Bilimsel aratrma yntemleri Do Dr Burcu Ba Aratrma
Bilimsel araştırma yöntemleri Doç. Dr. Burcu Baş
Araştırma Nedir ? • Kısaca; Araştırma, insan beynini meşgul eden bir problemin ortaya çıkması ya da bir merakın uyanması sonucunda başlayan bir sorgulama sürecidir.
Bilimsel araştırmanın sınıflandırılması
ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Sağlık bilimlerinde iki ana tip araştırma yöntemi kullanılmaktadır: • Niteliksel araştırmalar • Niceliksel araştırmalar
Niteliksel" (qualitative) araştırmalar • İnsan davranışlarını, içinde bulunduğu ortamda araştırmayı ve çok yönlü açıklamayı amaçlayan yöntemlerdir (odak grup tartışmaları, derinlemesine görüşmeler gibi).
Niteliksel" (qualitative) araştırmalar • Bu tipte araştırmalar, amaca yönelik olarak durumların derinlemesine betimlenmesi, yorumlanması ve katılımcıların düşünce ve davranışlarını anlayarak, kuramlar oluşturma ve modelleyi amaçlar. • Çalışma yöntemleri "nitel" olup, sayısal ve ölçmeye dayalı değerlendirmeleri içermez. N
Niteliksel araştırmalar • Son 15 -20 yıla dek genel olarak sosyal bilimler alanında kullanım görmüş ancak, çok faktörlü hastalıkların yaygınlık kazanması, kişilerin sağlığının genetik yatkınlıkları kadar gelişimsel ve çevresel faktörlerden de etkilendiği görüşünün yaygınlaşması ile birlikte fen bilimleri alanında da giderek önem kazanmıştır.
Niteliksel araştırmalar • Günümüzde, özellikle sağlık açısından risk taşıyan davranış paternlerinin arkasında yatan nedenlerin araştırılması, kişilerin sağlık hizmetlerinden beklentilerinin saptanması, yaşam kalitesinin değerlendirilmesi vb. konularda niteliksel tipte araştırmalar niceliksel araştırmalar ile eş zamanlı ve tamamlayıcı tarzda kullanılmaktadır.
Niceliksel" (quantitative) araştırmalar 1) Gözlemsel araştırmalar: • Tanımlayıcı araştırmalar (vaka takdimi, vaka serisi, ekolojik çalışmalar, ± kesitsel araştırmalar) • Analitik araştırmalar (± kesitsel araştırmalar, vaka-kontrol tipi çalışmalar, kohort tipi araştırmalar) 2) Deneysel araştırmalar.
Gözlemsel araştırmalar • Müdahale araştırmalarından farklı olarak burada, araştırmacı katılımcının maruziyet durumunu bizzat etkilemez, etkene maruziyet durumunun hastalık ile nasıl bir ilişkisi olduğunu (varsa) gözlemler.
• Kanıta dayalı tıp çerçevesinde tanımlayıcı araştırmalar, uzman panelleri, uzaman görüşü ve klinik deneyime dayalı gözlemler ile birlikte en düşük düzeyde (III. sınıf) kanıt olarak kabul görmektedir. • En az bir adet düzgün planlanmış randomize kontrollü klinik araştırmaya dayalı sonuçlar ise en yüksek düzeyde (I. sınıf) kanıt olarak kabul görmektedir.
Tanımlayıcı Araştırmalar • Kişi, yer ve zaman özelliklerine göre hastalıkların toplumdaki dağılımını inceler. • Tanımlayıcı araştırmalar ile hastalık risk faktörleri/nedenlerine yönelik hipotezler üretilebilir, sağlık hizmeti planlayıcıları için koruyucu ve eğitici programların nasıl etkili olacağı konusunda kaynak teşkil eder.
