BLM 8 SYASAL PARTLERDE SYASAL LETM Siyasal partilerde


BÖLÜM 8 SİYASAL PARTİLERDE SİYASAL İLETİŞİM

Siyasal partilerde iletişim olgusu ve sürecini anlamak için, öncelikle siyasal partilerin yapısının, işleyişinin ve iletişim kalıplarının bilinmesi gerekir. Siyasal partilerde iletişim, yapısı gereği “siyasal”dır. Siyasal partiler, belirli siyasal görüşlerini, ideolojilerini, yöntemlerini kazanacakları seçimler yoluyla gerçekleştirmek üzere bir araya gelen örgütlerdir.

8. 1 Siyasal Partilerin Kısa Tarihsel Gelişimi Siyasal partiler demokratik yönetimlerin örgütleridir. Seçimle yönetilen toplumlarda siyasal partiler vardır. Bu bakımdan diktatörlüklerde, otokratik ülkelerde ya da genel olarak demokratik yönetimleri olmayan toplumlarda gerçek anlamda bir siyasal parti yoktur.

8. 1 Siyasal Partilerin Kısa Tarihsel Gelişimi Tarihsel gelişimi içerisinde “tek parti” yönetimlerinin varlığına sık rastlanmıştır. Günümüzde de, çok sayıda olmasa bile, tek partili yönetimlerin varlığı bilinmektedir. Siyasal partilerde iletişim olgusu ve sürecinin nasıl işlediğini görebilmek için öncelikle örgüt yapısının bilinmesi gerekir. Siyasal partilerde örgüt yapısı ülkeden ülkeye değişmekle birlikte temel olan, değişmeyen yanları da vardı.

8. 2 Siyasal İletişimi Sağlayan Parti Elemanları Siyasal partiler çok geniş, ülkenin tümüne yayılmış, homojen olmayan bir yapıda, içinde insanları barındıran kuruluşlardır. Siyasal partilerde bu yapının bilinmesi, iletişim olgusu ve sürecinin işleyişini göstermesi açılarından önemlidir.

8. 2. 1 Duverger’in Dört Temel Elemanı Fransız siyaset bilimcisi Maurice Duverger, parti için çalışan elemanları “temel unsurlar” adı altında dört grupta toplar: Komite, ocak, hücre ve milis. Bu dört 'temel unsur'un tümünde bulunanların görev ve yetkileri birbirinden farklılık gösterir.

8. 2. 1 Duverger’in Dört Temel Elemanı § Komite: Daha çok seçim zamanında faaliyet gösteren sınırlı sayıdaki kişilerin oluşturduğu gruplardır. Komitede bulunan üye sayısı sınırlıdır ve sayının artırılmasına çalışılmaz. İlişkide bulundukları kişiler daha çok seçkinler, nüfuzlu kimselerdir.

8. 2. 1 Duverger’in Dört Temel Elemanı § Ocak: Bunlar bir bütünün parçası niteliğindedir ve yöreseldir. Tek başlarına yaşayamazlar. Sayılarını artırmak isterler. Ne kadar çok ocak sayısı olursa, parti taraftarı ve parti için kararlı seçmen sayısı o kadar çoğalacaktır. Bu bakımdan ocaklar yeni üyelere açıktır ve onlar için nitelik değil nicelik, yani sayısal çokluk önemlidir.

8. 2. 1 Duverger’in Dört Temel Elemanı § Hücre: Siyasal partilerin mesleksel örgütleridir. Bunlar, komiteler ve ocaklar gibi yöresel değil, mesleksel gruplardır. Örneğin, aynı yerde (fabrika, büro, devlet dairesinde) çalışanların aynı parti taraftarı olmaları durumunda bir hücre oluşturabilmektedirler.

8. 2. 1 Duverger’in Dört Temel Elemanı § Milis: Bunlar partilerin en disiplinli ve partiye en bağlı kişileridir. Askerî bir disiplinle eğitilirler ve partileri için gerektikçe faaliyet gösterirler.

8. 2. 1 Duverger’in Dört Temel Elemanı Duverger, siyasal iletişim açısından milislerin kendi aralarındaki ve partileri ile olan ilişkilerindeki iletişimi, “dikey” ve “yatay” olarak ikiye ayırmaktadır. Dikey iletişim, hiyerarşik bir yapı özelliği göstermesine karşılık, yatay iletişim ağının daha demokratik, daha gevşek bir iletişim modelini çağrıştırdığı söylenebilir.

8. 2. 2 Parti İçi ve Dışı Elemanların İletişim Kanalları Duverger’in siyasal parti içi elemanları için yaptığı temel eleman gruplandırmasından sonra yapılan ayrıntılı sınıflandırmada, partilerde en dıştaki seçmenden başlayarak en ortada bulunan parti liderine kadar giden yedi katmanlı bir yapı kabul edilmektedir.

