ERGENLK GELM ZELLKLER ve ERGENLERLE LETM Ergenlik fiziksel

  • Slides: 32
Download presentation
ERGENLİK GELİŞİM ÖZELLİKLERİ ve ERGENLERLE İLETİŞİM

ERGENLİK GELİŞİM ÖZELLİKLERİ ve ERGENLERLE İLETİŞİM

Ergenlik: fiziksel gelişmeler • Ergenliğin ilk yıllarında büyüme hormonu fazla çalıştığından boy ve kilo

Ergenlik: fiziksel gelişmeler • Ergenliğin ilk yıllarında büyüme hormonu fazla çalıştığından boy ve kilo artışı hızlı olur. El, ayak, kol ve bacaklar uzar. Erkeklerde omuzlar ve göğüs kafesinde genişleme ve kas gücünde artış; kızlarda kalçalarda ve göğüste genişleme olur. • Çene , burun öne çıkar ve dudaklar dolgunlaşır. Yağ bezleri büyür; akne ve sivilceler çıkar; Terleme artar, ter bezleri daha kokulu salgı üretir. Kalp, ciğerler ve sindirim sisteminde genişleme olur • İştahta artış gözlenir Abur cubur yeme merakı artar, • Cinsel olgunlaşma(=büluğa erme) gerçekleşir.

Ergenlik: fiziksel gelişmeler • Vücut direncinde azalma olur. Bu dönemde çocuklar çabuk yorulur, dikkatlerin

Ergenlik: fiziksel gelişmeler • Vücut direncinde azalma olur. Bu dönemde çocuklar çabuk yorulur, dikkatlerin yoğunlaştırmakta zorlanırlar. • Dikkat sorunu, büyüme hormonunun vücuttaki enerjinin büyük kısmını harcamasından kaynaklanır. Bedensel ve duygusal gelişim sürecindeki şaşkınlık ya da kabullenememe durumu da da dikkat dağınıklığına neden olmaktadır • Bu durum ders başarısına da yansır. Ancak çoğu zaman yaşanan, istekli bir tembellik değildir.

Ergenlik: fiziksel gelişmeler • Bedensel gelişimin, sosyal ve duygusal gelişimden daha önce ve hızlı

Ergenlik: fiziksel gelişmeler • Bedensel gelişimin, sosyal ve duygusal gelişimden daha önce ve hızlı gerçekleşmesi karşımıza iri vücutlu çocuk ruhlu bireyler çıkarır. Bu çelişki ebeveyn ve ergen arasında gergin iletişimlere yol açar. Yani ana -baba yetişkin görünümlü vücutlardan yetişkin olgunluğu bekler; oysa duygusal gelişim henüz bu olgunlukta değildir. • Beden oranlarındaki değişiklikler istenmeyen sakarlıklara neden olabilir. Hızlı bedensel gelişime bağlı olarak çocuğun koordinasyonlarında ahenksizlik görülebilir.

Ergenlik: Ruhsal gelişmeler • Duygu ve düşünce kapasitesi artar, soyut kavramlarla düşünme ve akıl

Ergenlik: Ruhsal gelişmeler • Duygu ve düşünce kapasitesi artar, soyut kavramlarla düşünme ve akıl yürütme başarılır. Daha önce güvendiği ve inandığı her şeyi yeniden sorgular. Geleneksel dini inançlar sorgulanır. Yerleşik dini/manevi değerler askıya alınabilir. Kendi doğrularını bulmaya çalışır ve bu konuda etrafındakilerle ters düşmeye razı olurlar. • Duygusal ve toplumsal değer çatışmaları yaşarlar. Birçok kural ve değerleri saçma ve anlamsız görürler. Ergen nedeni konusunda ikna olmadığı hiçbir şeyi kabul etmek istemez.

