Canerhan Tipi 29 yanda bir adam 1924te tek
Canerhan Tipi
29 yaşında bir adam 1924’te tek başına uçak yapmaya soyundu… Kendi parası ve emeğiyle hem de… Üstelik 1925’te bu uçakla uçtuğunda, ödül yerine maaş kesintisi ve ev hapsi aldı!
6 Ocak 1896 İstanbul’da, gümrük müfettişi Faham Bey ve Zeliha Niyir Hanım’ın ortanca çocukları olarak dünyaya gelir Vecihi Faham… 1912 yılında, 16 yaşındayken eniştesi Kurmay Albay Kemal Bey’in yanında Balkan Harbi’ne katılır. Vecihi Bey 1934 yılında soyadı kanunu ile “Hürkuş” soyadını alır
1914 yılında İstanbul – Kahire seferinde, Nuri, Sadık ve Fethi Bey’lerin şehit olmalarından çok etkilenerek pilot olmaya karar verir…
Pilot olabilmek için yaşı küçük olduğundan Yeşilyurt Tayyare Makinist Mektebine gönderilerek 1915’te bu okuldan mezun olur…
Mezun olur olmaz “Uçak Makinisti” olarak Bağdat cephesine gönderilerek I. Dünya Savaşına katılır…
1916’da bir kazada yaralanarak İstanbul’a döner, Yeşilköy’deki Tayyare Okuluna devam eder, ilk uçuşunu gerçekleştirerek pilot astsubay olarak mezun olur…
1917 yılında bröveli bir pilot olarak Ruslara karşı savaşmak üzere Kafkasya cephesindeki 7. Tayyare bölüğüne atanır…
Ruslara karşı başarılı keşif ve bombardıman uçuşları yapar ve girdiği bir hava muharebesinde Rus uçağını indirerek Türkiye’nin “uçak düşüren ilk pilotu” ünvanını kazanır…
Aynı yıl hava savaşında yaralanıp düşer… Uçağını Ruslar’ın eline geçmemesi için yakarak terk eder…
Esir alınıp Hazar Denizi’ndeki Nargin Adasında bulunan Türk esir kampına yollanır. Bir yıllık esaretten sonra yüzerek kaçar ve İran üstünden Anadolu’ya döner…
İstanbul’a ulaşır ulaşmaz Kurtuluş Savaşı’na katılmanın yollarını arar…
İstanbul’un işgal edildiği 1920 yılında 3 uçağı Anadolu’ya kaçırmak için girişimde bulunur fakat uçaklar bakımsız olduğundan havalandıramaz Harem’den kalkan bir gemiyle Mudanya’ya kaçıp Kurtuluş Savaşı’na katılır…
15 Ağustos 1920 tarihinde Kurtuluş Savaşı’nın ilk uçuşunda Yunan ordusunu havadan bombalayarak ilk hava saldırısını gerçekleştirir…
Bir çok başarılara ve ilklere imza atan Vecihi Bey 14 Eylül 1922 günü savaşın son uçuşunu yaparak İzmir (Gaziemir) havaalanına girer ve işgal eder… Böylelikle Kurtuluş Savaşı’nın ilk ve son uçuşlarını bizzat gerçekleştirmiş olur…
Vecihi Hürkuş gösterdiği yararlıklar nedeniyle TBMM’den 3 defa takdirname alarak kırmızı şeritli “İstiklal Madalyası” sahibi olmaya hak kazanır. . .
Savaştan hemen sonra 1923 yılında Vecihi bey İzmir Seydiköy'de (Gaziemir) açılan tayyare okulunda eğitmen olarak görev alır. . .
