CNSEL KMLK GELM Cinsiyet insann biyolojik olarak dii
CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ
ä Cinsiyet, insanın biyolojik olarak dişi ya da erkek olmasını belirleyen temel özellikleri tanımlar. ä Cinsel kimliğin ilk tohumları biyolojik olarak döllenme sürecinde atılır. Kişi doğduğu anda bedensel cinsiyeti bellidir. ä Yani bütün çocuklar dişi ya da erkek cinsel organları ile doğarlar. ä Çok nadir olarak, hem kız hem erkek organına sahip olarak doğanlar olabilir.
ä Cinsiyet kimliği; kromozomları, dış genital organları, iç genital organları, hormonal yapıyı ve ikincil seks özelliklerini (ergenlik döneminde bedendeki değişiklikler ) içeren kişinin biyolojik cinsel özellikleridir.
ä Cinsel kimlik bireyin kendi bedenini ve benliğini belirli bir cinsiyet içinde algılayışı, kabullenmesi, duygu, tavır ve davranışlarda cinsel kimliğe uygun biçimde yönelmesidir.
ä Cinsel kimlik; kişinin dişilik veya erkeklik algısıdır. ä Cinsel kimlik, kişinin erkek ya da kadın olarak biyolojik varlığının farkına varması ve kabul etmesidir. ä İki veya üç yaşlarında hemen herkesin “ben erkeğim” veya “ben kızım” diye katı bir fikri vardır
ä Yani cinsel kimlik bireyin iç dünyasında kendini hangi cinsiyet içinde algıladığını gösterir. ä Cinsel rol ise bireyin iç dünyasındaki cinsel kimliğini dışa vuran davranış ve söylemleriyle gösterme biçimidir. ä Cinsel kimlik sorunu olmayan birey kendini “ ben erkeğim” veya “ben kadınım” şeklinde tanımlar
ä Bazı anne babalar oğullarını bir bebekle oynarken görünce “Eyvah! Bizim oğlan da bir problem mi var da bebeklerle oynuyor” diyerek endişe etmeye başlarlar ve bu endişeyle birlikte kız çocuklarının oynamayı tercih ettiği bu oyuncaklarla oğullarının oynamalarına izin vermez. ä Bu şekilde oğullarının sağlıklı bir cinsel kimlik geliştirmelerini desteklediklerini düşünürler. Oysa çocuğun sağlıklı bir cinsel kimlik geliştirmesini desteklemedikleri gibi bu davranışlarla çocuğu kısıtladığının farkına varmazlar.
ä Çocuklar doğuştan biyolojik cinsiyetlerine özel dürtüler ve farklılıklarla doğarlar ve cinsel kimlikleri büyüdükçe doğal olarak gelişir. Örneğin bir araştırma arabalarla daha önce hiç oynamamış erkek çocuğun doğuştan getirdiği dürtü ve yatkınlıkla arabalarla oynamayı; bebeklerle hiç oynamamış bir kız çocuğun ise bebeklerle oynamayı tercih ettiğini ortaya koymuştur. ä Yani çocuğa “sen erkeksin, arabalarla oyna; sen kızsın, bebeklerle oyna” diye yönlendirmeye gerek yoktur.
ä Cinsel kimlik davranışın erkeksi veya kadınsı psikolojik yönlerini yansıtır. Kişinin cinsiyeti ile cinsel kimliği çoğu zaman iç içe girmiştir. Biyolojik faktörler eksiksiz gelişimini tamamlasa bile erkeklik ya da kadınlık hissinin gelişiminde bir sorun olabilir. ä Peki, çocuk, kendi cinsine ait duygu, düşünce, tutum ve davranış özelliklerini nasıl kazanır? Kız ve erkek çocukların beden yapıları ve iç salgı bezleri bakımından doğuştan itibaren ayrı yaratılmışlardır ä
ä Bir çocuğun kız ya da erkek doğması, cinsel kimliğini kazanması için ilk koşuldur ama yeterli ve tek koşul değildir. ä Cinsel kimlik başta anne-baba olmak üzere aile üyeleri, öğretmenler ve yakın arkadaşlarla yaşanan sonsuz deneyimlerden köken alır.
