BLSEL YAKLAIM KURAM UYGULAMA VE DEERLENDRME Betl Kaar
BİLİŞSEL YAKLAŞIM : KURAM, UYGULAMA VE DEĞERLENDİRME
Betül Kaçar • GEORGE KELLY KİŞİSEL YAPILAR KURAMI Hilal Yaşar • BİLİŞSEL KİŞİLİK DEĞİŞKENLERİ Rahime Öztürk • BİLİŞSEL KENDİLİK TEMSİLLERİ Merve Şahin Seval Merve Şen • UYGULAMA : BİLİŞSEL PSİKOTERAPİ • DEĞERLENDİRME : DAĞARCIK IZGARA TEKNİĞİ • ELEŞTİRİLER VE ÖZET
1905 Kansas Eyaleti 1926 Missouri Park Koleji Üniversiteler arası münazara takımı GEORGE KELLY (1905 -1967) 1929 Edinburg Üniversitesi Eğitim Bilimleri Psikoloji
GEORGE KELLY (1905 -1967) Lowa Üniversitesinde Psikoloji alanında doktora yaptı. 1930’larda Büyük Bunalım’da yoksul düşmüş insanlara psikolojik hizmet vermek için klinikler açtı.
GEORGE KELLY(1905 -1967) “Sorunu olan insanları dinliyor ve onlara sorunlarını çözmeleri için yardım etmeye çalışıyordum. Kısa bir süre sonra bu insanların en çok gereksinim duyduğu şeyin, birisinin başlarına gelen şeyi açıklaması ve gelecekte başlarına gelebilecek şeyleri kestirebilmesi olduğunu anladım. ”
KİŞİSEL YAPILAR KURAMI NEDİR? • İnsanlar birbirlerinden farklı bilgi işleme süreçlerine sahiptirler. • Bilişsel yaklaşım, kişilik farklılıklarını insanların bilgi işleme süreçlerindeki farklılıklara bağlar.
George Kelly’in Kişisel Yapılar Kuramı Kelly’in kişilik yaklaşımı insanoğlunun benzersiz olduğu görüşüyle başlar. Kelly bu bakış açısına bilim adamı - insan adını verir.
George Kelly’in Kişisel Yapılar Kuramı Kelly’in şablon eşleştirmesi; Dünya ile ilgili görüşlerimiz saydam şablonlara benzer. Bu şablonları karşılaştığımız olayların üstüne koyarız. Eğer birbirine uyarlarsa, şablonları bir daha kullanmak üzere saklarız. Eğer uymuyorlarsa, bir dahaki seferi daha iyi kestirmek için üzerlerine bazı değişiklikler yaparız.
George Kelly’in Kişisel Yapılar Kuramı Kelly olayları yorumlamak ve kestirmek için kullandığımız bilişsel yapıları kişisel yapılar olarak adlandırır. Hiçbir insanın kişisel yapıları bir başkasınınkine benzemez ve hiç kimse zihnindeki yapıları birbirine benzer biçimde düzenlemez. Peki bu yapılar neye benzer? Kelly kişisel yapılarımızı çift kutuplu olarak tanımlar.
George Kelly’in Kişisel Yapılar Kuramı Zihinsel imge Cana yakınsoğuk Uzun-kısa Akıllı-aptal Kadınsı-Erkeksi
KİŞİSEL YAPILAR KİŞİLİĞİ ANLAMAKTA NASIL KULLANILIR? Dünyayı yapılandırma şekli
George Kelly’in Kişisel Yapılar Kuramı • Cana yakın-soğuk • Eğlenceli-sıkıcı • Dışa dönük-çekingen • Nazik-kaba • Duyarlı-duyarsız • Akıllı-aptal Davranışlarımızdaki kararlı kalıplar, dünyamızı oluşturmada benimsediğimiz kararlı biçimin bir sonucudur.
George Kelly’in Kişisel Yapılar Kuramı Kelly kişilik kuramını, toplum bilimlerinde görülmeyen bir düzen ve yapıda sunmuştur. Tek bir varsayımla başlayıp bütün kuramı bunun üzerine kurmuştur.
George Kelly’nin Temel Varsayımı ve On Bir Sonucu Temel Varsayım: Bir kişinin bilgi işleme biçimi, olayları bekleyiş şekline göre psikolojik olarak yönlendirilir. Yapılanma Sonucu: Bir kişi zihinde benzerlerini yapılandırmak suretiyle olaylarla ilgili beklenti geliştirir. Bireysellik Sonucu: Kişilerin olayları zihinlerinde yapılandırma biçimleri birbirlerinden farklıdır. Düzenleme Sonucu: Her kişi, olayları bekleyiş şekline uygun olarak zihindeki yapılar arasındaki sıralama ilişkisini kapsayan bir yapılandırma sistemi geliştirir. İkilik Sonucu: Bir kişinin yapılandırma sistemi sonlu sayıda iki değerli yapılardan oluşur. Seçim Sonucu: Bir kişi iki değerli bir yapıdan birini seçerken sistemini genişletme ve tanımlama olasılığının en yüksek olduğunu düşündüğü alternatifi seçer. Ranj Sonucu: Bir yapı sadece sonlu ranjdaki olayları beklerken uygundur.
