Bu proje Avrupa Birlii ve Trkiye Cumhuriyeti tarafndan
Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. GENEL BECERİ EĞİTİMİ LOJİSTİK YABANCI DİL (LOJİSTİK İNGİLİZCE) Yrd. Doç. Dr. Sertaç HOPOĞLU Bu yayın Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin mali katkılarıyla hazırlanmıştır. Bu yayının içeriğinden yalnızca Iğdır Üniversitesi sorumludur ve bu içerik hiçbir şekilde Avrupa Birliği veya Türkiye Cumhuriyeti’nin görüş ve tutumunu yansıtmamaktadır.
BÖLÜM 1 BASICSTEMEL BİLGİLER
THE ENGLISH ALPHABET A (ey) B (bi) C (si) G (ci) H (eyç) I (ay) D (di) E (i) F (ef) J (cey) K (key) L (el) M (em) N (en) O (o) P (pi) Q (kü) R (ar) S (es) U (yu) V (vi) W (dabılyu) X (eks) T (ti) Y (vay) Z (zet)
ALFABETİK KURALLAR • Önemli Alfabetik kurallar: • Birinci tekil şahıs (Ben I Ay) HER ZAMAN BÜYÜK harfle yazılır: I, I, I, I. . • Cümleler HER ZAMAN BÜYÜK harfle başlar. • Özel isimler ve yer isimleri HER ZAMAN BÜYÜK harfle başlar: Alice (Elis), John (Can), London (Landın), Istanbul, National Museum (Neyşınıl Müziyım) • Haftanın günleri, ay isimleri ve özel gün isimleri HER ZAMAN BÜYÜK harfle başlar: Wednezday (Venzdey), January (Cenuveri), Mother’s Day (Madırs Dey), . .
İSİMLER • Common Nouns (Genel İsimler): İnsanların (engineer), hayvanların (dog, cat), yerlerin (park, school, university) ve nesnelerin (door, radio, television) aldığı isimlerdir. • Proper Nouns (Özel İsimler): Belirli kişilerin (Einstein, Batman, Harry Potter, American, Japanese etc. ), Yerlerin (ülkelerin Korea, şehirlerin Hong Kong, binaların Empire State Building, sanat eserlerinin the Eiffel Tower, nehirlerin Euphrates, Aras, Tigris, denizlerin the Black Sea, the Pacific Ocean, dağların Mount Fuji, Mount Ağrı/Ararat, şelalelerin Niagara Falls), gün ve ayların (February, Tuesday), özel günlerin (Halloween, New Year’s Day) aldığı isimlerdir.
• TEKİL İSİMLER: • Eğer sadece tek bir kişi, hayvan, yer veya nesneden bahsediyorsak, tekil (singular-singulır) isimleri kullanırız: • “A” man (e men), “a” monkey (e mankiy), “a” ship (a ship), “a” flower (e flaıvır) • Tekillerde sesli harflerle (vowels-vaıvıls) [a, e, i, o, u] başlayan isimlerin başına “an” (en) getirilir: • “An” arm (en arm), “an” egg (en egg), “an” igloo (en iglu), “an” orange (en orınc), “an” umbrella (en ambırella) • EXCEPTION: Bazı kelimeler bu kuralı izlemez:
SAYILAMAYAN İSİMLER – UNCOUNTABLE NOUNS • İngilizcede bazı isimlerin çoğulu yoktur. Bunları sayamayız. Bu kelimelerin çoğulları yoktur. • Gold (not gold coins) • music • blood (blad) • excitement (eksaytmınt) • Experience(ekperiyıns): deneyim
• Çoğu isimler hem eril hem de dişil olabilmektedir: • Doctors, dancers, scientists (sayntists), hairdressers (heyırdıressırs) • Bazı isimler ise ne eril ne de dişildir. Bunlara “neuter nouns” (nöytır nauns –tarafsız isimler) denir: • Bench (benç), waterfall (votırfol), leaves (liivz), fire (fayır), mirror (mirrır)
• Masculine and Feminine Nouns ( Eril ve Dişil İsimler): • King (king) Queen (kuiin) • Prince (prins) Princess (prinsıs) • Waiter (veytır) Waitress (veytrıs) • Gentleman (centılmın) Lady (leydi) • Son (san) Daughter (doutır) • Aunt (aunt) Uncle (Ankıl) • Actress (ektrıs) Actor (Ektır) • www. seslisozluk. com • www. tureng. com • www. rong chang. com
• Kollektif İsimler, İnsan, hayvan veya nesnelerin grupları/toplu halleri için kullanılan isimlerdir: • • • A family (e femıliy) An orchestra (en orkistra) A band (e bend) A gang (e geng) A team (e tiim) A group (e grup) A class (e kılas) Kollektif isimlerin çoğu hem TEKİL hem de ÇOĞUL “be” (veya fiil) ile kullanılabilir: My family are from Trabzon. The band is fantastic. The Knicks is a basketball team from New York. Galatasaray are UEFA champions.
• Çoğu isim sonuna “-s”, “-es” veya “-ies” takısı alarak çoğul olur. • Bazı kelimeler ise çoğul olurken hiçbir takı almaz, sadece kelimenin şekli değişir: • Mouse mice (maus mays), Child children (çayıld çıldrın), Man men (maen men), Woman women (vuyimın vuyimin), Tooth teeth (tootıh tiitih), Ox oxen (oaksın), Goose geese (guuz giiz) • Bazı kelimelerin çoğulu aynen tekili gibidir: • Deer (diir), reindeer (reyindir), sheep (şiip), fish (fiş), bison (baysın) • Bazı isimler HER ZAMAN çoğuldur: • Binoculars (binokülırs), pants (pents), sneakers (sniikırs), shorts (şorts), pliers (playırs), trousers (travzırs), sandals (sendıls)
ŞAHIS ZAMİRLERİ TEKİL ÇOĞUL Ben I Biz We Sen You Siz You O He (erkek için) Onlar She (kadın için) It (Hayvanlar ve cansız varlıklar için) They
TEMEL SORU KELİMELERİ What? Where? When? Who? Why? How many? How much? How long? Whom? To whom? From whom? Ne? Nerede? Ne zaman? Kim? Neden? Nasıl? Kaç tane? Ne kadar zamandır? Ne kadar uzun? Kimi? Kime? Kimden?
TEMEL EDATLAR( PREPOSITIONS) in/in/: içinde on/on/: üstünde at/et/: -da, -de over/oovır/: üzerinde under /andır/ : altında near /niır/ : yanında, yakınında next/nekst/: hemen yanında, bitişiğinde behind /bihaynd/: arkasında in front of/: önünde about/ebaut/: hakkında here/hiyır/: Burada there/der/: Orada
İYELİK ZAMİRLERİ (POSSESSIVES) I Ben Me Beni/Bana My Benim You Seni/Sana Your Senin He O (erkek) Him Onu/Ona His Onun She O (kadın) Her Onu/Ona Her Onun It Onu/Ona (cansız/hayvan) Its Onun We Biz Us Bizi/Bize Our Bizim You Sizi/Size Your Sizin They Onlar Them Onları/Onlara. Their Onların
A REMINDER ON TENSES ZAMANLARI HATIRLAYALIM
PRESENT SİMPLE Tekil Kısaltma Olumsuz Kısaltma Soru Cümlesi I am…. I’m I am not… I’m not…* Am I…. . ? You are You’re You are not… You aren’t… Are you…. . ? He She It is He is…. She is… It is… He’s… She’s… It’s… He is not… He isn’t… She isn’t. . not… It isn’t… It is not… Is he…. . ? Is she…. . ? Is it……. ? are We are… You are… They are. . . We’re… You’re… They’re… We are not… You are not… They are not… Are we…. ? Are you…. . ? Are they…? Çoğul We You They We aren’t… You aren’t… They aren’t…
PRESENT TENSE Özne I You He/She/It /Ali /Ayşe fiil works We You They work at the hospital
PRESENT TENSE Özne I Yardımcı fiil You don't (do not) He/She/It /Ali/ Ayşe doesn't (does not) We You They don't (do not) Fiil work
PRESENT TENSE Yardımcı Fiil Do Does Özne I You he/she/it /Ali / Ayşe we Do Fiil you they work at the hospital?
PRESENT TENSE • 1. Alışkanlık, devamlı davranış (habitual) • I have breakfast every morning. (Her sabah kahvaltı yaparım) • 2. Doğal gerçekler, bilimsel hakikatler (natural facts) • The earth revolves around the sun. (Dünya güneşin etrafında döner) • Coffee grows in Brazil. (Kahve Brezilya’da yetişir. )
PRESENT TENSE • 3. Anlatım, öyküleme (spor müsabakası, masal, roman vs. ) • In 1453, Fatih conquers Istanbul, and then rearranges the governing style. (1453’de Fatih İstanbul’u fetheder ve yönetim şeklini yeniden düzenler. ) • 4. Tarifeli düzenlemelerde (timetable and schedule) • Olay gelecek zamanda gerçekleşecek olmasına rağmen, özellikle • a) toplu taşıma araçlarının ayrılış varış vakitleri, • b) resmi binalar, işyerleri ve okulların açılış kapanış saatleri • c) toplantı ve imtihanların vs. başlama bitiş vakitleri • için kullanılır. Ortak özellikleri bu zamanların bir makamca önceden belirlenmiş olmasıdır. • The film starts at 5 o’clock. • The train arrives at ten.