0 -1 Yaş Arası Cinsel Gelişim ä Bebek, annesi tarafından emzirilirken ya da biberonla beslenirken, annesinin göğsü üzerinde şevkatle tutulması, annesinin kokusu ve güveni ona büyük bir haz verir. ä Devamlı ve düzenli bakım, bebeğin güven duygusunu geliştirir. Annenin kendisini hep seveceğinden, hep isteyeceğinden, onu hiç terk etmeyeceğinden emin olma duygusu çocukta "temel güven"duygusunun temelini oluşturur.
ä Bebek önceleri tanımadığı bir vücuda sahiptir. ä İlk aylarda gerilim ya da haz duygularıyla biraz vücudunu hisseder ä Bebeğin annesinden aldığı mutluluk duygusunun yanı sıra hissettiği başka mutluluklarda vardır. ä Örneğin doyan karnın verdiği haz, ılık banyo suyunun tene dokunmasından ve cinsel bölgelerden yayılan haz gibi.
ä Bebekteki doğuştan var olan emme zevki, cinsel içgüdünün ilk aşamasıdır. ä Güçlü ağız ve tensel temas ilişkisi, bebeğe sıcaklık ve güven duygusu aşılar. ä 5. ve 6. Aylara doğru kaşıkla beslenme yoluyla oluşan anne-çocuk ilişkisi artık yeni bir aşamaya girer.
ä Doğumdan sonraki birinci yılda, bebeğin ilk cinsel uyarıları, yıkanma ve altının değiştirilmesi sırasında ortaya çıkar. Bebek bezinin genital bölgedeki baskı ve hareketi, bebeğin hoşlandığı haz verici duyumsamalardır. ä Bebek el ve kol hareketlerini daha iyi kontrol edebilecek kadar biraz daha büyüyünce, tesadüfen cinsel organlarına dokunabilir ve haz verici bir duygunun yeniden yaşamasını istemek çok doğal ve insana özgü olduğundan , bebek yeniden cinsel organlarına dokunmaya çalışır.
ä Erkek bebekler penislerini çekiştirirler, fakat kız bebekler cinsel organlarının gizli olması sebebiyle dokunmakta daha güçlük çekerler, bu sebeple kız bebeklerde cinsel organlarına dokunma daha az görülür. ä Bazı ana-babalar, bu cinsel ilgiden rahatsız olur ve bunun anormal olduğundan endişelenirler. ä Oysa bebeklerin bu davranışı tümüyle doğal, normal ve sağlıklıdır.
1 -3 Yaş Arası Cinsel Gelişim ä Bu dönemin en belirgin özelliği çocuğun istemli hareketleri yapabilme yeteneklerini kazanmasıdır. ä Çocukların gözlenmesi ile çocuğun alma-atma, tutma-bırakma gibi birbirinin karşıtı istemli hareketlerde kontrol kazanmaktan büyük bir haz aldığı görülür.
ä Bu dönemde çocuğa tuvalet eğitimine alıştırma çabası vardır. Bu çocuğa kendi sfinkterlerini başkalarının isteğine bağlı olarak "tutmayı" ve "bırakmayı" öğretmek demektir. ä Kısaca anne ve diğer büyükler çocuğun kendi tutma-bırakma hazzına karışmakta, onun bu serbest seçimine egemen olmaya çalışmaktadır.
ä Sabırlı bir şekilde, çocuğun kendi sfinkterleri üzerinde kontrol kazanmış olmasını, ödüllendirilerek tuvalet eğitimi uygularlarsa, çocuğun tutma-bırakma hazzına doğrudan karışmamış olurlar. ä Çocuk, bu kontrol yeteneğini kazanması ile çevrenin kendisini daha özerk, daha yeterli insan olarak gördüğünü hisseder. ä Böylece tuvalet eğitimi bu çocuk için bir sorun olmadan rahatça çözümlenir.
