Bebein Anne Karnndaki Haftalk Geliimi Birinci dnem First
Bebeğin Anne Karnındaki Haftalık Gelişimi
Birinci dönem (First trimester) • ilk 12 haftalık süreçten oluşmaktadır.
İkinci dönem (second trimester) • 13. hafta ile başlamaktadır ve 28. hafta sonuna kadar sürmektedir.
Üçüncü dönem (third trimester) • 29. haftadan başlayarak gebeliğin sonuna kadar olan süreci kapsamaktadır.
İlk Beş Hafta • Hızla gelişmeye başlayan bebeğin dolaşım sistemi oluşmaya, küçük kalbi atmaya başlamaktadır. Bu dönemde bebeğin boyutu bir susam tanesi kadardır; insan görünümünden daha çok kurbağa yavrusuna benzer. Bu dönemin ilk dört haftasındaki zigot, beşinci haftadan itibaren de embriyo adı verilir.
• Embriyo, üç kademeden oluşur – ektoderm, mezoderm ve endoderm. Bu üç tabaka daha sonra organları ve diğer dokuları oluşturacaktır. “Ektoderm” tabakası, bebeğin beynini, omuriliğini, nöral tüpten oluşan sinirlerini, saç, deri, tırnakları, ter bezi ve memeli bezlerini ve diş minesini oluşturacaktır. “Mezoderm” de kalp ve dolaşım sistemini, kasları, kıkırdak, kemik ve deri altı dokularını oluşturacaktır. Üçüncü tabaka olan “endoderm” ise akciğer, bağırsak ve ilk üriner sistemi; bunların yanı sıra tiroid, karaciğer ve pankreası oluşturacaktır. Bu sırada bebeğe besin ve oksijen sağlayan plasentanın öncül tabakaları ve göbek kordonu da çalışmaya başlamıştır (www. babycenter. com/5 -weeks-pregnant, 2019).
6. hafta: • Boyutu nar tanesini bulan bebeğin kalbi, annesinden neredeyse iki kat daha hızlı atmaktadır. . Bebeğin burun deliği ve gözlerinin olduğu yerde siyah noktalar ortaya çıkar. Kulaklar gelişmeye ve dil ve ses telleri oluşmaya başlar. Bebeğin kol ve bacaklarının oluşacağı yerlerde tomurcuklanmalar görülür. Bel kemiğinin kuyruk gibi uzayan kısmının ise birkaç hafta içinde yok olması beklenmektedir (www. babycenter. com/6 -weeks-pregnant, 2019).
7. Hafta: • Boyutu yabanmersini kadar olan bebeğin görmesi için gerekli olan kornea, iris, lens ve retina birkaç hafta sonra tamamlanacak şekilde oluşmaya başlamıştır. Ayrıca bebeğin mide, özofagusu, karaciğer ve pankreası da oluşmaya başlar (www. babycenter. com/7 -weekspregnant, 2019).
8. Hafta İri bir fasulye boyutuna ulaşan bebeğin (yaklaşık 1, 9 cm uzunluğunda 1, 13 gr ağırlığında) el ve ayak parmaklar perdeli de olsa oluşmuştur ve kalbinin üzerinde bükülmüş şekilde beklemektedir. Artık dizleri de vardır ve bacakları yeterince uzadıysa ayakları ile vücudunun ön kısmına getirebilir. Solunum sistemi de gelişirken, nefes borusu, ciğerlere doğru uzamaya başlamıştır. Tüm vücuda yayılan sinir sistemi ağı sadece birbiri arasında iletişim sağlamakla kalmayıp kaslar ve dokular arası, hatta göz ve kulak gibi organlarla da bağlantı sağlamaktadır
9. Hafta: • Hızla büyüyen bebek, artık iri bir üzüm tanesi boyutundadır (yaklaşık olarak 2, 5 cm boyunda ve 1. 98 gr ağırlığında). Bu haftadan itibaren fetüs adını alan bebeğin damaklarında 10 adet diş tomurcuğu oluşmaya başlamıştır. Bir sonraki hafta bu tomurcuklar sertleşir ve çene kemiğine bağlanır. Bebeğin kalbinin 4 odacığı artık tamamlanmıştır.
