BEBEKLK DNEMNDE GELM DERS Bebeklerin Geliiminin Desteklenmesinde Duyular
BEBEKLİK DÖNEMİNDE GELİŞİM DERSİ Bebeklerin Gelişiminin Desteklenmesinde Duyular ve Duyusal Deneyimler Doç. Dr. Müdriye YILDIZ BIÇAKÇI
DUYU VE DUYULAR Duyular; merkezi sinir sitemi aracılığıyla çevreden alınan uyaranların anlamlı hale dönüştürülmesi ve bu doğrultuda organizmanın harekete geçmesi olarak tanımlanabilir. Bireyin gelişimi duyularının gelişimi ile paralel bir şekilde devam etmektedir. 1
DUYU VE DUYULAR Duyu genel tanımıyla his anlamına gelmekle birlikte canlıların çevresinde ve kendisinde meydana gelen fiziksel, kimyasal, elektriksel ve ruhsal uyaranlar gibi değişiklikleri algılayabilme ve yaşamını bu algılar doğrultusunda şekillendirebilmedir. 2
DUYU VE DUYULAR üDuyuların algılanması, gerçekleşir. işlenmesi bir süreç içerisinde üBu süreçte bireyin çevresi ve kendi organizmasıyla etkileşimi sonucu serbest sinir uçları ve duyu sinirlerinin bağlı olduğu reseptörler uyarılır, ardından uyarı beyindeki serebral kortekste bulunan duyu merkezine gönderilir. üBu aşamadan sonra duyu merkezi kendisine iletilen uyaranları algılayarak yorumlar, yorumlanan uyaranların his düzeyine ulaşması ile duyu oluşur. 3
DUYU VE DUYULAR üDuyu reseptörleri aracılığıyla gelen uyaranların bilişsel olarak fark edilmesi algı ya da duyum sayesinde gerçekleşir. üDuyu reseptörleri, merkezi sinir sistemine vücudun içinden ve dışından bilgi veren özelleşmiş yapılardır. 4
DUYU VE DUYULAR üDuyu sinirlerinin bağlı olduğu reseptörler; uyaran türüne ve bulundukları yere göre sınıflandırılmaktadır (Aktümsek, 2012; Özden, 2012). Uyaran türüne göre reseptörler; ü Kimyasal reseptörler, üMekanik reseptörler, üIsı reseptörleri, üBasınç reseptörleri, üIşık reseptörleri, ü Ağrı reseptörleri olarak sınıflandırılmaktadır. 5
DUYU VE DUYULAR Bulundukları yere göre reseptörler; ØEkteroseptörler; vücudun dışında deride bulunur ve derinin maruz kaldığı çevresel etkiyi yansıtır. Øİnteroseptörler; vücudun iç kısmında bulunan tansiyon ve p. H değişimi gibi çeşitli uyaranları alarak hastalık gibi durumların habercisidir. ØTeleseptörler; uyaranları alır. koku, ses, görüntü gibi uzaktan gelen ØProprioseptörler; derin duyu reseptörleri olmakla birlikte kas, tendon, eklemler ve iç kulağın denge ilgili kısmında yer almaktadırlar (Aktümsek, 2012; Bolanowski, 2002). 6
DUYU VE DUYULAR Duyu reseptörlerinin uyarılması her zaman algılamaya veya duyumsamaya neden olmaz. Uyarıların duyu olarak algılanabilmesi için bilginin serebral kortekse ulaşması gerekir. Organizmanın iç dengesine uyum sağlayan duyular olumlu duyuları meydana getirirken, uyum sağlayamayan ve iç dengeyi bozan duyular ise olumsuz duyuları meydana getirir (Coren ve ark. , 2004; Martini, 2006; Özden, 2012; Seeley ve ark. , 2003). 7
DUYU VE DUYULAR Duyular bebeklik ve erken çocukluk yıllarında genel gelişime paralel olarak hızlı bir gelişim gösterir. Bebekler yaşadıkları duyusal deneyimler aracılığıyla çevrelerini tanır ve öğrenme yaşantıları oluşur. 8
DUYULARIN SINIFLANDIRILMASI Özel Duyular Genel. Derin Duyular DUYULAR 9
DUYULARIN SINIFLANDIRILMASI ØÖzel duyular; Görme, işitme, tat alma ve koku alma duyularıdır. Bu duyular aynı zamanda çevreden gelen bilgiyi beyne ulaştırmalarından dolayı uzak duyular olarak da adlandırılır (Moller, 2003; Özden, 2012). 10
DUYULARIN SINIFLANDIRILMASI ØGenel- Derin duyular; Somatik duyular olarak adlandırılan genel-derin duyular; denge, durum, derin ağrı, derin basınç duyuları gibi organizma içi ve dokunma duyularıdır. Yakın veya gizli duyular olarak da adlandırılır. Bu duyular kontrol edilemez ve doğrudan gözlenemezler. Yakın duyular genel olarak; dokunma, denge ve beden farkındalığı duyuları olarak gruplandırılır (Özden, 2012; Seeley vd. , 2003). 11
DUYU ORGANLARI VE İŞLEVLERİ Duyu organları bireylerin çevreden gelen uyaranları algılaması ve bunları beyinde bulunan merkezlere ileterek yorumlanması için oluşmuş özel organlardır. Bu organlar; işitme-denge, dokunma, görme, tat ve koku organları olarak gruplandırılır 12
DUYU ORGANLARI VE İŞLEVLERİ ü Duyu organları duyuların oluşmasında önemli görevler üstlenmiştir. ü Duyu organlarından gelen bilgiler sinir hücreleri ve sinir liflerinden oluşan, sinir sistemi vasıtasıyla taşınmakta, işlenmekte ve bu duyulara uygun dönüt sağlanmaktadır. ü Sinir sisteminin; uyarılabilme, iletebilme, duyuları algılama, uyarıya cevap verme gibi özellikleri bulunmaktadır (Sancak ve Cumhur, 2004). 13
DUYU ORGANLARI VE İŞLEVLERİ Duyuların oluşumunu ve gelişimini sağlamada merkezi sinir sistemi (MSS) ve periferik ya da çevresel sinir sistemi (PSS) etkin görev yapar. 14
DUYU ORGANLARI VE İŞLEVLERİ Görme Organı (Organum Visus) Göz: Görme ilgili duyuların alınmasında görevli duyu organı olan göz, ışığa duyarlı, şekil ve nesnelerden yansıyan ışık şiddetini ve renkleri çözümleyen bir organ olma özelliğine sahiptir 15
