Etkili ve Gzel Konuma Ders 13 Konu 13

  • Slides: 50
Download presentation

Etkili ve Güzel Konuşma Ders: 13 Konu: 13

Etkili ve Güzel Konuşma Ders: 13 Konu: 13

 Konuşmayı bozan ve çirkinleştiren nedenlerden biri de, tümcenin akıcılıktan yoksun olmasıdır. Bunun kökeninde

Konuşmayı bozan ve çirkinleştiren nedenlerden biri de, tümcenin akıcılıktan yoksun olmasıdır. Bunun kökeninde ise Türkçenin konuşma dilindeki önemli kurallarından birini bilmezlik yatar. Bu ulama kuralıdır. ULAMA

 Türkçede konuşmadaki heceleme, yazı dilindeki heceleme kuralına uymaz. ULAMA

Türkçede konuşmadaki heceleme, yazı dilindeki heceleme kuralına uymaz. ULAMA

 Bu nedenle, bir sözcük ünsüz harfle bitiyor, ardından gelen ünlü harfle başlıyorsa, ünsüz

Bu nedenle, bir sözcük ünsüz harfle bitiyor, ardından gelen ünlü harfle başlıyorsa, ünsüz harfle biten sözcük, kendisinden sonra gelen ünlü harfle başlayan sözcükle birleşir, yeni bir hece oluşturur. ULAMA

 Bazı örnekler vermek gerekirse “dün akşam üç ekmek aldım” tümcesi şöyle söylenir: dü-nakşa-mü-çek-me-kal-dım.

Bazı örnekler vermek gerekirse “dün akşam üç ekmek aldım” tümcesi şöyle söylenir: dü-nakşa-mü-çek-me-kal-dım. “geldim ama yoktun. ” Tümcesi; söylenir. ULAMA “gel-di-ma-ma-yok-tun” biçiminde

 Bu ve benzeri tümceleri her sözcüğü ayırarak; kesik söylersek, bu söyleyiş Türkçeye aykırı

Bu ve benzeri tümceleri her sözcüğü ayırarak; kesik söylersek, bu söyleyiş Türkçeye aykırı düşecektir. ULAMA

 Özellikle ikinci örneğimizi ulama yapmadan söylediğimizde, sanki bir serzeniş veya şikâyet havası oluşacaktır.

Özellikle ikinci örneğimizi ulama yapmadan söylediğimizde, sanki bir serzeniş veya şikâyet havası oluşacaktır. Sözgelimi; “karar almak” sözcükleri ka-raral- mak biçiminde okunur. ULAMA

 Özellikle; Bileşik kelimeler, Bileşik özel adlar, Bileşik eylemlerle, Tamlama ve Deyimlerde ULAMA ulama

Özellikle; Bileşik kelimeler, Bileşik özel adlar, Bileşik eylemlerle, Tamlama ve Deyimlerde ULAMA ulama yapmak kaçınılmazdır.

 Tekdüzeliğe gelince; Bu sesin, tümcedeki anlama göre perdelenmemesi, iniş çıkışlar sergilenmemesi, başka bir

Tekdüzeliğe gelince; Bu sesin, tümcedeki anlama göre perdelenmemesi, iniş çıkışlar sergilenmemesi, başka bir deyişle tonlamasızlık sonucu anlam aktarımında ve etkilemede yetersiz kalmak demektir ve yaygın kusurlardan biridir. ULAMA

 Tekdüzelikte tartım ve hız bozukluklarının da büyük payı olduğu bir gerçektir. Bu ya

Tekdüzelikte tartım ve hız bozukluklarının da büyük payı olduğu bir gerçektir. Bu ya çok yavaş ya da çok hızlı konuşma biçiminde kendini gösterir. Ruhsal ve sinirsel dengenin sağlanması ile soluk, ses, vurgu ve tonlama alıştırmalarıyla bu kusurun üstesinden her zaman gelinebilir. ULAMA

 Kısaca bu ve buna benzer söyleyişler gene hep aynı noktaya gelip dayanıyor. Kötü

Kısaca bu ve buna benzer söyleyişler gene hep aynı noktaya gelip dayanıyor. Kötü alışkanlıklar, bilgisizlik, umursamazlık, daha doğrusu dikkatsizlik ve diline saygısızlık. Daha önce de belirttiğimiz gibi Türkçede yazıldığı zaman söylenmeyen, söylendiği zaman yazılmayan “ğ” dışında hiçbir harf yoktur. ULAMA