10. Hafta • İri bir kuru erik boyutuna gelen bebeğin (yaklaşık olarak 3, 17 cm uzunluğunda ve 3, 96 gr ağırlığında) göz kapakları gözlerini kavramıştır ve 27. Haftasına kadar da kapalı kalacaktır. Dişler sertleşmiş çene kemiğine bağlanmıştır. Bebeğin başının ön kısmı gelişen beyni dolayısı ile geçici olarak şişmiştir ve tüm vücudunun yarısını oluşturacak uzunlukta başının üst kısmına yerleşmiştir
11. Hafta • Büyükçe bir çilek boyutuna ulaşan bebek (yaklaşık 3, 81 cm uzunluğunda ve 7, 08 gr ağırlığında) bu hafta itibariyle artık bir embriyo değildir ve yaşamına fetüs olarak devam eder. Yaşamsal organların tümü yerlerinde ve çalışıyor durumdadır. Bu haftanın sonunda bebeğin cinsel organları gelişmeye başlar ve birkaç hafta içinde bebeğin cinsiyetini ultrasonda anlamak mümkün hale gelir
12. Hafta: • Orta boy bir limon boyutuna ulaşan bebek (yaklaşık 5, 71 cm uzunluğunda ve 14, 17 gr ağırlığında) yakında el parmaklarını açıp kapayabilecek ve ayak parmakları da kıvrılmaya başlayacaktır. Göz kasları kasılmaya ve ağzı emme hareketlerini yapmaya başlayacaktır. Parmakları üzerinde minik tırnaklar ve deride şeftalidekine benzer tüyler oluşmaya başlamıştır. Çok hızlı geliştiğinden dolayı göbek bağına doğru çıkmış olan bağırsaklar, karın içi (abdomen) boşluğa geri döner
13. Hafta • Gebelikte ikinci döneme geçen bebek, büyükçe bir limon boyutuna (yaklaşık 7, 62 cm uzunluğunda ve 21, 26 gr ağırlığında) ulaşmıştır. Bebek, amniyotik sıvıyı yutup idrar üretmeye başlar. Bu döngü, her birkaç saatte bir tekrarlanır. Mekoniyum denilen siyah yapışkan maddeyi de bağırsaklarında üretmeye başlamıştır. Bu maddeyi bebeğin ilk kakasında görmek mümkündür. Bunun yanı sıra küçük parmaklarının izleri de oluşmaya başlar. Anneler henüz hissedemese de göğüslerinde kolostrum adı verilen besin değeri çok yüksek sıvı oluşmaya başlamıştır. Anneler esas süt üretimi başlamadan önce birkaç gün boyunca bebeği bu sıvıyla besleyecektir
14. Hafta • Portakal büyüklüğünde olan bebeğin (yaklaşık 8, 89 cm uzunluğunda ve 42, 52 gr ağırlığında) yüzündeki ifadelerde değişiklikler başlar. Somurttuğu, kaşlarını çattığı ve gözlerini kıstığı fark edilebilir. Beyin dürtüleri sayesinde yüzünün küçük kısımları birbiri ardına farklı ifadeler sergilemektedir. Ayrıca emme ve çiğneme hareketleri başlar ve parmağı ağzının yakınlarında ise parmağını emebilir. Vücudu artık belirgin olan boynunun üzerinde yerleşmiş olan başından daha hızlı şekilde gelişmeye devam eder. Kolları bedenine uyumlu oranla gelişecektir. Anne adayları henüz yumruk ve tekmeleri hissedemeseler de bebeğin el ve ayaklarının daha hareketli ve esnek olduğu bir dönemi yaşamaktadırlar
15. Hafta: • Armut büyüklüğünde olan bebeğin (10, 16 cm uzunluğunda ve 70, 87 gr ağırlığında) bacakları kollarının uzunluğunu geçmeye başlamıştır. Artık bütün eklem ve uzantılarını oynatabilmektedir. Tat alma tomurcukları gelişerek, beyinle olan bağlantıları oluşmaya başlamıştır (www. babycenter. com/15 -weeks-pregnant, 2019).