George Kelly’nin Temel Varsayımı ve On Bir Sonucu Deneyim Sonucu: Kişinin yapılandırma sistemi, olayların benzerlerini birbiri ardına yapılandırdıkça çeşitlilik gösterir. Modülasyon Sonucu: Kişinin yapılandırma sistemindeki çeşitlilik, uygun ranjında bu çeşitleri içeren yapıların geçirgenliğiyle sınırlıdır. Bölümlendirme Sonucu: Bir kişi yargısal olarak birbiriyle uyumsuz çeşitli yapılandırma alt sistemlerini ardına kullanabilir. Benzerlik Sonucu: Bir kişinin uyguladığı yapılandırma deneyi bir başka insanınkine ne kadar benziyorsa, bu kişinin psikolojik süreçleri de o kişininkilere o kadar benziyordur. Toplumsallık Sonucu: Bir kişi bir başkasının yapılandırma süreçlerini ne derece yapılandırıyorsa, o kişiyi ilgilendiren toplumsal süreçte de o kadar etkili oluyordur. Kaynak Kelly’den (1955)
Kişisel Yapı Sistemleri İki insanın aynı yapıları kullanması ama dünyayı farklı şekilde yapılandırması mümkündür. Akıllı-Aptal İki insanın yapıları bir kutupta aynı, diğerinde ayrı olabilir. Dışadönük-Çekingen Dışadönük-Melankolik
Kişisel Yapı Sistemleri Sizin ve benim birbirimizden farklı davranışlar göstermemizin nedeni, hepimizin farklı yapılar kullanmamızdır. Bir başka neden de yapılarımızı değişik şekillerde düzenlememizdir.
Kişisel Yapı Sistemleri Yapılar arasındaki ilişki: Cana yakın- Soğuk Dışa dönük-Sessiz Cana yakın-Soğuk Dışa dönük-Sessiz Bu yapılandırma sistemi içerisinde soğuk bir insanı dışa dönük ya da sessiz olarak değil, sadece soğuk olarak tanımlayabilirsiniz. Birisini cana yakın yada soğuk olarak yapılandırırsanız bile bu kişiyi dışa dönük ya da sessiz olarak da yapılandırabilirsiniz. Dışa dönük-Sessiz Cana yakın-Soğuk Birisinin sessiz olduğuna karar verdikten sonra bile cana yakın ya da soğuk olup olmadığını bilmek isteyebilirsiniz.
Kişisel Yapı Sistemleri Kişisel yapılar kuramı, ilk baktığımızda çok farklı görünen iki insanın birbiri ile nasıl iyi anlaşabildiklerini de açıklar. Kelly’e göre yapılandırma sisteminizi ne kadar iyi anlarsanız başkasıyla iyi geçinme olasılığınız o kadar yükselir. Kelly’in sözleriyle, birisiyle anlaşabilmek için o kişinin dünyasını nasıl yapılandırdığını anlamam yeter. Kelly, terapi sürecinin de buna benzediğini düşünür. Terapistlerin danışanlarına yardımcı olabilmelerinin en iyi yolunun, danışanlarının yapılandırma sistemlerini anlamaları olduğunu öne sürmüştür.
Diğer Kuramcılar × Kelly • Kelly psikolojik rahatsızlıkların geçmişte yaşanan sarsıcı deneyimlerden kaynaklandığı görüşünü kabul etmez. İnsanların psikolojik sorunlar yaşamasının nedeninin yapılandırma sistemlerindeki arızalardan kaynaklandığını öne sürer. • Sevilen bir ebeveyne ait geçmiş deneyimler ya da çok üzücü bir olay, insanların dünyayı neden o şekilde yapılandırdığını anlamamızı sağlar. • Kelly, ayrıca çeşitli rahatsızlıkları sınıflandırmak için karmaşık teşhis koyma yöntemleri geliştirmeye de karşıydı. Bütün rahatsızlıkları hatalı yapılandırma sistemleriyle açıklıyordu.
Kelly, psikolojik sorunların kökeninde kaygının yattığına inanıyordu. Kişisel yapı kuramı içersinde geleceği kestiremediğimiz zaman kaygı ortaya çıkar. KAYGI Eğer kiminle görüşeceğinizi ya da ne tip sorular sorulacağını bilmezseniz, yaklaşan bir iş görüşmesi sizi daha çok kaygılandırır. Bazı insanların neden o şekilde davrandığını ya da bazı durumlarda nasıl davranacağınızı bilmezseniz kafanız karışır, yönünüzü kaybedersiniz ve kaygılanırsınız.