Beğenilme isteği • Fark edilmek, özel olmak, takdir edilmek, saygı duyulmak, hatırlanmak isterler. •

Beğenilme isteği • Fark edilmek, özel olmak, takdir edilmek, saygı duyulmak, hatırlanmak isterler. • Ergenler için başkaları tarafından beğenilmek son derece önemli bir ihtiyaçtır; bu durum onların davranışlarını etkiler. • Çoğu ergenler, kendi düşüncelerine çok fazla önem verirler. Bundan dolayı formel düşünceyi karşılaştıkları günlük sorunlara uygulamada başarısız olurlar. • Kendilik bilinci aşırıdır; kendilerine fazla önem verirler; gösteriş yapma eğilimi taşırlar. İnsanlar onları yargılıyormuş (sürekli «sahnede olma» ) hissi taşırlar. • Nasıl bir algı oluşturmak istiyorsa o şekilde davranırlar. Bu yüzden hem kendisini hem de onu tanıyanları şaşırtacak davranışlarda bulunabilirler.

Duygusal özellikler • Karşı cinse yönelik romantik duygular yaşanır. • Hayal kurma yoluyla arzularını

Duygusal özellikler • Karşı cinse yönelik romantik duygular yaşanır. • Hayal kurma yoluyla arzularını düşüncelerine yansıtırlar(Gündüz Rüyaları) • Can sıkıntısı çalışmaya karşı isteksizlik huzursuzluk, yalnız kalma isteği bu dönemin en önemli özellikleridir • Riskli davranışlara ( «bana bir şey olmaz!» ) çok kolay atılırlar. • Duyguları iniş çıkışlıdır, Çabuk sevinir, çabuk üzülür, birden sinirlenir, olur olmaz şeyleri sorun yaparlar. Alıngan davranıp hiçbir eleştiriye gelemezler. •

Korku ve kaygıları • Sağlıkla ilgili kaygılar: Yeterli uyuyamamak, gevşeyip rahatlayamamak, sakarlık, bedensel görünüm,

Korku ve kaygıları • Sağlıkla ilgili kaygılar: Yeterli uyuyamamak, gevşeyip rahatlayamamak, sakarlık, bedensel görünüm, gerginlik, güzel ya da yakışıklı olamadığını düşünmek, kısa boylu olmak. . . • Kişilik ile ilgili kaygılar: Kendisine güveni olmamak, kendisini yetersiz görmek, sık öfkeye kapılmak, küçük şeylere üzülmek, olayları çok ciddiye almak. . . • Aile ve ev yaşamına ilişkin kaygılar: Kendisine ait bir odasının olmaması, cinsel sorunlarını ailesi ile paylaşamaması, arkadaşları ile dışarı çıkamaması, çocuk yerine konmak, ailesinin arkadaş çevresine, tercihlerine, isteklerine karışılması, özgürlüğünün kısıtlanması. . . • Sosyal ilişkilerine yönelik kaygılar: Yeni tanıştığı insanlarla nasıl konuşacağını bilememe, yeterince arkadaş edinememek. . • Din ahlak konularındaki kaygıları: Ölüm korkusu, din konusunda daha fazla bilgi istemek, neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilememek. . . • Okulla ilgili kaygıları: Dikkatini toplayamama, çalışma yöntemini bilememe, çalışırken hayal kurma, derse kendisini verememe, çalışmak isteyip de çalışamama, kendisini derste ifade edememe, etkili bir programının olmaması, not kaygısı, sınav kaygısı, uzun bir süre kendisini televizyondan alamama, zaman kaybı. . • Meslek seçimi ile ilgili kaygılar: Hangi mesleği seçeceğini bilememek, yeteneklerinin ilgilerinin ne olduğunu bilememek, ailesinin meslek seçimine fazlaca karışması

Mahremiyet ihtiyacı • Yaşadıklarını anlamak ve kendilerini dinlemek için yalnız kalmaya • ihtiyaçları vardır.

Mahremiyet ihtiyacı • Yaşadıklarını anlamak ve kendilerini dinlemek için yalnız kalmaya • ihtiyaçları vardır. • Mahremiyet’’ bireyin kendine ait özel bir dünyası olması demektir. Artık aile her şey paylaşılmaz, her şey anlatılmaz.

