BAFRA TURZM FAKLTES TURZM LETMECL TUI107 GENEL LETME
BAFRA TURİZM FAKÜLTESİ TURİZM İŞLETMECİLİĞİ TUI/107 -GENEL İŞLETME Dr. Öğr. Üyesi Suzan URGAN
İŞLETME BİLİMİNE GİRİŞ TUI/107 -GENEL İŞLETME Hafta-1
İŞLETME BİLİMİNE GİRİŞ BİRİNCİ KISIM - İŞLETMENİN GENEL ESASLARI • 1. BÖLÜM TEMEL İŞLETMECİLİK KAVRAMLARI • 2. BÖLÜM İŞLETMENİN AMAÇLARI, EKONOMİ İÇİNDEKİ YERİ VE SINIFLANDIRILMASI • 3. BÖLÜM İŞLETMENİN KURULUŞU • 4. BÖLÜM İŞLETMENİN MALİYETLERİ • 5. BÖLÜM İŞLETMENİN GELİRLERİ • 6. BÖLÜM İŞLETMENİN PERFORMANSI İKİNCİ KISIM - İŞLETME FONKSİYONLARI • 1. BÖLÜM YÖNETİM FONKSİYONU • 2. BÖLÜM TEDARİK FONKSİYONU • 3. BÖLÜM ÜRETİM FONKSİYONU • 4. BÖLÜM PAZARLAMA FONKSİYONU • 5. BÖLÜM FİNANSMAN FONKSİYONU • 6. BÖLÜM MUHASEBE FONKSİYONU • 7. BÖLÜM İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ • 8. BÖLÜM HALKLA İLİŞKİLER FONKSİYONU • 9. BÖLÜM ARAŞTIRMA GELİŞTİRME FONKSİYONU 3
1. İNSAN İHTİYAÇLARI VE EKONOMİK FAALİYETLER 1. İhtiyaç Kavramı 2. İnsan İhtiyaçları (1. Birincil-İkincil ve 2. Maslow’un Dizisi) 2. İHTİYAÇ-EKONOMİ VE ÜRETİM İLİŞKİSİ 1. Ekonomik Olaylar, 2. Mal ve Hizmetler, 3. Üretim Kavramı 4. Üretim Faktörleri (1. Emek, 2. Sermaye, 3. Doğal Kaynaklar, 4. Girişimci) 3. İŞLETME KAVRAMI VE KAPSAMI 1. İşletmenin Tanımı 2. İşletmenin Fonksiyonları 4. İŞLETMENİN DOĞUŞU - TARİHSEL GELİŞİMİ VE İŞLETME BİLİMİNİN DİĞER DİSİPLİNLERLE İLİŞKİSİ 1. İşletmenin Doğuşu 2. Çağdaş İşletmeciliğin Gelişimi 3. İşletme Biliminin diğer Disiplinlerle İlişkisi
1. İNSAN İHTİYAÇLARI VE EKONOMİK FAALİYETLER 1. 1. İhtiyaç Kavramı Yeryüzünde bütün ekonomik faaliyetlerin temelinde insan ihtiyaçlarının karşılanması veya tatmin edilmesi amacı yatmaktadır. İnsanın içinde bulunduğu toplumun gelişme düzeyine bağlı olarak, sayıca artıp farklılaşan sınırsız sayıdaki ihtiyaçlarının pek çoğu bir kere karşılanmakla ortadan kaldırılamaz, bu ihtiyaçlar belirli aralıklarla tekrarlanır. Sonuç olarak insan, bitip tükenmeyen ve sürekli zaman aralıklarıyla tekrarlanan ihtiyaçlarını karşılamak için ekonomik faaliyet içinde bulunmak durumundadır.
Tek tek ya da bir arada insanları çalışmaya yada iş yapmaya yönelten itici güç insan ihtiyaçları olduğuna göre, öncelikle insan ihtiyaçlarının türü ve nitelikleri hakkında yeterli bilgi düzeyine sahip olmamız gerekir: İhtiyaç, organizma içindeki bir eksikliktir. İnsanda bir eksiklik olduğu zaman, kişi bu eksikliği gidererek tatmin olmak ister. Bunun için de “iş” adını verdiğimiz amaçlı eylemlerde bulunulur. Amaçlı eylemler, ihtiyaçları gidermeye yöneliktir.
