Bilgi Okuryazarl r Gr Seda AKIN GRDAL Temel
Bilgi Okuryazarlığı Öğr. Gör. Seda AKIN GÜRDAL
Temel kavramlar ØVeri (Data), ØEnformasyon (Information), ØBilgi (Knowledge),
Veri Veri, işlenmemiş ham bilgi de denilen veri “data“ karşılığı olarak kullanılan ve “datum” sözcüğünün çoğulu olan bir kavramdır. Veri kavramı, çeşitli durumların, gözlemlerin veya oluşumların her türlü gösterimidir. Bu gösterimler sayısal veya alfa nümerik karakterler ya da semboller olabileceği gibi çeşitli biçimlerdeki grafik çizimler ve diğer tüm grafik gösterimler şeklinde de olabilir. Bilginin ham maddesi olan veri, miktarları, eylemleri, olguları vs. , temsil eden, sembollerden oluşan bir grup olarak ta tanımlanır. Veriler yıllar geçse de her zaman aynıdır, içeriği ve önemi değişmez.
Şehirler Yıllar Üretim miktarı satış Tokat 1995 -2000 15 000 13 250 Ankara 1995 -2000 76 000 Sivas 1995 -2000 18 000 13 000
Enformasyon Düzenlenmiş/işlenmiş veri olarak da tanımlanabilir. Günümüzde bilgi teknolojileri tarafından gerçekleştirilen ve verilerin işlenmesideki * amaç, belirli bir amaç için bir araya getirilmeleridir. Bir anlamda enformasyon karar verebilmemiz için yeterli değildir ancak konu hakkında sentez yapabilmemizde (bilgi altyapımızı oluşturmamızda) etkendir. Bu yüzdendir ki bilgiye ulaşmak için gerekli olan enformasyona sahip olmalıyız.
Peter Drucker’ in tanımına göre; “Enformasyon, uyumluluğu ve amacı olan veridir”. Enformasyon veriden çok daha anlamlı ve derin bir içeriğe sahiptir.
Bireylerin almış oldukları eğitim veya kurumsal (hizmetiçi) eğitimler enformasyona sahip olmak içindir. Diğer bir deyişle, bireylerin ve kurumların enformasyona sahip olmak istemelerindeki temel düşünce; ana hedef olan ve rekabet ortamlarında ihtiyaç duydukları bilgiye ulaşabilmek için gerekli altyapıyı sağlamaktır. Örneğin bir hukukçuyu düşünelim: Bir avukatın eğitimi boyunca edindiği her türlü malumat (kanunlar, anayasalar, kurallar vb. ) enformasyondur ve bu enformasyonu alan kişi mahkemede bilgisini kullanarak müvekkilini savunur.
Bilgi İşlenmiş, derlenmiş, organize edilmiş, yorumlanmış ve karar alabilmede kullanılabilmek için bir işlem sürecinden geçirilerek anlamlı ve değerli hale dönüştürülmüş kararları ve davranışları etkileyen değerdir. Enformasyon ve bilgi kavramları çoğu kez birbirlerinin yerine kullanılmaktadır. Esas itibariyle bu kavramlar, içerikleri ve işlevleri bakımında birbirlerinden oldukça farklıdır ve bilgi hiyerarşisi içerisindeki ilişkileri şöyle gösterilebilir:
Peter Drucker bilgiyi şöyle tanımlamaktadır. Bireylerin eylemlerinin temelini oluşturur. Bir örgüt ya da bireyi daha etkili ve farklı bir eylem için yeterli hale getirir. Enformasyonu bir kişi ya da nesneye aktaran şeydir.
Değer Karar verme Sentezleme Analiz etme Özetleme Gruplama Toplama Bilgi Enformasyon Veri
Bir konu hakkında analiz yapabilmek için veriye, sentez yapabilmek için enformasyona ve doğru karar verebilmek için bilgiye ihtiyaç duyarız. Veriler bilişim teknolojileri tarafından işlenerek enformasyona, enformasyon bireyler ve kurumlar tarafından işlenerek bilgiye dönüştürülür Veri, işlenmemiş ham bilgi de denilen veri “data“ karşılığı olarak kullanılan bir kavramdır. Veri kavramı, çeşitli durumların, gözlemlerin veya oluşumların her türlü gösterimidir. Bu gösterimler sayısal veya alfa nümerik karakterler ya da semboller olabileceği gibi çeşitli biçimlerdeki grafik çizimler ve diğer tüm grafik gösterimler şeklinde de olabilir.
Bazı örnekler vermek gerekirse, elbisenizin rengi bir bilgi değil, bir veridir, içinde bulunulan toplumda hangi renk elbiselerin tercih edildiği bir enformasyondur (haber/malumat), elbiseyi renklendirebilmek bir bilgidir.
Veri ve Enformasyon Arasındaki Fark Enformasyonun verilerden en önemli farkı daha anlamlı olmasıdır. Yani enformasyonun belli bir anlamı vardır. Yalnızca alıcının biçimlendirmesi değil aynı zamanda kendisinin de bir biçimi vardır. Belli bir amaca göre organize edilmiştir. Verilere belli bir anlam katıldığında enformasyona dönüşür
Enformasyon ve Bilgi Arasındaki Fark Bilgi, enformasyonun yorum, analiz ve bağlam ile zenginleştirilmiş halidir.
- Slides: 18