Ergenlik: kimlik arayışı • Kendi kendilerine yönelik düşünceleri yoğundur: Ben kimim ? Nasıl biri

Ergenlik: kimlik arayışı • Kendi kendilerine yönelik düşünceleri yoğundur: Ben kimim ? Nasıl biri olmalıyım? ’’ Toplum içindeki yerim nedir? Hangi mesleği seçmeliyim? Yaşamdaki amaçlarım neler? ’’ Özelliklerim nedir? Nasıl bir insan olmaya uygunum? • Kendine rol model olacak yeni kişi arayışına girebilir (arkadaş, sporcu, pop yıldızı, dizi karakteri vb. ) Birbirinden farklı özelliklere sahip, farklı uçlarda yer alan rol modeller seçebilir kendine. Model aldığı kişiler sıklıkla değişebilir. • Yabancılaşma ve aşırı bağlanmalar «kimlik yitimi» ne yol açar. Popüler kültürün etki ve yaygınlığı, sanal ve yüzeysel yaşamlara yol açar. Değerler bunalımı yaygınlaşır. Bazı ergenler dini bağlanma figürlerine yönelerek yalnızlık ve kimlik bunalımını aşmaya çalışır.

Ana-baba ile İlişkiler • Bana küçük bir çocukmuşum gibi davranıyorsunuz” cümlesi ergenlerden sık işitilen

Ana-baba ile İlişkiler • Bana küçük bir çocukmuşum gibi davranıyorsunuz” cümlesi ergenlerden sık işitilen yakınmadır. . Ergen ailenin isteklerini baskı olarak algılar, aile de ergenin isteklerini isyan olarak algılar. • Genç gücü ele geçirmeye, ebeveyn de denetimi yitirmemeye çabaladıkça çatışma ve gerginlikler kaçınılmaz olur. Ailelere olan bağımlılık azalır, Hiçbir şeyi beğenmezler, Sürekli şikâyet ederler, Eve istediği zaman girip çıkmak isterler. • Yakınlık azalır, çatışma artar. Gencin ana baba yetkesini reddetmesi kuşak çatışması olgusuna yol açar. Fakat karşılaştıkları önemli sorunlarla etkili olarak başa çıkabilmeleri için ana-babaların yakınlığına çok ihtiyaç duyarlar

Ana-baba ile İlişkiler • Anne-babasının beğenileriyle alay ederler, Anne-babasının düşüncelerini eskimiş bulurlar. İsyankar tutum

Ana-baba ile İlişkiler • Anne-babasının beğenileriyle alay ederler, Anne-babasının düşüncelerini eskimiş bulurlar. İsyankar tutum ön plandadır. • En ufak eleştiriye büyük tepkiler verirler, Yöneltilen eleştirileri kabul etmezler, Sürekli eleştirmeyi severler. • Ergenlerin bağımsızlaşma amacıyla yaptıkları girişimler sıkıntı yaratabilir ve aileye üzüntü yaşatabilir.

Arkadaşlık ilişkileri • Bir gruba ait olmak çok önemlidir. Aileden uzaklaşıp grubun davranışlarını benimserler.

Arkadaşlık ilişkileri • Bir gruba ait olmak çok önemlidir. Aileden uzaklaşıp grubun davranışlarını benimserler. Grubun denetimine girerler. • Arkadaşlarla geçirilen zaman ve onların etkisi artar. Tercihlerini, bakış açılarını ve davranışlarını onaylatmak için arkadaş grubuna aşırı ihtiyaç duyarlar. • Akran grubu, farklı değer ve rollerle ilişkiye girmelerini, özerkleşmelerini, duygusal ve sosyal destek sağlar. Arkadaşlarıyla eşitlikçi ilişki ile, güvenli davranış göstermeyi, kendi düşüncesini ifade etmeyi, başkalarının fikirlerini hoşgörü ile karşılamayı öğrenir. • Karşı cinsle ilişkiler önem kazanır.

Ergenlik: yalnızlık deneyimi • Samimi bir grupta yer alamadıklarında; ideal zannettiği kişilerin gerçekte öyle

Ergenlik: yalnızlık deneyimi • Samimi bir grupta yer alamadıklarında; ideal zannettiği kişilerin gerçekte öyle olmadığını fark etmekten dolayı düş kırıklığı yaşadıklarında yalnızlık deneyimi yaşanır. Bu da ya duygusal yalıtım ya da sosyal yalıtım şeklinde olur. • Yalnızlığın doğurduğu can sıkıntısı genci çeşitli edilgin faaliyetlere (müzik, internet, sinema, televizyon, içki ve uyuşturucu kullanma vb. ) yöneltebilir.

