BLSEL ZHNSEL GELM ve DL GELM BLSEL ZHNSEL
BİLİŞSEL (ZİHİNSEL) GELİŞİM ve DİL GELİŞİMİ
BİLİŞSEL (ZİHİNSEL) GELİŞİM
• Biliş, çevremizi öğrenme ve anlamayı içeren zihinsel etkinlikleri ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. • Sperman’ göre zeka: genel yetenek ve bu yeteneğe bağlı özel yeteneklerden oluşan güçtür. • Thorndike’a göre zeka: sözcükleri anlama, akıl yürütme, kavrama, ilişkileri görsel algılama gücüdür. • Guilford’a göre zeka: işlemler, içerik ve üründür. • Piaget’e göre zeka: bireyin çevreye uyum sürecidir.
BİLİŞSEL GELİŞİM n PİAGET’İN ZİHİN GELİŞİM KURAMI n ZİHİN GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER n ZİHİN GELİŞİM DÖNEMLERİ
PİAGET’NİN ZİHİN GELİŞİMİ KURAMI (TEMEL KAVRAMLAR) n ZEKA: Çevreye uyum yapabilme yeteneğidir. n ÖRGÜTLEME: Karşı karşıya olduğumuz kavram ve olayları birbiriyle tutarlı bütünler haline getirme çabası. n UYUM SAĞLAMA: Çevreye uyum sağlamayı ifade eder.
• Yeni doğan bebeğin, baş etmesi gereken en önemli problem, yaşadığı dünyayı öğrenmesi ve anlamasıdır. • Başlangıçta bebekler, uyarıcıların kontrolü altındadır ve değişik uyarıcılara belli yollarla tepki gösterirken tepkileri, zamanla uyarıcıdan bağımsız hale gelir. • Çevresiyle olan etkileşimi içinde kendilerini ve dünyayı anlama ve anlamlandırmayı öğrenirler.
• Bilişsel gelişim, tepkilerin uyarıcıdan bağımsız hale gelmesidir. • Bu süreç, doğumundan başlayarak, kendini ve çevresini anlama, yorumlama ve yaşamı anlamlandırma biçiminde ortaya çıkan nitelik ve niceliksel gelişme süreçleri olarak tanımlanabilir. • Beyin, zekânın vücutta konuçlandığı bir organdır. • Bilişsel gelişimin ilk koşulu sağlıklı bir beyin gelişimidir. • Bebek, beyni milyarlarca sinir hücresi ile donatılmış olarak dünyaya gelir. • Bebeğin genetik donanımı ve doğumdan sonraki ilk yıllarda karşıya kaldığı uyarıcılar ve deneyimler onun zekâsının şekillenmesini sağlar.
Piaget’ye Göre Bilişsel Gelişim • Piaget; gelişimin, soya çekim ve çevrenin karşılıklı etkileşiminin bir sonucu olduğunu belirterek, bilişsel gelişimi açıklarken olgunlaşma kadar yaşantı ve öğrenmeye de ağırlık vermiştir. • Bilişsel yapılar gelişim sırasında oluşur, doğuştan getirilen sadece zihnin işleyiş biçimidir. • Piaget’nin zihin gelişimini açıklamak için kullandığı kavramlar: olgunlaşma, yaşantı, şemalar, uyum, örgütleme ve dengeleme’ dir.
Zihin Gelişimini Etkileyen Faktörler Olgunlaşma: Kişinin bedensel açıdan gelişmesidir. Kişi olgunlaştıkça zihin gelişimi de ilerler. Yaşantı: Yaşantı zenginliği kişinin zihin gelişimini artırır.
n Şema: Örgütlenmiş davranış veya düşünce örüntüsüdür. n Özümleme: Var olan şemalarla yeni karşılan durumun açıklanması. n Uyma: Yeni karşılan bir şeye uygun şema oluşturması. n Dengeleme: Yeni karşılan her şey de zihinsel dengesizlik yaşanır. Bunu ortadan kaldırmak için sarf edilen çaba.
KÜLTÜREL (TOPLUMSAL) AKTARIM: İçinde bulunulan toplum kişinin zihin gelişimini etkilemektedir. Yani toplumun aktardığı bilgiler zihin gelişimini artırır. DENGELEME: Doğal haliyle zihin dengelidir. Öğrenmenin başlaması ile zihinsel dengesizlikler yaşanır. Bu dengesizlik zamanla dengeye kavuşur. Kişinin zihin gelişimi kolay dengeleyebildiğinde daha hızlı olur.
