Camide Din Hizmetleri Cami Kelimesi Toplayan biraraya getiren
Camide Din Hizmetleri
Cami Kelimesi «Toplayan, biraraya getiren» anlamındaki cem kökünden türemiştir. Mescid ise «Eğilmek, tevazu ile alnı yere koymak» manasına gelen sücud kökünden türemiştir. İlk mescitler Darü’l Erkam, Ammar b. Yasir’in evi, Hz. Ebubekir’in evinin bahçesi, Esad b. Zürare’nin evi, Ranuna Vadisinde inşa edilen mescit ve Mescid-i Nebevi’dir.
İlk Dönem Mescidlerin Fonksiyonları O O O İbadet mekanı Okul İdare merkezi Mahkeme salonu Askeri yönetim merkezi Misafirhane Elçilerin kabul mekanı Öğrenci yurdu Kütüphane Nikah salonu Hastane Yardımlaşma merkezi
Kültür Merkezi Kütüphane Vaaz ve İrşad Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kuran ve Dini Bilgiler Öğrenme İbadethane Günümüzde Cami Hizmetleri
Hitabet Nedir? Bir fikri, bir dâvayı karşısındakilere dil ustalığıyla açıklama hitabet sanatı; kalabalık önünde bu sözleri söyleyen kimseye hatip; bir insan topluluğuna bir fikir vermek, bir ülküyü aşılamak amacıyla söylenen sözlere nutuk veya söylev adı verilir. Hitabet; Konuşmanın yapıldığı mekan, hatibin özellikleri, hitabetin tarzı ve sunuş biçimi açısından çeşitli şekillerde olabilir.
Şekline Göre Hitabet Çeşitleri Konferans Tören konuşmaları Nutuk Sohbet Açık oturum Münazara Panel Sempozyum Monolog Diyalog Radyo ve televizyon kanalıyla yapılan konuşmalar
Konusuna Göre Hitabet Türleri Askeri Hitabet Siyasî Hitabet Hukukî ve Adlî Hitabet Akademik Hitabet Dini Hitabet
Dini Hitabet Din görevlilerince, halkı dinî konularda bilgilendirmek amaçlı mabet içinde veya dışında yapılan dinî içerikli konuşmalardır. Cemaatin yanlış, eksik ve bilgisizliklerini tespit, teşhis ve tedavi, dinî gerçekleri telkin, doğruyu tavsiye gibi amaçlarla yapılan dini hitabet, yaygın din eğitiminin en önemli vasıtalarındandır.
Kur’an’dan Hitabet İlkeleri: Hakkı batıldan ayıran söz söyleme Etkili ve güzel konuşma Kırıcı olmama, saygılı olma Delillerle konuşma Birleştirici olma Güvenilir kaynaklardan bilgi alma Söz ve davranışların birbirine uygunluğu İnsanları düşünmeye yönlendirme
“…Bu Kur’an, hak ile batılı birbirinden ayıran, neyin doğru neyin yanlış olduğunu ortaya koyan ilahi bir kelamdır. ” • Tarık/13. Ayet “(Ey Peygamber) Allah onların kalplerindekileri gerçek niyet ve maksatları çok iyi bilir. Şu halde sen onların söylediklerine itibar etme ama yine de onlara öğüt ver ve onlarla öyle bir konuş ki vicdanları sızlasın” • Nisa/63
Kuran’ı Kerim’de «Söz» 1. Kavl-i Ma’ruf (Güzel, yapıcı söz) 2. Kavl-i Sedid (Doğru, sağlam, etkili söz) 3. Kavl-i Leyyin (Yumuşak, tatlı söz) 4. Kavl-i Kerim (Nazik, saygılı söz) 5. Kavl-i Meysur (Gönül alıcı, teselli edici söz) 6. Kavl-i Muminin (İnananların sözü) “Ona yumuşak söz söyleyin belki öğüt alır, yahut korkar” Taha/44
“Yahudiler Cennete sadece Yahudiler girecek diyorlar. Öte yandan Hristiyanlar da cennete sadece Hristiyanlar girecek diye iddia ediyorlar. Oysa bu iddialar onların boş kuruntulardan ibarettir. (Ey Peygamber ) deki onlara: eğer bu iddianızda samimiyseniz ortaya bir delil koyun da görelim” Bakara/111 “Haydi diyelim ki siz çok az bilgi sahibi olduğunuz konularda tartıştınız; peki ya şimdi hakkında hiç bilginiz olmayan bir konuda ne diye ileri geri konuşuyorsunuz? Gerçeği Allah biliyor, ama siz bilmiyorsunuz. ” Al-i İmran 66
