BLM 9 LOJSTK VE TEDARK ZNCR YNETM ARATIRMALARINA
BÖLÜM 9 LOJİSTİK VE TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARINA YÖN VEREN YENİ EĞİLİMLER VE GÜNCEL KONULAR
9. 1. LOJİSTİK VE TEDARİK ZİNCİRİ ARAŞTIRMALARININ MEVCUT SEYRİ Modern Dünyada, mal ve hizmetlere duyulan ihtiyaç; üreticiler, tüketiciler ve yasal çevreyi düzenleyen devlet mekanizmaları ile diğer unsurları birbirine iyice yaklaştırmaktadır. Bu unsurlar arasındaki iletişim arttıkça, bu süreci tüm yönleriyle ele alan Tedarik Zinciri Yönetimi disiplinine atfedilen önem de artmaktadır. Akademik olarak yapılan çalışmalar sayesinde, ulusal ve uluslararası mal ve hizmetlerin hareketliliği ile bu süreçte rol alan gerçek ve tüzel unsurların arasındaki bağ, teorik olarak açıklanmakta; bu alanda ihtisas yapan bireyler sayesinde, mal ve hizmetlerin üretilmesinden en son kullanıcıya kadar olan süreçler pratik olarak ortaya konmaktadır.
9. 2. TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİN ENTEGRASYONU Tedarik Zincirinin, hammadde tedarikinden başlayarak, mal veya hizmeti alan nihai kullanıcının memnuniyetin sağlanmasına kadar olan süreçte, birbiri ile koordine edilmiş ve değer yaratan halkalar olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu halkaların birbiri ile sürdürülebilir bir uyum içerisinde çalışmasının ne denli önemli olduğu açıktır. Nasıl ki, işletme fonksiyonları birbirinden bağımsız olarak bir değer ifade etmiyorsa, TZY halkalarını da birbirinden farklı düşündüğümüzde, hiç biri kendi başına bir değer ve nihai fayda yaratmayacaktır.
9. 3. LOJİSTİKTE KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK Kurumsal Sosyal Sorumluluk, 2000’li yılların başından itibaren işletmecilik alanında sıklıkla tartışılan konulardan biri haline gelmiştir. Çevresel duyarlılıklar, enerji tüketimi, sürdürülebilirlik, güvenlik, tüketici ve insan hakları gibi konular, kurumsal sosyal sorumluluk içerisinde ağırlıklı olarak ele alınan başlıklar olurken, bir takım sivil toplum kuruluşları (STK), işletmelerin kurumsal sosyal sorumluluk- larını yerine getirmesi adına bir nevi baskı ve kontrol mekanizması oluşturmuştur.
9. 4. LOJİSTİKTE DIŞ KAYNAK KULLANIMI (LOJİSTİK OUTSOURCING) Uluslararası ticaretin artmasına paralel olarak, sınır tanımayan mal ve hizmet hareketliliğin ne denli arttığı göz önünde bulundurulduğunda, bu mal hizmetlerin üretildikleri yerden taşınması, depolanması stok kontrol ve fiziksel dağıtımlarının yapılması ile nihai tüketiciye ulaşana kadar olan süreç, bu konuda uzmanlaşmış lojistik servis sağlayıcılarının etkililiğini artırmaktadır. Son yıllarda Tedarik Zinciri ve Lojistik Yönetimi konusunda ulusal ve uluslararası düzeyde yaşanan gelişmeler; küresel rekabet yönelimli işletmeler, devletlerin kara hava ve deniz yolu işletmeleri, stratejik tarımsal ve endüstriyel üretim merkezleri, enerji üretim ve dağıtım işletmeleri yanında; silahlı kuvvetler, sağlık ve emniyet teşkilatları gibi stratejik kamusal organizasyonların da, yakın gelecekte ileri derecede profesyonelleşmiş Dış Kaynak Kullanımı (Outsourcing) uygulamalarına gideceklerini göstermektedir.
9. 5. 1. Tersine Lojistik Globalleşme, kitlesel üretim ve iklim değişikliklerinin bir sonucu olarak, geçtiğimiz yüzyıldan günümüze taşınan önemli endişelerden biri de, doğal kaynakların tükenmekte ve kirlenmekte olduğu gerçeğidir. Konu ile ilgili olarak, hem Dünya genelinde, hem de ülkemizde doğal kaynakların korunması ve bunların sürdürülebilirliği konusunda her geçen gün artan bir duyarlık olduğunu görmekteyiz. Bu bağlamda, işletmelere her geçen gün çevreyi korumaya yönelik daha ağır müeyyidelerin uygulanması konusunda toplumsal ve yasal yaptırımlar artmaktadır.