Zihin Gelişim Dönemleri 1. Evreler değişmez bir şekilde belli bir sıra ile ortaya çıkarlar. 2. Evreler kademe oluştururlar. 3. Gelişim oranlarında farklılıklar vardır. 4. Gelişim kuramları her evre için tipik olan gelişim özelliklerini belirtmektedir.
Piaget’e Göre Bilişsel Gelişimin Aşamaları Piaget, bilişsel gelişim dönemlerini yordanabilir ve birbirini izleyen hiyerarşik bir sıra izleyen olup dört döneme ayırarak ele almaktadır. Bunlar: 1. Duyusal–Hareket Dönemi (Doğum– 2 Yaş) 2. İşlem Öncesi Dönem (2– 7 Yaş) a) Sembolik evre (2– 4 yaş) b) Sezgisel evre (4– 7 yaş) 3. Somut İşlemler Dönemi (7– 11 Yaş) 4. Soyut İşlemler Dönemi (11– 18 Yaş)
Tablo: Piaget’in bilişsel gelişim dönemleri ve temel özellikleri Evreler Ortalama Yaşlar Duyusal motor (0 -2) İşlem öncesi dönemi (2 -7) • Sembolik işlem dönemi • Sezgisel işlem dönemi (2 -4) (4 -7) Somut işlemler dönemi Soyut işlemler dönemi (7 -11) (11 yaş +) Temel özellikleri • Kendisini dış dünyadan ayırt etme, • Amaçlı davranışlara başlama, • Nesnenin sürekliliğini kazanma, • Taklit ve oyunlar yapma. • Dili kullanmayı, nesneleri imgeler ve sözcüklerle belirtme, • Tek yönlü sınıflandırma yapma, • Ben merkezlilikte azalma, • Mantıksal düşünme yeteneğinde gelişme, • Sayı(6), kütle(7) ve ağırlık(9) korunumu kavramlarını edinme, • Üst düzeyde sınıflama yapma, • Somut yollarla problem çözme. • Soyut düşünme, • Bilimsel yöntemle problem çözme, • Fikir dünyasıyla aktif olarak ilgilenme.
• Her ne kadar Piaget bu basamakları belirlemişse de daha sonra yapılan çalışmalar bunların değişik ülkelerdeki ekonomik, kültürel ve sosyal yapıya göre farklılıklar gösterdiğini ortaya koymuştur.
• Bu zihinsel gelişim evrelerini bilen bir fen bilimleri öğretmeni öğrenmeyi kolaylaştırabilir. Burada öğretmen öğrencilerinin hangi evrelerde olduklarını tespit ederek eğitim öğretim faaliyetlerini ona göre düzenler. Böylece öğrencileri için çok soyut ve çok karmaşık olan kavramları öğretmekten kaçınabilir. Ayrıca, Piaget kuramını bilen bir fen öğretmeni öğrencilerinin evreler arasında bir üste geçişini hızlandırabilir ve bilişsel gelişimi kolaylaştırabilir.
Duyu-Hareket (Motor) Dönemi (0 -2 yaş): • Duyu-Motor Dönemi: Bebekler bilgiyi çevreyle olan fiziksel yaşantılar yoluyla kazanırlar. Duygusal izlenimler ve motor etkinlikler ön plandadır; gerçek bir “düşünce” henüz yoktur. Şema oluşturmada kullanılan refleksler bilişsel gelişimin başlangıç unsurlarıdır. Bu dönemdeki bebeklerde nesnelerin devamlılığı yoktur ve taklit yeteneği gelişmeye başlar. Bu dönemin sonunda bebek, motor ve duygusal etkinliklerinin koordinasyonunu geliştirir, karmaşık olmayan zihinsel işlemlere ve konuşma ve sembolik düşünce başlar (Selçuk, 1996, s. 70, 71).
• Nesne devamlılığı; bebeğin, görüş alanı dışında bulunan nesnelerin de halen var olduğunu kavraması durumudur. Bebeğin hafızası ile ilgili bir olgudur. 6 -9 aylık bir bebek yarısı saklanmış bir oyuncağı bulur. 6 aydan önce yarısı örtülen oyuncağın biçimi değiştiği için bebek henüz onu tanıyamaz ve örtülen oyuncağın yerine başka oyuncak geldiğini sanır.