“Ey müminler Allah’a ve elçisine itaat edin; aranızda çekişip birbirinize düşmeyin. Aksi halde yıpranır güç kaybedip dağılırsınız Allah yolunda karşılaştığınız sıkıntı ve zorluklara göğüs gerin Allah zor zamanda sabredenlerle beraberdir. Enfal/46 “(Ey müminler) dini ve ahlaki duyarlılığı zayıf birisi size önemli bir haber getirdiğinde o haberin doğru olup olmadığını iyice araştırın. Yoksa işin aslını bilip etmeden birtakım insanlara zarar verirsiniz, sonra da yaptığınıza pişman olursunuz” Hucurat/6 “Demek ki siz kendinizi göz ardı edip iyilik ve dindarlığı hep başkalarına öğütlüyorsunuz, öyle mi? . . . ” Bakara/44
“Nitekim bu kimseler hal ve ahvalde Allah’ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında düşünürler ve Rabbimiz derler, «Sen bu kainatı boş yere yaratmadın. Sen yüceler yücesisin. Bizi cehennem ateşinden muhafaza buyur» ” • Al-i İmran/191
Peygamberimizin Örnekliği “Andolsun ki Allah’ın elçisi sizin için, yani ölüm sonrasında Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı arzulayan ve Onu çokça anan kimseler için son derece güzel bir örnektir. ” • Ahzab/21
Peygamberimizin Hitabet İlkeleri Dürüst ve olgun bir tavır Özenle seçilen sözcükler Muhatapların ilgi ve ihtiyaçlarını gözetme Topluluğun durumunu dikkate alma Sesini ve duruşunu ayarlama Tane tane ve net söylenen sözcükler Muhatapların anlayış ve kavrayış seviyesi
Cevamiu’l-Kelim • Ameller niyetlere göredir • Sarhoşluk veren her şey haramdır Konunun anlaşılması için örnek verir, hikaye dili kullanırdı Anlaşılması güç kavramları kolay kavramlarla açıklayarak anlatırdı
O Örnek: “İyi bir kimseyle dostluk kuran adamla, kötü birisi ile arkadaşlık yapanın benzeri; yanında güzel kokular bulunduran bir şahısla demirci körüğü çeken kimse gibidir. Yanında güzel koku bulunan arkadaşın ya sana güzel koku verir veya onun güzel kokusundan faydalanırsın. Körük çekene gelince o ya senin elbiseni yakar veya körüğün çıkardığı pis kokudan rahatsız olursun”
Soru cevap ile dikkat çekerdi. • Örnek: “Yezid b. Esed! Cennete girmek istermisin? Diye soruya “Evet ya Resulallah” der. Bunu üzerine “Kendin için istediğini kardeşlerin için de iste!” Zamanlamaya dikkat ederdi. Dikkatlerin yoğun olduğu ve dinleyicilerin istekli oldukları zamanda konuşurdu. İnsanların hatalarını söylemez. Onları küçük düşürmez. Olumlu ve yapıcı bir üslupla hitap ederdi. “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz nefret ettirmeyiniz” Kimseyi suçlamaz, insanların hatalarını yüzlerine vurmazdı. Genel uyarılarda bulunurdu.
O Peygamberimiz «Vallahi iman etmiş olmaz» buyurdular. Sahabiler “Kim iman etmiş olmaz ya Rasulallah diye sorduklarında O: yapacağı fenalıktan komşusu güven içinde olmayan kimse buyurdular. O Zamanın ve mekanın şartlarını göz önünde bulundururdu. Örneğin: O Amellerin en hayırlısı hangisidir? Sorusuna “Vaktinde kılınan namaz” “Anne babaya iyilik etmek” “Allah yolunda cihattır” gibi farklı zamanlarda farklı cevaplar vermiştir.