! Esas sorun yapılandırma sistemlerimizin mükemmel olmamasıdır. Bazı nedenlerden ötürü yapılandırmamız olayları kestirmekte bazen başarısız olabilir. • Sağlıklı insanlar, eski ve yetersiz yapıların yerine sürekli yeni yapılar yaratır. Ör. Anna ile yapacağınız konuşma hakkındaki fikirlerinizi değiştirirseniz gelecekte Anna ile olan konuşmalarınızla ilgili beklentileriniz değişir. Bu yeni bilgiyi göz önünde bulundurmazsanız, Anna’yla bir sonraki karşılaşmanızda ne olacağını kestirme beceriniz azalır.
Birisine “Artık seni hiç anlayamıyorum” diyorsanız böylesi bir engellenmeyi yaşıyor olabilirsiniz.
Yapılandırmamız bazen neden başarısız olur? DENEYİM EKSİKLİĞİ Çoğumuz yeni bir işe başlamak, yeni bir okula gitmek, yeni bir şehre taşınmakla ilgili uyum sorunları yaşamışızdır.
BİLİŞSEL KİŞİLİK DEĞİŞKENLERİ Geçtiğimiz 20 -30 yıl içinde psikoloji bilimi insan davranışını açıklamakta kullanılan bilişsel değişkenlerin hızlı gelişimine tanıklık etmiştir (Robins, Gosling, & Craik, 1999). Bu eğilime uyum göstermek için kişilik psikologları, bireysel farklılıkları ve kişisel süreçleri açıklama amaçlı çok sayıda bilişsel kişilik değişkeni belirlemişlerdir.
• Kişiliği bilişsel değişkenlerle açıklamaya dönük yaklaşımlardan biri de Walter Mischel tarafından geliştirilmiştir. • Mischel, karşılaştığımız olayların karmaşık bir bilişsel-duyuşsal birimler sistemiyle etkileşime girerek davranışımızı belirlediğini öne sürer. • Bu modelde bilişselduyuşsal birimler, kişiliğimizin temel öğelerini oluşturan zihinsel simgelerdir.
Tablo 15. 2 Mischel’in Kişilik Sisteminde Bilişsel-Duyuşsal Birimler KODLAMA Kişinin kendisi, insanlar, olaylar ve durumlarla ilgili bilgiyi kodlama sınıfları (ya da yapılar). BEKLENTİLER VE İNANÇLAR Belirli durumlarda ne olacağına, belirli davranışların sonuçlarının nasıl olacağına ve kişinin yeteneğine dönük beklentiler. DUYUŞLAR Hisler, duygular ve duygusal tepkiler. HEDEFLER VE DEĞERLER Bireysel hedefler, değerler ve yaşamda yapmak istenilenler. YETERLİKLER VE KENDİNİ DÜZENLEME PLANLARI Kişinin davranışını ve içsel durumunu değiştirmek ve sürdürmek için algıladığı yetenekleri, planları ve stratejileri. Kaynak: Mischel ve Shoda (1995)
Bilişsel kuramcılarda çoğu zaman durumun davranışı başlattığını kabul etmektedir. Ancak bilişsel psikologların ilgisini çeken şey durum ve tepki arasındaki öğelerdir. Dikkat edilmesi gereken bir noktada bazı sosyal öğrenme modellerinde olduğu gibi Mischel’in de kişinin davranışının durumu etkileyebileceğini söylemiş olmasıdır. Bazı açılardan bu şema, geleneksel davranışçıların tanımladığı klasik “kara kutu” modeline benzer.
Bilişsel Modelde Davranıştaki Bireysel Farklılıkları Nasıl Açıklarız? Ör. Noel ağacı bir kişiye dini değerleri hatırlatırken, Yanıt: Her birimizin belli başlı zihinsel temsiller Ör. Bir kişinin akıllıca bir başkasına ailesini, ve taşıdığımızdır. Hepsinden bulduğu hazırcevaplığı, bir mevsimsel bir neşeyi başkası hakaret olarak çağrıştıracak, bir üçüncü önemlisi, bilişsel-duyuşsal birimlerin erişilebilirlikleri algılayabilir. kişiye ise hüzünlü çocukluk de farklıdır. anılarını tekrar yaşatacaktır.
Bilgiyi algılama, düzenleme, işleme ve kullanmamıza yardım eden varsayımsal bilişsel yapılardır. Çoğu durumda dikkat edilecek o kadar çok uyarıcı vardır ki çevremizdeki büyük karmaşayı anlamlandırmak için bir yol bulmamız gerekir. ŞEMALAR Bir bebeğin gözünden dünyanın nasıl göründüğünü düşleyin: Bir zamanlar psikolog William James’in söylediği gibi “gürültülü ve gittikçe artan bir karmaşa”.
