EDEB TRLER ROMAN nsanlarn yaadklar ya da yaayabilecekleri
EDEBİ TÜRLER
ROMAN • İnsanların yaşadıkları ya da yaşayabilecekleri olayları, yere, zamana ve şahsa bağlayarak anlatan eserlere roman denir. • *Romanda olaylar geniş ve ayrıntılı olarak anlatılır. • *Ana olay etrafında olaycıklar vardır. • *Şahıs kadrosu geniştir. Karakter çözümlemeleri yapılır. • *Zaman olarak geri dönüşler olur. • Romanlar çeşitli türlere ayrılır; • - Tarihi Roman: Konusunu tarihten alır. • - Töre Romanı: Toplumun yaşayış tarzını, geleneklerini, adetlerini işleyen romandır. • - Psikolojik Roman: Ruh çözümlemelerinin yapıldığı romanlardır. • - Egzotik Roman: Uzak ve yabancı ülkelerin doğa ve insanlarını anlatan romandır. • - Tezli Roman: Bir görüş veya düşünceyi savunan romandır. • - Polisiye Roman: Dedektif hikayelerini anlatan romandır.
HİKAYE • Olmuş ya da olması mümkün olayları anlatan kısa sanat eserleridir. • *Tek bir olay vardır. Olaycıklar yoktur. • *Şahıs kadrosu romana göre dardır. • *Kişiler çoğu zaman hayatlarının belli bir anı içinde anlatılır. • *İki tür hikaye görülür; • a)Olay Hikayesi: Maupassant tarzı da denir. Olay esastır. Bizdeki temsilcisi, Ömer Seyfettindir. • b)Durum Hikayesi: Çehov tarzı da denir. Olaydan çok insanın belli bir zaman dilimindeki durumu anlatılır. Bizdeki temsilcisi, Sait Faik Abasıyanıktır
MASAL • Olağanüstü olayların anlatıldığı sözlü bir edebiyat ürünüdür. • *Olaylar hayal ürünüdür. • *Yer ve zaman belli değildir. • *Kahramanlar insanüstü nitelikler gösterir. • *İyiler hep iyi, kötüler hep kötüdür. • *iyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandırılır. • *Eğiticilik esastır. Evrensel konular işlenir. • *Olaylar miş'li geçmiş zaman kullanılarak anlatılır.
MAKALE • *Bir gerçeği açıklamak, bir konuda görüş ve düşünceler öne sürmek ya da bir tezi savunmak, desteklemek için yazılara makale denir. • *Anlatım yalın ve yoğundur, nesnel bir nitelik taşır. • *Öne sürülen düşünce ve tez kanıtlanır. • *Söz oyunlarına baş vurulmaz, süslü anlatımdan uzak durulur. • *Her konuda makale yazılabilir. • *Gazete ve dergilerde yayımlanır.
DENEME • Yazarın herhangi bir konudaki görüşlerini, kesin kurallara varmadan, kanıtlamaya kalkmadan, okuyucuyu inanmaya zorlamadan anlattığı yazı türüdür. • *Yazar, kendisiyle konuşuyormuş gibi bir hava sezdirir. • *Samimi bir dil kullanılır. • *Yazar, öne sürdüğü görüşleri ispatlamak zorunda değildir. • *Yazarın kesin bir sonuca varma zorunluluğu yoktur. • *Nurullah Ataç "Deneme, ben ülkesidir" der. • *Yazar anlatımda ve konu seçiminde özgürdür. • *Türün ünlüleri, Ahmet Haşim, N. Ataç, Suut Kemal Yetkin, A. Hamdi Tanpınar, Selahattin Eyüboğlu.
FIKRA • • Yazarın, gündelik olayları, özel bir görüşle, güzel bir üslupla, kanıtlama gereği duymadan yazdığı kısa, günübirlik yazılardır. *Gazete yazısıdır. *Yazar düşüncelerini kanıtlama yoluna gitmez. *Dil tabiidir. Günlük deyimlere, yer nükteli sözlere yer verilir. *Okuyucuyla sohbet ediyormuş gibi bir hava sezdirilir. *Türün ünlüleri, Ahmet Rasim, Falih Rıfkı, A. Haşim, H. Cahit Yalçın, Peyami Safa.
