ETM BLMNE GR ETMN FELSEF TEMELLER RENME HEDEFLER
EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ
ÖĞRENME HEDEFLERİ Felsefenin çalışma alanlarını tanımak. Bazı felsefi akımların eğitime ilişkin tezlerini kavramak. Bazı eğitim akımlarının eğitime ilişkin tezlerini kavramak. Türkiye’de eğitimin felsefi temellerini çözümleyebilmek.
FELSEFENİN BAŞLICA ÇALIŞMA ALANLARI + Felsefi düşünce ve felsefi bilgi, insanın kendini ve çevresini tanıma arzusunun bir sonucu olarak görülebilir. Felsefe bütün bilim dallarının anasını oluşturur. + Kant’a göre öğrenilebilecek felsefe yoktur, ancak felsefe yapmak ve felsefi düşünmek öğrenilebilir. Bu yönüyle felsefe sürekli arayışı ve yolda olmayı ifade eder.
FELSEFENİN BAŞLICA ÇALIŞMA ALANLARI Varlık felsefesi (Ontoloji) Bilgi Felsefesi (Epistemoloji) Değerler Felsefesi (Aksiyoloji)
FELSEFENİN BAŞLICA ÇALIŞMA ALANLARI Varlık Felsefesi (Ontoloji) • Var olanı ve onun mahiyetini inceler. Felsefenin, var olanla var olabilecekleri irdeleyen bir disiplin alanıdır. • Ontoloji, yaşamın değişen yanları bir kenara bırakıldığında, «değişmeden kalan özgerçeklik nedir» sorunuyla ilgilidir. • Bu disiplin alanında gerçek, insan, ruh, varlık, yokluk, Tanrı nedir? İnsanın evrendeki yeri nedir? vb. sorulara yanıt verilmeye çalışılmaktadır.
FELSEFENİN BAŞLICA ÇALIŞMA ALANLARI Bilgi Felsefesi (Epistemoloji) • Felsefenin, bilgi sorunuyla ilgilenen alanıdır. Bu alanda bilginin ne olduğu, bilginin kaynağı, doğru, yanlış, bilinemez, mutlak ya da göreceli oluşu, türlerinin neler olduğu gibi sorulara yanıt aranmaktadır. • Bilme, özne ile nesnesi arasında bir bağ kurmadır ve bu etkinlik sonucu da ortaya bilgi konur. Burada özne, insanı; nesne ise evrendeki her şeyi karşılamaktadır. • Üzerinde durulan önemli bir nokta, bilginin belirleyicisinin özne mi, nesne mi, yoksa her ikisinin mi olduğu veya bunların dışında bilginin bir başka kaynaktan mı geldiğidir.
FELSEFENİN BAŞLICA ÇALIŞMA ALANLARI Değerler Felsefesi (Aksiyoloji) • Aksiyoloji, insanlar tarafından oluşturulan tüm değerleri kapsamaktadır. • Değerler, insanlığın evrensel sorunlarından biri olup insanların iyi-kötü, doğru-yanlış, güzel-çirkin vb. gibi tercihler yapmakta kullandıkları ölçütler olmakta, önem verileni ve tercih edileni ifade etmektedirler. • Değerler, insanların eylemlerine yön veren düşünce sistemleridir. • Aksiyoloji, değerlerin kaynağını, oluşumunu, değişip değişmeyeceğini, evrensel ya da göreceli, öznel ya da nesnel, bireysel ya da toplumsal oluşunu açıklamaya çalışırken değerlerde bir öncelik sıralaması olup olmadığını incelemektedir.
BAZI FELSEFİ AKIMLAR VE EĞİTİME İLİŞKİN TEZLERİ C es itli felsefi akımların, varlık, bilgi, deg erler, ahlak, insan ve insanın eg itimine ilis kin bakıs ac ıları deg is mektedir. Eg itimin amac ları, ic erig i, o g retim yo ntemleri, benimsenen felsefeye go re bic imlenir.
