BTKLERDE GENERATF ORGANLAR reme organlar GENERATF ORGANLAR reme
BİTKİLERDE GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları)
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Canlıların kendilerine benzer bireyler meydana getirmesine ü r e m e denir. Üreme eşeyli ve eşeysiz olarak meydana gelir. Eşeysiz üreme bazen bitkiden ayrılan bir tek hücrenin gelişerek canlıyı vermesiyle olur. Bu hücreye s p o r, bu tip üremeye sporlu üreme denir. 2
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Sporu veren bitkiye sporofit adı verilmektedir. Sporlar meydana geliş biçimine göre ekzospor, endospor olmak üzere ikiye ayrılır. 3
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Ekzosporlar dışa doğru meydana gelen sporlardır. Endosporlar ise sporang ismi verilen bir kese içerisinde meydana gelirler.
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Endosporlar birbirine benzer ise, böyle sporlara izosporlar veya homosporlar denir. Birbirine benzemez ise, bu tip sporlara ise anizosporlar veya heterosporlar denir. Anizosporlardan küçük ve erkek olarak kabul olunan sporlara mikrospor denir ve mikrosporanglarda meydana gelirler. 5
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Büyük ve dişi olarak kabul olunan sporlara ise makrospor (veya megaspor) denir ve makrosporanglarda meydana gelirler.
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Üzerinde sporang taşıyan yapraklara sporangdaki spora göre mikrosporofil veya makrosporofil (veya megasporofil) adı verilmektedir. 7
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) • Diğer bir tip eşeysiz üreme de, bitkiden ayrılan çok hücreli vegetatif organların, veya organ parçalarının gelişerek yeni bir bitki meydana getirmesiyle olur. • Bu üreme şekline vejetatif üreme denir
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Soğan, soğancık, stolon ve yumrulardan yeni bitkilerin meydana gelmesi, veya uygulamada kullanılan kök, gövde ve yaprak çelikleriyle bitkileri çoğaltma vejetatif üremeye örnek olarak gösterilebilir. 9
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Eşeyli üreme, aynı veya ayrı bireylerden gelen iki hücrenin birleşmesi (döllenme) sonucu meydana gelen hücre (zigot) nin bölünüp gelişmesiyle yeni canlının meydana gelmesidir. Eşeyli üremede birleşen iki hücreye gam e t (eşey hücresi), gametleri veren bitkilere gametofit denir. 10
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Gametler ya şekil ve büyüklük bakımından birbirine benzer. Böyle gametlere i z o g a m e t, bu tip döllenmeye i z o g a m i denir. Kamçısı bulunan hareket yeteneğine sahip gametlere zoogamet adı verilir. İzogamiye en çok alglerde ve mantarlarda rastlanır. 11
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Gametler şekil ve büyüklük bakımından farklı olursa bu tip gametlere a n i z o g a m e t (heterogamet) bu tip döllenmeye de anizogami (heterogami) denir. Her ikisi kamçılı ve dolayısıyla hareketli olan gametlerden büyük olan dişi eşey hücresine makrogamet, küçük olan erkek eşey hücresine mikrogamet denir. 12
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Anizogaminin daha ileri şeklinde dişi gamet hücresi büyük ve hareketsiz, plazması bol bir hal alır. Böyle gamete yumurta hücresi, bu tip döllenmeye O o g a m i denir. Erkek gamet küçük ve genellikle hareketli olup spermatozoid, sperma veya sperma hücresi ismini alır. 13
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Eşeysel üreme gösteren bitkilerin üremesinde rol oynayan organlara generatif organlar (üreme organları) denir. Yüksek yapılı bitkilerde üreme organları ç i ç e k denen yapıda bulunur. 14
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Çiçek taşıyan bitkilere antofit (çiçekli bitki), veya tohum meydana getirdikleri için s p e r m a t o f i t (tohumlu bitki) denir. Çiçek generatif organları ve bunları muhafaza eden periant (çiçek örtüsü) yapraklarını meydana getirmek üzere metamorfoza uğramış yapraklardan oluşmuştur. 15
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Üreme organlarını meydana getirmek üzere metamorfoza uğramış yapraklara s p o r taşıdıkları için s p o r o f i l denir. 16
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Stamen (erkek organ) leri meydana getirmek üzere metamorfoza uğramış sporofillere mikrospor taşıdıklarından mikrosporofil; pistil (dişi organ) leri meydana getirmek üzere metamorfoza uğramış yapraklara megaspor taşıdıkları için megasporofil denir.