9. 5. 2. Yeşil Lojistik Yalın bir tanımla, işletmelerin geleneksel ekonomik amaçlarına ilaveten, çevresel ve sosyal duyarlıkları da dikkate almak suretiyle, sürdürülebilir nitelikte üretim ve dağıtım yapmaları olarak ifade edilen Yeşil lojistik, Tedarik Zinciri Yönetiminde imalata dayalı çevresel bilincin, kurumsal sosyal sorumluluğun ve sürdürülebilirlik temalı diğer duyarlıkların artmasının bir sonucu olarak görülmektedir.
9. 6. LOJİSTİK KÖYLER VE LOJİSTİK MERKEZLER Globalleşmenin yol açtığı kitlesel imalatın çıktıları, Dünyanın belli bölgelerinde lojistik bağlantı merkezlerinin ve lojistik kümelenmelerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Eskiye nazaran üreticiler ile pazar arasında coğrafik olarak oldukça uzak mesafelerin olması, bu lojistik kümelenmelerin önemini daha da artırmıştır.
9. 6. 1. Lojistik Merkezlerin Karakteristikleri ve Ortak Özellikleri Lojistik köylerin ve Lojistik Merkezlerin ortak özellikleri aşağıdakiler gibidir: • • • Mekân Unsuru Temel özellikler İntermodal / Multimodal Terminaller ve Kombine Taşımacılık Servis Hizmetleri Teknik Hizmetler Fiziksel Özellikler
9. 6. 2. Lojistik Merkezlerde Yer Alan Tesisler ve Yürütülen Faaliyetler Lojistik merkezlerde başlıca aşağıda sıralanan bina ve tesisler ile lojistik kolaylıklar bulunmaktadır; • Çeşitli büyüklükteki depolar ve antrepolar, • Kara yolu-demir yolu bağlantıları, • Konteyner yükleme boşaltma ve stok alanları, • Gümrüklü sahalar, • Tehlikeli ve özel eşya yükleme, boşaltma ve stok alanları, • Dökme yük boşaltma alanları,
9. 6. 2. Lojistik Merkezlerde Yer Alan Tesisler ve Yürütülen Faaliyetler • Bakım onarım ve yıkama tesisleri, akaryakıt istasyonları, • Sosyal ve idari tesisler, • Müşteri ofisleri, personel ofis ve sosyal tesisleri, otopark, tır parkı, yönetim merkezleri vb. • Genel hizmet tesisleri, • Bankalar, restoranlar, oteller, büfeler, iletişim ve gönderi merkezleri, • Tren teşkil, kabul ve sevk yolları
9. 6. 3. Lojistik Köy ve Merkezlerin Yararları Kurulduğu yerlerde lojistik sektörünün ana omurgasını oluşturan lojistik merkezlerin faydaları, genel olarak aşağıdaki gibi sıralanabilir; • Depolama ve taşımacılık başta olmak üzere, tedarik zincirine değer yaratan diğer lojistik faaliyetlerin organize bir şekilde yürütülmesine imkân tanır, • Kent içi trafiğin rahatlamasını sağlayarak, kentlere yeni yaşam alanları kazandırır.
9. 7. LOJİSTİK VE TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNDE BİLGİ SİSTEMLERİ Küreselleşme ve ulus aşan ticaretin gelişmesi, daha karmaşık ağ yapılarının faaliyete geçirilmesini gerekli kılmış, bu aynı zamanda lojistik ve tedarik zinciri yönetiminde bilgi sistemlerine dayalı detaylı planlama yapılması ihtiyacını artırmıştır. Hatta, geçtiğimiz yüzyılın sonlarından itibaren artan lojistik operasyonlarda bilgi sistemleri kullanımı, lojistik sistemlere hizmet ettiği kadar, ağ temelli bilgi sistemlerinin gelişimine de katkı sağlamıştır.