ä Çocuk genellikle 20 aylık olduktan sonra tuvalet eğitimi için yeterli olgunluğa ulaşmaktadır. Buna rağmen bu olgunluğa bazı çocuklar 18. ayda, bazıları 24. ayda ulaşabilirler. ä Bu nedenle çocuğun bir yaş dolaylarında olduğu dönemde tuvalet eğitimine başlamak son derece sakıncalıdır. ä Tuvalet eğitimine başlamadan önce mesane kontrolü, bedensel olarak hazır olup olmadığının değerlendirilmesi önerilmektedir.
3 -6 Yaş Arası Cinsel Gelişim ä 3 -6 yaş döneminde çocuk dokunma yoluyla kendisini ve cinsel organlarını tanımaya başlar. Çocuğun cinsel organlarını elleyerek tanımaya çalışması çoğu kez büyükleri çok rahatsız eder. Çocuğa karışarak "dokunma, yapma", "ellersen kötü olur", erkek çocuklarda "keserler, kopar, çürür" şeklinde yanlış yaklaşımda bulunurlar. ä Bu gibi hatalı sözler çocuklarda korku, endişe ve utanma duyguları yaratacağından , son derece sakıncalıdır.
ä Dokunma yoluyla cinsel organını keşfeden çocuk zamanla tesadüfen zevk almaya başlar ve bunun sonucunda mastürbasyon yaptığı görülebilir. Küçük çocuğun rastlantı sonucu kendini tatmin etmesi normaldir ve zararlı sayılmaz. ä Sıkça başvurulan bu cinsel uyarılma türü annelerin sandığı ölçüde korkulacak bir durum değildir. ä Bebekliklerinde çok uzun süre kendi başlarına bırakılan çocuklarda bu duruma daha sık rastlanır.
ä Canı sıkılan, sevgi ve ilgi eksikliği duyan, bilişsel açıdan uyarı ve doyumdan yoksun kalan çocuklar, kendilerine haz ve doyum sağlayan tek kaynak mastürbasyon olduğu için devamlı masturbasyon yapma ihtiyacını hissederler. ä Çocuğu korkutup yıldırmakla bunun önüne geçilemez. ä Olsa olsa gizliliğe zorlanır. Onu korkutmadan ve konuya değinmeden başka bir şeyle oyalayarak dikkatini başka bir yöne çekmek genellikle yeterli olur.
ä Bir saplantı şeklinde olursa, çocuk için evde -okulda nelerin eksik olduğu bulunmalı, bu doyumsuzluk ve çatışmaların nedenleri ve bunların giderilme yolları aranmalıdır. ä Bu amaçla uzman denetiminde aile yönlendirilerek, olumsuz, yakın çevre ortamı yeniden düzenlenebilir.
ä Çocuklar, cinselliklerinin farkına vardıkları 3 yaşından itibaren, zaman ana babalarını şaşırtıp, zor duruma düşürecek sorular sorarlar. ä Doğru olan, bu soruları doğal karşılayıp, anında çocuğun yaş ve gelişim seviyesine göre fazla detaya inmeden yanıtlamaktır.
ä Çocuk cinselliği anlamaya çalışırken ilk önce fantezilerden yola çıkar. ä Bunu hipotezler evresi izler. Şüphesiz bu evrede yine fantezilerin izi vardır. ä Hipotez yaratıcıları belirli bir yaştan önce üremenin sindirim sistemi ile olduğunu düşünürler.
ä Açıklamalar şöyledir: Anne çocuğu olsun diye ilaç ya da küçük bir tanecik içer ve ya (babanın rolünü katmak için) babanın idrarını içer. ä Diğer bir hipotez, çocuğun anüsten çıktığıdır. ä Bazen yetişkinlerde bu açıklamayı daha kolay bulurlar. Kimi yetişkinler de bu açıklamayı daha kolay bulurlar.