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Stamen ve pistil bir çiçekte bulunursa böyle çiçeklere monoklin veya he r m a f r o d i t (erdişi), ayrı çiçeklerde bulunursa böyle çiçeklere d i k l i n veya tek cinsli çiçek denir. 18
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Diklin çiçekler aynı bitkide bulunursa bitkiye m o n o i k (tek evcikli), ayrı bitkilerde bulunursa bitkiye d i o i k (iki evcikli) bitki denir.
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Dişi organı meydana getiren megasporofillerin ve megasporofillere bağlı tohum taslaklarının durumuna göre spermatofitler iki kısma ayrılır: 1 - Gymnospermler (Açık-tohumlular) 2 - Angiospermler (Kapalı-tohumlular) 20
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Gymnospermlerde tohum taslakları ve tohum taslaklarından meydana gelen tohumlar megasporofiller üzerinde açıkta bulunur. 21
GENERATİF ORGANLAR (Üreme organları) Angiospermlerde ise tohum taslakları ve tohum taslaklarından meydana gelen tohumlar, megasporofillerin meydana getirdiği bir odacık içerisinde kapalıdır.
ÇİÇEK 23
ÇİÇEK Gymnospermlerde çiçekler genellikle diklindir. Çok seyrek olarak hermafrodit olanlara rastlanır. Çiçekler sporofillerin bir eksen etrafında spiral biçimde dizilmesiyle meydana gelmiş kozalaklar halindedir. Periant yaprakları ya yoktur veya az gelişmiştir. 24
ÇİÇEK Angiospermlerde çiçek Gymnospermlere kıyasla daha fazla gelişmiştir. Yaprakları metamorfoza uğramış, internodları kısalmış veya tamamıyla ortadan kalkmış, uzaması durmuş bir dal olarak tarif edilir. 25
ÇİÇEK • Çiçek ya yapraklı ana gövdenin uç kısmında bulunur (terminal çiçek) veya gövde üzerinde bulunan b r a k t e (taşıyıcı yaprak) denen bir yaprağın koltuğunda bir kısa sürgün halindedir (lateral çiçek). 26
ÇİÇEK Her çiçek, kısa veya uzun bir pedinkul (çiçek sapı) un ucunda bulunur. Çiçek parçaları pedinkulun nispeten genişlemiş reseptakl (çiçek tablası) denen kısmına bağlanmıştır. 27
ÇİÇEK • Çiçek, dış kısmında periant (çiçek örtüsü) ve örtünün iç kısmında bulunan generatif organlar (üreme organları)dan yapılmıştır. • Generatif organlar stamen (erkek organ) ve pistil (dişi organ) den oluşmuştur. 28
29
ÇİÇEK Periant genellikle farklı tipte yapraklardan yapılmış iç içe iki halka halindedir. Dıştaki, yeşil renkli, daha çok yaprağa benzeyen yapraklardan yapılmış k a l i k s (çanak) ismini alan örtüdür. 30
ÇİÇEK Kaliksin her bir yaprağına sepal (çanak yaprağı) denir ve tomurcuk halindeyken çiçeğin iç kısmındaki parçaları örter. 31
ÇİÇEK Kaliksin iç kısmında bulunan genellikle parlak renkli yapraklar k o r o l l a (taç) denen çiçek örtüsünü meydana getirir. Korollanın her bir yaprağına petal (taç yaprağı) denir. 32
ÇİÇEK • Bazı çiçeklerde ise periantın bütün yaprakları birbirine benzer. • Böyle perianta p e r i g o n , perigonun her bir yaprağına t e p a l denir. 33
ÇİÇEK Periantı meydana getiren yapraklar birbirinden tamamıyla ayrı olabilir. Böyle yapraklara korisepal, koripetal, koritepal denir. 34
ÇİÇEK Periantı meydana getiren yapraklar kısmen veya tümüyle birbirine birleşmiş halde bulunurlar. Böyle periant yapraklarına ise kalikste, korollada veya perigonda oluşuna göre sinsepal, sinpetal, sintepal denir. 35
Stamen (Erkek organ) Stamenler periantın iç kısmında bir, genellikle iki veya çok sayıda halka, ya da spiral meydana getirmek üzere sıralanmıştır. Stamenlerin tümüne a n d r o k e u m denir. Her halkadaki stamen sayısı bitkinin türüne göre 1, 2, 3, 4, 5 veya daha çok olabilir. 36
