.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI Pozitif (halüsinasyon, delüsyon, düşünce bozuklukları, saldırganlık, şüphecilik) ve/veya negatif (künt afekt, emosyonel ve sosyal çekingenlik ve konuşma yetersizliği) semptomların görüldüğü akut ve kronik şizofrenik psikozlarda ve diğer psikotik durumlarda kullanılır. Şizofreni ile ilgili afektif semptomları (depresyon, suçluluk duygusu, endişe) da azaltır. İlk tedaviye cevap verdiği gözlenen hastalarda, idame tedavisi sırasında klinik iyileşmenin devamı açısından da etkilidir. Ayrıca, saldırganlık (sözlü saldırganlık, fiziksel şiddet), aktivite bozuklukları (ajitasyon) veya psikotik semptomların belirgin olduğu yaşlı hastalarda demansa bağlı davranış bozukluklarının RİSPE tedavisinde kullanılır. Bipolar hastalığın manik Bu ilaca aşırı duyarlılığı olanlarda RİDON epizodunun tedavisinde endikedir. Bu epizodlar; kullanılmamalıdır. duygu durumunda kabarma, taşkınlık, irritabilite , kendini aşırı beğenme, uykuya duyulan ihtiyacın azalması, basınçlı konuşma, düşüncelerin yarışması, aykırı ve saldırgan davranışlar da dahil olmak üzere muhakeme ve içgörü eksikliği gibi semptomlarla karakterizedir. Zarar verici (örn. saldırganlık, kendine zarar verici veya fevri) davranışların ön planda olduğu, entellektüel işlevleri ortalamanın altında veya mental retardasyonlu çocuk, ergen ve erişkinlerde davranım ve diğer yıkıcı davranış bozukluklarında endikedir. Çocuklarda ve ergenlerde otistik bozukluğa bağlı huzursuzluk (agresif belirtiler, kendine zarar verme, öfke nöbetleri, ani duygu durum değişiklikleri) tedavisinde endikedir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Gözlenen yan etkiler: Sık: Uykusuzluk, ajitasyon, anksiyete, baş ağrısı. Sedasyon yetişkinlerden çok çocuklar ve ergenlerde gözlenmiştir. Genel olarak, sedasyon hafif ve geçicidir. Daha seyrek: Uyuklama, yorgunluk, baş dönmesi, konsantrasyon güçlüğü, karın Diğer nöroleptiklerden geçiş: Risperdal tedavisi ağrısı, konstipasyon, dispepsi, bulantı/kusma, görme başladığında, tıbbi olarak uygun olduğunda daha bozukluğu, priapizm, ereksiyon bozuklukları, ejakülasyon önceki tedavi tedricen kesilebilir. Tıbbi olarak kusurları, orgazm ile ilgili disfonksiyonlar, üriner uygun olduğunda, depo nöroleptikler geçiş için bir inkontinans, rinit, döküntü ve diğer alerjik reaksiyonlar. sonraki depo enjeksiyon yerine Risperidon Ekstrapiramidal semptomlar (tremor, rijidite, tedavisine başlanabilir. Antiparkinson tedaviye hipersalivasyon, bradikinezi, akatizi, akut distoni) devam edilip edilmeyeceği periyodik olarak görülebilir. Bu belirtiler genellikle hafif ve gerektiğinde değerlendirilmelidir. Erişkinler: Günde 1 -2 kez doz azaltılıp ve/veya antiparkinson ilaçlar verildiğinde verilebilir. Günlük doz, üç gün içerisinde 6 mg'a geçicidir. Akut manili hastalarda yapılan klinik yükseltilmelidir. Akut ya da kronik tüm hastalar, çalışmalarda risperidon tedavisi ile EPS görülme sıklığı günde 2 mg ile başlanmalıdır. 2. gün 4 mg, 3. gün 6 %10'dan daha düşüktür. Bazı hastalarda, özellikle mg'a çıkılmalıdır. Optimal doz 4 -8 mg/gündür. başlangıç dozunu takiben, (ortostatik) hipotansiyon ve Günde 10 mg'ın üstündeki dozlar ekstrapiramidal (refleks) taşikardi veya hipertansiyon görülmüştür. semptomlara neden olabilir. Günde 16 mg'ın üstüne Nötrofil ve/veya trombosit sayısında azalma görülebilir. çıkılmamalıdır. Sedasyon gerektiğinde tedaviye bir Doza bağlı prolaktin seviyelerinde yükselmeye neden benzodiyazepin eklenebilir. Yaşlılar: Günde iki kez olabilir. Muhtemel belirtileri galaktore, jinekomasti, 0, 5 mg ile başlanması önerilir. Doz günde iki kez menstrüel siklüs düzensizlikleri ve amenore olabilir. Kilo 0. 5 mg'lık artışlarla 1 -2 mg'a getirilebilir. Çocuklar: artışı, ödem ve karaciğer enzimlerinde yükselme 15 yaşın altında kullanıma ait yeterli deneyim gözlenmiştir. Serebrovasküler bozukluklar ve geçici yoktur. Böbrek ve karaciğer hastaları: Günde iki kez iskemik atakların dahil olduğu serebrovasküler advers 0, 5 mg ile başlanması önerilir. Doz günde iki kez etkiler gözlenmiştir. Çok ender durumlarda hiperglisemi 0. 5 mg'lık artışlarla 1 -2 mg'a getirilebilir. Bu ve daha önceden varolan diyabetin şiddetlendiği hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. bildirilmiştir. Psikotik hastalarda polidipsiye ya da antidiüretik hormonun uygunsuz salınımına bağlı su intoksikasyonu, tardif diskinezi, Nöroleptik Malign Sendrom, vücut ısısında düzensizlikler ve epilepsi nöbetleri gözlenmiştir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Anormal kalp ritminin tanı ve tedavisi için kullanıldığında, hızlı bir enjeksiyon olarak uygulanmaktadır ve olağan doz aşağıda Adenozine veya mannitole karşı belirtildiği şekildedir: alerjiniz var ise, Ciddi kalp Yetişkinlerde başlangıç dozu 5 mg’dır; eğer bu Yüz ve boyunda ani kızarıklık, Nefes rahatsızlıkları geçirdiyseniz, Aralıklı, doz yeterli olmazsa, 10 mg ve sonrasında 15 alma güçlükleri, Göğüs rahatsızlığı, hızlı ve yavaş kalp ritimleriniz varsa mg verilebilir. göğüs ağrıları, Kalp fonksiyonunda ve bunlar fonksiyonel bir kalp pili ile İLAÇ bir tanı aracı (stres testi) olarak düzensizlikler, mesela kalp atışınızda ayarlanmıyorsa, Antiaritmik bir ilaçtır. Anormal kullanıldığında, bir infüzyon (serum) hızlanma veya yavaşlama, kalp Kan basıncınız düşükse, Göğüs kalp ritimlerinin tanısı ve tedavisi verilmektedir ve normal infüzyon hızı 4 -6 çarpıntısı, kalp ritminizde değişiklikler, çevrenizde boğucu bir ağrı için kullanılmaktadır. Ayrıca, bir dakika boyunca 140 µg/kg/dakikadır. Tansiyonunuzda düşüş, Nefes alma hissediyorsanız, Kalp yetmezliği ADEN stres testi (kalbin fotoğrafının Uygulama yolu ve metodu: hızında artış, Bronşiyal astımın geçirdiyseniz, Kafa içi basıncınız OZİN çekilmesi) ile bağlantılı olarak Uzman bir doktor tarafından, ven içine şiddetlenmesi, Bronkospazm (bronşiyal yüksekse infüzyon yolu ile anormal kalpteki kan damarlarının uygulama yolu ile verilecektir. Kalp hızınız astımı veya obstrüktif akciğer hastalığı kullanmayınız, Kan hacminiz genişletilmesine yönelik tanısal bir takip edilecektir. olmayan hastalarda bile gözlenebilen) azalmışsa (hipovolemi) infüzyon yolu araç olarak da kullanılmaktadır. Değişik yaş grupları: Baş ağrısı, baş dönmesi, Bulantı (hasta ile kullanmayınız, Kan pıhtısı Çocuklarlarda kullanım: Bebekler, çocuklar ve hissetme), mide ağrısı, Anormal oluşumunu önlemek amacıyla ergenlerde başlangıç dozu 50 µg/kg vücut karıncalanma hissi, Terlemede artış, kullanılan bir ilaç alıyorsanız ağırlığı olmak üzere, doz vücut ağırlığı ile Ağızda metalik tat, Kasıklarda baskı, (dipiridamol) infüzyon yolu ile bağlantılıdır. Uygun olan dozu doktorunuz Sinirlilik, Bulanık görme, Çenede ağrı kullanmayınız. belirleyecektir. . Özel kullanım durumu yoktur.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI Bileşiminde yeralan maddelerden birine karşı hassasiyeti bilinen Özellikle hamilelik ve laktasyon kişilerde kontrendikedir. dönemindeki, demir, folik asit ve Hemakromatozlar, kronik vitamin B 12 desteği olmak üzere GLİSİ hemolizler, sideroakrestik anemiler, değişik kökenli tüm demir N kurşun anemileri, talasemilerde eksiklikleri ile, demir eksikliği kullanımı kontrendikedir. Ağır anemisinin tedavisi ve karaciğer ve böbrek hastalıklarında profilaksisinde endikedir. kullanılmamalıdır. Barsak tümörü olanlar dikkatli olmalıdırlar. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Yetişkinler ve 6 yaşından büyük çocuklarda günde 1 kapsül çiğnenmeden su ile alınır. Belirgin demir eksikliğinde yetişkin ve 15 yaşından büyüklerde veya 50 kg'dan fazla vücut ağırlığı olanlarda doz günde 2 -3 kapsüle çıkarılabilir. İshal, kabızlık, mide yanması veya kusma gibi yan etkiler nadir olarak oluşur. Yüksek dozlarda kullanımda nadiren santral sinir sistemine ait bozukluklar oluşur. Çok nadir vakalarda allerjik reaksiyonlar oluşabilir. Tedavi süresince dışkının koyulaşması önemli değildir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI Erişkinlerde ve çocuklarda, petit mal nöbetler dışında, başta parsiyel VİGAB epilepsiler olmak üzere, tüm dirençli ATRİN epilepsilerde sürdürülen tedaviye ek olarak kullanılır. KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Vigabatrine karşı aşırı duyarlılık durumlarında kontrendikedir. Önemli yan etkiler, santral sinir sistemiyle ilişkili olup, muhtemelen vigabatrinin etkisiyle serebral GABA'da (gamma-amino-bütirik asit) meydana gelen artıştan kaynaklanmaktadır. En sık rastlanan Yetişkinlerde başlangıç için günde bir veya 2 yan etkiler uyku hali ve yorgunluktur. Uygulama kez 4 tablet, sürdürülmekte olan tedaviye ek sırasında bildirilen diğer yan etkiler, özellikle baş olarak verilir. Gerekirse günlük doz klinik yanıt dönmesi, ajitasyon, aşırı hassasiyet, depresyon, ve toleransa göre 0. 5 veya 1. 0 g mertebelerinde baş ağrısı ve daha az sıklıkla bilinç bulanıklığı, artırılır veya azaltılır. Günde 4 g'ın üzerindeki hafıza kaybı ve diplopidir. SSS ile ilişkili olmayan uygulama, genellikle etkinlikte bir artış diğer yan etkiler yaygın değildir, en yaygın olanı göstermemektedir. Çocuklarda tedaviye 40 vücut ağırlığında artış ve minör gastrointestinal mg/kg/gün dozla başlanmalıdır. Doz yavaş problemlerdir. Uygulama sırasında, SGOT ve yavaş 80 -100 mg/kg/gün'e çıkartılabilr. West SGPT'de görülen düşüşlerin, bu transaminazların Sendromlu bebeklerde günlük 100 mg/kg'lık inhibisyonu sonucu meydana geldiği kabul dozlar gerekebilir. edilmektedir. Çocuklarda en sık rastlanan yan etkiler ajitasyon, saldırganlık ve nadiren uykusuzluktur. Bu reaksiyonlar tedavinin başlangıcında görülür ve dozun azaltılmasıyla tedricen ortadan kalkar.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Karaciğer disfonksiyonu, teratojenik risk, konvüzyon veya konvülsiyonlar (tedavi sırasında ender olarak stupor, izole veya nöbetlerde artışla birlikte görülmüştür ve tedavi durdurulduğunda veya azaltıldığında, azalmıştır. Bu etkiler genellikle birden fazla ilaçla tedavi sırasında veya Sadece oral yoldan, yutularak alınmalıdır. Gastrointestinal tahriş şikayeti olan valproat dozu birden artırıldığında ortaya çıkar), Jeneralize veya parsiyel epilepsinin bazı hastalarda tedavinin ilk günlerinde sindirim vakalar yiyeceklerle birlikte alabilirler. tedavisinde, özellikle absans, Başlangıç dozu 15 mg/kg/gün olarak hesaplanır. sistemine ait yan etkiler (bulantı, mide ağrısı) miyoklonik, tonik-klonik, atonik ve Bu doz bir haftalık dönemlerle 5 -10 mg/kg/gün görülebilir. Geçici ve/veya doza bağlı olarak miks nöbet şekillerinin görüldüğü Akut hepatit, kronik hepatit, kişide olmak üzere, nöbetler önlenene kadar bildirilen yan etkiler: Saç dökülmesi, postural ince VALPR durumlarda, basit veya kompleks veya ailede, özellikle ilaca bağlı ağır artırılabilir. Tavsiye edilen maksimum dozaj 60 tremor, karaciğer fonksiyon testleri değişmeksizin OİK nöbetler, sekonder jeneralize nöbetler, hepatit hikayesi, sodyum valproata aşırı mg/kg/gün'dür. Total günlük doz 250 mg'ı hiperamoniemi. Özellikle yüksek dozlarda ve ASİT spesifik sendromlar (West, Lennox - duyarlık ve porfiride kontrendikedir. aştığında doz bölünerek verilmelidir (2 ila 4 genellikle ilgili klinik belirtilerin görülmediği; Gastaut) görülen parsiyel epilepside ve defada). Bu ilaca başlanmadan önce başka bir fibrinojende izole azalma veya kanama zamanında çocuklardaki febril konvülziyonların antiepileptik ajanla tedavi görmüş hastalarda, uzama (sodyum valproatın trombosit profilaksisinde endikedir. önceden kullanılmakta olan ilacın dozajı agregasyonunun ikinci fazı üzerinde inhibitör dereceli olarak azaltılmalıdır. etkisi vardır) bildirilmiştir. Anemi, lökopeni, trombositopeni veya pansitopeni de bildirilmiştir. Bazen fatalite ile sonuçlanan pankreatit tanımlanmıştır. Vaskülarit görüldüğü bildirilmiştir. Kilo artışı görülebilir; amenore ve menstruel düzensizlik bildirilmiştir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Parenteral; bir ven içine kalın bir iğne veya Kardiyovasküler kollaps ve/veya merkez sinir intravenöz bir kateter aracılığıyla yavaşca sistemi depresyonu, hipotansiyon. Atriyal ve uygulanmalıdır. İntravenöz enjeksiyon sonrası aynı ventriküler ileti depresyonu, ventriküler iğne veya kateter kullanılarak yapılacak steril fibrilasyon, ciddi kardiyotoksik reaksiyonlar, sodyum klorür enjeksiyonu solüsyonunun alkali ölüm, nistagmus, ataksi, konuşmada güçlük, olmasına bağlı olarak oluşabilecek venöz koordinasyon azalması ve mental konfüzyon, iritasyonları önler. İntravenöz infüzyon sıvılarına Baş dönmesi, uykusuzluk, geçici sinirlilik, motor katılarak devamlı infüzyon şeklinde kullanımdan seğirmeler, baş ağrısı, Bulantı, kusma, kabızlık, kaçınılmalıdır. Status Epileptikus: uygulamadan toksik hepatit ve karaciğer hasarı. Skarlitiniform önce intravenöz yolla diazepam uygulanmalıdır. veya morbiliform döküntüleri de içeren ve bazen Fenitoin tonik-klonik (grand mal) Daha sonra Epanutin Ready Mixed Parenteral , ateşin eşlik ettiği dermatolojik belirtiler. Ölüme tipinde status epileptikusun kontrol yükleme dozu olarak 19 - 15 mg/kg dozunda ve yol açabilecek daha ciddi diğer formlar büllü, altına alınmasında ve nöroşirürji Fenitoin, fenitoin ya da diğer dakikada 50 mg'ı geçmeyen bir hızla yavaşça eksfolyatif ya da purpuralı dermatit, lupus ve/veya ağır kafa travması sırasında ya hidantoinlere aşırı duyarlılığı olan intravenöz olarak uygulanır. Yükleme dozunu 6 -8 eritematosus, Stevens-Johnson sendromu ve da sonrasında konvülsiyonların hastalarda kontrendikedir. Ventriküler saatte bir oral veya intravenöz 100 mg'lık idame toksik epidermal nekroliz, trombositopeni, önlenmesi ve tedavisinde endikedir. otomatisite üzerindeki etkisi dozları izlemelidir. Yeni doğanlarda yapılan lökopeni, granülositopeni, agranülositoz ve FENİT Fenitoin ayrıca migren, trigeminal nedeniyle fenitoin sinüs bradikardisi, çalışmalar, fenitoinin oral kullanımda yeterli kemik iliği baskılanması ile beraber ya da tek OİN nevralji ve belirli psikozların sino-atriyal blok, ikinci ve üçüncü absorbsiyon sağlayamadığını, ancak, intravenüz başına seyreden pansitopeni, Yüz hatlarında tedavisinde de kullanılmıştır. Ayrıca derece A-V blok ve Adams-Stokes yolla verilen 15 -20 mg/kg yükleme dozlarının, kabalaşma, dudaklarda büyüme, gingiva kardiyak aritmiler, dijital sendromu olan hastalarda genellikle terapötik düzey olarak kabul gören 10 -20 hiperplazisi, hipertrikoz ve Peyronie hastalığı. entoksikasyon ve miyokard enfarktüsü kontrendikedir. mg/l serum konsantrasyonlarını sağlayabildiğini Aşırı duyarlılık sendromu (artraljiler, eozinofili, sonrası olayların tedavisinde de göstermiştir. İlaç intravenöz yolla, dakikada 1 -3 ateş, karaciğer işlev bozukluğu, lenfadenopati ya kullanılmıştır. mg/kg hızıyla verilmelidir. Status epileptikus'ta da döküntü gibi semptomlar içerir, ancak intramüsküler uygulanım önerilmez. Kardiyak bunlarla sınırlı değildir), sistemik lupus Aritmi: İntravenöz yolla bir kerede 3. 5 mg/kg eritematosus, periarteritis nodosa ve immün dozunda verilir. Gerekirse aynı doz bir kez daha globülin anormallikleri meydana gelebilir. tekrarlanır. Diğer Klinik durumlarda: İntravenöz Siyahlarda deride döküntü ve hepatotoksisite uygulanım tercih edilmelidir. Dozaj ve doz aralığı dahil aşırı duyarlılık reaksiyonlarının hastanın durumuna göre ayarlanmalıdır. Uygulama insidansının, artmış olabileceğini hızı çok önemlidir, erişkinlerde dakikada 50 mg'ı ve düşündürmektedir. Lokal iritasyon, inflamasyon, yenidoğanlarda dakikada 1 -3 mg/kg'ı geçmemelidir. duyarlılık, nekroz ve deride dökülme Bu hızla toksisite minimum düzeyde olacaktır. bildirilmiştir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Sık sersemlik, ataksi, uyuşukluk, halsizlik; bazen baş ağrısı, çift görme, uyum bozuklukları (bulanık görme gibi), anormal Yemek esnasında, yemekten sonra veya yemek aralarında istem dışı hareketler (tremor, kas seyirmesi, orofasiyal diskinezi, alınmalıdır. Tedaviye düşük dozlarda başlanması ve yan Epilepsi: Parsiyel nöbetler; kompleks koreoatetotik bozukluklar, distoni, tikler gibi), nistagmus, etkilerden kaçınmak için dozun yavaş artırılması semptomatolojili, basit okülomotor bozukluklar, konuşma bozuklukları (dizartri veya gerekir. Epilepsi: Erişkinlerde tedaviye günde 1 -2 kez 100 semptomatolojili. Primer jeneralize telaffuz bozukluğu gibi) periferal nevrit, paresteziler, kas 200 mg ile başlanır. Doz, optimum cevap alınıncaya kadar epilepsi veya tonik klonik komponentli zayıflığı ve paretik semptomlar, halüsinasyonlar (görme veya yavaş artırılır (genellikle günde 2 -3 kez 400 mg). Bazı sekonder jeneralize epileptik nöbetler. işitme ilgili), depresyon, iştah kaybı, huzursuzluk, agresif hastalarda günde 1600 mg veya 2000 mg doz uygun olabilir. Bu nöbetlerin karışık şekilleri. davranışlar, ajitasyon, konfüzyon, psikozun aktivasyonu. ürtiker, Karbamazepine veya yapısal olarak Çocuklarda günde kg başına 10 -20 mg olacak şekilde 1 Karbamazepin hem monoterapi hem de eksfolyatif dermatit ve eritroderma, Stevens-Johnson sendromu, benzerlik gösteren ilaçlara (trisiklik yaşına kadar 100 -200 mg, 1 -5 yaş 200 -400 mg, 6 -10 yaş 400 kombine tedavi için uygundur. sistemik lupus eritematozusa benzer sendrom, toksik epidermal -600 mg, 11 -15 yaş 600 -1000 mg günde birkaç doza antidepresanlar) aşırı duyarlıkta, Genellikle absans nöbetlerinde (petit nekroliz, fotosensitivite, multiform ve nodüler eritem, deri atriyoventriküler blok, geçmişte bölünerek verilir. Trigeminal nevralji: Günlük 200 -400 mg mal) etkin değildir. Bipolar renginde değişiklikler, purpura, kaşıntı, akne, terleme, saç başlangıç dozu ağrı kayboluncaya kadar azar artırılır. kemik iliği depresyonu veya akut bozukluklar (profilaksi ve tedavi): tek dökülmesi, lökopeni, eozinofili, trombositopeni, lökositoz, Sonra doz olası en düşük idame dozuna ulaşıncaya kadar fasılalı porfirisi olan hastalarda KARB başına lityum veya nöroleptikler ile lenfadenopati, agranülositoz, aplastik anemi, alyuvar aplazisi, kademeli olarak azaltılır. Yaşlılarda günde 2 kez 100 mg'lık kondrendikedir. Teorik olarak AMAZ tedaviye cevap vermeyen veya böyle megaloblastik anemi, akut fasılalı porfiri, retikülositoz, folik asit bir başlangıç dozu önerilir. Alkolü bırakma sendromu: (trisiklik antidepresanlarla yapısal EPİN bir tedaviyi tolere edemeyen manikeksikliği, ağız kuruluğu, diyare, konstipasyon, karın ağrısı, ilişki) karbamazepinin MAO Ortalama doz günde 3 kez 200 mg'dır. Tedaviye başlarken depresif hastalarda karbamazepin tek glossit, stomatit. Aşırı duyarlık reaksiyonları: Ender olarak ateş, inhibitörleri ile kombine kullanımı klometiyazol, klordiazepoksid gibi sedatif-hipnotik bir ilaçla başına veya lityum ve/veya deri döküntüleri, vaskülit, lenfadenopati, lenfomaya benzeyen tavsiye edilmez. MAO inhibitörleri kombine verilmelidir. Diabetes insipidus sentralis: Erişkinler antidepresanlar veya antipsikotikler ile hastalıklar, artralji, lökopeni, eozinofili, hepatosplenomegali ve verilmeden en azından 2 hafta veya için ortalama doz günde 2 -3 kez 200 mg'dır. Çocuklarda, kombinasyon şeklinde kullanılır. anormal karaciğer fonksiyon testlerinin çeşitli kombinasyonları klinik durum elverirse daha uzun bir doz çocuğun yaşı ve kilosu ile orantılı olarak azaltılmalıdır. Alkolü bırakma (alkol yoksunluk) şeklinde görülen, birçok organı tutan, gecikmiş aşırı duyarlık. süre önce kesilmelidir. Ağrılı diyabetik nöropati: Ortalama günlük doz 2 -4 kez 200 sendromu. İdiyopatik trigeminal Diğer organlar (akciğerler, böbrekler, pankreas, miyokard gibi) mg'dır. Mani ve manik-depresif (bipolar) bozuklukların nevralji ve multipl skleroza bağlı da etkilenebilirler; çok ender olarak miyoklonus ve periferal profilaktik tedavisi: Doz yaklaşık olarak günde 400 -1600 trigeminal nevralji. İdiyopatik eozinofili ile birlikte görülen aseptik menenjit, anafilaktik mg'dır. Mutad doz, günde 2 -3 kez 400 -600 mg şeklinde glossofaringeal nevralji. Diabetes reaksiyon, kardiyak iletim bozuklukları; bradikardi, aritmiler, uygulanır. Akut mani tedavisinde doz mümkün olan kısa insipidus sentralis ve ağrılı diyabetik senkopla birlikte oluşan AV-blok, kollaps, konjestif kalp sürede artırılmalıdır. Bipolar bozuklukların profilaksisinde periferik nöropatide endikedir. yetmezliği, hipertansiyon veya hipotansiyon, koroner arter ise optimal tolerabilite elde edebilmek için dozun azar hastalığında şiddetlenme, tromboflebit, tromboemboli. ödem, artırılması önerilir. sıvı tutulması, kilo artışı, letarji, kusma, baş ağrısı, mental konfüzyon, .