Tanımlayıcı Araştırmalar • Populasyonda bir hastalığın oranını yada hastalığın risk fatörünün değerlendirilmesi için önemli çalışmlardır. Örn: Prevalence of asthma in children
Tanımlayıcı Araştırmalar(Descriptive) • • Olgu sunumları Olgu serileri Cross-sectional Sürveyans
Olgu sunumları • Tanımlayıcı araştırmaların en yaygın tipidir • Topluma göre farklı niteliklerdeki tek bir olgunun incelenmesidir. • Az rastlanan tıbbi durumları dökümante ederler • Yeni bir hastalık / belirli bir maruziyetin yan etkisi
Olgu sunumları • Non-Syndromic Bilateral Dentigerous Cyst: A Case Report. • Graft necrosis occurred after iliac crest reconstruction after mandibular segmental resection of ameloblastoma
Olgu serileri • Ortak özellikleri olan ve yineleyen olguların tanımlanmasıdır. • Yeni hastalık veya epidemiye dikkat çeker
Olgu serileri • Treatment of masseteric hypertrophy with botulinum toxin: A report of two cases
Sürveyans çalışmaları • Bir sağlık sorununu belirli bir süre izleyen ve kaydeden veri tabanlarından elde edilen sonuçlardır.
Sürveyans çalışmaları • Genel anestezi yoğun bakım ünitesinde hastane enfeksiyonlarının sürveyansı
Kesitsel (Cross-sectional) çalışmalar • Toplumlarda ya da toplumun alt gruplarında, kişilerin belirli bir etkene maruz kalma durumunu ve hasta olma durumunu eş zamanlı olarak çalışan araştırmalardır.
Kesitsel (Cross-sectional) çalışmalar • Ucuz, kolay, ve kısa sürede veri toplanabilir. • Toplumlarda hastalık sıklığının (prevalans) araştırılmasını sağlar.
Kesitsel (Cross-sectional) çalışmalar Dezavanatajı: • Toplumu zaman içinde tek bir noktada/zaman diliminde çalıştığı; ve, etken ile sonucu (hastalık) aynı anda incelediği için, kesitsel araştırmalarda etkenin zaman içerisinde hastalıktan önce geldiğinin (hastalığa bizzat sebeb olduğunun) çalışılamamasıdır
Kesitsel (Cross-sectional) çalışmalar • Tanımlayıcı yada analitik olabilir. • Tanımlayıcı: Belirli bir populasyonda, belirli bir hastalığın frekans ve dağılımını inceler Örn: Samsundaki ilkokullarda ki 12 -14 yaş arası çürük sayısı. • Kohort çalışmlarından farklı olarak kesitsel çalışmalarda bireyler zaman içinde değerlendirilmez. Belirli bir anda hastalığın yada ortaya çıkan durumun prevelansına bakılır.
Kesitsel (Cross-sectional) çalışmalar • • • Toplum araştırmaları (Population survey ) Topluluk araştırmaları (Community survey ) Epidemiyolojik araştırmalar Taramalar (Screening) Prevalans araştırmaları
II-Analitik araştırmalar • Analitik araştırmaları tanımlayıcı araştırmalardan ayırd edici en önemli özelliği, bir "karşılaştırma" grubunun olmasıdır. • Neden-Sonuç ilişkisini analiz etmeyi amaçlar
Kohort çalışmaları • Kişiler öncelikle çalışılan hastalık açısından muayene ve test edilirler, hasta olanlar çalışma dışında bırakılır. "Sağlam" olanların ilgilen etkene maruz kalma durumları tespit edilir. • Sonrasında, tüm grup (kohort) hastalığın ortaya çıkması açısından yeterli bir süre boyunca izlenir ve kişilerin hastalık geliştirme durumları saptanır.
Kohort çalışmaları • Hasta olmayan bir kişinin izlem süresi içindeki hasta olma riskine "insidans" (risk) adı verilir. Kohort araştırmalarda, etkene maruz kalan ve kalmayan gruplardaki hastalık riskleri hesaplanır ve oranlanır. • Ortaya çıkan orana "rölatif risk" adı verilir ve etkene maruziyetin hastalık üzerindeki etkisinin gücüne ait bir göstergedir.
Kohort çalışmaları Korhort: Ortak özelliklere sahip hastaların oluşturduğu grup. • Prospektif • Retrospektif • Ambidirektionel
Prospektif-retrospektif • Araştırmacının, çalışma başladığında, hastalığa yakalanma zamanına kıyasla zaman ekseninde nerede olduğuna göre çalışmalar, "prospektif" veya "retrospektif" adını alırlar. • Retrospektif ve prospektif terimlerinin bir araştırma tipi değil, araştırmacının çalışmasına başlaması ile hastalık oluşumu arasındaki ilişkinin bir ifadesi olduğu unutulmamalıdır.