Stamen (Erkek organ) Tipik bir stamende genellikle filament (sapcık) ve bir anter (başçık) bulunur. Her anter iki t e k a, her teka da, iki polen kesesi ihtiva eder (Bazı bitkilerde bu sayılar değişik olabilir). İki tekayı birbirine bağlayan kısma konnektif adı verilir 37
Stamen (Erkek organ) Polen : Tozlaşmaya hazır iki hücreden oluşmuş mikrospora p o l e n denir. Tozlaşmadan sonra polenin vegetatif hücresi p o l en tüpünü , generatif hücresi ise mitoz bölünmeyle polen tüpündeki iki s p e r m a hücresini verir 38
Polen Farklı türlerin, hatta çeşitlerin polen taneleri gerek şekil, gerek büyüklük bakımından çok değişiktir. Küre, basık küre, köşeli ve daha birçok değişik şekilli polen tanelerine rastlamak mümkündür. 39
Polen Gymnosperm (Açık-tohumlu) bitkilerde genellikle küresel olan polen taneleri rüzgârla dağılmalarını kolaylaştırmak üzere hava ile dolu keseciklere sahiptir. Çok ender olarak denizin sığ bölgelerinde yaşayan bazı monokotil (Tek-çenekli) türlerde ipliksi, ince çeperli polen tanelerine de rastlanabilir. 40
Polen taneleri hayvanlar, rüzgar, ve su vasıtasıyla dişi organa iletilir. Polen tanelerinin dişi organın stigmasına ulaşmasına p o l i n i z a s y o n (tozlaşma) denir. 41
Polen • Rüzgâr ve su yardımıyla taşınan polen tanelerinin yüzeyi genellikle düzgün, böcek veya kuş gibi hayvanlar vasıtasıyla taşınan polen tanelerinin yüzeyi farklı şekillerde girinti çıkıntılar göstermektedir. • Bu süsler polen tanelerinin gerek hayvanlara, gerek dişi organın stigmasındaki girintili, çıkıntılı yüzeye tutunmasına yarar. 42
Pistil (Dişi organ) Pistil (dişi organ) in yaprak metamorfozundan meydana geldiğini kabul etmek stamen (erkek organ) e kıyasla daha kolaydır. 43
Pistil (Dişi organ) Örneğin, dişi organın gelişmesiyle meydana gelen Leguminoseae (Baklagiller) familyasındaki bitkilerin bezelye, fasulye, veya bakla gibi meyvaları göz önüne getirilecek olursa metamorfoza uğrayan yaprağın orta damarı ve bu damardan çıkan yan damarlar belli bir şekilde ayırt edilebilir. 44
Pistil (Dişi organ) Bir çiçekte pistillerin tümüne ginekeum adı verilir. Megasporofillere angiospermler (Kapalı tohumlular) de genellikle k a r p e l (meyva yaprağı) denir. Pistil, ovaryum (yumurtalık), stilus (boyuncuk), ve stigma (tepecik) denen üç kısımdan yapılmıştır. 45
Pistil (Dişi organ) Ovaryum pistilin alt tarafında, içerisinde o v u l u m (tohum taslağı) ları ihtiva eden şişkin kısımdır. Ovaryumun üstündeki ince kısma stilus, stilusun genellikle genişlemiş uç kısmına stigma denir. 46
Pistil (Dişi organ) Pistil ya bir veya birden fazla karpelden meydana gelmiştir. Pistil birden fazla karpelden meydana geldiği takdirde, karpeller birbirinden ayrı olarak (apokarp ginekeum) veya birbiriyle birleşerek dişi organı meydana getirir (sönokarp ginekeum). 47
Pistil (Dişi organ) Sönokarp ginekeumda karpellerin birleşme şekilleri farklıdır. Karpeller kenarlarından birleşerek tek odalı ovaryum (parakarp ovaryum) meydana gelir. Her karpel komşu karpellerle merkeze kadar devam eden yüzeyleriyle birleşerek septum (bölme) oluşturup bölünmüş çok odalı ovaryum (sinkarp ovaryum) meydana getirir. 48
Pistil (Dişi organ) Stilus karpellerin verimsiz bir uzantısıdır, ve ödevi polen tüpünü ovaryuma iletmektir. Polenleri tutan ve çimlenmesini sağlayan stigma stilusun üst kısmında bulunur. 49
Pistil (Dişi organ) Stigmanın yüzeyi polenlerin tutunmasını kolaylaştırmak amacıyla girintili çıkıntılıdır ve yapışkan bir sıvı salar. Angiospermlerde stigma hemen ovaryumun üzerinde bulunur. 50