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI OKSK Sekonder yayılma olan veya olmayan Okskarbazepine karşı bilinen aşırı ARBA kısmi nöbet ve yaygın tonik-klonik duyarlılık ve atrioventriküler blok ZEPİN nöbet epilepside endikedir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Monoterapi şeklinde veya diğer antiepileptik ilaçlarla kombinasyon şeklinde kullanılabilir. Destekleyici tedavide, hastanın toplam antiepileptik ilaç dozu artacağından, birlikte alınan diğer antiepileptik ilaçların dozunu azaltmak ve/veya ilacın dozunu daha yavaş artırmak gerekebilir. Erişkinler ve yaşlı hastalar: Monoterapi: Günde 600 mg’lık doz (8 -10 mg/kg) ile başlanmalı, günlük doz ikiye bölünerek verilmelidir. İyi terapötik etkiler günde 600 -2400 mg arasındaki dozlarda görülmektedir. Klinik olarak uygunsa, Merkezi (ve periferik) sinir sistemi: Sık sık yorgunluk; bazen arzu edilen klinik yanıtı elde etmek için, başlangıç dozundan sersemlik/baş dönmesi, uyuşukluk, baş ağrısı, ataksi, tremor, itibaren yaklaşık haftalık aralıklarla günde en fazla 600 mg hafıza/konsantrasyon bozuklukları, görme bozuklukları, artışlarla doz artırılabilir. Destekleyici tedavi: Günde 600 paresteziler; nadiren kararsızlık, kulak çınlaması, depresyon, mg’lık doz (8 -10 mg/kg) ile başlanmalı, günlük doz ikiye anksiyete. Gastrointestinal sistem: Bazen bulantı, kusma, diyare. bölünerek verilmelidir. İyi terapötik etkiler günde 600 -2400 Aşırı duyarlılık reaksiyonları: Bazen deri döküntüsü; nadiren mg arasındaki dozlarda görülmektedir. Klinik olarak Stevens-Johnson sendromu da dahil şiddetli alerjik reaksiyonlar. uygunsa, arzu edilen klinik yanıtı elde etmek için, başlangıç Hematolojik reaksiyonlar: Bazen lökosit sayısında azalma; ender dozundan itibaren yaklaşık haftalık aralıklarla günde en olarak trombositopeni, pansitopeni. Karaciğer: Enzimlerde, fazla 600 mg artışlarla doz artırılabilir. Çocuklar: örneğin transaminazlarda, alkali fosfatazda artma. Monoterapi ve destekleyici tedavide, günde 8 -10 mg/kg doz Kardiyovasküler sistem: Hipotansiyon. Çeşitli: Kilo alma, libido ile başlanmalı, günlük doz ikiye bölünerek verilmelidir. azalması, düzensiz menstrüasyon, letarji, kusma, baş ağrısı, Destekleyici tedavide, iyi terapötik etkiler ortalama idame mental konvüzyon, hiponatremi, kilo kaybı. Ayrıca çocuklarda dozu, günde yaklaşık 30 mg/kg olarak görülmüştür. Klinik (politerapi uygulananlarda) bulantı, saldırganlık, nedeni olarak uygunsa, arzu edilen klinik yanıtı elde etmek için, bilinmeyen ateş. başlangıç dozundan itibaren yaklaşık haftalık aralıklarla günde en fazla 10 mg/kg artışlarla doz en fazla 46 mg/kg’a çıkarılabilir. 2 yaşından küçük çocuklarda kontrollü klinik deneyimleri yoktur. Şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda klinik deneyimi yoktur. Böbrek fonksiyon bozukluğu olan (kreatinin klirensi 30 ml/dakikadan az) hastalarda tedavi normal başlangıç dozunun yarısı (300 mg/gün) ile başlatılmalı ve arzu edilen klinik yanıtı elde etmek için yavaşça artırılmalıdır.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI Erişkinler: Epilepsi tedavisinde, parsiyel nöbetlerde ve tonik-klonik nöbetleri ve Lennox-Gastaut Sendromu ile ilişkili nöbetleri de içeren generalize nöbetlerde ek-tedavi veya monoterapi olarak endikedir. Çocuklarda: Epilepsi tedavisinde, parsiyel nöbetlerde ve tonikklonik nöbetleri ve Lennox-Gastaut Sendromu ile ilişkili nöbetleri de içeren LAMO generalize nöbetlerde ek-tedavi olarak Lamotrigine aşırı duyarlı olduğu TRİGİ endikedir. Yeni teşhis edilmiş pediyatrik bilinen kişilerde kontrendikedir. N hastalarda ilk olarak monoterapi tedavisi önerilmemektedir. Ek-tedavi sırasında epileptik kontrol sağlandıktan sonra beraberinde kullanılan antiepileptik ilaçlar (AEI'lar) bırakılabilir ve hastalar lamotrigin monoterapisi ile devam edebilirler. Özellikle depresif epizodların yoğun olduğu duygu durumu bozukluklarında, yeni atakların önlenmesinde profilaktik amaçla kullanılır. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Deri döküntüleri hastaların %2'sinde lamotriginin kesilmesine yol açmıştır. Genellikle makülopapüler görünümlü olan bu döküntüler genelde tedavinin başlamasından sonraki 8 hafta içinde başlar ve lamotriginin kesilmesiyle ortadan kalkar. Hastaların çoğunluğunda ilaç kesilmesiyle düzelme olmakla Günlük doz erişkinler ve 12 yaşın üzerindeki çocuklarda beraber, bazı hastalarda irreversibl yara izleri ve nadir olgularda sodyum valproat almayanlarda ilk 2 hafta için günde 1 ölüm bildirilmiştir. Döküntü ateş, lenfadenopati, fasiyal ödem kez 50 mg, sonraki 2 hafta günde 2 doza bölünmüş 100 ve kan ve karaciğer anormallikleri gibi çeşitli sistemik mg'dır. Daha sonra günlük idame dozu 2 doza bölünmüş semptomlarla birlikte görülen hipersensitivite sendromunun bir 200 -400 mg'dır. 2 -12 yaş arası çocuklarda ilk 2 hafta belirtisi olarak da bildirilmektedir. Sendrom, klinik şiddet için günde 2 doza bölünmüş 2 mg/kg/gün ve takiben 2 açısından geniş bir yayılım gösterebilir ve nadiren dissemine hafta boyunca 5 mg/kg/ gün'dür. Daha sonra günlük intravasküler koagülasyona (DIC) ve multiorgan bozukluğuna idame dozu 2 doza bölünmüş olarak 5 -15 mg/kg/gün'dür. neden olabilir. Önemle değinilmesi gereken nokta, döküntü Sodyum valproat alan erişkin ve 12 yaşın üzerindeki olmasa dahi hipersentivitenin erken belirtilerinin (ör: ateş, çocuklarda ilk 2 hafta gün aşırı 25 mg'dır. Sonraki 2 lenfadenopati) olabileceğidir. Eğer bu gibi belirtiler ve hafta günde 2 kez 25 mg, daha sonra günlük idame dozu semptomlar varsa hasta hemen değerlendirilmelidir ve eğer bir veya iki doza bölünmüş olarak 100 -200 mg'dır. 2 -12 alternatif bir etiyoloji mevcut değilse lamotrigin kesilmelidir. yaş arası çocuklarda ilk 2 hafta için günde 1 kez 0. 2 Lamotrigin monoterapi çalışmaları sırasında, başağrısı, mg/kg/gün ve takiben 2 hafta boyunca günde 1 kez 0. 5 yorgunluk, deri döküntüsü, bulantı, baş dönmesi, uyku hali ve mg/kg/ gün'dür. Daha sonra günlük idame dozu günde uykusuzluk kaydedilen advers etkilerdir. Diğer advers etkiler bir veya iki doza bölünmüş olarak 1 -5 mg/kg/gün'dür. diplopi, bulanık görme, konjunktivit, baş dönmesi, uyuklama hali, başağrısı, huzursuzluk, yorgunluk, gastrointestinal bozukluklar (kusma dahil) ve irritabilite/agresyon, titreme, ajitasyon, konfüzyon, hematolojik anormallikler (lökopeni ve trombositopeni dahil) olarak kaydedilmiştir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI Yeni epilepsi teşhisi konmuş hastalarda monoterapi olarak ya da epilepsi hastalarında monoterapiye geçişte endikedir. Parsiyel başlangıçlı nöbetleri ya da jeneralize tonik-klonik nöbetleri olan erişkinler ve çocuklarda (2 yaş ve Bu ilaçta bulunan herhangi bir TOPİR üzeri) adjuvan tedavi olarak endikedir. AMİD maddeye karşı aşırı duyarlılığı olan Lennox Gastaut sendromuna bağlı kişilerde kontrendikedir nöbetlerin tedavisinde de adjuvan tedavi olarak endikedir. Erişkinlerde migren profilaksisinde endikedir. Akut migren tedavisinde etkinliği değerlendirilmemiştir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Hem erişkin hem de çocuklarda optimal kontrol için, tedavinin düşük dozlarda başlatılarak, daha sonra dozu yavaş artırarak etkili doza kadar titre edilmesi önerilir. Pediyatrik ve yaşlı hastalar gibi yutma güçlüğü olan hastalara sprinkle formülasyon önerilir. Epilepside Diğer Antiepileptik İlaçlarla Birlikte Kullanımı: Erişkinler: Tedaviye bir hafta süre ile geceleri 25 -50 mg dozunda başlanmalıdır. Daha sonra haftalık, ya da iki haftalık aralıklar ile doz 25 -50 (en fazla 100) mg/gün arttırılmalı ve doz ikiye bölünerek alınmalıdır. Günlük doz, ikiye bölünmüş halde 200 Somnolans, baş dönmesi, sinirlilik, ataksi, bitkinlik, konuşma 400 mg'dır. Bazı hastalarda 1600 mg/gün'e kadar çıkan yüksek dozlar kullanılmıştır. bozuklukları ve buna bağlı konuşma sorunları, psikomotor Hemodiyaliz günlerinde, günlük dozun yaklaşık yarısına eşdeğer ilave bir doz yavaşlama, görme bozuklukları, hatırlamada güçlük, uygulanmalıdır. Bu ek doz, hemodiyaliz öncesinde ve hemodiyaliz bitiminde, konfüzyon, parastezi, diplopi, anoreksi, nistagmus, bulantı, kilo bölünerek verilmelidir. 2 yaş ve üzerindeki çocuklar: Adjuvan tedavi olarak önerilen kaybı, dil sorunları, konsantrasyon ve dikkat zorlukları, toplam günlük dozu, ikiye bölünmüş halde yaklaşık 5 -9 mg/kg/gün'dür. Titrasyon, ilk depresyon, karın ağrısı, asteni ve duygudurum sorunları. Tad haftada geceleri alınan 25 mg (ya da daha az, 1 -3 mg/kg-gün temelinde) ile alma bozuklukları, ajitasyon, kognitif sorunlar, emosyonel başlatılmalıdır. Optimal klinik yanıtın alınabilmesi için doz daha sonra, 1 -2 haftalık labilite, koordinasyon sorunları, yürümede bozukluk, apati, aralıklar ile, 1 -3 mg/kg/günlük ilaveler şeklinde arttırılmalı ve ikiye bölünmüş olarak psikoz ve psikotik semptomlar, agressif reaksiyon ve uygulanmalıdır. Günlük 30 mg/kg'a kadar olan dozlar araştırılmış ve genellikle iyi davranışlar, intihar düşüncesi veya girişimi, lökopeni ve tolere edildiği görülmüştür. Epilepside Monoterapi: Erişkinler: Titrasyona bir hafta nefrolitiyazis. İzole olgularda tromboembolik olaylar da süre ile geceleri alınan 25 mg ile başlanmalıdır. Doz daha sonra 1 -2 haftalık aralıklar bildirilmiştir, dikkat zorlukları, agresif reaksiyonlar, kilo kaybı, ile 25 -50 mg dozunda arttırılmalı ve doz ikiye bölünerek uygulanmalıdır. Erişkinlerde yürüme bozukluğu, duygudurum bozuklukları, ataksi, tükrük topiramat monoterapisi için önerilen hedef başlangıç dozu, 100 mg/gün'dür ve önerilen artışı, bulantı, hatırlamada güçlük, hiperkinezi, baş dönmesi, maksimal günlük doz 500 mg'dır. Refrakter epilepsisi olan bazı hastalar 1, 000 mg/gün konuşma bozuklukları ve buna bağlı sorunlar ve paresteziler. dozundaki topiramat monoterapisini tolere etmişlerdir. Çocuklar: 2 yaş ve üzerindeki Daha az sıklıkla karşılan, ancak potansiyel olarak medikal çocukların tedavisine, ilk hafta geceleri verilen 0. 5 ile 1 mg/kg/gün ile başlanmalıdır. ilişkisi olduğu varsayılan advers etkiler emosyonel labilite, Doz daha sonra, 1 -2 haftalık aralıklar ile, 0. 5 -1 mg/kg/günlük ilaveler şeklinde ajitasyon, apati, kognitif sorunlar, psikomotor yavaşlama, arttırılmalı ve ikiye bölünmüş olarak uygulanmalıdır. İki yaş ve üzerindeki çocuklarda konfüzyon, halüsinasyon, depresyon ve lökopenidir. topiramat monoterapisi için önerilen hedef başlangıç dozu, 3 -6 mg/kg/gün'dür. Parsiyel başlangıçlı nöbetleri olan, yeni tanı konmuş çocuklara 500 mg/gün'e kadar dozlar verilmiştir. Migren Profilaksisinde Kullanımı: Bir hafta boyunca geceleri 25 mg ile titrasyona başlanmalıdır. Daha sonra doz 1 haftalık aralarla 25 mg/gün dozunda artışlarla arttırılmalıdır. Migren profilaksisinde kullanımı için önerilen günlük toplam doz 100 mg/gün'dür ve bu doz ikiye bölünerek uygulanır. Günlük doz 200 mg/gün'e kadar çıkartılabilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ İshal, ağız kuruluğu , artmış gastrik asit sekresyonu, artmış tükürük sekresyonu, sinüs bradikardisi, ödem, nazal mukozada şişme, dispne, sersemlik, depresyon, sinirlilik, kabuslar, yorgunluk, kilo artışı, görme bulanıklığı, Hipertansiyonda endikedir. Rezerpin konjonktival hiperemi, lakrimasyon. Kusma, bulantı, iştah postgangliyonik sempatik sinir Rezerpin ve ilişkili maddelere, klortalidon artışı, peptik ülser, kardiyak aritmiler, anjina, pektorisi uçlarındaki ve merkezi sinir sistemindeki veya diğer sülfonamid türevlerine veya düşündüren semptomlar, postural rahatsızlıklar, katekolamin depolarını boşaltır. bileşimindeki yardımcı maddelerin hipotansiyon, sıcak basmaları, ekstrapramidal semptomlar Depoların boşalmasından sonra nispeten herhangi birine aşırı duyarlılıkta (Parkinsonizm dahil), baş ağrısı, anksiyete durumları, uzun bir süre katekolamin depolanamaz. kontrendikedir. Rezerpin: Belirgin konsantrasyon bozukluğu, baygınlık, konfüzyon, potans ve Klortalidon uzun etki süreli, depresyon veya depresif hastalık hikayesi, Doz kişiye göre ayarlanır. Tedaviye ejekülasyon bozuklukları, prolaktin sekresyonu, galaktore, benzotiyadiazin (tiyazid) ile ilişkili bir Parkinson hastalığı, epilepsi ve günde 1/2 -1 tabletle başlanmalıdır. jinekomasti, egzema, kaşıntı, azalmış diüretiktir. Tiyazid ve tiyazid benzeri elektrokonvülsif tedavi. Feokromositoma, Alınan yanıta göre dozu kademeli libido. Gastrointestinal kanama, bilinç kaybı, kalp diüretikler öncelikle distal renal tübül beraberinde