DUYU ORGANLARI VE İŞLEVLERİ ØAncak görme ilgili işlemler beynin görmeye ait merkezinde yapılır. ØGöz görmeyi sağlayan ve görmeyi sağlamada yardımcı olan bölümlerden oluşur. ØGörmeyi sağlayan bölümler ışık almaçları, göz merceği ve sinirlerdir. ØKaşlar, göz kapakları, kirpikler, gözyaşı bezleri, yağ bezleri ve kaslar ise koruyucu yapılardır 16
DUYU ORGANLARI VE İŞLEVLERİ İşitme - Denge Organı (Organum Vestibulocochleare) Kulak: Denge ve işitmeden sorumlu olan kulak dış, orta ve iç kulaktan oluşur. Dış kulak, kulak yolu ve kulak kepçesinden meydana gelir. Ses dalgaları kulak kepçesi yoluyla toplanarak kulak yoluna iletir ve oradan da orta kulak sınırında olan kulak zarı aracılığıyla da iç kulağa ulaşır. 17
DUYU ORGANLARI VE İŞLEVLERİ • İşitme sisteminin işleyişi karmaşık bir süreçte gerçekleşir. • İlk olarak ses dalgaları dış kulak aracılığıyla alınır, orta kulağa iletilmesinin ardından iç kulaktaki merkeze ulaşır. • İşitsel sistemin reseptörleri iç kulakta bulunan kokleadır. • Reseptörler korti organın bir parçası olan saç telleridir, saç telleri hem hareket hem de işitme sisteminde reseptör görevindedir. 18
DUYU ORGANLARI VE İŞLEVLERİ Tat Alma Organı (Organum Gustus) Dil: Tat alma duyusu organı dildir ve dil tat alma haricinde konuşma ve yutma için de gerekli bir organdır. Dilin tat almasında gö- revli olan özel bir doku vardır ve bu dokuya epitel doku adı verilmektedir. 19
DUYU ORGANLARI VE İŞLEVLERİ ØTat alma işi ile görevli organlar, dilin mukoza örtüsü içinde bulunan çok duyarlı olu- şumlardır. ØTat alma tomurcuklarında bulunan reseptörler yoluyla alınan tat duyusu, beyindeki merkeze değişik sinirler üzerinden taşınır. ØAğızdaki tat tomurcukları ve reseptörler yardımıyla acı, tatlı, ekşi ve tuzlu olmak üzere dört esas tat duyuları iletilir. 20
DUYU ORGANLARI VE İŞLEVLERİ Koku Alma Organı (Organum Olfactus) Burun: olmak üzere iki kısımdan oluşur. Dış burun kemik, kas ve kıkırdaktan oluşmakta, burun boşluğu ise iki bölüme ayrılmakta ve her burun boşluğunun dört adet duvarı bulunmaktadır 21
DUYU ORGANLARI VE İŞLEVLERİ Dokunma Organı Deri (Organum Tactus) Deri: Dokunma duyusu organı olan deri ter, yağ bezleri, saç, tırnak gibi parçaları da içine alan ve vücut ağırlığının büyük bir kısmını oluşturan en büyük organdır. Esas dokunma duyusu deri olmakla birlikte kıllar ve tırnaklarda dokunma duyusu için gerekli olan parçalardır. 22
DUYU ORGANLARI VE İŞLEVLERİ ØDokunma duyusu deride bulunan reseptörler aracılığı ile alınır ve merkezi sinir sistemine iletilerek ağrı, sıcaklık, basınç gibi çeşitli duyuların algılanmasını sağlar. ØDokunma duyusu taktil duyu olarak da adlandırılır. ØDokunma duyusu çevreyi algılamayı ve çevreden gelen uyarılara uygun tepkiler vererek dış dünyaya uyumlu olmayı sağlar. 23
DUYU ORGANLARI VE İŞLEVLERİ ØDuyu organları ile bağı olmayan somatik ya da yakın duyular organizma içi duyular olup gözlenemezler ve kontrol edilemezler. ØDenge ve beden farkındalığı duyuları bu grupta yer alır. 24
DUYU ORGANLARI VE İŞLEVLERİ Denge (Vestibular) Duyusu: ØVücudun dengesinden ve hareketinden sorumludur. ØVücudun dengesinden, postural kontrolünden ve hareketinden sorumlu olan vestibular sistem çevreden alınan nöral sinyalleri beyne gönderir ve beynin bu sinyaller doğrultusunda organize olmasını sağlar. ØAnne karnında ilk üç ayda gelişmeye başlayan dengehareket sistemi ilk olarak gelişmeye başlayan sistemlerdendir 25
DUYU ORGANLARI VE İŞLEVLERİ Beden Farkındalığı (Proprioceptif) Duyusu: ü Derin doku duyusu, güç, yön, hareketi sağlayan duyusal mesajları ifade eder. ü Bu duyunun reseptörleri vücudun pozisyonu ile ilgili bilgi sağlama görevini yerine getirmekle birlikte kaslar ve eklemlerde yer alır. ü Beden farkındalığı duyusu, vücut parçalarının birbirleriyle ve boşlukta uyumunu sağlayarak kasların kasılma oranını belirler, hareketin hız ve uygun zamanda gerçekleşmesini sağlar. 26
DUYULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Ø Duyuların gelişimde yaşanan bir sorun bireyin tüm hayatını olumsuz yönde etkileyecek, toplumdan soyutlanmasına neden olacak ve günlük işlerini yapabilmesini engelleyecektir. ØTüm yaşamı etkileyebileceği düşünülen duyu gelişimindeki sorunların erken dönemde belirlenmesi ve destek eğitiminin başlaması daha sonraki yaşamını sağlıklı birey olarak sürdürebilmesi açısından oldukça önemlidir. 27
DUYULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Ailelere ve öğretmenlere çocukların fark edilerek değerlendirilmesi açısından büyük görev düşmektedir. Bu nedenle öğretmenler ve aileler çocukları çok iyi bir şekilde gözlemlemeli ve herhangi bir duyusal yetersizlik olduğunu fark ettiklerinde ayrıntılı değerlendirme için uzmana başvurmalıdırlar. 28
DUYULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Sera anaokulunda eşyalara veya arkadaşlarına çarptığı için düşer ve küçük yaralanmalara maruz kalır. Öğretmenin gözlemleri sonucunda Sera’nın çarpmalar esnasında herhangi bir acı ifadesi takınmadığı ve hiç bir şey olmamış gibi davrandığını görür ve durumu ailesine bildirir. Öğretmen aile görüşmesi sonucunda Sera’nın benzer durumları ev ortamında da sergilediği sonucuna ulaşılır. Bu durumda bir uzmandan yardım almaya karar verilir. 29
DUYULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Ø Duyusal yetersizlikleri değerlendirmede uzmanlar tarafından çocukların yaş ve geli- şim özelliklerine uygun olarak çeşitli ölçme araçları kullanılır. Ø Herhangi bir ölçme aracını kullanmadan önce çocuğun ayrıntılı bir şekilde bir süre gözlemlenmesi gerekir. Ø Değerlendirme sürecinde gözlemler ve standart testler önemli bir yer tutar. 30
DUYULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Çocuğun Gözlemlenmesi: Serbest oyun sırasında, etkinlik sırasında duyusal girdiyi nasıl kullandığı, yemek sırasındaki davranışları, çevresel uyarım düzeyi, duygusal durumu, kısacası çocuğun doğal ortamında akranları, öğretmenleri ve ailesi ile etkileşimin gözlemlenerek değerlendirilmesidir 31
DUYULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Standardize Testler: Ø Standardize testler gözlem yöntemine göre daha az zaman almaktadır. Ø Duyu gelişiminin değerlendirilmesinde yaygın olarak Ayres Güney Kalifornia Duyu Bütünlüğü Testi, Duyu Bütünlüğü ve Praxis Testi, Duyu Profili, Frostig Gelişimsel Görsel Algı Testi kullanılmaktadır. 32
DUYULARIN GELİŞİMİNİ DESTEKLEME Erken çocukluk yıllarında duyuların gelişimini desteklemek çocuğun gelişimi açısından oldukça önemlidir. Bu dönemde çocuğa sağlanan uyaranların bol olduğu duyusal deneyimler çocuğun başta bilişsel gelişim olmak üzere sosyal- duygusal, fiziksel, dil ve özbakım gelişimi gibi tüm gelişim alanlarını doğrudan etkilemektedir. 33
DUYULARIN GELİŞİMİNİ DESTEKLEME Duyusal gelişimin diğer gelişim alanlarıyla paralel olarak hızlı bir gelişim gösterdiği erken çocukluk yıllarında duyusal uyaranlardan yoksun bırakılan veya duyusal gelişimi desteklenmeyen çocuklar gelecekteki yaşantılarında duyusal gelişime bağlı sorunlar yaşar ve bu durum ise bireyin tüm hayatını olumsuz yönde etkileyebilir 34
DUYULARIN GELİŞİMİNİ DESTEKLEME Ø Anne-baba ve eğitimciler duyuların gelişimini desteklemek üzere çocukların yaşlarına, gelişim düzeylerine ve bireysel ihtiyaçlarına uygun olarak çeşitli materyaller ve etkinlikler kullanabilir. Ø Duyuların desteklenmesinde farklı materyaller kullanılabilir. Ø Bu materyaller çocukların çeşitli duyusal uyaranlara maruz kalmalarını sağlayarak duyusal gelişimi desteklemektedir. Ø Materyaller çocukların ilgi, ihtiyaçlarına ve gelişimsel özelliklerine göre değişiklik gösterebilir 35
DUYULARIN GELİŞİMİNİ DESTEKLEME Görme duyusunu desteklemek için materyal seçiminde çocuğa çeşitli derecelerde görsel uyaranlar verilebilir, el- göz koordinasyonunun gelişimini destekleyecek, görme problemi ileri derecede olan çocuklar için görmenin yanında sesli uyaranlar sunulabilir. 36
DUYULARIN GELİŞİMİNİ DESTEKLEME Görme duyusunun gelişimini desteklemek için kullanılabilecek bazı materyaller; • Renkli geometrik şekiller • Çeşitli şekil, renk ve dokularda Legolar • Yap-bozlar • Hafıza kartları • Çeşitli renk ve maddelerden oluşan küpler • Fiber optik ışık demeti • Kabarcıklı renkli sütunlar • Ses blokları • Renkli yer minderleri • Neon yağmuru • Efekt yansıtıcı • Renkli teller. 37
DUYULARIN GELİŞİMİNİ DESTEKLEME İşitme duyusunu desteklemeye yönelik materyaller, işitme duyusunu uyararak çocuğun işitsel algı düzeyinin gelişimini destekler ve işitsel duyuyu bütünleştirir. İşitme duyusunun gelişimini desteklemek için kullanılabilecek bazı materyaller; • Çeşitli düdükler • Sesli bloklar • Sesli yapboz • Sesli marakaslar • El zili • Tef • Çıngırak • Çeşitli müzik CD leri • Marakas 38
DUYULARIN GELİŞİMİNİ DESTEKLEME Ø Koku ve tat duyusu ile ilgili olan materyallerin öncellikle çocuğun yaş ve gelişim düzeyine uygunluğu dikkate alınmalıdır. Ø Bunun ardından çocuğu çeşitli tat ve koku uyaranlarına maruz bırakarak tat ve koku duyusunun gelişimine destek olunmalıdır 39
DUYULARIN GELİŞİMİNİ DESTEKLEME. Koku ve tat duyusunun gelişimini desteklemek için kullanılabilecek materyaller; • Çiğneme materyalleri • Esanslı çiğneme topları • Üfleme topu • Su flüdü • Ağız fırçası • Çeşitli tatlardaki gıda maddeleri • Farklı kokulara yiyecek maddeleri • Çeşitli kokulara sahip oyuncaklar • Parfüm - Kolonya 40
DUYULARIN GELİŞİMİNİ DESTEKLEME Dokunma duyusunu desteklemeye yönelik materyaller çocuğun bedeninin farklı kısımlarının uyarılmasını sağlar ve bu sayede dokunma duyusunun gelişimi desteklenir. 41
DUYULARIN GELİŞİMİNİ DESTEKLEME Dokunma duyusunun gelişimini desteklemek için kullanılabilecek materyaller; • Terapi fırçaları • Havalı oturma minderi • Top havuzu • Dokunma topu • Dikenli duyu topu • Vakumlu toplar • Yürüme denge taşları • Çiğnenebilir tüpler • Dokunma tahtası • Oyun hamurları • Vibrasyonlu masaj aletleri • Su havuzu • Kum havuzu • Toprak havuzu • Taş havuzu 42
DUYULARIN GELİŞİMİNİ DESTEKLEME Denge duyusuna yönelik materyaller çocuğun dengede durması, bedenini boşlukta kontrol edebilmesi, bağımsız hareket edebilmesini sağlayarak çocukların kendine yetebilmesini amaçlar. 43