Şemaları kullanarak hepimiz kendimiz için önemli şeyleri ayırt etmemizi, gerisini önemsememizi sağlayan sistemler geliştiririz. Doğal olarak son derece önemli bir olay yaşandığında ya da birisi dikkat çekici bir özelliğe sahip olduğunda herkes bunu fark eder. Şemaların ana işlevlerinden birisi, çevremizdeki şeyleri algılamamıza yardımcı olmaktır. Ör. Partiye iki metre uzunluğunda bir adam gelirse herkes adamın boyunu fark eder.
ALGILAMA DÜZENLEME ŞEMALAR İŞLEME
Ör. Annemle ilgili yeni bir bilgiyi onunla ilgili var olan bilgilerime ekleyebilirim; Çünkü iyi tanımlanmış bir anne şemam var. Ör. Annemin dışadönük olup olmadığı sorusuna yanıt verirken kendimi, İngiltere Kraliçesinin dışadönük olup olmadığı sorusundan daha hazır hissederim.
BİLİŞSEL KENDİLİK TEMSİLLERİ Kendilik Algısı : Kim olduğumuza dair geliştirdiğimiz bilişsel temsildir. Kendilik algılarımız zaman içinde kararlılık göstermektedir. Bilişsel kendilik temsilleri, bilgiyi işleme ve çevremizle etkileşime geçme süreçlerimizde önemli bir rol oynar. .
BİLİŞSEL KENDİLİK TEMSİLLERİ Kendilik Şemaları • Kendimizle ilgili bilgileri düzenlemek ve işlemek için kullandığımız bilişsel kendilik temsilleridir. • Kendilik şemanız davranışın sizin için en önemli boyutlarından oluşur.
Kendilik Şemaları Sizce Kendilik Şemanız Neye Benziyor? GİYSİLER BELLEK BASKETBOL OKUL KENDİLİK ŞARAP COĞRAFYA ANNE BABA DİN ERKEKLER
Kendilik Şemaları • Sizinle ilgili temel bilgiler kendilik şemanızın çekirdeğini oluşturur. Adınız Dış Görünüşünüz Eşiniz ve anne babanız gibi önem verdiğiniz insanlarla olan ilişkileriniz • Herkes için farklı olsa da, bu temel öğeler neredeyse herkesin kendilik şemasında yer alır.
Kendilik Şemaları Kişilik psikologları için önemli olan ise kendilik şemanız içindeki benzersiz özelliklerinizdir. Kendilik şemalarını oluşturan öğeler kişiden kişiye değiştiği için kendimizle ilgili bilgiyi farklı işleriz. Kendilik şemalarımızdaki bu bireysel farklılıklar yüzünden de hepimiz farklı davranırız.
Kendilik Şemaları Psikologlar, bir insanın kendilik şemasının neye benzediğini nasıl anlıyor? Kendilik şeması kadar soyut bir şeyi incelemek zor olsa da bilişsel kişilik araştırmacıları hipotezlerini sınamak için yaratıcı yöntemler bulmuşlardır. Bu psikologlar, insanların kendilerine sunulan bilgileri nasıl algıladıklarına ve kullandıklarına bakar.
Kendilik Şemaları
Kendilik Şemaları Kendilik şemaları, ilgili bilgiyi düzenlemek ve saklamak için uygun bir çerçeve sağlar. Verilen konu için güçlü bir şemaya sahip insanların, belleklerindeki bilgiyi geri çağırmada, bilginin düzensiz saklandığı bir konuya göre daha hazır olduklarını söyleyebiliriz.
Kendilik Şemaları Bir sözcüğün kendilerini tanımlayıp tanımlamadığı sorulduğunda, denekler bu bilgiyi kendilik şemaları aracılığıyla işlemiştir. Kendilik şemalarımızdaki bilgiye ulaşmamız kolay olduğu için bizi tanımlayan sözcüklerin hatırlanması, kendilik şemamızla işlenmeyen sözcüklerin hatırlanmasından daha kolaydır. Şekil: İpucu Sorusunun Bir İşlevi Olarak Hatırlanan Ortalama Sözcük sayısı
OLASI KENDİLİKLER • Olası kendilikler bir gün olabileceğimiz insanın zihinsel temsilleridir. Sahip olmak istediğimiz roller Sahip olmaktan korktuğumuz roller Rüyalarımız Korkularımız İsteklerimiz Kaygılarımız
Olası Kendilikler • Gelecek davranışlar için teşvik oluşturur. • Kendi davranışlarımızın ve yaşamımızdaki olayların anlamını yorumlamamıza yardımcı olur. • Bizi olası kendiliğimize yaklaştıran olaylara karşı, olası kendiliğimizle ilişkili olmayan olaylara göre çok daha güçlü tepkiler gösteririz.