veya yakın zamanda MAO olarak artırmak gerekebilir. İdame yetmezliği, serebrovasküler bozukluklar, epistaksis, üzerine (erken kıvrımlı kısım) etkilidir. inhibitörleri ile tedavi, akut peptik ülser REZERPİ tedavisi için, yeterli olan en düşük serebral ödem, disüri, glomerulonefrit, memelerde şişme, Na. Cl- geri emilimini engelleyerek ve ve ülseratif kolitte kontrendikedir. N doz uygulanmalı ve günlük doz 1 duyma bozukluğu, purpura , anemi, Ca++ geri emilimini artırarak etki ederler. Klortalidon: Anüri, ciddi böbrek tab-leti aşmamalıdır. İlaç öğünler trombositopeni. Özellikle yüksek dozlarda, hipokalemi, Tiyazidin yol açtığı diürez başlangıçta yetmezliği (kreatinin klirensi 30 hiperürisemi ve kan lipidlerinde yükselme. Hiponatremi, arasında ve bir miktar sıvıyla plazma hacminde, kardiyak verimde ve ml/dakikanın altında) ve ciddi karaciğer hipomagnezemi, hiperglisemi, ürtiker ve diğer cilt birlikte alınmalıdır. sistemik kan basıncında düşmelere yol yetmezliği, refrakter hipokalemi veya döküntüsü tipleri, alkol, anestezikler veya sedatifler açar. Renin-anjiotensin-aldesteron sistemi artmış potasyum kaybı, hiponatremi, tarafından şiddetlendirilebilen postural hipotansiyon, muhtemelen aktif hale gelebilir. hiperkalsemi ve semptomatik sersemlik, iştah kaybı, minör gasrointestinal rahatsızlık, hiperüriseminin (gut hikayesi veya ürik impotans. Hiperkalsemi, glikozüri, diabetik metabolik asit taşı) bulunduğu durumlarda ve durumda kötüleşme, gut, fotosensitizasyon, intrahepatik gebelik sırasında hipertansiyonda kolestaz veya sarılık, kardiyak aritmiler, parestezi, baş kontrendikedir. ağrısı, hafif bulantı ve kusma, gastrik ağrı, kabızlık ve ishal, trombositopeni, lökopeni, agranülositoz ve eozinofili, görme bozuklukları. Pankreatit, idiosinkratik pulmoner ödem (respiratuvar bozukluklar), allerjik interstitial nefrit, vaskülit
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ İntravenöz yolla uygulanır. Kişilerin ilaca verdiğ yanıt değişken olduğundan belli bir dozu yoktur. İlacın dozu hastanın gereksinmelerine göre genç hastalar, orta ve yaşlı Kısa operasyonlarda (15 dk) hastalardan daha yüksek doza gereksinim duyarlar. Doz tek anestezik ajan olarak diğer genelikle vücut ağarlığı ile orantılıdır ve aşırı kilolu anastezik ajanların İntravenöz uygulama için hastalar aynı ağırlıktaki nispeten yağsız kişilerden daha uygulanmasından önce uygun verilerin olmaması yüksek doza gereksim duyarlar. Solunum depresyonu, miyokardiyal anastezinin başlamasında Barbitüratlara karşı aşırı Premedikasyon : depresyon, kardiyak aritmileri, , bölgesel anastezinin duyarlık Status asthmaticus Genellikle vagal refleksleri bastırmak ve salgılamayı uykulu halin ve uyanışın uzaması, tamamlanmasında, analjezi Porfiri veya belli arlıklarla önlemek için atropin ve skopolamin verilerek yapılır. Ek aksırma, öksürme, bronkospazm, veya kas gevşemesi için, diğer görülen akut porfiri Nispi olarak sıklıkla bir barbitürat ya da opiyat da verilir. lerangospazm ve titreme. ajanlarla anestezinin Kontrendikasyonlar: Ciddi Test dozu : Tiyopentale karşı anafilaktik ve dengelendiği sırada hipnozun kardiyovasküler rahatsızlık PENTAL Tlopentale karşı toleransı veya olağandışı duyarlılığı tayin anafilaktoit reaksiyonlar sağlanmasında, inhalasyon Hipotansiyon ya da şok etmek için Pental sodyumun 25 -75 mg'lık küçük bir test bildirilmiştir. Semptomlar anastezisi ve lokal anestezi Hipnotik etkinin uzayabileceği dozunun enjekte edilmesi 60 saniye beklenmesi hastanın konvansiyonel tarzda gidreilmelidir. esnasında veya sonrasında ya ya da artabileceği durumlarda, reaksiyonlkarının gözlenmesi önerilir. Ender olarak, böbrek yetmezliği ve da diğer sebeplerle oluşan Addison hastalığı, karaciğer ya Anastezide kullanılması : radyal sinir felci ile beraber immün konvülsif durumların kontrol da böbrek fonksiyon Hastanın göstereceği reaksiyona bağlı olarak 20 -40 hemolitik ödem, anemi altına alınmasında, eğer- yeterli bozukluğu, miksödem, kanda saniyelik arlıklarla 50 -75 mg enjekte edilerek ortalama bildirilmiştir. ventile-asyon sağlanmışsa üre seviyesinin artması, şiddetli erişkinlerde oldukca yavaş indüksiyon genelliklle intrakranyal basıncı artmış anemi ve myasthenia gravis sağlanabilir. Anestezi bir kere sağlandıktan sonra hastanın sinir sistemi cerrahisi her kımıldayışında 25 -50 mg'lık ilave enjeksiyonlar hastalarında kullanılır. verilebilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Parkinson hastalığı: Tek başına veya diğer antiparkinson Parlodel her zaman bir miktar yiyecek ile birlikte alınmalıdır. Parkinson hastalığı: Tedaviye ilk hafta boyunca tercihen ilaçlarla kombine olarak, idiopatik ve post-ensefalitik geceleri alınacak 1. 25 mg gibi düşük bir dozla başlanır. Günlük doz artışı her hafta günlük 1. 25 mg eklenecek şekilde parkinson hastalığının her safhasında endikedir. kademeli olarak yapılmalıdır. Günlük doz 2 -3 kerede verilmelidir. Yeterli terapötik yanıta 6 -8 hafta içerisinde erişilebilir. Prolaktinomalar: Prolaktin salgılayan hipofizer mikroadenom Aksi takdirde doz haftada 2. 5 mg/gün olacak şekilde artırılmaya devam edilir. Parlodel'in dozu günde 10 -40 mg arasında Sık (>=%1 -<%10): Baş ağrısı, sedasyon, göz kararması, ve makroadenomların konservatif tedavisi; cerrahi girişimden değişmektedir. Bazı hastalarda daha yüksek doza gerek duyulabilir. Titrasyon safhasında istenilmeyen belirtiler görülür burun konjestiyonu, bulantı, kabızlık, kusma. Seyrek önce tümörün boyutunun küçültülmesi ve alınmasını ise, günlük doz azaltılmalı ve en azından bir hafta süreyle sabit tutulmalıdır. Levodopa tedavisi altında olup, motor (>=%0. 1 -<%1): Konfüzyon, psikomotor ajitasyon, kolaylaştırmak amacıyla ve cerrahi girişimden sonra; prolaktin Bromokriptine veya yardımcı bozukluklar gösteren hastalarda tedaviye Parlodel ilave edilmeden önce levodopa dozunun azaltılması önerilir. Parlodel ile halüsinasyonlar, diskinezi, hipotansiyon, ortostatik seviyesinin hala yüksek olduğu durumlarda endikedir. maddelerden herhangi birine ya iyi neticeler alındığında, levodopa dozu giderek daha da düşürülebilir veya tamamen kesilebilir. Prolaktinomalar: Tedaviye hipotansiyon (çok ender olarak senkopa yol açan), ağız Akromegali: Cerrahi girişim ve radyoterapiye yardımcı tedavi da diğer ergo alkaloidlerine karşı günde 2 -3 defa 1. 25 mg ile başlanır ve doz plazma prolaktin düzeyini yeterince kontrol altında tutabilmek için gerekecek kuruması , alerjik deri reaksiyonları, saçların dökülmesi, veya bazı özel durumlarda ve alternatif tedavi olarak endikedir. miktarlara kademeli olarak yükseltilir. Akromegali: Tedaviye günde 2 -3 defa 1. 25 mg ile başlanır ve doz klinik cevap ve aşırı duyarlılığı olanlarda bacak krampları, bitkinlik. Ender (>=%0. 01 -<%0. 1): Erkekte hiperprolaktinemi: Prolaktine bağlı hipogonadizmde kontrendikedir. Kontrol altına yan etkilere bağlı olarak, kademeli olarak günde 10 -20 mg'a yükseltilir. Erkekte hiperprolaktinemi: Günde 2 -3 defa 1. 25 Psikotik sorunlar, uykusuzluk, somnolans, parestezi, (oligospermi, libido azalması, empotans) endikedir. Menstrüel alınamayan hipertansiyonda, mg ile tedaviye başlanır ve doz giderek günde 5 -10 mg'a yükseltilir. Menstrüel siklus bozuklukları ve kadın infertilitesi: görme bozukluğu, bulanık görme, kulak çınlaması, siklus bozuklukları, kadın infertilitesi: Prolaktine bağlı Günde 2 -3 defa 1. 25 mg; etki yetersiz kalırsa, doz giderek günde 2 -3 defa 2. 5 mg'a yükseltilir. Tedaviye menstrüel siklus gebelikteki hipertansif perikadr effüzyonu, konstriktif perikardit, taşikardi, hiperprolaktinemik ve görünürde normoprolaktinemik normalleştirilinceye ve/veya ovülasyon sağlanıncaya kadar devam edilir. Gerektiğinde semptomların yeniden ortaya hastalıklarda (eklampsi, prebradikardi, aritmi, plevra effüzyonu, plevra fibrozu, PARLO durumlarda: Amenore (galaktoreli veya galaktoresiz), eklampsi veya gebelikte oluşan çıkmasını önlemek için tedavi birkaç siklus boyunca sürdürülür. Laktasyonun tıbbi nedenlerle inhibisyonu: Medikal plörezi, akciğer fibrozu, dispne, ishal, karın ağrısı, gereklilik olmadıkça kullanılmamalıdır. Sabah ve akşam alınacak 1. 25 mg ile tedaviye başlamalı, bunu izleyerek günde 2 DEL oligomenore, luteal faz yetmezliği, ilaca bağlı hipertansiyon dahil olmak retroperitoneal fibroz, gastrointestinal ülser, hiperprolaktinemik bozukluklar (örn. psikotrop veya üzere), post-partum ve puerperal defa 2. 5 mg olarak 14 gün boyunca verilmelidir. Laktasyonun başlamasını önlemek için hayati belirtiler stabil olmadan gastrointestinal kanama, periferik ödem. Çok ender antihipertansif ajan kullanımının indüklediği). Prolaktine bağlı dönemdeki hipertansiyonda önce verilmemek kaydıyla doğum veya düşükten sonraki birkaç saat içinde uygulanır. Bazen tedavinin kesilmesinden 2 -3 (<%0. 01): Gündüz saatlerinde aşırı somnolans, aniden olmayan kadın infertilitesi: Polikistik over sendromu, kontrendikedir. Koroner arter gün sonra hafif bir süt salgısı yeniden görülebilir. Tedavinin aynı dozla bir hafta daha uzatılması, bunun kaybolmasını bastıran uyku atakları, el ve ayak parmaklarında soğuğa anovulatuvar sikluslar (klomifen gibi anti-östrojen tedavisine hastalığı ve diğer ciddi sağlar. Başlangıçtaki puerperal mastit: Laktasyon inhibisyonunda kullanılan dozun aynısı kullanılır. Gerektiğinde tedaviye bağlı olarak gelişen reversibl renk solması (özellikle, ek olarak). Laktasyonun tıbbi nedenlerle inhibisyonu: Medikal kardiyovasküler durumlarda, bir antibiyotik eklenebilir. <p><b>Parlodel SRO: </p></b> Parlodel SRO'nun Parkinson hastalığının tedavisinde Raynaud fenomeni anamnezi veren hastalarda), nedenlerle puerperal laktasyonun durdurulması veya geçmişte ciddi psişik rahatsızlığı kullanılması konusundaki tecrübeler sınırlı olduğundan ilacın, bu hastalarda kullanılması önerilmez. Parlodel SRO, kullanımına birdenbire son verildiğinde nöroleptik habis önlenmesi, düşükten sonra laktasyonun önlenmesi, puerperal olan ve/veya psişik semptomları standart formlarda olduğu gibi günde bir defada alınan dozlar şeklinde kullanılabilir. Parlodel SRO tercihen, akşam sendromu taklit eden bir sendrom. Doğum sonrası meme angorjmanı ve başlangıçtaki puerperal mastit. Basit olanlarda kontrendikedir. yemeğinden sonra alınmalı ve bütün olarak yutulmalıdır. Daha önce hiç Parlodel tablet veya standart kapsül kullanmamış fizyolojik laktasyonun inhibisyonu için kullanımında analjeziklerle ve memelerin desteklenmesiyle yeterince tedavi olan hastalarda genellikle kullanılan başlangıç dozu; günde 1 defa 1 kapsül SRO 2. 5 miligramdır. Bu doz, 3 -7 gün sonra 5 seyrek oluşan hipertansiyon, miyokard enfarktüsü, edilebilecek bir durum olan, memelerin lohusalık döneminde miligrama yükseltilmeli ve yetersiz kalırsa, optimal doza ulaşılıncaya kadar 2. 5 veya 5 miligramlık basamaklar şeklinde inme, felç veya psişik rahatsızlıklar eşlik etmiştir. dolgunlaşmasının rutin olarak önlenmesinde önerilmez. daha da artırılmalıdır. Parlodel tablet veya standart kapsül kullanırken günde 1 defa Parlodel SRO kullanmaya başlayacak Premenstrüel semptomların ve memenin iyi huylu olan hastalarda; daha önce alınmakta olan günlük doza devam edilmelidir. Parlodel SRO kapsül laktasyon inhibisyonu hastalıklarının tedavisinde etkili olduğuna dair kanıtlar amacıyla kullanılacaksa, ilk gün 2. 5 miligramlık bir kapsül ve daha sonra da 2 hafta boyunca, tercihen akşam yetersizdir. yemeklerinden sonra olmak üzere günde 1 defa 2 kapsül alınmalıdır.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI Analjezik, antipiretik ve sedatif etkilidir. Çocukların hipertrofik pilor stenozu, pilor spazmı, gaz sancıları, kulak, baş, diş ve boyun ağrıları, Ağır böbrek ve karaciğer SPASMO- havale nöbetleri, grip ve üşütmeden bozukluklarında kullanılmalıdır. PANALGİ ileri gelen ateşlenmeler, nezle, sistit, Formülde yer alan maddelerden NE çıkık, sonraki ağrılar, fıtık, ektopik herhangi birine aşırı duyarlılığı testis, sünnet ve tırnak batması olanlarda kullanılmamalıdır. ameliyatlarından önce ve sonra, kolik, diş çıkarma, kırık ve yanık ağrılarında endikedir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Günlük doz dışkılama sonrası uygulanan 1 -3 aylık çocuklar için 1/2 supozituvar, 4 -12 aylık çocuklar Nadiren ciltte kızarıklık ve döküntü gibi için 1 supozituvar ve daha büyük allerjik reaksiyonlar oluşabilir. çocuklar için gereğinde her 4 -5 saatte bir tekrarlanan 1 supozituvardır.