• 16. Hafta: Bir avokado büyüklüğüne erişen bebeğin (yaklaşık 11, 43 cm uzunluğunda ve 99, 22 gr ağırlığında) boyu ve kilosu kendini ikiye katlayarak büyümeye devam edeceği haftalara gelmiştir. Ayakları daha da gelişmiş ve başını daha da dik tutabilmektedir. Bebeğin saç derisi kendi örüntüsünü oluşturmaya başlar. Bebeğin kalbi günlük yaklaşık 25 litreye yakın kanı pompalayabilir. Bu hacim, bebek büyüdükçe de artmaya devam eder
• 18. Hafta: Bir salatalık boyutuna (yaklaşık 13, 97 cm uzunluğunda ve 191, 31 gr ağırlığında) ulaşan bebeğin, damarları görülebilir haldedir. Kulak oluşumu artık son evresindedir ancak başındaki konumu hala tam yerini almamıştır. Akciğer de gelişiminin önemli bir safhasındadır. Bronkiyol olarak bilinen küçük tüpler bronşlardan gelişmeye başlar. Bu küçük tüplerin sonunda ise solunum keseleri görülür. Bebek doğduğu zaman bu keseler küçük kılcal damarlarla ezilecek ve oksijenli kanın tüm organlara ve dokulara dolaşmasına izin verecektir. Eğer bebek kız ise uterus ve fallop tüpler gelişip yerini almıştır. Bebek erkek ise dış genital organlar artık tamamen görülebilir halde olsa da ultrasonda görülmeyebilir
• 19. Hafta: Patlıcan büyüklüğüne (yaklaşık 15 cm uzunluğunda ve 240, 40 gr ağırlığında) erişen bebek, bu haftada tam bir duyusal patlama yaşayacaktır. Beynin koku, tat, duyma, görme ve dokunma ile ilgili olan bölümleri belirginleşecektir. Kol ve bacakları bütün vücudu ile orantı olacaktır. Verniks kazeoza adı verilen koruyucu yapışkan madde, bebeğin cildini sarar ve amniyotik sıvı dolayısı ile buruşmasını engeller (www. babycenter. com/19 -weeks-pregnant, 2019).
• 20. Hafta: Anne karnındaki süresini yarılayan bebek, artık iri bir muz boyutundadır (yaklaşık 25, 4 cm uzunluğunda ve 297, 66 gr ağırlığında). Tahmini olarak verilen bu uzunluk, bebeğin bir önceki haftaya göre neredeyse 10 cm birden uzadığı şeklinde algılansa da, aslında bir hafta içerisinde 10 cm uzamamıştır. Bu hafta itibariyle ayak ve baş arası ölçü alınacağı için sonuç farklılaşmıştır. Daha öncesinde bebek baş ve popo arasında ölçülmekteydi.
• Bu hafta itibariyle bebeğin tat alma duyuları beynine birçok sinyal gönderebiliyor durumdadır ve annenin yediklerinin kan yolu ile amniyotik sıvıya geçen moleküllerini yutmaya başlamıştır. Araştırmacılar hala bebeğin yuttuğu moleküllerin tadını alıp almadığından emin değil ancak bazı araştırmalar annenin gebelik sürecinde yedikleri besinlerle bebeğin doğum sonrası yemek tercihleri arasında bir ilişki olduğunu gösterebilmektedi
• 21. Hafta: Büyük boy bir havuç boyutuna (yaklaşık 26, 67 cm uzunluğunda ve 361, 45 gr ağırlığında) ulaşan bebeğin parmak izleri artık tamamen oluşmuş durumdadır. Anneler, çok yakında içlerinde bir Uzakdoğu savunma sporları müsabakası düzenlendiğini düşünebilirler çünkü ilk başlardaki iç gıdıklayıcı oynayışlar zamanla kuvvetlenmektedir. Bu hareketler, bebeği yakından tanımaya başlamak için de ilk adımlar olarak kabul edilmektedir. Anneler bu hareketleri takip ederlerse, bebeğin neler yaptığını da tahmin edebilirler. Kaşlar oluşurken, göz kapaklarının arkasındaki irisin renklenmesi henüz tamamlanmamıştır