SOHBET • Yazarın, gündelik olaylarla ilgili düşüncelerini, okuyucu ile karşıya oturup konuşuyormuş gibi içten bir hava içinde yazdığı yazılardır. • *Herkesi ilgilendiren konular seçilir. • *Cümleler çoğu zaman konuşmadaki gibi devriktir. • *Yazar, sorulu-cevaplı cümlelerle konuşuyormuş hissi verir. • *İçtenlik, samimilik, doğallık sohbetin özelliklerindendir. • *Türün ünlüleri, Ahmet Rasim, Şevket Rado, Atilla İlhan
ELEŞTİRİ • Sanat, edebiyat, düşünce eserlerini hem öz hem yapı yönünden açıklayan, başarılı ve başarısız ya da değerli ve değersiz yönlerini gösteren, bunları örneklerle somutlayıp belirten yazı türüdür. • *Eleştiri objektif olmalıdır. • *Eleştiride amaç okura ve yazara yol göstermektir. • *Eleştirmenin kişisel duygularını kattığı eleştirilere öznel eleştiri, kişisel duygularını katmadığı, objektif olduğu eleştirilere de nesnel eleştiri denir.
GÜNLÜK (GÜNCE) • Yaşanan olayların, izlenimlerin, tarih atılarak, gününe yazılması ile oluşan türe günlük denir. • *Kısa yazılardır. • *Olayı yaşayan kişi tarafından yazılır. • *Yazarın hayatından izler taşır. • *İçten ve sevecendir. • *Ruzname de denir. • *Türün ünlüleri, Oktay Akbal, Suut Kemal Yetkin, • Seyit Kemal Karaalioğlu.
HATIRA (ANI) • Bir yazarın kendisini yaşadığı ya da tanık olduğu olayları, sanat değeri taşıyan bir üslupla anlattığı yazılardır. • *Geçmişteki olay üzerine yazılır. • *Yazar, olayları kendi bakış açısından anlatır. • *Anılar, yaşandığı dönem hakkında bilgi verir. • *Anılarda, yazarın kişisel bakışı söz konusudur. • *Türün ünlüleri, Namık Kemal, Ziya Paşa, Ahmet Rasim, Halit Ziya, Hüseyin Cahit, Falih Rıfkı.
BİYOGRAFİ • Ünlü kişilerin hayatını anlatan yazı türüdür. • *Kişiyi tüm yönleriyle tanıtır. • *Açık, sade bir dil kullanılır. • *Divan edebiyatında şairleri anlatan bu eserlere, "Tezkire" denirdi. • *Türün ünlüleri; Mithat Cemal Kuntay, Şevket Süreyya Aydemir
• OTOBİYOGRAFİ • Bir kimsenin kendi yaşam olaylarını anlattığı eserlerdir. • *Çoğu zaman bunlarda, sanatçı kendisiyle beraber aile büyüklerinden, çevreden, aile içi durumlardan da söz eder. • • MEKTUP • Bir düşünce veya duygunun birilerine iletilmesi amacıyla yazılan özel yazılardır. • *Türün ünlüleri; Fuzuli, Namık Kemal, Ziya Gökalp, A. Hamdi Tanpınar, Cahit Sıtkı Tarancı. • • GEZİ YAZISI • Gezilip görülen yerler hakkında yazılan yazılardır. • *Gezi yazısında yazar daima, gezdiği yerleri anlatmalı, uydurma, yanlış bilgiler vermemelidir. • *Yazar gördüklerini, okuyucusunun daha iyi algılaması için, karşılaştırma yapar. Okur sanki o yerleri sanatçıyla gezer gibi olur.
TİYATRO • Hayattaki olayları konu edinen, sahnede oynanmak amacıyla yazılan edebi eserdir. • *Roman ve hikaye soyut olduğu halde, tiyatro somuttur. • *Tiyatro eserleri, konularına göre dram, trajedi ve komedi gibi türlere ayrılır.
A-TRAJEDİ: • Seyirciye, hayatın acıklı yönlerini göstermek, ahlak, erdemi anlatmak için yazılmış manzum eserlerdir. • Yunanca “tragos=keçi” ile “ode=ezgi” kelimelerinden gelir. “keçi ezgisi” anlamındadır. • *Konusunu seçkin kimselerin hayatından ya da mitolojiden alır. • *Kahramanları tanrılar, tanrıçalar ve soylu kimselerdir. • *Kusursuz bir üslubu vardır. Kaba sözlere yer verilmez. • *Eser baştan sona kadar ağırbaşlı, ciddi bir hava içinde geçer. • *Çirkin olaylar, seyircinin gözü önünde gerçekleştirilmez, sahne arkasında gerçekleştirilir. Bu olaylar haberciler tarafından sahnede aktarılır. • *Üç birlik kuralına uyulur. ( Yer, zaman, olay ) • *Oyunda korolara yer verilir. • *Ünlü trajedi yazarları; • Eski Yunan; Aiskhylos, Eurupides, Sophokles. • Fransız; Corneille, Racine.