İLAÇ ENDİKASYONLARI İnfluenza A virüsunün neden AMANTA olduğu üst solunum yolu DIN enfeksiyonları, parkinson hastalığında endikedir. KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Laktasyonda, renal yetmezlikte, gastrik ülserde ve anamnezinde epilepsi olan hastalarda kontrendikedir. İnfluenza A da: Erişkinlerde 2 x 1 kapsül/gün, 1 -9 yaş arası çocuklarda 8 mg/kg, 10 yaşından büyük çocuklarda 1 x 1 kapsül/gün Ajitasyon, uykusuzluk, baş dönmesi ve dozda kullanılır. Tedavi süresi 5 -7 gündür. abdominal rahatsızlıklar gibi yan etkiler Parkinsonda 1 x 1 kapsül/gün dozda başlanır, görülebilir. 1 hafta sonra 2 x 1 kapsül/gün idame dozu uygulanır. Doz gerektiğinde 400 mg'a kadar yükseltilebilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI Akut hipotansiyon durumlarında kan STERAD basıncının normale döndürülmesinde. İN KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU Hipertansiyon (yüksek kan basıncı) durumlarında, çünkü hipertansif hastalar kan basıncının artışı altında norepinefrinin etkilerine daha duyarlı olabilirler. Kan hacim eksikliğinden dolayı olan hipotansiyon durumlarında. Kanda aşırı karbondioksit (hiperkapni), doku oksijen yetmezliği (hipoksi) ve tıkayıcı damar hastalığı durumlarında. Prinzmetal's Anjini diye adlandırılan dinlenme sırasında görülen kalp ile ilgili göğüs ağrısı %5'lik glukoz çözeltisi içerisinde seyreltilerek durumlarında, çünkü bu hastalarda koroner size uygulanacaktır. (kalbin kan damarları) kan akımı Doktorunuz hastalığınıza bağlı olarak miyokardiyal enfartüse (kalp krizi) neden ilacınızın dozunu belirleyecektir. olabilecek süre ve büyüklükte düşebilir. Hipertroidizm (tiroid bezinin aşırı çalışması) durumlarında böyle hastalar norepinefrinin etkilerine aşırı duyarlıdır ve düşük dozlarda toksisite meydana gelebilir. Kloroform, siklopropan ve halotan anestezisi sırasında çünkü norepinefrin kalp kaslarının uyarılabilirliğini artırabilir ve kalbin hızlı ve düzensiz kasılmalarına neden olabilir. YAN ETKİLERİ Çok yaygın: Yüksek tansiyon ve dokuda oksijen yetersizliği: Güçlü damar daraltıcı etkiden dolayı iskemik hasar. Yaygın: Çarpıntı, düşük nabız, kalp ritminde bozulma, düzensiz kalp atışı, kalpteki Bı adrenerjik etkiden kaynaklanan kalp kasının kasılmasındaki artış, akut kalp yetmezliği. Yaygın olmayan: Endişe, uykusuzluk, sersemlik, baş ağrısı, psikotik durum, güçsüzlük, çarpıntı, dikkat artışı, iştahsızlık, bulantı ve kusma Göz içi basıncının ani yükselişi: iridokorn açısının kapanmasına anatomik olarak ön yatkınlığı olanlarda çok sıktır. -Solunum yetmezliği ve güçlüğü, nefes darlığı. Enjeksiyon bölgesinde tahriş ve doku ölümü, uzuv ve yüzde soğukluk ve solgunluklasonuçlanabilecek kan damarlarının büzülmesi. Kan hacim yerine konması yapılmadan, kan basıncını devam ettirmek için sürekli norepinefrin uygulaması aşağıdaki semptomlara neden olabilir: - Ciddi çepersel ve iç organsal damar daralması, renal kan çıkışında azalma, idrar üretiminde azalma, dokularda yetersiz oksijen düzeyi, kanda laktik asit seviyesinde artış. Norepinefrin'in olası hayatı tehdit edici etkileri, onun doz ilişkili hipertansif etkisinden kaynaklanmaktadır. Akciğer ödemi ve beyin kanaması ile akut hipertansiyon meydana gelebilir. İntravenöz infüzyon sırasında norepinefrin sızıntısı infüzyon alanının çevresinde uyuşukluğa ve doku ölümüne neden olabilir. Uzamış infüzyonları ekstremitelerin kangreni takip edebilir. İnfüzyon bölgesinde bozulmuş sirkülasyon (sızıntılı veya sızıntısız olabilir) sıcak sargı ve fentolamin (5 mg/10 ml serum fizyolojik ile seyreltilmiş) ile alanın infiltrasyonu ile hafifletilebilir. Plazma insülini, laktat, piruvat ve alanin seviyeleri norepinefrin ile düşer. Herhangi bir potent vazopressorun uzamış uygulaması plazma hacim deplesyonuna neden olabilir, bu uygun sıvı ve elektrolit yerine koyma tedavisi ile düzeltilebilir. Eğer plazma hacimleri düzelmezse, norepinefrin tedavisi kesildiği zaman hipotansiyon tekrarlayabilir veya kan basıncı, kan akımındaki azalmayla ciddi periferik ve viseral vazokonstriksiyon riskiyle devam edebilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI Bronşiyal astım, kronik bronşit ve amfizeme bağlı bronkospazm, sol FİLİNSE ventrikül yetmezliğine bağlı akut L pulmoner ödem ve paroksismal noktürnal dispnenin tedavisinde endikedir. KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Filinsel ampul sadece i. v. yolla yavaş bir şekilde uygulanır. Direkt olarak damara enjekte edilmemeli, mutlaka dilüe edilerek kullanılmalıdır. %5 Dekstroz veya %0. 9 Sodyum Klorür solüsyonu ile dilüe edilerek infüzyon hızı 20 mg/dakika'yı geçmeyecek şekilde i. v. olarak verilir. Yükleme dozu en az 20 -30 dk'da verilmelidir. i. v. uygulamada önce bir yükleme dozu verildikten sonra idame dozlarına geçilir. Tedavi sırasında toksisite belirtileri ortaya çıkarsa bunlar kaybolana kadar infüzyon 5 -10 dakika durdurulur. Daha sonra daha düşük Yüksek dozlarda ve ani i. v. Teofilin, herhangi bir ksantin bir hızla devam edilir. Sürekli teofilin preparatları kullanmayan uygulamada huzursuzluk, taşikardi, müstahzarına karşı aşırı duyarlılığı hastalar için mutad yükleme dozu 6 mg/kg aminofilin dihidrat ekstrasistoller, palpitasyon, deri olanlarda kontrendikedir. Aktif (4. 7 mg/kg teofilin anhidrit)'tır. Akut Bronkospazm Tedavisi: kızarıklıkları, ürtiker, hipotansiyon, peptik ülser ve aktif gastritli 12 saat sonrası için idame dozu: 6 ay-9 yaş arası çocuklar: 1. 2 konvülziyon, bulantı, kusma, baş hastalarda kullanılmamalıdır, eğer mg/kg/saat. 9 -12 yaş arası çocuklar ve sigara içen yetişkinler: 1 ağrısı, baş dönmesi, hiperventilasyon, böyle hastalarda teofiline kesin mg/kg/saat. Sigara içmeyen erişkinler: 0. 7 mg/kg/saat. Yaşlılar anoreksi ve aşırı derecede susuzluk gereksinme olursa, hastaya ve cor pulmonale: 0. 6 mg/kg/saat. Konjestif kalp veya hissi gibi belirtiler görülebilir, ancak bu teofilinle birlikte peptik ülser karaciğer yetmezliği olanlar: 0. 5 mg/kg/saat. Daha sonraki 12 etkiler geçici olup dozun azaltılmasıyla tedavisi uygulanmalıdır. saat için idame dozu: 6 ay-9 yaş arası çocuklar: 1 mg/kg/saat. 9 kaybolur. -12 yaş arası çocuklar ve sigara içen yetişkinler: 0. 8 mg/kg/saat. Sigara içmeyen erişkinler: 0. 5 mg/kg/saat. Yaşlılar ve cor pulmonale: 0. 3 mg/kg/saat. Konjestif kalp veya karaciğer yetmezliği olanlar: 0. 1 -0. 2 mg/kg/saat. Son 24 saat içinde teofilin alanlarda yükleme dozu %50 azaltılır. İdeal dozun hesabı için serum teofilin konsantrasyonları tayin edilmelidir. Terapötik serum konsantrasyonu 10 -20 mcg/ml'dir. 20 mcg/ml'nin üzerinde toksisite görülür.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Yaygın (10 kişide 1 den azını etkiler) Başağrısı Baş dönmesi Sersemlik Kendinizi hasta hissetmek Bulantı Kabızlık Burun tıkanıklığı Yaygın olmayan (100 kişide 1 den azını etkiler) Parkinson hastalığı (Beyinde dopamin azlığı sonucu ortaya çıkabilen ve temel belirtileri uzuvlarda titreme, kaslarda sertlik ve hareketlerin yavaşlaması olan bir sinir sistemi hastalığı. Dopamin Bromokriptine veya PARLODEL’in içerdiği yardımcı beyinde hareketlerin koordinasyonunda önemli rol oynayan bir maddedir. ) maddelerden herhangi birine ya da migren türü baş Prolaktinoma (Beyinde hipofız bezinde prolaktin hormonu (süt hormonu) salgılayan iyi huylu ağrılarında kullanılan ergot alkaloidlerine karşı aşırı tümör. ) duyarlılığınız (alerjiniz) varsa. Akromegali (Kanda büyüme hormonunun fazla olduğu bir durumdur. Çocukluk çağında iskelet Kontrol altına alınamayan yüksek kan basıncı Tedaviye günde 2 -3 defa 1/2 tablet ile kemiklerinde fazla büyüme artışına bağlı devriğe (jigantizm) ve erişkin dönemde alt çene (hipertansiyon), geberikte esnasında ortaya çıkan yüksek kan başlayınız. Yeterli etki elde edilmezse kemiğinde büyüme, el ve ayakların boyutlarında artma ve yüz özelliklerinde genel bir kabalık ve basıncı (eklampsi, pre-eklampsi veya geberiğe bağlı doktorunuz günde 2 -3 defa 1 tablet iriliğe yol açar. PARLODEL kandaki büyüme hormonunun miktarını azaltır. ) hipertansiyon), doğum sonrası ve lohusalık dönemi almanızı söyleyebilir. Tedaviye adet Erkeklerde prolaktin hormonunun aşırı salgılanması [sperm sayısında azalma, cinsel istek azalması içerisinde yüksek kan basıncı şikayetiniz var ise. bozukluklarınız düzelinceye ve Kalbi besleyen damarlarınızda (koroner damarlar) bir PARLOD ve iktidarsızlık (impotans) ile seyreder. ] yumurtlama (ovülasyon) sağlanıncaya Adet (menstrüel siklus) bozuklukları, kadınlarda kısırlık [Hiç adet görememe (amenore), çok az rahatsızlığınız veya başka kalp ve kan damarı sistemine ait EL kadar devam ediniz. Gerektiğinde adet görme (oligomenore) ve bunlara eşlik edebilen göğüslerden süt gelmesi (galaktore) durumları. ] ciddi bir hastalığınız var ise. doktorunuz belirtilerin yeniden ortaya Kanda prolaktin hormonu fazla veya normal olabilir. Geçmişte ciddi psikiyatrik rahatsızlığınız veya benzeri çıkmasını önlemek için düzeldikten sonra Bazı ilaçlara bağlı olarak da gelişebilir. belirtileriniz var ise. birkaç adet dönemi daha tedaviye devam Kadınlarda prolaktine bağlı olmayan kısırlık Kalp kapaklarınızda herhangi bir sorununuz olduğu etmenizi isteyebilir. Yumurtalıklarda oluşan birden fazla kistlere bağlı gelişen bir durum (polikistik över sendromu) söylenmişse. Yumurtlamanın olmadığı (anovülasyon) adet dönemleri (bu durumda anti-östrojen sınıfı, kadınlık Kalbinizi etkileyen fıbrozis (bağ dokusu artışı) tanınız varsa hormonuna zıt etki yapan ilaçlara ek olarak) Mide ülseriniz veya mide kanamanız varsa Geberik sonrası göğüslerden süt gelmesinin (laktasyon) tıbbi nedenlerle durdurulması gerektiği Hamileyseniz durumlar Emziriyorsanız Düşük sonrası laktasyonun önlenmesi Huzursuzluk Psikomotor heyecan Kafa karışıklığı veya varsanılar (halüsinasyon) İstemsiz tekrarlayan vücut hareketleri Ağız kumluğu Kusma Düşmenize neden olabilecek ayaktayken baş dönmesi veya bayılma hissi (kan basıncınız düşük olabilir) Bacak krampları Kaşıntılı, kızarık veya şişmiş cilt Saç kaybı Yorgunluk Seyrek (1000 kişide 1 den azını etkiler) Aşırı sersemlik Uyku bozukluğu Karıncalanma Akıl sağlığı sorunları İshal Karın ağrısı İdrar yapamama ve sırt ağrısı Kalbin anormal şekilde yavaş veya hızlı atmasını içeren düzensiz kalp atışı Nefes alma zorluğu, nefes darlığı, nefes alırken ağrı veya geçmeyen öksürüğe neden olabilen akciğer sorunları Ayak bileğinde şişme Görme bozukluğu, bulanık görme Burundan sulu akıntı Kulaklarda çınlama Çok seyrek (10, 000 kişide 1 den azını etkiler) Kalp kapağı bozuklukları - nefes almada zorluğa, göğüs ağrısına, güçsüzlük ve bacak ve ayak bileklerinde şişkinliğe neden olabilir. Gün içerisinde aşırı sersemleme veya beklenmedik şekilde uykuya dalma Soğuk havayla oluşan el ve ayak parmaklarında solukluk Diğer yan etkiler: Kendinize veya diğerlerine zarar verebilecek hareket uyarısı, dürtüsü veya teşebbüsüne karşı koyamama aşağıdakileri içermektedir: Ciddi kişisel veya ailesel sonuçlarına rağmen aşırı derecede kumar oynamak için güçlü uyarım Kendisine veya diğerleri yönelik değişmiş veya artmış cinsel ilgi ve davranış, örneğin artmış cinsel dürtü Kontrol edilemeyen alışveriş yapma ve para harcama hissi Aşırı yemek yeme (kısa bir zaman içerisinde büyük miktarda yiyecek yemek) veya kompulsif yemek yeme (normalden daha fazla ve açlığınızı giderecek miktardan daha fazla yemek yeme)
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Mental konfüzyon (intolerans veya dozaşımı), mental depresyon, nefes almada güçlük (respiratuvar depresyon), hipersensitivite reaksiyonları (ciltte döküntü), sebebi bilinmeyen boğaz ağrısı ve ateş (agranülositoz), olağan dışı kanama ve Grandmal epilepsi ve diğer epilepsi çürükler (trombositopeni), eksitasyon Alkol, uyku ilaçları, analjezikler ve türlerindeki konvülsiyonlar, (paradoksal reaksiyon), yorgunluk ve psikofarmakalar ile olan akut eklampsi ve spastik durumların halsizlik (hipotansiyon, megaloblastik zehirlenmeler. Hepatik porfiriler ve sürekli tedavisi, boğmaca Yetişkinler için bir defada en fazla anemi), kalp atım sayısında azalma (SSS ağır miyokard harabiyetlerinde, ayrıca, LUMİNAL öksürüğünün kombine tedavisi, 0. 4 g, bir günde ise 0. 8 g olup, depresyonu), deri ve gözlerde sarılık sınırda hipoadrenalizm, hiperkinezis, inatçı uykusuzluklar, korea minör, ortalama günlük doz 0. 1 -0. 4 g'dır. (hepatik disfonksiyon) bulgular nadir olarak kontrol edilemeyen ağrılar ve angina pectoris, hipertiroidi ve ortaya çıkmakla beraber tıbbi müşahade hikayesinde obstrüktif solunum yolu klimakteriumdaki gerilimlerde gerektirirler. Çok nadir olarak diyare, hastalığı olan kişilerde kontrendikedir. başağrısı, eklem ve adalelerde ağrı, bulantı ve kusma görülebilir. İlacın kesilmesinden sonra oluşabilecek konvülsiyonlar, bayılma hissi, halüsinasyonlar, titreme, uyuma güçlüğü ve yorgunluk gibi semptomlar muhtemel abstinans sendromlarıdır ve özel tıbbi bakım gerektirirler.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU Salbutamol selektif bir Beta 2 adrenerjik reseptör agonistidir. Etkisi çabuk başladığından özellikle hafif astım tedavi ve profilaksisi ve orta şiddetli astım alevlenmelerinin tedavisi için uygundur. Geçmişinde aşırı duyarlılığı Astım, kronik bronşit ve amfizemden bilinen hastalarda ötürü oluşan reversibl havayolu kontrendikedir. İntravenöz tıkanmasında çabuk başlayan etkisiyle salbutamol ve bazan salbutamol (etki 5 dakika içinde başlar) kısa süreli (4 tabletleri erken doğum saat) bronkodilatasyon sağlar. Salbutamol, sancılarının önlenmesinde Günlük kullanım dozu 1 -2 VENTOLİ semptomlar oluştuğunda rahatlamak için plasenta previa, ante-partum inhalasyondur (maksimum 8 N hasta tarafından bilinen, astım krizinin hemoraji veya gebelik toksemisi inhalasyon). ortaya çıkmasına neden olabilecek gibi komplikasyonlar dışında koşullarda (örn. egzersiz, kaçınılması kullanılmasına rağmen, inhale mümkün olmayan allerjene maruz salbutamol müstahzarları kalınması durumunda) semptomları gebelikteki düşük tehditlerinde önleyici olarak kullanılır. Özellikle hafif, kullanılmamalıdır. orta ve şiddetli astımda hemen rahatlatıcı ilaç olarak kullanılır. Ancak, salbutamole güvenilerek düzenli kortikosteroid tedavisine başlanılması ve tedaviye devam edilmesi geciktirilmemelidir. YAN ETKİLERİ İskelet kaslarında hafif bir titremeye neden olabilir, genellikle titreme en çok ellerde belirgindir. Bu etki dozla ilgilidir. Nadiren baş ağrıları bildirilmiştir. Bazı hastalarda periferal vazodilatasyon ve kalp hızında dengeleyici küçük bir artış görülebilir. Anjiyoödem, ürtiker, bronkospazm, hipotansiyon ve kollaps gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları çok nadir olarak rapor edilmiştir. Çok nadir olarak kas krampları bildirilmiştir. İnhalasyon tedavisinde, inhalasyonu takiben hemen hırıltıda (wheezing) artış ile paradoksal bronkospazm görülebilir. Bu durum alternatif bir uygulama veya farklı bir çabuk etkili bronkodilatör ile tedavi edilmelidir. Salbutamol inhalasyonu hemen kesilmeli, gerekirse alternatif tedaviye başlanmalıdır. Beta-2 agonist tedavisi potansiyel olarak ciddi hipokalemiye neden olabilir. Nadiren çocuklarda hiperaktivite bildirilmiştir. İnhale salbutamol ile ağız ve boğazda irritasyon oluşabilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Tedavi dozlarında Selegin'in toksik tesirleri yoktur ve renal, hepatik ve hematopoetik fonksiyonlarda Sabahları kahvaltıdan sonra iki tablet veya anormalleşme görülmez. Ancak Uzun süre Levodopa kullanıldıktan kahvaltıdan sonra bir ve öğle yemeğinden Hipertansiyon, glokom, idrar dopaterapisi sırasında görülen etkilerin, sonra dekarboksilaz inhibitörlerinin sonra bir tablet alınır. Uygulama daima retansiyonu ile birlikte yürüyen bu ürünün dopa oranını yükseltmesine yardımı olmaksızın, artık Levodopa ile kombine edilmelidir. prostat adenormlar, ağır kardiyak bağlı olduğu anlaşılmıştır. Anoreksi ve Levodopa tedavisine yeterli cevap Levodopa dozu kombine tedavi sırasında 3 MOVERD ritm bozuklukları, ağır angina sindirim bozuklukları, bulantı, nadiren vermeyen (yani sabah akinezileri 4 günlük aralar ile %10'luk porsiyonlar IN pectoris, ilerlemiş bunama halleri, kusma, ağız kuruluğu, dolaşım ve hafif on-off semptomları halinde %30'u kadar düşürülebilir. Tabletler nide ve duodenum ülserleri bozuklukları: Ortostatik hipotansiyon, gösteren) idiyopatik morbus çiğnenmeden bir miktar sıvı ile yutularak antidepresiflerle tedavi esnasında istisnai olarak ritm bozuklukları. parkinson hastalarında, Levodopa alınır. Günde 10 mg. 'lık (2 tablet) dozun kontrendikedir. Uykusuzluk, ajitasyon, anksiyete, ile kombine tedavi için endikedir. üstüne çıkılmamalıdır. nadiren halüsinasyon, zihin bulanması gibi psikotik epizodlar. Diskinezi, devamlı veya yoğun nadiren, spastik tipte anormal hareketler.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Yaygın : Başağrısı, baş dönmesi, sersemlik, kendinizi hasta hissetmek, bulantı, kabızlık, burun tıkanıklığı… Parkinson hastalığı (Beyinde dopamin azlığı sonucu ortaya çıkabilen ve temel belirtileri uzuvlarda titreme, kaslarda sertlik ve hareketlerin yavaşlaması olan bir sinir sistemi hastalığı. Dopamin Bromokriptine veya PARLODEL’in içerdiği yardımcı beyinde hareketlerin koordinasyonunda önemli rol oynayan bir maddedir. ) maddelerden herhangi birine ya da migren türü baş Prolaktinoma (Beyinde hipofız bezinde prolaktin hormonu (süt hormonu) salgılayan iyi huylu ağrılarında kullanılan ergot alkaloidlerine karşı aşırı tümör. ) duyarlılığınız (alerjiniz) varsa. Akromegali (Kanda büyüme hormonunun fazla olduğu bir durumdur. Çocukluk çağında iskelet Kontrol altına alınamayan yüksek kan basıncı Tedaviye günde 2 -3 defa 1/2 tablet ile kemiklerinde fazla büyüme artışına bağlı devriğe (jigantizm) ve erişkin dönemde alt çene (hipertansiyon), geberikte esnasında ortaya çıkan yüksek kan başlayınız. Yeterli etki elde edilmezse kemiğinde büyüme, el ve ayakların boyutlarında artma ve yüz özelliklerinde genel bir kabalık ve basıncı (eklampsi, pre-eklampsi veya geberiğe bağlı doktorunuz günde 2 -3 defa 1 tablet iriliğe yol açar. PARLODEL kandaki büyüme hormonunun miktarını azaltır. ) hipertansiyon), doğum sonrası ve lohusalık dönemi almanızı söyleyebilir. Tedaviye adet Erkeklerde prolaktin hormonunun aşırı salgılanması [sperm sayısında azalma, cinsel istek azalması içerisinde yüksek kan basıncı şikayetiniz var ise. bozukluklarınız düzelinceye ve Kalbi besleyen damarlarınızda (koroner damarlar) bir PARLOD ve iktidarsızlık (impotans) ile seyreder. ] yumurtlama (ovülasyon) sağlanıncaya Adet (menstrüel siklus) bozuklukları, kadınlarda kısırlık [Hiç adet görememe (amenore), çok az rahatsızlığınız veya başka kalp ve kan damarı sistemine ait EL kadar devam ediniz. Gerektiğinde adet görme (oligomenore) ve bunlara eşlik edebilen göğüslerden süt gelmesi (galaktore) durumları. ] ciddi bir hastalığınız var ise. doktorunuz belirtilerin yeniden ortaya Kanda prolaktin hormonu fazla veya normal olabilir. Geçmişte ciddi psikiyatrik rahatsızlığınız veya benzeri çıkmasını önlemek için düzeldikten sonra Bazı ilaçlara bağlı olarak da gelişebilir. belirtileriniz var ise. birkaç adet dönemi daha tedaviye devam Kadınlarda prolaktine bağlı olmayan kısırlık Kalp kapaklarınızda herhangi bir sorununuz olduğu etmenizi isteyebilir. Yumurtalıklarda oluşan birden fazla kistlere bağlı gelişen bir durum (polikistik över sendromu) söylenmişse. Yumurtlamanın olmadığı (anovülasyon) adet dönemleri (bu durumda anti-östrojen sınıfı, kadınlık Kalbinizi etkileyen fıbrozis (bağ dokusu artışı) tanınız varsa hormonuna zıt etki yapan ilaçlara ek olarak) Mide ülseriniz veya mide kanamanız varsa Geberik sonrası göğüslerden süt gelmesinin (laktasyon) tıbbi nedenlerle durdurulması gerektiği Hamileyseniz durumlar Emziriyorsanız Düşük sonrası laktasyonun önlenmesi Yaygın olmayan : Huzursuzluk, psikomotor heyecan, kafa karışıklığı veya varsanılar (halüsinasyon), istemsiz tekrarlayan vücut hareketleri, ağız kumluğu, kusma, düşmenize neden olabilecek ayaktayken baş dönmesi veya bayılma hissi (kan basıncınız düşük olabilir), bacak krampları, kaşıntılı, kızarık veya şişmiş cilt, saç kaybı, yorgunluk… Seyrek: Aşırı sersemlik, uyku bozukluğu, karıncalanma, akıl sağlığı sorunları, ishal, karın ağrısı, idrar yapamama ve sırt ağrısı, kalbin anormal şekilde yavaş veya hızlı atmasını içeren düzensiz kalp atışı, nefes alma zorluğu, nefes darlığı, nefes alırken ağrı veya geçmeyen öksürüğe neden olabilen akciğer sorunları, ayak bileğinde şişme, görme bozukluğu, bulanık görme, burundan sulu akıntı, kulaklarda çınlama… Çok seyrek : Kalp kapağı bozuklukları - nefes almada zorluğa, göğüs ağrısına, güçsüzlük ve bacak ve ayak bileklerinde şişkinliğe neden olabilir. Gün içerisinde aşırı sersemleme veya beklenmedik şekilde uykuya dalma, soğuk havayla oluşan el ve ayak parmaklarında solukluk… Diğer yan etkiler: Kendinize veya diğerlerine zarar verebilecek hareket uyarısı, dürtüsü veya teşebbüsüne karşı koyamama aşağıdakileri içermektedir: -Ciddi kişisel veya ailesel sonuçlarına rağmen aşırı derecede kumar oynamak için güçlü uyarım, -Kendisine veya diğerleri yönelik değişmiş veya artmış cinsel ilgi ve davranış, örneğin artmış cinsel dürtü, -Kontrol edilemeyen alışveriş yapma ve para harcama hissi, -Aşırı yemek yeme (kısa bir zaman içerisinde büyük miktarda yiyecek yemek) veya kompulsif yemek yeme (normalden daha fazla ve açlığınızı giderecek miktardan daha fazla yemek yeme).
