DARBE 15 TEMMUZ SUNUM VAAZ 15 TEMMUZ DARBE
DARBE ( 15 TEMMUZ ) SUNUM VAAZ
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ • Ezanları susturan darbelerden, darbeleri susturan sala seslerini bize lütfettiği için Allah’a hamd ediyoruz. Özgürlüğümüzün simgesi olan minarelerden yükselen sala sesleri milletimizin maneviyatını yükseltmiştir. • Bütün minarelerimizden salalar yükselince, milletimiz anında bu mesajı alarak kendi hukukuna sahip çıkmak için evlerinden çıktı. O gece sadece Türkiye’de değil, Kerkük’te ve Bosna’da da salalar okundu, Türkiye’miz için dualar edildi. • Bu darbeye kalkışan hainler, tarih boyunca mazlumların umudu olmuş bu milleti, umut olmaktan çıkarmayı amaçlayan vicdanını ve aklını kiralamış kişilerdir.
Darbe Planlama: (11) ﺍ ﻳ ﺍ ﻭﺍ ﻱ ﺍ ﺍﻭﺍ ﺍ ﻭ Onlara "Yeryüzünde düzeni bozmayın" denildiğinde, "Hayır, biz yalnızca ıslah edenleriz" derler. (12) ﺍ ﺍﻭ ﺍ ﻭ Biline ki, gerçekten bozanlar onların ta kendileridir, ama farkında olmuyorlar. Bakara, 2/11 -12. Darbeciler 15 Temmuz gecesi TRT ekranlarında zorla okuttukları bildiride kendilerine “Sulh hareketi” adını vermişlerdi. Tam da bu ayetlerde buyurulduğu gibi. Allah, milletimizi bu fesat hareketinden korudu. Ama artık hepimiz biliyoruz ki, maslahat adı altında, sulh adı altında millete yönelik bir harp, bir fesat hareketi bütün yönleriyle ortaya çıkmıştır.
Tarih boyunca hak yolda olanlara karşı tuzaklar kurulmuştur ﺍﻳ ﻭﺍ ﻭ ﻭ ﺍﻟﻠ ﺍﻟ ﺍﺍﻳ ● (Ey Muhammed!) Hatırla ki, kâfirler seni tutup bağlamaları veya öldürmeleri yahut seni (yurdundan çıkarmaları için sana tuzak kuruyorlardı. Onlar (sana) tuzak kurarlarken Allah da (onlara) tuzak kuruyordu. Çünkü Allah tuzak kuranların en iyisidir. Enfal 30 ●
Hz. Salih’e de tuzak kurmuşlardı: (48) ﺍ ﻱ ﺍﻳ ﻭ ﻱ ﺍ ﺍ ﻭ (Hz. Salih döneminde) O şehirde dokuz kişi (elebaşı) vardı ki, bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar, iyilik tarafına hiç yanaşmıyorlardı. (49) ﻭ ﺍ ﺍﻭ ﺍﻭﺍ ﺍﻟ Allah'a and içerek birbirlerine şöyle dediler: Gece ona ve ailesine baskın yapalım (hepsini öldürelim); sonra da velisine: "Biz (Sâlih) ailesinin yok edilişi sırasında orada değildik, inanın ki doğru söylüyoruz" diyelim.
Hz. Salih’e de tuzak kurmuşlardı: (50) ﻭﺍ ﺍ ﺍ ﻭ 50. Onlar böyle bir tuzak kurdular. Biz de kendileri farkında olmadan, onların planlarını altüst ettik. (51) ﺍ ﺍ ﺍ ﻳ 51. Bak işte, tuzaklarının âkıbeti nice oldu: Onları da; (kendilerine uyan) kavimlerini de (nasıl) toptan helâk ettik Neml 48 -51
Hz. Salih’e de tuzak kurmuşlardı: Birlik ve Beraberliğimizi Korumak: ﺍ ﺍ ﺍﻳ آﻭ ﻳﻭ ﺍﻟ ﻭ ﻱ ﺍﻷ ﻧ ﻥ ﺍ ﻱ ﻭ ﻯ ﺍﻟ ﺍﻟ ﻭ ﻥ ﻧ ﻭ ﺍﻟ ﺍ ﺍﻵ ﻳﻼ Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan ülülemre (idarecilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah'a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah'a ve Resûl'e götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir. Nisa, 59.