TIME EXPRESSIONS IN SIMPLE PRESENT TENSE • always (daima) She always listens to classical music. (O hep klasik müzik dinler. ) • usually (genellikle) I usually go to cinema at weekends. (Genellikle haftasonları sinemaya giderim. ) • often (sık sık) They often visit us. (Bizi sık ziyaret ederler. ) • sometimes (arasıra, bazen) She sometimes writes me a letter. (Bana arasıra mektup yazar. ) • rarely (nadiren) I rarely smoke. (Nadiren sigara içerim. ) • seldom (çok seyrek, kırk yılda bir) I seldom go to football matches. (Futbol maçlarına çok seyrek giderim. ) • never (hiç, asla) I never drink alcohol. (Hiç alkol içmem. ) • every (her) I go fishing every Sunday. (Her pazar balık tutmaya giderim. ) • hardly ever(neredeyse hiç)- • once in a while (arada bir)-
FREQUENCY ADVERVBS AND EXPRESSIONS 1 X I study English once a week. 2 X I study English twice a week 3 X… I study English three times a week. ALWAYS I always study English. SOMETIMES HARDLY EVER Sometimes, I go to the club / I sometimes go to the club. They hardly ever do the exercises. SELDOM We seldom forget special dates. ONCE IN A WHILE NEVER They once in a while remember to come here to say hello. I will never forget you.
“HAVE GOT- HAS GOT” POSITIVE (OLUMLU) NEGATIVE (OLUMSUZ) QUESTION (SORU) I have got a car. I haven't got a car. You haven't got a car. Have you got a car? He has got a car. He hasn't got a car. Has he got a car? She has got a car. She hasn't got a car. Has she got a car? It has got a car. It hasn't got a car. Has it got a car? We have got a car. We haven't got a car. Have we got a car? They have got a car. They haven't got a car. Have they got a car? Have I got a car?
“WAS- WERE”- “TO BE” NİN GEÇMİŞ ZAMAN HALİ POSITIVE (OLUMLU) NEGATIVE (OLUMSUZ) QUESTION (SORU) I was a student. I wasn’t a student. You were students. You weren’t students. Were you students? He was a student. He wasn’t a student. She wasn’t a student. Was she a student? It was a cat. It wasn’t a cat. We were students. They were students. We weren’t students. They weren’t students. Was I a student? Was he a student? Was it a cat? Were we students? Were they students?
GEÇMİŞ ZAMANDA KULLANILAN ZAMAN KALIPLARI • Yesterday: Bugünden (“today”) önceki gün. • I was at the university yesterday. • I was in home yesterday. • Last: Geçen…. . Değişik birçok zaman ile kullanılabilir • You weren’t university students last June. • 29 th of October (Republic Day) was last week. • “a/an/one” ……. ago: Sadece “bir” zaman birimi önce(ago)’yi gösterir. • He was here a/one minute ago. • She was in the U. S. one year ago. • Plural (çoğul)…. . ago: Çoğul zaman birimi önce(ago)’yi gösterir. • We were in Malatya many years ago. • They were on vacation a few weeks ago.
GEÇMİŞ ZAMANDA KULLANILAN ZAMAN KALIPLARI • The day before yesterday: Dünden önceki gün-“İki gün önce-two days ago” ile aynı anlamdadır. • It was rainy/cloudy/ sunny/snowing the day before yesterday. • the _____ before last: “Geçen……dan önceki”. Yukarıdaki ile benzer bir anlam taşır. • She was very ill the night before last. • Past Dates: Geçmiş Tarihler-Şimdiki zamandan daha önceki tarihler. • in 1998 (1998’de) • on June 21 st (21 Haziran’da)
GEÇMİŞ ZAMANDA KULLANILAN ZAMAN KALIPLARI • Past Events: Geçmiş olaylar-Geçmişte olmuş olaylar için. • My mother was very happy on my last birthday. • Iğdır was a small town when my grandfather was a boy. • • • Back in the day: Gün içerisinde geçmiş zamanlarda Dr. Künü was at lunch. Dr. Akcan was here in the morning. Combinations: Yukarıdakilerin kombinasyonu şeklinde. at 2: 30 yesterday afternoon (Geçen öğleden sonra saat 2: 30’da) • late last night (geçen gece geç saatte) • early in the morning a couple of days ago (Birkaç gün önce sabahın erken saatlerinde)
PRESENT CONTINUOUS TENSE (ŞİMDİKİ ZAMAN) (+) OLUMLU CÜMLE (-) OLUMSUZ CÜMLE (? ) SORU CÜMLESİ I am playing (Oynuyorum) I am not playing (Oynamıyorum) Am I playing? (Oynuyor muyum? ) You are playing (Oynuyorsun) You aren't playing (Oynamıyorsun) Are you playing? (Oynuyor musun? ) He is playing (O -erkekoynuyor) He isn't playing (Oynamıyor) Is he playing? (Oynuyor mu? ) She is playing (O -kadın- She isn't oynuyor) playing (Oynamıyor) Is she playing? (Oynuyor mu? ) It is playing (O -cansız, hayvan- oynuyor) It isn't playing (Oynamıyor) Is it playing? (Oynuyor mu? ) We are playing (Oynuyoruz) We aren't playing (Oynamıyoruz) Are we playing? (Oynuyor muyuz? ) They are playing (Oynuyorlar) They aren't playing (Oynamıyorlar) Are they playing? (Oynuyorlar mı? )
PAST CONTINUOUS TENSE (+) OLUMLU CÜMLE (-) OLUMSUZ CÜMLE I was playing (Oynuyordum) I wasn't Was I playing? (Oynuyor playing (Oynamıyordum) muydum? ) You were playing (Oynuyordun) You weren't playing (Oynamıyordun) Were you playing? (Oynuyor muydun? ) He was playing (Oynuyordu) He wasn't playing (Oynamıyordu) Was he playing? (Oynuyor muydu? ) She was playing (Oynuyordu) She wasn't playing (Oynamıyordu) Was she playing? (Oynuyor muydu? ) It was playing (Oynuyordu) It wasn't playing (Oynamıyordu) Was it playing? (Oynuyor muydu? ) We were playing (Oynuyorduk) We weren't playing (Oynamıyorduk) They were playing(Oynuyorlardı) (? ) SORU CÜMLESİ Were we playing? (Oynuyor muyduk? ) Were they They weren't playing? (Oynuyorlar playing (Oynamıyorlardı) mıydı? )
YAKIN GELECEK ZAMAN – “GOING TO” (+) OLUMLU CÜMLE (-) OLUMSUZ CÜMLE (? ) SORU CÜMLESİ I am going to swim (Yüzeceğim. ) I am not going to swim (Yüzmeyeceğim) Am I going to swim? (Yüzecek miyim? ) You are going to swim(Yüzeceksin) You aren't going to swim(Yüzmeyeceksin) Are you going to swim? (Yüzecek misin) He is going to swim (Yüzecek) He isn't going to swim (Yüzmeyecek) Is he going to swim? (Yüzecek mi? ) She is going to swim (Yüzecek) She isn't going to swim (Yüzmeyecek) Is she going to swim? (Yüzecek mi? ) It is going to swim (Yüzecek) It isn't going to swim (Yüzmeyecek) It is going to swim? (Yüzecek mi? ) We are going to swim (Yüzeceğiz) We aren't going to swim(Yüzmeyeceğiz. ) Are we going to swim? (Yüzecek miyiz? ) They are going to swim(Yüzecekler) They aren't going to swim(Yüzmeyecekler) Are they going to swim? (Yüzecekler mi? )
SIMPLE FUTURE TENSE (GELECEK ZAMAN) (+) OLUMLU CÜMLE (-) OLUMSUZ CÜMLE (? ) SORU CÜMLESİ I will go (Gideceğim) I will not (won't) go (Gitmeyeceğim) Will I go? (Gidecek miyim) You will go (Gideceksin) You won't go (Gitmeyeceksin) Will you go? (Gidecek misin? ) He will go (Gidecek) He won't go (Gitmeyecek) Will he go? (Gidecek mi? ) She will go (Gidecek) She won't go (Gitmeyecek) Will she go? (Gidecek mi? ) It will go (Gidecek) It won't go (Gitmeyecek) Will it go? (Gidecek mi? ) We won't We will go (Gideceğiz) go (Gitmeyeceğiz) Will we go? (Gidecek miyiz? ) They will go (Gidecekler) Will they go? (Gidecekler mi? ) They won't go (Gitmeyecekler)
FUTURE CONTINUOUS TENSE (+) OLUMLU CÜMLE (-) OLUMSUZ CÜMLE (? ) SORU CÜMLESİ I will be playing I won't be playing Will I be playing? You will be playing You won't be playing Will you be playing? He will be playing He won't be playing Will he be playing? She will be playing She won't be playing Will she be playing? It will be playing It won't be playing Will it be playing? We will be playing We won't be playing Will we be playing? They will be playing They won't be playing Will they be playing?
SIMPLE PAST TENSE – BASİT GEÇMİŞ ZAMAN (+) OLUMLU CÜMLE (-) OLUMSUZ CÜMLE (? ) SORU CÜMLESİ I played (Oynadım) I didn't play (Oynamadım) Did I play? (Oynadım mı? ) You played (Oynadın) You didn't play (Oynamadın) Did you play? (Oynadın mı? ) He played (Oynadı) He didn't play (Oynamadı) Did he play? (Oynadı mı? ) She played (Oynadı) She didn't play (Oynamadı) Did she play? (Oynadı mı? ) It played (Oynadı) It didn't play (Oynamadı) Did it play? (Oynadı mı? ) We played (Oynadık) We didn't play (Oynamadık) Did we play? (Oynadık mı? ) They played (Oynadılar) They didn't play (Oynamadılar) Did they play? (Oynadılar mı? )
PRESENT PERFECT TENSE (+) OLUMLU CÜMLE (-) OLUMSUZ CÜMLE (? ) SORU CÜMLESİ I have played I haven't played Have I played You haven't played Have you played? He has played He hasn't played Has he played? She has played She hasn't played Has she played? It has played It hasn't played Has it played? We have played We haven't played Have we played? They have played They haven't played Have they played?