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU Salbutamol selektif bir Beta 2 adrenerjik reseptör agonistidir. Etkisi çabuk başladığından özellikle hafif astım tedavi ve profilaksisi ve orta şiddetli astım alevlenmelerinin tedavisi için uygundur. Geçmişinde aşırı duyarlılığı Astım, kronik bronşit ve amfizemden bilinen hastalarda ötürü oluşan reversibl havayolu kontrendikedir. İntravenöz tıkanmasında çabuk başlayan etkisiyle salbutamol ve bazan salbutamol (etki 5 dakika içinde başlar) kısa süreli (4 tabletleri erken doğum saat) bronkodilatasyon sağlar. Salbutamol, sancılarının önlenmesinde Günlük kullanım dozu 1 -2 VENTOLİ semptomlar oluştuğunda rahatlamak için plasenta previa, ante-partum inhalasyondur (maksimum 8 N hasta tarafından bilinen, astım krizinin hemoraji veya gebelik toksemisi inhalasyon). ortaya çıkmasına neden olabilecek gibi komplikasyonlar dışında koşullarda (örn. egzersiz, kaçınılması kullanılmasına rağmen, inhale mümkün olmayan allerjene maruz salbutamol müstahzarları kalınması durumunda) semptomları gebelikteki düşük tehditlerinde önleyici olarak kullanılır. Özellikle hafif, kullanılmamalıdır. orta ve şiddetli astımda hemen rahatlatıcı ilaç olarak kullanılır. Ancak, salbutamole güvenilerek düzenli kortikosteroid tedavisine başlanılması ve tedaviye devam edilmesi geciktirilmemelidir. YAN ETKİLERİ İskelet kaslarında hafif bir titremeye neden olabilir, genellikle titreme en çok ellerde belirgindir. Bu etki dozla ilgilidir. Nadiren baş ağrıları bildirilmiştir. Bazı hastalarda periferal vazodilatasyon ve kalp hızında dengeleyici küçük bir artış görülebilir. Anjiyoödem, ürtiker, bronkospazm, hipotansiyon ve kollaps gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları çok nadir olarak rapor edilmiştir. Çok nadir olarak kas krampları bildirilmiştir. İnhalasyon tedavisinde, inhalasyonu takiben hemen hırıltıda (wheezing) artış ile paradoksal bronkospazm görülebilir. Bu durum alternatif bir uygulama veya farklı bir çabuk etkili bronkodilatör ile tedavi edilmelidir. Salbutamol inhalasyonu hemen kesilmeli, gerekirse alternatif tedaviye başlanmalıdır. Beta-2 agonist tedavisi potansiyel olarak ciddi hipokalemiye neden olabilir. Nadiren çocuklarda hiperaktivite bildirilmiştir. İnhale salbutamol ile ağız ve boğazda irritasyon oluşabilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI İnfluenza A virüsunün neden AMANTA olduğu üst solunum yolu DIN enfeksiyonları, parkinson hastalığında endikedir. KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Laktasyonda, renal yetmezlikte, gastrik ülserde ve anamnezinde epilepsi olan hastalarda kontrendikedir. İnfluenza A da: Erişkinlerde 2 x 1 kapsül/gün, 1 -9 yaş arası çocuklarda 8 mg/kg, 10 yaşından büyük çocuklarda 1 x 1 kapsül/gün Ajitasyon, uykusuzluk, baş dönmesi ve dozda kullanılır. Tedavi süresi 5 -7 gündür. abdominal rahatsızlıklar gibi yan etkiler Parkinsonda 1 x 1 kapsül/gün dozda başlanır, görülebilir. 1 hafta sonra 2 x 1 kapsül/gün idame dozu uygulanır. Doz gerektiğinde 400 mg'a kadar yükseltilebilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI Analjezik, antipiretik ve sedatif etkilidir. Çocukların hipertrofik pilor stenozu, pilor spazmı, gaz sancıları, kulak, baş, diş ve boyun ağrıları, Ağır böbrek ve karaciğer SPASMO- havale nöbetleri, grip ve üşütmeden bozukluklarında kullanılmalıdır. PANALGİ ileri gelen ateşlenmeler, nezle, sistit, Formülde yer alan maddelerden NE çıkık, sonraki ağrılar, fıtık, ektopik herhangi birine aşırı duyarlılığı testis, sünnet ve tırnak batması olanlarda kullanılmamalıdır. ameliyatlarından önce ve sonra, kolik, diş çıkarma, kırık ve yanık ağrılarında endikedir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Günlük doz dışkılama sonrası uygulanan 1 -3 aylık çocuklar için 1/2 supozituvar, 4 -12 aylık çocuklar için Nadiren ciltte kızarıklık ve döküntü gibi 1 supozituvar ve daha büyük allerjik reaksiyonlar oluşabilir. çocuklar için gereğinde her 4 -5 saatte bir tekrarlanan 1 supozituvardır.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Tedavi dozlarında Selegin'in toksik tesirleri yoktur ve renal, hepatik ve hematopoetik fonksiyonlarda Sabahları kahvaltıdan sonra iki tablet veya anormalleşme görülmez. Ancak Uzun süre Levodopa kullanıldıktan kahvaltıdan sonra bir ve öğle yemeğinden Hipertansiyon, glokom, idrar dopaterapisi sırasında görülen etkilerin, sonra dekarboksilaz inhibitörlerinin sonra bir tablet alınır. Uygulama daima retansiyonu ile birlikte yürüyen bu ürünün dopa oranını yükseltmesine yardımı olmaksızın, artık Levodopa ile kombine edilmelidir. prostat adenormlar, ağır kardiyak bağlı olduğu anlaşılmıştır. Anoreksi ve Levodopa tedavisine yeterli cevap Levodopa dozu kombine tedavi sırasında 3 MOVERD ritm bozuklukları, ağır angina sindirim bozuklukları, bulantı, nadiren vermeyen (yani sabah akinezileri 4 günlük aralar ile %10'luk porsiyonlar IN pectoris, ilerlemiş bunama halleri, kusma, ağız kuruluğu, dolaşım ve hafif on-off semptomları halinde %30'u kadar düşürülebilir. Tabletler nide ve duodenum ülserleri bozuklukları: Ortostatik hipotansiyon, gösteren) idiyopatik morbus çiğnenmeden bir miktar sıvı ile yutularak antidepresiflerle tedavi esnasında istisnai olarak ritm bozuklukları. parkinson hastalarında, Levodopa alınır. Günde 10 mg. 'lık (2 tablet) dozun kontrendikedir. Uykusuzluk, ajitasyon, anksiyete, ile kombine tedavi için endikedir. üstüne çıkılmamalıdır. nadiren halüsinasyon, zihin bulanması gibi psikotik epizodlar. Diskinezi, devamlı veya yoğun nadiren, spastik tipte anormal hareketler.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI Gentamisine duyarlı olan Pseudomonas aeruginosa, Providencia türleri, Proteus türleri (indol pozitif ve indol negatif), Citrobacter türleri, Klebsiella-Enterobacter-Serratia türleri, Escherichia türleri, Staphylococcus türleri (koagülaz pozitif, koagülaz negatif, penisilin ve metisiline dirençli türler dahil), Neisseria gonorrhoeae'nin neden olduğu septisemi, bakteriyemi, (neonatal septisemi dahil); menenjit ve diğer ağır santral sinir sistemi enfeksiyonları; böbrek ve ürogenital enfeksiyonları; solunum yolu enfeksiyonları; sindirim sistemi enfeksiyonları; deri, kemik ve yumuşak doku enfeksiyonları (enfekte yanık ve yaralar dahil); peritonit gibi intraabdominal enfeksiyonlar ve göz enfeksiyonlarının tedavisinde endikedir. Gentamisin, negatif bakterilerin neden olduğu bilinen ya da Gentamisine aşırı duyarlılığı kuşkulanılan enfeksiyonlarda başlangıç tedavisi olarak uygulanabilir. olanlarda ve gentamisin GENTAMİSİ Tedavinin daha sonra gentamisin ile sürdürülüp uygulandığında ciddi toksik sürdürülemeyeceğine, antibiyogram sonuçlarına, hastanın tedaviye N reaksiyon görülen kişilerde verdiği yanıta ve gösterdiği toleransa göre karar verilmelidir. Ağır kontrendikedir. enfeksiyonlarda ve/veya etkenin saptanamadığı durumlarda, duyarlılık testleri sonuçlanıncaya kadar, gentamisin, bir penisilin ya da sefalosporin grubu antibiyotikle kombine edilerek, başlangıç tedavisi olarak uygulanabilir. Eğer anaerobik bakterilerden kuşkulanılıyorsa, gentamisin uygun bir antimikrobik tedaviyle kombine edilerek kullanılabilir. Pseudomonas aeruginosa'nın neden olduğu çok ağır enfeksiyonlarda gentamisin, karbenisilin ya da tikarsilin ile kombine edildiğinde etkin bir tedavi sağlamıştır. Gentamisin, D grubu Streptokokların neden olduğu endokarditlerde, bir penisilin grubu ilaçla kombine edildiğinde etkin bulunmuştur. Neonatal sepsis ve Stafilokok pnömonilerinde, gentamisin penisilin grubu bir antibiyotikle kombine kullanılmalıdır. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Yetişkinlerde: Sistemik enfeksiyonlarda günde toplam 3 mg/kg doz 3 eşit parçaya bölünerek 8 saat arayla veya 2 eşit parçaya Böbreklerde görülen yan etkiler daha çok, böbrek bölünerek 12 saat arayla uygulanır. Hayati tehdit oluşturan ağır yetmezliği olan ve önerilenden daha uzun süre ya da enfeksiyonlarda günde toplam 5 mg/kg gentamisin sülfat 3 -4 eşit daha yüksek dozla tedavi edilen hastalarda ortaya çıkar. doza bölünerek kullanılır. Klinik iyileşme başlayınca 3 mg/kg'a Özellikle böbrek yetmezliği olan ve uzun süre ve/veya düşürülür. 50 kg'dan daha ağır kişilerde sistemik enfeksiyonların yüksek dozla tedavi edilen hastalarda vestibüler, işitme tedavisi için; günde 3 kez 80 mg veya günde 2 kez 120 mg organları ve 8. kafa çiftiyle ilgili yan etkiler kullanılabilir. Profilaksi için veya streptokokal endokardit bildirilmiştir. Ortaya çıkan bu bulgular baş dönmesi, tedavisinde biraz daha düşük dozlar önerilir. Tedavi süresi 7 -10 vertigo, kulak çınlaması, kulaklarda uğultu ve işitme gündür. Ciddi veya komplike enfeksiyonlar daha uzun süreli bir kaybıdır. İşitme kaybı genellikle önce tiz seslerde tedaviyi gerektirebilir. Kullanılmakta olan bir diğer dozaj ortaya çıkar ve tedavinin kesilmesiyle düzelmeyebilir. şemasında tedavi için günde iki defa penisilin veya vankomisin ile Diğer aminoglikozidlerle görülen vestibüler birlikte 60 -80 mg gentamisin; yüksek enfeksiyon riski olan bozukluklar da geriye dönüşümsüz olabilir. operasyonların öncesinde profilaktik olarak penisilin veya Aminoglikozidlere bağlı ototoksik belirtilerin ortaya vankomisin ile birlikte 120 mg gentamisin kullanımı çıkma riskini artıran diğer unsurlar dehidratasyon, önerilmektedir. İdrar yolları enfeksiyonları için, günde bir kez 160 etakrinik asit ya da furosemidle birlikte kullanım ya da mg gentamisin önerilmektedir. Konjestif kalp yetmezliği, diğer ototoksik ilaçların daha önce kullanılmış hematolojik rahatsızlıkları olan bazı kişilerde, veya ağır olmasıdır. Deride his azalması, karıncalanma, kaslarda yanıklarda, veya kas kitlesi azalmış hastalarda i. v. yol tercih seğirme, konvülziyon ve myasthenia gravis benzeri edilebilir. Böbrek fonksiyon bozukluğu olan yetişkin hastalarda: sendromlar da bildirilen yan etkiler arasındadır. Gentamisinin atılımı azaldığından serumda toksik seviyelere Solunum depresyonu, letarji, konfüzyon, depresyon, ulaşmaması için kişiye özel olarak dozun ayarlanması gerekir. görme bozukluğu, iştah azalması, kilo kaybı, Çocuklarda doz: Çocuklarda ve bebeklerde doz hipotansiyon, hipertansiyon, isilik, kaşıntı, ürtiker, yetişkinlerdekinden biraz daha yüksektir: Günlük toplam doz 5 -7 yanma hissi, larinks ödemi, anafilaktoid reaksiyonlar, mg/kg'dır. Hesaplanan günlük doz eşit parçalara bölünerek ateş ve baş ağrısı, bulantı, kusma, tükrük salgısında enfeksiyonun şiddetine göre 8 -12 saat arayla i. m. yolla uygulanır. artış ve stomatit, purpura, psödotümör serebri, akut ve Yenidoğanlarda (prematüre bebekler ve 2 haftalığa kadar olan organik beyin sendromu, pulmoner fibroz, alopesi, bebekler) 12 saatte bir 3 mg/kg; daha büyük yenidoğanlar ve eklem ağrıları, geçici hepatomegali ve splenomegali de bebeklerde 8 saatte bir 2 mg/kg kullanımı önerilir. gentamisin kullanımına bağlı olarak bildirilmiştir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Parkinson hastalığı: Tek başına veya diğer antiparkinson Parlodel her zaman bir miktar yiyecek ile birlikte alınmalıdır. Parkinson hastalığı: Tedaviye ilk hafta boyunca tercihen ilaçlarla kombine olarak, idiopatik ve post-ensefalitik geceleri alınacak 1. 25 mg gibi düşük bir dozla başlanır. Günlük doz artışı her hafta günlük 1. 25 mg eklenecek şekilde parkinson hastalığının her safhasında endikedir. kademeli olarak yapılmalıdır. Günlük doz 2 -3 kerede verilmelidir. Yeterli terapötik yanıta 6 -8 hafta içerisinde erişilebilir. Prolaktinomalar: Prolaktin salgılayan hipofizer mikroadenom Aksi takdirde doz haftada 2. 5 mg/gün olacak şekilde artırılmaya devam edilir. Parlodel'in dozu günde 10 -40 mg arasında Sık (>=%1 -<%10): Baş ağrısı, sedasyon, göz kararması, ve makroadenomların konservatif tedavisi; cerrahi girişimden değişmektedir. Bazı hastalarda daha yüksek doza gerek duyulabilir. Titrasyon safhasında istenilmeyen belirtiler görülür burun konjestiyonu, bulantı, kabızlık, kusma. Seyrek önce tümörün boyutunun küçültülmesi ve alınmasını ise, günlük doz azaltılmalı ve en azından bir hafta süreyle sabit tutulmalıdır. Levodopa tedavisi altında olup, motor (>=%0. 1 -<%1): Konfüzyon, psikomotor ajitasyon, kolaylaştırmak amacıyla ve cerrahi girişimden sonra; prolaktin Bromokriptine veya yardımcı bozukluklar gösteren hastalarda tedaviye Parlodel ilave edilmeden önce levodopa dozunun azaltılması önerilir. Parlodel ile halüsinasyonlar, diskinezi, hipotansiyon, ortostatik seviyesinin hala yüksek olduğu durumlarda endikedir. maddelerden herhangi birine ya iyi neticeler alındığında, levodopa dozu giderek daha da düşürülebilir veya tamamen kesilebilir. Prolaktinomalar: Tedaviye hipotansiyon (çok ender olarak senkopa yol açan), ağız Akromegali: Cerrahi girişim ve radyoterapiye yardımcı tedavi da diğer ergo alkaloidlerine karşı günde 2 -3 defa 1. 25 mg ile başlanır ve doz plazma prolaktin düzeyini yeterince kontrol altında tutabilmek için gerekecek kuruması , alerjik deri reaksiyonları, saçların dökülmesi, veya bazı özel durumlarda ve alternatif tedavi olarak endikedir. miktarlara kademeli olarak yükseltilir. Akromegali: Tedaviye günde 2 -3 defa 1. 25 mg ile başlanır ve doz klinik cevap ve aşırı duyarlılığı olanlarda bacak krampları, bitkinlik. Ender (>=%0. 01 -<%0. 1): Erkekte hiperprolaktinemi: Prolaktine bağlı hipogonadizmde kontrendikedir. Kontrol altına yan etkilere bağlı olarak, kademeli olarak günde 10 -20 mg'a yükseltilir. Erkekte hiperprolaktinemi: Günde 2 -3 defa 1. 25 Psikotik sorunlar, uykusuzluk, somnolans, parestezi, (oligospermi, libido azalması, empotans) endikedir. Menstrüel alınamayan hipertansiyonda, mg ile tedaviye başlanır ve doz giderek günde 5 -10 mg'a yükseltilir. Menstrüel siklus bozuklukları ve kadın infertilitesi: görme bozukluğu, bulanık görme, kulak çınlaması, siklus bozuklukları, kadın infertilitesi: Prolaktine bağlı Günde 2 -3 defa 1. 25 mg; etki yetersiz kalırsa, doz giderek günde 2 -3 defa 2. 5 mg'a yükseltilir. Tedaviye menstrüel siklus gebelikteki hipertansif perikadr effüzyonu, konstriktif perikardit, taşikardi, hiperprolaktinemik ve görünürde normoprolaktinemik normalleştirilinceye ve/veya ovülasyon sağlanıncaya kadar devam edilir. Gerektiğinde semptomların yeniden ortaya hastalıklarda (eklampsi, prebradikardi, aritmi, plevra effüzyonu, plevra fibrozu, PARLO durumlarda: Amenore (galaktoreli veya galaktoresiz), eklampsi veya gebelikte oluşan çıkmasını önlemek için tedavi birkaç siklus boyunca sürdürülür. Laktasyonun tıbbi nedenlerle inhibisyonu: Medikal plörezi, akciğer fibrozu, dispne, ishal, karın ağrısı, gereklilik olmadıkça kullanılmamalıdır. Sabah ve akşam alınacak 1. 25 mg ile tedaviye başlamalı, bunu izleyerek günde 2 DEL oligomenore, luteal faz yetmezliği, ilaca bağlı hipertansiyon dahil olmak retroperitoneal fibroz, gastrointestinal ülser, hiperprolaktinemik bozukluklar (örn. psikotrop veya üzere), post-partum ve puerperal defa 2. 5 mg olarak 14 gün boyunca verilmelidir. Laktasyonun başlamasını önlemek için hayati belirtiler stabil olmadan gastrointestinal kanama, periferik ödem. Çok ender antihipertansif ajan kullanımının indüklediği). Prolaktine bağlı dönemdeki hipertansiyonda önce verilmemek kaydıyla doğum veya düşükten sonraki birkaç saat içinde uygulanır. Bazen tedavinin kesilmesinden 2 -3 (<%0. 