Rasulullah buyurdular ki: ﻯ ﺍﻟ ﺍ , ﺍﻟ ﺍ ﻯ ﻯ ﺍ ﺍﻟ ﺍﺍ Allah, benim ümmetimi yanlış üzerinde bir araya getirmez. Allah'ın eli cemaatle birliktedir. Kim cemaatten ayrılırsa, ancak cehenneme ayrılmış olur. Tirmizi.
Hz. Salih’e de tuzak kurmuşlardı: Rasûlullah (sas) buyurdular ki: ﻭ ﺍ ﺍﻯ ﺍ ﻯ ﺍ “Yakında milletler, yemek yiyenlerin (başkalarını) çanaklarına (sofralarına) davet ettikleri gibi size karşı (savaşmak için) birbirlerini davet edecekler. ” Sahabilerden birisi şöyle dedi: ؟ “Bu, o gün bizim azlığımızdan dolayı mı olacak? ” Rasûlullah (sas) şöyle dedi: ﺍﻟ ﻱ ﻭ ﺍ ، ﺍﻟ ﻭ ﺍﺍ ، ﺍ ﺍ ﺍﻟ ، ﻳ
Hz. Salih’e de tuzak kurmuşlardı: “Hayır, aksine siz o gün kalabalık fakat selin önündeki çerçöp gibi zayıf olacaksınız. Allah düşmanlarınızın gönlünden sizden korkma hissini soyup alacak sizin gönlünüze de vehn atacak” Yine bir sahabî şöyle sordu: ﺍ ﺍ؟ ، ﺍ ﻭ ﺍﻟ “Vehn nedir, ya Rasûlullah? ” diye sordu: Rasulullah şu cevabı verdi: « ﺍ ﺍ ، » ﺍﻟ ﺍ : ﺍ “Vehn, dünyayı (fazlaca) sevmek ve ölümü kötü görmektir” buyurdu. Ebu Davud.
Tuzak Kuranlara Meydan Okuma: Bu kurulan tuzaklar inananların gözünü korkutamaz. ﺍ ﺍﻭﺍ ﻯ ﺍ ﻱ ﺍ ﻭ ﻳ ﺍ ﺍﻭﺍ ﻱ ﻳ (Hz. Şuayb şöyle dedi); Ey kavmim! Elinizden geleni yapın! Ben de yapacağım! Kendisini rezil edecek azabın geleceği şahsın ve yalancının kim olduğunu yakında öğreneceksiniz! Bekleyin! Ben de sizinle beraber beklemekteyim. « Hud 11/93
Tuzak Kuranlara Meydan Okuma: ﻭﺍ ﺍ ﺍ ﺍﻯ (Hz. Musa şöyle dedi); Bundan ötürü, tuzaklarınızı bir araya getirin, sonra gruplar halinde gelin; bugün üstünlük sağlayan, gerçekten kurtuluşu bulmuştur. " Ta-Ha 64
Kötülerin Şerrinden Allah’a Sığınma İnananlar Allah dilemedikçe kimsenin kendilerine zarar veremeyeceğini bilirler. Bu amaçla sığınılacak tek makam olan Allah’a sığınırlar. ﻭﺍ ﺍ ﻭﺍ ﻭﺍ ﻻ ﺍ ﺍﻟﻠ ﺍ ﻭ ﻳ (Münafıklar) Size bir iyilik dokununca tasalanırlar size bir kötülük isabet ettiğindeyse buna sevinirler. Eğer siz sabreder ve sakınırsanız onların ‘hileli düzenleri' size hiçbir zarar veremez. Şüphesiz Allah yapmakta olduklarını kuşatandır. Al-i İmran 120
Kötülerin Şerrinden Allah’a Sığınma ﻳﻭﺍ ﻭ ﺍﻟﻠ ﺍﻱ ﺍﻳ (Ey Muhammed!) Eğer sana hile yapmak isterlerse, şunu bil ki, Allah sana kâfidir. O, seni yardımıyla ve müminlerle destekleyendir. Enfal 62