Halkapınar Tayyare atölyesi 1924 yılında uçak yapma projesine başlar. Yunanlılardan savaş ganimeti olarak ele geçen uçak parçaları ve motorlardan yararlanıp, projesi kendine ait ilk uçağı, “Vecihi K-VI”yı imal eder…
Uçak bitmiştir ama tecrübe uçuşunu yapmak için izin alınamaz. . . Uçağın güvenirliğine karar verecek bir kurum yoktur zira. . . Bu yüzden sabırsızlanan Vecihi Bey, uçağının uçabildiğini göstermek için bir gün izinsiz olarak “Vecihi K-VI”yı test uçuşuna çıkarır Vecihi K-V
28 Ocak 1925 İzmir İlk Türk askeri uçağının test uçuşu başarıyla tamamlanır. Uçuş izinsiz yapıldığı için 10 gün ev hapsi, yarım maaş kesilmesi ile cezalandırılır ve uçağa el konur. Vecihi Bey, hayal kırıklığı içinde ordudan ayrılır…
“Uçan Türk gençliği yaratmak” Atatürk’ün talimatıyla 16 Şubat 1925’te bugünkü adı Türk Hava Kurumu olan “Türk Tayyare Cemiyeti” kurulur (TTC) Amaçları: Havacılık sanayiini kurmak, personel yetiştirmek ve “uçan bir Türk gençliği” yaratmaktır… Vecihi Hürkuş, Atatürk’ün teşvikiyle bu kuruluşun kurucu ekibine katılır…
TTC halkın bağışlarıyla yaşayan bir kurumdur… Bağış toplamak amacıyla Vecihi Bey, kendi uçağını kullanarak halka havacılık sevgisi aşılamak ister… Ancak uçağını geri vermezler, uçağının kapalı bir yerde korunması talebi de uygun bulunmaz. Tahta ve bezden yapılı uçak açıkta, toprak üzerinde giderek erir ve yok olur…
TTC Ceyhan uçağı TTC’nın aldığı ilk uçak, Ceyhan İlçesi’nden gelen bağışlarla aldığı “Ceyhan” uçağıdır. Vecihi Hürkuş yeni alınan bu uçakla bağış gezilerine başlar, gösteriler yaparak kalabalıkları coşturur Türk Havacılığı için yardım toplanmasını sağlar…
Bir süre sonra TTC Yönetimi istifa edince, Vecihi Hürkuş kurumdan ayrılır… Milli Savunma Bakanlığı Alman Junkers firmasıyla ortak Kayseri’de uçak üretecektir… TOMTAŞ adında kurulan bu yapı için Vecihi Bey’e de teklif götürülür… Vecihi Hürkuş bu projeye dahil olup, bir nevi danışman ve test pilotluğu görevi üstlenir. . .
Vecihi Hürkuş, 14 kişilik Junkers G-24 ve 6 kişilik Junker F-13 model uçaklarla… 1927 senesinde Ankara – Kayseri arasında ulaşım uçuşları yapar… Bu uçuşlar Türkiye’nin ilk hava yolları uçuşları sayılır…
Büyük heyecan ve ümitlerle başlayan TOMTAŞ projesi 1928 yılında yönetim sorunları yüzünden hiçbir uçak üretilemeden son bulur…
1930 yılında Vecihi Bey tekrar TTC’ndeki eski görev yeri olan Teknik Şubeye döner… Yeni uçaklar projelendirir, maketlerini yapar. . . Bu kez hiçbir kurumu karıştırmadan, kendi çabasıyla uçak yapmak niyetindedir. . .
1930 yılı yıllık iznini ücretsiz olarak uzatıp Kadıköy'de bir keresteci dükkânının üst katını kiralayarak kendisinin ikinci, Türk sivil havacılığının ilk uçağı olacak olan “Vecihi XIV”ün çalışmalarına başlar…
3 ay gibi bir sürede, Vecihi XIV uçağını inşa eder
Vecihi XIV ilk uçuşunu 16 Eylül 1930 günü Kadıköy Fikirtepe'de Vecihi XIV büyük bir kalabalık ve basın topluluğu önünde yapar Uçak iki kişilik, tek motorlu spor ve eğitim uçağıdır
Eylül 1930 – Ulus, Ankara Vecihi Bey, gurur duyduğu uçağıyla uçarak Ankara'ya gelir ve kentin üzerinde alçaktan uçarak gösteriler yapar…
Başbakan İsmet İnönü ve bazı komutanlar tarafından uçağı incelenerek tebrik edilir. . . Vecihi Bey, “uçabilirlik sertifikası” verilmesi için İktisat Bakanlığı'na müracaat ederek müsaade ister ve tarih tekerrür eder: [Tayyarenin teknik vasıflarını tespit edecek kimse bulunmadığından gereken vesika verilmemiştir] cevabını alır