BAZI FELSEFİ AKIMLAR VE EĞİTİME İLİŞKİN TEZLERİ Eğitim felsefesi şu sorulara cevap aramaya çalışır: • • İnsan nedir? Eğitimin amacı nedir? Kimler, niçin eğitilmelidir? Eğitimin içeriği ne olmalıdır? Ne ne kadar öğretilmelidir? Eğitimde insana ne kazandırılmalıdır?
İdealist Felsefe İdealizm, maddi ve fiziki varlığı olmayan, duyularla algılanamayan, elle tutulup gözle görülemeyen şeylerin varlığını kabul eden ve maddeciliğin karşıtı olan bir felsefedir. Batı idealist felsefenin babası Platon kabul edilir. Kant, Hegel önemli temsilcileridir. İdealizme göre insanın en önemli yönü, ruhsal/zihinsel yönüdür. İnsan, doğuştan eşyanın kavram bilgisine sahip olup, bilme süreci, insan zihninde var olan bu kavram ve süreçlerin hatırlanması, ortaya çıkarılmasıdır. İdealizm parça bütün ilişkisine önem verir; insan, evren ve onun içinde yer alan bütün nesne, olgu ve olayları bu mantık içinde açıklar. Doğru bilginin tek ve değişmez olduğunu söz konusu bilgiye akılla ulaşabileceğini kabul eder. Geleneğe önem verirler. İdealistlere göre çağdaş insan, bilim ve teknolojideki hızlı değişmeler sonucunda şaşkına dönmüş haldedir.
İdealist Felsefe İdealist felsefeye göre eğitim, insan aklının ve insan zihinsel süreçlerinin geliştirilmesidir. Buna göre entelektüel eğitim ön plandadır. Eğitim, kavramlar ve değişmez gerçekler üzerine kurulmalıdır. Öğrencinin, olay ve olgulara sistematik bir bütünlük içerisinde bakabilmesi, parça bütün ilişkisini kurabilmesi öğretilmelidir. Programın merkezinde akıl yürütmeye dayalı dersler/konular (felsefe, mantık, ahlak, din, edebiyat, tarih) yer almalıdır. Eğitim, bireyi, iyi, doğru ve güzele teşvik etmeli, doğuştan getirdiği bazı yetenekleri ortaya çıkarmalıdır.
İdealist Felsefe Okulda/eğitimde kültürel miras aktarılmalı, değerlerin öğretilmesine önem vermelidir. Öğretmen, kültürel değerleri temsil eden iyi bir model olmalıdır. Konu merkezli eğitim anlayışı temel alınıp öğretimde en uygun yöntem olarak Sokratik tartışmaya yön vermelidir. Değerler, zaman ve mekana bağlı olmaksızın mutlak ve değişmez olduğundan eğitim, bu değişmez değerler üzerine kurulmalıdır.
Realist Felsefe Realizm, gerçeği insan zihninin dışında bağımsız olarak var olduğunu savunan felsefi görüştür. Önce kavram değil eşya vardır. İnsan önce eşyayı görür, sonra kavram oluşturur. Öncüleri Descartes, Spinoza, Leibniz Realist felsefe en genel ifadeyle bilinçten bağımsız bir gerçekliğin olduğunu savunur. Varlığa ilişkin bilgimiz, duyu organlarımızla algıladığımızla sınırlıdır. Değerler toplumun kendisinde bulunmaktadır.
Realist Felsefe Genel amaç bireyin topluma uyumunu sağlamaktır. Eğitimin işlevi insan aklını geliştirmektir. Realist Felsefe Açısından Eğitim Okullarda fizik, kimya, biyoloji ve matematik vb. dersler esas alınmalıdır. İçerik konu açısından ‘konu merkezli’ çalışmayı amaçlar. Konuların belli sıra içerisinde sınıflanarak belirli disiplinlerle verilmesidir. Eğitim durumları, doğaya ve topluma uyum sağlamak için gerçekleştirilecek davranışlar olmalıdır.