9. 7. 1. Lojistik Yönetiminde Bilgi Sistemlerinin İşlevleri TZY faaliyetlerinin zaten doğası gereği bir ağ yapılanması gerektirmesi, farklı sistemlerden girdi alan ve diğer sistemlere çıktı veren birbiri ile bütünleşmiş işleyiş tarzı, TZY uygulamalarında bilişim sistemleri kullanımını kaçınılmaz kılmaktadır. Lojistik işletmelerinde, bilişim teknolojilerinin kullanımı, işletmenin organizasyon yapısını da etkilemektedir. Bilişim teknolojileri örgütsel esnekliği en üst düzeye çıkararak, şeffaf bir organizasyon yapısının gelişmesine destek sağlamaktadır.
9. 7. 2. Lojistik Bilişim Sistemleri Lojistik yönetiminde etkinliği ve verimliliği artırmak üzere kullanılan başlıca bilişim sistemleri şunlardır; • Kurumsal Kaynakların Planlanması(Enterprise Resources Planning-ERP), • Taşımacılık Yönetim Sistemi (Transportation Management System-TMS), • Depo Yönetim Sistemi (Warehouse Management System-WMS), • Yönetim Bilişim Sistemi (Management Information System-MIS), • İleri Planlama Sistemleri (Advanced Planning System-APS, özellikler rota ve yükleme optimizasyonu konularında
9. 7. 3. Lojistik Bilgi Sistemi Tasarımında Önemli Hususlar Lojistik Bilgi Sistemleri, lojistik faaliyetlerin teknik performansına tesir eden en önemli konulardan birisidir. Çünkü, her biri farklı süreçlere dayalı parçalı lojistik operasyonlar ile, çoğu zaman lojistik yönetim faaliyetlerinin bütünü de lojistik bilgi sistemleri sayrsinde yerine getirilmektedir. Örneğin İtme ve Çekme (Push-Pull) sistemine dayalı bir stok yönetim sisteminde, otomatik bütünlemeye ilişkin faaliyetlerin her aşamasında, birbiri ile etkileşimli bilgi sistemleri kullanılmaktadır.
9. 7. 4. RFID Sistemleri RFID (Radio Freguency Identification), Tedarik Zinciri Yönetimi içerisinde gelecek vadeden konulardan birisidir. RFID kısaca, malzeme tanımlama ve takibine yönelik bir kablosuz teknoloji kullanımını ifade etmektedir. Bugüne kadar süregelen uygulamaları ve kazanımları bağlamında RFID sistemlerini önemli kılan husus ise, satınalma, depolama ve dağıtım gibi içsel süreçlerin organize ve optimize edilmesinde kullanılarak imalat sistemlerini etkili bir biçimde desteklemesi ve envanter yönetiminde yarattığı değerdir.
9. 8. KAMU-ÖZEL İŞBİRLİĞİ 9. 8. 1. Lojistik Faaliyetler Bakımından Kamu ve Özel Sektör Farklılığı Lojistik faaliyetler genel olarak işletme fonksiyonları ve işletme faaliyet alanı ekseninde değerlendirilmekte, çoğu zaman kamu kurumlarının lojistik faaliyetlerinin ya bunlarla eşdeğer olduğu kabul edilmekte, ya da “kamuda lojistik” konusu bütünüyle göz ardı edilmektedir. Oysaki kamu kurumlarının, hem yürüttükleri faaliyetlerin işletmelere göre amaca yönelik farklılığından dolayı, kendine özgü lojistik süreç ve teşkilatları bulunmakta, hem de lojistik faaliyetlerdeki “devlet geleneği” olgusundan dolayı, sistemlerin yapı ve işleyişi işletmelerden farklılık arzetmektedir.
9. 8. 2. Lojistik Faaliyetlerde Kamu ve Özel Sektör İşbirliği; kamu kurumları ile özel sektör girişimlerinin belirli bir kamu hizmeti veya ticari alanda kamu yararı ve/veya ortak iki yönlü bir fayda sağlamak maksadıyla, risk ve kazanımları paylaşacak şekilde, imkân araç gereç ve hizmet yeterliliklerinin, belirli bir akit ile birleştirmelerini ifade etmektedir. Kamu ve Özel sektör ortaklıklarının (Public-Private Partnership-PPP) ulusal ve uluslararası ekonomik büyümeye katkı sağladığı bilinmekte ve karşılıklı faydayalı, sektörler arasında değer yaratmaya yönelik stratejik ittifaklar olduğu belirtilmektedir.