Prospektif • Çalışma başında kişilerin henüz hastalık geliştirmediğini ifade eder. Araştırmacı araştırmaya başlar ve ileriye dönük olarak, hastalık gelişimin izler
Retrospektif • Daha çok kayıta dayalı kohort araştırmalarda ve vaka-kontrol çalışmalarda görülen durumda ise, araştırmacı çalışmaya başladığında kişiler hem etkenle karşılaşmış hem de hastalık gelişimini tamamlamıştır. • Araştırmacı zaman içerisde, geriye dönük bilgi toplayarak, etkensonuç ilişkisini araştırır.
Retrospektif • Araştırmacı akciğer kanseri vakaları ve kontrollerine eskiden sigara içme durumlarının ne olduğunu sorar ve sigara-akciğer kanseri ilişkisini çalışır • Şu anda emekli olmuş bir grup sigortalı işçinin varsa işe girme muayenelerindeki sigara içme durumlarına göre, geçen 30 yılda koroner arter hastalığı geliştirme durumları arasındaki ilişkiyi, kayıtlara dayalı olarak, retrospektif olarak inceleyebilir. •
Kohort çalışmaları • • Avantajları Etken – hastalık ilişkisi gerçekçidir Tek bir etkenin sebep olacağı bir çok etki (sonuç) çalışılabilir Prospektif tipi BIAS’ı en aza indirir İnsidans hızı ve Rölatif Risk hesaplanabilir • • Dezavantajları İnsidans hızı düşük ve latent periodu uzun hastalıklar için uygun değildir Prospektif ise, pahalı ve zaman alıcı olabilir Retrospektif ise, çok iyi tutulmuş kayıtlar olması gerekir İzlemde kayıplar ve yer değiştirmeler çok olur
Vaka-kontrol (case-control) çalışması • İlgilen hastalığa sahip kişiler ile ("vakalar"), bunlara benzer ancak hastalığı olmayan kişiler ("kontroller")den oluşan bir grubu inceler • Vakalar ile kontrollerin etkene maruziyet durumlarını karşılaştırmalı olarak değerlendirilir
Vaka-kontrol (case-control) çalışması • Özellikle toplumda nadir görülen (prevalansı düşük) ve hastalık oluşma süresi uzun hastalıklarda tercih edilir.
Vaka-kontrol (case-control) çalışması • Etkene maruz kalam durumu (odds, maruz kalan/kalmayan) vaka ve kontrollerde ayrı hesaplanır ve oranlanır. Odds ratio (tahmini rölatif risk) adı verilen bu oran, etkene maruz kalma durumunun hastalık oluşumu üzerinde ne kadar etkili olduğunu ifade etmekte kulanılır
Eşleştirilmiş" (matched) vaka-kontrol çalışması • Yaş, cinsiyet, medeni durumu ve benzeri özelliklerin çalışılan etken-sonuç ilişkisini etkileyeceği kesin ise, konroller bu özellikler açısından vakalara benzer (eş) seçilebilir. • Eşleştirilme "birebir" veya "grup" bazında yapılabilir. • Eşleştirilmiş vaka-kontrol çalışmalarda analizlerin mutlaka eşleştirilmeye uygun şekilde yapılması gerektiği unutulmamalıdır
Vaka-kontrol çalışması Vakaların Seçimi: 1. Belirlenmiş bir zaman periodu boyunca hastane “klinik’ten seçilebilir “Hospital based casecontrol study” 2. Tanımlanmış bir genel toplumdaki tüm hasta kişiler seçilebilir “Population based casecontrol study” Kontrollerin Seçimi: 1. Hastane kontrolleri aynı hastaneye başka nedenlerle başvuranlar veya diğer kliniklere başvuranlar 2. Vakaların arkadaşlar, komşular, akrabaları 3. Genel toplum kontrolleri Yaş, cinsiyet, sosyoekonomik durum vaka grubu ile benzer olmalıdır.