Pragmatik Felsefe Çağdaş Amerikan felsefesi olarak kabul edilen pragmatizm, alanyazında deneycilik, aletçilik/araşçılık, işlevselcilik gibi adlarla da anılır. Pragma, sözlük anlamda yarar demektir. Bu akım esas olarak John Dewey’in düşünce sistemi üzerine kurgulanmıştır. Bu felsefe, insana ve yaşama karşı iyimser, pratik ve faydacı açıdan yaklaşır, insana ve insanın sahip olduğu güçlere önem verir. Gerçeğin özü değişmedir. Sonlanmış bitmiş hiçbir durum söz konusu olmayıp sürekli bir oluşum vardır. Gerçek, insan deneyimlerinin bir ürünüdür. Bir şeyin değeri insana yararlı olmasıyla ölçülür.
Pragmatik Felsefe Pragmatist Felsefe Açısından Eğitim, bireyleri ehliyetli, güçlü ve verimli kişiler olarak yetiştirmek için yapılan toplumsal iştir. Eğitim, yaşama bir hazırlık değil yaşamın kendisidir. Eğitimde değişmez bir içerik söz konusu değildir. Eğitim, sürekli değişen çevre ve koşullara, insanın uyumunu sağlamaktır. Öğrenme sürecinde gözlem ve deneye, bilimsel araştırmaya dayalı yöntemleri kullanmalıdır. Öğrenen merkezli program geliştirme yaklaşımları benimsenir. Değerlendirme boyutunda geleneksel yöntemlere ek olarak bireyin kendi başarısını ölçtüğü bireysel değerlendirme teknikleri de kullanılır.
Varoluşçu Felsefe İnsanı merkeze alan, insanın yabancılaşmasına karşı özgürleşmesini amaç edinen bir felsefi akımdır. Frederick Nietzsche, Karl Jasper ve Jean Paul Sartre öncüleridir. Eğitimin en temel amacı, insanın kendini gerçekleştirmesine olanak vermesidir. Çalışma konuları toplum bilimleri, sanat ve felsefe odaklı seçilmelidir. Bilgi nesnel ve kesin değil özneldir. Özgürlük bir bakıma seçme, eylemde bulunma ve sorumluluk almadır. Birey bütündür, bütüncül olarak ele alınmalıdır
Varoluşçu Felsefe Açısından Eğitim • Her insanın farklılığına işaret ederek eğitimde standartlaşma ve homojenleştirmeye karşı çıkarlar. • Eğitim/okul, bireyin bireyleşmesini sağlamalı, belirli bir telkinde bulunmalı, insanlar arası farklılığı dikkate almalı, onları birbirine benzetmeye çalışmamalıdır. • Uzmanlaşmanın içsel gelişmeyi engellemesi nedeniyle aşırı uzmanlaşmaya karşıtlık vardır. • En çok işledikleri temalardan biri ölümdür. Bu felsefe yaşanan hayata önem vermektedir. • Konu içerik, öğretme süreçleri doğal süreçler olmalıdır.
Analitik Felsefe Analitik felsefe, esas itibariyle dil ve anlam çözümlemesine önem veren, dilin kullanışı ve işleviyle ilgili çözümlemeler yapan çağdaş felsefelerden biri olup yeni pozitivist felsefe içindeki bazı filozoflar bu akım içindedir. Mantıksal pozitivitsin kurucusu olarak kabul edilen Wittgenstien, geleneksel felsefeyi eleştirerek dili, gerçekliği tanımanın bir aracı olarak kabul etmiştir. Ona göre felsefenin temel işlevi, dili oluşturan kavram, sözcük ve terimlerin açıklanması ve aydınlatılması olup dilde gramer dışındaki mantıksal yapı da vardır, dil ile dünya arasındaki ilişkiyi kurar.