Bu ihtiyaç-eylem-amaç süreci bütün insanlarda aynı şekilde işler. Ancak söz konusu ihtiyaç, eylem ve amaçların türü ve şiddeti insandan insana değişmektedir. İhtiyaç; İhtiyaç tatmin edildiği zaman insana zevk, tatmin edilmediği zaman acı ve elem veren ve organizmada çeşitli gerilimlere neden olan itici güç olarak tanımlanabilir.
1. 2. İnsan İhtiyaçları 1. 2. 1. Birincil ve İkincil İhtiyaçlar Birincil ihtiyaçlar insanda doğuştan var oldukları halde, ikincil ya da sosyal ihtiyaçlar insan yaşamının ilk yıllarından itibaren etkileşim sonucu ortaya çıkmaya başlayıp önemli roller oynayarak yaşamın sonuna kadar devam ederler. Birincil ihtiyaçlar, insan vücudunda belirli bir dengeyi tutturmaya ve bu tutturulan bu dengeyi korumaya yöneliktir.
Birincil ihtiyaçları bazı fiziksel araç ve gereçlerle tatmin etmek olanaklı iken, ikincil ihtiyaçları fiziksel araç ve gereçlerle karşılama olanağı bulunmamaktadır. Sevme sevilme, kabul ve itibar görme ve nihayet kişinin sahip olduğu yeteneklerini ortaya koyabilme şeklinde ifade edilen ikincil ya da sosyal ihtiyaçlar, insanın özgür ve tatminkar bir çalışma ortamına kavuşturulması gibi maddi olmayan araç ve gereçlerle karşılanabilirler.
1. 2. 2. Abraham Maslow’un İhtiyaçlar Dizisi Amerikalı ünlü psikolog Abraham Maslow, birincil ve ikincil ihtiyaç ayrımını yeterli bulmayarak insan ihtiyaçlarının daha detaylı ve sistemli bir sınıflandırmasını yapmıştır. Maslow’a göre insan ihtiyaçları belirli bir sıra düzeni içinde ortaya çıkarlar. Dolayısıyla dizinin ilk sırasındaki ihtiyaçların ikinci ve daha üst düzeydeki ihtiyaçlar ortaya çıkmadan önce karşılanması gerekir.
Maslow’un İhtiyaçlar Dizisi
1. 2. 2. 1. Temel Fizyolojik İhtiyaçlar dizisinin temelinde yer alan ve motivasyonun ilk adımı sayılan ihtiyaçlar fizyolojik ihtiyaçlardır. Bunlar bireyin yaşamının sürekliliği için tatmin edilmesi zorunlu ihtiyaçlardır. Ör: oksijen alma, yeme, içme…
Fizyolojik ihtiyaçların ortak yanları şunlardır: Bu ihtiyaçlar nisbi olarak birbirinden bağımsızdırlar. Birçok durumda vücudun belli bir yerinde teşhis edilebilirler. Refah düzeyi yüksek olan toplumlarda bu tür ihtiyaçların insan davranışı üzerindeki etkilerine ender rastlanır. Bu ihtiyaçların sürekli biçimde ve kısa aralıklarla karşılanması gerekir.
1. 2. 2. 2. Güvenlik İhtiyaçları İnsanların temel fizyolojik ihtiyaçları belirli bir düzeyde karşılandıktan sonra, ihtiyaçlar dizisinin ikinci sırasında yer alan güvenlik ihtiyaçları önem kazanmaya başlar. Örneğin, can ve mal güvenliği tehdit altında bulunan biri için emniyet (güvenlik) ihtiyacı en az temel fizyolojik ihtiyaçlar kadar büyük önem taşır.