• Piaget’e göre, bebek çeşitli duyguların etkisi altında yaşama başlar. Zamanla duygu ve hareketler arasında bağlantılar kurar. Eşyaları fark edip, onlara zaman ve mekan içinde dokunmaya ve aralarındaki ilişkiyi öğrenmeye yönelir. On iki-on sekizinci aylarda çocuklar çok etkin ve hareketlidirler. Merakları artmıştır. Dolap ve çekmeceleri karıştırırlar.
• Piaget’nin bilişsel gelişim aşamalarına göre çocuk, (0 -2 yaş) duyusal motor döneminin üçüncül döngüsel tepkiler aşamasındadır. Bu dönem deneme araştırmalarla karakterizedir. Çocuk deneme yanılma yoluyla basit sorunları çözebilir ve değişik şekil ve büyüklükte çeşitli araç-gereci manipüle ederek, şemalarını genişleterek ya da yeni şemalar oluşturarak bilişsel gelişimini sağlar (Bilir 1995, Foster 1989,
• Çocuğun daha sonraki yaşlarda çevresel uyumunun sağlıklı olabilmesi için bu dönemdeki deneme-araştırma girişimlerini rahatlıkla yürütebileceği ortam ve araç-gereçlerin sağlanması önemlidir. • Bu dönem için karton kutular, basit yapbozlar, fırça ya da kürek gibi küçük (minyatür) eşyalar, gösterişli resimli kitaplar, mum boyalar uygun oyun araç-gereçleridir. Bu gibi çeşitli oyuncaklar çocuğun tekrar denemeler yapmasına ve böylece şemalarının gelişmesine katkıda bulunur
• Duyusal motor dönemin sorun çözme (zihinsel birleştirmelerle yeni yöntemler bulma) dönemi 1824 aylar arasıdır. • Çocuk önceden elleriyle dokunarak sorun çözmeye çalışırken bu dönemde, eski deneyimlerinden yararlanarak sorunları çözmek için yeni yollar aramaya başlar. Bu dönemde anımsama, plan yapma, hayal etme, sembolik oyun ve taklitler önemli olmakla birlikte henüz mantıklı davranışlar sergilenmez.
İşlem öncesi dönemi (2 -7): • İşlem Öncesi (Pre-operational) Dönem: 2 -7 yaş arası dönem olup, bu dönemde birey sözcük dağarcığını zenginleştirerek dilini geliştirir ve benlik kavramını oluşturur. Çocuk tümüyle ben merkezli bir düşünme yapısına sahiptir. Bu yaşlardaki çocuklar kendi görüşlerinin olabilecek tek görüş olduğuna inanırlar, çevrelerindekilerin kendilerininkinden daha farklı bakış açılarına sahip olabileceklerini anlayamazlar. Dönemin sonuna doğru ilerledikçe ben merkezli düşünce gittikçe azalmaya ve yerini mantıklı düşünceye bırakmaya başlar. Böylece somut işlemler dönemine geçilir.
• 2 -4 yaşlarındaki çocuk, gözünün önünde bulunmayan ya da hiç mevcut olmayan nesne, olay, kişi, varlığı temsil eden semboller geliştirir (Selçuk, 1996, s. 72). • Belirli sınıflamaları benzerliklerine göre yapmaya başlarlar.
• 3 yaşına kadar çocuklar, cansız varlıkları da insanlar gibi düşüncelerinin, duygularının, isteklerinin olduğunu düşüncesindedirler onları canlı varlıklar olarak kabul ederler (animistik düşünce).
• 4 -7 yaşındaki çocuklar mantık kurallarına uygun şekilde düşünmek yerine, olayları sezgilerine dayanarak açıklar ve neden gösterirler. Onlar aşağıdaki konularda çok zayıftırlar: – – – Olayların sırasını açıklama İlişkileri-özellikle sebep sonuç ilişkisini açıklama Sayıları ve ilişkilerini anlama Başka konuşmacıları doğru olarak algılama Kuralları hatırlama ve anlama
• Bu dönemde sembolik düşüncenin yanında konuşma becerisinin de gelişmesi ile çocuk oyuncak, eşya ve değişik nesnelerle sürekli konuşur. Çocuk tek başına oyun oynasa da oyunda başka kişiler varmış gibi onlarla konuşur. • Sembolik düşüncenin oldukça iyi gelişmiş olmasıyla da çocuk görmediği şeyleri bile hayal eder. Sembolik ve yaratıcı oyun, çocuğun çeşitli sorular sorup yanıtlar almasını sağlar.
