DURAKLAMA DNEM 1579 1699 BU SLAYTAN TBAREN TRK
DURAKLAMA DÖNEMİ 1579 - 1699 BU SLAYTAN İTİBAREN TÜRK KLASİK MÜZİĞİNİN ÖNEMLİ FORMLARINDAN BİRİ OLAN SEMAİSİNİ DİNLEYECEKSİNİZ. MUHAYYERKÜRDİ SAZ SEMAİSİ- GÖKSEL BAKTAGİR
OSMANLI TARİHİ İLE AVRUPA TARİHİNİN KARŞILAŞTIRILMASI OSMANLI DEVLETİ AVRUPA Kuruluş Dönemi 1299 -l 453. . . . Haçlı Seferleri sonrasında derebeylik rejimi yıkıldı. İstanbul’un fethinden sonra merkezi krallıklar güçlendi Yükselme Dönemi (Fatih ). . . . Coğrafi Keşifler başladı. II. Beyazıt. . . . 1487 Ümit Burnu dolaşıldı. 1492 Amerika keşfedildi. Yavuz Sultan Selim. . . Rönesans hareketleri başladı. Kanuni Sultan Süleyman. . . . . Reform hareketleri başladı. Duraklama Dönemi. . . Bilim Sanat ve kültür alanında gelişmeler devam etti. Gerileme Dönemi. . . . 1730 Sanayii Devrimi Dağılma Dönemi. . . . 1783 A. B. D’nin kurulması, 1789 Fransız ihtilali Sömürgecilik, Aydınlanma Çağı günümüze kadar buluşlar.
DURAKLAMA DÖNEMİ (1579 -1699) Sokullu Mehmet Paşanın ölümü ile başlayıp 1699 Karlofça Antlaşmasına kadar geçen döneme Duraklama dönemi denir. Bu dönemin en önemli özelliği adından da anlaşılacağı gibi yeni gelişmelerin olmadığı, yeni toprak kazanılmadığı bir dönemdir. Osmanlı elindeki toprakları kaybetmemiş, ancak yeni toprakta kazancı olmadan eldekilerin kaybedilmemesine çalışılan bir dönemdir Bu dönemdeki tek yeni toprak kazancı Lehistan ile yapılan Bucaş Antlaşmasında alınan “Podolya’dır Osmanlı Devleti Duraklama döneminde Avusturya, Lehistan, Venedik ve özellikle Rusya ile savaşmıştır. Doğuda ise İran Safevi Devleti ile savaşılmıştır.
DURAKLAMANIN İÇ NEDENLERİ 1 -TOPRAK YÖNETİMİNİN BOZULMASI: 16. Yüzyılın sonlarına doğru devletin paraya olan ihtiyacı arttı. Bunun için yeni kaynaklar oluşturmak için hazineye doğrudan para getirmeyen tımarlar satılmaya başlandı. Tımar sistemi yavaş ortadan kaldırıldı. Tabii ki tımar sisteminin getirdiği yararlar da ortadan kalkmaya başladı. Köylü daha önce her türlü ihtiyacını karşılayan ve devleti temsil eden tımar beyinin yerine karşısında sadece karını düşünen Mültezimi buldu. Yani eski tımar sistemi yerine iltizam usulü geldi. Böylece; Tarım üretimi geriledi, Bunu yerine hayvancılık daha yaygınlaştı. Köylü devlete olan güvenini zamanla kaybetmeye başladı. Sorunlarını iletecek kimse bulamadı. Bu durumda 17. yy’dan itibaren Anadolu’da zorlukla bastırılan Celali isyanlarına neden oldu. Zamanla derebeylik yaygınlaştı. Tefecilik başladı. Köylü toprağını tefeciye kaptırdı. Kanunsuzlukla baş edemeyen köylü ulaşımı zor yerlere kaçarak kendini kurtarmaya çalıştı,
2 - MALİYENİN BOZULMASI: Osmanlı Devleti mali açıdan da zor durumda kalmaya başladı. Bunun nedenleri; • Coğrafi keşiflerle ticaret yolları değişti. Akdeniz ticareti eski canlılığını kaybetti. • Tımar sisteminin kalkmasıyla ortadan kalkan Eyalet Askerlerinin yerine çok sayıda Kapıkulu Askeri alındı. Bu askerlerin maaşları ve cülus bahşişleri hazineye çok ağır yük getirdi. • Kapitülasyonlar Osmanlı üreticisine ve tüccarını zor durumda bıraktı. Gelirlerinin giderek azalmasına neden oldu. • Başarısız ve uzun süreli seferler ve ödenen savaş tazminatları, • Her geçen gün artan lüks saray masraflarıdır.