Bu felsefe, felsefenin temel probleminin dille ilgili olduğunu, dilin, dildeki kavram ve sözcüklerin çözümlemesiyle anlam sorunlarının da çözülebileceğini ileri sürer. Analitik Felsefe Günümüzde oldukça etkili olan bu felsefe, çağdaş eğitim anlayış ve uygulamalarını da belirli ölçüde etkilemiştir. Eğitimle ilgili konulara çözümleyici bir mantıkla yaklaşır, eğitimle ilgili kavram terim ve modelleri, anlam yönünden ayrıntılı bir biçimde çözümlemeyi gerekli görür.
BAZI EĞİTİM AKIMLARI Daimicilik (Perennializm) Esasicilik (Essentializm) İlerlemecilik (Progressivizm) Yeniden kurmacılık (Recontructionizm) Varoluşçu eğitim
Daimicilik Eğitim, değişmez bazı gerçek, ilke ve değerler üzerinde kurulmalıdır. İnsan zihninin ve aklının geliştirilmesini sağlayacak entelektüel eğitime önem verilmelidir. Eğitimin temel görevi, insana evrensel mahiyetteki değişmez gerçek ve doğruların bilgisini kazandırmaktır. Okul, gerçek yaşamın bir parçası ve taklidi olmayıp yapay bir ortamdır ve gerçek yaşama hazırlık yeridir. Okulun temel görevi, toplumun kültürel mirasını yeni kuşaklara aktarmaktır. Programın merkezinde başta insani bilimler (dil-edebiyat, felsefe, tarih vb) olmak üzere matematik ve doğa bilimleri yer almalı; öğrenciler, klasik eserleri ve bunlarda ifade edilen değerleri tanımalı ve içselleştirmelidirler. Öğretim yöntemleri olarak konferanslar, metin çözümlemeleri ve tartışma yöntemleri tercih edilmelidir.
Esasicilik Realist ve idealist felsefenin izlerini taşıyan bu akım, muhafazakar bir eğitim akımıdır. İnsan, sosyal ve kültürel bir varlık olup doğuştan kafası boş ve hiçbir bilgiye sahip olmayan bir varlıktır. Eğitim özü, insana gerekli temel bilgi ve becerileri kazandırmaktır. Yeni yetişen kuşaklara insanlığın deneyiminden geçmiş bilgi birikimi ve kültürel mirası aktarmalıdır, insanın zihinsel yönü geliştirilmelidir. Okulun görevi, bilgiyi kültürü aktarmak, bireyin dünyayı tanımasını, topluma uyumunu sağlamaktır. Öğrenme, zor bir iştir. Bunun için öğrencilere, kendilerini disipline etme alışkanlığı kazandırılmalı, çok çalışmaları ve uygulama yapmaları sağlanmalıdır. Konu merkezli bir eğitim anlayışı temel olup eğitimde temel güç öğretmendedir. Bunun için de öğretmen, entelektüel yönden bir lider olmalı, yetişkinlerin yaşamına uyum sağlamada öğrenciye rehberlik etmelidir. Değişme, birtakım toplumsal çatışmaların kaynağı olup çatışmaların olmaması için de değişmemek esastır. Klasik eserlerin öğrencilere tanıtılması ve bunlarla ifade edilen değerlerin öğrencilere kazandırılması önemlidir. Programın merkezinde edebiyat, tarih, matematik, doğa bilimleri yer almalıdır.
İlerlemecilik Pragmatik felsefenin eğitime uyarlanmış hali olup bu akımın en belirgin özelliği; geleneksel eğitimin katı disiplin ve biçimselliği temel alan, öğretmen merkezli, edilgen insan yetiştirme anlayışına karşı çıkmasıdır.