01): Gündüz saatlerinde aşırı somnolans, aniden olmayan kadın infertilitesi: Polikistik over sendromu, kontrendikedir. Koroner arter gün sonra hafif bir süt salgısı yeniden görülebilir. Tedavinin aynı dozla bir hafta daha uzatılması, bunun kaybolmasını bastıran uyku atakları, el ve ayak parmaklarında soğuğa anovulatuvar sikluslar (klomifen gibi anti-östrojen tedavisine hastalığı ve diğer ciddi sağlar. Başlangıçtaki puerperal mastit: Laktasyon inhibisyonunda kullanılan dozun aynısı kullanılır. Gerektiğinde tedaviye bağlı olarak gelişen reversibl renk solması (özellikle, ek olarak). Laktasyonun tıbbi nedenlerle inhibisyonu: Medikal kardiyovasküler durumlarda, bir antibiyotik eklenebilir. <p><b>Parlodel SRO: </p></b> Parlodel SRO'nun Parkinson hastalığının tedavisinde Raynaud fenomeni anamnezi veren hastalarda), nedenlerle puerperal laktasyonun durdurulması veya geçmişte ciddi psişik rahatsızlığı kullanılması konusundaki tecrübeler sınırlı olduğundan ilacın, bu hastalarda kullanılması önerilmez. Parlodel SRO, kullanımına birdenbire son verildiğinde nöroleptik habis önlenmesi, düşükten sonra laktasyonun önlenmesi, puerperal olan ve/veya psişik semptomları standart formlarda olduğu gibi günde bir defada alınan dozlar şeklinde kullanılabilir. Parlodel SRO tercihen, akşam sendromu taklit eden bir sendrom. Doğum sonrası meme angorjmanı ve başlangıçtaki puerperal mastit. Basit olanlarda kontrendikedir. yemeğinden sonra alınmalı ve bütün olarak yutulmalıdır. Daha önce hiç Parlodel tablet veya standart kapsül kullanmamış fizyolojik laktasyonun inhibisyonu için kullanımında analjeziklerle ve memelerin desteklenmesiyle yeterince tedavi olan hastalarda genellikle kullanılan başlangıç dozu; günde 1 defa 1 kapsül SRO 2. 5 miligramdır. Bu doz, 3 -7 gün sonra 5 seyrek oluşan hipertansiyon, miyokard enfarktüsü, edilebilecek bir durum olan, memelerin lohusalık döneminde miligrama yükseltilmeli ve yetersiz kalırsa, optimal doza ulaşılıncaya kadar 2. 5 veya 5 miligramlık basamaklar şeklinde inme, felç veya psişik rahatsızlıklar eşlik etmiştir. dolgunlaşmasının rutin olarak önlenmesinde önerilmez. daha da artırılmalıdır. Parlodel tablet veya standart kapsül kullanırken günde 1 defa Parlodel SRO kullanmaya başlayacak Premenstrüel semptomların ve memenin iyi huylu olan hastalarda; daha önce alınmakta olan günlük doza devam edilmelidir. Parlodel SRO kapsül laktasyon inhibisyonu hastalıklarının tedavisinde etkili olduğuna dair kanıtlar amacıyla kullanılacaksa, ilk gün 2. 5 miligramlık bir kapsül ve daha sonra da 2 hafta boyunca, tercihen akşam yetersizdir. yemeklerinden sonra olmak üzere günde 1 defa 2 kapsül alınmalıdır.
İLAÇ ENDİKASYONLARI Akut hipotansiyon durumlarında kan STERAD basıncının normale döndürülmesinde. İN KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU Hipertansiyon (yüksek kan basıncı) durumlarında, çünkü hipertansif hastalar kan basıncının artışı altında norepinefrinin etkilerine daha duyarlı olabilirler. Kan hacim eksikliğinden dolayı olan hipotansiyon durumlarında. Kanda aşırı karbondioksit (hiperkapni), doku oksijen yetmezliği (hipoksi) ve tıkayıcı damar hastalığı durumlarında. Prinzmetal's Anjini diye adlandırılan dinlenme sırasında görülen kalp ile ilgili göğüs ağrısı %5'lik glukoz çözeltisi içerisinde seyreltilerek durumlarında, çünkü bu hastalarda koroner size uygulanacaktır. (kalbin kan damarları) kan akımı Doktorunuz hastalığınıza bağlı olarak miyokardiyal enfartüse (kalp krizi) neden ilacınızın dozunu belirleyecektir. olabilecek süre ve büyüklükte düşebilir. Hipertroidizm (tiroid bezinin aşırı çalışması) durumlarında böyle hastalar norepinefrinin etkilerine aşırı duyarlıdır ve düşük dozlarda toksisite meydana gelebilir. Kloroform, siklopropan ve halotan anestezisi sırasında çünkü norepinefrin kalp kaslarının uyarılabilirliğini artırabilir ve kalbin hızlı ve düzensiz kasılmalarına neden olabilir. YAN ETKİLERİ Çok yaygın: Yüksek tansiyon ve dokuda oksijen yetersizliği: Güçlü damar daraltıcı etkiden dolayı iskemik hasar. Yaygın: Çarpıntı, düşük nabız, kalp ritminde bozulma, düzensiz kalp atışı, kalpteki Bı adrenerjik etkiden kaynaklanan kalp kasının kasılmasındaki artış, akut kalp yetmezliği. Yaygın olmayan: Endişe, uykusuzluk, sersemlik, baş ağrısı, psikotik durum, güçsüzlük, çarpıntı, dikkat artışı, iştahsızlık, bulantı ve kusma Göz içi basıncının ani yükselişi: iridokorn açısının kapanmasına anatomik olarak ön yatkınlığı olanlarda çok sıktır. -Solunum yetmezliği ve güçlüğü, nefes darlığı. Enjeksiyon bölgesinde tahriş ve doku ölümü, uzuv ve yüzde soğukluk ve solgunluklasonuçlanabilecek kan damarlarının büzülmesi. Kan hacim yerine konması yapılmadan, kan basıncını devam ettirmek için sürekli norepinefrin uygulaması aşağıdaki semptomlara neden olabilir: - Ciddi çepersel ve iç organsal damar daralması, renal kan çıkışında azalma, idrar üretiminde azalma, dokularda yetersiz oksijen düzeyi, kanda laktik asit seviyesinde artış. Norepinefrin'in olası hayatı tehdit edici etkileri, onun doz ilişkili hipertansif etkisinden kaynaklanmaktadır. Akciğer ödemi ve beyin kanaması ile akut hipertansiyon meydana gelebilir. İntravenöz infüzyon sırasında norepinefrin sızıntısı infüzyon alanının çevresinde uyuşukluğa ve doku ölümüne neden olabilir. Uzamış infüzyonları ekstremitelerin kangreni takip edebilir. İnfüzyon bölgesinde bozulmuş sirkülasyon (sızıntılı veya sızıntısız olabilir) sıcak sargı ve fentolamin (5 mg/10 ml serum fizyolojik ile seyreltilmiş) ile alanın infiltrasyonu ile hafifletilebilir. Plazma insülini, laktat, piruvat ve alanin seviyeleri norepinefrin ile düşer. Herhangi bir potent vazopressorun uzamış uygulaması plazma hacim deplesyonuna neden olabilir, bu uygun sıvı ve elektrolit yerine koyma tedavisi ile düzeltilebilir. Eğer plazma hacimleri düzelmezse, norepinefrin tedavisi kesildiği zaman hipotansiyon tekrarlayabilir veya kan basıncı, kan akımındaki azalmayla ciddi periferik ve viseral vazokonstriksiyon riskiyle devam edebilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Mental konfüzyon (intolerans veya dozaşımı), mental depresyon, nefes almada güçlük (respiratuvar depresyon), hipersensitivite reaksiyonları (ciltte döküntü), sebebi bilinmeyen boğaz ağrısı ve ateş (agranülositoz), olağan dışı kanama ve Grandmal epilepsi ve diğer epilepsi çürükler (trombositopeni), eksitasyon Alkol, uyku ilaçları, analjezikler ve türlerindeki konvülsiyonlar, (paradoksal reaksiyon), yorgunluk ve psikofarmakalar ile olan akut eklampsi ve spastik durumların halsizlik (hipotansiyon, megaloblastik zehirlenmeler. Hepatik porfiriler ve sürekli tedavisi, boğmaca Yetişkinler için bir defada en fazla anemi), kalp atım sayısında azalma (SSS ağır miyokard harabiyetlerinde, ayrıca, LUMİNAL öksürüğünün kombine tedavisi, 0. 4 g, bir günde ise 0. 8 g olup, depresyonu), deri ve gözlerde sarılık sınırda hipoadrenalizm, hiperkinezis, inatçı uykusuzluklar, korea minör, ortalama günlük doz 0. 1 -0. 4 g'dır. (hepatik disfonksiyon) bulgular nadir olarak kontrol edilemeyen ağrılar ve angina pectoris, hipertiroidi ve ortaya çıkmakla beraber tıbbi müşahade hikayesinde obstrüktif solunum yolu klimakteriumdaki gerilimlerde gerektirirler. Çok nadir olarak diyare, hastalığı olan kişilerde kontrendikedir. başağrısı, eklem ve adalelerde ağrı, bulantı ve kusma görülebilir. İlacın kesilmesinden sonra oluşabilecek konvülsiyonlar, bayılma hissi, halüsinasyonlar, titreme, uyuma güçlüğü ve yorgunluk gibi semptomlar muhtemel abstinans sendromlarıdır ve özel tıbbi bakım gerektirirler.
İLAÇ ENDİKASYONLARI Bronşiyal astım, kronik bronşit ve amfizeme bağlı bronkospazm, sol FİLİNSE ventrikül yetmezliğine bağlı akut L pulmoner ödem ve paroksismal noktürnal dispnenin tedavisinde endikedir. KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Filinsel ampul sadece i. v. yolla yavaş bir şekilde uygulanır. Direkt olarak damara enjekte edilmemeli, mutlaka dilüe edilerek kullanılmalıdır. %5 Dekstroz veya %0. 9 Sodyum Klorür solüsyonu ile dilüe edilerek infüzyon hızı 20 mg/dakika'yı geçmeyecek şekilde i. v. olarak verilir. Yükleme dozu en az 20 -30 dk'da verilmelidir. i. v. uygulamada önce bir yükleme dozu verildikten sonra idame dozlarına geçilir. Tedavi sırasında toksisite belirtileri ortaya çıkarsa bunlar kaybolana kadar infüzyon 5 -10 dakika durdurulur. Daha sonra daha düşük Yüksek dozlarda ve ani i. v. Teofilin, herhangi bir ksantin bir hızla devam edilir. Sürekli teofilin preparatları kullanmayan uygulamada huzursuzluk, taşikardi, müstahzarına karşı aşırı duyarlılığı hastalar için mutad yükleme dozu 6 mg/kg aminofilin dihidrat ekstrasistoller, palpitasyon, deri olanlarda kontrendikedir. Aktif (4. 7 mg/kg teofilin anhidrit)'tır. Akut Bronkospazm Tedavisi: kızarıklıkları, ürtiker, hipotansiyon, peptik ülser ve aktif gastritli 12 saat sonrası için idame dozu: 6 ay-9 yaş arası çocuklar: 1. 2 konvülziyon, bulantı, kusma, baş hastalarda kullanılmamalıdır, eğer mg/kg/saat. 9 -12 yaş arası çocuklar ve sigara içen yetişkinler: 1 ağrısı, baş dönmesi, hiperventilasyon, böyle hastalarda teofiline kesin mg/kg/saat. Sigara içmeyen erişkinler: 0. 7 mg/kg/saat. Yaşlılar anoreksi ve aşırı derecede susuzluk gereksinme olursa, hastaya ve cor pulmonale: 0. 6 mg/kg/saat. Konjestif kalp veya hissi gibi belirtiler görülebilir, ancak bu teofilinle birlikte peptik ülser karaciğer yetmezliği olanlar: 0. 5 mg/kg/saat. Daha sonraki 12 etkiler geçici olup dozun azaltılmasıyla tedavisi uygulanmalıdır. saat için idame dozu: 6 ay-9 yaş arası çocuklar: 1 mg/kg/saat. 9 kaybolur. -12 yaş arası çocuklar ve sigara içen yetişkinler: 0. 8 mg/kg/saat. Sigara içmeyen erişkinler: 0. 5 mg/kg/saat. Yaşlılar ve cor pulmonale: 0. 3 mg/kg/saat. Konjestif kalp veya karaciğer yetmezliği olanlar: 0. 1 -0. 2 mg/kg/saat. Son 24 saat içinde teofilin alanlarda yükleme dozu %50 azaltılır. İdeal dozun hesabı için serum teofilin konsantrasyonları tayin edilmelidir. Terapötik serum konsantrasyonu 10 -20 mcg/ml'dir. 20 mcg/ml'nin üzerinde toksisite görülür.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KLOMİPRA Majör depresyon, kronik ağrı, panik bozukluk, MİN Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB) KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Klomipramine ve diğer trisikliklere karşı aşırı duyarlılık. Miyokard infarktüsünden sonra akut düzelme dönemi. Ortostatik hipotansiyona neden olabilir. Hipotansiyon ortaya çıkma olasılığı olan >%10 sıklıkla görülenler: Baş dönmesi, uyuşukluk hali, baş ağrısı, hastalarda ya da gelip geçici hipotansif uykusuzluk, sinirlilik. Ağız kuruluğu, konstipasyon, iştah artışı, dönemlerin zor katlanılacağı hastalarda < 10 yaş: Etkinliği ve güvenilirliği belirlenmemiştir. > bulantı, kilo alma, dispepsi, anoreksiya, karın ağrısı Libido (kardiyovasküler hastalık ya da serebrovasküler 10 yaş: OKB: 25 mg/gün; giderek artırılır, en fazla 3 değişiklikleri yorgunluk, tremor, miyoklonus. Terlemede artma % 1 hastalık) dikkatli kullanılmalıdır. mg/kg/gün ya da 200 mg/gün dozuna çıkılır (hangisi -10 sıklıkla görülenler: Konfüzyon, hipertoni, uyku bozukluğu, Kardiyovasküler hastalık öyküsü olan (bunlar daha küçükse) Erişkinler: OKB: 25 mg/gün, ilk 2 hafta esneme, konuşma bozukluğu, olağandışı rüyalar görme, parestezi, arasında geçirilmiş miyokard infarktüsü, inme, bellek bozukluğu, anksiyete, seğirme, koordinasyon bozukluğu, içinde 100 mg/gün'e ulaşılmak üzere doz giderek taşikardi ya da iletim bozuklukları vardır) artırılır, daha sonra en fazla 250 mg/gün'e dek doz ajitasyon, migren, depersonalizasyon, duygusal oynaklık, ateş hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. İntihar artışı yapılabilir basması, ateşHipotansiyon, çarpıntı, taşikardi Gastrointestinal: olasılığı olan depresyondaki hastalarda dikkatli Diyare, kusma Genitoüriner: İdrar yapmada zorluk çekme. Bulanık kullanılmalıdır. Hipertiroid hastalarda ya da görme, göz ağrısı Dermatolojik: Döküntü, kaşıntı, dermatit tiroid süplemanları kullanan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Karaciğer ya da böbrek işlev bozukluğu olan hastalarda ve yaşlı hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
İLAÇ ENDİKASYONLARI majör depresif bozukluk , obsesif-kompulsif FLUOKSET bozukluk (OCD), bulimia nervosa , panik bozukluk , ve adet öncesi disforik bozukluk. 65 yaş üstü kişilerde intihar riskini azaltabilir. Erken boşalmayı tedavi etmek İN için de kullanılmıştır KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Yaygın yan etkiler hazımsızlık, uyku bozukluğu, cinsel işlev bozukluğu, Epileptik nöbet, mide ve oniki parmak barsağı iştahsızlık, ağız kuruluğu, döküntü ve anormal rüyalardır. Ciddi yan etkiler hastalıkları, iştahsızlık, diyabet, uygunsuz antidiüretik Fluoksetin ve diğer fluoksetin türü ilaçlar sabahları, tek doz olarak arasında serotonin sendromu , mani , nöbetler , 25 yaşın altındaki hormon salınımı, glokom, karaciğer hastalıkları, intihar kullanılır. Bir günde iki kez ilaç almak gerekiyorsa, bu genellikle kişilerde intihar davranışı riski artar ve kanama riski artar. Aniden düşünceleri, manik-depresif tablo, artmış kanama riski sabah ve öğle saatlerinde yemekten sonra alınma şeklinde önerilir. kesilirse, anksiyete , baş dönmesi ve duyum değişiklikleri ile yoksunluk olanlar doktora danışmalıdır. sendromu ortaya çıkabilir. Gebelikte güvenli olup olmadığı belirsizdir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI Majör depresyon, obsesif-kompulsif bozukluk, panik bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, travma sonrası stres PAROKSET bozukluğu, yaygın anksiyete bozukluğu ve Paroksetin, 18 yaşın altındaki kişilerde ve vazomotor semptomlar (örneğin sıcak hamilelerde kullanımı önerilmez. İN basması ve gece terlemeleri, menopoz ile ilişkili) durumlarının tedavisinde kullanılmaktadır. VERİLİŞ YOLU Mide rahatsızlığına engel olmak için ilacı yemeklerle birlikte kullanın. Doktorunuza danışmadan kullandığınız dozu azaltmayın ya da arttırmayın. YAN ETKİLERİ (Parantez içindekiler plasebo uygulanan kimselerde görülen yan etkilerdir. ) Paroksetin ve plasebo deneyi sonucunda, %26 (%9) bulantı, %12 (%8) ishal, %14 (%9) kabızlık, %18 (%12) ağız kuruluğu, %23 (%9) uyku hali, %13 (%6) uykusuzluk, %18 (%17) baş ağrısı, %1 (%0. 3) hipomani, %4 (%1) bulanık görme, %6 (%2) iştah artışı, %5 (%3) sinirlilik, %4 (%2) parestezi, %13 (%6) baş dönmesi, %15 (%6) asteni, %8 (%2) titreme, %11 (%2) cinsel işlev bozukluğu görülmüştür. [8] Bu yan etkilerin çoğu geçicidir ve tedavi süresince kaybolur. SSRI tedavisinde görülen gastrointestinal yan etkilerin, merkezi ve periferik 5 -HT 3 reseptörün uyarılmasına bağlı olduğu düşünülmektedir. [9]
İLAÇ TRİMİPRA MİN ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Akut alkol, hipnotik, analjezik ve psikofarmasötik Trimipramin, diğer trisiklik antidepresanların tipik antikolinerjik etkileri toksisitede, akut deliryumda, tedavi edilmemiş dar açılı nedeniyle vejetatif yan etkilere (ağız Trimipramindir için onaylanmıştır tedavi ait depresyon , glokomda, idrar retansiyonu veya rezidüel idrar oluşumu Günde 25 ila 50 miligram ile başlayın. Günde 150 miligrama kadar kuruluğu, hipotansiyon , taşikardi , midriyazis ve konaklama bozuklukları , özellikle anksiyete ve uyku bozuklukları olarak belirtilerin ile prostat hiperplazisi gibi idrar bozuklukları yavaş bir doz artışı mümkündür. Yatan tedavi sırasında, doz günde gastrointestinal problemler, mikturisyon bozuklukları vb. )Ayrıca, a. Kan ön planda. Düşük dozlarda kronik ağrının tedavisi için bir 400 miligrama kadar artırılabilir. durumunda, ile pilor stenozu , paralitik ileus ile, geri sayımında ( lökopeni , agranülositoz ) değişiklikler , daha fazla kilo alımı adjuvan olarak da kullanılabilir. dönüşümsüz MAO inhibitörleri alırken, hamilelik ve (esas olarak su tutulmasına bağlı olarak) ve ruh hali değişiklikleri meydana emzirme döneminde. gelir.