DUYULARIN GELİŞİMİNİ DESTEKLEME Denge duyusunun gelişimini desteklemek için kullanılabilecek bazı materyaller; • Dikenli egzersiz topu • Sepetli salıncak • Zıplama tekeri • Denge tahtası • Direksiyonsuz koordinasyon bisikleti • Kay kay • Trambolin • Yuvarlak zıp • İçine girilebilir daire • Denge salıncağı • İçi toplarla dolu salıncak • Vücut çorapları • Sünger terapi tüneli • Kumaş akardion tüneli • Yer sörfü • Çeşitli boyut ve renklerde plastik taşlar • Çeşitli boyut ve renklerde minderler 44
DUYULARIN GELİŞİMİNİ DESTEKLEME Beden farkındalığı için kullanılacak olan materyallerde çocuğun kendi bedenin farkına varması, bedenini fiziksel çevreye uygun olarak hareket ettirme becerisi desteklenerek çocuğu kaza ve tehlikeli durumlardan korumak ve özgüvenini artırmak amaçlanmaktadır. 45
DUYULARIN GELİŞİMİNİ DESTEKLEME Beden farkındalığı duyusunun gelişimini desteklemek için kullanılabilecek bazı materyaller; • Fiber ışık demetleri • Çeşitli modellerde bisikletler • Sünger tahterevalli • Hedefe top atma oyunu için gerekli renkli hedef tahtası ve toplar • Hareketli basamaklar • Terapi fırçaları • Renkli etkinlik halkaları • Top havuzu ve renkli plastik toplar • Çeşitli boyutlarda renkli küpler • Bilek ağırlıkları • Zıplama aleti • Denge çanağı • Vücut çorabı • Korse • Zıplama çuvalı • Büyük renkli minder • Sünger lego minderler • Çeşitli salıncaklar • Çıplak ayakla basılmak üzere kullanılabilecek farklı yüzeydeki materyaller. 46
DUYUSAL ORTAM VE DUYU MATERYALLERİ 47
Duyuların gelişimini destekleyici ortam Ev ortamında ve eğitim kurumlarında çevresel düzenlemelere gidilmesi, aile ve eğitimcilerin de duyu temelli eğitim ortamlarına yer vermesi, bebeklerin ve ilk çocukluk dönemindeki çocukların duyularını geliştirmelerine destek olmaları açısından çok önemlidir. Bu noktada beyin temelli öğrenme modeli, nörobilimsel verileri öğrenme ortamına adapte edildiği çevreyi beyne uygun zenginleştirilmiş çevre (a brain rich environment – an enriched environment) olarak tanımlamıştır. Bu modele göre , öğrenme ortamı beynin en iyi öğrenebileceği şekilde düzenlendiği takdirde, öğrenmenin kendiliğinden meydana geleceğini ve daha olumlu sonuçların ortaya çıkacağını savunmuştur. Aktif öğrenme modeli ise, öğrenme sürecinde bebek ve çocuğun zenginleştirilmiş bir çevrede bir çok duyu organını kullanabilmesinin öğrenme düzeylerini daha olumlu desteklediğini belirtmiştir. 48
Ev ortamında duyuların desteklenmesi Ebeveyn için duyusal desteğin sağlanmasında en önemli nokta bebeğin gelişiminde ve olgunlaşmasında duyuların ne kadar önemli rol oynadığının bilinmesidir. Bunun için ebeveyn bir bebeğin duyusal girdiyi hangi yollarla deneyimleyebildiğini inceleyerek, bebeğe sağlıklı büyüyeceği ve olgunlaşacağı zengin bir çevre sağlayabilir. Her bebeğin kendine özgü gelişim özellikleri, ilgileri, ihtiyaçları ve tepkileri vardır. Ebeveynler bu nedenle bebeklerinin bireysel gelişim özelliklerini, ihtiyaçlarını ve çeşitli durumlarda verdikleri tepkileri çok iyi gözlemleyebilmelidir. ebeveynlerin ev ortamında düzenleme yapmadan önce, hangi faktörlerin bebek için rahatlatıcı (yumuşak ses, hoş koku, soft ışık, yumuşak renkler, eşit ısı, günlük yaşam rutinleri vb) ya da rahatsızlık verici (gürültü, yüksek ses, keskin kokular, hızlı ya da beklenmeyen hareketler, parlak ışık ve renkler, ani dokunuşlar, ısı değişiklikleri, öngörülemeyen olaylar vb. ) olduğunu bilmesi gerekmektedir. 49
Ev ortamında duyuların desteklenmesi Bebeğin uyarılma seviyesini sürdürebilmesi için, özel çevresel koşullara ihtiyacı bulunmaktadır. Bunun için ebeveynlerin ev ortamında düzenleme yapmadan önce değerlendirmesi gereken birkaç unsur bulunmaktadır. Ø Duyusal uyarının düzeyi: Uyarı bebeğin duyu sistemi için çok mu az ya da çok mu fazla? Ø Duyusal etkinliklerin sayısı: Yeterli sayıda duyusal etkinlik var mı? Duyusal etkinliklerde çeşitlilik var mı? Ø Renk çeşitleri: Renkler açık mı? Rahatlatıcı mı? Daha da önemlisi renklerin çeşitliliği eşit olarak bebeğin eğitim ortamına uygun bir şekilde dağıtılmış mı? Ø Işık türü: Işıklar florasan mı? Düşük watt’lı ampulller mi kullanılmış? Doğal ışıklar mı? Güneş ışığı var mı? Ø Müzik türü: Eğer müzik varsa çok mu gürültülü? Yumuşak mı? “Rock müzik mi? Rap’mi? , 50
Ev ortamında duyuların desteklenmesi Ø Farklı dokuda materyal (kumaş, mobilya vb. ) kullanımı: Halı, mobilya gibi ortamda yer alan nesne ve varlıkların doku cinsi nasıl? Bebeğin bunlara verdiği yanıtlar nasıl? Ø Ses: Bebek eğer ihtiyaç duyarsa gidebileceği sessiz bir ortamı var mı? Sesin şiddeti nasıl? Ø Aroma çeşitleri: Hangi kokuları kokluyorsunuz? Ortamda kaç koku çeşidi var? Ø Geçişlerin sayısı: Bebeğin bulunduğu ortamda bir etkinlikten diğer etkinliğe geçiş rahat sağlanabiliyor mu? Eğer sağlanıyorsa hangi aralıklarla sağlanıyor? Ø Farkındalık: Ebeveyn, bebeğin duyularının gelişiminin desteklenmesi gerektiğinin farkında mı? 51