Kötülerin Şerrinden Allah’a Sığınma Böylece Rabbi (Yusuf’un) duasını kabul etti ve onların hileli düzenlerini kendisinden uzaklaştırdı. Çünkü O işitendir bilendir. Yusuf 34 ﺍ ﺍﻟ ﺍ ﺍ ﻱ ﺍ ﻭ (Ey Muhammed!) Sabret! Senin sabrın da ancak Allah'ın yardımı iledir. Onlardan dolayı kederlenme; kurmakta oldukları tuzaktan kaygı duyma! Nahl, 12
Kötülerin Şerrinden Allah’a Sığınma ﺍ ﺍ ﻱ ﺍﻭ (Ey Muhammed!) Sen, onlara karşı hüzne kapılma ve kurdukları tuzaklardan dolayı sıkıntı içinde olma. Neml, 70
Darbenin Başarısız Olması: Allah’ın yardımcısı olduğu kişilere üstün gelecek olan yoktur. ﺍﻟﻠ ﻻ ﺍ ﺍ ﺍﻱ ﻯ ﺍﻟﻠ ﺍﻭ Allah size yardım ederse, artık size üstün gelecek hiç kimse yoktur. Eğer sizi bırakıverirse, ondan sonra size kim yardım eder? Müminler ancak Allah'a güvenip dayanmalıdırlar. Al-i İmran 160
Darbenin Başarısız Olması: ﻭﺍ ﺍﻟﻠ ﺍ ﻭ ﺍﺍ Gerçek şu ki onlar hileli-düzenler kurdular. Oysa onların düzenleri dağları yerlerinden oynatacak da olsa Allah katında onlara hazırlanmış düzen (kötü bir karşılık) vardır. İbrahim 46
Darbenin Başarısız Olması: (1) ﺍ ﺍﻳ Rabbinin fil sahiplerine neler yaptığını görmedin mi? (2) ﻱ ﻳ Onların ‘tasarladıkları planlarını' boşa çıkarmadı mı? (3) ﺍ ﺍﻳ Onların üstüne sürü kuşlarını gönderdi. (4) ﻳ ﺍ ﻳ O kuşlar, onların üzerlerine pişkin tuğladan yapılmış taşlar atıyordu. (5) ﻭ Böylece Allah onları yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi. Fil 1 -5
Rasulullah buyurdu ki: ﻯ ﺍﻟ ، ﺍ ﺍ ﺍ ﻯ ﺍﻟ “Ümmetimden hak üzerine galip olarak duran bir gurup daima bulunacaktır. Onlardan ayrılıp yardıma koşmayanlar, Allah’ın emri gelinceye kadar onlara zarar vermeyecektir. ” Buhari.
Yanlışından Dönenlere Karşı Tavır: ﺍﺍ ﺍﻟﻠ ﻭ ﻳ Eğer onlar (savaştan) vazgeçerlerse, (şunu iyi bilin ki) Allah gafûr ve rahîmdir. ﺍﻭ ﻯ ﻻ ﻭ ﻭ ﺍﻟ ﻳ ﺍﺍ ﻻ ﻯ ﺍﻟ ﺍﻳ (Yeryüzünde) Fitne kalmayıncaya kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse, artık zulüm yapanlardan başkasına karşı düşmanlık yoktur. Bakara 192 -193
Yanlışından Dönenlere Karşı Tavır: ﺍ ﺍﻳ ﻭ ﻯ ﻳﺍ ﺍﻭ ﻭ ﺍﻭ ﺍﻭﺍ Ancak sizinle aralarında antlaşma bulunan bir kavime sığınanlar ya da hem sizinle, hem kendi kavimleriyle savaşmak (istemeyip bun)dan göğüslerini sıkıntı basıp size gelenler (dokunulmazdır. ) ﺍ ﺍﻟ ﺍﻭ ﺍﻭ ﺍﻭ ﺍ ﺍﻟ ﻳﺍ Allah dileseydi, onları üstünüze saldırtır, böylece sizinle çarpışırlardı. Eğer sizden uzak durur (geri çekilir), sizinle savaşmaz ve barış (şartların)ı size bırakırlarsa, artık Allah, sizin için onların aleyhinde bir yol kılmamıştır. Nisa 4/90