İLAÇ MİRTAZAP İN ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Nöbetler (sara); eğer sizde nöbet gelişirse veya nöbetleriniz sıklaşırsa, Karaciğer hastalığı, sarılık dahil; eğer sarılık oluşursa, böbrek hastalığı, kalp hastalığı veya kan basıncında düşme (tansiyon düşüklüğü); Şizofreni; eğer paranoid düşünceler (ortada tam ve geçerli bir kanıt bulunmaksızın, kişinin herşeyden aşırı derecede Genellikle tedaviye başlama dozu günde 15 veya 30 mg'dır. Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır: Çok kuşkulanması durumu) gibi psikotik belirtiler sıklaşırveya Doktorunuz ilaç dozunuzu, yaygın: 10 hastanın en az birinde görülebilir. Yaygın: 10 hastanın birinden şiddetlenirse, Manik depresyon (birbirini izleyen coşku sizin için en iyi olan doza ulaşmak üzere birkaç gün içerisinde az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir. Yaygın olmayan: 100 hissi/aşırı aktivite ve depresyon dönemleri); eğer coşku artırmanızı önerebilir (günlük Yetişkinlerde depresif bozukluğun tedavisinde kullanılır. hastanın birinden az, fakat 1. 000 hastanın birinden fazla görülebilir. Seyrek: 15– 45 mg arasında). Genellikle doz tüm yaşlar için aynıdır. Ancak, veya aşırı heyecan hissederseniz, diyabet hastalığı; 1. 000 hastanın birinden az fakat 10. 000 hastanın birinden fazla görülebilir. insülin veya şeker hastalığında kullanılan diğer ileri yaştaysanız veya Çok seyrek: 10. 000 hastanın birinden az görülebilir. Bilinmiyor: Eldeki ilaçlarınızın dozunu ayarlamaya ihtiyaç duyabilirsiniz; böbrek veya karaciğer yetmezliğiniz varsa, doktorunuz dozu size verilerden hareketle tahmin edilemiyor. Göz hastalığı; göz basıncının artması gibi (glokom, göz uyarlayabilir. tansiyonu); İdrar yapma zorluğu; prostat bezinin büyümesi nedeniyle oluşur. Kalp ritminizi değiştirebilen belirli kalp hastalığı tipleri; yakın zamanda geçirilmiş kalp krizi, kalp yetmezliği veya kalbin ritmini etkileyebilen belirli ilaçların alınması.
İLAÇ OPİPRAMO L ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Özellikle tedavinin başlangıcında opipramol ile bildirilen (≥% 1 ila <% 10) advers reaksiyonlar arasında yorgunluk , ağız kuruluğu , tıkalı burun, hipotansiyon ve ortostatik düzensizlik sayılabilir. Bazen bildirilen advers reaksiyonlar (≥% 0, 1 ila <% 1) baş dönmesi , stupor , işeme bozuklukları, Opipramol veya formülasyonun başka bir bileşenine aşırı konaklama bozuklukları , titreme , kilo artışı , susuzluk, alerjik cilt duyarlılığı olan hastalarda akut alkol , yatıştırıcı , reaksiyonları (döküntü, ürtiker), anormal boşalma , erektil iktidarsızlık , Opipramol tipik olarak genel anksiyete bozukluğu (GAD) analjezik ve antidepresan zehirlenmeleri, akut idrar kabızlık , geçici karaciğer enzim aktiviteleri, taşikardi ve çarpıntıda artış. ve somatoform bozuklukların tedavisinde kullanılır. retansiyonu, akut deliryum, tedavi edilmeyen dar açılı Çocuklarda kullanımı: Çocuklara ya da ergenlik çağındakilere Nadiren (≥% 0, 01 ila <% 0, 1) bildirilen advers reaksiyon, özellikle yaşlı Anksiyolizi sadece bir ila iki haftalık kronik uygulamadan glokom , rezidüel üriner retansiyonlu benign prostat verilmemelidir. Yaşlılarda kullanımı: Bu grup hastalarda düşük bir hastalarda uyarma, baş ağrısı, parestezi, huzursuzluk , terleme , uyku sonra belirgin hale gelir. Tedaviye ilk başlangıcında, hiperplazisi, paralitik ileus, önceden var olan yüksek başlangıç dozu önerilir. İdame doz olarak yetişkin hastalara göre bozuklukları , ödem , galaktore , idrar tıkanması, bulantı ve kusma , çökme opipramol antihistaminik özellikleri nedeniyle doğada dereceli atriyoventriküler blokajlar veya yaygın daha düşük doz yavaş doz artırımı ile kullanılmalıdır. koşulları, stimülasyon iletken bozuklukları, yoğunlaşma içerir mevcut kalp oldukça yatıştırıcıdır , ancak bu etki zamanla daha az supraventriküler veya ventriküler uyaran iletim yetmezliği, kan profili özellikle lökopeni , konfüzyon , deliryum , mide belirgin hale gelir. şikayetleri, tat bozukluğu ve paralitik ileus özellikle uzun süreli yüksek dozlu bozuklukları, monoamin oksidaz inhibitörü (MAOI) ile kombinasyon. tedavinin aniden kesilmesi ile değişir. Çok nadiren (<% 0. 01) advers reaksiyon, nöbetler , motor bozukluk , ( akatizi , diskinezi ), ataksi , polinöropati , glokom , anksiyete , saç dökülmesi , agranülositoz , uzun süreli tedaviden sonra şiddetli karaciğer fonksiyon bozukluğu, sarılık ve kronik karaciğer hasarını içerir.
İLAÇ MİNALSİP RAN ENDİKASYONLARI Depresyon, sosyal kaygı. KONTRENDİKASYONLARI Milnasiprana karşı bilinen aşırı duyarlılık (mutlak kontrendikasyon) 15 yaşın altındaki hastalar (yeterli klinik veri yok). Geri dönüşümsüz MAO inhibitörleri (örn. , Tranilsipromin (Parnate), fenelzin (Nardil), > 10 mg selegilin ) veya dijital glikozitler ile birlikte tedavi, mutlak bir kontrendikasyondur. Milnasipran uygulaması, aşağıdakileri olan kişilerde dikkatle yapılmalıdır: Parenteral ile birlikte tedavi epinefrin , norepinefrin ile, klonidin , ters yüz edilebilir MAO-A inhibitörleri (örneğin, moklobemid , tolokzaton veya), 5 -HT 1 D agonistleri (örneğin, triptan migren ilaçlar). İleri böbrek hastalığı (azaltılmış dozaj gerekli). Hipertansiyon ve kalp hastalığı (taşikardi bir sorun olabilir) ve açık açılı glokom ile birlikte prostat bezinin hipertrofisi (muhtemelen idrara çıkma tereddütüne bağlı). Milnasipran hamilelik sırasında kullanılmamalıdır çünkü plasenta bariyerini geçebilir ve insanlarda ve hayvan çalışmalarında zararlı etkiler hakkında klinik veri yoktur. Milnasipran emzirme döneminde kontrendikedir çünkü sütün içine atılır ve yenidoğana zararlı olup olmadığı bilinmemektedir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ En sık görülen advers reaksiyonlar (bo plasebodan%% 5 ve daha büyük) bulantı, baş ağrısı, kabızlık, baş dönmesi, uykusuzluk, sıcak basması, hiperhidroz, kusma, çarpıntı, nabız artışı, ağız kuruluğu ve hipertansiyon idi [FDA Savella reçete bilgisi]. Milnasipran, hem cinsel istekte azalma hem de yetenek [ atıf gerekli ] dahil olmak üzere cinsel işlevler üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Milnasipran, erkeklerde testislerin ağrısına neden olabilir. 3. 300'den fazla hastayla yapılan kontrollü bir çalışma olarak kardiyovasküler ve antikolinerjik yan etki insidansı TCA'lara göre anlamlı olarak daha düşüktü. Karaciğer enzimlerinin yükselmesi. Semptomatik karaciğer hastalığı belirtileri olmadan seyrek olmuştur. İçin Mood salıncak mani de görülen ve tedavi emirlerini sonlandırma edilmiştir. Gelen psikotik hastaların çıkması deliryum fark edilmiştir. Milnasipran düşük bir sedasyon insidansına sahiptir, ancak depresif hastalarda uykuyu (hem süreyi hem de kaliteyi) iyileştirir. İçinde ajite hastalar ya da olan intihar düşünceler sedatif katkı / anksiyolitik tedavi genellikle gösterilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI DOSULEPİ Dosulepin, majör depresif bozukluğun tedavisinde kullanılır. N KONTRENDİKASYONLARI Nöbet eşiğini düşürebildiğinden epilepsi, TCA'lar serotonin sendromu riski nedeniyle eş zamanlı olarak veya monoamin oksidaz inhibitörleri ile tedaviden sonraki 14 gün içinde kullanılmamalıdır. TCA'lar iletim bozuklukları ve aritmiler üretebileceğinden miyokard enfarktüsünü takiben akut iyileşme aşaması , karaciğer yetmezliği, Dosulepine karşı aşırı duyarlılık VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Uyuşukluk , Ekstrapiramidal semptomlar, titreme, kaybolma , baş dönmesi, parestezi, EKG modellerinde değişiklikler, kuru ağız, terlemek, , idrar retansiyonu, hipotansiyon, postüral hipotansiyon, taşikardi, çarpıntı, aritmiler, iletim hataları, artmış veya azalmış libido, mide bulantısı, kusma, kabızlık, bulanık görme.
İLAÇ FLUVOKS AMİN ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI Fluvoksamin , markası altında satılan Luvox diğerleri arasında, bir antidepresan ve seçici serotonin geri alım inhibitörü (SSRI) sınıfı tedavisinde kullanılmakta, böylece, Kontrendikasyon; aşırı duyarlılık, tizanidin, thioridazin, obsesif-kompulsif bozukluk (OCD). Ayrıca panik alosetron, pimozide, 14 günden az ara ile MAO bozukluğu , sosyal anksiyete bozukluğu ve travma sonrası inhibitörleri ile birlikte kullanım. stres bozukluğu gibi depresyon ve anksiyete bozukluklarının tedavisinde de kullanılır. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ SSRI grubunda başlangıç ve tedavi dozu genellikle aynıdır. Diğer grup ilaçlarda ise düşük dozdan başlanarak 7 -14 günde tedavi Mide bulantısı , kusma, kilo kaybı, esneme, iştah kaybı, çalkalama, sinirlilik dozuna ulaşılır. Tedaviye yanıt 3 -6 haftada gözlenir, ancak yanıt 8 kaygı, uyk usuzluk hastalığı , uyuklama , titreme, huzursuzluk , baş ağrısı , baş haftaya kadar uzayabilir. Semptomlar kaybolduktan sonra, tedaviye dönmesi , çarpıntı , taşikardi (yüksek kalp hızı) , karın ağrısı , dispepsi aynı dozda en az altı ay devam edilmelidir. Sonra dozlar azaltılarak (hazımsızlık) , ishal , kabızlık , hiperhidroz (aşırı terleme) , asteni (halsizlik) kesilir. keyifsizlik, cinsel işlev bozukluğu (gecikmiş boşalma, erektil disfonksiyon, azalmış libido vb. Dahil), kserostomi (ağız kuruluğu).
ENDİKASYONLARI MİANSERİ N depresyonun en önemli özelliği olan depresif ruh halini gideren bir antidepresandır. Depresyon sırasında beyinde değişiklikler meydana gelir. Beyindeki sinir hücreleri birbirleriyle kimyasal maddeler aracıgıyla iletişim kurmaktadır. Depresyon durumunda bu maddelerin miktarı azalır. Antidepresanlar söz konusu kimyasal maddelerdeki eksiklikleri gidererek, beynin yeniden normal çalışmasmı sağlayabilir. Bu ilacı almaya başladıktan sonra bir düzelme fark edebilmeniz için genellikle 2 -4 hafta kullanmanız gerekebilir. KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ İntihar girişimi ve intihar düşüncesi riskini artırabileceği ve saldırganlığı artırabileceği için 18 yaşından küçük insanlar olarak verilmemelidir. Hayvan modellerinden Çok yaygın (insidans>% 10) yan etkiler kabızlık, ağız kuruluğu ve tedavinin bir fetüse zarar verebileceğine dair bir kanıt olmasa da, Genellikle tedaviye düşük bir dozla (günde 30 mg) başlayacaksınız, başlangıcında uyuşukluktur. Yaygın (% 1 <insidans≤% 10) yan etkiler hamile kadınların almasını güvenli gösteren herhangi bir bu doz daha sonra doktorunuz tarafından en etkili günlük doza arasında idame tedavisi sırasında uyuşukluk, titreme, baş ağrısı, baş dönmesi, veri yoktur. Şiddetli karaciğer hastalığı olan insanlar ulaşmak üzere yavaş artırılabilir. baş dönmesi ve halsizlik yer alır. Yaygın olmayan (% 0. 1 <insidans ≤% 1) mianserin almamalıdır ve epilepsisi olan veya nöbet riski yan etkiler kilo alımını içerir. altında olan kişiler için dikkatli kullanılmalıdır , çünkü nöbet eşiğini düşürebilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI Trisiklik antidepresan adı verilen ilaç grubuna aittir. Bu ilaçlar beyindeki kimyasal maddelerin düzeyini AMİTRİPTİ değiştirerek depresyon semptomlarını (belirti) düzeltir. Depresyon semptomlarının tedavisinde, depresyon LİN belirtilerinin giderilmesinde, özellikle endojen depresyonun tedavisinde kullanılır. KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Kalp: ayağa kalkınca baygınlık hissi (postural hipotansiyon), kan basıncında artış, hızlı atan kalp, palpitasyonlar, kalp krizi, felç, düzensiz veya yavaş kalp atışı ve çok düşük kan basıncı. Mide ve bağırsaklar: hasta hissetmek veya olmak, diyare, iştah kaybı, ağızdaki mukus membranlarının inflamasyonu, şişmiş tükürük bezleri, abdominal ağrılar, kara dil hastalığı, tat alma bozukluğu). Karaciğer: hepatit, sarılık da (cildin ve/veya gözlerin beyazlarının sarılaşması) dahil olmak üzere karaciğer fonksiyonunda değişiklikler (kan Yetişkinler: Önerilen başlangıç dozu günde üç kez bir draje (10 testlerinde görülen) Diğer: artmış terleme, saç kaybı, kulaklarda çınlama, mg veya 25 mg)’dır. Gerekli olduğunda istenilen terapötik yanıt artmış idrara çıkma ihtiyacı. Bu tür ilaç alan hastalarda kemik kırılması alınana kadar, doz kademeli olarak artırılabilir. İdame dozu riskinde artış gözlemlenmiştir. Yoksunluk semptomları: hasta hissetmek, genellikle, günde 2 -4 draje (25 mg)’dır. İdame tedavisinde keyifsizlik ve baş ağrısı, rüya ve uyku bozuklukları, irritabilite ve huzursuzluk. verilecek miktar tek doz halinde ve tercihen akşamları ya da Mani veya hipomani (abartılı ruh hali ve/veya elasyon) tabletlerin Kan hastalığınız varsa başka bir psikiyatrik hastalığınız yatmadan hemen önce verilebilir. Nadir olarak günlük dozun 150 kesilmesinden sonrak, 2 -7 gün içinde görülebilir. Yatak ıslatma tedavisi için varsa (örn. , şizofreni, manik depresyon)karaciğer ya da mg'ı aşması gerekebilir; ancak bununla birlikte, hastanede yatan alınıyorsa: uyku hali, hafif terleme, kaşıntı, davranış değişiklikleri ve kardiyovasküler (kalp-damar) hastalığınız varsa, idrar hastalarda dozun 300 mg'a kadar yükseltilmesi bazen gerekli “Antikolinerjik etkiler” (ağız kuruluğu, ateş, konstipasyon, bulanık veya çift güçlüğü ya da prostat büyümesi varsa tiroid beziniz aşırı olabilir. Uygulama yolu ve metodu: İlacınızı ağız yoluyla görme, idrar yapma güçlüğü, göz bebeği büyümesi, glakom ve ince barsak çalışıyorsa ve tiroid bozukluğu tedavisi için ilaç alınınız. Bir bardak su ile drajeleri yutunuz. Değişik yaş grupları: blokajı). Kan: kemik iliği depresyonu veya bazı kan hücrelerinde azalma alıyorsanız Sara (epilepsi) veya havale (konvülsiyon) Çocuklarda kullanımı: 12 yaşın altındaki çocuklarda kullanımı (boğaz ağrısı, ağız ülserleri ve tekrarlayan enfeksiyonlar, kanama veya kolayca öykünüz varsa elektrokonvülzif tedavi (EKT) önerilmemektedir. Yaşlılarda kullanımı: Yaşlı hastalarda her morarma) Endokrin sistemi ve metabolizması: cinsel fonksiyon veya cinsel görüyorsanız kullanmayınız ya da dikkatli kullanınız. zaman daha düşük dozlarla başlanmalıdır. Yaşlı hastalarda ve istek bozuklukları, erkeklerde ve kadınlarda göğüste şişme, testislerde şişme, hafif depresyon vakalarında önerilen başlangıç dozu günde üç anne sütünün aşırı üretimi, kan şekeri seviyelerinde değişiklikler, iştah artışı ve kez 10 mg'dır. Bu hastalarda günde 50 mg'lık idame dozu yeterli kilo artışı. Daha sık idrara çıkmanıza neden olan antidiüretik hormonun uygun olabilmektedir. İdame tedavisi için toplam doz, bir kerede ve olmayan salgısı. Beyin ve merkezi sinir sistemi: baş dönmesi, yorgunluk veya tercihen akşamları ya da yatmadan hemen önce verilebilir. uyku hali, halsizlik, baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü, konfüzyon, uyumada güçlük, kabus görme, hafif abartılı davranış, delüzyonlar, var olmayan şeyler görme, anksiyete, heyecan, disoryantasyon (nerede olduğunu bilmeme), huzursuzluk, karıncalanma ve batma hissi, koordinasyon eksikliği, titrek hareketler, tremor, Antikolinerjik etkiler (ağız kuruluğu, ateş, konstipasyon, bulanık veya çift görme, idrar yapma güçlüğü, göz bebeği büyümesi, glakom ve ince barsak blokajı).