Eğitim kurumu ortamında duyuların desteklenmesi Eğitim kurumu ortamı her zaman değişim halindedir ve çocuğun bu ortama uyumunu sağlamak önemlidir. Eğitimci, eğitim kurumunda rutin olarak çocukları izlemeli ve onları gözlemlemelidir. Çocuklar bazı zamanlarda bütün uyaranlara oldukça duyarlı olurken, bazı zamanlarda tüm uyaranlara tepkisiz kalabilirler; bu nedenle yönergeleri yerine getirmekte zorluk çekebilirler. Eğitimci bu nedenle, ses seviyesini gözlemlemeli, rutini takip edebilmeli, yönergeleri sadeleştirebilmeli, uygun seçenekler önerebilmelidir. Ayrıca iç ve dış mekanda, görsel, işitsel, tat, koku, taktil, vestibüler ve proprioseptif (vücut pozisyonu) duyuların desteklenmesine yönelik yapılabilecek düzenlemelere gidilebilmesi önemlidir. Duyu odları ve duyu bahçeleri de tüm duyu uyaranlarını kapsayacak şekilde tasarlandığı için duyu gelişiminde önemli bir yer teşkil etmektedir. 52
İç mekanda duyuların desteklenmesi Eğitim kurumlarında görsel, işitsel, tat, koku, taktil, vestibüler ve proprioseptif (vücut pozisyonu) duyuların desteklenmesine yönelik yapılabilecek düzenlemelere gidilmesi çocuğun gelişimi için çok önemlidir. Bu yüzden görsel uyaranlar, işitsel uyaranlar, tat uyaranları, takdil (dokunma) uyaranları, vestibüler (hareket ve denge) uyaranları, propripseptif (vücut pozisyonu)yaranlarına dikkat etmek gereklidir. Çocuğun duyusal süreç ihtiyaçlarına göre dizayn edilmiş bir eğitim ortamı çocuklara iyi bir kazanç sağlayabilir. Eğitim ortamında yapılacak basit yenilemeler yapılan etkinliklere odaklanmalarına yardımcı olur. 53
Duyu odaları Tüm duyu uyaranlarını kapsayan bir alandır. Duyu odaları, rahatlatıcı ve sakinleştirici bir ortam yaratmak için özel ışıklandırma, ses ve özel olarak tasarlanmış materyallerden oluşan ve çocukların duyularını geliştirmek için dizayn edilen özel bir odadır. Duyu odaları üçe ayrılır. 1. Duyusal modülasyon odaları 2. Multisensorik ortamlar/snoezelen odaları 3. Duyu bütünleme odaları 54
Duyu bahçeleri, bütün duyuları içinde barındırması açısından çok önemlidir. Duyu bahçelerinin diğer bahçelerden en önemli farklılığı bir çok duyuyu uyaracak sert, yumuşak, renkli ve farklı doku, koku ve tatta materyallerin bulunmasıdır. Duyu bahçeleri düzenlenirken çocuklar için duyusal uyaranların ulaşabilecek yerde olmasına dikkat edilmelidir 55
Bebeklik ve ilk çocukluk döneminde kullanılabilecek duyu materyalleri ve önemi Erken çocukluk eğitimin temellerini oluşturan birçok düşünür ve eğitimci tarafından ortamının ve materyallerin önemine değinilmiştir. Materyaller bebek ve çocuğun çevresini tanımasını sağlayarak öğrenmesini hızlandırmakta ve öğrenmede kalıcılık sağlamaktadır 56
Materyallerin eğitim sürecinde kullanımı bebek ve çocukların öğrenme sürecini somutlaştırmalarına yardımcı olmaktadır. Materyaller bebek ve çocukların gelişim özellikleri, ilgi, ihtiyaç ve beklentileri dikkate alınarak tercih edilmekte ve bu yönüyle öğrenim sürecini bebek ve çocuklar için daha anlamlı hale getirmektedir. Bebek ve çocukların bilişsel gelişim süreçlerinde materyal kullanımının somutlaştırma özelliği sayesinde bilginin edinilmesi, kullanılması, saklanması, yorumlanması, yeniden düzenlenmesi, kavramların geliştirilmesi ve pekiştirilmesi de sağlanmış olmaktadır. Materyal kullanımı çocuğun gelişiminin desteklenmesi yanında gelişimlerinin değerlendirilmesinde önemlidir. 57
Materyal seçiminde dikkat edilecek noktalar 1. Bebek ya da çocuğun gelişim özelliklerine, bireysel ihtiyaçlarına, ilgi alanına, öğrenme stiline, daha önceki deneyimlerine, hazır bulunuşluk düzeyine uygun olmalıdır. 2. Sağlığa uygun ve kazalara sebebiyet vermeyecek şekilde olması gerekliliğidir. 3. Materyalin çizgi, şekil, boyut ve renk gibi özelliklerinin ön plana çıkarılması gerekmektedir. 4. Bebek ve çocuk için dikkat çekici olmalıdır. 5. Bebek ve çocuğun keşfetmelerine olanak tanıyan öğretim materyallerinin tercih edilmesi gerekmektedir. 58
Materyal seçiminde dikkat edilecek noktalar 6. Materyaller gerçek hayata dönük olmalıdır. 7. Çocuğun duyularının çoğuna hitap edecek şekilde olmalıdır. 8. Materyaller somuttan soyuta, basitten karmaşığa, kolaydan zora, bilinenden bilinmeyene doğru sunulmalıdır. 9. Materyaller ergonomik olmalı, çok yönlü ve farklı amaçlarla da kullanıma uygun olmalıdır. 59
Bebeklik ve ilk çocukluk döneminde kullanılabilecek duyu materyalleri Bebeklik ve ilk çocukluk döneminde bulunan çocukların gelişim özellikleri, ilgi ve ihtiyaçlarına göre kullanılacak materyaller farklıdır. Yaş dönemleri şu şekilde sınıflandırılmıştır. 1. Sıfır-üç ay arası bebekler 2. Üç-altı ay arası bebekler 3. Altı-dokuz ay arası bebekler 4. Dokuz-oniki ay arası bebekler 5. Oniki-on sekiz ay arası çocuklar 6. Onsekiz-yirmidört ay arası çocuklar 7. Yirmi dört-otuzaltı ay arası çocukların kullanabilecekleri materyaller farklıdır. 60