 Son olarak Türkçede harfler, şunu “ğ”nin kendi söyleyebiliriz: dışında ses bütün değerleriyle, tümüyle

Son olarak Türkçede harfler, şunu “ğ”nin kendi söyleyebiliriz: dışında ses bütün değerleriyle, tümüyle seslendirilmek isterler. ULAMA

 Doğru ve güzel konuşmanın en önemli kuralı, konuşma dilinin kurallarını bilmek, başka deyişle

Doğru ve güzel konuşmanın en önemli kuralı, konuşma dilinin kurallarını bilmek, başka deyişle Türkçe dilbilgisi kurallarına harfiyen uymaktır. Türkçemizdeki bazı kuralları kısaca hatırlatalım. ULAMA

 Dil, konuşma dili ve yazı dili olmak üzere iki farklı biçimde ele alınmalıdır.

Dil, konuşma dili ve yazı dili olmak üzere iki farklı biçimde ele alınmalıdır. Gerçekte dil olgusu yazıdan bağımsızdır ve seslerden oluşur. Bu açıdan konuşma dili, dil birliği olan bir toplumun dilinin yazıyla ilişkili olmayan ve çeşitli söyleyiş özellikleri taşıyan yönüdür. ULAMA

 Yazı çok sonra bulunduğu için konuşma dili temel olma özelliği taşır. Yazı diliyse,

Yazı çok sonra bulunduğu için konuşma dili temel olma özelliği taşır. Yazı diliyse, sözlü iletişim aracı olan dili, simgeler yardımıyla aktarır ve uzaktan iletişim gitmesini sağlamak, önlemek kullanılır. ULAMA iletilerin gibi yitip amaçlarla

 Yazı dili kendine özgü bir gerçeklik düzlemi yaratırken genellikle dili durağanlaştırır, geleneği korur.

Yazı dili kendine özgü bir gerçeklik düzlemi yaratırken genellikle dili durağanlaştırır, geleneği korur. Her türlü bildirinin, bu arada kültürel ve yazınsal değerlerin toplumlar aktarılmasıyla kurumlaşır. ULAMA arasında birbirine

 Tarihsel koşulların etkisiyle, konuşma diliyle yazı dili arasında büyük bir kopukluk da görülebilir.

Tarihsel koşulların etkisiyle, konuşma diliyle yazı dili arasında büyük bir kopukluk da görülebilir. Konuşma dili yazı dilinden daha hızlı değiştiğinden, konuşma dili ve yazı dili arasındaki koşutluk ortadan kalkar; yazıyla söyleyiş arasındaki kopukluk meydana gelir. ULAMA

 Bu nedenle “okunduğu de gibi hiçbir yazılır” dil ya “yazıldığı gibi okunur” denilemez.

Bu nedenle “okunduğu de gibi hiçbir yazılır” dil ya “yazıldığı gibi okunur” denilemez. ULAMA için da

 Türkçede de aynı durum söz konusudur. Sözgelimi, fiiller yazıldığı gibi okunmazlar. Fiillerde a

Türkçede de aynı durum söz konusudur. Sözgelimi, fiiller yazıldığı gibi okunmazlar. Fiillerde a ve e sesleri konuşurken daralıp, ı ve i’ye, bazen de u ve ü’ye dönüşür. Yapacak yazar yapıcak, gidecek yazar gidicek okuruz. ULAMA

 Türkçemizde, kelimelerin sonunda b, c, d, g gibi yumuşak ünsüzler bulunmaz. Onların yerine

Türkçemizde, kelimelerin sonunda b, c, d, g gibi yumuşak ünsüzler bulunmaz. Onların yerine sert eşleri olan p, ç, t, k sert ünsüzleri bulunur. Konuşurken, ulama yapılarak sert ünsüzler yumuşak ünsüze dönüşür. ULAMA

 “Ayıp etmek” sözcükleri “a-yı-bet-mek” biçiminde söylenir. “Ayıp oluyor” da “a-yı-bo-lu-yor” şeklinde seslendirilir. ULAMA

“Ayıp etmek” sözcükleri “a-yı-bet-mek” biçiminde söylenir. “Ayıp oluyor” da “a-yı-bo-lu-yor” şeklinde seslendirilir. ULAMA

 Ama özellikle ikinci örneği oluşturan sözcükleri titizlikle boğumlamaya gayret gösterin ki, dinleyenler bir