Vaka-kontrol çalışması Avantajları: • Kohortla karşılaştırılınca relatif olarak hızlı and ucuz dur • uzun latent periodu olan ve nadir hastalıklar için uygundur • Tek bir hastalığa ait birden fazla etyolojik faktörün incelenmesi olanaklıdır Dezavantajları: • Hospital based ise, bazı ölçümleri hesaplamak olanaklı değildir – Morbidite-mortalite hızları, rölatif risk, vb. • Bazı durumlarda “etkenhastalık ilişkisini” göstermek zordur • BIAS olasılığı yüksektir – Kayıtlar, görüşme, farklı kurumlar, seçilmiş kişiler
Deneysel Araştırmalar • Deneysel araştırmalarda da bir kontrol grubu vardır ve hipotez test dilmesi amaçlanır. Bu bağlamda deneysel araştırmalar (müdahale araştırmaları) da analitik araştırmalar grubundadır. Fark, deneysel araştırmalarda müdahale tipine, yani katılımcının hangi etkene maruz kalacağına, araştırmacının "bizzat" karar vermesidir.
Deneysel Araştırmalar • Günümüzde bu gruptan en sık olarak kullanı randomize kontrollü klinik ilaç araştırmalarıdır. • Bu araştırmalarda, kişilerin müdahale (deney) gruplarına ayrımı randomize (rastgele) yapılır
Tek kör-çift kör çalışmalar • Eğer veri kalitesi daha da artırılmak istenirse, katılımcının hangi grupta olduğunu (örneğin, yeni ilaç veya eski ilaç/plasebo) bilmesi engellenebilir: "tek kör"; hatta ilacı veren kişinin de verdiği ilacın hangisi olduğunu bilmesi engellenir: "çift-kör".
Üçlü-kör(maskeleme) • Bazı durumlarda analizi/değerlendirmeyi yapan kişi de hangi grubun deney ya da kontrol grubunda olduğunu bilmez ("üçlükör"). "maskeleme" yoluyla kişilerin seçim ve yargılarının çalışma sonuçlarını etkilemesi engellenmeye çalışılır.
• Veri kalitesi açısından en kaliteli çalışma tipi olan randomize kontrolü klinik araştırmaların önemli dezavantajları, etik sorunlar, devamsızlık ve tedaviye uyum (compliance) sorunlarıdır. • Klinik raştırmalardan elde edilen sonuçların seçilmiş bu özel grup dışındaki toplum fertleri için genellenemeyeceği unutulmamalıdır.
Girişimsel araştırmalar Girişimsel çalışmalarının türleri – Hayvan deneyleri – Klinik deneyler • Tedaviye yönelik • Korumaya yönelik – Toplum deneyleri Randomize – non randomize Kotrollü - kontrolsüz Tek kör – çift kör
Girişimsel çalışmalar Toplum Deney toplumu (homojen!? ) (çalışma grubu) Randomizayon Müdahale grubu (tedavi) Sonuç (müdahale) İyileşti İyileşmedi Karşılaştırma grubu (placebo) İzlem Sonuç (kontrol) İyileşti İyileşmedi
Deneysel Çalışmalar Tedavi edici deneyler • Bir ilaç veya tedavi prosedürünün belirli bir hastalığı olanlar arasında – semptomları azaltıp azaltmadığı – recürrensi önleyip önlemediği – hastalıktan ölüm riskini azaltıp azaltmadığını tanımlamak için yapılır Koruyucu deneyler • ilaç veya prosedürün hastalık gelişme riskini azaltıp azaltmadığını değerlendirmek için • belirli bir risk altındaki veya yüksek risk taşıyan sağlıklı bireyler arasında yapılabilir
Koruyucu deneyler Saha deneyleri Örnek: 1954 Francis- poliomiyelit için saha deneyi Sağlıklı çocuklar Randomizasyon Plasebo Aktif aşı İzlem Paralitik polio insidansı plasebo grubuna göre %50 daha azdı.