İlerlemecilik Gerçek ve ahlaki değerler, göreceli olup sürekli değişme özelliğine sahiptir. Değişmez iyilik, doğruluk, güzellik yoktur. İyinin ölçüsü, topluma yararlı olmasıdır. Okul çocuğu yaşama hazırlama yeri değil, yaşamın kendisi olup eğitimin esası, öğrencinin doğal gelişimini sağlamaktır. Eğitim çocuğun bireysel ihtiyaçlarına göre düzenlenmelidir. Eğitimin içeriği, değişen bilgi ve çevreye göre sürekli gözden geçirilmeli, güncelleştirilmelidir. Bilgi kullanmak için olup öğrencilere öğretilecek bilgilerin, bir işe yaraması, yararlı olması gerekir. Eğitimde öğrencilerin öğrenmeye aktif olarak katılmaları, problem çözerek ve projeler geliştirerek öğrenmeleri sağlanmalıdır. Öğretmenin görevi, öğrenciyi yönlendirmek değil; yol göstermek, kendi gelişimlerini planlamalarına rehberlik yapmaktır. Programın merkezinde sosyal bilimler ve deneysel bilimler yer almalı, eğitimde eleştirel düşünceye önem verilmelidir. Okulda bireysel yarışmadan çok yardımlaşma, paylaşma ve işbirliğine önem verilmeli, demokratik bir ortamda takım ruhu oluşturulmalıdır. Okul, demokrasinin kurallarına göre kurulmalı ve işletilmelidir.
Yeniden Kurmacılık Bu akım da ilerlemeciliğin bir devamı olup pragmatik felsefeye dayanır. İlerlemeci akımın hemen bütün görüşlerine katılır. Bu akım, esas itibariyle bilim ve teknikteki bazı gelişmelerin, Batı uygarlığında kültürel bunalımlara neden olduğunu ve insan yaşamını tehdit ettiğini ileri sürerek eğitimi bu kültürel krizden kurtulmanın bir aracı olarak görür.
Yeniden Kurmacılık Eğitim, ortak değerlere dayalı bir dünya toplumu oluşturmanın bir aracı olup mevcut kültürel krizden kurtulabilmenin yolu, eğitim aracılığıyla toplumu yeniden oluşturmaktır. Dünyayı paylaşan uluslar içinde ve arasında ırk, din, cinsiyet vb. yönlerden ayırımcılık yapılmamalı; sevgi, barış, hoşgörü gibi ortak değerlere dayalı bir dünya kurulmalıdır. Okul ve eğitim, toplumda gerçekleştirilecek sosyal reformların bir aracı olmalı; öğretmen, öğrencileri toplumdaki sosyal reformların gereğine inandırmalıdır. Toplumsal değişme sürecinin merkezi okul olmalı, bu süreçte öğretmen de aktif bir rol üstlenmelidir. Toplumda tam demokrasi egemen olmalıdır. Okul, toplumda yapılması gereken sosyal reformların gereğine halkı da inandırmalı, bu amaçla onları da eğitmelidir.
Varoluşçu Eğitim İnsan, zeka ve duygu sahibi bir varlık olup her insan, eğitimle ilgili kararları kendisi vermelidir. Eğitim, öğrenciye sadece seçenekler sunmalı, her konuyu öğretmeli, ancak her öğrencinin kendi gerçek ve doğruları seçmesine fırsat vermelidir. Eğitimin içeriğinde insancıl psikolojinin konularına ve beşeri bilimlere (felsefe, edebiyat, sanat, tarih vb) ağırlık verilmelidir. Eğitim, her insanın kendini gerçek özellikleriyle tanımasına, bireyselciliğini geliştirmesine fırsat vermelidir. Eğitimde en uygun yöntem, Sokratik tartışmadır. Ancak öğretmen tartışmalarda tarafsız olmalı, öğrencilere herhangi bir doğruyu empoze etmemelidir. Öğretmen, ne bir bilgi kaynağı, ne taklit edilebilecek bir model, ne de bir danışmandır. Onun görevi sadece öğrencinin kendisini tanımasına yardım etmektir. Eğitimde sezgiye ve yaratıcılığa önem verilmelidir. Eğitim, insanın özgürleşmesine, kendini oluşturup gerçekleştirmesine fırsat vermelidir.