• • • B-KOMEDİ: İnsanların ve olayların gülünç yönlerini ortaya koymak, izleyenleri güldürmek ve düşündürmek amacıyla yazılmış tiyatro eseridir. Yunanca “comos=cümbüş, alay” ile “ode=ezgi” kelimelerinden oluşur. Komedya eski Yunanlıların Dionysos dedikleri üzüm, şarap, bereket tanrısı için düzenlenen törenlerden doğdu. Yılda bir kez düzenlenen bu törenlerde iki çeşit komedya oynanırdı: Satyr ve Fars. Satyr: Keçi postu giymiş oyuncularca tanrıların yaptığı işleri ya da yiğitlik konularını alaya almak için oynanırdı. Fars: Çağının ileri gelen kişilerini, günlük olayları soytarıca alaya alan oyunlar.
• ÖZELLİKLERİ: • *Konusunu, yaşanılan hayattan ve günlük olaylardan alır. • *Kişiler halktan ve yüksek zümreden her çeşit insan olabilir. • *Her türlü söze şakaya yer verilir. • Ürkütücü ve çirkin sayılan olaylar da sahnede yer alabilir. • *Kişilerin her türlü davranışları sahnede gösterilir. • *Birbirini izleyen diyalog ve koro bölümlerinden oluşur. • *Manzum olarak yazılır. • *Üç birlik kuralına uyulur. • Türün yazarları, Yunan-Aristophanes, Fransız. Moliere.
• KOMEDİ TÜRLERİ: • Satyr: • Fars: İlkel, kaba güldürme öğelerinden yararlanan, inanırlığın sınırlarını aşan, çoğu kez itişip kakışmalarla sürdürülen güldürü. • Antik komedya:
C-DRAM • Hayatı olduğu gibi acıklı ve gülünç yönleriyle sahnede göstermek için yazılan tiyatro eseridir. • *Hayatı olduğu gibi yansıtır. Trajedi ve Komedi kaynaşmıştır. • *Konusunu günlük yaşamdan ve tarihten alır. • *Üç birlik kuralına uyma zorunluluğu yoktur. • *Olaylar, çirkin dahi olsa sahnede gösterildiği gibi kişiler hangi sınıf ve halktan olursa olsun dramda yer alır.
TİYATRO TERİMLERİ • Adapte: Yabancı bir eseri yer adları, şahıs adları, deyimleri, gelenek ve görenekleriyle yerli hayata uygulayarak çevirme; uyarlama. Adaptasyon: Adapte etme. uyarlama. Aksesuar: Tiyatro sahnesinde kullanılan eşya. Aksiyon: Roman, hikâye, tiyatro vb. türlerde konuyu genişleten asıl olaylar. Genel anlamıyla hareket. Aktör: Erkek tiyatro sanatçısı. Aktrist: Kadın tiyatro sanatçısı. Akustik: Tiyatro, konser salonu ve benzeri kapalı yerlerin, sesleri bozmadan yansıtabilme özelliği. Antik tiyatro: Eski Yunan - Lâtin tiyatrosu.
• Darülbedayi: İstanbul Şehir Tiyatrosunun eski ismi. 1914'te kurulmuştur. Dekor: Tiyatroda, sahneyi eserin konusuna göre döşeyip hazırlamada kullanılan eşyanın toplu adı. Üç çeşit dekor vardır: realist dekor, şairane dekor, stilize dekor. Diksiyon: Tiyatro ve benzeri edebiyat türlerinde dilin müzik karakterini başarı ile yaşatabilme yeteneği. Tiyatro okullarında ders olarak okutulmaktadır. Diyalog: İki kişi arasında karşılıklı konuşma. Roman, hikâye ve tiyatroda kahramanların konuşmaları. Döşeme: Türk Halk Edebiyatında "başlangıç" karşılığı kullanılan bir kelime. Dramatize etmek: Bir olayı, duyguyu, düşünceyi canlandırarak anlatmak; (mec. ) bir vak'ayı olduğundan daha acıklı bir şekle sokmak. Dublör: Tiyatroda ve sinemada bir rolün yedek oyuncusu.