ERGENLERLE İLETİŞİM

ERGENLERLE İLETİŞİM

İletişimi Kolaylaştıran Etkenler: Değerlilik Duygusu ve Kabul • Herkes kendisinin önemli ve değerli olduğuna

İletişimi Kolaylaştıran Etkenler: Değerlilik Duygusu ve Kabul • Herkes kendisinin önemli ve değerli olduğuna inanır. Bu yüzden insanlar yalnız kalmaktan ve yalnızlığa terk edilmekten hoşlanmazlar. Bizden büyük ya da küçük olsun, astımız ya da üstümüz olsun hiç fark etmez, ilişkide olduğumuz her insanın bir değerlilik duygusu olduğunu hesaba katmalı ve onu zedelememeliyiz. • Bu duygudan dolayıdır ki insanlar genellikle kendilerini haklı görürler. Kendileri hakkında niyetlerine göre, başkaları hakkında ise davranışlarına göre hüküm verirler.

İletişimi Kolaylaştıran Etkenler: Kabul • İnsan ilişkilerinde temel ilke kabul etmektir. İnsanları kendilerine özgü

İletişimi Kolaylaştıran Etkenler: Kabul • İnsan ilişkilerinde temel ilke kabul etmektir. İnsanları kendilerine özgü nitelikleriyle olduğu gibi kabul etmek, aralarında gelişen ya da gelişecek ilişkileri kuvvetlendirmede önemli bir etkendir. Başkasını olduğu gibi kabul etmek, onu sevmeyi kolaylaştırır. Kabul edildiğini hissetmek de sevildiğini hissetmektir. Kabul, karşıdaki kişiye verilen değerin bir göstergesidir. • Özellikle ana-baba ve eğitimciler, çocuk ve ergenleri farklı birer birey olarak görmelidirler. Duygu, düşünce ve davranışlarında özgür olduklarını düşünerek onları oldukları gibi kabul etmelidirler.

İletişimi Kolaylaştıran Etkenler: Kabul • Yetişkinler , ergenleri olumlu-olumsuz, iyi-kötü, yeterli-yetersiz yönleriyle olduğu gibi

İletişimi Kolaylaştıran Etkenler: Kabul • Yetişkinler , ergenleri olumlu-olumsuz, iyi-kötü, yeterli-yetersiz yönleriyle olduğu gibi kabul etmelidirler. • Onaylamadıkları davranışlarını ise ergenin benlik saygısını zedelemeden ve kişiliğine saldırmadan “beden dili” ile ifade etmelidirler. • Kabul, ergenin sevildiğini ve değer verildiğini hissederek kendisine olan güven duygusunun artmasına, kendi özüne uygun davranmasına, daha üretken birey olmasına, nasıl gelişeceğini, değişeceğini ve olduğundan daha iyi olabileceğini düşünmesine ve sorunlarını çözmesine yardımcı olur. Potansiyelini kullanarak en iyiye ulaşmak için çaba gösterir.

İletişimi Kolaylaştıran Etkenler: Dinleme • İnsanların iletişim ve etkileşimi devam ettirebilmeleri, konuşmaya olduğu kadar

İletişimi Kolaylaştıran Etkenler: Dinleme • İnsanların iletişim ve etkileşimi devam ettirebilmeleri, konuşmaya olduğu kadar dinlemeye de önem vermeleri ile mümkündür. • Aynı görüşte olmasanız bile söylediklerinin ve hissettiklerinin sizin için önemli olduğunu bilmesini sağlayabilirsiniz. • Çocuğun duygularını görmezlikten gelen, tıkayıcı cevaplar vermekten kaçının. • İyi bir iletişimci yalnız sözleri dinlemekle kalmamalı, beden dilini de doğru okumalıdır. Çünkü çoğu kez söylenemeyenler beden diliyle dışa vurulur.