ä Kimi yetişkinler, çocuğun anne kalbinde büyüdüğünü söylemekle annenin çocuğunu ne kadar sevdiğini vurguladıklarını düşünürler. ä Bir yerden sonra, çocuğun cinsellik ile ilgili hipotezlerine mantık katılır. Çocuk çevreden aldığı bilgileri rasyonalize eder. Bu bilgiler, parça, yanlış ya da çelişkili bilgilerdir. ä ä Çocuk yetişkinden bunların doğru olup olmadığını öğrenemediği için, kendi olanakları, mantığı ve duyarlılığı ile çözmeye çalışır
ä ä ä Çocuğa "nereden geldiği" konusunda bilgi verme yasağı kimi zamanda susarak gösterilir. Bu yasak o kadar ağırdır ki, çocuk, soru sormaması gerektiğini bilinçsizce hissedebilir. Sorusuna cevap aldığı kimi zaman, ana babanın konuşma biçimleri, esrarlı ses tonlarıyla kendilerini anlatmada serbest olmadıklarını ortaya koyar. Bu tavır çocuklarca, "Bununla ilgilenmek yasaktır!"diye anlaşılır. Bu da, çocukların meraklarını iki kat arttırır, araştırmalarını derinleştirir. Ama ne yazık ki, yapılanlar hep bir hata duygularıyla karışır.
ä ä ä Cinsel bilgi konusunda yardımsız olan çocuk, sonuçta doyumsuz bir merak edinir ve suçluluk duygusuyla yüklenir. En kötüsü cinsel olayların pek güzel bir şey olmadığı, bu yüzden ilgilenilmemesi sonucuna varır. Sonuçta ilgilen konunun yasak, pis ya da günah olduğu inancı yerleşir. Bilinçaltına itilen bu inanç, birçok yetişkin insanın hayatını etkiler. Çünkü , böyle yasak bir atmosferde hata ve utanç kavramlarıyla gelişen cinsel hayat, meraklar ve normal ihtiyaçlar, kişiyi ilerde kuracağı evlilikte güzel, sağlıklı, mutlu bir fizik ve sevgi kavramına götüremez.
ä Sözel bilgi, çocuğa bir şey saklandığı izlenimini vermemelidir. ä Basit, kesin, somut bilgi zihni karıştırmaz. Sözel bilgi verirken önceden hazırlanmış düşüncesi yaratılmamalıdır. ä Gebelik ve doğum gibi olaylardan dikkatle söz edilmelidir. ä Bu konuda annenin bilgi vermesi daha uygundur. ä Doğumun acı veren yönü üzerinde durmak yerine, anne olmanın güzelliği ve sevinci anlatılmalıdır.
ä ä ä Üç yaşına doğru, çocuklar kız-erkek ayrılığını sezip incelemeye koyulurlar. Kız çocuk, erkek çocuğun cinsel organı ile daha erken ilgilenmeye başlar. Kendinde olmadığı için üzüntü duyar ve bunu açığa vurur. Buna tanık olan yetişkinin canı sıkılır. Oysa açıkça dile getirilen duygular için rahatsız olunmamalı, gereken açıklama yapılmalıdır. Açıklama: "Kadının çocuk dünyaya getirmesi için böyle bir yapıya ihtiyacı vardır"dan daha karmaşık olmamalıdır. Erkek çocuk, kendi cinsel organından gurur duyar. Bu sebeple, kız çocuğununkiyle ilgilenmez, çünkü bunu bir eksiklik olarak görür.
ä Sonuç olarak, cinsel eğitim ne çok erken, ne de çok geç olmalıdır. Çocuğun gelişim düzeyine uymayan bilgi, güçlük yaratır. ä Çocuğa istendiği anda basit, kısa, gerçek, endişesiz cevap verilmelidir. Çocuklar bu cevapları unutabilirler, fakat yinelemek gereksizdir. Bilgilerin içselleşmesi için belirli bir zaman gereklidir. Çocuklara verilecek cinsel eğitimde sabırlı ve hoşgörülü olmak, endişeye kapılmamak, onun seviyesine inmek ve olası değişik söz ve davranışları olgunlukla karşılayıp, çözmeye çalışmak, çocuğun gelecekteki cinsel yaşamının mutlu ve sağlıklı olması bakımından son derece önemlidir ä
ä Bazı aydın ve ileri görüşlü geçinen ailelerde çocuktan hiçbir şey gizlenmeyerek cinsel eğitimin doğru verildiği sanılır. Bunlar örneğin ortalıkta açık saçık hatta çıplak dolaşır; çocukla birlikte yıkanırlar. Bu çeşit davranışlar çocuğun merakını gereksiz yere kamçılar. Kavranmaya hazır olmadığı gözlemlerle aklı karışır. Ayrıca ailenin bu tutumu, toplumun cinsel davranışlardan beklediği gizlilik ve anlayışla çelişir.