KARŞILAŞTIRMA NOTLARI İLERLEMECİLİK (pragmatik felsefeye dayanır, aposterioridir) DAİMİCİLİK ( idealizm ve klasik realizm’e dayanır, aprioridir) ESASİCİLİK (idealizm ve realizm’e dayanır, apriori ve aposteriori özellikler göseriri) VAROLUŞÇULUK (aprioridir) 1)Eğitimin özüesası nedir? Doğal gelişmeyi sağlamak Akıl ile zihni geliştirmek Bilgi ve beceri kazandırmak Seçenek sunmak 2)Öğrencinin doğası nedir? Yaşayan organizmadır Rasyonel ve ruhsalzihinsel bir varlıktır Edindiği bilgi ve becerileri kullanan bir varlıktır Zeka ve duygu sahibi, eşsiz serbest seçim yapan, sorumlu bir varlıktır 3)Eğitimin ortamı ne olmalıdır? Yaşamın kendisi olmalıdır ki öğrenci yaşayarak öğrensin Eğitim, yaşamın aynen taklidi değildir. Çocuğun entelektüel potansiyelini geliştiren, geleceğe hazırlayan yapay bir ortam hazırlanmalıdır Öğrencilerin maddi ve sosyal dünyaya, gerçekte olduğu gibi kendilerini uyarladıkları bir ortam olmalıdır Serbest girişimi, yaratıcılığı ve bireyselliği teşvik eden, ne grup düşüncesine ne de normlarına uymayı teşvik etmeyen bir ortam olmalıdır 4)Eğitim, insanın gereksinimlerini nasıl karşılamalıdır? İnsanın gereksinimleri farklı olduğundan eğitim, öğrencinin bireysel farklılıklarını geliştirmeye yoğunlaşmalıdır İnsanın ayırt edici özelliği zekadır. Eğitim öğrencilerin entelektüel gelişimlerini karşılamaya yoğunlaşmalıdır Her insanın sahip olması gereken temel bilgi ve becerileri kazandırmalıdır Öğrencinin , yaşamın sonsuz sorunlarıyla sevginin acısı ve coşkusuyla, gerçeklikle, özgürlükle, eylemlerin sonucuyla, ölümün kaçınılmazlığıyla karşıya getirecek bir arzuya gereksinimi vardır.
KARŞILAŞTIRMA NOTLARI İLERLEMECİLİK DAİMİCİLİK ESASİCİLİK VAROLUŞÇULUK 5)Eğitimin amacı ne olmalıdır? Gelişim, yaşamın tekrar inşa edilmesi olarak eğitimin temelini oluşturur. Bu nedenle eğitimin amacı açık uçlu olmalıdır Eğitim, kesin, evrensel, değişmez gerçekliği öğretmelidir Eğitimin amacı yeni gerçeklerin asimilasyonuna karşı öğrenciler için bir bilgi çerçevesi sağlamak olmalıdır Eğitimin amacı, öğrencilerin eşsiz olan bireyselliklerini geliştirmek olmalıdır 6)Okulun havası ne olmalıdır? Rekabetten çok işbirliğini geliştiren demokratik bir ortamda grup ruhunu sağlamalıdır Öğrencileri klasik eserlerle donatmalı, entelektüalizm ve yaratıcı düşünce atmosferinde bireyselliği geliştirmelidir Öğrencileri, kendisi hakkında gerçeklerin algısal incelemesiyle buluşturan yenilikçi teknikleri kapsayan zihinsel bir disiplin atmosferini muhafaza etmelidir Öğrencinin kendi gerçeğini bulmasına ve belli bir akıntıya kapılmadan görevini yerine getirmesini sağlayan otantik bir özgürlük sağlamalıdır 7)Okulun ilgi alanı ne olmalıdır? Çocuğun tüm gereksinim ve ilgilerini dikkate alan, onu bir bütün olarak ele alan bir eğitim verilmelidir İnsanın farklı kişilik ve zihniyle ilgilenmeli ve rasyonelliğin geliştirilmesine yoğunlaşmalıdır Dışarıdaki gerçek dünyayı anlamak için gerekli temel bilgiye ulaşması yönünde çocuğu eğitmelidir Çocuğun kendini gerçekleştirmesi yolunda ona yardım etmelidir 8)Uygun öğrenme nasıl olmalıdır? Öğrenme, çocuğu, pratik konulardan teorik ilkelere(somuttan soyuta) götüren problem çözme projelerinin yaşanmasıyla meydana gelir Öğrenme bazı temel metinler aracılığıyla, öğrencileri dünyanın sonsuzluklarıyla ve daha sonraki yaşantılarında uygulayacakları kuramsal ilkelerle tanışık hale getirdikçe oluşur Öğrenme, yoğun çabalarla, öngörülen ders konusunun öğrenci tarafından özümsenip konuya hakimiyeti sağlamak için oluşur Öğrenme, öğrencinin bireysel sorumluluklarını ve kişiliğinin muhtemel sonuçlarını tartarken alternatifler arasında özgürce seçim yapmasından oluşur