• 22. Hafta: Büyük boy bir havuç ya da kabak boyundaki bebek (yaklaşık 27, 94 cm uzunluğunda ve 425, 24 gr ağırlığında) annenin bedeni içerisindeki bazı sesleri (nefes, kalp atışı, sindirim sesleri gibi) duymaya başlayabilir. Bebeğin duyma yetisi geliştikçe bu sesleri duyma keskinliği artacaktır. Lanugo isimli, ince tüy tabakası, bebeğin vücudunu kaplamıştır. Bu tabaka, bebek kilo aldıkça ve yağ oluşumu oldukça ortadan kalkacaktır
• 23. Hafta: Yaklaşık 29, 21 cm uzunluğunda ve 453, 59 gr ağırlığında olan bebek, annesinin bedeni dışındaki de sesleri duymaya başlar. İlk başlarda alçak sesleri daha iyi duyabilir. Örnek olarak, erkek seslerini, kadın seslerine göre daha net algılayabilir. Ayrıca hareket algısı geliştiği için, annesinin hareketlerini de algılayabilir. Bunun yanı sıra anneler kıyafetlerinin altından bebeklerinin hareketlerini görebilirler. Gerçek yemek yiyemiyor olsa da yutkunma ile başlayan ve sindirim sistemi boyunca süren dalgalanma bebek için ön deneyimleri oluşturuyor
• 24. Hafta: Uzun bir mısır büyüklüğüne ulaşan bebeğin (yaklaşık 29, 75 cm uzunluğunda ve 566, 99 gr ağırlığında) akciğerlerinde bulunan küçük bronşların ucundaki solunum keseleri büyümeye ve çoğalmaya; doğum sonrasında oksijen ve karbon dioksit değişimi için alan yaratmaya devam ediyor. Bebek bu esnada oldukça çelimsiz görünür ve derisi incedir. Ancak bu yakın zamanda değişime uğrayacak ve bebeğin orantılı büyümesi hızla devam edecektir
• 25. Hafta: Büyük bir patlıcan boyutlarına (yaklaşık 34, 29 cm uzunluğunda ve 680, 38 gr ağırlığında) ulaşan bebeğin, yağ dokusunun artmasıyla birlikte kırışmış olan cildi daha pürüzsüz hale gelecek ve yeni doğan bebek görünümüne yakın olacaktır. Ayrıca saçları artacak ve yakından görülebilse, renk ve dokusu da fark edilebilirdi
• 26. Hafta: Taze soğan boyutlarında olan bebek (yaklaşık 35, 56 cm uzunluğunda ve 793, 78 gr ağırlığında) artık annesinin de sesini duyabilir. Hatta daha yaygın bir ses grubunu da duyuyor ve bu seslere tepki de verebiliyor. Küçük miktarlarda amniyotik sıvı solumaya ve geri salmaya başladı. Bu akciğer gelişimi için gerekli olan bir durum. Bu nefes hareketleri ilk doğduğu zaman alacağı ilk hava için de ciğerlerini çalıştıracak iyi bir egzersiz oluyor. Eğer bebeğiniz erkek ise testisleri kesesine inmeye başlıyor. Ancak bu durum yaklaşık iki ya da üç ya kadar sürebiliyor
• 27. Hafta: İri bir karnabahar büyüklüğüne ulaşan bebek (yaklaşık 36, 3 cm uzunluğunda ve 907, 85 gr ağırlığında) artık göz kapaklarını açıp kapayabilir ve ışığa tepki verebilir. Eğer anne, karnına ışık tutarsa bebeğin hareketlerini fark edecektir. Ayrıca bu dönemde bebeğin farkedilen küçük ritmik hareketleri, aslında hıçkırıklarıdır
• 28. Hafta: Yaklaşık 37, 46 cm uzunluğunda ve 1020, 58 gr ağırlığında olan bebeğin beyni hızlıca gelişmeye devam ederken milyonlarca yeni sinir hücreleri meydana geliyor. Duyma, koku alma ve dokunma duyuları gelişmiş ve çalışır durumdadır. Beyin ağırlığının üç katına ulaşır. Serebrum (beynin en büyük ve en üst kısmında bulunan merkezi sinir sistemi bölümü) içeri doğru kıvrılarak gelişmeye devam eder ve ihtiyacı olan alanı kafatasını genişletmeden sağlamaktadır.