PAST PERFECT TENSE (+) OLUMLU CÜMLE (-) OLUMSUZ CÜMLE (? ) SORU CÜMLESİ I had played (Oynamıştım) I hadn't played (Oynamamıştım) Had I play (Oynamış mıydım? ) You had played (Oynamıştın) You hadn't played (Oynamamıştın) Had you play (Oynamış mıydın? ) He had played (Oynamıştı) He hadn't played (Oynamamıştı) Had he play (Oynamış mıydı? ) She had played (Oynamıştı) She hadn't played (Oynamamıştı) Had she play (Oynamış mıydı? ) It had played (Oynamıştı) It hadn't played (Oynamamıştı) Had it play (Oynamış mıydı? ) We had played (Oynamıştık) We hadn't played (Oynamamıştık) Had we play (Oynamış mıydık? ) They had played (Oynamışlardı) They hadn't Had they played (Oynamamışlardı) play (Oynamışlar mıydı? )
MODALS Auxiliary may might Uses Present / future 1. Nazik rica May I borrow your pen? 2. Resmi izin You may leave the room. 3. Olasılık --Where's Jon? He may be at the library 1. Olasılık --where's John? He might be at the library 1. Tavsiye You should study tonight 2. Zorunluluk She should do well on the test (future only, not should present)
MODALS Auxiliary must have to Uses Present / future 1. Kesin zorunluluk I must go to class today 2. Yasaklama You must not open that door. 3. Kesin Olasılık Mary isn't in class. She must be sick (present only) 1. Zorunluluk I have to go to class today. 2. Zorunlu olmama durumu I don't have to go to class today.
MODALS 1. Geçmişteki yetenek could 2. Nazik rica Could I borrow your pen? Could you help me/ 3. Öneri --I need help in math. You could talk to your teacher. 4. Düşük olasılık --Where's John? He could be at home. 5. İmkânsızlık That couldn't be true! 1. Nazik rica Would you please pass salt? 2. Tercih I would rather go to the park. would ?
“CAN- CAN’T” POSITIVE (OLUMLU) NEGATIVE (OLUMSUZ) QUESTION (SORU) Can I speak I can speak English. I can’t speak English? Can you speak You can’t speak English? English. Can he speak He can’t speak English? English. Can she speak She can’t speak English? English. Can it speak It can speak English. It can’t speak English? Can we speak We can’t speak English? English. Can they speak They can’t speak English? English.
PASSIVE VOICE ACTIVE PASSIVE 1. The Simple Present - The windows are broken. (by the boy. ) - The boy breaks the windows. (Çocuk camları (Camlar (çocuk tarafından) kırılır. ) kırar. ) S + am / ise /are + V 3 S + V + O 2. Present Continuous - The windows are being broken. (by the boy. ) - The boy is breaking the windows. (Çocuk Camlar (çocuk tarafından) kırılıyor. camları kırıyor. ) S + am / ise /are + being + V 3 S + am / ise /are + Ving + O 3. Simple Past The windows were broken. (by the boy. ) The boy broke the windows. (Çocuk camları (Camlar (çocuk tarafından) kırıldı. ) kırdı. ) S + was / were + V 3 S + V 2 + O 4. Past Continuous The windows were being broken. (by the boy. ) - The boy was breaking the windows. (Çocuk (Camlar (çocuk tarafından) kırılıyordu. ) camları kırıyordu. ) S + was / were + being + V 3 S + was / were + Ving + O 5. Present Perfect The windows have been broken. (by the boy. ) - The boy has broken the windows. (Çocuk (Camlar (çocuk tarafından) kırıldı. ) camları kırdı. ) S + have / has + been + V 3 S + have / has +V 3 + O
ACTIVE PASSIVE 6. Past Perfect - The boy had broken the windows. (Çocuk camları kırmıştı. ) S + had + V 3 + O The windows had been broken. (by the boy. ) (Camlar (çocuk tarafından) kırılmıştı. ) S + had + been + V 3 7. Going to future - The boy is going to break the windows. (Çocuk camları kıracak. ) S + am / is / are + going to + V 1 + O The windows are going to be broken. (Camlar (çocuk tarafından) kırılacak. ) S + am / ise /are going to + be + V 3 8. Future Tense - The boy will break the windows. (Çocuk camları kıracak. ) S + will + V 1 + O The windows will be broken. (by the boy. ) (Camlar (çocuk tarafından) kırılacak) S + will + be + V 3 9. Modals The boy can break the windows. (Çocuk camları kırabilir. ) (Bütün modal'lar için bu kural geçerlidir. Modal + Be + V 3 kullanılır. ) The windows can be broken. (by the boy. ) (Camlar (çocuk tarafından) kırılabilir. ) 10. Perfect contionals or modals The boy must have broken the windows. (Çocuk camları kırmış olmalı. ) The windows must have been broken. (by the boy. ) (Camlar (çocuk tarafından) kırılmış olmalı. )
BİRİNCİ BÖLÜMÜN SONU
BÖLÜM 2 LOGISTICS: DEFINITION AND BASIC TERMS LOJİSTİK: TANIM VE TEMEL TERİMLER
Definition and Functions (Tanım ve İşlevler) • The process of planning, implementing, and controlling the efficient, effective flow and storage of goods, services, and related information from point of origin to point of consumption for the purpose of conforming to customer requirements. • Logistics management is a supply chain management component that is used to meet customer demands through the planning, control and implementation of the effective movement and storage of related information, goods and services from origin to destination.
• The process of planning, implementing, and controlling the efficient, cost effective flow and storage of raw materials, in-process inventory, finished goods and related information from point of origin to point of consumption for the purpose of meeting customer requirements. • Logistics is the delivery of goods the customer needs at the right time, in the right place and of the right quality.
FUNCTIONS • Perhaps, it is better to define logistics by its functions: • Logistics involves the integration of information, transportation, inventory, warehousing, material handling, packaging and security. • Logistics is to plan, organize, and manage operations that provide goods and services. • Logistics means procurement and movement of goods and storage of inventory. • Logistics is the planning and support of operations such as warehousing, inventory, transport, procurement, supply and maintenance.
LOGISTICS VOCABULARY supply chain management Tedarik zinciri yönetimi process Süreç operations flow Operasyonlar, işlemler, işleyişler Akış origin Başlangıç point of origin Başlangıç noktası consumption Tüketim point of consumption Tüketim noktası delivery Sevkiyat, gönderim, teslim etme
LOGISTICS VOCABULARY destination Varış noktası raw materials Hammadde inventory Envanter, döküm in process inventory maintenance Yarı mamul veya imalatı henüz bitmemiş malların envanteri/dökümü Bakım, muhafaza finished goods Nihai mallar transportation Taşıma, nakliye, ulaştırma storage Depolama, saklama handling Elleçleme material handling Malzeme elleçleme pick up Teslim alma loading Yükleme
İSİM YAPAN SON EKLER (SUFFIXES) Fiil to providesağlamak to storedepolamak to supportdesteklemek to deliver- sevk etmek, teslim etmek to distributedağıtmak to maintainbakmak, muhafaza etmek to transporttaşımak, nakliye etmek İsim Provisionsağlama, temin etme Storagedepolama Supporterdestekçi Delivery- sevkiyat, teslim Provider- sağlayıcı Distributiondağıtım Maintenancebakım Distributerdağıtıcı Transportationtaşıma, nakliye Transportertaşıyıcı, nakliyeci Support-destek
İSİM YAPAN SON EKLER (SUFFIXES) Fiil İsim to purchase- satın almak Purchasing- satın alma Purchase- satın alım to operateişletmek, yürütmek Operation-işlem Operator- işletici to procure- satın almak, tedarik etmek to carry- taşımak Procurement-satın alma to freight-forwardnakil aracısı olmak, navlun aracısı olmak to ship- nakliye etmek, taşımak Freight-forwarding. Nakliye aracılığı, navlun sevkiyatı Freight-forwardernakliye aracısı, taşımacı Shipping- nakliye, taşıma Shipment-yük, gönderi, sipariş Carrier- taşıyıcı
• • At the Workplace: Logistic Jobs (İşyerinde: Lojistikte Meslekler) Crucial to the supply chain of any business, logistics involves the timely delivery of freight and goods from one place to another, as well as the unloading and unpacking of this cargo. Logistics workers may perform duties including inventory control, pricing and ticketing, and merchandise assembly. Some jobs are administrative in nature, while others require physical work and even travel. The education required for jobs in logistics depends upon the occupation, with some positions calling for a high school diploma, and others requiring a college degree.
Job/ Occupation/ Profession/Position Shipping clerk in Turkish Yükleme memuru Packing clerk Paketleme memuru Stock clerk Stok kontrolörü Freight clerk Nakliyat memuru Retail buyer Perakende alıcı Stower istifçi Wholesale buyer Toptan alıcı Operations manager Operasyon müdürü Supplier tedarikçi Truck driver Kamyon şoförü
Job/ Occupation/ Profession/Position in Turkish Freight forwarder Nakliye komisyoncusu/aracısı Courier kurye Warehouse manager Depo/antrepo müdürü Customer service clerk Müşteri hizmetleri sorumlusu Tally clerk Yük kontrolörü Underwriter sigortacı Vendor Satıcı sağlayıcı Inventory control manager Envanter kontrol müdürü Shipping agent Nakliyat temsilcisi Consignee Teslim alıcı
Service provider Hizmet sağlayıcı Haulage contractor/haulier Karayolu taşımacısı Demand planning analyst Talep planlama analisti Procurement manager Satınalma Müdürü Distribution Center (DC) Supervisor Dağıtım Merkezi Müdürü 3 PL Business Development Manager 3 PL İş geliştirme müdürü Supply Chain Consultant Tedarik zinciri danışmanı Customs agent Gümrük memuru/ komisyoncusu
Communication: How to describe what we do? / İletişim: Neyi yaptığımızı nasıl açıklarız? Questions Answer (+) Detail İşiniz nedir? What’s your job? What do you do for a living? What’s your job? What’s your profession? What’s your occupation? I’m a logistician. I work at/for/with XYZ Logistics I work in the warehouse. I work in customer services department (+) Detail I work as a warehouse manager. I’m in charge of the XYZ warehouse. I’m responsible for warehouse operations.