Etkin Dinleme • Kişi muhatabını dinlerken öncelikle doğal duruşu ve hareketleriyle, bedenen dinler duruma

Etkin Dinleme • Kişi muhatabını dinlerken öncelikle doğal duruşu ve hareketleriyle, bedenen dinler duruma geçmelidir. Eliyle koluyla dikkat dağıtacak hareketler yapmamalı ve karşısındakine yakın mesafede durmalıdır. • Aynı anda başka bir şeyle ilgilenmek, karsımızdakini önemsememektir. Gerektiğinde dokunmak ve sarılmak, “Sen benim için önemlisin, seni dinliyorum, seninle ilgileniyorum, seni seviyorum” anlamlarına gelir. • Konuşan kişiye doğru bedenen yönelme ve göz kontağı kurma, kişiler arası iletişimi başlatmada ve iletişimin etkinliğini korumada önemli rol oynar.

Doğru Dinleme Tarzı • Sorun yaşadıklarında, sizinle paylaştıklarında sadece dinlemek , destek olmak gerekir.

Doğru Dinleme Tarzı • Sorun yaşadıklarında, sizinle paylaştıklarında sadece dinlemek , destek olmak gerekir. Eğer yardım isterse, sorununu nasıl çözeceğini bulması konusunda yardım edilmelidir. • Kızgın, endişeli ya da üzgün bir durumda konuşmaya başlamadan önce bir süre beklemek gerekir. Duyguların kontrol edilmesi önemlidir. Ergeni dinlerken şunlardan kaçınılmalıdır: • Ani tepki verme • Nasihat etme • Etiketleme • Yorum yapma • Sözünü kesme • Çözüm bulma • Öneri getirme, bir bilenmiş gibi davranma

Ben Dili • Etkili iletişim kurabilmek için karsımızdakiyle “Sen dili” ile değil, “Ben dili”

Ben Dili • Etkili iletişim kurabilmek için karsımızdakiyle “Sen dili” ile değil, “Ben dili” ile konuşmamız gerekmektedir. • Sen dili, öznesi ‘sen’ olan, yargılayan, eleştiren, dikey mesajlardır. Davranışı değil, kişiliği hedef alır ve inciticidir. “Sen sorumsuzsun!”, “Çocuk gibi davranıyorsun!” vs. Aynı şekilde tepki verilmesine sebep olur. “Sanki sen değil misin? !”, “Hiçbir yaptığımı beğenmezsin zaten!” • Ben dili ise kişiliğe değil, davranışa yöneliktir. Davranışın oluşturduğu duygu üzerinde durur, yargılamaz ve daha yataydır. Geç kalan birine “Sorumsuzsun!” demek yerine, “Geç kaldığın zaman, endişeleniyorum (meraklanıyorum; ciddiye alınmadığımı hissediyorum)” demek, duygularımızı «Ben dili» ile ifade etmektir.

Empati • Bir kişinin kendisini karsıdakinin yerine koyup, onun duygu ve düşüncelerini doğru olarak

Empati • Bir kişinin kendisini karsıdakinin yerine koyup, onun duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecine empati adı verilir. • Karşısındaki kişiyle empati kurmak isteyen kişinin, onun rolüne girmesi, olaylara onun bakış açısıyla bakması gereklidir. • Empatik iletişim, kişilerin kendilerini tanımalarına katkıda bulunur ve kişiler arasındaki yakınlığı artırır. Empati kurmuş olmak için yalnızca karsımızdakinin duygu ve düşüncelerini anlamak yetmez. Çünkü empati kurmak için zihnimizde oluşan empatik anlayışı muhatabımıza iletmemiz gerekmektedir. • Empati; paylaşma, yardım etme ve diğer özgeci davranışlar için önemli bir ön koşuldur. İnsanların birbirine yaklaşmasını ve aralarında sevgi bağı kurulmasını sağlar.