Benlik Farklılığı Bilişsel kişilik psikologları farklı kendilik algıları arasındaki ilişkiyi keşfetmeye çalışmıştır. Gerçek Kendilik • Olduğunuz (ya da olduğunuza inandığınız) kişiyle ilgili bilgileri içerir. Olmak İstenen Kendilik • Olmak istediğiniz insanın zihinsel imgesini içerir. Düşleriniz, istekleriniz ve yaşamımızda belirlediğiniz hedefleri içerir. Olmamız Gereken Kendilik • Olmanız gerektiğine inandığınız, çeşitli kaynakların (anne baba, din) sizin için belirlediği görevleri ve yükümlülükleri yerine getiren kişidir.
Benlik Farklılığı Davranış biçimimizi (gerçek kendilik) çoğu zaman olmak istediğimiz kendiliğimizle ya da olmamız gereken kendiliğimizle karşılaştırırız. Gerçek Kendilik Düş Kırıklığı, Depresyon Olmak İstediğimiz Gerçek Kendilik Gerginlik, Kaygı, Suçluluk Olmamız Gereken
Benlik Farklılığı Bu karşılaştırmalar bilinç düzeyimizin dışında yaşanır. Böylelikle, bu kurama göre altında yatan nedenlerden haberdar olmadan depresyon ya da suçluluk duygusu yaşayabiliriz.
Benlik Farklılığı Araştırmacılar benlik farklılığı kuramından doğan kestirimlerin çoğu için destek bulmuştur. Gerçek kendilik ve olmak istediğimiz kendilik ya da olmamız gereken kendilik arasındaki uyumsuzluk Bir yetişkinin olmak istediği kendiliği ile olması gereken kendilik ölçümlerinin zaman içinde değişmediği
Uygulama: Bilişsel Psikoterapi “ En iyi bilim adamı incelediği kişiye bir klinik uzmanı kadar yakın davranan kişidir…En iyi klinik uzman da danışanını yaşamın kontrollü incelenmesinde kendisine katılmaya davet eden kişidir. ” GEORGE KELLY
• Bilişsel psikoterapinin odağı danışanın düşünceleridir. • Bu yaklaşım engelleyici duygu durum bozukluklarının ve kişinin kendine zarar verici davranışlarının altında yanlış düşüncelerin yattığını söyler. • Bu yaklaşıma göre insanlar, içlerinde kaygı yaratıcı ve depresif düşünceler barındırdığı için kaygılı ve depresif olurlar.
çoğununmacı; amacı; Sonuçta bilişsel terapilerin çoğunu danışanların bu zarar verici düşüncelerin farkına varmasını ve bunların yerine daha uygun olanları koymasını sağlamaktır. Bu sürece bilişsel yeniden yapılandırma adı verilir.
Bilişsel terapistin rolü genellikle; Freud’cu terapist ile arasında bir yere düşer ve klinik ilerleme danışana bağlıdır. Rogers’cı terapist
Bu yaklaşımda danışanlar kendi bilişlerinin duygularını ve davranışlarını nasıl etkilediğini görmeye çalışırlar; ancak terapist de bu süreçte etkin bir rol üstlenir. Bilişsel yaklaşımın öncüsü bilişsel kişilik kuramının da öncüsü olan George Kelly’dir. (1955, 1969)
Kelly’nin bir psikoterapist olarak hedefi: Danışanlarının yeni yapılar oluşturmalarına, Yapı hiyerarşilerini yeniden şekillendirmelerine, Eski yapılarını olayları daha iyi kestirecek şekilde değiştirmelerine yardım etmektir.
Kelly bu hedef doğrultusunda çeşitli yöntemler kullanmıştır. Örneğin, Kelly yapıları belirsiz olan danışanlardan daha belirgin yapılar oluşturmalarını, sınıflara uyan ve uymayan ögelere örnekler vermelerini istemiştir. Bu sayede danışanlar dünyalarını yapılandırma süreçlerine dikkat etmeye ve olayları kestirmedeki doğruluklarını sınamaya zorlanmışlardır.
Kelly ayrıca sabit rol terapisi denilen bir işlem geliştirmiştir. Bu işlemde: Bir araştırmacı ekibi danışanların canlandırması için hayali bir insan yaratır. Başka bir insanmış gibi davranan ve dünyayı bu insanın aldığı gibi algılamaya çalışan danışanlar, yeni yapılar denerler. Eğer bu yapılar yararlı olursa, danışanlar canlandırma işleminden sonra da bu yapıları kullanabilirler.
Albert Ellis’in Akılcı Duygusal Terapisi: Bilişsel terapiyi ilk savunan kişilerden birisi de akılcı duygusal terapiyi geliştiren Albert Ellis’tir. (Ellis&Harper, 1975) Ellis’e göre insanlar yanlış akıl yürütme ve akılcı olmayan inançlarından dolayı depresif, kaygılı ve sıkıntılı olmakta ve benzeri sorunlar yaşamaktadır. Ellis bunu A-B-C süreci olarak tanımlamıştır.