Koruyucu deneyler Toplum deneyi Örnek: Newburgh-Kingston diş sağlığı çalışması Newburgh Suya Sodyum florid eklendi Kingston: Herhangi bir şey eklenmeyen su Çürük, eksik veya dolgulu diş sayısında azalma
Girişimsel araştırmalar • Etik sorunlar – – – Zarar vermemeli Gönüllü ve uygun katılımcılar Katılımcılara yeterli bilgi verilmesi Zaman zaman analiz yapma İzinler • Yapılabilirlik – Katılımcı bulma – Uzun zaman – İzlemde kayıplar • Çalışmanın maliyeti
İSTATİSTİKTE TEMEL KAVRAMLAR
Örneklem ve evren • Çalışmaya alınan deneklerin oluşturduğu gruba örneklem, bu grubun temsil ettiği topluma evren denir. Örneklemdeki deneklerin evrenden tesadüfi (random) olarak seçilmesi gerekir.
Örneklem seçimi • Basit tesadüfi (random) örnekleme: Tesadüfi sayılar tablosundan ya da bilgisayardaki örnekleme modüllerinden yararlanılarak yapılır. • Sistematik örnekleme: Evrendeki denek sayısı örneklemdeki denek sayısına (n) bölünerek elde edilecek rakam kullanılarak örnekleme alınacak denekler belirlenir. • Tabakalı örnekleme: Örneklem seçimine başlamadan önce, evren, belirlenmiş özellikler açısından tabakalara ayrılır ve her tabakadan tesadüfi seçim yapılır. • Küme tipi örnekleme: Önce evren küme adı verilen altbirimlere bölünür. Daha sonra her kümedeki tüm denekler ya da randomizasyon yöntemlerinden birine göre seçilen denekler örnekleme alınır.
Değişkenler • Değişkenler, deneklere ait özelliklerdir. Deneğin ait olduğu grup, yaşı, cinsiyeti, boyu, ağırlığı, kan basıncı, serum glukoz düzeyi vb. birer değişkendir. Değişkenler, ölçüm özelliklerine göre nominal, ordinal ve sayısal olabilir. • Nominal değişkende, ölçüm düzeyleri (değişkenin alabileceği değerler) arasında bir sıralama ya da uzaklık-yakınlık gibi belirli bir mesafe yoktur. Grup, cinsiyet… • Ordinal değişkende ölçüm düzeyleri arasında bir sıralama vardır, ama düzeyler arasındaki mesafeler belirli değildir. Hastalık evreleri… • Sayısal değişkende ölçüm düzeyleri arasında hem sıralama hem de belirli bir mesafe vardır.
Bağımsızlık ve bağımlılık • Değişkenlerin bağımsızlığı: Tıp alanında değişkenler arasında ilişki olup olmadığını araştırırken, değişkenlerden bazılarına bakarak diğer değişkenlerin ne derece değiştiği kestirilmeye çalışılır. Birinci grup değişkenler bağımsız değişken, ikinci grup değişkenler bağımlı değişkendir. • Grupların bağımsızlığı: Her grupta farklı denekler yer alır, bir gruptaki bir denek aynı zamanda başka gruplarda bulunmaz. (“denek” teriminden kişinin kendisi değil, kişiye ait veri kastedilmektedir)
Tanımlayıcı istatistik • Tıp alanında yapılan çalışmalarda bir gruba ait belirli değişkenlerin değerleri hakkında bilgi, tanımlayıcı istatistik diye adlandırılan ölçütlerle özetlenir. • Merkezi eğilim ölçütleri (dağılımın yer gösteren ölçütleri) ve yayılma ölçütleri (dağılımın yaygınlık ölçütleri) tanımlayıcı istatistiğin iki grubudur.
Dağılımın yer gösteren ölçütleri (merkezi eğilim ölçütleri) • Aritmetik ortalama (x, µ): Değerler toplamı/denek sayısı. Standart hata ile birlikte gösterilmelidir. • • Ortanca (medyan): Dağılımın orta noktasındaki değer Tepe değeri (mod): Dağılımda en çok görülen değer Geometrik ortalama: Logaritmik skalada ölçümlerde. . Çeyrek ve yüzdelikler (persentil): %25 -%50 -%75 Simetrik (normal) dağılımda aritmetik ortalama, ortanca ve tepe değeri birbirine eşittir. Laboratuvar değerlerinde alt sınır: 2, 5. Persentil; üst sınır: 97, 5. Persentil
Dağılımın yaygınlık ölçütleri (yayılma ölçütleri) Değer aralığı (range, w): En büyük değer – en küçük değer Standart sapma (s, ): Kesinliği tanımlar Varyans (s 2, 2) Varyasyon katsayısı (Coefficient of variation, CV): Standart sapmanın ortalamaya göre % değişimi [CV= 100 • (s/x)] • Standart hata (s/ n) • • Laboratuvar ölçümlerinde CV’nin üst sınırı %10’dur.