• Çocuğun çevreye yönelik izlenimleri de bu şekilde gelişir. Sayı, alan, nicelik gibi kavramlar sembolik ve “farz ederek” oynanan oyunun yedi yaşına dek sürmesi sonucunda zaman içinde giderek gelişir. Bu oyun şekli tam anlamı ile bir asimilasyon olayıdır. • Sonuçta çocuk, daha önce benimsediği imge ve sembollerle, düşünme işlemini tekrarlar ve yeni düzenlemeler yaparak düşünme sisteminin gelişimini sağlar (Foster 1989, Schuster 1980, Uluğ 1997).
Sezgisel Evre • Canlı ve cansız eşyaları ayırt edebilir. • Geçmiş, anlamaya başlamıştır. • Dil gelişimleri oldukça iyidir. (3 yaşında 1000; 4 yaşında 1500; 5 yaşlarında 2072; 6 yaşlarında 2562 sözcüğü bilecek düzeye çıkarır. • Anlatımları, kısa anılara ve imgelere dayanır. • Olandan ve gördüğünden daha çok, zihninden geçenleri anlatmaya çalışır. • 6. yaşın sonlarına doğru yaptırılacak alıştırma ve özel çalışmalarla maddenin korunum ilkesini kazanmaları sağlanabilir.
Sezgisel dönem çocuğunun bilişsel özellikleri • Animistik düşünce yerini canlı ve cansız nesneleri doğru tanımaya bırakmıştır. • Grup etkinliklerine katılır. • Cinsiyetinin kalıcı olduğunu dönemin sonuna doğru kavramaya başlar. • Olaylara başkalarının açısından kısmen de olsa bakmaya başlar. • Dil gelişimi oldukça hızlıdır. • Konuşmaları monolog tarzındadır. • İşlemleri tersine döndüremezler ( 5 + 9 = 14 ise, 14 – 5 = 9 işlemini düşünemezler). • Evrenin sonuna doğru başlangıçtaki benmerkezcilikten sıyrılır. • Objelerin korunumu ilkesini (özelliklerine göre sıralayabilme) kazanamamıştır. • “-cı” ekini kullanarak sözcük türetebilir.
Somut işlemler dönemi (7 -11): • Somut İşlemler: Çocuklar sayı kavramlarını, ilişkileri, süreçleri ve benzerlerini geliştirir. Zihinsel olarak problemleri düşünme yeteneğini geliştirir, ama soyut değil her zaman somut objeler ifadesinde düşünürler. Onlar büyük ölçüde kuralları anlama yeteneğini geliştirirler.
• 7 -11 yaş arası dönem olup, ilköğretimin ilk beş yılına denk gelir. Bu dönemde bireyin sınıflama, sınıflandırma, karşılaştırma, dört işlem yapma ve dönüştürme gibi becerileri gelişir, çocuğun işlemleri muhakeme edişi mantıklı bir hale gelir. • Somut işlemler döneminde çocukların bilişsel yapıları bazı problemleri zihinsel olarak çözebilecek düzeye gelmiş olmakla birlikte, bu dönemde bir problemin çözülmesi somut nesnelerle bağlantılı olmasına bağlıdır. • Somut işlemler dönemi zihinsel işlem yapma yeteneğinin henüz gelişmediği işlem öncesi düşünce ile mantık işletme yoluyla muhakeme yapabilen soyut düşünce arasında bir geçiş dönemi olarak kabul edilebilir.
Somut işlem dönem çocuğunun genel özellikleri: • • • Objelerin korunumu ilkesini kavrar. Tersine çevirebilme becerisi kazanmıştır. Üst düzeyde gruplama yapabilir. Somut varlıklarla problem çözer. Başkasının rolüne girebilir. Bazı matematiksel işlemleri zihinsel olarak yapabilir. • Soyut kavramları anlamakta sıkıntı çeker. • Davranışlarında benmerkezci düşünce egemenliğini iyice yitirmiştir. • Öğretimlerinde somuttan soyuta bir yol izlenmelidir.
• Herhangi bir ekleme veya çıkarma yoksa nesnenin aynı kalacağının anladığı için korunum ilkesini kavrar. • Tersine çevirebilme kavramını kazanmıştır. • Bilimsel şüpheye sahip değildir. • Problemin çözümü için genellikle bir yolu sürekli dener, olası çözümler üretemez. • Hipotezini test edecek yeterliliğine sahip değildir. • Adalet, özgürlük gibi soyut kavramları konuşmaları sırasında kullanabilmelerine karşın, içeriklerini kavramada sorunları vardır
Soyut işlemler dönemi (11 -18 yaş): • 11 yaş ve sonrası dönem olup, bu dönemde bireyde ayırt etme, değişkenleri belirleme ve kontrol etme, hayal kurma, soyut kavramları algılayabilme gibi beceriler gelişir. • Genelleme, tümdengelim, tümevarım gibi zihinsel işlemler yapılabilir. .