Communication: How to describe what we do? / İletişim: Neyi yaptığımızı nasıl açıklarız? Görevler ve sorumluluklar Tasks and responsibilities What does a warehouse manager do? What’s your line of work? What does your job involve? A warehouse manager manages warehouse in compliance with company’s policies and vision. I liaise with clients, suppliers and transport companies. In my job, I have to follow all warehousing, handling and shipping legislation requirements My job involves receiving, warehousing, distribution and maintenance operations.
• • What is your job? /What do you do? What does your work involve? What are your main duties? What are you responsible for? What kind of job do you find interesting? What is your dream job? What does your ideal work environment look like?
Logistics Warehouse 1)A company that provides management over the flow of goods and materials between points of origin to end-use destination. The provider will often handle shipping, inventory, warehousing, packaging and security fu nctions for shipments. 1)A firm that transports goods or people via land, sea, or air. Freight forwarder 1) Transporting freight by using two or more transportation modes, such as by truck and rail or truck and oceangoing vessel. Shipper 1) purchasing Supplier 1) Firm specializing in arranging storage and shipping of merchandise on behalf of its shippers. Logistics provider 1) The method of transportation: land, sea, or air shipment. Carrier 1) delivery of goods at the right time, in the right place and of the right quality. Intermodal Transportation 1) A provider of goods or services Procurement 1) a place where goods are stored prior to their use, distribution, or sale Transportation Mode 1) Consignor, exporter, or seller named in the shipping documents as the party responsible for initiating a shipment, The party that tenders goods for transportation.
LOGISTIC SERVICES AND PRODUCT RANGES LOJİSTİK HİZMETLERİ VE ÜRÜN YELPAZESİ
ACRONYMS KISALTMALAR • There are many acronyms used in logistics. Some of them used frequently in everyday logistics operations. Here are some logistics acronyms you may encounter in the workplace. • Lojistikte kullanılan birçok kısaltma vardır. Bunlardan bazıları günlük lojistik operasyonları sırasında sıklıkla kullanılır. Aşağıda işyerinde karşıya gelebileceğiniz bazı lojistik kısaltmaları verilmiştir.
FCL "Full Container Load" için kısaltma. Tek bir müşteri tarafından doldurulan konteyner. FCL/FCL Tek yükleyici/alıcı ANY QUANTIT Y (A. Q. ) ATDNSHI NC Belirlenen navlunun, mal miktarına bağlı olmadan uygulanacağını belirten ifade. 3 PL “Third-Party Logistics” için kısaltma. Müşterilerinin lojistik faaliyetlerini (öncelikle taşıma ve depolama) üstlenen ve konusunda uzman olan lojistik şirketler (Birinci parti ifâdesi ile satıcı şirket, ikinci parti ifadesi ile alıcı şirket, üçüncü parti ifadesi ile ise satıcı ve alıcı şirketler arasındaki bâzı hizmetleri üstlenen şirket kastedilmektedir). Varil. 60 'F'de 42 galon sıvıyı taşıyabilen kap. BARREL (BBL) BCO HGV "Any Time, Daytime; Night, Sundays and Holidays Included" için kısaltma. Her zaman; gece, gündüz, pazarları ve tatiller dahil. "Beneficial Cargo Owner" için kısaltma. Yararlanan yük sahibi. Varış yerinde malı teslim alan, malın taşınmasında üçüncü kişi olarak hareket etmeyen ve kayıtlarda ithalatçı olarak belirtilen kişi. “Heavy Goods Vehicle” için kısaltma. Ağır yük taşıtı.
CARGO NOS "Cargo Not Otherwise Specified" için kısaltma. Yük taşıma tarifelerinde belirtilen mal kalemleri arasında belirtilmeyen yükler için uygulanabilir tarife ücreti. DC “Distribution Center”için kısaltma. Dağıtım Merkezi. DDC "Destination Delivery Charge"için kısaltma. Varışta teslim masrafı. Konteyner büyüklüğüne bağlı olarak birçok kargo tarifesine uygulanan masraftır. Bu masraf tali masraf olarak temel deniz navlununa eklenir. Gemiden vinç boşaltmaları, terminal içindeki ağır kamyon taşımaları ve terminal operasyonları için kapı ücreti dâhildir. "Carload" ve "Containerload" için kısaltma. Konteyner yükü. CL LCL "Less than Container Load" için kısaltma. Parsiyel yükleme yapılan konteyner. Birden fazla yükleyici ve/veya birden fazla alıcısı olması gerekir. CKD "Completely Knocked Down" için kısaltma. Özel bir taşımaya tabi tutulacak tipteki araç, ekipman ve cihazların parçalarına ayrılarak taşınması. CFS "Container Freight Station" için kısaltma. Konteyner nakil istasyonu. Konteyner yüklerinin boşaltılıp yeniden yüklendiği yer. D&H "Dangerous & Hazardous" için kısaltma. Tehlikeli ve taşınması özen ve dikkat isteyen kargo.
HAZ MAT "Hazardeous Materials" için kısaltma. Tehlikeli madde. FTL "Full Truck Load" için kısaltma. Tek başına yükleyici ve tek bir alıcı için yüklenen kamyon. FAK "Freight All Kinds" için kısaltma. Genel kargo. Farklı alıcıların mallarının karma şekilde bulunduğu tam yüklenmiş konteyneri ifade eder. NEC "Not Elsewhere Classified" için kısaltma. "Başka yerde sınıflandırılmış" anlamında konşimento terimi. NOI "Not Otherwise Indexed" için kısaltma. "Endekste gösterilmemiş" anlamında konşimento terimi. NOIBN "Not Otherwise Indexed By Name" için kısaltma. "Aksi belirtilmedikçe ismiyle gösterilmemiş" anlamında konşimento terimi. NES "Not Elsewhere Specified" için kısaltma. "Başka yerde belirtilmemiş" anlamında konşimento terimi. NOR "Notice of Readiness" için kısaltma. Hazırlık mektubu. Geminin yüklenmeye hazır olduğuna dair bildiri.
NOS "Not Otherwise Specified" için kısaltma. "Başka türlü belirtilmemiş" anlamında konşimento terimi. EDI ETA "Electronic Data Interface" için kısaltma. Elektronik Veri Değişimi (E. V. D. ). Bilgisayar sistemleri arasında ticari bilgi akışını güvenli biçimde sağlayan veri değişim sistemi. “Estimated Time of Arrival” için kısaltma. Tahmini varış zamanı. RFID “Radio Frequency Identification” için kısaltma. Telsiz frekansı ile tanımlama. GPS “Global Positioning System” için kısaltma. ATA CARNET Fuar, sergi, ticari numune ve profesyonel ekipmanın sistemi kabul eden ülke topraklarını belirli bir süre için gümrüksüz giriş çıkışını sağlayan, ilgili ticaret odaları tarafından düzenlenen belge. "Always Within Institute Warranties Limits" için kısaltma. "Her zaman Garanti Limitleri İçinde" anlamında sigortacılık deyimi. AWWL B/L "Bill of Lading" için kısaltma. Konşimento. BLS (BALES) Balya. FEU "Forty-Foot Equivalent Units" için kısaltma. 40 feet boyundaki konteyner standardı. 20 feetlik konteyner TEU olarak adlandırılır. 2 TEU 1 FEU'ya eşittir.
FD "Free Discharge" için kısaltma. Serbest tahliye. FIO "Free In and Out"için kısaltma. Gemiden ve gemiye yükleme ya da boşaltma için gereken liman masraflarının maliyetlerin içinde olmadığını ifade eder. "Liner In and Out"un tersidir. ORFS "Origin Rail Freight Station" için kısaltma. Kargo treni çıkış istasyonu kısaltması. Malın çıkış tren istasyonu. OWNERCODE (SCAC) "Standart Carrier Abbreviation Code" için kısaltma. Bireysel adi taşıyıcıyı tanımlar. POL 1. "Port of Loading" için kısaltma. Yükleme limanı. 2. "Petroleum Oil and Lubrications" için kısaltma. Petrol ve diğer sıvı yakıtlar. PREPAID (Ppd. ) Yükleyicinin taşıyıcının konşimentoyu serbest bırakmadan önce yaptığı ön ödemeler. RVNX "Released Value Not Exceeding" için kısaltma. Taşınan mal bedelinin sınırlandırılması. SHEX "Sunday and Holidays Excluded" için kısaltma. Pazar ve tatil günleri hariç. SHINC "Sunday and Holidays Included" için kısaltma. Pazar ve tatil günleri dâhil. SHIPPER'S LOAD&COUNT (SL&C) Taşıtıcı Yüklemesi ve Sayımı. Taşıtıcı tarafından yüklenen ve onaylanan ve taşıyıcılar tarafından kontrol ve tasdik edilmemiş sevkıyat. Yükleme ve adet sayım bilgileri mal sahibinin sorumluluğundadır.