8. 2. 2 Parti İçi ve Dışı Elemanların İletişim Kanalları

8. 2. 2 Parti İçi ve Dışı Elemanların İletişim Kanalları § Seçmen: Bu grup, partilerin tüm topluma yayılmış en geniş türdeş olmayan grubudur. Genel olarak; “kararlı”, “duyarlı” ve “potansiyel” olmak üzere üç ayrı grupta ele alınabilir.

8. 2. 2 Parti İçi ve Dışı Elemanların İletişim Kanalları Kararlı seçmen kitlesi, parti açısından en güvenilir seçmen, kararlı olan seçmendir. Çünkü bu seçmenler partiye bağlıdır ve kolayca partilerinden vazgeçmezler. Bunlara “sempatizan” da denilebilir. Genelde seçim zamanı partilerine olan bağlılıklarını seçim sandıklarına giderek, partilerine oy vererek gösterirler.

8. 2. 2 Parti İçi ve Dışı Elemanların İletişim Kanalları Duyarlı seçmen kitlesi, olayların akışına, partinin göstereceği performansa ve seçim zamanında adayların kişiliklerine bağlı olarak oy kullanır. Partilerinin hataları, başarısızlıkları bu seçmen kitlesini olumsuz etkileyebilir.

8. 2. 2 Parti İçi ve Dışı Elemanların İletişim Kanalları Kararsız seçmen kitlesi, partilerin kendi taraflarına çekmeye çalıştıkları kitlelerdir. Bu seçmen kitlesi benzer parti programlarına bağlı olarak parti tercihi yaparlar. Seçim zamanında liderlerin ya da partilerin propaganda konuşmasında ilk hedeflenen seçmen kitlesi, bu kitledir.

8. 2. 2 Parti İçi ve Dışı Elemanların İletişim Kanalları 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nda üyelik 6. ile 1112. maddelerde düzenlenmiştir. 18 yaşını dolduran “…Her Türk vatandaşı, Kanunda ve parti tüzüğünde gösterilen şartlara ve usullere göre siyasi partilere üye olma ve dilediği anda üyelikten çekilme hakkına sahiptir…” Maddenin devamında ise bir kişinin tek bir partiye, tek bir yerde üye olabileceği koşulu da getirilmiştir.

8. 2. 2 Parti İçi ve Dışı Elemanların İletişim Kanalları Üyeler ile parti arasındaki siyasal iletişim, genel olarak, kayıtlı bulundukları parti örgütlerinin kendilerine ulaştıracakları broşür, kitap, gazete, ses ve görüntü bantları, telefon, faks ve elektronik medya, e-posta, cep telefonu ile kısa mesaj (SMS) gibi uzaktan iletişim yolları ile yapılır. Ancak, gerektikçe, üyelere özgü seminer, konferans gibi yüze iletişim modelleri de kullanılabilir.

8. 2. 2 Parti İçi ve Dışı Elemanların İletişim Kanalları § Militanlar: Duverger’in tanımındaki “milis” unsurlar ile aynı özellikleri gösterir. Bunlar partinin aktif üyeleridir. § İl ve İlçe Örgütleri: Bunlar yasalarla kurulması öngörülen birimlerde çalışan kişilerden oluşur. Bu örgütlerdeki kişiler parti içi seçimlerle göreve gelirler.

8. 2. 2 Parti İçi ve Dışı Elemanların İletişim Kanalları § Merkez (Üst) Yönetim: Bu grupta bulunanlar partiyi yöneten kişilerdir. Merkez yönetim, teşkilatın yasal birimidir ve yetkileri ile yapısı ülkeden ülkeye değişir. Parti ile ilgili kararları, parti başkanının onayıyla alırlar. § Parlamento Grubu: Seçimleri kazanarak parlamentoya gelen milletvekillerinin oluşturduğu gruptur.

8. 2. 2 Parti İçi ve Dışı Elemanların İletişim Kanalları Merkez yönetim ve parlamento gruplarının parti içi ilişkilerinde de araçlı iletişim kanalları kullanılır. Ancak, seçmenle ve halkla olan ilişkilerinde miting, seminer, toplantı, sohbet gibi yüze iletişim yöntemlerinin yanında, kitlesel iletişim araçlarına da gereksinimleri vardır.

8. 2. 2 Parti İçi ve Dışı Elemanların İletişim Kanalları Parlamento grubunun ise seçim öncesi, parlamentoda bulunduğu süre içinde kendini göstermesi, siyasal iletişimini hem parti başkanı ve üst yönetim ile hem de seçmenle sürekli olarak kurması gerekir.

8. 2. 2 Parti İçi ve Dışı Elemanların İletişim Kanalları Seçim zamanı ise daha farklı iletişim yöntem ve teknikleri kullanılır (bu konu, “Siyasal Kampanyalar” bölümünde ayrıntılı olarak ele alınacaktır). § Lider: Parti lideri ya da başkanı, o siyasal partinin en üst yasal yöneticisidir. Parti liderinin seçilmesi farklı yöntemlerle gerçekleşir.

8. 2. 2 Parti İçi ve Dışı Elemanların İletişim Kanalları § Lider Çevresi: Bu grupta ele alınan ‘lider çevresi’, yasal bir örgütlenme olmayıp, liderin o günlere gelmesinde rolü olan yakın çalışma arkadaşlarından oluşur. Bu kişilerin yasal bir durumu yoktur.