9. 8. 3. Kamu ve Özel Sektör İşbirliğinde Başlıca Lojistik Çalışma Sahaları Kamu özel sektör işbirlikleri 3 PL ve 4 PL gibi dışarıdan lojistik hizmeti sağlama veya stratejik ittifaklara gitme şekillerinde ortaya çıkabildiği gibi, özellikle ulaştırma altyapı faaliyetlerinde Yap-İşlet Devret (YİP) gibi özelleştirilmiş modelller şeklinde de karşımıza çıkabilmektedir.
9. 8. 3. 1. Ulaştırma Altyapısına İlişkin Faaliyetler Ulaştırma sistemlerine ilişkin altyapıların kurulması ve işletilmesi, Kamu ve Özel sektörün iş birliğine gittiği an önemli sahalardan birisidir. Zira bu projeler, çok yüksek ilk kurulum maliyeti gerektirmekte ve uzun dönemli stratejik amaçlara hizmet etmektedirler. Otoyol ağları, hızlı trenler ve buna ilişkin altyapılar, Havalimanı ve pist onarımları ile Limanların hinterlandının geliştirilmesine yönelik altyapı yatırımlarında, Kamu ve Özel sektörün sıklıkla iş birliğine gittiği gözlemlenmektedir.
9. 8. 3. 2. Gümrük Lojistiği Kamu ve özel sektörün lojistik iş birliğine başvurduğu konulardan biri de gümrük lojistiğidir. Sınır ötesi geçişler, özel sektör için karmaşık süreçler ve operasyonları bünyesinde barındarmakta, bu bölgelerdeki lojistik akışa ilişkin düzen ise, yasalar ve devlet tarafından temin edilmektedir. Başka bir deyişle, sınır aşan işlemlerdeki lojistik faaliyetlerin etkililiği, o bölgedeki kamu lojistik hizmetlerinin, bunlara ilişkin altyapının ve devletin uluslararası ticarete sağladığı kolaylıkların durumu ile yakından ilişkilidir.
9. 8. 3. 3. Afet ve İnsani Yardım Lojistiği Kamu ve özel sektör birlikteliklerine sadece ticari anlamda değil, örneğin Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ile, özellikle afet ve insani yardım lojistiği faaliyetlerinde de rastlamaktayız. Bilindiği üzere, afet yönetimi lojistik süreçleri; afet öncesi hazırlık, anında müdahale ve iyileştirme aşamalarından oluşmaktadır. Bu durumda, STK’lar ilgili bakanlık ve kurumlarla, hazırlık aşamasında koordine ettikleri düzeyde afet sırasında ve sonrasında kurtarma ve iyileştirme faaliyetlerine katılırken, bu konudaki belirli bir lojistik işlevi de yerine getirmektedirler.
9. 8. 3. 4. Lojistik Köyler ve Lojistik Merkezler Lojistik faaliyetlerde Kamu-özel iş birliği mekanizmalarından birini de, lojistik köyler ve lojistik merkezler oluşturmaktadır. Lojistik köylere ve merkezlere ilişkin Dünyadaki örneklerde; maliyet avantajı, ekonomik kalkınmaya katkı ve çevresel kaygıların ön planda olduğu görülmektedir.
9. 9. E-TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ (E-TZY) Tedarik Zinciri Yönetiminin karmaşık ilişki ve faaliyetlerinin eş zamanlı olarak yönetilmesinin zorluğu, belirli faaliyetlerin “interaktif” ve “online” olarak yürütülme gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. TZY faaliyetlerinin akışında en önemli unsurlardan üçünü temsil eden ürün/servis, bilgi ve ödeme işlemlerinin; internet tabanlı, bilgi ve iletişim sistemlerinin kullanımı ile yapılmaya başlanması ile, elektronik uygulamaların yöneticilere; zaman, işgücü, maliyet ve elastikiyet kullanma avantajı yarattığı anlaşılmış ve E-TZY (Elektronik Tedarik Zinciri Yönetimi) konusu tartışılmaya başlanmıştır.