STC STCC "Said to Contain" için kısaltma. Ambalaj içinde gönderici tarafından bulunduğu beyan edilen mal için taşıyıcı tarafından konşimentoya konulan not. "Standart Transportation Commodity Code" için kısaltma. Mal cinsine göre "Standart Nakliye Kodu. " STW "Said to Weight"için kısaltma. Taşıtıcının ağırlık beyanını kontrol etmeyen taşıyıcı tarafından konşimentoya konulan not. T&E "Tranportation and Exportation" için kısaltma. Taşımacılık ve ihracat. Malın liman girişinden çıkışına kadar olan kargo hareketlerini kontrol eden gümrük formu. "To Be Nominated" için kısaltma. Henüz geminin veya diğer taşıma aracının isminin ya da kodunun bilinmediği zaman konşimentoya konulan not. TBN TEU "Twenty Foot Equivalent Unit" için kısaltma. 20 Feet'lik konteyner TL "Trailer Load" için kısaltma. Dolu kamyon yükü. TOFC "Trailer on Flat Car" için kısaltma. Bindirmeli taşıma. Açık yük vagonu üzerinde römork şeklinde taşıma. "Piggyback" olarak da bilinir.
WAYBILL Taşıma senedi, konşimento. Deniz taşımacılığında, (WB) taşımacılık hattı tarafından hazırlanan, harekete başlangıç noktasını, gidilecek yeri, rotayı, malı göndereni, alıcıyı, gemilerin tasvirini ve ulaştırma servisine uygulanan ücret miktarını gösteren bir belge. Bu belge beraber veya posta yoluyla acenteye gönderilir. AIRWAY Hava Konşimentosu. Gönderici ile hava taşıyıcı BILL arasında ciro edilemez formda hazırlanan taşıma senedi. (AWB)
BASIC SERVICES/ TEMEL HİZMETLER Verb/Fiil to quote Hizmet/Ürün. Service/Product Quotation to collect Collection to (put in a) warehouse Warehousing to store Storage to support Support to deliver Delivery to distribute Distribution to maintain Maintenance to transport Transportation to purchase Purchase to procure Procurement to freight-forward Freight-forwarding to ship Shipping
SOME OTHER SERVICES AND PRODUCTS Customs brokerage Gümrük aracılığı Transshipment Break-bulk Aktarma, Malları bir diğerine yüklemek Dökme yük Cross-docking Çapraz sevkiyat. Order picking Consolidation/Groupage/Bundling Kalemleri seçerek ve toplayarak nakliye için hazırlamak, sipariş toplamak Kullanılmış veya zarar görmüş malları ya da tekrar kullanılabilir transit ekipmanını toplamak veya elleçlemek Transit durumundaki malların/kalemlerin yerlerini belirlemek Grupaj. Packaging Paketlemek Labelling Etiketlemek Crating Kasalamak Kitting Takımlar halinde birleştirmek Reverse logistics Tracking and Tracing taşıma aracından
Şirketin sunduğu hizmetleri veya şirket portfolyosunu tarif ederken We can offer you a wide range of……. . Size geniş yelpazeli bir……hizmeti önerebiliriz. We can provide (you with) customized/tailor -made logistics solutions for……. için (size) kişiselleştirilmiş/ihtiyaca göre düzenlenmiş lojistik çözümler sağlayabiliriz. We specialize in……. ……… de uzmanlaşmış bir kurumuz. / Uzmanlık alanımız……. . ’dır. As a specialist for/in……. we can …… ……. . de/da uzman bir kurum olarak……. … yapabiliriz/önerebiliriz/sağlayabiliriz. With our many years of experience……. Uzun yıllara dayalı deneyimimizle (biz)……. (önerebiliriz/öneriyoruz/sunuyoruz……) We have experience and expertise in providing…………. ………… sağlamada deneyim ve uzmanlık sahibiyiz. Our team will be happy to handle/ asist you…… Ekibimiz sizi /size………. (alanında) idare etmekten/yardımcı olmaktan mutluluk duyacaktır. Özel lojistik uzmanları takımımızla ………. . (yapabiliriz/ sunabiliriz…) With our dedicated team of logistics experts we can……….
Çevrimiçi (online) hizmetleri tanıtırken aşağıdaki kalıpları kullanırız. For price requests, please use…. . Fiyat istekleri için lütfen……… kullanınız. (Araç, ya da menü) To access shipment details, click…. . Gönderi detaylarına erişim için……. . ’ya basınız. To…… please sign up/register/ log on to…. . …… için lütfen ……’ya kaydolun/giriş yapın. E-shipping helps you to prepare/print/track/ select…. . online E-shipping size ……. . ’yı çevrimiçi hazırlamanıza/çıktı almanıza/izlemenize/seçmeniz e yardımcı olur.
Fiyatları iletirken/ Communicating prices Please find attached our quotation for…. . Lütfen ekte …. için kotasyonumuzu görünüz. We are pleased to quote as follows: We can quote you a gross/net price of…. . Aşağıdaki gibi bir fiyatlama sunmaktan memnuniyet duymaktayız: Size……. . ’lık bir toplam/net fiyat kotasyonu yapabiliriz. The prices quoted above include…… Yukarıda kotasyonu yapılan fiyatlar………… ‘yı içermektedir We can offer you a price of…… per……. Size……… başına………’lık bir fiyat önerebiliriz.
İndirimleri iletirken/Communicating discounts We can offer you 10% off the retail price. Size perakende fiyat üzerinden %10 indirim teklif edebiliriz. We allow a 2% cash discount for payment within 30 days. 30 gün içindeki ödemelerden üzerinden %2 indirim yapabiliriz. Our prices are subject to a 25% trade discount off the net price. Fiyatlarımız net fiyat üzerinden %25’lik bir ticari indirime tabidir. We grant a trade/quantity/cashdiscount …. % on list prices. Liste fiyatlarımızdan %. . ’lık bir ticari/miktar/nakit indirimi yapıyoruz. İf your order exceeds 2. 000 items, we can offer you a 10% further discount. Siparişiniz 2. 000 adeti geçtiğinde, size %10 daha indirim sunabiliriz. nakit
Teslimat hakkında/ About delivery Delivery can be effected immediately after receipt of order. Teslimat siparişin alınmasından hemen sonra gerçekleştirilebilir. As requested, we will deliver on pallets to…. İstenildiği gibi, ………’ye paletler üzerinde teslimatı gerçekleştireceğiz. Teslimatı siparişin alınmasından itibaren 10 gün içinde gerçekleştirebilriz. We would be able to deliver within 10 days of receipt of order.
Writing e-mails/ E-posta yazmak • Gelişen teknoloji eskiden olduğu gibi mektup ve telefon trafiğini azaltmıştır. • Genellikle yabancı müşterilerle e posta üzerinden haberleşiriz. • Müşteri e posta mesajlarında sunduğumuz/istediğimiz her şeyi açıkça ve kolayca anlayabilmelidir. • Dolayısıyla, e posta mesajlarında olabildiğince kısa, kesin ve detaylara dikkatli olmak gerekir.
Writing e-mails/ E-posta yazmak • Dear Sir/Madam/ Mr. Keskin/Mrs. Brown (İsmini biliyorsak ve daha önceden teklif yapmışsak doğrudan ismini, ilk defa teklif ise Bay/Bayan kullanarak). • • Please find attached our quotation for 3 tons of coal per your request/ according to your request. ( “sizin isteğinize göre” – “per/according to your request” kalıbını fiyatı müşteri istemişse yazabiliriz).
Writing e-mails/ E-posta yazmak • Our prices are calculated on/based on distance/ weight of items. • Fiyatı hangi ölçüte/ölçüye göre veriyorsak açıkça yazmalıyız. • Our prices are subject to a 25% trade discount off the net price. • Fiyatla ilgili tüm indirim/ekstra detayları yazmalıyız.
Writing e-mails/ E-posta yazmak • If you have any further questions, please let me know. (Eğer başka sorunuz varsa, lütfen bana bildiriniz). • We look forward to hearing from you soon. (Sizden yakında cevap bekliyoruz. “soon” cevabın birkaç gün içerisinde beklendiği, a. s. a. p kısaltması acilen cevap beklendiği anlamına gelmektedir).
Writing e-mails/ E-posta yazmak • Sincerely/ Sincerely yours Eğer ilk defa yazıyorsak resmi bitiriş şekli. • Regards/Best Regards Biraz daha samimi, önceden de bu müşteriyle birkaç hez yazışmışsak veya iş yapmışsak.
İKİNCİ BÖLÜMÜN SONU
BÖLÜM 3 PHYSICAL ENVIRONMENT AND MODES OF TRANSPORTION FİZİKİ ÇEVRE VE TAŞIMACILIK YÖNTEMLERİ
Tools, Vehicles and Places/ Araçlar, Taşıtlar ve Yerler ABAFT Gemiler için kıça doğru, kıç tarafta, kıç tarafında. Geminin kıçı ile ortası arasında bir yer. ABOARD Yükün taşıma vasıtasının üstüne konması, yükün vasıta üstünde olması. AFT Gemi, uçak gibi araçların arka kısmı. ALONGSIDE Geminin yan tarafı, borda. "Alongside" kayıtlı şekilde teslim edilen mallar limanda yüklemeye uygun biçimde bordaya konur. ASTERN Tornistan. ATWARTSHIP S Geminin enine çapraz yönü.