Materyaller duyuları destekleyici şekilde verilmelidir. Kullanılabilecek bazı materyaller şunlardır. Ziller, çıngıraklar, resimler, renkli balonlar, mendiller, ponponlar, farklı renkte ve şekilde bileklikler, toklar, müzik cd’leri, oyun halıları ve minderler, toplar, aynalar, dişlikler, banyo oyuncakları, kitaplar, tmeli çekmeli oyuncaklar, müzik aletleri, mutfak malzemeleri, tüm yiyecekler, aile üyelerinin kıyafetleri, doğada buluna materyaller vb. sayılabilir. 61
Materyaller Bebek ya da çocuğun çevresinde bulunan her şey ister oyuncak, ister yiyecek, ister kıyafet, ister ev eşyası olsun her biri ayrı tüm duyuların gelişimini desteklemek amacıyla kullanılabilir. Önemli olan bunların farkında olmak ve çocuğun gereksinimlerine yönelik kullanabilmektir. 62
Duyusal Süreçte Dunn Modeli Küçük çocukların gelişiminde duyusal süreç konusunda eğitimcilerin ve ebeveynlerin bilgilerinin olması, bebeklere ve çocuklara destek olmaları açısından oldukça önemli olduğu görülmektedir. Günlük hayatta duyusal süreci anlayabilme adına kavramsal bir model oluşturmuştur. 63
Duyusal süreçte Dunn modeli Bu modelin hipotezi, duyarlılık gibi nörolojik eşik ile öz düzenleme stratejileri gibi davranışsal sorumluluk arasında etkileşim olduğunun savunulmasıdır. Bu iki süreç çocukların duyusal bilgi sürecini açıklamada önemli bir model ve çocukların davranışlarını değerlendirmede rehber olarak görülmektedir. 64
Şekil 1. Duyusal Süreçte Dunn Modeli Şekil 1. Duysal süreçte Dunn Modeli (The impact of sensory processing on the lives of children and their families: a conceptual model) Davranışsal tepkiler/ Özdüzenleme stratejileri Nörolojik Eşik Pasif Aktif Yüksek eşik Düşük Kayıt Duyusal arayış Düşük eşik Duyusal hassasiyet Duyusal kaçınma 65
Duyusal Süreçte Dunn Modeli Nörolojik eşik, nöron ve nöron sistemi için gerekli olan uyarıcı miktarını ifade eder. Nörolojik eşiğin son noktaları alışma ve duyarlı hale gelmedir. Alışma, ilave dikkate gerek duymadan, benzer uyarıcıları tanıma sürecidir. Duyarlı hale gelme, önemli uyarıcının farkındalığının arttırılması sürecidir. 66
Duyusal süreçte Dunn Modeli Kendini düzenleme: Bir sürece bağlı davranışsal yapıdır. Pasif ve Aktif kendini düzenleme stratejisi olarak ikiye ayrılır. İki süreç kesiştiğinde duyusal süreçte duyusal arayış, duyusal kaçınma, duyusal hassasiyet ve düşük kayıt olmak üzere dört ana model ortaya çıkar. 67
Duyusal süreçte Dunn modeli Dört ana modelin sonuçları şunlardır. • Duyusal arayış, yüksek eşik ve kendini düzenleme stratejisi, • Duyusal kaçınma, düşük eşik ve aktif kendini düzenleme stratejisi, • Duyusal hassasiyet, düşük eşik ve pasif kendini düzenleme stratejisi, • Düşük kayıt, yüksek eşik ve pasif kendini düzenleme stratejisidir 68
Duyusal kaçınma şekline sahip çocuklar O durumdan geri çekilmeye eğilimli olurlar. Bu bebek veya çocukların eşikleri çok az düzeyde girdi ile çok çabuk buluşur. Uyaranlara karşı aşırı tepki gösterirler. 69
Duyusal hassasiyeti olan çocuklar Durumlara duyarlı olmaya eğilimlidirler. Bu bebeklerin veya çocukların düşük eşikten dolayı yüksek hisleri, algılamaları vardır. Böylelikle çevredeki bütün şeylerin farkına varırlar. Daha çok pasif kendini düzenleme şekli gösterirler. 70
Düşük kaydı olan çocuklar Yüksek eşiklerinden dolayı başkalarının neyi önemsediklerine dikkat etmekte zorlanırlar, çünkü onlar aynı zamanda düşük kendini düzenleme stratejisini kullanırlar, olayları kaçırırlar ve ek girdi elde etmek için hiç bir şey yapmazlar. Bu çocuklar çevrelerine karşı ilgisiz görünebilirler ve tepkisiz olabilirler veya başkalarının reaksiyon gösterdiği şeylere onlar tepkisiz kalabilir. 71
Duyusal arayış modeline sahip çocuklar Günlük duyulardan mutluluk çıkarırlar. Bu bebeklerin veya çocukların yüksek duyusal eşikleri olmasına rağmen duyusal deneyimlerini yaratmadaki ilgileri, onların kendi yüksek eşikleri ile buluşmalarına olanak sağlar, böylece etraflarındaki dünyaya tepki gösterirler. Örneğin, dokunmaya ilgisi olan bebek veya çocuk her şeye dokunur. 72
DUYUSAL DENEYİMLER Bebeğin çevresiyle etkileşime geçmesinde, deneyim kazanmasında ve anlamlandırmasında duyuların çok önemli bir işlevi bulunmaktadır. Bebekler duyuları yoluyla dünyayı keşfetmekte ve haz almaktadırlar. Yeni doğanın duyuları yoluyla çevreyi anlamlandırabilmesi için, doğduğu andan itibaren ailesi ya da bebeğin bakımını sağlayan yetişkinlere önemli görevler düşmektedir. Yetişkinlerin, bebek için uygun çevreyi oluşturmaları ve birlikte etkileşime girebilecekleri etkinliklerle bebeğin duyularını etkin kullanmasını sağlamaları gerekmektedir. 73
Bebekler (0 -36 ay) bütün gelişim alanlarında hızlı ve kritik bir gelişim sürecinden geçmektedirler. Bu eşsiz gelişim süreçleri bebekler için önemli olduğu kadar onların bakım ve eğitiminden sorumlu olan kişiler açısından da oldukça önemlidir. 74
Bebekler, zamanlarının büyük bir bölümünü anne ve babalarıyla geçirmektedir. Her anne baba bebeğin gelişimini destekleme potansiyeline sahiptir. Bebeğin sağlıklı gelişimi ve eğitimi için yeterli Bebeklik döneminde hem anne baba hem de eğitimcilerin bebeklerin gelişimlerini desteklemek için duyu temelli bir ortam sağlama konusuna özen göstermeleri ve bu konuda bilgi sahibi olmaları gerekmektedir. 75