Hitabetin Önemi “ İslam terbiye metodunun hedefi, insanın özünü bulmasına, duygu, düşünce ve davranışlarıyla hayatı kucaklamasına ve insan onuruna yaraşır bir hayat oluşturmasına yardım etmektir. ”
Adına ister hitabet sanatı ister konuşma sanatı deyin Hatibin yapmış olduğu bu eylem, aslında dünyanın en zor işlerinden birisidir ve antik çağdan günümüze değin bütün toplumlarda son derece önem verilmiş, müntesiplerine ve icracılarına çok büyük payeler kazandırmış bir bilim dalıdır. Çünkü Hatiplik sanatı; Çok sıkı bir disiplini gerektirir. Teknik bir metot, Güçlü bir diyalektik, Mükemmel bir konuşma kabiliyeti, Toplum ve kitle psikolojisini tahlil edebilme yeteneği, Gerektiğinde kitleleri harekete geçirebilecek inisiyatif Karşındaki muhatabının hatibi zora sokabilecek tutum ve davranışlarına karşı anında cevap verebilecek stratejik bir sezgi gücü Ve hepsinden önemlisi; Hemen her konuda konuşabilecek kadar genel kültürle donatılmış iyi çalışan bir beyin gücü gerektirir.
O Tabii dir ki, Bunları yapabilmek için İYİ DÜŞÜNMEYİ, YANLIŞSIZ KONUŞMAYI bilmeli, SESİNİ, JEST VE MİMİKLERİNİ kullanmayı iyi bilmelidir. VÜCUT DİLİNE HAKİM OLMALIDIR. O Dinleyicinin karşısında KENDİSİNE GÜVENİ TAM OLMAYAN Sürekli KEKELEYEN, ses tonunu ayarlayamayan, nerede nasıl bir ton vurgulayacağını bilmeyen bir hatip en heyecanlı bir konuda bile asla başarıya ulaşamayacak, toplumun beğenisini kazanamayacaktır. O
Hitabet Sanatının Ana Unsurları Ses ve Sesin Kullanımı Hitabet sanatı bir müzik sanatı gibidir. Onun da kendisine ait bir ritmi, ahengi, ölçüsü, armonisi hatta melodisi vardır. İyi bir hatip tıpkı bir ses sanatçısı gibi sesini akort etmesi, eğitmesi lazımdır. Fikirlerini güzel bir ses tonuyla ifade edebilen, bir hatip, delillerini de akla ve mantığa uygun bir şekilde aktarabilirse hiç şüphe yok ki konuşması büyük beğeni toplayacaktır. hatip de Hangi cümleyi nerede ve hangi sesle söyleyeceğini ayarlayamazsa dinleyici nazarında hiçbir değeri kalmayacaktır.
Dikkat O İnsanın sonsuz bir dikkati yoktur. En heyecanlı bir konuşmada bile dinleyicinin dikkat süresi en fazla 20 -30 - dakikadır. Bu süreden sonra dikkatler dağılmaya, sandalyeler gıcırdamaya, öksürmeler, hapşırmalar, kenarlardan köşelerden horultular ve homurtular gelmeye başlar. O Tecrübeli bir hatip, dinleyicinin dikkatini uyanık bulundurmak için bir takım çarelere başvurması gerekir. Bunların başında şok cümleler dediğimiz cümlelerin kullanımı, konuyla ilgili fıkra ve hikayeler anlatımı, sesin alçaltılıp yükseltilmesi, ani duraklamalar gibi tedbirler gelir. O Şurası çok iyi bilinmelidir ki, monoton bir ses tonu ile yapılan konuşma acemi hatiplerin yaptıkları en büyük hatalardandır. İyi bir hatip, şok cümleleri ya da duraklamayı tam yerinde ve zamanında kullanan hatiptir. Yerinde yapılan bir duraksama, uyuşmuş olan zihinlere yüksek volumlu bir çan sesinden daha fazla etki yapar.