BALLAST BALLOON FREIGHT BARGE CARRIERS (BARGE) BEAM BLOCK STOWAGE Gemilerin dengelerine koruyabilmek amacıyla gemiye çektikleri sudur. Hafif ve hacimli yük. Mavna taşıyıcısı. Mavnalı taşımak için tasarlanan gemi. Geminin genişliği. BLOCKING OR BRACING BOARD İstem dışı oynamaları önleyecek biçimde yapılan yük istifi. Blok tren. Farklı istasyonlarda durup vagon eklenip çıkartılmadan, tek bir varış noktasına çok sayıda vagonu taşıyan yük treni Yüklerin sabitlenmesi için yanlarına konan ağaç yada metal destekler. Borda. Araca erişim sağlama. BOBTAIL BOGIE Treylersiz bir çekicinin karayolunda seyretmesi. Konteynerin altına monte edilen tekerlek sistemi. BLOCKED TRAINS
BOLSTER Şasiye monte edilen Konteynerin güvenliğini sağlayan parça. BOND PORT Giriş gümrük limanı. BONDED FREIGHT Gümrüklü yük. BONDED WAREHOUSE Gümrüklü depo. Gümrük yetkilileri tarafından gümrük işlemlerinin tamamlanıncaya kadar malın depolanmasına izin verdiği antrepo. BRIDGE POINT Ön taşıma noktası. Bir limandan başka limana taşınan yükün toplandığı kara noktası. BRIDGE PORT Ön taşıma limanı. Bir gemiyle taşınan yükün toplanarak konteynere yüklendiği ve yeniden taşınmak üzere başka bir limana aktarıldığı liman. BROKEN STOWAGE Yüklenen kargonun cins ve özelliğinden ya da yerleştirilmesindeki planlama hatasından dolayı kullanılamayan alan. BULK CARRIERS Dökme yük taşıyıcısı. Hububat, gübre, maden filizi ve petrol gibi dökme malları taşımak için inşa edilmiş bütün gemiler. BULK-FREIGHT CONTANIER Dökme yükler için bir boşaltma kapağı olarak olan konteyner. CAR POOLING Taşıyıcının ve taşıtıcının merkezi bir otorite aracılığıyla özel kişilere ait kara/demiryolu taşıma aracını kullanması
CAR SEAL CARFLOAT Araç mührü. Konteyner, vagon vb. taşıma kaplarının kapılarına konulan metal veya kuşun mühür. Mühür genellikle kayıt için numaralandırılır. Limanlarda yük aktarımı için kullanılan raylı sistem. CARGO Yük. CARRIER Taşıyıcı. Bir taşıma kontratı gereği taşımanın kara, hava, deniz, demiryolu, iç suyolu veya kombine olarak gerçekleştirilmesi sorumluluğunu üstlenen kişi yada kuruluş. Hücre sistemi. Konteyner gemilerinde konteynerlerin üste konduğu istiflenme biçimi. Taşıma araçların ya da konteynerin ağırlık merkezi. CELLS CENTER OF GRAVITY COMMON CARRIER CONTAINER LOAD CONTAINER MANIFEST CONTAINER POLL Taşıyıcı, nakliyeci. Basılı tarifeler üzerinden mal taşımacılığı yapan kişi ya da firma. Konteyneri doldurmaya yeterli yük. Konteyner manifestosu. Konteyner içindeki mal ve yükleme bilgilerini içeren evrak. Firmalar arasında konteynerlerin ortak kullanıma açılması sözleşmesi.
CONTAINER TERMINAL CONTAINER YARD (CY) Konteyner terminali. Dolu veya boş konteynerlerin istifleme, yükleme, boşaltma, tamir ve bakımının yapıldığı kara, deniz, demiryolu bağlantıları bulunan alan. Konteyner alanı. Yüklü veya boş konteynerlerin elleçlendiği, yüklendiği, boşaltıldığı, depolandığı alan. CONTRABAND Yasak kargo CORNER POSTS Konteynerin köşelerinde bulunan ve konteynerlerin taşıma aracının üzerine yerleştirilmesi veya taşıma aracından alınmasını kolaylaştıran dikey çerçeveler. Konteynerin altına monte edilen, konteyneri sağlamlaştıran çapraz konstrüksiyon. CROSS MEMBER CUSTOMHOUSE Gümrük Ofisi. CUSTOMS BONDED WAREHOUSE Gümrüklü antrepo. Gümrüklenecek malların konulmasına izin verilen depo alanı. DECONSOLIDATION POINT Dağınık veya konteynere yerleştirilmemiş kargonun teslimat için yeniden yüklendiği yer. CONTAINER DEPOT Konteyner Deposu. Boş konteynerlerin alınıp bırakıldığı boş alan. DESTINATION Varış yeri, istikamet, hedef. Taşıyıcının malı alıcı veya acentesine teslim edeceği yer.
DECK DRY CARGO DRY -BULK CONTAINER Güverte demektir, “under deck cargo” kargonun teknenin iç bölümlerine konulmasıdır. “On deck cargo” ise ambarın üst kısımına konulmasıdır. Tehlike anında ilk atılacak şey güverte üstündeki malzemeler olacağı için bu yüzden taşıyıcılar herhangi bir sorumluluğu kabul etmemektedirler. Rıhtım. Kara taşımacılığında bir endüstriyel bölge veya taşıyıcı terminalindeki yükleme ve boşaltma platformu. Konteynerin ön tarafını destekleyen tekerlek seti. Konteyner bir çekiciye bağlı olmadığı zaman kullanılır. Sıvı olmayan kargo. Genellikle ısı kontrolü gerekmez Kuru dökme yük konteyneri. Küçük taneli, toz ve katı akışkan malları dökme halinde taşımak için yapılmış konteyner. Özel bir şasi veya platforma sahiptir. FEEDER VESSEL Aktarma servisleri için kullanılan küçük kapasiteli kısa mesafe gemileri. FLAT CAR Tavanı ve duvarları olmayan demiryolu vagonu. FLAT RACK/FLAT BED CONTAINER İçine yandan ve üstten mal yüklenebilen kenar ve duvarları olmayan platform şeklindeki konteyner. FORK LIFT Palet, kızak ve sandıkların kaldırılıp indirilesi için kullanılan iş makinesi. FREIGHTERS Yük gemileri. Soğuk hava depolu veya ambalajlı mal gemileri; konteyner, kısmi konteyner taşıma gemileri ve mavna taşıyıcıları. DOCK DOLLY
GATEWAY Geçiş noktası. Taşımacılık hatları arasında kargonun geçiş yaptığı nokta. GENERAL CARGO SHIP Karışık yük gemileri. Ambalaj şilepleri; otomobil, canlı hayvan, palet ve kereste taşıyıcıları bu kapsama girer. HATCH Bir güverte ambar kapakları. Kargo girişlerinin yapıldığı ambar ağzı. HOPPER BARGE Gemi yükleme ve boşaltmalarında kullanılan dibi açılır büyük kova biçiminde mavna. HUB Gelen yük/kargoların indirildiği ve varış noktasına göre gidenlerin ise yüklendiği, gün içinde kargoların kısa zaman aralıkları ile saklandığı, araçlar arası yük/kargo transferi yapıldığı bölgesel işlem merkezleridir. INSULATED CONTAINER Yalıtılmış konteyner. Duvarlarından, çatısından, tabanından ve kapısından açık hava, ısı, basınç, nem vb. değişimlerinden korumak için izole edilmiş konteyner. JACKET Konserve kutusu ve şişelerin etrafına konulan ahşap ya da fiber koruyucu. LINER LIFT-CAN Düzenli olarak belirli limanlar arasında hat taşımacılığı yapan gemi. Metalik konteynerlere göre daha büyük fakat tahtadan yapılma ve genellikle mobilyaların naklinde kullanılan bir kutudur. LONGSHOREMAN Liman işçisi. Limanda gemileri yüklemek ve boşaltmak üzere görevlendirilen kişi.
LOOSE Ambalajsız, paketlenmemiş mal. MARKING Kargo paketlerinin üzerine tanınmayı kolaylaştırmak için yerleştirilen numara, belge veya diğer sembollerdir. Mark olarak da bilinir. Havalandırmalı konteyner. MECHANICALLY VENTILATED CONTAINER (MVC) MIXED CONTAINER LOAD Değişik eşyaların konteynere tek yükleme içinde yüklenmesi. MULTITANK CONTAINER İki ya da daha fazla likit tank ihtiva eden konteyner. OVERHEIGHT CARGO 8 feet'den daha yüksek olan, dolayısıyla standart konteynere yüklenemeyen kargo. PACKING LIST Taşınan mal kalemlerinin tek birim/adet ve işaretlerinin belirtildiği ancak değerlerinin yer almadığı liste. PIGGY PACKER Konteynerleri demiryolu vagonlarına indirmeye/bindirmeye yarayan mobil vinç. PIGGYBACK Kamyonun içinde yüküyle birlikte demiryoluyla taşınmasına verilen ad. "Rail Pigs" de denir. PICKUP Bir yüklemeye konu olan kargonun yükleyicinin fabrika veya deposundan kamyon ile teslim alınması.