ä Ancak, anne ve babaların, çocukların kendilerini banyoda tesadüfen çıplak görmeleri durumunda büyük bir tepkide bulunmamaları gerekir. ä Bu tür bir davranış, çocuğa bir şeylerin yanlış olduğu, cinsel organların utanç verici olduğu ve başkalarından her zaman gizlenmesi gerektiği düşüncesini verir. ä Çok küçük çocuğun önünde çıplak dolaşmamaya özen göstermeli, ancak çocuğun aniden gelmesi halinde giyinmeyi normal bir şekilde sürdürerek yöneltilecek bazı soruları cevaplamaya hazır olunmalıdır.
ä Çocuğun cinsel kimlik kazanmasında en önemli etken özdeşim olayıdır. Cinsel özdeşim yaklaşık 3 yaşından itibaren oluşmaya başlar. ä Çocuk erkek ve kız davranışlarını anne ya da babasına özendiği için, onlara benzemek istediği için benimser. ä Kız çocuklarla annesi, erkek çocuklarla babası arasındaki ilişki ne kadar yakın ve olumlu ise özdeşim o denli kolay oluşur.
ä Cinsel gelişimin yolunda gitmesi için bazı koşullar gerekir. ä Cinsel kimlikleri olgunlaşmış ve iyice belirlenmiş anne ve babayla büyüyen çocuk bu gelişmeyi önemli bir güçlüğe uğramadan tamamlar. ä Erkekte toplumun aradığı nitelikleri taşıyan bir baba, çocuğuna iyi örnek olacaktır. Kadın kimliği belirgin bir anne, kızına iyi bir özdeşim örneği olacağı gibi, oğluna da erkek kimliği geliştirmesinde yardımcı olacaktır
ä Erkek çocuklarını kız ya da kız çocuklarını erkek gibi yetiştirmek çocuğun cinsel kimliğinin gelişimini engelleyebilir. ä Ayrıca kişiliği baskın annesini model alan erkek çocuk, kız oyunları oynamaya ve süslenmeye başlayabilir.
ä Eğer baba da otoriter ise, çocuk anneye daha çok yaklaşıp yumuşak bir kişilik geliştirilebilir. Ergenlik çağına doğru bu davranışları onaylanıp, hiçbir önlem alınmıyorsa, bu çocuklarda cinsel kimlik sapması görülebilir. ä Cinsel kimlik gelişiminde ebeveynin yapması gereken en önemli hareket, doğru model oluşturmak ve çocuktaki yanlış davranışların üzerine gitmeden nedenini araştırmak ya da bir uzmana başvurmak olmalıdır. ä
ä Eğer baba da otoriter ise, çocuk anneye daha çok yaklaşıp yumuşak bir kişilik geliştirilebilir. ä Ergenlik çağına doğru bu davranışları onaylanıp, hiçbir önlem alınmıyorsa, bu çocuklarda cinsel kimlik sapması görülebilir.
6 -11 Yaş Arası Cinsel Gelişim ä Çocukta cinsel ilgi okul öncesi çağda en yoğundur, okula başlamayla birlikte ilgi ve merakta bir azalma gözlenir. ä Bu dönemde çocuk, önceki yılların cinsel dürtü ve fantezilerini unutur; düşüncelerini okuldaki etkinliklere çevirir ve aynı cinsten çocuklarla oynar. Çocuksu hayal kurmalar, fantezili oyunlar bırakılır, çocuk daha gerçekçi, gözlemci, merakla öğrenici olur.
