EBEVEYN TUTUMLARININ OCUKLARIN KLK GELM ZERNDEK ETKLER MELTEM
EBEVEYN TUTUMLARININ ÇOCUKLARIN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ MELTEM DONDURMACI Rehber Öğretmen
NEDEN AİLE? ? ?
Çocuğun hayatını sağlıklı bir biçimde sürdürebilmesi, Özgüveni yüksek birey olabilmesi, Dış dünyaya açılabilmesi için ihtiyaç duyduğu deneyimleri kazanabilmesi, İnsan ilişkilerini kurma becerisine sahip olabilmesi, Sorunlarına çözüm yolları bulabilmesi için temellerin atıldığı ilk ortam ailedir.
KRİTİK BİR DÖNEM Çocuk yetiştirme anne karnında başlar. . . Bebekken şekillenir… Kişilik gelişiminin temelleri çocukluk döneminde atılır… Çocukluk döneminde yapılacak bir hata, sonraki dönemleri de etkilemektedir. Bu yönü ile hayati öneme sahiptir. Bir başka ifade ile çocukluk dönemi, gömleğin ilk düğmesidir. İlk düğme yanlış iliklendiğinde, sonrakilerde hep yanlış gidecektir.
NASILBİR ÇOCUK YETİŞTİRMEK İSTİYOR SUNUZ?
AİLE TUTUMLARI
TUTARSIZ AİLE TUTUMU AŞIRI KORUYUCU AİLE TUTUMU MÜKEMMELİYE TÇİ AİLE TUTUMU AİLE MODELLERİ AŞIRI HOŞGÖRÜLÜ AİLE TUTUMU DEMOKRATİK AİLE TUTUMU AŞIRI SERT VE OTORİTER AİLE TUTUMU
AŞIRI SERT-OTORİTER TUTUM Geleneksel aile yapımızda sıklıkla rastlanmaktadır.
Süreç: Bu tutumu benimseyen ailelerde çocuklarına karşı bir hakimiyet vardır. Bütün kontrol anne babadadır. Baskıcı bir tutum içerisindedirler. Çocuktan kendilerine itaat etmelerini beklerler. Evde söz hakkı, özgürlük ve otorite bütünüyle anne babadadır, çocuğa söz hakkı tanınmaz. Aile içinde korku hakimdir ve çocuk korku ile büyür. Çocuk korkmazsa kurallara uymaz mantığı vardır. Sürekli eleştirme, çocuğa olur, olmaz yasaklar koyma ve yaşanmaz kurallar ile çocuğu yetiştirme, Şiddet içeren söz ve filler, (dayak, küfür, hakaret, aşağılama, yok sayma…) Çocuğun iyi yönleri değil olumsuz yönleri ortaya çıkarma vardır.
AŞIRI SERT-OTORİTER TUTUMUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİSİ SONUÇ: Stresli tedirgin çocuklardır. Çocukta kendine güven duygusu oluşmaz. İçe kapanık, çekingen bir kişilik sergilerler. Başkalarının etkisinde kolayca kalabilirler. Sürekli eleştirildiği için aşağılık duygusu gelişebilir. Okul yaşamlarında fazla başarılı olamazlar. Aşırı hassas, kolayca ağlayan bireylerdir. Hata yapanlar mutlaka cezalandırılmalıdır görüşünü benimserler. En küçük bir hatada bile hoşgörüleri olmayabilir. Affetmeyi bilmeyen bireyler yetiştirmiş oluruz.
AŞIRI KORUYUCU TUTUM
SÜREÇ: Çocuğun yapması gereken işleri aile yapar. Çocuğun büyüdüğü kabul edilmez. Çocuk ilgili seçimler aile tarafından yapılır. Çocuğun üstüne çok fazla düşülür. Çocuğa genelde ‘hayır’ denmez. Özellikle anne – çocuk ilişkisinde bağımlılık söz konusudur, anne çocuğuna kıyamaz. Sorumluluk verilmez. Çocuğa gereğinden fazla özen ve kontrol gösterilir. Hiçbir şey esirgenmez.