Ama özellikle ikinci örneği oluşturan sözcükleri titizlikle boğumlamaya gayret gösterin ki, dinleyenler bir ayının boğulduğunu zannetmesinler. Tek heceli ve Arapça kökenli kelimelerde ulama yapınca ya da yardımcı eylem kullanınca “şedde” denilen ses ikizleşmesi olur. Ret-reddi, ret oyu-reddoyu, zam-zammı gibi… ULAMA

 Bir ses yanındaki sesin etkisi altında kaldığı zaman bu iki sesten birinde değişme

Bir ses yanındaki sesin etkisi altında kaldığı zaman bu iki sesten birinde değişme olur. Buna benzeşme (assimilation) denir. N-B seslerinin bir araya gelmesiyle ‘n’ sesi ‘m’ ye yakınlaşır. C-D sesleri bir araya geldiğinde ise ‘c’ sesi ‘j’ ye dönüşür. ULAMA

 Sonbahar sombahar, Safranbolu Saframbolu gibi… Aynı şekilde Necdet Nejdet, vicdan vijdan biçiminde okunur.

Sonbahar sombahar, Safranbolu Saframbolu gibi… Aynı şekilde Necdet Nejdet, vicdan vijdan biçiminde okunur. ULAMA

 N-KE veya N-GE sesleri yana geldiğinde ‘n’ sesi buruna itilerek çıkartılır. ‘Manken, inkâr,

N-KE veya N-GE sesleri yana geldiğinde ‘n’ sesi buruna itilerek çıkartılır. ‘Manken, inkâr, hünkâr, yenge, zengin’ de olduğu gibi… N-KA, N-GA, N-F, N-Ş, N-R, N-Y, N-J, N-S sesleri bir araya geldiğinde ‘n’ sesi damakta yumuşatılarak söylenir: Çankaya, vb… ULAMA mangal, infilak, inşaat, sonra, konyak, panjur, pansuman

 Konuşmada; ecek, acak ekleri, sonu sessiz harfle biten ve içinde a, e, i,

Konuşmada; ecek, acak ekleri, sonu sessiz harfle biten ve içinde a, e, i, ı gibi düz ünlüler olan eylem köklerine bağlandığında, -acak ve ecek eklerinin başlarındaki ‘a’ lar ‘ı’ , ‘e’ler ‘i’ olarak darlaşır. ULAMA

 Yani; kanacak kanıcak, silecek silicek (ama araçların silecekleri yine silecek biçiminde söylenmelidir. Burada

Yani; kanacak kanıcak, silecek silicek (ama araçların silecekleri yine silecek biçiminde söylenmelidir. Burada kastedilen silme eylemidir. ) olur. ULAMA

 Aynı şekilde eylem köklerinin içinde o, u, ö, ü gibi yuvarlak ünlüler varsa

Aynı şekilde eylem köklerinin içinde o, u, ö, ü gibi yuvarlak ünlüler varsa ‘a’lar ‘u’, ‘e’ler ‘ü’ olurlar. Olacak olucak, gelecek gelicek (ilerideki anlamındaki gelecek aynen söylenir. )olur. ULAMA zaman

 Eylem ve eylemsi ekler olan a, e, an, en, arak, erek, acak, ecek

Eylem ve eylemsi ekler olan a, e, an, en, arak, erek, acak, ecek ekleri, sonu sesli harfle biten eylem köklerine bağlandıklarında Türkçe sözcüklerde iki sesli harf yana gelemeyeceğinden araya ‘y’ kaynaştırma harfi olarak sokulur. ULAMA

 Konuşurken de ‘y’ kaynaştırma harfi kendinden önce gelen ‘a’ ları ‘ı’, ‘e’ leri

Konuşurken de ‘y’ kaynaştırma harfi kendinden önce gelen ‘a’ ları ‘ı’, ‘e’ leri ‘i’ olarak darlaştırır. Anla+y+an, anlıyan; söyle+y+erek, söyliyerek biçiminde seslendirilir. ULAMA

 “Y” kaynaştırma harfi, konuşmada, acak ve ecek ekleriyle bağlandığı eylem köklerini gelecek zaman

“Y” kaynaştırma harfi, konuşmada, acak ve ecek ekleriyle bağlandığı eylem köklerini gelecek zaman kipine dönüştürdüğünde, bağlandığı eylem kökünün sonundaki sesli harfi darlaştırdığı gibi, kendinden sonra gelen acak ve ecek eklerinin başındaki sesli harfleri yani ‘a’ları ve ‘e’leri düşürür. Anla+y+acak anlıycak, söyle+y+ecek söyliycek olur. ULAMA