Dağılım şekli ölçütleri • Ortalama=ortanca=mod ise dağılım normal dağılımdır. • Çarpıklık (skewess): Mod<ortanca<ortalama ise dağılım sağdan çarpık; ortalama<ortanca<mod ise dağılım soldan çarpıktır. • Sivrilik-basıklık (kurtosis): Eğrinin tepesi sivriyse dağılım leptokurtik; tepesi basıksa dağılım platikurtiktir. Verilerin tanımlayıcı istatistiği, histogram, gövde-yaprak grafiği ve boksör torbası grafiği ile özetlenir.
Doğruluk ve kesinlik • Doğruluk (accuracy): Bir sonucun gerçek değere ne kadar yaklaştığının ölçütüdür. Mutlak veya bağıl hata ile verilir. MH= xö-xg; %BH=100 • (xö-xg)/xg • Kesinlik (precision): Sonuçların tekrarlanabilirliğinin bir ölçüsüdür. Standart sapma ile bulunabilir. Standart sapma ne kadar küçükse değerler o kadar kesindir. Doğruluk ve kesinlik birbirinden bağımsız iki parametredir. Bir analiz sonucu doğru olduğu halde kesin veya kesin olduğu halde doğru olmayabilir.
Güven aralığı ve güven seviyesi • Güven aralığı (confidence interval): Standart sapma ve ölçme sayısına bağlı gerçek ortalama değeri içine alan sınırların (güven sınırları) belirlediği aralık. • Güven seviyesi: Gerçek ortalama değerin, belirlenen sınırlar içerisinde olma olasılığını belirleyen büyüklük. X- ile x+ güven aralığı için güven seviyesi %68 X-2 ile x+ 2 güven aralığı için güven seviyesi %96 X-3 ile x+ 3 güven aralığı için güven seviyesi %99, 7
Analitik hatalar • Büyük hatalar: Yanlış deney planlama ve hesaplama ile ilgili. Deney tekrarlanmalı veya sonuçlar iptal edilmeli. Çoklu ölçümlerde şüpheli değerin atılması için Q testinden yararlanılır. [Qhesaplanan=|Xşüpheli-Xşüpheli değere en yakın değer |/(Max-Min)]>Qkriter ise, şüpheli değer verilen güven seviyesinde atılabilir. • Sistematik hatalar (SE): Analiz sonucunu sabit ve belirli düzeyde değiştiren, nedeni bilinen ve ölçülebilen kesin değerlere sahip hatalar. Sabit ve oransal hata (CE ve PE) olmak üzere iki tiptir. Analiz sonucunun doğruluğunu etkilerler. • Rasgele hatalar (RE): Düzeltilemeyen ve kontrol edilemeyen birçok değişkene bağlı hatalar. Analizin kesinliğine etki ederler, standart sapmanın büyük olmasına neden olurlar. N>30 ise hataların birbirlerini götüreceği ve sonuçlar üzerine pek yansımayacağı kabul edilir.
Tıbben müsaade edilen hata • Sistematik hata ve rasgele hata toplamı toplam hata (TE) olarak tanımlanır: TE = SE + RE TE = Bias + 2 s • Tıbben müsaade edilen hata (TEa), klinisyenlerin hastalık kararında kullandıkları ve analiz yönteminin değerlendirilmesinde temel alınan performans kriteridir; her analit için faklı olmak üzere Bias + 2 s < TEa ; Bias + 3 s < TEa ; Bias + 4 s < TEa olabilir.
