Beden Eitimi Ve Spor Bilimine Giri Ders Notlarnn
Beden Eğitimi Ve Spor Bilimine Giriş Ders Notlarının Hazırlanmasında Aşağıdaki Kaynaklarda Yararlanılmıştır: 1. Ali Niyazi İNAL; Beden Eğitimi ve Spor Bilimine Giriş, Desen Ofset Matbaacılık- Konya, 2000. 2. Azmi Yetim; Yönetim ve Spor, Gazi Kitabevi, Ankara-2019. 3. H. Nejat Basım, Metin Argan; Spor Yönetimi, Detay Yayıncılık, Ankara, 2009. 4. ALPMAN, C. ; Eğitim Bütünlüğü İçinde Beden Eğitim ve Çağlar Boyu Gelişimi. İstanbul: Millî Eğitim Basımevi, 1972.
1. EĞİTİMİN KAPSAM VE TANIMI Teknolojik gelişmelerin toplumların ekonomik, politik ve kültürel yapılarında meydana getirdiği çok yönlü değişim hemen her toplumu derinden etkilemektedir. Böylesi bir süreç içerisinde toplumların ve toplumsal kurumların bu hızlı ve sürekli değişime uyum sağlayabilmeleri güçleşmekte, arzu edilen dengenin kurulması giderek daha zor bir hale gelmektedir. Halbuki uyum ve denge hem birey hem de toplum için oluşması gereken esaslı bir ihtiyaçtır. Bütün dünyada olduğu gibi, Türkiye'de bilgi ve teknolojinin baş döndürücü bir hızla gelişmesi toplumun refah ve mutluluğunun sağlanabilmesi için "eğitim" denilen olgunun yaygın olarak kullanılması gereğini ortaya çıkartmaktadır. Bu hızlı bilgi akışına cevap verebilme çabalarının sonucu olarak günümüzde bir teknoloji durumuna gelen eğitim, bugüne kadar farklı şekillerde ele alınıp değerlendirilmiştir. Mesela " Kant'a göre. . . insanları mükemmellik vasfı ile teçhiz etmek; James Mill'e göre insanı kendisi ve başkaları için bir saadet vasıtası haline getirmek; Spencer'e göre ise en iyi hayat şartlarını temin edebilmek" gayesini taşımaktadır.
Her ne kadar eğitimin hedefi bir çok düşünür tarafından birbirinden farklı görüşlerle izah edilmiş olsa da, bundan söz konusu görüşlerin hiç ortak yani olmadığı sonucu çıkarılamaz. Zira bu görüşlerin bazı müşterek noktaları vardır. Bunların en belirgin olanı ise şüphesiz insanın mevcut haliyle yetersiz olduğu ve bunun giderilmesi için de bir yöntem ve sürece ihtiyaç duyulduğudur. Bu manada eğitim çok geniş bir süreç olarak her türlü öğrenimi içine alan bir özelliğe sahiptir. Öte yandan bu süreç, insanlara pek çok nitelik kazandırmak hedefi ile bütünleşerek toplumsal kalkınmanın en esaslı yol ve yöntemlerinden sayılmaktadır. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de "eğitim çabalarının genel amacı, yetişmekte olan kuşakların, topluma sağlıklı ve verimli bir şekilde uyum yapmalarına yardım yapmaktadır. Eğitimde bu uyumu gerçekleştirmek için bireylerin istidat ve yeteneklerinin en son sınırına kadar geliştirilmesi amaçlanır ve davranışlar bu doğrultuda değiştirilir. "
Gerçekten "eğitimin çağdaş anlamı, insan davranışlarında belli amaçlara göre değişiklik oluşturulmasıdır. Böylesi bir amacı gerçekleştirme çabaları insanlık tarihi ile paralel bir seyir izlemektedir. Başka bir deyişle eğitim olgusu insanlık tarihi ile yaşıttır denilebilir. Dolayısıyla eğitim; bir süreç içerisinde değişik yol ve yöntemlerle tüm toplumlarda süregelmiş bir alan olarak dikkat çekmektedir. Bütün toplumlarda insanların davranışlarını değiştirmek ve niteliklerini geliştirmek hedefi; hem mevcut kültürel formlarla hazır kalıplar halinde, hem eğitimle de planlı bir gerçekleştirilmektedir. tasarlanmış bir şekilde Eğitimden beklenen bir sonucun alınması ve başarının sağlanması için bu iki eğitim aracının birbirini tamamlayıcı veya destekleyici olması arzu edilen bir durumdur.
"Bireyin içinde yaşadığı kültürdeki özellikleri kazanmasına kültürleme. . . kültürlemenin. . . maksatlıca meydana getirilen biçimi ise eğitim"dir. insanın yaratılış itibari ile sosyal bir varlık olması, onun hayatını devam ettirebilmesi için grup yaşantısını mecburi kılmaktadır. Bu zorunlu birleşim "İnsanlar arasında maddi ve manevi yakınlığı ve devamlı sosyal münasebetleri sağlayarak onların davranışlarında bir örnekleşmeye imkan verir. " Bu tür süreç içerisinde ortaya çıkan ve genel şekliyle "Bir toplumun tüm hayat biçimi" olarak ifade edilebilen kültür "grup hayatında insanların sosyal ihtiyaçlarının tatminini sistematize etmek için vardır. " Böylece "Bir organizma olarak yaşamına başlayan birey fiziki, sosyal ve kültürel çevresiyle etkileşimlerinin bir ürünü olarak bazı alışkanlıklar kazanır ve bunları diğer insanlarla paylaşır. Zaten insanın doğuştan öğrenilmiş davranış olarak sadece birkaç reflekse sahip bulunması; bunun dışında ise bütün diğer davranışlarının öğrenilmiş olması kültürel akışın insan eğitimi üzerindeki etkinliğini açıkça ortaya koymaktadır. Öyleyse "Öğretmenin oluştuğu her durumda, insan davranışlarını değiştiren bir süreçten söz edilebilir.