İLAÇ SERTRALİ N ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU Sertralin almadan önce, geçmişte antidepresanlara ya da Sertralin, majör depresif bozukluk (MDD), obsesifbaşka ilaçlara karşı alerjiniz olup olmadığını kompulsif bozukluk (OKB), vücut dismorfik psikiyatristinize bildirin. Epilepsi, gebelik riski, barsak bozukluğu (BDD), travma sonrası stres kanaması, glokom, mani gibi bir tıbbi hikayeniz varsa bozukluğu (TSSB), adet öncesi disforik mutlaka hekiminize hatırlatın. Sertralin kullanırken Tablet ya da kapsüller, genellikle günde bir defa, yemekle ya da bozukluk (PMDD), panik bozukluğu ve panik ameliyat olacak ya da diş çekimi yaptıracaksanız, yemekten sonra, tek dozda alınır. Bir bardak su ile, bütün olarak bozukluğu gibi çeşitli durumlar için kullanılır. sosyal kaygı hekiminize ilaç kullandığınızı belirtin. Çoğu zaman alınmasında fayda vardır. bozukluğu (SAD). Ayrıca kullanılmaktadır erken Lustral, ameliyat ya da diş çekiminden iki gün önce ksilir. boşalma ve vasküler baş ağrısı , bu durumların tedavisinde Operasyondan sonraki gün tekrar kullanıma başlanır. etkinliğinin ama kanıtlar sağlam değildir. Sertralin OKB'si Ancak doğru süreyi yapılacak girişime göre hekiminiz olanlar dışında çocuklarda kullanım için onaylanmamıştır. size bildirecektir. YAN ETKİLERİ Diğer SSRI'lara kıyasla sertralin, daha yüksek oranda psikiyatrik yan etki ve ishal ile ilişkili olma eğilimindedir. Fluoksetinin yanı sıra diğer SSRI'lardan daha aktive edici (yani daha yüksek bir anksiyete, ajitasyon, uykusuzluk vb. İle ilişkili) olma eğilimindedir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI AMİNEPTİ ciddi klinik depresyon için onaylanmıştır N KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Doktorunuz tarafından yönlendirildiğiniz adımları atın ya da ürünün Kora, aşırı duyarlılık : Amineptine, özellikle de ürünün Bu ilaçla psikomotor uyarma çok nadiren ortaya çıkabilir. Uykusuzluk üzerinde yazılanları dikkate alın. Dozaj, sizin durumunuza bağlıdır. dozajından sonra hepatit öncüllerine karşı bilinen aşırı hastalığı. Sinirlilik. Psikomotor inihibisyonu kaldırarak tedavinin Durumunuz devam ederse ya da kötüleşirse, doktorunuza haber duyarlılık. MAO inhibitörleri başladığında görülür. verin.
İLAÇ DESİPRAM İN : ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Önerilen yetişkin dozu günde 100 mg ile 200 mg arasındadır. Daha ciddi durumlarda günlük doz, aşamalı olarak, 300 mg’a kadar yükseltilebilir. 300 mg’hktan yüksek günlük doz önerilmemektedir. Düşük doz ile başlamr, toleransa ve klinik cevaba göre doz artırılabilir. Günlük dozu 300 mg olan hastaların tedavisi hastanede başlatılmalıdır. Doz ayarlaması açısından desipraminin plazma konsantrasyonu en ideal parametredir. Başlangıç tedavisinde günlük doz, tek doz veya ikiye bölünmüş Gebelik ve emzirme döneminde kullanılmamalıdır. Desipramin esas olarak depresyon tedavisinde kullanılır. DESIPRAMİN içeriğindeki maddelerden herhangi birine olarak verilir. İdame tedavisi için, hastanın ilacı düzenli olarak Dikkat eksikliği hiperaktivite karşı duyarlılığı olduğu bilinen kişilerde kontrendikedir. kullanmasını sağlamak için, günlük tek doz olarak verilir. bozukluğu (DEHB) semptomlarının tedavisinde de yararlı Uygulama şekli Bir miktar su ile oral yoldan alınır. Özel Çocuklarda kullanılmamalıdır. DESIPRAMİN, olabilir. fayda kanıtı sadece kısa vadede ve yan etkileri popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek/Karaciğer yetmezliği: Ağız kuruluğu , kabızlık , idrar retansiyonu , bulanık monoamin oksidaz (MAO) inhibitörleri ile beraber kaygıları ile genel yararı açık değildir. Çok düşük dozlarda kullanılmamalıdır. DESIPRAMİN, MAO inhibitörlerinin Böbrek/Karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanımı görme ve bilişsel veya hafıza bozuklukları gibi daha desipramin de fonksiyonel dispepsi ile ilişkili ağrıyı kullanımının bırakılmasından 2 hafta sonra kullanılabilir. önerilmektedir. Pediyatrik popülasyon: Çocuklarda kullammı az antikolinerjik etki üretme eğilimindedir azaltmaya yardımcı olmak için kullanılır. Kokain MAO inhibitörü yerine DESIPRAM kullanılacak ise, en önerilmemektedir. Geriyatrik popülasyon: Yaşlı ve zayıf bağımlılığının tedavisinde çok az etkinlik kanıtı olsa da az 2 haftalık süreden sonra verilebilir; DESIPRAMİN hastalarda düşük doz önerilir. Önerilen günlük doz 25 mg - 100 denenmiştir. Nöropatik ağrıdaki yararlılık kanıtı da tedavisine düşük doz ile başlayıp dozu yavaşça artırmak mg’dır. Düşük doz ile başlanmalı ve alınan cevaba göre veya zayıftır. ortaya çıkan intoksisite semptomlarına göre günlük doz 100 gerekir. mg’a kadar artırılmalıdır. Ağır vakalarda günlük doz 150 mg’a kadar yükseltilebilir. 150 mg’dan yüksek dozlar bu grup hastalarda önerilmemektedir. Ayakta tedavi gören hastalara, yatılı hastalara göre, daha düşük doz uygulanır. Tedavinin başlangıcında günlük doz tek seferde veya ikiye bölünerek verilir. İdame tedavisinde, hastaların ilacı düzenli alması açısından, günlük dozun, tek doz olarak verilmesi tavsiye edilir.
İLAÇ İMİPRAMİ N ENDİKASYONLARI İmipramin , esas olarak depresyon tedavisinde kullanılan bir trisiklik antidepresandır. Anksiyete ve panik bozukluğunun tedavisinde de etkilidir. İlaç ayrıca yatak ıslatmayı tedavi etmek için kullanılır. KONTRENDİKASYONLARI Alkol tüketimi ile birleştirilmesi aşırı uyuşukluğa neden olur. Hamilelik sırasında güvensiz olabilir. VERİLİŞ YOLU Oral tabletler formunda ve depo intramüsküler enjeksiyon için bir formülasyon olarak mevcuttur. YAN ETKİLERİ Baş dönmesi , uyuşukluk , konfüzyon, nöbetler, baş ağrısı, anksiyete, titreme, stimülasyon, halsizlik, uykusuzluk, kabuslar, geriatrik hastalarda ekstrapiramidal semptomlar , artan psikiyatrik semptomlar, parestezi.
İLAÇ METİSERJİ D ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU Kalp hastalığı için şu risk faktörlerine sahipseniz: yüksek tansiyon veya diyabetiniz varsa, sigara veya nikotin destek ürünleri kullanıyorsanız, ailenizde kalp hastalığı geçmişi varsa, erkek ve 40 yaşın üstündeyseniz veya kadın olup menopoz sonrası dönemdeyseniz, Böbrek veya karaciğer probleminiz varsa, Kalp atışlarınız ile ilgili dal bloku denilen belirli bir probleminiz varsa, herhangi bir alerjiniz varsa veya daha önceden Metisergid sadece epizodik ve kronik migren olduysa, baş ağrınızın yanında baş dönmesi, tedavisinde ve epizodik ve kronik küme baş yürüme zorluğu, koordinasyon yetersizliği veya Erişkinlerde önerilen dozu 10 mg'dır. her zaman ağrılarında kullanılır. Metisergid, migrenin kol ve bacaklarınızda zayıflık hissiniz varsa, Sarı doktorunuzun size tarif ettiği şekilde alınız. Emin kantaron bitkisi (St. John's wort) içeren bitkisel önlenmesi için en etkili ilaçlardan biridir, değilseniz doktorunuza ancak akut atak tedavisi için tasarlanmamıştır, ürünlerden kullanıyorsanız, soluk alıp vermenizde veya eczacınıza danışınız. ve/veya yutkunmanızda güçlük oluşmasına yol günlük olarak önleyici bir ilaç olarak açan (anjiyoödem), yüzünüzde, dudaklarınızda, alınmalıdır. dilinizde ve/veya boğazınızda şişme gibi alerjik belirtileriniz varsa, seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI) denilen ilaçlar (sertralin, essitalopram oksalat ve fluoksetin gibi) veya serotonin norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI) denilen ilaçlar (venlafaksin, duloksetin) gibi depresyon ilaçları kullanıyorsanız, kısa süreli olarak göğsünüzde ağrı ve sıkışma belirtileri hissettiyseniz. YAN ETKİLERİ Bilinen bir yan etkisi vardır , retroperitoneal fibrozis / retropulmoner fibrozis , nadir de olsa şiddetlidir. Bu yan etkinin 1/5000 hastada meydana geldiği tahmin edilmektedir. Buna ek olarak, sol taraflı bir riski vardır kalp kapakçık disfonksiyonu.
İLAÇ ENDİKASYONLARI Pizotifen için ana tıbbi kullanım, migren ve küme baş ağrısının önlenmesidir. Pizotifen, bu amaç için kullanılan bir dizi ilaçtan biridir, diğer seçenekler arasında propranolol , topiramat , valproik asit , siproheptadin ve amitriptilin bulunur. Pizotifen makul derecede etkili olmasına rağmen, kullanımı yan etkiler, temel PİZOTİFEN olarak uyuşukluk ve kilo alımı ile sınırlıdır ve genellikle migrenleri önlemek için ilk tercih edilen ilaç değildir, bunun yerine diğer ilaçlar etkili olamadığında alternatif olarak kullanılır. . Devam eden bir kez migren ataklarını hafifletmede etkili değildir. Pizotifen'in, bazen yukarıda adı geçen diğer ilaçlara cevap vermeyen nadir bir nörovasküler hastalık olan ciddi bir eritromelalji vakasında oldukça etkili olduğu bildirilmiştir. KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU Kapalı açılı glokomu olan hastalarda ve ilaç nispeten küçük antikolinerjik etki gösterdiğinden üriner retansiyona yatkınlığı olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Kronik böbrek hastalığı olan Doktorunuzun talimatlarını dikkatlice uygulayınız. kişilerde doz ayarlaması gereklidir. Karaciğer Önerilen dozu aşmayınız. ilacımzı aynen doktorunuzun ya hasarı da bildirilmiştir. Tedavi sırasında da eczacınızın söylediği şekilde kullammz. Doktorunuzla karaciğer fonksiyon bozukluğuna dair herhangi konuşmadan dozu değiştirmeyiniz ya da tedaviyi bir klinik kanıt varsa, Pizotifen tedavisi kesmeyiniz. Yetişkinler: Günde 0. 5 mg ile başlanarak, kesilmelidir. Epilepsi öyküsü olan hastalarda dozaj kademeli olarak artınimalıdır. Ortalama idame dozu dikkatli olunması önerilir. Pizotifenin aniden bölünmüş dozlar halinde ya da gece tek bir doz halinde kesilmesinden sonra depresyon, titreme, bulantı, günde 1. 5 mg'dır. ilaca yeterli yanıt alınmayan anksiyete, halsizlik, baş dönmesi, uyku durumlarda, doktorunuz dozajı günde 3 bölünmüş doz bozukluğu ve kilo kaybı gibi yoksunluk belirtileri halinde alınmak üzere, 3 ila 4. 5 mg'a çıkarabilir. bildirilmiştir. Pizotifen, bileşenlerinden herhangi birine aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir, ayrıca Pizotifen, gastrik çıkış tıkanıklığı , hamilelik , açı kapanması glokomu ve idrara çıkma zorluğunda kontrendikedir YAN ETKİLERİ Yan etkiler arasında sedasyon , ağız kuruluğu , uyuşukluk, artan iştah ve kilo artışı bulunur. Bazen bulantı, baş ağrısı veya baş dönmesine neden olabilir. Nadir durumlarda, anksiyete, saldırganlık ve depresyon da ortaya çıkabilir.
İLAÇ ENDİKASYONLARI KONTRENDİKASYONLARI VERİLİŞ YOLU YAN ETKİLERİ Kalp hastalığı için şu risk faktörlerine sahipseniz: yüksek tansiyon veya diyabetiniz varsa, sigara veya nikotin destek ürünleri kullanıyorsanız, ailenizde kalp hastalığı geçmişi Aşırı antihistaminik dozları özellikle küçük varsa, erkek ve 40 yaşın üstündeyseniz veya çocuklarda var olmayan nesneleri beş duyu ile kadın olup menopoz sonrası dönemdeyseniz, algılama (halüsinasyon), fiziksel veya zihinsel Böbrek veya karaciğer probleminiz varsa, Kalp kapasiteyi olumsuz şekilde etkileyebilen santral atışlarınız ile ilgili dal bloku denilen belirli bir sinir sistemi baskılanması, nöbet, solunum ve probleminiz varsa, herhangi bir alerjiniz varsa kalp durması ve ölüme yol açabilir. Çocuklarda; 2 -6 yaş arasında günde 2 veya 3 defa 1 ölçek veya daha önceden olduysa, baş ağrınızın Antihistaminikler uyanıklığı azaltabilir ve (2 mg) önerilir. Günlük doz 12 mg’ı aşmamalıdır. 7 -14 yanında baş dönmesi, yürüme zorluğu, uyuşukluğa neden olabilir veya bu etkiye zıt yaş arasında günde 2 veya 3 defa 2 ölçek (4 mg) koordinasyon yetersizliği veya kol ve olarak küçük çocuklarda uyarılmayı artırabilirler. verilmelidir. Günlük doz 16 mg’ı aşmamalıdır. Hastanın Sedasyon ve uyku hali (genellikle geçici), baş dön, mesi, rahatsız SİPROHEPT bacaklarınızda zayıflık hissiniz varsa, Sarı Alkol bağımlılığı olanlar için zararlı olabilir. vücut ağırlığına ve ilaca cevabına göre doz ayarlaması koordinasyon, karışıklık, huzursuzluk, uyarma, sinirlilik, titreme ADİN kantaron bitkisi (St. John's wort) içeren bitkisel Hamile veya emziren kadınlar, çocuklar ve yapılmalıdır. Yetişkinlerde; Günlük doz olarak 4 -20 mg sinirlilik, uykusuzluk hastalığı, ürünlerden kullanıyorsanız, soluk alıp karaciğer hastalığı ya da sara (epilepsi) gibi önerilir. Günlük doz 0. 5 mg/kg’ı ve 32 mg’ı aşmamalıdır. vermenizde ve/veya yutkunmanızda güçlük yüksek risk grubundaki hastalar için dikkate Tedaviye günde 3 kez 4 mg (2 ölçek) ile başlanmalıdır, oluşmasına yol açan (anjiyoödem), yüzünüzde, alınmalıdır. Antihistaminiklerin santral sinir gerekirse dozu artırmak uygun olur. dudaklarınızda, dilinizde ve/veya boğazınızda sistemini etkileyen her türlü ilacın etkilerini şişme gibi alerjik belirtileriniz varsa, seçici artırabileceği veya değiştirebileceğini göz serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI) denilen önünde tutmak gerekir. Antihistaminikler motor ilaçlar (sertralin, essitalopram oksalat ve koordinasyon ve zihinsel uyanıklığını fluoksetin gibi) veya serotonin norepinefrin geri etkileyebileceği için araç alım inhibitörleri (SNRI) denilen ilaçlar (venlafaksin, duloksetin) gibi depresyon ilaçları kullanıyorsanız, kısa süreli olarak göğsünüzde ağrı ve sıkışma belirtileri hissettiyseniz.
KAYNAKÇA • • https: //www. pinterest. es/pin/292734044527283419/? amp_client_id=CLIENT_ID(_)&mweb_unauth_id=&from_am p_pin_page=true 1. SAYFA ERİŞİM SAATİ: 15. 16 ERİŞİM TARİHİ : 07. 03. 2020 http: //esaglikonline. com/E-Saglik%20 Online/Farmakoloji/1 -Farmakolojiye%20 Giris. pdf KAPAK ERİŞİM SAATİ 15. 17 ERİŞİM TARİHİ 07. 03. 2020 • • https: //www. wikipedia. org/ https: //www. ilactr. com/ https: //www. ilacprospektusu. com/ https: //www. ilacabak. com/ https: //www. ilacweb. com/ https: //sistem. nevsehir. edu. tr/bizdosyalar/c 2 f 433923 e 6615 b 388 e 1 cca 9 a 9777378/TTP%20 Farmakoloji%2 01%20%E 2%80%93%201 H. %20 Farmakolojiye%20 Giri%C 5%9 F. pdf https: //www. ilacrehberi. com/ https: //www. tabletwise. com/ • PROF. DR. İHSAN BAĞCIVAN, TEMEL VE KLİNİK FARMAKOLOJİ, TIBBİ YAYINCILIK, ANKARA, 2017. • • •
- Slides: 131