8. 2. 2 Parti İçi ve Dışı Elemanların İletişim Kanalları Parti başkanının, tüm parti örgütü, parlamentosu, il ve ilçe örgütleri, kendi partisinin belediye başkanları ile medya ve hatta iş çevreleri ve giderek önem kazanan sivil toplum örgütleri iletişimi söz konusudur.

8. 2. 2 Parti İçi ve Dışı Elemanların İletişim Kanalları Tüm taraflarla iletişimin tek bir iletişim yöntem ve tekniğiyle yapılamayacağı açıktır. Bunun için bu sayılanların uzaklık ve yakınlığına, grupların küçüklük ve büyüklüğüne göre farklı iletişim yöntemleri kullanılır. Tüm ilişkilerde en etkili iletişim türü, yüze iletişimdir.

8. 3 Siyasi Partilerin Kamuoyu ile İletişimi Siyasal partilerin kamuoyu ve özellikle seçmenle iletişimi -daha sonra açıklanacak- seçim zamanı farklı boyutlarda; yöntem ve tekniklerle yapılsa da, bu iletişimin seçim öncesi ve sonrasında da olması ve sürekli kılınması gerekir.

8. 3. 1 Kamuoyuna Doğrudan Mesaj Verme Siyasal partilerin kamuoyu ile partilerine yönelik doğrudan ve sürekli olarak iletişimde bulunmaları doğaldır. Siyasal iktidardaki siyasal parti(ler)in bu konuda zorluk çekmedikleri; yönetimlerinden kaynaklanan olayların haber değeri olması durumunda, bunun çeşitli yollarla kamuoyuna yansıyacağı açıktır.

8. 3. 1 Kamuoyuna Doğrudan Mesaj Verme Mecliste muhalefeti oluşturan siyasal partilerin ise bu tür olanakları daha sınırlıdır. Onların da toplumdaki çeşitli olaylara duyarlılık göstererek parti düşüncesini, tutum ve davranışını topluma aktarmaları beklenir.

8. 3. 1 Kamuoyuna Doğrudan Mesaj Verme Siyasal partiler içerisinde bir üçüncü grup vardır ki, bunların kamuoyuna seslenmeleri daha sınırlıdır. Onlar da meclise giremeyen, mecliste temsilci bulundurmayan küçük siyasal partilerdir.

8. 3. 2 Sosyal Faaliyetlere Katılma Partiler seçim zamanı yoğun siyasal iletişim faaliyetinde bulunurlar. Ancak, siyasal partilerin bu yoğun döneme hazırlıklı gelebilmeleri için, seçim öncesi dönemde sosyal faaliyetlere katılmaları ve bu faaliyetlerin kamuoyuna ya da daha özel bir grup olan, o partinin seçmenlerine duyurulması gerekir.

8. 3. 2 Sosyal Faaliyetlere Katılma Ayrıca, fabrika, iş yeri, eğitim kurumu gibi yerlerin hizmete açılması ile ilgili törenler ve toplantılara, seminer ve konferanslara katılarak oralarda ya konuşmak ya da en azından orada bulunmak suretiyle konuyla ilgili olduğu imajını vermek de önemlidir.

8. 4 Siyasal İktidar-Medya İlişkisi Siyasal kurumlar iletişim araçları arasındaki ilişkiler, gerçekte iletişim kurumlarının ne kadar özerk olduğu ve bu özerkliğin nasıl sağlandığı; ne tür yöntemlerle ve ne ölçüde kısıtlandığı sorununda yatmaktadır (Çaplı, 2001).

8. 4 Siyasal İktidar-Medya İlişkisi Tarihsel gelişim içerisinde medya ve siyasal iktidarlar arasındaki ilişkilerde hükûmetlerin tüm çabası, hangi yolla olursa olsun medyanın kendi yanlarında ya da denetimlerinde olmasını sağlamak yönünde olmuştur.

8. 4 Siyasal İktidar-Medya İlişkisi Daha önce de açıklandığı üzere, kitle iletişim araçlarının özel girişimin elinde olması, hükûmetlerin ve devletin egemenliği dışında bir yayın politikasının izlendiği izlenimini vermekte ise de, özel kesimin, kendi ekonomi politiği; kendi çıkarları çerçevesinde, özellikle iktidar yanlısı bir yayın politikası ve tutum izlediği tüm ülkelerde gözlemlenen bir husustur.

8. 4 Siyasal İktidar-Medya İlişkisi Özellikle günümüzde medya patronlarının aynı zamanda büyük holdinglerin de sahibi olmaları nedeniyle toplumda, patronların ellerinde bulunan medyanın, kamu hizmeti anlayışı ile yayın yapmaktan çok, asıl uğraşı alanlarındaki işlerinin yürütülmesi, desteklenmesi, bir başka deyişle kendi çıkarları için kullanıldığı izlenimi uyanmaktadır.
- Slides: 38