Analitik hataların hesaplanması için deneyler • • Art arda yapılan ölçümler İnterferans deneyleri Geri elde (geri kazanım, recovery) deneyleri Yöntem karşılaştırma deneyleri
Art arda yapılan ölçümler • Rasgele hatayı hesaplamak veya tekrarlanabilirlik performansını değerlendirmek için aynı örneğin art arda ölçülmesiyle yapılan deneylerdir. Aynı çalışma grubunda yapılabildiği gibi, gün içinde farklı çalışma gruplarında, günler arasında 20 çalışma günü yapılabilir. Gün içi değişkenlik için: s<0, 25 TEa Günler arası değişkenlik için s<0, 33 TEa olmalıdır.
İnterferans deneyleri • Sabit sistematik hata (CE) hakkında bilgi sağlar, yöntemin özgüllüğünde problem olduğunu gösterir. Ölçümümü yapacağımız analiti içeren örneğe, interferans oluşturabileceği öngörülen materyal eklenir. Aynı miktardaki örneğe, materyalin eklendiği miktardaki saf dilüent eklenir. Her iki örnek analiz edilir. Aradaki fark saptanır. Eklenen kons. =Std. kons. x[ml std. /(ml std. +ml serum)] İnterferans=Konsölçülen - Konsbazal CE<TEa ise performans yeterlidir.
Geri elde (geri kazanım, recovery) deneyleri • Oransal sistematik hata (PE) hakkında bilgi sağlar. Analitin ölçümünün yapılacağı hasta örneğine, analit standart çözeltisinden eklenir. Aynı miktardaki hasta örneğine standart çözeltinin hazırlandığı çözücüden aynı miktarlarda eklenir. Her iki örnek analiz edilir. Ölçülen miktar ile eklenmiş olan miktar karşılaştırılır. Eklenen kons. =Std. kons. x[ml std. /(ml std. +ml serum)] Geri elde Kons. =Konsölçülen – Konsbazal % geri elde=(Geri elde kons. /Eklenen kons. )x 100 PE=%geri elde x ölçülen kons. PE<TE a ise performans yeterlidir.
Yöntem karşılaştırma deneyleri • Ortalama sistematik hatanın hesaplanmasını sağlarlar. Aynı zamanda sistematik hatanın sabit veya oransal olup olmadığı hakkında bilgi elde edilebilir. En az 40 hasta örneği alınır. Temel alınan yöntem ve karşılaştırılacak yöntemle analiz edilir. Veriler grafikte gösterilir. Eğim, y-kesişim, sy/x hesaplanır. Korelasyon katsayısı incelenerek regresyon istatistiğinin uygulanabilme derecesi değerlendirilir. y=a+bx regresyon denkleminde tıbben önemli karar düzeyindeki x değeri yerine konarak y değeri hesaplanır. Hesaplanan y değerinden x değeri yani olması gereken değer çıkarılır. Fark, biastır. * a, doğrunun y eksenini kestiği nokta (y-intercept, y-kesişim): Analitik yöntemde sabit hata ölçüsü. * b, regresyon katsayısı (eğim): Analitik yöntemde oransal (proporsiyonel) hata ölçüsü.
Önemlilik testleri • Parametrik testler: Dağılımın normal ve varyansların eşit olduğu durumlarda uygulanır. * Bağımlı t-Testi * Bağımsız t-Testi * Tek yönlü varyans analizi (One way ANOVA) • Nonparametrik testler: Nitel verilerle dağılımın normal olmadığı ve denek sayısının 30’dan küçük olduğu nicel veriler için uygulanır. *Wilcoxon-Signed-Rank Test *Mann-Whitney U Testi *Kruskal-Wallis Varyans Analizi Grupların varyanslarının eşit olup olmadığı F-Testi (Levene Testi) ile saptanır. Yanılma düzeyi 0. 05, 0. 01, 0. 001 gibi rakamlarla (p) belirlenir.
t-Testi • Grupların normal dağıldığı ve denek sayısının 30 ya da daha fazla olduğu durumlarda; * İki laboratuvar yöntemi arasındaki farkın önemli olup olmadığının araştırılması, * Kalite kontrol verilerindeki kaymaların araştırılması, * Kontrol grubu ve deney grubu arasındaki farkın önemli olup olmadığının araştırılması için yapılır.