Ergenle İletişim: Bağımsızlık ve otorite • Ergenlik, kimlik arayışının şekillendiği bir dönem olduğundan, verili

Ergenle İletişim: Bağımsızlık ve otorite • Ergenlik, kimlik arayışının şekillendiği bir dönem olduğundan, verili kültürü olduğu gibi kabul etmeyecek, mevcut durumu sorgulayacak, eleştiri getireceklerdir. Bu yüzden ergenle kurulacak iletişimde “otoriteye isyan” eğilimine dikkat etmek gerekir. • Ergenle ilişki içinde olan çevre, öncelikle suna dikkat etmelidir: Her şeyden önce, herkesten verebileceği kadarını istemelidir. Otorite her şeyden önce sağduyuya dayanmalı ve adâleti gözetmelidir. Otoriteyi temsil eden figür, ergenden yapamayacağı ya da akılcı olmayan bir istekte bulunursa, kendisine isyan edilmesi için davetiye çıkarmış olur. O yüzden ergenlerle olan ilişkide ne kadar makul şeyler istersek, isyan duygusunu o kadar köreltmiş oluruz. Bu noktada dengeli davranmak hem ergen için hem de yetişkinler için faydalı olacaktır.

Konuşmaya İstekli Zamanı Kollamak • Konuşma isteği ergenden gelirse iş daha kolaylaşır. Bir taraf

Konuşmaya İstekli Zamanı Kollamak • Konuşma isteği ergenden gelirse iş daha kolaylaşır. Bir taraf konuşmaya istekli olmazsa, neşeli ve rahat bir sohbet mümkün olmaz. Hele zorla ona bir şeyler anlatmaya kalkışırsak, söylediklerimiz bir kulaktan girip öbür kulaktan çıkan nasihate dönüşür. Onun konuşmaya istekli olduğu bir zamanı kollamak gerekir.

Dürüstlük • Görüş belirtirken dürüst olunmalı, eğriye doğru denilmemelidir. Yetişkinler, ergenin yaptığına emin oldukları

Dürüstlük • Görüş belirtirken dürüst olunmalı, eğriye doğru denilmemelidir. Yetişkinler, ergenin yaptığına emin oldukları bir şey için “Sen mi yaptın? ” diyerek onu yalana itmemelidirler. • “Senin yaptığını biliyorum, bir daha yapma, yoksa ceza alırsın” şeklinde durumu olduğu gibi anlatan dürüst bir açıklama yerinde bir tavırdır.

Cesaretlendirici Sorular • Ergene, cevap vermesini yüreklendirecek tarzda sorular yöneltilmelidir. Daha iyi bir •

Cesaretlendirici Sorular • Ergene, cevap vermesini yüreklendirecek tarzda sorular yöneltilmelidir. Daha iyi bir • iletişim kurmak için “…konusunda ne düşünüyorsun? ” veya “Sence … sebebi nedir? ” gibi • konularla konu açılmalıdır. • Suçlayıcı soru tarzından kaçınmak gerekir: “Niye bu kadar aptalsın? ” veya “Bu inatçılığının sebebi ne? ” şeklindeki sorular ergeni üzer, iletişimi güçleştirir. “Neden verdiğin sözü tutmadın? ”, ergeni yalana iten soru tarzıdır. Oysa, “Verdiğin sözü tutmadığın zaman hayal kırıklığına uğradım, sen ne hissettin? ” denilirse doğru ve samimi cevap alma ihtimalimiz artar. Çünkü ilk soru ergeni savunma pozisyonuna düşürürken, sonraki soruya sadece cevap yeterlidir.

Uzun nutuklar ve nasihatlerden kaçınma • Ergenler kendilerine ders verilmesinden hoşlanmazlar. Uzun nutuklar çekmek

Uzun nutuklar ve nasihatlerden kaçınma • Ergenler kendilerine ders verilmesinden hoşlanmazlar. Uzun nutuklar çekmek ergen yetişkin iletişimini kesintiye uğratır. Nutuk çekildiğinde bundan; “Sende iş yok, hâlbuki ben sen yaşındayken erdemli ve becerikliydim” anlamı çıkarırlar. • «Benim gençliğimde. . . . ” diye başlayan konuşmalardan kaçınmak gerekir. • Ergen tutum ve davranışlarına biçim ve yön verirken öğüt vermekten kaçının. Öğüt vermek yerine örnek olmaya çalışılmaldır.