AŞIRI KORUYUCU TUTUMUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİSİ SONUÇ: Çocuğun aşırı bağımlı, ürkek, çekingen ve güvensiz bir kişilik geliştirmesine neden olur. Çocuk aşırı duygusal olur, ileri yaşlarda bile etrafına bağımlı olur ve tek başına karar alamaz. Aşırı koruyucu tutum ile büyütülen çocuklar hayata ve sosyal yaşama gereğince hazırlanamazlar. Toplum içinde kendi başına iş yapma cesaretini bulamaz, çekingen, pısırık ve sakar olabilir. Çevresindeki insanlarla iletişim kurmakta güçlük çeker, bireyselleşemez.
AŞIRI KORUYUCU TUTUMUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİSİ Karşılaştığı sorunlarla başa çıkamayacağına inanır ve sürekli hata yapma eğilimi içindedir. Çocuğun hatalarının sonucunu yaşayarak öğrenmesine izin verilmez, sorumluluk duygusunun gelişmesi engellenir. Çocuk ileriki yaşamında karar almakta ve uygulamakta zorluk çekeceği gibi yaşama karşı içinde bir korku oluşturur.
KOZADAN KELEBEĞE Bir genç, babasıyla kırlarda dolaşırken kozasından çıkmaya çabalayan bir kelebek görürler. Kelebek, kozanın lifleri arasından sıyrılmaya çabalamaktadır. Baba, hemen kelebeğin yardımına koşar ve dikkatli bir şekilde kozanın liflerini sıyırıverir. Lifleri açar ve kelebeğin pek zorlanmadan kozadan çıkmasını sağlar. Ancak kelebek kozadan kolaylıkla çıkmasına rağmen uçamaz. Biraz çırpınır ve yerinde kalır. Çünkü kelebek kendini liflerden kurtarma çabası sırasında aslında kaslarını geliştirmekte, kendini ayakta tutacak, güçlü kılacak , uçmaya hazırlayacak hareketleri öğrenmektedir. Baba, lifleri sıyırmakla kelebeğe iyilik yapmamıştır. Kelebeğin güçlenmesine engel olmuştur. Kelebek hiçbir zaman özgürlüğü tadamamış, gerçekten uçamamıştır.
AŞIRI HOŞGÖRÜLÜ AİLE TUTUMLARI Özgür ve eşit ortam yaratmak isteğiyle çocuk başına buyruk yetiştirilir. Evde patron çocuktur ve her dediği yapılır. Çocukta davranış serbestliği vardır. Çocuğun zarar verici davranışlarına bile müdahale edilmez. Çocuğun doğruyu yanlışı yaşayarak öğrenmesi istenir. Hakları sınırsız olan çocuk, nerede duracağını bilmez. “Benim yaşayamadığım çocukluğu o yaşasın. ” anlayışı vardır. Çocuğa kesin kurallar belirtilmez, ceza verilse de caydırıcı olmaz.
AŞIRI HOŞGÖRÜLÜ TUTUMUNUN KİŞİLİK GELİŞİMİNE ETKİLERİ SONUÇ: Anne-babasına hükmeder ve onlara çok az saygı gösterir. Bencil, saygısız ve şımarık olur. Eleştiriye açık değillerdir. Başkaldırıcı olur ve toplum dışı davranışlar sergiler. Kuralsızlığa alışan çocuklar, okuldaki kurallarla karşılaşınca okula ve arkadaş çevresine uyum sağlamakta zorluk çekebilirler. Her istediklerini elde ettiklerinden bir süre sonra yaşadıkları doyumsuzluk ileride zararlı alışkanlıklar edinmelerine sebep olabilir.
GENELLİKLE ORTA YAŞIN ÜSTÜNDE ÇOCUK SAHİBİ OLAN AİLELERDE YA DA TEK ÇOCUKLU AİLELERDE GÖRÜLÜR.
TUTARSIZ AİLE TUTUMU
SÜREÇ: Genellikle genç ebeveynlerde ve ilk çocuğun yetiştirilmesinde görülür, Anne ya da babadan birinin izin verdiğine diğeri izin vermez. Aile aynı davranışa farklı zamanlarda farklı tepkiler gösterebilir. Aile içinde ortak kararlar alınamaz. Kız – erkek çocuk ayrımı yapılır. Büyük ailelerde, ailenin çocuğa koyduğu kurallar aile büyükleri tarafından hiçe sayılır. Anne babanın ruhsal durumundaki dengesizlikler çocuğa yansır.