23 Nisan 1931 günü Vecihi XIV sökülerek trenle Çekoslovakya’ya gönderilir, teknik doküman Çekoslovak diline çevrilir ve uçak yeniden monte edilerek uçuş testleri yapılır; “Dünyanın en iyi spor uçaklarından biridir” notuyla lisans verilir !. Dünyanın en iyi spor uçaklarından biridir
Bu gurur ve keyifle uçarak, Avusturya’da gece yıldızların altında uçağında uyuyarak 5 Mayıs 1931'de Türkiye'ye gelir. . . TTC tarafından tekrar bağış organizasyonlarında görev alması istenir. . . Teklife sevinen Vecihi Hürkuş, uçağıyla Ankara’dan başlar turnesine…
Uçuş turnesi büyük bir başarı getirmiş, geçilen bölgelerdeki kurum şubeleri bağışlarla zenginleşmiştir. Ancak turne sonrasında yardımcısı görevden alınır, uçuş tazminatı kesilir ve uçağı uçuştan men edilir. . . Vecihi Hürkuş tekrar Kurum'dan ayrılır…
21 Nisan 1932’de ilk Türk sivil tayyare mektebini kurar ve ikisi kız toplam 12 öğrenci ile 27 Eylül 1932 tarihinde eğitim ve öğretime başlar… Türkiye’nin ilk kadın pilotu Bedriye Tahir Gökmen bu okuldan mezun olur…
1933 yılında devrin büyük işadamı Nuri Demirağ’dan aldığı 5000 Lira karşılığı Nuribey uçağını yapar… Bu uçak iniş takımları değiştirilerek deniz uçağı olarak da kullanılabilmektedir…
Aynı yıl tek kanatlı Vecihi K-15 uçağı ve uçak motoru ile çalışan Vecihi-SK adlı bir deniz botu da yapılmış Moda koyunda sergilenmişti…
Türk Hava Kurumu başkanı Fuat Bulca’dan aldığı bilgiler doğrultusunda Atatürk, Kurum’a “Türk Kuşu” namı ile bir uçuş okulu kazandırmak konusunda “Vecihi’den faydalanın!” emrini verir…
1937 yılında Türk Hava Kurumu, Vecihi Hürkuş’u mühendislik eğitimi alması için Almanya’daki Weimar mühendislik okuluna gönderir… Vecihi Hürkuş, 1939 yılında diplomasını alır ancak Türkiye’ye döndüğünde “İki yılda mühendis olunmaz” diyerek diploması reddedilir Uzun uğraşlar sonucu Danıştay’da açtığı davayla diplomasını kabul ettirir Vecihi Hürkuş.
Atatürk’ün ölümünden kısa bir süre sonra THK yönetimi tekrar değişir ve Vecihi Hürkuş için yeni bir görev yerine karar verilir. . . Bu yer Van’dır. Vatanın her yeri kutsaldır ama Van’da sadece kuşlar uçmaktadır… Kısır çekişmeler içine sürüklenen kurumdan son kez ayırır yolunu…
1951’de beş arkadaşı ile birlikte “Türk Kanadı” adında havadan zirai ilaçlama yapan bir şirket kurar. Fakat ortakları ile anlaşamaz ve şirketten ayrılır 26 Kasım 1954’te “Hürkuş Havayolları”nı kurar… Ancak kazalar, kaçırılmalar ve sabotaj gibi sebeplerden dolayı şirket uçuştan men edilir…
Zorlu, gururlu yılların anılarını yazarken; 73 yaşında beyin kanaması geçirip vefat eder… Tarih 16 Temmuz 1969’dur “Ay”a ayak basacak astronotları taşıyan Apollo 11 aracı o gün yola çıkmıştır…
Vecihi Hürkuş, inanç, ileri görüş, azim ve tükenmez enerjisiyle Türk Sivil Havacılığının tartışmasız en büyük ismidir… Yeni bir ülke kurulurken her adımına şahit olmuş bir tanıktır… Daha da önemlisi, ADINI BİR UÇAK FİGÜRÜ OLARAK TASARLAYIP, imzasını böyle atacak kadar büyük bir havacılık sevdalısıdır. . . Hemen her başarısından sonra vefasızlık örnekleriyle karşılaşsa da bu sevdasından ölünceye kadar vazgeçmemiştir…
Bugün herkes tanıyor, biliyor seni… Herkes seviyor seni… Herkes saygıyla eğiliyor hatıranın önünde… Nur içinde yat Koca Türk…
Kaynakça: http: //bagimsizhavacilar. com/wp/16 -temmuz-1969 u-unutmayin/ http: //bilmezsenolmaz. com/vecihi-hurkus/ http: //www. oltulu. com/Yazdir. asp? id=19 http: //www. mserdark. com/vecihi-hurkusu-bilir-misiniz/ Canerhan Tipi Temmuz 2014 canerhant@gmail. com
- Slides: 46