DSPLN HUKUKUNDA SUUN UNSURLARI Dr brahim GL SUUN
DİSİPLİN HUKUKUNDA SUÇUN UNSURLARI Dr. İbrahim GÜL
SUÇUN UNSURLARI 1. 2. 3. Disiplin suçları, ceza hukukundaki suçlar gibi, bir kuralı ihlal ettikleri için cezai yaptırımı gerektiren eylemlerdir. Bu yönüle ceza hukuku ile disiplin hukuku arasında bir benzerlik vardır. 657 Sayılı Yasada disiplin suçları ve cezalara ilişkin hükümler dağınıktır ve genel unsurlara yer vermemektedir. Disiplin suçlarının genel unsuru belirlenirken kanun koyucunun gerçek iradesi araştırılmalı ve bu iyi yorumlanmalıdır.
SUÇUN UNSURLARI Bu bağlamda suçun unsurları ele alınırken dört unsur üzerinde durulacaktır: • • Kanuni unsur-Tipiklik Maddi unsur Hukuka aykırılık Manevi unsur-kusurluluk
KANUNİ UNSUR/TİPİKLİK 1. 2. 3. 4. Kanunililik ilkesi disiplin suç ve cezalarında da geçerlidir. 657 Sayılı DMK’nun 125. md suçları saymakla beraber bunlar TCK gibi net değildir. Ceza Hukukunda (CH) suçlar tek tanımlandığı halde, Disiplin Suçları (DS) çoğu kez böyle bir tarif verilmemiştir. Ör. "memur vakarına uymayan tutum ve davranışlarda bulunmak" ifadesini kullanır. Ceza hukukunda kanunilik ilkesinin dayanağını Anayasa 38. md, disiplin suç ve cezalarının kanuniliği ilkesinin dayanağını ise 128. md oluşturur. Disiplin suçlarındaki tipikliğin, ceza hukukundaki ölçülerde olmasa dahi olduğunu söyleyebiliriz.
KANUNİ UNSUR/TİPİKLİK 1. 2. 3. 4. İdarenin teşkilat yapısı ve faaliyetleri çok çeşitli ve değişken nitelikte olduğundan, disiplin cezası gerektiren tüm fiil ve hallerin kanunda belirlenmesi çok güç hatta imkansızdır. DMK genel suç tanımlamasına gitmiş ve bu yolla idareye suçu niteleme konusunda geniş takdir yetkisi tanınmıştır. 125. md. son bölümünde, "yukarıda sayılan ve disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı neviden disiplin cezası verilir" hükmü yer almıştır. Bu tarz bir düzenlemeyle, “tipiklik” ilkesine istisna getirilirken idareye genişletici yorum yetkisi de verilmiş, cezasız disiplin eylemi bırakılmaması amaçlanmıştır.
MADDİ UNSUR • Bir suçun söz konusu olabilmesi için, fail tarafından kanuni tanıma uygun bir fiilin işlenmiş olması gerekir. • Dış alemde meydana gelen değişikliğin hareketi yapan şahsa mal edilebilmesi için, hareketle netice arasında bir nedensellik/illiyet bağı bulunması gerekir. Bu ceza hukukunda "fiil" terimi ile ifade edilir. • Hareket, olumlu veya olumsuz olmak üzere iki şekilde işlenebilir. Hukuki açıdan, kanun tarafından yasaklanan bir hareketin yapılması sureti ile işlenen suça icrai; olumsuz hareketle işlenen suça ihmali suç adı verilir.
MADDİ UNSUR • • Disiplin suçuna neden olarak hareketler olumlu veya olumsuz olabilir. Örneğin, memurun görevini yapmaması ihmali; yasaklanan işleri yapması icrai disiplin suçuna konu olur. DMK’nun 125/1. fıkrasında icrai disiplin suçu için fiil; ihmali disiplin suçu için hal sözcükleri kullanılmıştır. Disiplin suçlarında maddi unsurun "hareket, netice ve nedensellik” bağından oluştuğu söylenebilir. Kanunda yer alan disiplin suçlarının tamamı neticesi harekete bitişik yapıdadır. Örneğin, “verilen emre itiraz eden memur”, bu hareketiyle kanundaki yasağı ihlal etmiş ve netice gerçekleşmiş olur.
HUKUKA AYKIRILIK UNSURU • Ceza hukukunda hukuka aykırılık unsuru, işlenen ve kanundaki tarife uygun bulunan fiilin, hukuk düzenince yapılmasına razı olunmaması, yalnızca ceza hukuku ile değil, bütün hukuk düzeni ile çatışma halinde bulunması halidir. • Hukuka aykırılık unsurunu ortadan kaldıran, fiili ceza kuralının amacına aykırı hale getirmeyen sebeplere "hukuka uygunluk sebebi" denir. • Hukuka uygunluk sebepleri disiplin suçları için de geçerlidir.