Kız/erkek arkadaşınız size bir akşam telefon ediyor ve ilişkinizin bittiğini söylüyor. Bu Ellis’in harekete geçirme deneyimi (activating experience ) dediği şeydir. Ancak danışanların psikoterapiye başvurmalarına neden olan şey genelde C’dir, yani duygusal sonuçtur. (emotional consequence)Bu durumda depresif, suçlu ya da öfkeli hissedersiniz. Peki kişisel bir engellenme ya da kayıp nasıl bu kadar güçlü duygulara neden olur?
Yanıt bu sıralamadaki orta basamak yani akılcı olmayan inançtır. (the irrational belief) Kendinizi bu şekilde soyutlamanıza neden olan bu inanç son derece akıl dışıdır. Ancak bu akıl dışı inançlar düşüncelerinize o kadar işlenmiştir ki bunların hatalı olduğunu anlamak için bir uzmanın yardımına ihtiyaç duyarsınız. Kız/erkek arkadaşınızdan ayrılmanın sizi bu kadar üzmesine izin vermenizin tek mantıklı nedeni “Yaşamımdaki bütün insanlar tarafından sevilmem ve onaylanmam gerekir. ” gibi yanlış bir yargıya sahip olmanızdır.
Ellis’e göre hepimiz çok sayıda akıl dışı inanç kullanırız. Diyelim ki önemli bir sınavda başarısız oldunuz. (A) Eğer “ İnsanların bana değer vermesi için her şeyde başarılı olmalıyım. ” gibi akıl dışı bir inanca kapılırsanız(B), bunun bir felaket olduğu ve kaygılanmanız gerektiği sonucuna(C) varırsınız.
Akılcı duygu terapisti, başarısız olmanın can sıkıcı ve yaşamayı istemeyeceğiniz bir olay olduğunu kabul eder. Her şeyin her zaman yolunda gitmesini ummak, sadece düş kırıklığına ve engellenmeye yol açacaktır. Ellis’e (1987) göre bu inançların bazıları tamamen akıl dışıdır ve terapi sürecinde kolayca tanımlanıp düzeltilebilir. Bazı inançların ise belirlenmesi daha zordur ve değişikliğe daha çok direnç gösterir.
Belirgin Akıl dışı İnanç “ İnsanların bana düşünceli ve adil davranmalarını istediğim için her zaman ve bütün koşullarda bana böyle davranmaları gerekir. ” Sinsi ve Karmaşık Akıl dışı İnanç “ İnsanların bana düşünceli ve adil davranmalarını istediğim ve ben onlara her zaman düşünceli ve adil davrandığım için bana çok iyi davranmaları gerekir. ”
Akılcı duygu terapisinin hedefi iki yönlüdür. Öncelikle danışanlar akıl dışı inançlara nasıl bel bağladıklarını ve akıl yürütmede nasıl bir hata yaptıklarını anlamaya çalışır. İkinci olarak, danışanla çalışan bir terapist akıl dışı inançları akılcı inançlarla değiştirmeye çalışır. “ Kız/erkek arkadaşımdan ayrıldım. ”şeklindeki A önermesi aynı şekilde kalırken B önermesi “can sıkıcı ama dünyanın sonu değil ”şeklinde tanımlanır. Böylece depresyona girmeye gerek kalmaz. Yani eski C de ortadan kalkar.
Akılcı duygu terapistleri, danışanların akıl dışı inançlarını tanımlamalarına ve bu inançların yanlış kararlar vermelerine neden olduğunu anlamalarına yardım eder. Çoğumuz arkadaşımızın düşüncesinde bir tuhaflık olduğunu anlayabiliriz; ancak duygusal sorunu olan kişi biz olduğumuzda bunu anlamamız daha zordur. Duygusal tepki terapisinin başarısı çok sayıda danışan üzerinde kanıtlanmıştır ve psikoterapide bilişsel yaklaşımların gittikçe daha çok kullanılmasına katkıda bulunmuştur.
Kendini Eğitme: Bilişsel terapinin tek amacı danışanların uzman yardımı almalarına neden olan sorunlarının üstesinden gelmelerini sağlamak değildir. Burada terapist için önemli olan şey danışanın bir dersten başarısız olduğu için değersiz olmadığını anlamasını sağlamaktır. Bize sıkıntı veren durumlardan tamamen kurtulmamız mümkün olmadığı için, bilişsel psikologlar danışanlarına gelecekte karşılaşacakları sorunlu durumlarla nasıl başa çıkacaklarını öğretir.