• Birey kendi düşünce süreçlerinin farkındadır, kendi düşüncelerini eleştirir, diğer bilinen gerçekleri ölçüt alarak kendi yargılarının doğruluğunu yoklayabilir. • Son dönem olan bu dönemden sonra bilişsel yapıda niteliksel bir gelişme ortaya çıkmaz. Ancak geliştirilen yaşantılara bağlı olarak niceliksel gelişmeler her zaman mümkündür
• Öğrenciler soyutlamaları kullanmayı düşünmeye başlarlar. Her konuda kuramları formüle ederler, gerçek olanlardan başka olasılıklarla ilgilenirler. Onlar yetişkinin düşünme düzeyine ulaşmaktadır (Charles, 1992/2000, s. 2, 3).
• Bir sorun değişik biçimlerde ele alınabilir. • Genelleme, tümdengelim, tümevarım gibi zihinsel işlemler yapabilir. • Hipotezler kurarak, doğruluklarını kontrol edebilir. • Bağdaştırıcı analiz yeteneği ve tasarlayıcı düşünce gücü olan soyut düşünce yetisi geliştiği için, soyut kavramlar kullanarak olaylar üzerlerinde fikirler üretebilir. • Olayları çok faktörlü açıklayarak ve analiz ederek sonuca ulaşabilir
Soyut işlemler dönemi çocuğunun genel özellikleri: • Analiz yeteneği gelişmiştir. • Düşünebilmek için nesne ve olaylara gereksinim duymaz. • Genellemelerde tümevarım ve tümdengelim yöntemlerini birlikte kullanır. • Bilimsel yöntemlerle denenceler üretip test edebilir. • İdeal, fikir, değer ve inanç geliştirebilir. • Ergenlik döneminin kendine özgü benmerkezciliği görülür. • Sosyal, politik ve günlük yaşamla ilgili konulara felsefi yaklaşımlar içinde açıklamalar getirmeye başlar.
Jerome Bruner’in Bilişsel Gelişim Kuramı • Bruner, bilişsel gelişimi Piaget’ye benzer. • Her ikisi de dünyaya ilişkin bilginin kodlanması, işlenmesi, depolanması ve sıralanması üstünde durmuştur. • Bruner, eylemsel dönem, imgesel dönem ve sembolik dönem olmak üzere üç aşamada ele almıştır.
• Bruner’e göre bilişsel gelişim: • Tepkilerin uyarıcıdan bağımsız hale gelmesidir. . • Gelişim, bilgiyi işleme sürecinin ve depolama sisteminin gelişimine bağlıdır. • Bilişsel gelişim, bireyin kendisinin farkında olmasıdır. • Bilişsel gelişim, öğrenme etkileşimini gerektirir. • Bilişsel gelişimde dil önemli bir anahtardır. • Bilişsel gelişim, birçok seçenekle başetme becerisinin gelişimiyle yakından ilgilidir.
Eylemsel Dönem • 0– 3 yaş arası olan bu dönemde çocuk, çevreyi eylemleriyle anlar; çevresindeki varlıklarla ilgili yaşantıyı onlara dokunarak, vurarak, ısırarak, hareket ettirerek kazanır. • Çocukların yaparak-yaşayarak öğrenmesi söz konusudur. • Sözcükleri de onlara ilişkin eylemlerle öğrenirler. • Bruner’in bu dönemde ifade etmeye çalıştığı Piaget’nin duyusal-hareket dönemine denk gelmektedir.
İmgesel Dönem (3– 6 yaş) • Bu dönemde bilgi imgelerle taşınmaktadır ve görsel bellek gelişmiştir. • Çocuklar algılarının tutsağıdır. • Bu dönem Piaget’nin işlem öncesi dönemine karşılık gelmektedir.
Sembolik Dönem (6 yaş ve sonrası) • Çocuk bu dönemde etkinlik ya da algının anlamını açıklayan sembolleri kullanır. • Çocuk dil, mantık, matematik, müzik vb. alanların sembollerini kullanarak iletişim kurabilir.