HUKUKA AYKIRILIK UNSURU • Hukuk düzenince cevaz verilen durumlar memur fiilleri disiplin suçu oluşturmazlar. • Disiplin suçları yönünden hukuka uygunluk sebepleri başında "kanunsuz emir" gelir. • Buna göre, konusu suç teşkil etmemek kaydıyla, kanunsuz emre itiraz eden, ancak amirinden aldığı yazılı emir üzerine bu emri yerine getiren memur disiplin suçu işlemiş olmaz. Bu hüküm, memur yönünden bir hukuka uygunluk sebebidir.
MANEVİ UNSUR/KUSURLULUK • Bir kimsenin işlediği bir fiil sebebiyle sorumlu tutulabilmesi için, anlama, bilme ve isteme kabiliyetine ( isnad yeteneğine*) sahip olması gerekir. İsnad yeteneğinin, kusurlu olmanın dolayısıyla suçun bir unsuru mu, yoksa failin kişisel bir durumu mu olduğu tartışmalıdır. • İsnad yeteneğini kusurluluğun unsuru olarak kabul eden görüşe göre, manevi unsur iki kısma ayrılabilir. 1)failin kusurlu bir şekilde hareket etmeye ehil olması, 2)somut olayda kusurlu bir şekilde hareket etmiş bulunmasıdır. Bunlardan birincisine isnad yeteneği, ikincisine kusurluluk denir. • *Bir şeyi veya bir işi birisi için yaptı diyebilme
MANEVİ UNSUR/KUSURLULUK 1. İsnad Yeteneği: Ceza hukukunda isnad yeteneğini etkilediği kabul edilen sebeplerin varlığı halinde, ya hiç ceza verilmemekte veya ceza hafifletilmektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda isnad yeteneğini etkileyen sebeplere yer verilmemiştir. Memurun görev yaptığı sırada aniden akli meleklerinde bir bozulmanın meydana gelmesi, ateşli hastalık, uyku hali, istem dışı sarhoşluk gibi hallerde isnad yeteneği etkilenen memurların disiplin cezasından muaf tutulması veya cezalarının azaltılması gerekir mi? Bu konunun tartışılması gerekir.
MANEVİ UNSUR/KUSURLULUK 2. Kusurluluk: Suçun maddi unsurunu gerçekleştiren irade ile hukuk düzenin koymuş olduğu bir kural arasındaki ayrılıktır. Kusurluluğuntipikşekli, “kanunun suç saydığı bir fiil ve onu meydana getiren hareketin neticesini bilerek ve isteyerek işlemek iradesi” diye tanımlanabilecek olan kasıtdır. Kanun koyucu, kasti suçlar dışında kalan bazı suçlarda da, fail, fiil ve hukuk arasında manevi bir bağın kurulabileceğini düşünerek taksirli davranışlara cezai bir takım sonuçlar tanımıştır. Taksir, iradi olarak işlenen icrai veya ihmali bir fiilden, fail tarafından istenmemiş olmasına rağmen, kanunun cezalandırdığı bir sonucun meydana gelmesi halidir.
MANEVİ UNSUR/KUSURLULUK DMK’nun 124. md "durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre…cezalardan birisi verilir” ifadesi dikkate alındığında; “kayıtsızlık göstermek“, "düzensiz davranmak" ve "kusurlu davranmak" gibi ibarelere yer verilmiştir. Bu durum, taksirli eylemden dolayı disiplin cezasının verileceğini göstermektedir. Esasen bu yasadaki disiplin suçları müterraki* olarak düzenlenmiş ve bu sistem içerisinde ceza uygulanması esası benimsenmiştir. *Önce basit bir suçu işledikten sonra onun bir ileri aşamasını işleme durumu gibi.
SUÇ VE FAİLİN ÇOKLUĞU • Kural olarak, disiplin suçunu oluşturan her bir fiil için, kanunda öngörülen disiplin cezası; her faile ayrı bir ceza verilir. • Ceza hukukundaki suçun ve failin çokluğu halinde geçerli olan prensiplerin genel olarak disiplin hukukunda uygulama yeri bulunmamaktadır. • DMK’nunda bu konularda hüküm bulunmamasına rağmen, disiplin hukukumuzda, ceza hukukuna özgü bazı teamüller gelişmiştir.
SUÇ VE FAİLİN ÇOKLUĞU Eğer kesin hükümden önce birden çok suç işlenmişse "içtima“, kesin hükümden sonra bir veya daha fazla suç işlenmişse "tekerrür“ vardır. 1. İçtima (suç çokluğu) halleri: Disiplin hukukumuzda cezaların içtimai ilkesi geçerli değildir. Her bir disiplin cezası ayrı hüküm ifade eder ve uygulanır. 2. Fail çokluğu: Bazı suçlar birden fazla kişi ile işlenebilir. Ör. “İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak” fiili toplu olarak işlenmişse buna örnektir. Suça iştirak eden faile disiplin hükümleri uygulanır.
- Slides: 15