PIER TO PIER İskele, rıhtım. Rıhtımdan rıhtıma taşıma. POINT OF ORIGIN Çıkış (orijin) yeri. Kargonun yükleyiciden teslim alındığı nokta. PORT OF EXIT Kargonun yüklendiği ve ülkeden çıkış yaptığı gümrük noktası. POD “Port of Discharge" veya kısaltma. Boşaltma Limanı PLACE OF DELIVERY Teslim yeri. PORT OF DISCHARGE (BILL OF LADING) Konşimentoda "Boşaltma Limanı" olarak gösterilen yer. PORT OF ENTRY Kargonun boşaltıldığı ve ithalatçı ülkeye giriş yaptığı gümrük noktası. RAIL GROUNDING Konteynerin trenden tahliyesi. RAMP Demiryolu rampası. Konteynerin yüklenip boşaltıldığı demiryolu terminali. Eskiden bu işlem vagonların yanaştığı demiryolu rampasında gerçekleştiği için bu isimle anılıyor. Bu işlem günümüzde vinç ve diğer kaldırma/boşaltma araçlarıyla gerçekleştiriyor. "Port of Destination" için
RAMP TO DOOR RAMP TO RAMP RED LABEL SHIP CHANDLER SHRINK WRAP SIDE LOADER SIDE DOOR CONTAINER SPINE CAR STACKTRAIN Rampadan müşterinin istediği adrese taşıma Bir demiryolu terminalinden diğerine taşıma. Alev alabilecek tehlikeli maddelerin üzerine yapıştırılması gereken kırmızı etiket. Gemi malzemecisi. Gemiler için teçhizat ve araç gereç satan kişi ya da şirket. Koruyucu ambalaj. Birkaç ünite etrafında bir zarf içinde ısı işleminden geçirilmiş ve sıkıştırılmış polietilen veya benzer malzeme. Palet üzerindeki yükleri korur. Yanal yükleyici. Konteyneri kaldırmak için bir köşesinden kaldırma aparatı yerleştirilmiş bir kaldırma tamponudur. Yanal kapalı konteyner. Bir arka kapı ve minimum bir kenar kapıyla donatılmış bir konteyner. Özel konteyner elleçleme aracı, staker. Mafsallı 5 platformlu otoray taşıt. "Stack car"ın kullanılmasının yükseklik ve ağırlık limitinin sınırlandığı yerlerde kullanılır. Konteyner elleçleme aracı, staker. Mafsallı, 5 platformlu, konteynerlere çift destek sağlayan otoray taşıtıdır. Raylı konteyner elleçleme aracı, staker.
STERN Geminin arkası. Başın karşıtı. STEVEDORE Limanlarda yükleme boşaltma işlemlerini yürüten özel firmalar ve onun işçileri. Konteyner taşıma, yükleme ve boşaltmalarda kullanılan tekerlekli büyük kamyon. STRADDLE CARRIER SUFFERANC E WHARF SWAP BODY TAIL TANKERS TERMINAL TRACTOR TUGBOAT Gümrük iskelesi. Gümrüğe tabi malların çıkarıldığı yer. Müşteri yetkisi ve iştiraklanmış bir iskeledir. Gümrük yetkililerinin hazır bulunduğu ve gümrük yetkililerince onaylanan iskele. Konteynerler gibi taşınan, ancak boyutları itibariyle farklı olan, özellikle intermodal taşımacılıkta kullanılan römork ve vagon şasilerine bağlanabilen metal yük kasalarıdır. Kuyruk. Konteynerin veya römorkun arka tarafı. Tanker. Ham petrol ve petrol ürünleri; kimyasal, sıvılaştırılmış gaz (LNG, LPG, şarap, pekmez ve benzer ürün tankerleri gibi, sıvı kargo taşımak için tanklarla donatılmış gemilerdir. Gemi, tren, kamyon veya uçağa yüklenecek konteynerlerin hazırlanması veya bu araçlardan indirilecek konteynerin derhal istiflenmesi için tahsis edilmiş alan. Çekici, traktör. Bir ya da birden çok römorku çeken karayolu aracı. Büyük gemilerin, liman alanlarında hızlı ve güvenli bir şekilde manevra yapmasına yardımcı olan motorlu deniz aracıdır.
TWIST-LOCK Kilit. Konteynerleri güvenli bir şasi üzerine oturtmak için kullanılan dört adet kıvrılabilen süngü şeklindeki aparat. TWO-WAY PALLET Çift yönlü palet. Çatallı forkliftlerin sadece iki yanından kavrayabileceği şekilde tasarlanmış palet. UNCLAIMED FREIGHT. Alıcısı tarafından istenmeyen, soruşturulmayan veya teslim alınmayan yük UNIT LOAD Birim yük. Paletlere, sandıklara yüklenen, taşınmaya hazır paketler, yükler. UNIT TRAIN Gidileceği yönü belirlenmiş ya da rotada yapılan değişikliklerde kullanılmak üzere belirlenmiş yaklaşık 100 adet vagon.
Modes of Transport/ Taşıma Yöntemleri • Logistics refers to the transportation of merchandise – raw materials or finished products – from the point of production to the point of final consumption. • Different modes of transportation – road, rail, water and air – can be used for the effective management of merchandise. • Every mode of transportation requires a different set of infrastructure, type of vehicles, technological solutions and regulations. • All modes of transportation have different costs, service and transit times.
Road • Road transportation is one of the most basic and historical means of transportation. Road transport is the principal means of transport in the European Union for both passengers and goods. • There are many different types of vehicles, although trucks are typically used for carrying or delivering freight. • Road transportation offers a relatively lower cost compared to other logistic forms and has a widely recognizable and flexible route.
Road • However, transportation by road takes a relatively longer period of time than other means of transportation. • Besides, it offers a limited capacity. Road transport is most often used for comparatively inexpensive, non perishable items or for shorter distances
Rail • Rail transport is a means of conveyance of passengers and goods by way of wheeled vehicles running on rails. • Freight trains are usually powered by diesel, electricity and steam. A freight train hauls cargo using freight cars specialized for the type of goods. • Freight trains are very efficient, with economy of scale and high energy efficiency.
Rail • Container trains have become the dominant type in the US for non bulk haulage. Containers can easily be trans shipped to other modes, such as ships and trucks, using cranes. • Passenger trains are part of public transport; they can perform a variety of functions including long distance intercity travel and local urban transit services.
Water (Maritime) Transportation • Sea transport has been the largest carrier of freight throughout recorded history. • Main maritime routes include oceans, coasts, seas, lakes, rivers and channels. • Water transport uses ships and large commercial vessels that carry billions of tons of cargo every year. • Sea, lake or river transport is particularly effective for significantly large quantities of goods that are non perishable in nature and for cities or states that have water access. • Moreover, transport via water is considerably less expensive than other logistics methods, which makes it one of the most widely used choices of transport for merchandise.
Air transportation • Air routes are practically unlimited. Merchandise is carried in cargo compartments on passenger airplanes, or by means of aircraft designed to carry freight. • Although air transport is more expensive than all other means of transportation, it is definitely most time efficient. • Perishable merchandise like fruits and vegetables are generally sent by air. • More recently, air transportation has been accommodating growing quantities of high value freight and is playing a growing role in global (international) logistics.
Pipelines • Pipeline transport is the transportation of goods (liquids, gases, chemically stable substances) through a pipe. • Pipeline routes are also practically unlimited as they can be laid on land or under water. • Pipeline terminals are very important, since they correspond to refineries and harbours.
Intermodal and multimodal transportation • Intermodal transportation concerns a variety of modes used in combination so that the respective advantages of each mode are better exploited. It involves the movements of passengers or freight from one mode of transport to another. • Multimodal transportation (also known as combined transport) is the transportation of goods under a single contract, but performed with at least two different means of transport.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜMÜN SONU
BÖLÜM 4 INCOTERMS INTERNATIONAL COMMERCIAL TERMS INCOTERMS ULUSLARARASI TİCARET TERİMLERİ
1) Group E – Departure • EXW – Ex Works (bir yer adı tarafından takip edilir, örneğin, EXW Seattle) • Satıcıya minimum sorumluluk, alıcıya büyük sorumluluk yükler. • Ex “ den” , Works ise “fabrika, değirmen, atölye veya depo” anlamına gelir. • Alıcı yüklemeyi satıcının tesisinde yapar ve bundan sonraki tüm masraf ve riskleri üstlenir.
2) Group F – Main Carriage Unpaid (by the seller) • FCA – Free Carrier (belirtilen ayrılış yerinin ismi takip eder) • İhracat izni alınmış mallar satıcı tarafından alıcının belirlediği taşıyıcı tarafından alınır. Alıcının taşıma ve sigorta sorumluluğu o anda başlar.
2) Group F – Main Carriage Unpaid (by the seller) • FAS – Free alongside Ship (bir teslimat limanı ismi ile beraber). Gemiye yanına indirildiğinde (bordada) sorumluluk alıcıya geçer. • FOB – Free on Board (bir teslimat limanı ismi ile beraber). Gemiye yüklendiğinde (küpeşteyi geçtiğinde) sorumluluk alıcıya geçer.
3) Group C – Main Carriage Paid (by the seller) • CFR – Cost and Freight (bir teslimat limanı ismi ile beraber). Satıcı varış noktasına kadar masraf ve teslimat için ödeme yapar ancak risk ve maliyet artışlarından doğacak zararlar küpeşteyi geçtiği andan itibaren alıcıya geçer. • CIF – Cost, Insurance and Freight (bir teslimat limanı ismi ile beraber). Hemen hemen yukarıdaki ile aynıdır.
3) Group C – Main Carriage Paid (by the seller) • CPT – Carriage Paid To (bir teslimat limanı ismi ile beraber). Satıcı kargoyu istenilen teslimat noktasına kadar iletmenin masraflarıyla sorumludur. Taşıyıcıya teslim edilen noktada sorumluluk alıcıya geçer. • CIP – Carriage and Insurance Paid To (bir teslimat limanı ismi ile beraber). Hemen hemen yukarıdakiyle aynıdır, ancak şimdi satıcı sigorta masraflarınıda üstlenir. Alıcı, ithal gümrük işlemleri ve vergileri ve diğer masraflar ve riskleri üstlenir. Öncelikle multimodal lojistik için kullanılan bir terimdir.