Jest ve Mimikler O Ses, telaffuz, ve davranış biçimleri birbirine uyum sağlamalıdır. Hatip, söylemek istediği şeyin anlamını çok iyi kavramalıdır. Söylediklerini jest ve mimikleriyle kuvvetlendirebilen hatip dinleyenlerine güven, itimat ve canlılık verir. O Hatip konuşma tarzına ya da konuştuğu konuya göre duruş ve oturuş biçimini ayarlamalıdır. Jest ve mimikler, hatibin yüzünde ve gözlerinde nutkunun yaratmak istediği heyecanı yansıtabilmelidir.
Bakış Hatip, dinleyicilere yüksekten bakan , kendini beğenmişçesine konuşan otoriter bir uzman olarak hitap etmemelidir. Zaman zaman gülmeli, zaman ciddileşmelidir ama bu zamanı çok iyi ayarlamalıdır. İyi bir hatip, konuşma yapılan yerin sadece ön sıralarına değil, arka sıralarda gizlenen kişilerin gözlerinin içine de bakar.
Üslup O Güzel konuşmanın en önemli unsurlarından birisi uslup dediğimiz ifade biçiminin çok iyi kullanılmasıdır. İyi bir hatip fikir ve düşüncelerini zarif, nazik ve özenle seçilmiş sade cümlelerle ifade eder. O Bu yüzdendir ki, geniş bir kitle tarafından dinlenmek ve anlaşılmak için sade bir dil kullanmak, kaba ve hırçın ifadeler yerine, nükteli ve özlü kelimelerden oluşan bir konuşma tarzını tercih etmelidir.
Üslup O Gösterişli ve anlaşılmaz cümleler kurmamalı, herkesin anlayabileceği bir dil kullanmalıdır. Cümleleri açık, berrak ve anlaşılır olmalı, mecbur kalmadıkça teknik terimlere başvurmadan sade bir dille konuşmasını yapmalıdır. O Hatibin başarısı için en önemli unsur kelimelerin seçimidir. Gerçek hitabet gerekli kelimeleri en iyi şekilde kullanmak sanatıdır. Kelimeleri yerli yerinde kullanmalıdır. Kelimeler istenilen anlamı tam olarak yansıtmalıdır. Kelimelerin ahengi, cümlenin melodisini, duyguların yüceliğini bir bütün halinde kaynaştırmalıdır.
Üslup Kendinden emin olan ve rahat konuşmak isteyen bir hatip, çok çeşitli ve zengin bir kelime hazinesine sahip olmalıdır. Eş anlamlı ve eş sesli kelimeleri ve cümleleri arayıp bulmalı ve konuşmadan önce bunları adeta ezberlemelidir. Uzun cümleler kurmaktan kaçınmalı, kısa ama özlü sözlerden örülü cümlelere yer vermelidir. Dinleyicilerin duyarlı olduğu konularda onları incitecek söylevlerden kaçınmalıdır. Bazı gerçekleri ifade etmek zorunda ise bunları sert ve kırıcı bir tonla söylemek yerine, sözlerine sadelik ve yumuşaklık katmalıdır.
Üslup O Hatip, hiç kimseye üstünlük taslayıcı davranışta bulunmamalıdır. Ders verir gibi konuşmak çoğu zaman dinleyicinin tepkisini çeker ve dinlemek istemez. Fikirce onlardan üstün olsa bile bunu onlara hissettirmeden onların seviyesine inmelidir. Bir tartışma esnasında asla ateşlenmemeli, düşünce ve davranışlarında asla hakimiyeti elinden kaçırmamalıdır. Sakin ve tarafsız kalmasını bilmelidir. O Nerede ve hangi tür bir konuşma yaparsa yapsın, kuru, soğuk, heyecansız ifadelerden kaçınmalı zaman dinleyiciyi ateşleyici bir üslup kullanmalıdır. O İyi bir hatip vereceği nutkun şekil ve özelliklerini iyi bilmelidir, İster bir açılış , ister bir cenaze ister bir konferans , ister politik ve resmi nutuk olsun her birisinin ayrı bir takdim ve bitiriş şekli olduğunu bilerek önceden hazırlanmalı ve yapacağı konuşmayı birkaç saat önceden detaylı şekilde okumalıdır.
- Slides: 31