Do Dr Perican BAYAR FADE ETMENN DRT BM
Doç. Dr. Perican BAYAR
İFADE ETMENİN DÖRT BİÇİMİ n n Gözlemlerimiz Düşüncelerimiz Duygularımız Gereksinimlerimiz
GÖZLEMLERİMİZ Gördüklerimizi ifade etmek anlamına gelir. Hiçbir tahmin, çıkarım ya da yargı yoktur. Örn: a) Eski kulübüm Mülkiye idi. b) Bu sabah arabam bozuldu. c) Antrenmandan çıktığımda hava çok güzeldi.
Tüm bu ifadeler kişinin ne gördüğü, ne okuduğu ya da kişisel olarak ne yaşadığına tam olarak bağlıdır.
DÜŞÜNCELERİMİZ Düşüncelerimiz duyduklarınızdan, okuduklarınızdan, ve gözlemlediklerinizden çıkardığımız sonuçlar ve çıkarımlardır.
Bunlar; gerçekte neler olduğunu görebilmek, olayların nasıl ve neden olduğunu anlayabilmek çabaları, aynı zamanda bazı şeylerin yanlış ya da doğru ve iyi ya da kötü olduğuna karar vermeyi sağlayan değer yargılarını da oluştururlar. İnançlar, fikirler ve kuramlar, çıkarımların değişik çeşitleridir.
Bazı örnekler: a) Başarılı bir spor kariyeri için çok çalışmak gerek (inanç). b) Bence evren sonsuza dek patlamaya ve çökmeye devam edecektir (kuram). c) Anrenörle görüşmeyi bırakmakla hata ettin (yargı).
DUYGULARIMIZ İletişimin en zor kısmıdır. Çoğu kez ne hissettiğimizin bilinmesini istemez, duygularımızın ortaya çıkması halinde de rahatsızlık duyarız.
İnsanlar çoğu kez duygular kullanılarak tehdit edildiklerinden, duygularını saklama eğilimindedirler. Paylaşılan duygu ise yakınlığın yapı taşlarıdır.
Başkalarının sizi, nelerin KIZDIRDIĞINI KORKUTTUĞUNU MUTLU ETTİĞİNİ bilmelerine izin verirseniz iki şey olur. n Onlar daha çok empati ve anlayışa sahip olurlar. n Davranışlarını sizin gereksinimlerinize göre ayarlayabilirler.
İşte bazı duygu ifadesi örnekleri; n n n Ayşe’yi özledim. O avrupaya gittiğinde gerçekten bir kayıp yaşadım. Seni hayal kırıklığına uğrattığımı hissediyorum ve bu beni çok üzüyor. Seni gördüğümde mutluluktan uçuyorum. Vb.
Duygu ifadeleri GÖZLEM / DEĞER YARGISI / FİKİR değillerdir. Örn: ‘‘Senin çok katı olduğunu düşünüyorum’’ İfadesinin duygularla ilişkisi yoktur.
GEREKSİNİMLER Sizin ne istediğinizi sizden başka kimse bilemez. Kendinizle ilişkili en uzman kişi ve otorite sizsiniz. Ancak yakınlarınızın sizin gereksinimlerinizi anlamasını beklersiniz.
Çoğu kez de gereksinimleriniz anlaşılmadığından gereksinimlerinizi kızgınlık ya da gücenme maskesi altında ifade edersiniz. Örn: Sana bunu sormamalıydım. Ben sormakla hata yaptım. vb.
Gereksinimleri ifade etmeden yakın ilişki kurmaya çalışmak , direksiyonsuz araba kullanmaya benzer. Bazı tipik gereksinim ifadeleri: n Saat 7’den önce evde olabilir misin? Bir filme gitmeyi çok istiyorum. n Çok yorgunum. Bulaşıkları yıkayıp çocukları yatırır mısın?
TAM İLETİLER Dört çeşit ifadenin hepsini içerir. Gördükleriniz, düşündükleriniz, hissettikleriniz ve gereksinim duyduklarınız. Yakın ilişkiler ise tam iletiler üzerine kurulur. Yakınlarınızdakilerle bütün yaşadıklarınızı paylaşmadığınız sürece birbirinizi tanıyamazsınız.
Bir şeyleri atladığınızda buna yarım ileti denir. Bu tür iletiler karışıklık ve güvensizlik yaratırlar. Böyle durumlarda insanlar bir şeylerin eksik olduğunu hissederler ama ne olduğunu bilmezler.
Tüm durumlar ya da ilişkiler tam ileti gerektirmez. Örn: Garaj tamircinizle ilişkiniz.
Kendinize şu soruları sorarak tam mı yoksa yarım iletimi verdiğinizi anlayabilirsiniz. n Gerçekten bildiğim şeyi ifade ettim mi? n Vardığım sonuçları açıkça ifade edip tanımladım mı? n Duygularımı suçlama ya da yargılamada bulunmadan ifade ettim mi? n Gereksinimlerimi, suçlama ya da yargılamada bulunmadan ifade ettim mi?
KARIŞIK İLETİLER Karışıklık, iletilerinizin karışık ya da yanlış tanımlanmış olduğu zaman gerçekleşir. Örn: Kızınıza bu eski elbiseyi tekrar giydiğini görüyorum. Dediğinizde duygu, düşünce ve gözlemlerinizi karıştırıyor olabilirsiniz.
Aslında söylemeniz gereken belki de; Bu elbisenin yapacağınız ziyaret için yeterince güzel olduğunu düşünmediğiniz (düşünce) ya da bu elbisenin çıkmayan lekeleri olduğu (gözlem) ya da bu elbise ile dedeni ziyarete gitmemiz halinde dedenin benim iyi bir anne olmadığımı düşünüp üzülebileceği (duygu) olabilir.
- Slides: 22