KARŞILAŞTIRMA NOTLARI İLERLEMECİLİK DAİMİCİLİK ESASİCİLİK VAROLUŞÇULUK 9)Öğretmenin rolü ne olmalıdır? Öğrencilere rehberlik edip öğütlerde bulunmalıdır. Çocukların kendi ilgi alanlarının, ne öğreneceklerini belirlemesi gerekir. Öğrenilecekleri ne otoriteler ne de ders kitaplarındaki konular belirlememelidir İnsanın evrensel ilgilerinin en iyi şekilde ifade edildiği literatürdeki büyükklasik eserlerin incelenmesi aracılığıyla öğrencileri entelektüel açıdan disipline etmelidir Sorumlu bir otorite olarak, yetişkin dünyasıyla çocuğun dünyası arasında bir arabulucu olmalıdır. Henüz olgunlaşmamış öğrenciler, yetişkinlerin doğasını ve taleplerini tek başlarına anlayamazlar Öğretmen, öğrencilere ilkeleri, değerleri ve gerçekleri sunmalı, ister kabul etsinler, isterse kabul etmesinler, kendileri için seçmeleri amacıyla bunları incelemeye teşvik etmelidir 10)Program neyi kapsamalıdır? Öğrencilere sosyal bilimler, empirik bilimler ve teknolojideki problem çözme faaliyetleriyle değişimi nasıl başarabileceklerini öğretmeye yoğunlaşmalıdır Entelektüel ders ve konulara yoğunlaşmalı, dil, tarih, matematik, doğa bilimleri, sözel sanatlar ve felsefeyi içermelidir Zamanın testinden geçen edebiyat, tarih ve matematiğin sembol ve fikirlerini, fiziksel dünyanın bilimleriyle birleştiren konuları içermelidir Edebiyat, tarih, felsefe, fen, sanat, insan doğası arasındaki çatışmayı ortaya çıkarmaya yoğunlaşmalıdır 11)Tercih edilen öğretim yöntemi ne olmalıdır? Projeler, öğrencilerin problem çözme yaşantılarına rehberlik edilebilecek yöntem olarak tercih edilmelidir Konferanslar, metinler ve tartışmalar, zekayı geliştirmek için tercih edilen yöntemler olmalıdır Bilgi ve becerileri öğretmek için gösteriler(demostra syonlar) tercih edilen yöntem olmalıdır Benliği bulmak için tercih edilen yöntem, sokratik diyalogtartışma bilinmeyen gerçekleri keşfetme olmalıdır
İDEOLOJİ VE EĞİTİM İdeoloji, organize edilmiş ve bütünleştirilmiş, kendi içinde tutarlı düşünceler toplamıdır. İdeolojiler, başlı başına birer felsefe olmayıp, sosyal, felsefi, ekonomik, siyasi ve benzeri konularla ilgili olabilir. İdeolojiler, toplum için ideal bir yaşam biçimi öngörür. Faklı ideolojiler, birey, toplum, etnik yapı, din, gelenek, sosyal sınıf gibi farklı konulara vurgu yapar. Eğitime ilişkin bir ideoloji belirli bir insan ve toplum tipi öngörür, belirli ön kabullere dayanır. İdeoloji kendi taraftarlarının amaç ve ideallerini tanımlar, sosyal, kültürel, eğitsel, siyasal, ekonomik sorunlarına çözümler sunar. Geçmişi yorumlayarak bugünü açıklar ve geleceği kurar. Belirli bir ideolojiyi temel alan bir eğitim sisteminde, eğitim politikaları, eğitimin amaçları, okul programları bundan etkilenir.