 Yalnızca “demek” ve “yemek” yüklem köklerinde, kendinden önce gelen sesli harfi hem yazıda

Yalnızca “demek” ve “yemek” yüklem köklerinde, kendinden önce gelen sesli harfi hem yazıda hem de konuşmada darlaştırır. Ye+y+en yiyen, ye+y+ecek yiyecek; de+y+en diyen, de+y+erek diyerek biçiminde yazılır ve söylenir. ULAMA

 İki heceli bazı sözcükler, sesli harfle başlayan bir ek alınca, ikinci hecedeki ünlüleri

İki heceli bazı sözcükler, sesli harfle başlayan bir ek alınca, ikinci hecedeki ünlüleri düşer. Akıl, ‘ı’ eki alınca aklı; kabir, ‘i’ eki alınca kabri olur… ULAMA

 Sonu k ve g ile biten özel adlarla, dilimize girmiş kimi sözcükler, çekim

Sonu k ve g ile biten özel adlarla, dilimize girmiş kimi sözcükler, çekim eki alsalar bile konuşurken ğ olmazlar. Irak+a, Iraka; hukuk+a, hukuka; blok+a, bloka şeklinde söylenmelidir. Irağa, hukuğa, bloğa söyleyişleri yanlıştır. ULAMA

 Sonu k ile biten sözcüğün ardından h ile başlayan bir sözcük geldiğinde; h

Sonu k ile biten sözcüğün ardından h ile başlayan bir sözcük geldiğinde; h harfi düşer ve okunmaz. Açık hava yazdığında a-çı-ka-va biçiminde okunmalıdır. ULAMA

 Yazıdaki kimi kısaltmalar konuşma sırasında açılırlar. Sözgelimi no. değil numara, tel. değil telefon

Yazıdaki kimi kısaltmalar konuşma sırasında açılırlar. Sözgelimi no. değil numara, tel. değil telefon demek gerekir. ULAMA

 Jargon etkili iletişimin düşmanıdır. Ama bütün sanayi ve bilim dalları, meslekten olmayanların anlayamayacağı

Jargon etkili iletişimin düşmanıdır. Ama bütün sanayi ve bilim dalları, meslekten olmayanların anlayamayacağı daha yeni, daha tuhaf ve daha uzun sözcükler üretmeyi sürdürüyorlar. Bu tür kelimelerin sıradan dinleyiciler için anlaşılabilecek biçimde açılmalarını öneririm. ULAMA

 ‘Sanırım’, ‘olasılıkla’, ‘belki de’ gibi sözcüklerden olabildiğince kaçının ve olumlu bir konuşma biçimi

‘Sanırım’, ‘olasılıkla’, ‘belki de’ gibi sözcüklerden olabildiğince kaçının ve olumlu bir konuşma biçimi geliştirmeye çalışın. Başkasına hakaret etmeyi amaçlamadıkça, inandığınız bir şeyi söylerken sesinizin perdesini düşürmek ya da yükseltmek gereksizdir. ULAMA

 Hepimiz olumlu bir konuşmanın ne demek olduğunu biliriz: özlü, basit ve anlaşılması kolay…

Hepimiz olumlu bir konuşmanın ne demek olduğunu biliriz: özlü, basit ve anlaşılması kolay… Eğer kısa bir sözcük derdinizi anlatmaya yetiyorsa uzun bir sözcük peşinde koşmanın hiçbir anlamı olmayacaktır. ULAMA

 Kaçınılması gereken diğer sözcükler; bizim boşlukları doldurmak ve konuşmamıza ağırlık kazandırmak için kullandığımız

Kaçınılması gereken diğer sözcükler; bizim boşlukları doldurmak ve konuşmamıza ağırlık kazandırmak için kullandığımız sözcüklerdir. ULAMA

 Eğer konuşurken ikide bir, “eee, şey, ıh, ah, ooo, vb…” sesler çıkarma alışkanlığında

Eğer konuşurken ikide bir, “eee, şey, ıh, ah, ooo, vb…” sesler çıkarma alışkanlığında iseniz, bir arkadaşınızdan, konuşmanızı dikkatle izlemesini ve o sesleri her duyuşunda sizi uyarmasını isteyin. Bu başlangıçta size garip gelebilir belki, ama kusurlu konuşma alışkanlığından kurtulmanıza da büyük ölçüde yardımcı olur. ULAMA

 Konuşmamızı gelmesi bozan ve çirkinleştiren, aslında en başta gereken nedenlerin sonuncusu iyi dinlememektir.