3 - ORDUNUN BOZULMASI I. Murat’ın oluşturduğu tımar sistemi 16. Yüzyılın sonlarına doğru ortadan kalkmaya başladı. Devletin asker ihtiyacı ortaya çıkınca Eyalet askerlerinin eksiğini tamamlamak için Kapıkulu sayısı arttırıldı. Devlet Dimyat’ a pirince giderken evdeki bulgurdan oldu. Masrafsız ve son derece yararlı Tımarlı Sipahi (= Eyalet askerleri) yerine kapıkulu askeri sayısını arttırınca sadece ekonomik yönde değil pek çok yönde zarara uğradı. Kapıkulu Ocağına gelince , III. Murat’ın oğullarının sünnet düğünündeki hokkabazları ödüllendirmek için devşirme kanuna aykırı olarak ilk kez kapıkulu askeri alınması, giderek devşirme kanunun tamamen ortadan kalkmasına neden oldu. Kapıkulu askerleri kuralları tanımamaya başladılar. Kanuna aykırı olarak evlendiler. Ticaretle uğraştılar. Seferlere gitmek istemediler. talim bile yapmaz oldular. En kötüsü de bazı çıkar çevrelerinin silahlı gücü haline gelip tüm yeniliklerinin önünde en büyük engeli oluşturdular. Ocağı kaldırmayı düşünen ve yenilik yapmak isteyen padişahları bile öldürdüler. (Genç Osman, III. Selim ) “ Ocak Devlet içindir” anlayışı yerine “Devlet ocak içindir “ anlayışı kabul edildi.
4 - PADİŞAHLARIN VE DEVLET ADAMLARININ DURUMU : Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan yıkılışına kadar tüm padişahlar Osman Bey soyundandır. Kuruluş ve yükselme dönemlerinde hükümdarlar iyi birer asker ve idareci idiler. Bunun nedeni en başta “ Şehzadelerin sancağa çıkma usulü” idi. I. Ahmet zamanında şehzadelerin (padişah çocukları) sancağa çıkma usulü kaldırılarak kafes usulü getirildi. Kafes usulünde şehzadeler kendilerine ayrılan bölümlerde dışarı çıkmadan padişah oluncaya dek beklemeye başladılar. Bunun sonucu dış dünyayı bilmeyen, ülkesini , halkını ve askerini tanımayan birer padişah adayı oldular. Üstelik hapis hayatının getirdiği yoğun psikolojik baskı, saray dedikoduları ve saray kadınlarının etkisi altında her an öldürülmek korkusu ile yaşayan bir insan haline geldiler.
PADİŞAH SEÇİMİ VE UYGULANIŞI ŞEHZADELERİN DURUMU Fatih’ e kadar kardeş katli yasal değildir Sancağa çıkma usulü uygulanırdı Fatih kardeş katlini yasallaştırdı Sancağa çıkma usulü devam etti. I. Ahmet “Ekber ve Erşet” sistemini başlattı. Kafes usulü aynı zamanda uygulanmaya başladı. (en yaşlı ve en akıllı )
DEVLET ADAMLARININ DURUMU: Sık sadrazamlar değişti. Bu makamlara hak ederek kademe yükselerek gelinebilirken, makamlar parayla satılıp, alınmaya , adam kayırma, rüşvet ve torpille makam sahibi olundu. Devlet için çalışmak yerine kendi durumunu ve keselerini düşünen devlet adamları oldular. Bazen de Devlet baş edemediği adamları da önemli devlet makamlarına getirdi. Tüm bu değişmeler devletteki dirlik ve düzeni bozdu.