• Entrik unsur, Entrika: Roman, hikâye ve tiyatro türlerinde, olayların okuyucuda ya da seyircide merak uyandıracak şekilde birbirine dolanması. Epizot: Bir hikâyede asıl olaya karışan ikinci derecede önemli bir olay. Bugünkü perde karşılığı. Fantazi pastoral: Çobanların hayatını fantazilerle süsleyerek anlatan tiyatro çeşidi. Fars (Farce): Komedinin, sanat yönü az, kaba bir türü. Çok eskiden tiyatrolarda perde arası gösterisiydi, sonra bağımsız oldu. Fasıl: Bölüm. Tiyatroda perde karşılığı kullanılmıştır. Karagöz oyununda belli bir vak'anın geçtiği bölüm. Feeri: Masalların tiyatro sahnesinde dramatize edilmesinden doğma, cinlerin perilerin de rol aldığı bir tiyatro türü.
• Grotesk: Gülünç, güldürücü. Jest: Tiyatro sahnesinde, sanatçıların bütün el, kol, ayak ve benzeri beden hareketleri. Kabare tiyatrosu: Daha çok güncel konuları iğneleyici, taşlayıcı biçimde ele alan skeçlerin oynandığı, monologların, şarkıların ve şiirlerin söylendiği küçük tiyatro. Kanto: Tanzimat Dönemi'nde Türk sahnesinde azınlık aktristlerce bağlatılan oyunlu ve neşeli şarkılar. Koro: Eski Yunan tiyatrosunda bir grup erkek ve kadından kurulu şarkıcılar topluluğu. Oynanan eserin konusuna da katılırlar ve eserdeki olaya karşı, toplumun duygu ve düşüncelerini temsil ederlerdi. Hayvanlar, ağaçlar, bulutlar yerine sembol olarak kullanıldıkları da olmuştur. Kostüm: Tiyatroda sanatçıların giydiği oyuna uygun kıyafet. Kulis: Tiyatroda, sahnenin arkasında bulunan kısım; sahne arkası.
• Maket: Tiyatroda dekor taslağı. Makyaj: Tiyatro ve sinemada sanatçıların yüzlerinde boya ve başka maddelerle yapılan tuvalet ve değişiklikler. Mimik: Bir duygu veya düşüncenin kaş, göz. ağız, yüz hareketleriyle anlatılması. Mizansen: Bir tiyatro eserinin sahneye konması, sahneye göre düzenlenip uygulanması. Monolog: Tek kişinin konuşması. Tek kişilik taklitli bir komedya türü. İnsanın içinden kendisiyle konuşması. Muhavere: Konuşma. Tiyatro, roman, hikâye, fabl, röportaj ve benzeri türlerde kahramanların konuşmaları. Pandomim: Sessiz hareketler, jestler, yüz ifadeleri ve kostümler yoluyla duyguları, düşünceleri, tutkuları anlatmaya yarayan tiyatro çeşidi. Perde: Tiyatro eserinde bir perdenin açılmasından kapanmasına kadar geçen bölüm.
• Tablo: Tiyatro eserlerinde, perdeden daha küçük bölümlerin her biri. Bir perde çeşitli tablolara bölünmüş olabilir. Takım: Orta oyununda kişiler, rol alan bütün sanatçılar. Temaşa: Tiyatro. Temsil: Bir tiyatro eserinin oynanması. Tirat: Sahnede kişilerin birbirlerine karşı söyledikleri uzun sözler. Tirajik: Korku, sıkıntı, şiddetli heyecan veren veya korkunç, kötü, sonu ölümle neticelenen. Trajikomik: Hem acı, hem gülünç olayların anlatıldığı tiyatro. Olaylar gülünç ama olay kahramanları acınacak hâlde verilir. Tuluat: Tiyatro türlerinden biri. Sanatçılar, oynadıkları eserin konusuna bağlıdırlar; ama oyundaki sözleri içlerinden geldiği gibi söylerler. Yazılı esere uymak mecburiyetleri yoktur. Perdeli orta oyunu da denir.
• Üç birlik kuralı: Tragedyada uyulması gerekli üç temel kural. Bu kurallar şunlardır: 1. Zaman birliği (vak'anın en çok 24 saat içinde geçmesi), 2. Yer birliği (vak'anın aynı yerde geçmesi), 3. Vak'a birliği (eserin bir tek ana vak'a çevresinde gelişmesi). Vodvil: Bir çeşit komedi. Türkülü tiyatro. Operakomik bundan türemiştir. Bugün konusu çok entrika, kaba-saba şakaları bulunan, söz oyunlarına ve yanlış anlamalara büyük yer ayıran, metinden çok irticale önem veren komedi türü anlamına gelmektedir.
- Slides: 26