Pistil (Dişi organ) Ovaryumun çiçeğin diğer kısımlarına göre durumu göz önüne alınacak olursa çiçekler 3 tipe ayrılabilir: 1. Hipogin çiçek (ovaryum üst durumlu) Çiçeğin diğer parçaları ovaryumun altından çıkar. 51
Pistil (Dişi organ) 2. Perigin çiçek (ovaryum orta durumlu) Çiçeğin diğer parçaları ovaryumun alt kısmından bir çanak gibi büyüyen çiçek ekseninin kenarından çıkar. 52
Pistil (Dişi organ) 3. Epigin çiçek (ovaryum alt durumlu) Çiçeğin diğer kısımlan ovaryumun etrafında bir çanak gibi büyüyerek ovaryumla birleşmiş olan çiçek ekseninin kenarından çıkar. 53
Pistil (Dişi organ) Ovulum (Tohum taslağı): Bir ovaryum içerisinde bulunan ovulumlar bir veya yüzlerce olabilir. Ovulumların ovaryum içersinde karpele bağlandığı yere plasenta, bağlanma şekline plasentalanma denir. 54
Ovulum (Tohum taslağı) Karakteristik bir ovulum genellikle dış kısmında bir veya iki integüment, integümentler içerisinde, temel doku olan n u s e l l u s ve o v u l u m u ovaryuma bağlayan funikulus tan ibarettir. 55
Ovulum (Tohum taslağı) Dışta bulunan integümentler uç kısımlarında mikropil denen bir açıklık bırakırlar. Ovulumu ovaryuma bağlayan funikulus düz veya kıvrık olabilir. 56
Ovulum (Tohum taslağı) Funikulusun ovuluma bağlandığı yere hilum adı verilir. Funikulus bir kısmıyla bu bağlantıya iştirak etmiş ise funikulusun bu bölgesine r a f e denir. Ovulumların temel dokusunu teşkil eden nusellusun taban kısmı kalaza olarak adlandırılır. 57
Ovulum (Tohum taslağı) Ovulumlar şekillerine göre atrop (ortotrop), anatrop, kampilotrop olmak üzere üç tiptedir. Atrop durumlu ovulumda mikropil ile hilum, funikulusun devamını teşkil eden çizginin üzerinde, zıt kutuplarda yer almıştır. 58
Ovulum (Tohum taslağı) Çiçek açma zamanında ovulumun büyük bir kısmı parankima dokusundan yapılmıştır. Nusellus içerisinde embriyo kesesi bulunur. 59
Ovulum (Tohum taslağı) • Embriyo kesesi nusellus içerisinde, diğer hücrelerden daha büyük bir veya bazen daha fazla sayıda hücre (megaspor ana hücresi) nin mayoz bölünmesiyle meydana getirdiği megasporun, ardışık mitoz bölünmeye uğramasıyla meydana gelir. 60
Ovulum (Tohum taslağı) Bitkiler aleminde embriyo kesesinin meydana geliş tarzı ve embriyo kesesinin yapısı çeşitli türlerde farklıdır. 61
Ovulum (Tohum taslağı) Angiosperm bir bitkide embriyo kesesinde, kalaza tarafında 3 tane a n t i p o d hücresi, mikropil tarafında ortada büyük yumurta ve yumurtanın yanında 2 tane s i n e r g i d hücresi ve ortada 2 haploid kutup nukleusunun sonradan birleşmesiyle meydana gelen diploid embriyo kesesi sekonder nukleusu bulunur. 62
İnfloresans (Çiçek durumu) 63
İnfloresans (Çiçek durumu) Bazı bitkilerde bir çiçek sapı üzerinde bir tek çiçek bulunduğu halde bazılarında birden fazla çiçek bir çiçek sapı üzerinde kümeler meydana getirecek tarzda toplanmıştır. Böyle bir araya toplanmış çiçek gruplarına infloresans (çiçek durumu) denir. 64
İnfloresans (Çiçek durumu) Morfoloji bakımından infloresans birden fazla çiçek taşıyan eksen, veya dallanmış eksenden oluşmuştur. 65
İnfloresans (Çiçek durumu) İnfloresans sapına pedunkul, infloresansdaki her bir çiçeğin sapına p e d i s e l denir. Çiçek durumlarındaki çiçekler veya çiçekli dallar brakte (taşıyıcı yaprak) lerin koltuğundan çıkar. 66
67
İnfloresans (Çiçek durumu) Bir nodda birden fazla brakte dairesel olarak sıralanmışsa bu brakte halkasına involukrum denir. İnfloresens b a s i t veya b i l e ş i k tipte olabilir. 68
- Slides: 68