5 - İLMİYE TEŞKİLATININ BOZULMASI: Yani eğitim ve öğretimin , öğretmen ve bilim adamlarının gerilemesi, bozulması, eğitim ve öğretim kurumları medreselerdi. Kuruluş devrinden itibaren medreselerde dini bilimlerle birlikte sosyal bilimler, Fen bilimleri ve matematik okutulurdu. Öğretmenler yani ulemalar gerçekten konusunda uzmanlaşmış, düzeyli ve kaliteli idiler. Osmanlı padişahları da bilime büyük önem verdikleri için medreseler kurmuşlardı. Bu medreseler çağının en iyi eğitimini veren öğretim kurumları idi. Ancak Duraklama Dönemine gelindiğinde medreselerde sadece dini bilimler okutulur hale geldi. Pozitif bilimler terk edildi. Bu da bilimsel gerilemeye yol açtı. Avrupa’da Coğrafi keşifler, Rönesans ve Reform başlayan gelişmeler sonunda eski halini bile koruyamayan eğitim kurumları iyice çağın gerisinde kaldı. Ulemaya gelince yine her alanda olduğu gibi eğitim ve öğretimde de adam kayırma, rüşvet, haksızlık ve iltimas görüldü. Hak ederek, yeteneğini ve bilgisini kanıtlayarak ulema olmak ortadan kalktı. Hatta öyle ki babadan oğula geçen bir sisteme dönüştü. ” Beşik Uleması” denilen şey ortaya çıktı. Kundaktaki bebek babasının yerine aday oldu.
DURAKLAMANIN DIŞ NEDENLERİ 1 - OSMANLI DEVLETİNİN DOĞAL SINIRLARINA ULAŞMASI: Osmanlı İmparatorluğu Yükselme Dönemi sonunda 3 kıtayı içine alan 15 milyon kilometre karelik bir alana yayılmış dev bir imparatorluktu. Bu gün bu topraklarda sayıları 30’ a yakın devlet bulunmaktadır. Kuzey Afrika’nın bir uçtan bir uca tümü, Arap yarımadasının tamamı alınmıştı. Doğu’da İran ile doğal sınır olan Zağanos sıradağlarına kadar gelinmiş Azerbaycan, Kafkasya, Karadeniz’in kuzeyi ve Kırım alınmıştır. Batıda ise orta Avrupa’da Viyana’ya kadar gelinmişti. Zaten bundan sonra Avrupa’nın çok büyük ve güçlü devletleri vardı Özellikle I. Viyana kuşatmasından sonra Avrupa Hıristiyan birliği Türklere karşı eskisinden güçlü hale geldi. Anlaşılacağı gibi Osmanlı devletinin ilerleyebileceği yer yoktur.
2 - İMPARATORLUĞUN ÇOK ULUSLU BİR YAPIYA SAHİP OLUŞU: 15 000 km 2’lik alana yayılmış Osmanlı imparatorluğunda Türklerden başka çok sayıda ulus yaşamaktaydı. İran, Arap, Yunan, Bulgar, Arnavut, Boşnak gibi. . . Bu kadar çok sayıda Ulusu bir arada barındırmak ve idare etmek oldukça zordur. Özellikle 1789 Fransız İhtilali’nin ortaya çıkarttığı milliyetçilik akımları başta Balkan ulusları olmak üzere Osmanlılara bağlı yaşayan ulusların bağımsızlık için isyan etmelerine neden oldu. Ayrıca Rusya’nın sıcak denizlere inme politikasının yarattığı olumsuz etki Osmanlı devletini çok zor durumda bıraktı. Devlet bu dağılmayı engelleyemedi.
3 - AVRUPA’DA GELİŞEN BİLİM VE TEKNOLOJİYİ İZLEYEMEMEK: Avrupa’da 16. yy’da coğrafi keşiflerle başlayıp Rönesans ve Reform’la devam eden gelişmelerle bilim, teknik, sanat ve kültür alanında gelişmeler yaşanırken Osmanlı devleti bu gelişmeleri yakalayamadı. 1730’da başlayan Sanayi Devrimi, Aydınlanma Çağı Avrupa’da müthiş değişimlere yol açarken bunları asla takip etmedik, hatta sahip olduğumuz bilgi birikimini bile koruyamadık, yok ettik. Yani Avrupa gelişirken biz geriledik.
4 - EKONOMİK NEDENLER: Coğrafi keşifler sonucu İpek ve Baharat yollarının devamı olan Akdeniz ticareti önemini ve canlılığını kaybetti. Avrupalı devletlere tanınan kapitülasyonlar ekonomik bağımsızlığımızı da kaybetmemize neden oldu. Avrupa’daki bilimsel gelişmelerin takip edilememesi aynı zamanda ekonomik sorunların da ortaya çıkmasına neden oldu.