TÜRKİYE EĞİTİM SİSTEMİNİN FELSEFİ TEMELLERİ Türkiye eğitim sistemi, felsefi temelleri yönünden nasıl bir özellik göstermektedir? Bu felsefelerden hangilerinin izlerini taşımaktadır? Tanzimattan sonra yaşanan doğu-batı çatışması, toplumsal yaşamın her alanında ve her kesiminde etkili olmuştur. Bir taraftan geleneği koruma ve sürdürme, diğer taraftan batılılaşma ve çağdaşlaşma amacı güdülmüştür. Tanzimat’tan sonra Osmancılık, Türkçülük, İslamcılık, Batıcılık gibi adlar altında gelişen siyaset ve fikir akımları olmuştur. bunların içinde de farklı eğilimler ve bunları uzlaştırmaya sentez yapmaya dönük çabalar olmuştur. bunlar eğitim anlayışlarına ve tartışmalarına da yansımıştır. Cumhuriyet’ten sonra batıdan bazı bilim adamları davet edilmiş, Türkiye eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması yoluna gidilmiş, Ziya Gökalp, İsmail Hakkı Baltacıoğlu gibi bazı eğitimciler eğitimle ilgili bazı görüşler ileri sürmüş; Köy Enstitüleri gibi bazı okul projeleri ve modelleri geliştirilmiştir. Batılı ülkelerde gelişen eğitim ve okulla ilgili bazı görüşler ve akımlar, Türkiye’de de taraftarlar bulmuştur.
TÜRKİYE EĞİTİM SİSTEMİNİN FELSEFİ TEMELLERİ Bugünkü eğitim sistemimizin temelleri, cumhuriyetten sonra atılmıştır. Cumhuriyetten sonra eğitimde demokrasi, laiklik, millilik, bilimsellik, sosyal adalet, fırsat ve imkan eşitliği ve benzeri ilkler geliştirilmiştir. Daha çok da sentezci bir çizgi izlenerek eğitimin çağdaş ve milli olmasına önem verilmiştir. İlerlemeci eğitim akımının etkileri olmuştur. Eğitimle ilgili tartışmalar, daha çok ideolojik nitelikli tartışmalar biçiminde süregelmiştir. Son yıllarda eğitim programları, yapılandırmacı felsefe ışığında yeniden hazırlanmıştır. Türkiye eğitim sisteminin genel amaçları incelendiğinde, yetiştirilmesi öngörülen insan tipinin, bir taraftan gelenek, ulusal değerler ve ulusal kültüre bağlı olması, diğer taraftan da değişme ve yeniliklere açık olması beklenmektedir. Yetiştirilecek bireylerin, toplumun genel çıkarlarını gözetmesi, eğitimle toplumsal birlik ve bütünleşmenin sağlanması, diğer taraftan da bireylerin bilimsel gelişmelerinin sağlanması öngörülmektedir.
- Slides: 34