TUTARSIZ AİLE TUTUMUNUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİSİ SONUÇ: Anne babadan birine daha yakın, diğerine daha uzak davranabilen İnatçı Nerede nasıl davranacağını bilemeyen Neyin doğru neyin yanlış olduğunu kestiremeyen Çabuk sinirlenen, kavgacı Sosyal yaşama uyum sağlamakta güçlük çeken Zamanla çevrelerindeki insanlara güvenmeyen, her şeyden şüphelenen, kararsız bir kişilik yapısı geliştirebilirler Çocukta yalan söyleme ve dikkatsizlik başlayabilir. Anne-babadan birini diğerine karşı kullanabilir. Neyi ne zaman yaparsa ceza almayacağını düşünen birey yetiştirebilirsiniz.
MÜKEMMELİYETÇİ AİLE TUTUMU
SÜREÇ: Çocuktan her şeyin en iyisi beklenir. Çocuklar çocukluğunu yaşayamaz. Çocuğun yanlış yapmaya kesinlikle hakkı yoktur. Çocuk anne babanın katı kurallarına ve kalıplarına uymak zorundadır. Çocuğun arkadaş seçimi aileye aittir. Bütün çocukça davranışlar yasaklanır. Kurallar uymayan çocuk ceza alır. Duygusal sömürü vardır. (Saçımı süpürge ettim…) Beklentiler çocuğun kapasitesinin çok üstündedir.
MÜKEMMELİYETÇİ TUTUMUNUN KİŞİLİK GELİŞİMİNE ETKİLERİ SONUÇ: Aşırı titiz yada tam tersi dağınık çocuklardır. Kendilerine güvenleri yoktur. Yanlış yapmaktan korkarlar. Başarısızlığa uğradıklarında kolayca hayal kırıklığı yaşarlar. Beklenti gerçekleşmeyince hayal kırıklığı ve aşağılık duygusu yaşayan bireyler yetiştirmiş oluruz.
DEMOKRATİK AİLE TUTUMU SÜREÇ: Çocuk olduğu gibi tüm yönleri ile kabul edilir. Aile içinde kurallar ve sınırlar herkes için ve hep birlikte belirlenir ve bu sınırlar içinde çocuk özgürdür. Çocuğun düşünce ve fikirleri dinlenir ve değer verilir. Anne-babanın Çocuğa Aileyi davranışlarında tutarlılık vardır. yol gösterir ama alacağı kararlar konusunda serbest bırakır. ilgilendiren kararlar birlikte alınır. Her konuda çocuğun düşünce ve fikirleri dinlenir.
DEMOKRATİK TUTUMUNUN KİŞİLİK GELİŞİMİNE ETKİLERİ SONUÇ: Sosyalleşmiş, işbirliğine yatkın çocuklardır. Arkadaş canlısı ve duygusaldırlar. Sosyal açıdan dengeli ve mutlu bireylerdir. Özgüvenleri yüksektir, sorumluluk sahibidirler, Kendine ve başkalarına güvenir. Yaratıcı ve bağımsızdır, Kurallara ve otoriteye saygı duyarlar ama hak yemez veya
Sonuç olarak, Her olumsuz davranışı önleyen ve olumlu davranışın oluşmasını sağlayan kesin reçeteler yoktur. En önemli nokta kendinizi ve çocuğunuzu iyi tanımanız, ilişkilerinizi gözden geçirmeniz, çocuğunuza kişiliği ile ilgili değil, davranışına yönelik geri bildirim vermenizdir.
ÇOCUĞUNUZA NE DERSENİZ, ÖYLE OLMA İHTİMALİNİ ARTTIRIRSINIZ.
ÇOCUĞUNUZUN HATASINI ASLA BAŞKALARININ YANINDA KONUŞMAYIN VE ELEŞTİRMEYİN. SIK ELEŞTİRİLEN ÇOCUKLAR İÇE KAPANIK VE GÜVENSİZ OLURLAR.
Başkaları ile kıyaslamayın! • Unutmayın Kıyaslamak reddetmektir.
ONUN OLUMLU DAVRANIŞLARINI KESİNLİKLE TAKDİR EDİN. Çocuğunuzun kendine yetebilen ve olumlu bir kişilik yapısına sahip olmasını istiyorsanız, olumlu davranışlarını pekiştirin… Çocuklar ısrarla üzerinde durulan davranışları çoğu zaman tekrarlama eğilimindedirler…
DİKKAT!!! Çocuğunuzun mide açlığını doyurmadan önce, sevgi açlığını doyurunuz……
- Slides: 39