ETM SOSYOLOJS bni Haldun bni Haldunun sosyolojik dnce
EĞİTİM SOSYOLOJİSİ
İbn-i Haldun • İbn-i Haldun’un sosyolojik düşünce açısından önemi, bugün bilinen anlamda, bilimsel düşün henüz ortaya çıkmadığı bir dönemde, bilimsel düşün temeli sayılan nesnellik ölçüsüyle toplumları açıklama çabasından kaynaklanmaktadır.
İbn-i Haldun • İbn-i Haldun'a göre toplumlar çalışma, tüketim, yerleşme ve siyasal örgütlenme biçim ve alışkanlıklarına göre, genel olarak, medeni (yerleşik) ve bedevi (göçebe) toplumlar olmak üzere ikiye ayrılır. Tarih de medeni ve bedevi olarak adlandırılan toplumlar arasındaki mücadeleyle şekillenen "döngüsel" bir süreçtir.
İbn-i Haldun • Tarihsel süreç içerisinde medeni ve bedevi toplumlar arasındaki ilişkiyi niteleyen kavram ise "Asabiyyet"tir. • İbn-i Haldun'un, toplumsal birlikteliğin niteliğini vurgulamak için kullandığı bir kavram olan asabiyyetin iki türü bulunmaktadır. Bunlardan birincisini "Sebep Asabiyyeti", ikincisini ise "Nesep Asabiyyeti" olarak isimlendirir.
İbn-i Haldun • Sebep asabiyyeti, toplumsal birlikteliğin sosyal, ekonomik, kültürel, coğrafi, iklimsel vb nedenlerle oluştuğu durumları nitelemektedir. • Nesep asabiyyeti ise toplumsal birlikteliğin, akrabalık ya da kan bağı gibi nedenlerden kaynaklandığı durumları nitelemektedir. • Bu çerçevede İbn-i Haldun, bedevi toplumlarla medeni toplumları karşılaştırır. İki toplum, neredeyse bütün yönleriyle, birbirlerinin tam tersi özellikler gösterir.
İbn-i Haldun • Medeni toplumlar yerleşiklik özellikleri nedeniyle zaman içerisinde bolluk ve refaha ulaşır ve bu durum lüks ve israfı ortaya çıkarır. Lüks ve israf harcamaları arttıracağından, yöneticiler, artan harcamaları karşılayabilmek için daha fazla vergi alırlar. Daha fazla vergi alabilmek için de topluma zorla baskı uygularlar.
İbn-i Haldun • Devletin lüks ve israf nedeniyle daha fazla vergi almask için zora başvurması asabiyyeti olumsuz yönde etkiler. • Zor, bir bütün olarak toplumsal yapıda ve onun siyasal ifadesi olarak devlet yapısında çözülme başlar. • Çözülen medeni toplum ve devlet, dışarıdan gelen ve asabiyyeti güçlü bedevi toplumların saldırılarına boyun eğmek zorunda kalır ve yeni bir medeniyyetin kurulma süreci başlar. • Toplumlar varoluşlarını, medenilik ve bedevilik arasındaki bu döngüde sürdürürler.
İbn-i Haldun • Dönemin Avrupalı düşünürleri toplumsal olanın arkasında, tıpkı doğada olduğu gibi, belirli kural ve yasalara bağlı nedensellik ilişkileri aramaya başlamıştır. • Bu çaba, toplumların da doğa olayları gibi açıklanabileceği düşüncesine dayanmaktadır. • Kuşkusuz böyle bir gelişmenin varmak istediği nokta, toplumsalı denetlemek ve bu sayede olası tehdit ve olumsuzlukları bertaraf etmektir.
Auguste Comte • XIX. yüzyılda sosyoloji kavramını bulan ve ilk defa kullanan kişi ise Auguste Comte’dur (17981854). Latince “Societas” ve Eski Yunanca “Logos” kavramlarının terkibiyle oluşturulan sosyoloji, toplumun bilimi anlamına gelmektedir. • Comte, sosyoloji kavramını kullanmadan önce sosyal fizik kavramını kullanmıştır.
Auguste Comte • Comte’un amacı, Fransız Devrimi sonrasında Fransız toplumunda ortaya çıkan kargaşayı önlemektir. • Düzen ve ilerleme Comte sosyolojisinin esas sorun alanlarıdır.
Auguste Comte • Comte’a göre sosyoloji eğer bilimse toplum da doğa bilimlerinin (pozitif bilimler) yöntem ve teknikleri kullanılarak açıklanabilmelidir. • Doğa bilimlerinin yöntem ve teknikleriyle toplum incelendiğinde toplumsal ilişkilere yön veren yasalara ulaşılabilir. • Comte’un doğa bilimlerin yöntem ve teknikleriyle toplumun da açıklanabileceğine dair vurgusu onu genel olarak sosyal bilimler özel olarak da sosyolojide pozitivizmin temsilcisi yapmıştır.
Auguste Comte • Comte toplumu açıklamak için toplumsal statik ve toplumsal dinamik kavramlarını kullanır. • Toplumsal statik, toplumun verili durumunu incelemek için kullandığı bir kavramdır. • Toplumsal statik açısından özellikle üzerinde durduğu üç kurum aile, devlet ve dindir.
Auguste Comte • Toplumsal dinamik ise toplumların değişimini incelemek üzere kullandığı kavramdır. • Comte’a göre toplumsal değişim, insan düşüncesine yansıdığı şekliyle, üç ayrı dönemden geçmiştir. Bu aşamalar sırasıyla: – Teolojik – Metafizik – Pozitif aşamalardır.
Auguste Comte • Teolojik aşamada belirleyici olan tanrıdır. İnsan hem doğal hem de toplumsal olayları tanrı iradesine dayandırarak açıklar. • Metafizik aşamada soyut kavramlara dayalı açıklamalarda bulunulur. • Pozitif aşamada ise somut olana göre açıklama yapılır. Somut olana dayanarak açıklama yapmak nesnelliğin önkoşuludur.
Auguste Comte • Teolojik aşamada belirleyici olan tanrıdır. İnsan hem doğal hem de toplumsal olayları tanrı iradesine dayandırarak açıklar. • Metafizik aşamada soyut kavramlara dayalı açıklamalarda bulunulur. • Pozitif aşamada ise somut olana göre açıklama yapılır. Somut olana dayanarak açıklama yapmak nesnelliğin önkoşuludur.
Auguste Comte • Teolojik aşamada belirleyici olan tanrıdır. İnsan hem doğal hem de toplumsal olayları tanrı iradesine dayandırarak açıklar. • Metafizik aşamada soyut kavramlara dayalı açıklamalarda bulunulur. • Pozitif aşamada ise somut olana göre açıklama yapılır. Somut olana dayanarak açıklama yapmak nesnelliğin önkoşuludur.
- Slides: 16