Duyuları kullanma, algılama, düşünme ve kavram geliştirme birbirleriyle yakından ilişkilidir. Duyu organları, çevre hakkında bilgi edinmeyi sağlayan araçlardır. Bebeğin duyusal alıcılarının işlevleri ve gelişimi, bilişsel işlevlerinin gelişimini de desteklemektedir. Çocuğun beyin gelişimi için duyusal işlevlerin nasıl geliştiğini bilmek ve bu işlevleri desteklemek önemlidir. Çocuk duyuları yoluyla kendisi ve çevresi hakkındaki bilgileri almakta, anlamlandırmakta ve ilişkilendirmektedir. 76
Çocuklar, özellikle yeni doğan bebekler, etrafta hareket etmek ve anlık duyumsal dünyasını değiştirmek için yeterli güce sahip değildir. Anne babasının ya da eğitimcinin nasıl koktuğunu, nasıl göründüğünü ve seslendiğini öğrendikçe koku ve sesleri ayırmak, acıkmak ve doyurulmak, üşümek ve sonra ısıtılmak gibi hisleri anlamlandırmayı öğrenecektir. Duyumları deneyimlerle ilişkilendirmek, bebeğin algıladıklarıyla anlamları birleştirmesinin bir yoludur. 77
Duyusal Deneyimlerde Ebeveyn/Bakıcının Rolü Anne babaların bu şekilde bebekleri ile yaşamlarının ilk yıllarından itibaren iletişimde olmaları, duyular yoluyla bebeğin gelişiminin desteklenmesine yardımcı olmaktadır. Ancak anne babaların bebekleri ile sürekli uyarma ve öğrenme deneyimi sağlama gerekliliğine ilişkin öneriler, zaman anne babaların üzerinde baskı yaratabilmektedir 78
Sağlıklı öğrenme için en temel nokta, anne babalarla bebek arasında baskı olmadan sıcak, güvenilir ve koruyucu bir ilişkinin kurulmasıdır. Bebekler iyi bakıldıklarını hissettikleri ve anne babalarının onunla ilgilenmek için hazır bulunduklarını bildiklerinde daha iyi öğrenmektedirler. 79
Anne babalar, bebeğin/çocuğun oyunlarına duygusal olarak katıldığında, sıkılmadığında ya da kaygılı hissetmediğinde, bebek/çocuk da oyuna daha çok katılacaktır. Bebeğin/çocuğun ilgisini çeken oyunlar, kitaplar ve diğer ürünler, genel olarak bebekler/çocuklar için daha yararlıdır. Anne babalar bebekle/çocukla vakit geçirip çocuğu tanıdıkça, bebeğin/çocuğun yorulduğunu veya aşırı uyarıldığını anlatan ipuçlarını öğrenebilirler. 80
Duyusal Deneyimlerde Eğitimcinin Rolü Bebeğin ilk yılında gerçekleştirdiği öğrenme, sıradaki gelişimsel evreyi hazırlamakta ve bebekle konuşma, ona kitap okuma, bebeğe dil ve iletişimi tanıtmaktadır. Renkleri, sesleri ve dünyasının yapılarını keşfetme, özellikle öğrenme sürecine temel olan merakın başlangıç noktasıdır. Duyular, çocukların bu şekildeki merak ve keşif arzularına bilimsel duyarlılık geliştirmek için bir temeldir ve tüm eğitim yaşamı boyunca öğrenmek için en önemli güçtür 81
Eğitim kurumlarındaki fiziksel ortam, çocukların ihtiyaçlarına ve gelişim düzeylerine göre tasarlandığında problem çözebilen, yaratıcı, bağımsız hareket edebilen ve kurallara uyan bireyler olmaları yönünde destekleyicidir. Eğitim ortamlarında yapılacak düzenlemeler, çocukların duyularını uyarıcı nitelikte olmalıdır. 82
Okul öncesi programlarında, erken çocukluk gelişimine uygun hazırlanarak çeşitli çevre ve eğitim ortamlarına uygulanan stratejiler, çocukların bireysel ihtiyaçlarını karşılamaya yöneliktir. Bu programların her bölümü (günlük rutin çalışmalar, beslenme, temizlik, grup çalışmaları…) çocuklar için duyusal deneyimler sağlar ve duyu gelişiminin desteklenmesinin önemini ortaya koyar 83
Bebeklik ve İlk Çocukluk Döneminde Duyulara Yönelik Duyusal Deneyimler Öğrenme, duyu organları yoluyla gerçekleşmektedir. Yaşamın ilk yıllarından itibaren uyarılması gereken duyular: • Bebeklerin çevrelerini tanımalarına, • Farklılıkları ayırt etmelerine, • Benzerlikleri bulmalarına, • Nesneler arsındaki ilişkileri anlamlandırmalarına yardımcı olmaktadır 84
Çocuklar duyusal deneyimler aracılığıyla farklı biçimlerde öğrenmektedirler: • İşitsel öğrenenler müziği tercih ederken, görsel öğrenenler görsel sanatlar ile ilgilenebilirler. • Dokunsal-kinestetik öğrenenler parmak boyama, oyun hamuru ya da tıraş kremi ile oynama gibi etkinliklerden hoşlanabilirler. • Görsel öğrenenler resimleri hayal etmede güçlük yaşamayabilir, parçalardan çok resmin bütünü üzerinde çalışabilirler. • İşitsel öğrenenler kafalarındaki resme güvenmezler. Bireysel parçalarda uzmanlaşarak sırayla resim yapabilirler. 85
Duyuların gelişme süreçleri göz önünde bulundurularak duyusal deneyimler yaratılmalıdır. Çünkü bu şekilde gerçekleşen öğrenmeler, bilginin işlenmesi, anımsanmasını ve kullanılmasını kolaylaştırmaktadır. 86
Görme duyusuna yönelik duyusal deneyimler Tüm duyuların içinde bebeklerin en zayıf duyusunun görme duyusu olduğu bilinmektedir. Fakat, gözlerden gelen bilginin nasıl işleneceğini ve depolanacağını kontrol eden beyin sistemi de dahil olmak üzere, çocukların tüm duyusal sistemleri içinde en yoğun ve dikkatli çalışan duyunun görme organı olduğu ifade edilmektedir. 87