Bunun yani sıra medeni toplumlar hayatı devam ettirebilmek için çeşitli kurum ve kuruluşlar geliştirmiştir. Yani insan davranışlarını önceden tasarlanmış plan ve programlar doğrultusunda değiştirmeye yönelik bir başka eğitim aracı "okullardır“. Bu noktada okulları "insan yetiştiren fabrikaya" benzetmek doğru olacaktır. Yada "okul iyi bir toplum oluşturmak için bireyler üzerinde bir atölye olarak görülebilir. " Ancak bunlara karşın günümüzde ortaya çıkan "Eğitimde asıl olanın, okul eğitimi olduğu anlayışının kendisindeki değişmedir. Gençler için okul eğitiminin değeri azalmış, fakat öğrenmenin ve eğitimin insanın tüm hayatını içine alan bir süreç olduğu ve olması gerektiği düşüncesi yaygınlaşmıştır. Dolayısıyla bugün eğitimin odak noktası okul eğitiminden yaygın eğitime kaymıştır. "
EĞİTİMİN TANIMLARI E. Durkheim'e göre eğitim "yetişkin nesiller tarafından sosyal hayata hazır olamayan nesiller üzerine uygulanan bir işlem " olarak ifade edilir. Eğitim sürecinin içine ilk defa eğilmiş olan Dewey; eğitimi "yaşantıların yeniden örgütlenmesi yada yenilenmesi olarak" tanımlarken, Tylor, eğitimi bireylerin davranış örüntülerini değiştirme süreci" biçiminde izah etmiştir. Ertürk ise; " Eğitim bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir" tanımını getirmiştir. Bunların yanı sıra her dönemin kendi şartları içersinde pek çok eğitimcinin felsefi görüşlerini yansıtan eğitim tanımları yapılmıştır. Bu tanımların birkaçı şöyledir; " Eğitim; Bedene ve ruha yetenekli olduğu güzelliği vermektir. (Eflatun) Eğitim; Çocuğu insan haline getirme sanatıdır. (Ciceron) Eğîtim; Doğaya göre insan yetiştirmektir. ( J. J. Russo) Eğitim; Kişiyi, Önce kendisi, sonra başkaları için mutluluk aracı yapmaktır.
EĞİTİMİN NİTELİĞİ "Eğitimle ilgili konularda düşünmeyi zorlaştıran engelleri ortadan kaldırıp, iletişimi güçlendirerek eğitimdeki ilerlemeleri hızlandırma amacını güden ve bazı ilkelere uyma çabası içinde gerçekleştirilen çalışmalar sonunda değişik eğitim uygulamalarıyla bireylere kazandırılmak istenen nitelikler ve kazanımlar vardır. Kazanımların aşamalı olarak sınıflandırılmasında yaygın olarak kabul edilen görüş Bloom ve arkadaşlarının örgütledikleri ve “Bloom (blum) Taksonomisi” olarak adlandırılan sınıflandırmadır. Bu sınıflandırmada hedefler kolaydan zora, basitten karmaşığa doğru sıralanmıştır.
Bloom’un Taksonomisi BLOOM’UN TAKSONOMİ Sİ BİLİŞSEL ALAN DUYUŞSAL ALAN DEVİNİŞSEL ALAN 1 - Bilişsel Alan (Cognative) : Bilgiyi tanıma, hatırlatma, onun üzerinde akıl yürütme; kavramlar, genellemeler, kuramlar v. b. oluşturma ve bunları denetleme gibi süreçlerde kendini gösteren yeterliliklerden oluşan alandır. (Bir becerinin tanımını yapma veya basamaklarını anlatma) 2 - Duyuşsal Alan(affective) : İlgi, tutum ve öz kavram (özgüven) gibi adlarla anılan duygu ve eğilimlerden oluşan alandır(Yapılan antrenmandan zevk alma). 3 - Psikomotor Alan (devinişsel) : Organların tek ve toplu hareketleriyle ilgili becerilerden oluşan alandır. (Sportif beceriyi gerçekleştirme) Bütün bu alanlar her olguda varolan özelliklerdir. Bunun için öğretilecek bir konunun bu üç alandaki hedefleri ve bu hedeflerin davranışlarının analiz edilerek ortaya konması gerekir. Daha sonra genel bir öğretim modeli geliştirmek gerekir
Bilişsel Alan Duyuşsal Alan Devinişsel Alan ALGILAMA 1. Bilgi 2. Kavrama 3. Uygulama 4. Analiz 5. Sentez 1. Alma 2. Tepkide bulunma 3. Değer verme 4. Örgütleme 5. Kişilik haline getirme DEĞERLENDİRME 1. Uyarılma 2. Kılavuz denetiminde yapma 3. Beceri 4. Duruma uydurma 5. Yaratma
- Slides: 10