Wilcoxon Rank-Sum Testi • İki grubun ortanca değerleri arasında fark olup olmadığını araştırmak için yapılır.
Sign Testi • Eşleştirilmiş örneklere uygulanır. * Bir grup örneğe uygulanan iki laboratuvar yöntemi arasındaki farkın signifikant olup olmadığını hızlı bir şekilde tayin etmek için, * Aynı yöntemle iki farklı örnek tipinden elde edilen sonuçlar arasındaki farkın signifikant olup olmadığını hızlı bir şekilde tayin etmek için uygulanır.
Varyans analizi • İkiden çok bağımsız grubun karşılaştırılmasında kullanılır. (t-Testi, Mann-Whitney U testi, Wilcoxon testleri, bağımlı veya bağımsız iki grubun karşılaştırılmasında kullanılmaktadır. ) • Tek yönlü varyans analizi, tek değişken ile birbirinden ayrılan ikiden çok bağımsız grubu karşılaştırmak için yapılır. • İki yönlü varyans analizi, iki veya daha çok değişken ile birbirinden ayrılan ikiden çok bağımsız grubu karşılaştırmak için yapılır.
Tek yönlü varyans analizi • One way ANOVA: Grup içi dağılımın normale uyması veya gruplardaki denek sayılarının eşit olması durumunda ortalamaların karşılaştırılması için yapılır. Parametrik testtir, niteliksel verilere uygulanmaz. • Kruskal-Wallis tek yönlü varyans analizi: Grup içi dağılımın normale uymaması veya gruplardaki denek sayılarının eşit olmaması durumunda ortancaların karşılaştırılması için yapılır. Nonparametrik testtir. p<0. 05 bulunursa, ikili karşılaştırmalar daha düşük yanılma düzeyinde Mann-Whitney U testi ile yapılır.
İki yönlü varyans analizi • Friedman iki yönlü varyans analizi: Bir denekten çok sayıda tekrarlanan ölçümler söz konusu olduğunda yapılan nonparametrik testtir. p<0. 05 bulunursa, ikili karşılaştırmalar daha düşük yanılma düzeyinde Wilcoxon testi ile yapılır. Varyans analizinde kaç grup olursa olsun tek bir F değeri ve buna karşılık gelen tek bir p değeri vardır. P<0. 05 ise, grup ortalamaları eşit değildir. Çoklu karşılaştırma testleri (post-hoc yöntemler) ile hangi grupların birbirinden farklı olduğu araştırılır. P>0. 05 ise, grup ortalamaları eşittir ve çoklu karşılaştırma testlerine gerek yoktur.
Post-hoc yöntemler • Tukey HSD yöntemi: En doğru ve en güçlü testlerden biri. Sadece ikili karşılaştırmalar için. • Scheffe yöntemi: En kullanışlı. • Dunnett yöntemi: Sadece birden çok grubun tek bir grupla karşılaştırılması için.
Korelasyon analizi • Hesaplanan r, korelasyon (bağıntı) katsayısı ile, iki veya daha çok değişken arasında ilişki olup olmadığını, eğer ilişki varsa bunun yönünü ve gücünü incelemektir. * Pozitif tam ilişki: r=+1 * Negatif tam ilişki: r=-1 Sayısal değişkenler arasındaki bağıntıda Pearson bağıntısı uygulanır. Biri sayısal diğeri ordinal veya ikisi de ordinal olan değişkenler arasındaki bağıntıda Spearman bağıntısı uygulanır.
Regresyon analizi • İki değişkenden biri belirli birim değiştiğinde diğerinin nasıl bir değişim gösterdiğini inceler. Bağımlı değişken (y) ile bağımsız değişken (x) arasındaki ilişki, y=a+bx denkleminin (regresyon denklemi) formüle ettiği doğru (regresyon doğrusu) ile gösterilir. * a, doğrunun y eksenini kestiği nokta (y-intercept, y-kesişim): Analitik yöntemde sabit hata ölçüsü. * b, regresyon katsayısı (eğim): Analitik yöntemde oransal (proporsiyonel) hata ölçüsü.
- Slides: 79