Yanlışından Dönenlere Karşı Tavır: ﺍﻟﻠ ﻭﺍ ﺍﻟﻠ ﺍ ﺍ ﻭ ﻳﺍ ﺍ ﺍ ﺍﻳ آﻭﺍ ﺍ ﻱ ﻳ ﺍﻟﻠ ﻭﺍ ﻻ ﻭﻭﺍ ﻯ ﺍﻟ ﻻ ﺍ ﻭ ﺍﺍ ﺍﻟﻠ ﺍ ﻳ : Ey iman edenler, Allah yolunda adım attığınız (savaşa çıktığınız) zaman gerekli araştırmayı yapın ve size (İslam geleneğine göre) selam verene dünya hayatının geçiciliğine istekli çıkarak: "Sen mü'min değilsin" demeyin. Asıl çok ganimet Allah katındadır bundan önce siz de böyle idiniz; Allah size lütufta bulundu. Öyleyse iyice açıklık kazandırın. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberi olandır. Nisa 4/94
Yanlışından Dönenlere Karşı Tavır: ﺍ ﺍ ﺍﻳ آﻭﺍ ﻭﻭﺍ ﺍﻳ ﺍ ﺍ ﻻ آ ﻯ ﻻ ﻭﺍ ﺍﻭﺍ ﻟ ﻯ ﺍ ﻭﺍ ﺍﻟﻠ ﻳ ﺍ ﻭ Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi âdil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha çok yakışan (bir davranış) tır. Allah'a isyandan sakının. Allah yaptıklarınızı hakkıyle bilmektedir. Maide 5/8.
Zafer Sarhoşluğuna Kapılmamak: İnananlar zafer kazandıktan sonra bile sorumluluklarını unutmazlar. ﺍﻟﻠ ﻭ ﻯ ﺍ ﺍ ﻱ ﺍﻷ ﺍ ﺍ ﺍ ﻭ Siz Allah'ın izni ile düşmanlarınızı öldürürken, Allah, size olan vâdini yerine getirmiştir. Nihayet, öyle bir an geldi ki, Allah arzuladığınızı (galibiyeti) size gösterdikten sonra zaafa düştünüz; (Peygamberin verdiği) emir konusunda tartışmaya kalkıştınız ve âsi oldunuz. ﺍ ﺍﻟ ﻭ ﻯ ﺍﻳ ﻳ ﺍﻟ ﺍ ﻳ ﺍﻵ Dünyayı isteyeniniz de vardı, ahireti isteyeniniz de vardı. Sonra Allah, denemek için sizi onlardan (onları mağlup etmekten) alıkoydu. Ve andolsun sizi bağışladı. Zaten Allah, müminlere karşı çok lütufkârdır. Al-i İmran 152
Mücadelede Sabır Ve Sebat: ﻭﺍ ﺍ ﺍ ﺍﻳ ﺍ ﺍﺍ ﺍﻟ ﺍ ﻭﺍ ﻯ ﻭ ﺍﻟ ﻭ ﺍﻳ آﻭﺍ ﻯ ﺍﻟﻠ ﻻ ﺍﻟﻠ ﻳ (Ey müminler! ) Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler: Allah'ın yardımı ne zaman! dediler. Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır. Bakara 2/214 ﻻ ﻭﺍ ﺍﻷ ﻳ Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz. Al-i İmran 3/139