Sorumluluk ve meziyet • Ergene disiplin verilirken, sorumluluklarını hatırlatmanın yanı sıra meziyetlerinden de söz

Sorumluluk ve meziyet • Ergene disiplin verilirken, sorumluluklarını hatırlatmanın yanı sıra meziyetlerinden de söz edilmelidir. Güzel, olumlu sözlerle konuşmaya girilirse o da yumuşayacak ve kulaklarını daha bir açacaktır. • “Kendinden başka kimseyi umursamıyorsun, arkadaşına kötü davrandığın için utanmalısın!” demek yerine, “Sen her zaman herkese karsı merhametli ve düşüncelisin. Arkadaşına bu davranışın beni şaşırttı, seni tanıyamadım” demek daha doğrudur. • Ergenin kusurları yanında, övündüğümüz tarafları da vardır. Bunların fark edildiğini görmek ergeni gururlandırır.

Davranışların esas alınması • Ergenin söz ve düşüncelerinden ziyade davranışlarına bakılmalıdır. Sergilenen davranışlarla ileri

Davranışların esas alınması • Ergenin söz ve düşüncelerinden ziyade davranışlarına bakılmalıdır. Sergilenen davranışlarla ileri sürülen fikirler çoğu zaman aynı değildir. Söylediği bazı şeyler bizi üzebilir; fikirlerinin bazılarını aşırı ve radikal bulabiliriz. Bu idealistliğine bağlıdır, çünkü bir bakıma acılarla dolu hayat okulunda yeterince tecrübe kazanmamışlardır. • Ergenler yetişkinlerle aynı fikri paylaşmayı beklemezler; aksine, içlerinden zıt düşmeyi geçirirler. Yeni geliştirdikleri soyut düşünme yeteneklerini kullanmak isterler. Bunlardan dolayı paniğe kapılmak yersizdir.

Gizlilik kuralı • Anlattıklarını başkalarına aktarmamalı, asla alay ve aşağılama konusu yapmamalıyız. Bu gizlilik

Gizlilik kuralı • Anlattıklarını başkalarına aktarmamalı, asla alay ve aşağılama konusu yapmamalıyız. Bu gizlilik kuralı ancak, problemi çözemediğimizde uzman görüşü almak için bozulabilir. Eğer mesele ciddiyse ve ana-babasına aksettirilmesi gerekiyorsa, bunu kendisinin yapmasını teklif etmek daha uygundur. • Ergene, yanında olduğumuzu ve yardımcı olacağımızı ifade etmeli; ancak kendisinin anlatmasının daha uygun olacağını da söylemeliyiz. “Eğer durumu annene/babana anlatmaktan çekiniyorsan, o zaman ben söylemek zorundayım. Ama ben söylerken sen de yanımda olmalısın” diyerek durumu açıkça anlatmak en doğrusudur. • Tepkilerimizde aşırıya kaçmak, ergeni hatalarından dolayı suçluluk hissine sokmak yanlış olur. Onları önemsediğimizi, görüşlerine saygı duyduğumuzu hissetmelidirler.

Nasihatte ölçü • Ergeni dinlemeyi bilmek önemlidir. Onu iyice dinlemeden öğütler vermek yanlıştır. •

Nasihatte ölçü • Ergeni dinlemeyi bilmek önemlidir. Onu iyice dinlemeden öğütler vermek yanlıştır. • Yetişkin nasihate başlar başlamaz, ergen konuşmayı kesmek isteyebilir. Buna gücenmemeli, onun yaşı icabı böyle davrandığı bilinmelidir. • Ergenler, büyüklerin tecrübelerinden yararlanma konusunda isteksizdirler. Haklı da olsak, sözlerimiz onların iyiliği için de olsa bizi dinlemezler. Nasihatlerimizi dinlerlerse özgürlüklerinin tehlikeye gireceğini düşünürler. Yetişkinlerin (ana-baba, öğretmen vs. ) kararına uyarak doğru yapmaktansa, kendi kararlarına uyarak başarısız olmayı tercih edebilirler. • Yine de problem çıktığında sıkmadan tavsiyelerde bulunmalı, onları uyarmalıyız. Çünkü her şeye rağmen, söylediklerimiz bir iç ses olarak onlara sıkıştıkları zaman doğruyu telkin edecektir.