ä Sağlıklı bir cinsel kimlik gelişimi için ailelere öneriler; ä Anne baba olarak çocuklarınızın oynadığı oyuncak ve oyunlarla ilgili yorum yapmadan önce bir kere düşünmeli ve rol ayrımını pekiştirici sözlerden kaçınmalı, Örneğin bebeklerini alıp birini anne, diğerlerini baba ve çocuk yaparak konuşturan bir erkek çocuğuna “Sen kız mısın da bebeklerle evcilik oynuyorsun” diyerek çocuğun bundan utanç duymasına sebep olmamalı,
ä Çocuklarınıza her çeşit oyuncak almalı ve bu oyuncaklarla diledikleri oyunu oynamalarına izin vermelisiniz. Kız çocuğuna araba, erkek çocuğuna bebek almaktan çekinmemelisiniz. ä Çocuklar için oyun hayatın kendisidir ve hayat için gerekli becerileri kazanmak için zengin kaynağa yani her türlü oyuncağa ihtiyaç duymaktadırlar. ä Oynadıkları oyuncak ve oyunları yargılayarak bundan utanç duymalarına neden olmak yerine özgürce oynamalarına fırsat vermelisiniz
ä Çocuklarına kız erkek ayrımı yapmadan aynı görev ve sorumluluklar verilmelisiniz. Erkek çocuk da annesine yemek hazırlamakta yardım edebilir. Kız çocuk da babasıyla maç izlemeye gidip “ gol “ diye bağırabilir. ä Çocuklar erkek çocuk nasıl davranır, kız çocuk nasıl davranmalı bu rollerin tanımını davranışlarınızla öğrettiğinizi ve bunu her fırsatta pekiştirdiği unutulmamalı,
ä Çocukların seçimlerine ve kararlarına saygı duyulmalı; Bir kız çocuk karate kursuna gitmek istiyorsa “sen erkek misin de karate kursuna gideceksin” ya da bir erkek çocukta dans yeteneği varsa ve dans kursuna gitmek istiyorsa “sen kız mısın da dans kursuna gideceksin” gibi tepkiler göstererek yeteneklerini kısıtlamak yerine, kararlarına saygı duyulmalı, ä Çocukların sahip olduğu yetenekleri geliştirmelerine, güçlü yönlerini ortaya çıkarmalarına fırsat verilmeli,
ä Toplum tarafından cinsel rol ayrımlarının, ön yargıların çocukların yeteneklerini sınırladığı unutulmamalı; ä Mesela toplum tarafından geliştirilen “Erkek çocukları matematikte çok iyidir, kızlar iyi değildir” ön yargısı kız çocuğunun daha baştan başarısızlığı kabullenmesine, “Zaten kızlar matematikte iyi değilmiş” diyerek çalışmamasına sebep olacaktır.
ä Ergenliğe yaklaşırken unutulmaması gereken bir şey daha vardır. Kızları ilk adet, erkek çocukları ise gece boşalmaları konusunda bilgilendirmektir. . ä Eğer bir çocuk bunları bilmezse karmaşık duygular içine girecek, şaşkınlık, utanma, korku, suçluluk duyacak hatta belki de hastalandığını zannedebilecektir. ä Oysa bunlar her kadın ve erkeğin yaşadığı fizyolojik gelişmenin bir parçası olan doğal ama özel anlardır.
Ergenlik Çağı ä Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir. ä Oluşan değişiklikler sonucu insan bedeni üreme yeteneği kazanır ä Ergenliğin başlamasını sağlayan şey cinsiyet hormonlarının salgılanmasıdır. ä Ergenlik döneminde beyinden üreme hormonlarına ulaşan hormonlar kız ve erkeklerde aynıdır
ä Üreme organlarından salınan ve her iki cinse de ayrı özellikler veren, ayrıca farklı üreme hücrelerini geliştiren cinsiyet hormonları farklıdır. ä Erkeklerde testesteron, kızlarda ise östrojen cinsiyet hormonlarıdır. ä Kızlarda gebeliğin oluşması ve sürdürülmesinde rolü olan bir de progesteron isimli başka bir hormon bulunmaktadır. ä Kızlarda ilk adet (menarş), erkeklerde ise ilk cinsel boşalma bu dönemdeki hormonlara bağlı gelişmenin en belirleyici eylemleridir.