DURAKLAMA DEVRİ İÇ OLAYLARI Osmanlı Devletinin devlet yapısında meydana gelen değişiklikler, bozulmalar iç isyanlara neden olmuştur. Genel olarak iç isyanlar adını verdiğimiz bu isyanlar özelliklerine göre 3’e ayrılmıştır. İÇ İSYANLAR 1 -İstanbul isyanları, 2 -Celali isyanları, 3 -Eyalet isyanları,
1 - İSTANBUL İSYANLARI: Bu isyanların temel özelliği tamamen “askeri isyanlar “olmasıdır. Bu isyanlar Kapıkulu ocağının çıkardığı isyanlardır. Genellikle padişahları ve devlet adamlarını değiştirmek amacıyla yapılmıştır. Devlet yöneticilerinin birbiri ile olan mücadeleleri isyanların perde arkası nedenleri olmuştur. Her seferinde isteklerinin yerine getirilmesi kendi güçlerini anlamalarına neden olmuş ve giderek isyanlar şekil değiştirmiştir. Kapıkulu ocağı bazı çıkar çevrelerinin silahı haline gelmiş ve ocak yeniliklerin önündeki en büyük engel olmuştur. Devlet içinde devlet olan Kapıkulu ocağı başta Genç Osman ve III. Selim olmak üzere padişah ve şehzadeleri öldürmeye kadar işi vardırmışlardır. Devletin huzur ve güvenini bozmuşlardır.
2 -CELALİ İSYANLARI: Yavuz devrinde Bozoklu Celal adlı bir isyancıdan dolayı Anadolu’da çıkan bu dönem isyanlarına da Celali isyanları adı verilmiştir. Tımar sisteminin bozulması. , halkın mültezimlerin eline bırakılması vergi adaletsizliği köylülerin “ Çift bozan” olup toprağını bırakması, kiminin eşkıya olması, kiminin güvenlik için büyük şehirlere göçmesi, kadı ve güvenlik görevlileri ve yardımcılarının çeşitli sebeplerle halktan kanunsuz para toplaması, baskı yapması ve devletin Anadolu’yu ihmal etmesi bu isyanların nedenleridir.
3 - EYALET İSYANLARI: Kırım, Erdel, Eflak, Boğdan ve Suriye gibi eyaletlerde çıkan isyanlardır. Genel olarak farklı ırk ve dinden insanların yaşadığı bölgelerde çıkan isyanlardır. Devlet yönetiminde görülen aksaklıklar Osmanlıya bağlı bu topraklarda da etkisini göstermiştir. Bu bölgelere gönderilen yöneticilerin yetersiz ve başarısız oluşu isyanlara neden olmuştur. Ayrıca dış etkilerinde önemli rolü vardır. Örneğin Rusya “Sıcak denizlere “inme politikasının gereği bu ulusları Osmanlıya karşı kışkırtmıştır.
DURAKLAMA DÖNEMİNİN DIŞ POLİTİKASI -ÖNEMLİ OLAYLARI OSMANLI- İRAN İLİŞKİLERİ II. Beyazıt devrinden başlayarak süre gelen Osmanlı- Safevi savaşları duraklama döneminde de devam etti. Bu savaşların içinde en önemlisi IV. Murat devrinde yapılan İran savalarıdır. FERHAD PAŞA ANTLAŞMASI: Osmanlı ve İran arasında imzalanan bu anlaşma ile Osmanlı Doğuda son kez toprak kazanmıştır. KASR- I ŞİRİN ANTLAŞMASI 1639: Kasr- ı Şirin Antlaşmasının Önemi: Bu antlaşma ile çizilmiş Osmanlı-İran sınırı ufak tefek değişikliklerle günümüze kadar devam etmiştir. Yani Türkiye-İran sınırı 1639’daki şekliyle devam etmektedir.
ZİTVATOROK ANTLAŞMASI: 1606 Osmanlı Avusturya ordusunu Haçova meydan savaşında yenmesine rağmen, İç isyanlar ve İran ile olan savaşların tekrar başlaması nedeniyle istediği sonuçları alamamıştır. Bu anlaşmaya göre Avusturya hükümdarı Osmanlı padişahına eşit sayılacaktı. Not: Bu anlaşma Osmanlı’nın Avusturya’ya karşı kazandığı siyasi üstünlüğü kaybetmesine yol açmıştır.
BUCAŞ ANTLAŞMASI 1672 OSMANLI VE LEHİSTAN ARASINDA İMZALANMIŞTIR. BU ANTLAŞMA İLE PODOLYA VE UKRAYNA OSMANLI’YA KATILMIŞTIR. ÖNEMİ: OSMANLI’NIN BATIDA SON KEZ TOPRAK KAZANDIĞI SAVAŞTIR.