• Parlak, canlı, renkli ve hareket eden oyuncaklar temin edilebilir ve birlikte oyunlar oynanabilir. • Ev ortamında bulunabilecek yün, kurdele, tuvalet kağıdı rolusu, mandal gibi çeşitli nesnelerle görsel algı, görsel bellek, görsel ayırt etmeyle ilgili etkinlikler yapılabilir. • Prizmalar, büyüteçli gözlükler, güvenli aynalar, teleskop, dürbün, el feneri, güneş gözlüğü görsel deneyimler sağlayan materyallere örnek olarak verilebilir. • Çocuklar doğa yürüyüşüne götürülebilir. 88
İşitme duyusuna yönelik duyusal deneyimler • • Doğum öncesi dönemden itibaren bebeklerle konuşup, müzik dinletilebilir. Doğum sonrasında da bebeğe müzik dinletilebilir. Ancak fonda sürekli müzik olması, bir süre sonra çalınan müziğin etkisini yitirmesine yol açabilir. Doğum sonrasında bebeklerin sesli oyuncaklarla oynamaları sağlanabilir. Bebekle konuşulurken duyular arasında bağlantı kurulması için yaşantı deneyimleri daha hareketli ve fark edilecek şekilde sunulabilir. 89
Dokunma duyusuna yönelik duyusal deneyimler • Dokunsal temasın olduğu oyunlar oynanabilir. Örneğin, bir torbanın içine çocuğunuzun çeşitli oyuncaklarını atıp gözü kapalı olarak torbanın içinden bir oyuncağı dokunarak bulmasını isteyebilir. • Hamilelik esnasında, göbeğe yumuşak ve hassas dokunuşlarda bulunulabilir. • Bebeklerin/çocukların dokunma duyuları sınırlandırılmamalıdır. Çocuğun ayak, diz, dirsek, sırt vb. gövdesinin çeşitli kısımlarını dokunma için kullanması için fırsatlar verilmelidir. • Bebeğe/çocuğa farklı dokunsal özelliklere sahip (yumuşak, sert, kaygan, pürüzlü, tüylü, sıcak vb. ) nesnelerle oyun oynama fırsatı sağlanabilir. • Dokunsal temasın olduğu oyunlar oynanabilir. 90
Koku alma duyusuna yönelik duyusal deneyimler • • • Erken dönemden itibaren her türlü kokuyu alabildiği için bebeğe güzel kokular alma fırsatı verilebilir ve çocuk farklı kokuların olduğu ortama götürülebilir. Örneğin çocuk, yağmur yağdığında balkona çıkarılabilir. Banyoda farklı kokuları olan sabunlar kullanılabilir. Çeşitli baharat, aroma veya kokulu malzemeler kullanılarak kokuların farkını etme ayırt etme oyunları oynanabilir. Mutfakta yemek pişirirken, yiyeceklerin kokularına çocuğun dikkati çekilebilir. Hangi yaşta olursa olsun, kokulara çocuğun dikkatini çekilebilir ve koku beğenileri sorulabilir. 91
Tat alma duyusuna yönelik duyusal deneyimler • Ek besinlere geçilmesiyle birlikte çocuğa değişik yiyecekler tattırılabilir. Ancak tat duyusunun gelişimi için çocuğa bulamaç halinde yiyecekler verilmemelidir. • Çocuğa hazırlanan yiyeceklerin lezzetli olmasına özen gösterilmelidir. • Çocuklara bir tepsi besin örnekleri hazırlanabilir ve bu tatlar tatlı, ekşi sıcak, soğuk, ya da tuzlu olarak sınıflandırılabilir. 92
Denge ve hareket duyusuna yönelik duyusal deneyimler • Çocuklara farklı büyüklükteki nesnelerle (bir avuç kuru üzüm, kum, top, yapboz vb. ) oynama fırsatı verilmelidir. • Çocukların büyük ve küçük kas gelişimlerini destekleyebilecek; tırmanma, atlama, tekmeleme, yürüme gibi ihtiyaçlarını karşılayacak ortam ve materyaller sağlanabilir. • Çevre, çocuklara güvenli ve özgürce sürünme, emekleme, yürüme ve keşfetmeye izin vermelidir. 93
Duyular Arası Algı Çevre zengin ve sürekli uyarıcılar sunmaktadır. Sürekli akıp giden ışığa, sese, dokunuşa, kokuya, tada anlam yüklemek ve onları iç içe işlemiş bütünler olarak algılamak gerekmektedir. Bebekler, farklı duyusal sistemlerden gelen girdileri bir bütün olarak algılayabilmekte, yani biyolojik olarak birden fazla duyuya odaklanabilmektedirler. 94
Birçok deneyim birden fazla duyunun kullanımını gerektirir. Yemek yapma, çok duyulu deneyimlere örnektir. Yemek pişirme, mısır patlatma, mısır tanelerine bakma dokunma, kokusunu alma ve yemek yeme ise çok duyulu deneyimlere verilen önemli örnekler arasında yer alır. 95
Hindistan cevizi oldukça ayırt edici renk, biçim, koku ve tattadır. Çocuklar hindistan cevizinin dışını gözlemleyebilir, rengini, boyutunu tartışabilir. Aynı süreç yemek pişirirken de yapılabilir. 96
• Çocukların duyularını kullanmaları için dış mekânlar iyi bir fırsattır. Örneğin yaz mevsimi sonunda doğada yapılan geziler çocukların dikkatini hışırdayan rüzgârın sesine, toprağın kokusuna çekebilir. • Çocuklarla balkabağını oyma ve temizleme etkinlikleri de bir çok duyuyu destekleyen etkinlik olarak görülür. • Balkabağını oyma ve temizleme işleminden sonra balkabağının çekirdekleri kavrulabilir, ekmek, puding ve kek gibi yiyeceklerin içine katılarak çekirdeklerin tadına bakılabilir 97
Çocukların (0 -36 aylık) duyularını uyarabilecek zenginleştirilmiş deneyimler, duyu gelişimlerinin desteklenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Oyun sırasında, banyoda, uykuda, beslenmede, gezide, bebek ve çocuğun var olduğu her tür ortam ve çalışmada duyu temelli eğitim ve destek deneyimleri sağlanabilir. Bu deneyimler birden fazla duyuyu da destekleyebilir. 98
Kaynaklar Çetin , S. ve Aral, N. , Duyu Gelişimi. Bebeklik ve İlk Çocukluk Döneminde (0 -36 Ay) Gelişim, Duyuların Gelişimi ve Desteklenmesi, Eğiten Kitap, Ankara, 2015.
- Slides: 100