• 29. Hafta: Yaklaşık 38, 1 cm uzunluğunda ve 1133, 98 gr ağırlığında olan bebeğin kemikleri sertleştikçe, bol miktarda kalsiyum emmeye devam edecektir. Bu sebeple annenin, bebeğin ihtiyacı olan günlük 250 mg’lık kalsiyumu alacağı güçlü kalsiyum kaynakları (peynir, süt ya da yoğurt) ile besleniyor olması gereklidir. Bebeğin bronşlarının ucunda olan solunum keseleri yüzey aktif madde üretmeye başlar ve böylece ortamda hava yokken (örneğin nefes verirken) de bu keseleri şişik tutmayı sağlar. Bebek, bu haftada doğarsa ciddi bir tıbbi yardımla da olsa akciğerleri çalışacaktır
• 30. Hafta: Yaklaşık 40, 00 cm uzunluğuna ve 1360, 78 gr ağırlığına ulaşan bebeğin çevresini, yaklaşık 700 ml’lik amniyotik sıvı sarmaktadır. Bu miktar, 34 ve 36. haftalarda en yüksek seviyeye ulaşacaktır. Bebek bu haftada karanlıkta görebilir duruma gelmiştir. Göz bebekleri daha fazla veya daha az ışığın gözüne girmesini sağlamak için daralıp genişlemektedir
• 31. Hafta: Yaklaşık 41, 27 cm uzunluğunda ve 1474, 175 gr ağırlığında olan bebek, başını bir yandan diğer yana çevirebilir. Kolları, ayakları ve vücudunu derisinin altındaki yağın düzelmesi için hareket ettirebilir. Bebeğin yoğun bir şekilde hareket ettiği bir hafta olduğundan, anne uyumakta zorlanabilir. Ancak tüm bu hareketlilik bebeğin sağlıklı olduğuna dair önemli bir işarettir
• 32. Hafta: Yaklaşık 42, 545 cm uzunluğunda ve 1700, 971 gr ağırlığında olan bebek, artık uzakta olmayan geniş objelere odaklanma becerisini doğuma kadar sürdürecektir. Annenin haftada kazandığı yaklaşık yarım kilo ağırlığın neredeyse yarısı, doğrudan bebeğe gider. Böylece rahim dışında yaşamını sürdürebilmesi için yağlanmaya devam eder. Aynı zamanda el, ayak tırnakları ve saçları da uzamış durumdadır
• 33. Hafta: Yaklaşık 43, 815 cm uzunluğunda ve 1968, 591 gr ağırlığında olan bebeğin kafatasındaki kemikler birbirine kenetli değildir. Böylece doğum kanalı içerisinden daha rahat geçebilir. Doğum esnasında baş üzerindeki baskı o kadar yoğundur ki bu sebeple bazı bebekler huni şeklindeki bir baş ile doğabilirler. Kafa kemiklerindeki bu durum da erken yetişkinlik dönemine kadar tam olarak kenetlenmez; böylece beyin ve diğer dokuların genişlemesi esnasında kafa kemikleri de büyüyebilir. Bu haftada bebeğin kırış olan cildi gittikçe düzelir ve kırmızılığı ile şeffaflığı azalır. Gittikçe daha yumuşak ve pürüzsüz hale gelir. Bebeğin dönüşleri artık olmamakla birlikte tekmeleri devam etmektedir
• 34. Hafta: Yaklaşık 45, 085 cm uzunluğunda ve 2154, 564 gr ağırlığında olan bebeğin doğduğu zaman vücut ısısını düzenlemesine yardımcı olacak olan yağ tabakası bebeği sarmalamaktadır. Bu hafta, erken doğum endişesi olan anneleri rahatlatacak bir zaman dilimidir. Çünkü 34 ve 37 hafta aralığında doğan ve sağlık sorunu olmayan bebekler, genellikle bir sorun yaşamamaktadırlar. Kısa süreliğine yeni doğan yoğun bakım ünitesinde kalmaları gerekebilir ve kısa vadeli birkaç sağlık sorunu yaşayabilirler ancak uzun vadede zamanında dünyaya gelmiş bebekler kadar iyi gelişirler