Konuşmamızı gelmesi bozan ve çirkinleştiren, aslında en başta gereken nedenlerin sonuncusu iyi dinlememektir. Siz istediğiniz kadar konuşun, aslında söyledikleriniz karşınızdakinin anlayabildiklerinden ibarettir. ULAMA

 Konuşma, dinleme ile bütünleşir. Yani dinleme olmazsa konuşma olmaz. Dinleme, dikkate ve algıya

Konuşma, dinleme ile bütünleşir. Yani dinleme olmazsa konuşma olmaz. Dinleme, dikkate ve algıya dayanır. Dinlerken dikkat kesilmişizdir. Yani duyumsal alıcılarımızın tümünü, işitsel simgelerle görsel simgelerden oluşan işitimsel uyarana yöneltmişizdir. ULAMA

 Algılayabilmenin önkoşulu ise dikkat etmektir. Sabırlı olmak ve karşınızdakine saygı duymak; önyargısız davranmak

Algılayabilmenin önkoşulu ise dikkat etmektir. Sabırlı olmak ve karşınızdakine saygı duymak; önyargısız davranmak ve kendimizi ön plana çıkarmamak gerekir. Yani kendimizi konuşan kişiden üstün söylediklerini dinlememize engel olmamalı. ULAMA görmek, onun

 Aslında dinlemeyi öğrenebilmenin öyle çok zor bir reçetesi yok. Belki de yalnızca dinlenilmeyen

Aslında dinlemeyi öğrenebilmenin öyle çok zor bir reçetesi yok. Belki de yalnızca dinlenilmeyen kişinin kendimiz olduğunu düşünmek bile yeterli olabilir. Sizi dinlemeyen birileri olduğunda, üstelik anlattığınız sizin için çok önemliyse neler hissedersiniz? Peki, sizin bunları başkalarına hissettirmeye hakkınız var mı? ULAMA

 Buraya kadar sözünü ettiğimiz alıştırmaları mükemmel olmasa bile olabildiğince iyiye varana kadar yinelemelisiniz.

Buraya kadar sözünü ettiğimiz alıştırmaları mükemmel olmasa bile olabildiğince iyiye varana kadar yinelemelisiniz. Her bir duyguyu ‘oynarken’ aynada kendinizi izlemenizi öneririm. Her seferinde yüz ifadenizin nasıl değiştiğini gözlemleyin. ULAMA

 Samimi olmak ya da şüpheci görünmek için gülümseyin, şaşırdığınızı belirtmek için kaşlarınızı kaldırın,

Samimi olmak ya da şüpheci görünmek için gülümseyin, şaşırdığınızı belirtmek için kaşlarınızı kaldırın, kızgın görünmek içinse kaşlarınızı çatın. Yüz ifadeleri, ses tonunu etkiler; bu yüzden değil radyoda, telefonda konuşurken bile gülümsemeyi unutmamak gerekir. ULAMA

GÜRZAP, C. Söz Söyleme Ve Diksiyon/Konuşan İnsan. Remzi Yayınevi. İstanbul 2019 ŞENBAY, N. Söz

GÜRZAP, C. Söz Söyleme Ve Diksiyon/Konuşan İnsan. Remzi Yayınevi. İstanbul 2019 ŞENBAY, N. Söz Ve Diksiyon Sanatı. Yapı Kredi Yayınları. İstanbul 2012 ÜNSAL, F. , Şahin, H. 80 Yılın Sesi 1927’den 2007’ye Spikerlik. TRT Yayınları. Ankara 2007

“Türk Dili'nin Özleştirilmesi, Zenginleştirilmesi Ve Kamuoyuna Bunların Benimsetilmesi İçin Bütün Yayın Araçlarından Yararlanmalıyız. Her

“Türk Dili'nin Özleştirilmesi, Zenginleştirilmesi Ve Kamuoyuna Bunların Benimsetilmesi İçin Bütün Yayın Araçlarından Yararlanmalıyız. Her Aydın, Hangi Konuda Olursa Olsun, Yazarken Buna Dikkat Edebilmeli, Konuşma Dilimizi İse Uyumlu, Güzel Bir Duruma Getirmeliyiz. ” Mustafa Kemal ATATÜRK