Lev Vygotsky Bilişsel Gelişim Kuramı • Öğrenmelerin kaynağının tamamen sosyal çevre olduğunu ileri süren Vygotsky, çocuğun belli bir duyuşsal özellik ve bilişsel yeterlik kazanmasının, içinde bulunduğu kültürlenme ilgili olduğunu benimsemektedir, çevreye önem verir. • Piaget’nin bilişsel gelişimi, çocuğun nerdeyse kendi başına gösterdiği bir gelişim olarak ele almasına karşın Vygotsky; bilişsel gelişimin dış etkilere açık olduğunu, ifade etmiştir. • Vygotsky, bilişsel gelişimin, sosyal etkileşimler ve kültürlenme tarafından yönlendirildiğini savunurken; Bruner, çocuğun bilişsel gelişiminde daha çok psikolojik dinamiklere ağırlık vermektedir.
DİL GELİŞİMİ • Dil evrimsel süreç içerisinde insan türünün karmaşık geliştirdikleri karmaşık ilişkilerine araç olsun diye gelişen bir iletişim aracıdır. • Dilin gelişimine paralel olarak insan beyni de karmaşıklaşmıştır. • Dil hem sosyal bir varlık olmamızın bir sonucudur hem de aracıdır. • Aynı ifade genel sembol ve işaret kullanımı için de geçerlidir.
Dilin Tanımı • İletişim kurma ve iletişim kurmaya araç teşkil eden semboller (dil ya da dil dışı semboller) hem sosyal bir varlık olmanın bir gereği hem de sosyal bir varlık olmanın sonucudurlar. • Bireyin gelişiminde de dil hem bilişsel gelişimin bir aracı hem de bir sonucudur.
Dil • Dil sembollerden oluşan bir dizgedir. Çocukların sembollerle düşünmeye başlamasına paralel olarak dilin edinilmesi meydana gelir. • Yazılı ve konuşma dili olarak ikiye ayrılır. • Yazılı dil daha özenle yapılandırılmış kurallarla işlerken konuşma dilinin temel amacı kolaylık ve kullanışlılık olduğundan, daha düzensizdir. • Yazı dilinde daha çok sözcük varken, konuşma dili tekrarlar, vurgular ve sözel olmayan dilin zenginliklerini de taşır.
Dil ve Kültür • Dil hem kültürün bir ürünü olarak hem de kültürün şekillenmesinde rol oynayan bir faktör olarak nitelendirilir • Dil kültürü yansıttığı gibi kendisini konuşan kişinin özellikleri hakkında ipuçları verir. • Konuşurken nasıl bir şive ile konuşulduğu, hangi sözcüklerin kullanıldığı ve hangilerinin kullanılmadığı kişi hakkında önemli bilgiler aktarır.
Dil Nasıl Gelişir? • Dil gelişimi özellikle fiziksel ve bilişsel gelişime paralel olarak ortaya çıkar • Yeni doğan çocuklar ağlama dışında iç dünyalarını yansıtan ya da dış dünyaya tepkilerini ifade edecek başka dilsel bir araç kullanamazlar. • Ancak üç aylıkken duygusal kimi tepkilerinin belirtisi sayılacak bazı sesler çıkarırlar. • Bu seslerin çıkarıldığı süre giderek uzar.
Dil Nasıl Gelişir? • Dil gelişimi insan gelişiminin diğer temel alanlarından olduğu gibi yaşa paralel bir seyir izler. Benzer yaştaki çocuklar dil gelişimi açısında benzerlikler gösterirler. • Bu benzerliklerin yanı sıra bireysel ve kültürel kimi farklar da taşırlar. • Çocukların içine doğdukları ortamda konuşulan ve ilk öğrendikleri dil ana dilleridir.
Dil Nasıl Gelişir? • Birey dili nasıl edinir? Sorusu uzun yıllar uzmanlar arasında tartışma konusu olmuştur. • Davranışçı yaklaşımın mensubu olan bilim insanlar tıpkı her türlü davranışın edinilmesinde olduğu gibi dilin gelişimini de öğrenme kuramlarının (klasik ve edimsel koşullanma) ilkelerine göre izah ederler.
Dil Nasıl Gelişir? • Bu uzmanlar çocukların yetişkinleri konuşmalarını tekrar etmek suretiyle ve konuşmaları ne derece yetişkin konuşmasına benziyorsa buna denk derecede pekiştirildiklerini ve böylelikle dili öğrendiklerini savunurlar.