GİRİT’İN FETHİ 1669 VENEDİKLİLER Girit 24 yıllık bir kuşatmadan sonra alındı. Bu durum Osmanlı donanmasının eski gücünde olmadığının göstergesiydi. GİRİT OSMANLILAR
II. VİYANA KUŞATMASI Osmanlı Devleti’nin Orta Avrupa’da Viyana’ya kadar ilerlemesi Avrupa Devletlerini ittifak yapmaya yöneltti. Köprülüler diye adlandırılan dönemin sonlarında sadrazamlık yapan Merzifonlu Kara Mustafa Paşanın ün kazanmak amacıyla gereksiz yere 1683 yılında yaptığı II. Viyana kuşatması Osmanlı Devletine çok pahalıya mal olmuştur.
BAŞARISIZLIĞIN SEBEPLERİ v Yol üstündeki stratejik kalelerin alınmaması v Kuşatmanın uzun sürmesi v Kırım Hanlığı’nın Tuna nehri’ni tutmaması v Lehistan kuvvetlerinin Osmanlıyı iki ateş arasında bırakması
II. K U V Ş İ A Y T A M N A A S I
KARLOFÇA ANTLAŞMASI 1699: 16 YIL SÜREN OSMANLI VE KUTSAL İTTİFAK DEVLETLERİ ARASINDAKİ SAVAŞTAN SONRA İMZALANAN ANTLAŞMADIR. BU ANTLAŞMA İLE v OSMANLI’NIN BATI’DAKİ YENİLMEZLİK ÜNVANI SON BULMUŞ, v BÜYÜK ORANDA TOPRAK KAYBEDİLMİŞ, v AVRUPA’DAN GERİ ÇEKİLME DÖNEMİ BAŞLAMIŞTIR. v KAYBEDİLEN TOPRAKLAR SONUCU ÖNEMLİ BİR GELİR KAYBINA UĞRANMIŞTIR RUSYA İLE 1 YIL SONRA YAPILAN İSTANBUL ANTLAŞMASI YAPILDI. BUNA GÖRE AZAK KALESİ VE ÇEVRESİ RUSLARA BIRAKILDI.
NOT : . 16. yüzyılda Karadeniz’in kuzeyinde kurulan Rus Çarlığı tarihimizde yer almaya başladı. Rusya’nın en büyük hedefi “ SICAK DENİZLERE İNMEK ”tir. Rusya ‘nın Ege, Akdeniz ve Hint Okyanusuna inmek en önemli hedefidir. Ve en önemli hedefi tabii ki Osmanlı Devletidir. Bu nedenle Gerileme devri savaşlarının en çoğu Rusya ile yapılmıştır
ISLAHAT ÇALIŞMALARI Islahat Ne Demektir? Islahat bozulan bir şeyi düzeltmek, eski iyi haline getirmektir. Duraklama döneminde yani, 17. Yüzyıldan başlayarak Osmanlı yöneticileri devletteki bozulmayı fark edip , devleti eski iyi ve güçlü haline getirmek için çalışmışlardır. İşte bu çalışmalara Islahat Çalışmaları denmektedir. 17. Yüzyıl Islahatları ve Islahatçıları Islahatçılar: Genç Osman, IV. Murat, Tarhuncu Ahmet Paşa, Kuyucu Murat Paşa, Köprülüler
17. YÜZYIL ISLAHATÇILARI Genç Osman, IV. Murat, Tarhuncu Ahmet Paşa, Kuyucu Murat Paşa, Köprülüler Genel Özellikleri 1 -Sorunları doğru teşhis edememişlerdir. Ya da tek bir nedene bağlamışlardır. Örneğin Tarhuncu Ahmet Paşa tüm sorunun ekonomik olarak görmüş ve bu yönde çalışma yapmıştır. 2 -Bu dönemdeki çalışmalar genellikle baskı ve şiddete dayalı olup. ıslahat demekten uzaktır. Çünkü sorunların nedenleri araştırılıp çözülmemiş baskı ve şiddetle geçici olarak durdurulmuştur. Örneğin Kuyucu Murat Paşa Celali isyanlarını yüz bin kişiyi öldürerek bastırmıştır. Tabii ki sorunlar ortadan kalkmamıştır.
DURAKLAMA DEVRİ SUNUMU SONA ERDİ.
- Slides: 31