Zarar verici düşüncelerden kaçınmayı öğrenirsek duygusal sorunlardan da kaçınabiliriz. Kendini eğitme bu yaklaşımın iyi bir örneğidir. Bu yöntemi kullanan terapistler, akılcı duygu terapisinde olduğu gibi danışanların sıkıntılı duygulara yol açan düşüncelerini tanımlamalarını ve bunların yerine daha uyumlu düşünme yöntemlerini benimsemelerini sağlar. Danışanlar ayrıca sıkça sorun yaratan durumlarla başa çıkmalarını sağlayacak belirli bilişsel stratejiler geliştirirler.
Sık sık tekrar eden sorunların bir nedeni de zarar verici düşünce tarzıdır. Örneğin çekingenlik sorunu olan bir adam bir dans ortamına şu düşünceyle yaklaşıyor olabilir: “Bu aptal dans partisine neden geldiğimi bilmiyorum. Kimse benimle dans etmek istemiyor. Danstaki beceriksizliğim yüzünden eminim herkes bana bakıyordur. Dans bittiği zaman ne diyeceğim? ” Bu adam kendini başarısızlığa yönlendirmektedir. Dansa ilk kalktığında her şeyin beklediği gibi kötü gittiği sonucuna varacak, ardından da korktuğu gibi kaygı ve utanma duygularını yaşayacaktır.
Kendini eğitme yöntemini kullanan terapistler, danışanlarına her şeyin iyi gideceğine dair gerçek dışı bir beklentiye sahip olmak yerine bazı düş kırıklıklarını uygun bir şekilde yorumlamayı öğretmeyi hedeflerler. Bazı psikologlar bu hedeflerler. süreci aşılamaya benzetir. Kendini eğitme yöntemini kullanana terapistler, Kendini eğitme yöntemini karşılaştıkları her stresli kullanan terapistler, deneyim için danışanlarına içsel karşılaştıkları her stresli konuşmalar hazırlamalarını deneyim için danışanlarına içsel söyler. Örneğin sahne konuşmalar hazırlamalarını korkusunu aşmak hatta iş söyler. görüşmesine yönelik hazırlık için Diğer tedavi yaklaşımları gibi bilişsel psikoterapi de herkes için işe yaramayabilir ve sadece akıl dışı ve kendine zarar verici düşüncelerden kaynaklanan psikolojik sorunlarla sınırlı olabilir. Ancak yine de araştırmalara göre depresyon, kaygı ve panik bozukluklarında oldukça etkili sonuçlar vermektedir.
Dağarcık ızgara tekniği Kişisel yapılar nasıl ölçülür? Kişisel yapılar nasıl çözümlenir?
Rol Yapı Dağarcığı tekniği İşlem iki basamaktan oluşur. Izgara tekniğinin en çok rastlanılan türüdür. Terapist danışandan 24 kişilik bir liste hazırlamasını ister. Bu kişiler kişisel deneyimlerinde karşılaştıkları insanlardan seçilir.
Başlamak için aşağıda tanımlanan sınıflara 12 insanın adını yazın. Bir insan bir sınıftan fazlasına uyuyorsa bile 12 değişik insanın adın yazmanız gereklidir. Bir sınıfa uyan hiç kimse yoksa, bu sınıfın tanımına en yakın kişinin adını yazın. Örneğin, erkek kardeşiniz yoksa erkek kardeşiniz gibi gördüğünüz birisinin adım yazın. 1. Sevdiğiniz bir öğretmen 2. Sevmediğiniz bir öğretmen 3. Karınız/kocanız ya da kız/erkek arkadaşınız 4. Pek iyi geçinemediğiniz bir iş veren, üst ya da yetkili bir kişi 5. Sevdiğiniz bir iş veren, üst ya da yetkili bir kişi 6. Anneniz 7. Babanız 8. Yaşı size en yakın erkek kardeşiniz 9. Yaşı size en yakın kız kardeşiniz 10. Birlikte çalıştığınız ve iyi geçindiğiniz bir kişi 11. Birlikte çalıştığınız ve pek iyi anlayamadığınız bir kişi 12. İyi geçindiğiniz bir komşunuz
İkinci aşamada terapist bu listeden üç kişiyi seçer. Danışana ‘bu insanların ikisinin paylaştığı ; ama üçüncüsünün paylaşmadığı özellik nedir? ’ diye sorar. Örneğin danışan ikisinin sıcak ancak birinin soğuk olduğunu söyler. İşlem listeden seçilen üç insanla devam eder.
Diğer listedeki rakamlara göre, bir seferde bu insanlardan üçünü seçin. Bu üç insandan ikisinin ortak paylaştığı, üçüncü kişiden farklı yönlerinin ne olduğuna karar verin. İki kişinin benzer noktasını anlatan sözcüğü Yapılar listesine, üçüncü kişinin tanımını da Zıt listesine yazın. • İsimler Yapılar Zıtlıklar 3, 6, 7 _____ 1, 4, 10 _____ 4, 7, 8 _____ 1, 6, 9 _____ 4, 5, 8 _____ 2, 11, 12 _____ 8, 9, 10 _____ 2, 3, 5 _____ 5, 7, 11 _____ 1, 10, 12 _____ _____ Bu uygulama Kelly'nin Dağarcık Testi'nin kısaltılmış bir şeklidir.