Dil Nasıl Gelişir? • Buna karşın kimi uzmanlar da bu görüşün aynı ailenin çocuklarının aynı anda konuşmaya başlamadıklarını ve dünyanın farklı yerlerindeki bebeklerin ilk çıkardıkları seslerin benzer olmasını kanıt olarak göstererek davranışçı kuramın önerilerinin eksikliğine işaret ederler.
Dil Nasıl Gelişir? • Davranışçı kuramlardan sonra ortaya çıkmış ve davranışçı ilkelere ek olarak bilişsel unsurları da öğrenmede göz ardı etmeyen sosyal öğrenme kuramcıları da dil gelişiminin gözlem ve model alma ve taklit yoluyla öğrenildiğini savunurlar.
Dil Nasıl Gelişir? • Bu görüş ise neden aynı çevrede yaşamış bireyler arasında kimilerinin ortalama düzeyde dili bildikleri ve kullandıkları halde kimileri uluslararası başarılar kazandıracak derecede üstün dil becerileri sergileyen yazarlar olduklarını izah edemez.
Noam Chomsky • Dil gelişimi kuramları arasında en çok ilgi gören yaklaşım Lennenberg (1965, 1967) ve Noam Chomsky’nin (1957) öncülüğünü yaptığı psikolinguistik kuramlardır. • Bu yaklaşımlar arasında Chomsky’nin bakış açısıdır. • Chomsky insanın dil öğrenmeye yatkın bir aygıt/mekanizma/program (language aquisition device) ile doğduğunu ve dili ne zaman nasıl öğreneceklerinin bu program dâhilinde olduğunu savunur.
Noam Chomsky • Chomsky bu mekanizma sayesinde çocukların dilsel öğeleri seçebildikleri ve edindiklerini ifade eder. • Bu yaklaşımı destekleyen iki temel bulgu vardır. • Birincisi, çocukların dil gelişimi seyri ve bu seyirde olup biten temel değişimler bütün dil ve kültürlerde paralellik göstermesi.
Noam Chomsky • İkincisi, çocuklar yapılandırılmış bir dile yeteri kadar maruz kalmadıklarında dahi belli bir düzeyde dil edindikleridir. • Bu işiten anne-babaların doğuştan duymayan bebekleriyle yapılan çalışmalarda görülmüştür. • Bu ebeveynlerden bir kısmı, çocuklar konuşma dilini öğrenebilsinler umuduylabilerek çocuklara işaret dili öğretmezler.
Noam Chomsky • Goldin-Meadow (1977) bu bebeklerle yaptığı çalışmada bu çocukların ebeveynlerinden gözlemlediklerinin dışında işaretlerle kendilerini ifade etmeye çalıştıklarını gözlemlemiştir. • Chomsky dili öğrenmek ile yürümeyi öğrenmenin benzer olduğunu ve her ikisinin de temelde olgunlaşma sürecince belirlenen bir seyre göre değişim gösterdiğini savunur.
Noam Chomsky • Chomsky’ye göre dil edinme mekaizması, biri temel biri de yüzeysel olmak üzere iki yapıdan ibarettirler: • Temel yapı kavramların düşünsel düzeyi ile ilgiliyken, yüzeysel yapı da sözcüklerle ilgilidir. • Dil gelişiminde bu iki süreç hem beraber hem de ayrı işler. • Temel yapı genellikle yüzeysel yapıdan önce oluşur. • Başka bir ifadeyle, çocuklar ilkin seslerin ilgili oldukları anlamları kavradıktan sonra ilgili yüzeysel yapıyı oluştururlar
Dil Gelişimi Dönemleri 1. Agulama Evresi a. Ağlama evresi (0 -2 ay) b. Babıldama evresi (2 -5 ay) c. Çağıldama-heceleme evresi (6 -12 ay) 2. Tek Sözcük Evresi (12 -18 ay) 3. Telgrafik Konuşma Evresi (18 -24 ay) 4. İlk Dilbilgisi (gramer) Süreci (24 -60 ay)
Agulama Evresi Bu evre yaşamın ilk yılından ibarettir ve 3 alt evreden oluşur: Ağlama, babıldama ve çağıldama. • Ağlama evresi (0 -2 ay) – Bebeklikte ağlama bilinçsizce ve refleksif bir tepki de olsa bebeklerin ihtiyaçlarını belli etmelerine yarar. – Bunun yanı sıra, ağlama ileride çıkarılacak seslerin oluşumu için bir ön hazırlık niteliği de taşır. – Bu aylarda bebekler ağlamanın yanı sıra “ooo” ya da “aaah” gibi ünlü sesler çıkarırlar.