• 35. Hafta: Bebek büyümeye devam ediyor (yaklaşık 46, 355 cm uzunluğunda ve 2381, 36 gr ağırlığında) ve bu sebeple de amniyotik sıvı doğuma kadar azalmaya devam edecektir. Bu haftada bebeğin böbreklerinin gelişiminin tamamlanmış olması ve karaciğerin atıkları işlemleyecek düzeye gelmiş olması beklenmektedir. Fiziksel gelişiminin neredeyse tamamını tamamlamış olduğu bilinen bebek, bundan sonraki haftalarda kilo almaya devam edecektir
• 37. Hafta: Yaklaşık 48, 895 cm uzunluğunda ve 2836, 952 gr ağırlığında olan bebeğin doğum zamanı gittikçe yaklaşıyor olsa da doktorlar 39. haftaya kadar gebeliği tamamlanmış olarak görmemektedirler. Geriye kalan iki haftada bebeğin beyin ve ciğer gelişiminin tam olgunluğuna ulaşması bekleniyor. Sezaryen planlansa bile (tıbbi gerekçeler hariç) bunun zamanı da 39. haftadan önce olmayacaktır.
• 38. Hafta: Yaklaşık 49, 53 cm uzunluğunda ve 3061, 748 gr ağırlığına erişen bebeğin artık sıkıca kıvırdığı parmakları vardır. Bebeğin göz renginin ne olacağı merak konusudur. Kahverengi göz rengi ile doğduysa genellikle kahverengi kalır. Eğer gri veya koyu mavi renk ile doğduysa böyle kalabilir veya 9 aylık olduğunda yeşile, elaya, ya da kahverengine dönebilir. Bu dönüşümün sebebi de bebeğin doğumdan sonraki aylarda irisin daha çok pigment kazanmasıdır ve genellikle daha açık renge bürünmez çünkü yeşil, ela, kahverengi renkleri gri veya maviden daha fazla pigmente sahiptir
• 39. Hafta: Yaklaşık 50 cm uzunluğunda ve 328845 gr ağırlığında olan bebek, artık zamanını doldurmaktadır. 39. ve 40. Haftalar, doğuma hazır olarak kabul edilirken, 37. haftadan önce doğan bebekler prematüre olarak kabul edilmekte, 37. ve 38. haftalar erken doğum olarak değerlendirilmektedir. Kırk birinci hafta doğumları ise geç doğum kabul edilir. Bu haftada, yağ tabakasını geliştirmeye devam eder
• 40. Hafta: Yaklaşık olarak 51, 435 cm uzunluğunda ve 3515, 341 gr ağırlığında doğması beklenen bebekler, hangi etnik kökenden olursa olsun kırmızı-mor arası bir ten rengi ile dünyaya gelecektir. Bu ten rengi, bir gün içerisinde pembemsi-kırmızı bir renge dönüşür. Pembemsi rengin kaynağı, bebeğin hala ince olan derisinin altındaki kan damarlarıdır. Ayrıca, bebeğin kan dolaşımı hala gelişmeye devam etmektedir; bu nedenle el ve ayaklarında birkaç gün sürebilecek olan bir mavilik gözlemlenebilir. Sonraki altı ay boyunca bebeğin ten rengi kalıcı renge dönüşecektir
• 41. Hafta: Doğum hala gerçekleşmediyse doktor bebeğin doğumunun gerçekleştirilmesi ile ilgili anne ile görüşecektir. Hiçbir doktor beklenen doğum tarihinin iki hafta geçmesine müsaade etmez çünkü bu zaman anne ve bebeğin komplikasyon yaşama riskini oldukça arttırabilmektedir
- Slides: 41