4) Group D – Arrival • DAF – Delivered at Frontier (Bir yer adıyla beraber). Mallar sınıra vardığında satıcının sorumluluğu (ithal gümrüğü, vergileri, diğer masraflar ve riskler) tamamlanmış olur. Alıcı gümrükleme için malların maliyetini öder. Demiryolu ve karayolu için kullanılır. • DES – Delivered Ex Ship (bir teslimat limanı adıyla birlikte). Varış limanına mallar ulaştırıldığında veya ulaştıracak nakliyatçıya verildiğinde satıcı sorumluluğu biter. • DEQ – Delivered Ex Quay (bir teslimat limanı adıyla birlikte). Alıcı gümrük vergileri ve işlemlerinden, satıcı malları varış limanına ulaştırmaktan sorumludur. Alıcı sigorta ve diğer masraf ve riskleri de üstlenir.
4) Group D – Arrival • DDP – Delivered Duty Paid (Bir varış yeri adıyla beraber). Kapıya teslim. Alıcı sadece malı zamanında teslim almadığında doğan masrafları üstlenir. Intermodal veya kurye tipi teslimlerde kullanılır. • DDU – Delivered Duty Unpaid (Bir varış yeri adıyla beraber).
Methods of Payment-Ödeme Yöntemleri • • 1. Cash-in-Advance (Pre-Payment) 2. Open Account 3. Letter of Credit 4. Documentary Collection
DÖRDÜNCÜ BÖLÜMÜN SONU
BÖLÜM 5 WRITING EXPORT LETTERS İHRACAT YAZIŞMALARI
YAZIŞMA YAPARKEN • Etkili bir iş mektubu yazmak için dört basit kural bulunmaktadır: Açıklık, az ve öz olma, bütünlük ve doğruluk.
YAZIŞMA YAPARKEN • Açıklık • Mektup düzenli ve planlı bir şekilde yazılmalıdır. Paragraflar arasında boşluk bırakılmalı, mektup görünümü itibariyle düzgün olmalıdır. Paragraflar birbirine mantıklı bir şekilde bağlanmalıdır. • Az ve Öz Olma • Mektup mümkün olduğunca kısa olmalı ve esas anlatılmak istenen konudan bahsedilmeli, gereksiz uzatmalara gidilmemelidir. İthalatçıya yalnızca bilmek isteyeceği konular söylenmeli, gereksiz bilgilerle mektup uzatılmamalıdır. Mektup, basit kelimelerle kurulmuş, kısa cümleler ve kısa paragraflar halinde oluşturulmalıdır. Karışık kelimeler ve uzun cümleler okuyanı bilgilendirmekten çok aklını karıştırmaktadır.
YAZIŞMA YAPARKEN • Bütünlük • İthalatçı açısından gerekli olabilecek tüm bilgiler mektupta bulunmalıdır. İhracatçı, mektubu yazmaya başlamadan önce ithalatçının ne tür bilgileri öğrenmek isteyebileceğini iyice düşünmeli, bunları önem ve mantık sıralamasına dizebilmelidir. • Doğruluk • İthalatçıya yazılan mektuptaki bilgilerin doğru olmasına dikkat edilmelidir. İthalatçıya şayet biliniyorsa, ismini de kullanarak doğru bir şekilde hitap edilmelidir. Mektup metni yazıldıktan sonra mutlaka dilbilgisi, noktalama işaretleri açısından kontrol edilmeli, yazım hataları düzeltilmelidir. İhracatçı, yazdığı mektubun ithalatçıya karşı kendisini temsil ettiğini unutmamalıdır. İhracatçı yazdığı mektupta ithalatçıya doğal bir dille ve fazla aşırıya kaçmamak şartı ile dostça hitap etmelidir.
ELEKTRONIK POSTA KULLANIMI • Elektronik posta yazarken dikkat edilmesi gereken hususlar şu şekilde sıralanabilir: • Konu cümlesi çarpıcı olmalıdır. • Cümleler kısa tutulmalıdır. • Paragraflar kısa olmalıdır. • Bilgisayar tarafından otomatik olarak gerçekleştirilen imla kontrolüne fazla güvenilmemeli, yazılanlar bir kez daha okunmalıdır. • Mesaja mümkünse elektronik imza atılmalıdır. • Başlıklar ve numaralandırma kullanılmalıdır
Bilgi Talebine Cevap Dear Mr. /Mrs. . . . Thank you for your inquiry concerning our product (ya da ürünün ismi). Our brochure including the products in which you are interested, and our price list and the terms are enclosed. Please let us know if there is any other way in which, we can be of help. Thanking you for your kind interest, we remain, Yours sincerely,
Siparişin Kabulü Dear. . . . We wish to confirm the receipt of your order of (tarih) for the shipment of (ürün ismi). Shipment will be made in accordance with the conditions of our offer dated (tarih). We will have your order ready for delivery on (tarih). Yours sincerely,
Siparişin Reddi Dear. . . We have received your order for shipment dated (tarih). Unfortunately, we are not in a position to deliver your order since our entire production is sold out for the next (. . ) months. We much regret not being able to meet your order, but we will be in touch with you as soon as our stocks are available. Yours sincerely,
Sevkıyatın bildirilmesi Dear…. , We wish to inform you that your order No. . (sipariş numarası) dated (tarih) was shipped today. The goods were shipped by truck through(şirket ismi), fob (fiyat). We hope you will find this shipment satisfactory and we look forward to receiving your additional orders. Yours sincerely,
ÇEŞİTLİ CÜMLE KALIPLARI • BİLGİ İSTEĞİNE KARŞILIK TEKLİFTE BULUNMA • Size aşağıdaki teklifi yapmak istiyoruz. • We would like to make you the following offer. • Bilgi isteyen mektubunuza teşekkür eder, size aşağıdaki teklifi yapmak isteriz. • We thank you for your inquiry and would like to make you the following offer.
FİYAT BİLDİRME • Fiyatlarımızın tümü ilişikteki fiyat listesinde belirtilmiştir. • Our prices are all quoted in the enclosed price list. • …. . . tarihli bilgi isteyen mektubunuza cevap olarak aşağıdaki fiyatları veriyoruz • In reply to your inquiry of. . , we quote the following prices. • Fiyatlarımıza ambalajlama dâhildir. (dâhil değildir. ) • Our prices (do not) include packing. • Fiyatlarımıza sigorta dâhildir. (dâhil değildir. ) • Our prices (do not) include insurance. • Fiyatlarımıza ambalajlama, sigorta ve navlun dâhildir. • Our prices include packing, insurance and freight.
FİYAT BİLDİRME • • Fiyatlarımız aşağıdadır: Our prices are as follows: • • Fabrika teslimi ambalajlama dâhil from factory inclusive packing (container, sea worthy, etc. ) • • Vagonda teslim f. o. r. (free on rails) • • Geminin doğrultusunda teslim f. a. s. (free alongside ship) • • Kamyonda teslim f. o. t. (free on truck) • • Eve/işyerine teslim free house/office Fabrikadan teslim (fiyatı) from factory, ex works, ex mill
FİYAT BİLDİRME • . . . (tren) istasyonunda teslim • free (railroad) station. . . • . . limanda teslim • free harbor. . . • Fiyat ve navlun • c. & f. (cost and freight) • Fiyat, sigorta ve navlun • c. i. f. (cost, insurance, freight) • Fiyat, sigorta ve navlun, gümrük masrafları hariç • c. i. f. without customs charges (cost, insurance, freight without customs charges)
FİYAT BİLDİRME • Fiyat, sigorta ve navlun, gümrük masraflarıdahil • c. i. f. with customs charges • Fiyat, sigorta, havayolu taşıma ücreti • c. i. f air freight • Fiyat, sigorta, navlun ve komisyon • c. i. f. (cost, insurance, freight and commission) • Paketlenmiş • Packed (crated) • Depoda teslim • Free warehouse
TEKLIFIN GEÇERLILIĞI • Fiyatlarımız. . . tarihine kadar geçerlidir. • Our prices are valid until. . • Fiyatlarımız ancak bugünkü hammadde fiyatlarında değişiklik olmadığı takdirde geçerlidir. • The prices are valid only if the current prices of raw materials do not change. • Bu teklife…. hafta süreyle bağlı kalacağız. • We will adhere to this offer for…. weeks. • Faturayı sevkiyatın gerçekleştiği tarihte geçerli olan fiyatlardan düzenleyeceğiz. • We will invoice you at prices in effect on the day of shipment.
AMBALAJLAMA • Mallarımızın ambalajlanması şöyledir: • Our goods are packed in: • Sandıklar • Crates • Konteynerler • Containers • Variller • Barrels • Mukavva • Cartons
• • • Sepetler Baskets Balyalar Bales Paletler halinde Crates on pallets Ambalajlama giderleri fiyata dahildir. Packing charges are included in the price. Ambalajlama giderleri fatura edilecektir. Packing charges will be invoiced. Sandıklar iade edilemeyebilir. Crates may not be returned.
TESLIM SÜRESI • • Malları derhal teslim edebiliriz. We can deliver the goods right away. • • Teslimat gelecek hafta sonuna kadar yapılabilir. Delivery can be made by the end of next week. • • En erken bir ay sonra teslimat yapabiliriz. Our earliest delivery would be in one month. • • Teslimat için belirttiğiniz tarihi teyit ederiz. We confirm your specified date for delivery. • • Kesin bir teslim tarihi vaat edemeyiz. We cannot promise a definite delivery date. • • Malları üretmemiz için. . . güne ihtiyacımız vardır. We will need. . days to manufacture the goods. • • Mümkün olan en kısa zamanda teslim edebilmek için elimizden geleni yapacağız. We will do all we can to deliver as soon as possible.
BEŞİNCİ BÖLÜMÜN SONU
- Slides: 134