Babıldama evresi (2 -5 ay) • Bu evrede bebekler “da-da” gibi hem ünlü hem de ünsüz sesler çıkarırlar. • Bu dönemde çıkarılan sesler ana dile has değildirler ve evrenseldirler. • Dünyanın bütün bebekleri benzer sesler çıkarırlar bu evrede.
Çağıldama-heceleme evresi (6 -12 ay) • Bebeğin konuşma dilini öğreninceye dek çıkardığı sesler dil edinmeye zemin hazırlar. • Yaşamın ilk iki yılında sözcük çıkarmaya yaklaşıldıkça bebeğin çıkardığı anlamsız sesler azalır. • Bu evre bebeğin ilk hecelerini çıkarır. • 1 yaşa doğru ilk anlamlı kelimelerini söyler. • Kelime çıkarılmasına doğru ana dilin etkisi önem kazanmaya başlamıştır.
Tek sözcük evresi (12 -18 ay) • Bu evrede çocuk ilk sözcüğünü çıkarır ve bu sözcüğü birden fazla amaçla kullanır. • Mesela “anne” diyorsa bu sözcük “anne gitme, ” anne gel, ” vb. anlamlar taşıyabilir. • Bu dönemde çocuğun etrafındaki insanlar çocuğa zengin dilsel öğeler sunarakkendisine modellik ederek dil gelişimine katkıda bulunabilirler.
Telgrafik Konuşma Evresi (18 -24 Ay) • Çocuklar ilk 12. ay civarı bir ya da birkaç kelime söyleyebilirken, iki yaş dolayı bu sayı kimi çocuklarda ellikimilerindeyse birkaç yüz bile olabilmekte. • Çocuklar iki yaş civarından itibaren oldukça yüksek bir hızla bildikleri kelime sayısına yenilerini eklerler. • Telgrafik konuşma evresinde çocuk iki kelimeden oluşan cümlecikler kurarlar.
Telgrafik Konuşma Evresi (18 -24 Ay) • Burada da tıpkı ilk sözcüklerinde olduğu gibi “anne gel” gibi bir ifadeyi birden fazla amaç için kullanırlar. • Bu kullanımların anlamlarını aile bireyleri kısa sürede anlarlar. • Bebeğin iki ve ya üç sözcüğü bir arada kullanmasıyla dil bilgisini ilk kullanma olarak algılanır
İlk Dil Bilgisi (Gramer) Süreci (24 -60 Ay) • İki ile üç yaş arasında çocuklar 300 civarında kelime bilirler. • Bu dönemde dil yapısına dair bilgi oldukça hızlı bir şekilde gelişir. • Bu çocuklar soru sormaya ve konuşmaya oldukça heveslidirler. • Bu çocukların konuşmaları her zaman akıcı olmazsa da 3 -4 ve ya daha çok kelimeden oluşan sözcükler kullanırlar
İlk Dil Bilgisi (Gramer) Süreci • Cümlede artan sayıda kelime kullanmanın ortaya çıkmasına paralel olarak bu kelimeleri dizme bilgisi de gelişir. • Gramer öğrenmede deneme-yanılma önemli rol oynar. • Üç yaşında çocuk adını, cinsiyetini ve yaşını söyleyebilir.
İlk Dil Bilgisi (Gramer) Süreci • Kendisine sorulan soruların hepsini yanıtlayamazsa da cevaben ne beklendiğini çoğu kez bilir. • Bu yaşta çocukların bildikleri kelime sayısı 1000 civarındadır. • Çocukların gramer öğrenme seyirleri benzerdir. • Benzer yaştaki çocuklar benzer hatalar yaparlar.
İlk Dil Bilgisi (Gramer) Süreci • İki-beş yaş çocuklar fiillerin zamanlarında değişlikler yapabilir ve giderek yetişkin konuşmalarındaki karmaşıklığa doğru ilerleyen bir seyirde gramer bilgisi öğrenir. • Çocukların dil gelişiminde çokça etmen rol oynar. Ailede dilin ne zenginlikte kullanıldığı, anne-baba tutumları, ailenin sosyal sınıfı, dil dışı etkinlik zenginliği, çocuğun genel sağlık durumu ve gelişim ortamının ruhsal sağlığa ne derecede destekleyici bir ortam olduğu.
- Slides: 72