9. 10. PERAKENDE LOJİSTİĞİ Perakende Lojistiği’nin Tedarik Zinciri Yönetiminde yenilik ve yaratıcılık uygulamaları için en elverişli faaliyetler olduğu ileri sürülmektedir. Eskisine oranla, perakendeciler üzerinde üreticilerin kurmuş olduğu yönetsel kontrolün boyutunun ise, artık değişmeye başladığı gözlemlenmektedir. Şöyleki, artık müşteriler, üreticinin, perakendecinin rafında zamanında bulundurduğu ya da bulunduramadığı ürünün eksikliğini eskisi kadar hissetmemektedirler. Çünkü tüketiciler nazarında, hem aynı ürünün, ya da alternatifinin bulunabileceği raf sayısı artmakta, hem de, tedarik zincirinde zaman baskısının yarattığı gelişmeler, müşteri lehine işlemektedir.
9. 11. SÜT TAŞIMA YAKLAŞIMI Bilindiği üzere süt ve süt ürünlerinin tüketimi, sağlıklı beslenmenin ve diyetlerin vazgeçilmez parçasıdır. Bu nedenle yarattığı ekonominin büyüklüğü paralelinde, süt ürünlerinin işlenmesi ve taşınması konuları, eskiden beri Tedarik Zinciri Yönetiminin önemli sorunsallarından birisi olmuştur. Tüketim istatistikleri incelendiğindeş örneğin Çin’de ve İsveç’te 1985 -2000 yılları arasındaki kişi başı tüketilen süt miktarı azalmasına karşınş kişi başına süt üretimi artmıştır.
9. 12. HAVA LOJİSTİĞİ Dünyadaki ticaret hacminin küreselleşme ile birlikte hızla artması, ulaşım sektörünü bugün Dünya ekonomisinin en önemli aktörlerinden biri haline getirmiştir. Buna paralel olarak havacılık sektörü de, Dünyada baş döndürücü bir hızla gelişmekte, gerek uluslararası, gerekse kıtalar arası entegrasyon ve bütünleşmede büyük rol oynamakta, hatta öncülük etmektedir. Küresel ölçekte yaşanan tüm bu gelişmeler, havacılık sektörünün hızla büyümesini de beraberinde getirmiş ve hava ulaşımı, ekonomik büyümede kazanan parçalardan biri haline gelmiştir.
9. 12. HAVA LOJİSTİĞİ Hava Lojistiğinin diğer lojistik sistemlerden farklılık gösteren özellikleri aşağıdaki başlıklar altında toplanabilir. • Ulaştırma Sürati, • Taşıma Kapasitesi, • Maliyet, • İnsan Kaynağının Niteliği, • Kullanılan Teknoloji.
9. 12. 1. Hava Ulaştırmasının Destek Unsurları Hava ulaştırmasının destek unsurları, Uçak Sistemleri, Yer Sistemleri ve Altyapı tesislerinden oluşmaktadır.
9. 12. 2. Hava Ulaştırması ve Stratejik Boyutu Hava ulaştırmasında kargo/ulaştırma uçakları ile Dünyanın her yerine belirli bir miktarda, mal ve hizmet menzillerinin elverdiği ölçüde taşınabilir. Bu özelliği ile hava ulaştırması, yalnız hava lojistiği için değil tüm lojistik sistemler ve tedarik zinciri yönetimi için stratejik bir önem taşır.
9. 12. 3. Hava Ulaştırma Prensipleri • • • Ulaştırma hizmetinde Merkezi Kontrol sağlanmalıdır, Ulaştırma hizmeti Planlı olmalıdır, Ulaştırma hizmeti Esnek ve Ekonomik olmalıdır, Ulaştırma ve Uçuş Emniyeti birlikte düşünülmelidir, Taşıma kapasitesinden tam yararlanılmalıdır, Hava ulaştırması Diğer Ulaştırma Sistemleri ile entegre bir şekilde kullanılmalıdır.
9. 13. LOJİSTİK VE TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNİN GELECEĞİ Lojistik Yönetim Konseyi, 1993 yılında, gelecekte, Lojistik Yönetimi‘nin “altı” önemli konudan etkileneceğini vurgulamıştı. Bunlar; 1. Çevresel baskı ve duyarlılıkların artması, 2. Perakende lojistiği ve dağıtım kanallarının önem kazanması, 3. Teknoloji etkisi, 4. Küresel pazar etkisi, 5. Dış kaynaklardan yararlanma (outsourcing) eğiliminin artması, 6. Pazara girişte çevrim süresinin kısaltılması konuları idi.
Devamı sonraki sayfada…
- Slides: 38