ä Ergenlik döneminde cinsel hormonların etkisiyle cinsel içgüdüler ağırlık kazanır. ä Ergenliğin ilk yıllarında ergen, cinselliğini mastürbasyon yaparak yaşayabilir. ä Cinsel etkinlik bireyin kendi dünyasını aşarak başkalarıyla ilgili bir nitelik kazanır. gm Birine hayranlık duyma, müzik, film vs. ä Mastürbasyon her iki cinste de görülür. ä Platonik aşk sık görülür. ä Karşı cinse yakınlaşma, ilk flört görülebilir
ä Bu dönemdeki en belirgin gereksinimlerden biri de ergenin doğru kaynaktan doğru cinsel bilgiler edinmesidir. ä Ergenlik döneminin sonlarına doğru her iki cinselliğe daha ciddiyetle yaklaşır ve gizlilik arar; kafasında evliliğe hazırlık ya da meslek seçimi ile ilgili düşünceler belirginleşmeye başlamıştır.
ä Cinsel Kimlik Gelişimi Konusunda Sık Görülen Yanlış Bilgiler ve İnanışlar ä Eşcinsel inanışlar görünüşlerine bakılarak saptanır ä Kendi cinsinden bir arkadaşının cinsel organına dokunan çocuk eşcinsel davranış gösteriyor demektir
ä Sık mastürbasyon yapmak cinsel gücün azalmasına yol açar ä Mastürbasyon sivilceye, deliliğe, vereme, iktidarsızlığa, eşcinselliğe, gözler etrafında mor halkalara, ellerin kıllanmasına, saç dökülmesine, penisin küçülmesine enden olur ä Eşcinseller diğer insanlardan daha yaratıcıdır
ä Sadece erkekler mastürbasyon yaparlar ä Sadece gençler ve bekarlar mastürbasyon yaparlar ä Küçük çocuklara bebeklerin nasıl dünyaya geldiklerini anlatmak gereksizdir. Çünkü anlamazlar
Cinsel Kimlik Gelişimi Konusunda Geliştirilmesi Gereken Temel Değerler ä Cinsellik yaşamın doğal ve sağlıklı bir parçasıdır. ä Tüm insanlar cinseldir ä Cinselliğin bedensel, etik, psikolojik, toplumsal ve duygusal boyutları vardır ä Bireyler cinselliklerini farklı biçimlerde ifade edebilirler
ä Herkesin sorumlu cinsel seçimler yapma hakkı vardır ä Çocukların cinsellikle ilgili konuları annebabalarıyla veya güvendikleri kimselerle konuşmaları hem bireylere hem de topluma yarar sağlar. ä Gençlerin cinsel olgunluğa ulaşmaları sürecinde cinselliklerini farklı biçimlerde araştırmaları doğaldır
Cinsel Kimlik Gelişimi Konusunda Geliştirilmesi Gereken Temel Değerler ä Cinsellik yaşamın doğal ve sağlıklı bir parçasıdır. ä Tüm insanlar cinseldir ä Cinselliğin bedensel, etik, psikolojik, toplumsal ve duygusal boyutları vardır. ä Bireyler cinselliklerini farklı biçimlerde ifade edebilirler. ä Herkesin sorumlu cinsel seçimler yapma hakkı vardır
ä Çocukların cinsellikle ilgili konuları anne- babalarıyla veya güvendikleri kimselerle konuşmaları hem bireylere hem de topluma yarar sağlar. ä Gençlerin cinsel olgunluğa ulaşmaları sürecinde cinselliklerini farklı biçimlerde araştırmaları doğaldır
- Slides: 57