ANNE KARDEŞ BEN HOŞ GENÇ SOĞUKKANLI SADE KARARLI ERKEKSİ MACERAPEREST CESUR BECERİKLİ TEMİZ SOĞUK GÜÇLÜ (fiziki) ÖZGÜR RUHLU GÜÇLÜ (karakter) ZEKİ
Başka bir versiyon, Dağarcık testinin başka bir çeşidinde terapist üç isimden birini çıkarır ve yerine başka isim koyar. Bu işlem danışanın yeni durumlara yeni yapılar uygulamakta yaşadığı zorlukları belirlemekte yararlı olabilir.
Dünyayı yorumlama Gerçekliğe bakış Görsel harita Başka insanlarla ilgili izlenimler
Test, tanıdığınız ve ilk karşılaştığınız insanlarla ilgili sahip olduğumuz bilgileri düzenlemekte kullandığınız yapılarla ilgili bir fikir vermektedir. Yanıtlarınızı, bu testin uygulandığı diğer insanlarla karşılaştırmak isterseniz; ortak yorumların az, birbirinden farklı yapıların çok olduğunu görürsünüz. Kişisel yapılardaki bu farklılıkların, kişilikteki ve davranışlarınızdaki bireysel farklılıkları yansıttığı düşünülür.
Teknik öznel ölçütlere dayanır. Izgara tekniğinin sınırlılıkları Sonuçlar terapistin yorumlamasına fazla bağlı kalmıştır. Testin altında bir çok varsayım vardır.
Bu varsayımlar; Danışanların oluşturduğu yapıların sadece listedeki insanlarla sınırlı olmadığı, yeni insanlara da uygulanabilir olduğu Danışanların kullandıkları yapıları yeterli şekilde aktarabildikleri ve tanımlayabilmeleri Yapıların kalıcı olduğu Listedeki insanların danışanların yaşamda karşılaşma olasılığının bulunduğu insan tiplerinin temsil ediyor olduğu
Bilişsel yaklaşımın güçlü yönleri Deneysel araştırma bulguları Kontrollü laboratuar deneyleri Zeitgeste uygun bir yaklaşım Kişiliği tanımlayan bulgular Bilişsel davranışsal terapi Akılcı duygusal terapi
Bilişsel yaklaşıma eleştiriler Bazı kavramların soyut kalması Şemaların açık tanımı yok Şemalar ve olası kendilikler kişiliği açıklar mı? Davranışı açıklamak için bilişler gerekli mi? Genel bir model yok
Özetle… Bilişsel Kişilik Yaklaşımı, tutarlı davranış kalıplarını, insanların bilgi işleme yollarıyla açıklar. Kişisel yapılar kuramı • Geoge Kelly • Dünyamızı anlamlandırmaya yönelik kullandığımız bilişsel yapılarımızı kişisel yapılar olarak tanımlamış. Şemalar • Bilgiyi algılamamızı düzenlememizi ve saklamamızı sağlayan bilişsel yapılardır. Bilişsel kendilik temsilleri • Bir bilgi kendilik şemamızla ilişkiliyse o bilgiyi algılamaya ve hatırlamaya daha hazırız. • Bilişsel temsillerimiz gelecekteki davranışlarımızı yönlendirir.
Özetle… Akılcı duygusal terapi • Danışanların akıl dışı inançlarını nasıl kullandıklarını görmelerini sağlar. • Bu akıl dışı inançları, akılcı inançlarla nasıl değiştireceklerinin öğrenir. Kendini eğitme • Danışanlar olumsuz içsel önermeleri daha uygun , olumlu önermelerle değiştirmeyi öğrenir. Dağarcık ızgara tekniği • Kelly’nin kişisel yapılardaki bireysel farklılıkları ölçmek için geliştirdiği teknik. • Bu teknikle terapistler danışanların dünyayı anlamlandırmak için kullandığı yapıları anlarlar.
Özetle… BİLİŞSEL YAKLAŞIMIN GÜÇLÜ YÖNLERİ • Güçlü deneysel dayanağı vardır. • Psikolojideki davranışı bilişsel şekilde açıklama eğilimiyle örtüşür. BİLİŞSEL YAKLAŞIMA ELEŞTİRİLER • Kavramlar çok soyut kalmıştır. • Genel bir model bulunmuyor.
Kaynakça • Burger, J. M. , (2006). Kişilik. Kaknüs Yayınları ( 605 -639)
HAZIRLAYANLAR Betül Kaçar 130209031 Hilal Yaşar 130209060 Rahime Öztürk 130209045 Merve Şahin 130209064 Seval Merve Şen 120209050
İlgiyle dinlediğiniz için teşekkür ederiz.
- Slides: 88