Mücadelede Sabır Ve Sebat: ● ● ﻯ ﺍﻳ ﻳ ﻭﺍ ﻳﻭﺍ ﺍﻟ ﺍ ﺍ ﺍﺍ ﺍ ﻳ ﺍﻟ ﺍﻭﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﻯ ﻳ ﺍ ﺍﻟ ﺍ ﻳ ﺍ ﺍ ﻯ ﺍ ﻭ ﻳﺍ Kendilerine; "Elinizi (savaştan) çekin, namazı kılın, zekatı verin" denenleri görmedin mi? Oysa savaş üzerlerine yazıldığında, onlardan bir grup, insanlardan Allah'tan korkar gibi- hatta daha da şiddetli bir korkuyla- korkuya kapılıyorlar ve: "Rabbimiz, ne diye savaşı üzerimize yazdın, bizi yakın bir zamana ertelemeli değil miydin? " dediler. De ki: "Dünyanın metaı azdır, ahiret, ise muttakiler için daha hayırlıdır ve siz ‘bir hurma çekirdeğindeki ip-ince bir iplik kadar' bile haksızlığa uğratılmayacaksınız. "Nisa 4/77
Mücadelede Sabır Ve Sebat: ﻳﻭﺍ ﺍﻟﻠ ﻭ ﻻ ﺍﻭﺍ ﻭﺍ ﻳ ﺍﻭﺍ ﺍﻟﻠ ﺍﻟ ﺍﻳ Allah ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir. Enfal 46
Mücadelede Sabır Ve Sebat: ﺍ ﺍ ﺍ ﻳ ﺍ ﺍﻭﺍ ﺍ ﺍ ﺍﻟ ﻭ ﺍ ﻱ ﻳ ﻭﺍ ﻯ ﺍﻟ ﺍﻟ ﺍ ﻱ ﺍ ﺍﺍﻳ De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, hısım akrabanız kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah'tan, Resûlünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez. Tevbe 24
Mücadelede Sabır Ve Sebat: ﺍ ﺍ ﺍﻳ ﻭﺍ ﺍ ﺍ ﻳ ﺍﻭﺍ ﻱ ﻳ ﺍﻟ ﺍ ﺍ ﻯ ﺍ ﻳ ﺍﺍ ﺍﻟ ﺍ ﺍ ﺍﺍ ﺍﻟ ﺍ ﻱ ﺍ ﺍ ﻳ Ey iman edenler, ne oldu ki size Allah yolunda savaşa kuşanın denildiği zaman yer(iniz)de ağırlaşıp kaldınız? Ahiretten (cayıp) dünya hayatına mı razı oldunuz? Ama ahirettekine (göre) bu dünya hayatının yararı pek azdır. Tevbe 9/38
İçimizdeki Münafıklar ﺍﻳ ﺍﻟ ﺍﺍ ﺍﻟﻠ ﺍﻳ ﻯ ﺍﻳ ﻳﻼ ﺍﻳ ﻭ ﺍ ﺍﻟﻠ ﺍﻭﺍ ﺍ ﺍﻳ ﻳ ﺍﻭﺍ Sizi gözetleyip duranlar, eğer size Allah'tan bir zafer (nasib) olursa, "Sizinle beraber değil miydik? " derler. Kâfirlerin (zaferden) bir nasipleri olursa (bu sefer de onlara), "Sizi yenip (öldürebileceğimiz halde öldürmeyip) müminlerden korumadık mı? " derler. Artık Allah kıyamet gününde aranızda hükmedecektir ve kâfirler için müminler aleyhine asla bir yol vermeyecektir. Nisa 141
İçimizdeki Münafıklar ﺍﻭﺍ ﺍ ﻭﻯ ﺍ ﺍ ﺍﻭﺍ ﻳﺍ ﺍ ﺍﻻ ﺍ ﺍﺍ ﺍﻭ (İsrailoğulları) Dediler ki: "Ey Musa; biz, onlar durduğu sürece hiçbir zaman oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin git, ikiniz savaşın. Biz burada duracağız. "Maide 24 (42) ﺍﻭ ﺍﻟ ﻭ ﺍﻟ ﺍﺍ ﺍ ﻭ ﺍﻟ ﺍ ﺍ ﻳﺍ ﺍ ﺍﺍ ﺍ ﻭ Eğer yakın bir yarar ve orta bir sefer olsaydı onlar mutlaka seni izlerlerdi. Ama zorluk onlara uzak geldi. "Eğer güç yetirseydik muhakkak seninle birlikte (savaşa) çıkardık. " diye sana Allah adına yemin edecekler. Kendi nefislerini helaka sürüklüyorlar. Allah onların gerçekten yalan söylediklerini biliyor.
İçimizdeki Münafıklar (43) ﻯ ﺍﻳ ﻭﺍ ﺍﺍﻳ ﺍ ﺍﻟ Allah seni affetsin; doğru söyleyenler sana açıkça belli oluncaya ve yalancıları da öğreninceye kadar niye onlara izin verdin? (44) ﺍ ﺍﻳ ﻭ ﺍﻟ ﺍ ﺍ ﺍﻭﺍ ﺍ ﺍﻟ ﻳ ﺍ ﻳ Allah'a ve ahiret gününe iman edenler mallarıyla ve canlarıyla cihad etmekten (kaçınmak için) senden izin istemezler. Allah takva sahiplerini bilendir. (45) ﺍ ﺍﻳ ﺍ ﻭ ﺍﻟ ﺍ ﺍ ﺍﺍ ﻭ ﻱ ﻭ Senden yalnızca Allah'a ve ahiret gününe inanmayan kalbleri kuşkuya kapılıp kuşkularında kararsızlığa düşenler izin ister. Tevbe 42 -45
Darbecilerin Cezası ﺍ ﺍ ﺍﻳ ﺍﻭ ﺍﻟﻠ ﻭ ﻱ ﺍﻷ ﺍﺍ ﻭﺍ ﻭﺍ ﻳ ﻻ ﺍ ﺍﻷ ﻱ ﺍﻟ ﺍ ﻱ ﺍﻵ ﺍ ﻳ Allah'a ve Resûlü'ne karşı savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuğa çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri, asılmaları ya da elleriyle ayaklarının çaprazca kesilmesi veya (bulundukları) yerden sürülmeleridir. Bu, dünyadaki aşağılanmalarıdır, ahirette onlar için büyük bir azab vardır. Maide 5/33
Darbenin Dış Aktörleri: Hitler’in zulmünden kaçarak 1933 yılında Türkiye’ye gelen İstanbul Üniversitesi İktisat ve Hukuk Fakültelerinde maliye ve iktisat dersleri veren, 1952 yılında Almanya’ya döndükten sonra Frankfurt Üniversitesinde öğretim görevliliği ve rektörlük yapan, Alman Prof. Dr. Fritz Neumark’a ülkemizi ziyarete geldiğinde: “Avrupa bizi neden sevmiyor? Ebedi düşmanlığının sebebi nedir? ” diye sorulur. Cevabı aynen şöyle : “Çok samimi olarak itiraf edeyim ki, Avrupalı Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün değildir. Asırlardır Kilisenin Türk ve İslam düşmanlığı Hristiyanların hücrelerine sinmiştir. Sebeplerine gelince; en başta Müslüman olduğunuz için sevmezler ama faraza laiklik şöyle dursun Hıristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam ederler. Çünkü sizler hangi kimliğe bürünürseniz bürünün, her zaman onların korkulu rüyasısınız. Sizi silahla yenemeyenler, sizleri kendilerine benzeterek hakimiyet sağlamaya çalışırlar. Böylece kendilerini İslamiyet tehlikesinden korumuş olacaklar. Sizler farkında değilsiniz ama onlar şu gerçeğin farkındalar. En az 400 sene Avrupa’da sırtımızda ve ensemizde at koşturdunuz. Selçuklular Anadolu’yu Osmanlılar ise Orta Avrupa ve Balkanları Haçlı ordusuna mezar ettiler. Bizlere medeniyeti insanlığı öğrettiler. Avrupa Müslüman olma tehlikesi ile karşıya geldi. Osmanlı Arşivi tam olarak ortaya çıkarsa bu günkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir.
Darbenin Dış Aktörleri: Sizler gerçek hüviyetinize döndüğünüz zaman Avrupa’nın refahı ve medeniyeti yıkılır. Bunun için sizler Avrupa’nın tarihi düşmanısınız ve daima düşman olarak kalacaksınız. Selçuklu ve bilhassa Osmanlı, İslamiyet uğruna her şeyini feda etmeseydiler, İslamiyet bugün belki sadece Hicaz da varlığını devam ettirirdi. Kaldı ki Vahhabiliği kuranlar da, İngiliz sömürge Bakanlığının adamlarıdır. Batı her yerde yetiştirdiği adamları vasıtasıyla İslamiyeti sapık inançlara kanalize etti. Bütün bunlara rağmen Osmanlı’nın inancını bozamadı. Osmanlı, Asr-ı Saadeti temsil etmeğe devam etti. Bünyesinde bozuk düşünce, bozuk mezhep barındırmadı. Evet, Kilise sizlere kin kusmaktadır. Ve sebepleri bunlardır. ” Yeşilay Dergisi, Haziran, 2001, sayı 811, s. 20
VAAZ: Mehmet ERGÜN Sunum ve Düzenleme: Fatih DURMUŞ https: //sunumvaaz. wordpress. com https: //www. facebook. com/guncelsunumvaazlar /
- Slides: 37