1. 2. 2. 3. Bağlanma (Aidiyet) ve Sevme - Sevilme İhtiyacı İhtiyaçlar dizisinin üçüncü düzeyinde yer alan aidiyet ve sevgi ihtiyaçlarının tatmini aynı organizmanın sosyal ve ruhsal (psikolojik) dengesinin sağlıklı biçimde kurulup sürdürülmesine olanak sağlar. Bireyin arkadaşlık kurma, sevme ve sevilme ve nihayet varlığıyla gurur ve desteğini gördüğü bir gruba üye olma ihtiyacı tatmin edilince moralinin yükseldiği, tersi durumlarda büyük moral düşüklüğüne maruz kaldığı kabul edilmektedir.
1. 2. 2. 4. Saygı Görme İhtiyacı İhtiyaçlar dizisinin dördüncü basamağında saygı ve statü ihtiyacı yer alır. Takdir veya saygı görme ihtiyacının kapsamına; özgüven, başarıyla övünme ve başarının başkaları tarafından takdiri, rekabet edebilme duygusu, bilgili olma, benliğine saygı duyma, bağımsız ve özgür olma gibi ihtiyaçlar girer. Diğer alt düzey ihtiyaçların tersine oranla, takdir ihtiyaçları pek ender olarak bütünüyle karşılanabilir. Takdirle ilgili ihtiyaçlar bir kez birey için önem kazanmaya başladıktan sonra, birey bu ihtiyaçlarının daha çok karşılanmasını ister.
1. 2. 2. 5. Kendini Gerçekleştirme İhtiyacı Kendini kanıtlama veya gerçekleştirme ihtiyacı, kişinin sahip olduğu bilgi ve yetenekleri çerçevesinde topluma hizmet etmek için tüm kapasitesini kullanabileceği bir ortama sahip olması ile karşılanabilir. Buna göre, kişi ister profesör, isterse doktor, avukat, mühendis, öğretmen veya başka bir meslekten olsun toplumun kendisinden beklediği rolü en etkili, mükemmel ve ideal olarak yerine getirebilmesi ile kendini gerçekleştirmiş olur.
1. 2. 3. İnsan İhtiyaçlarının Karşılanmasının Önemi İhtiyaçlarını arzulanan düzeyde karşılayamayan insanlar mutsuz olmakta ve hüsrana uğramaktadırlar. Bu kişiler, duruma göre bazı tepkiler gösterirler. İhtiyaçların hiç ya da arzulanan düzeyde karşılanmaması insanlarda bir de kişilik sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilir. Günümüz toplumlarında ihtiyaçların karşılanmamasından kaynaklanan alkolizm, işe gitmeme, devamsızlık, iş kazaları, her şeye ilgisizlik ve boş verme, toplumsal ve endüstriyel çatışmalar birey, işletme ve toplum açısından büyük kayıplara neden olmaktadırlar.
1. 2. 4. İhtiyaçlar Dizisinin Birey ve Çalışma Açısından Değerlendirilmesi Gerek Maslow'un kendisi gerekse başkaları tarafından modele eleştiri niteliğinde bazı eklemeler yapılmıştır. Bunlar: • İhtiyaçlar dizisindeki kademelerin katı ve sabit olmadığı ve aralarındaki sınırların belirsiz ve çoğu zaman birbirine karıştığı şeklindedir • İhtiyaçlar genel kuramı olduğundan ve normal (ortalama) insanları konu aldığından dizinin istisnaları vardır. Bazı kimseler birinci ve ikinci düzeyin üzerine çıkamazlar. • Doğrudan karşılanması önlenen ihtiyacın yerine, birey yenisini geliştirir ve bunu tatmine yönelir. • Bireyin ulaşmaya çalıştığı amaçlar uzun vadeli olup, ancak bir seri aşamadan sonra başarılabilir.
2. İHTİYAÇ-EKONOMİ VE ÜRETİM İLİŞKİSİ Yunancada ilk kullanıldığı şekliyle ekonomi kavramı, ev yönetiminde tasarruflu davranmak anlamına geliyordu. Ancak günümüzde, ekonomi teriminin sözlükteki karşılığı, bir toplumdaki üretim, dağıtım ve tüketim durumu ile ilgili olguların tümü şeklindedir. Günümüzde bir kısım bilim adamı, ekonomiyi mal ve hizmet üretimi olarak düşünürken diğer bir kısmı da kıt üretim kaynaklarının en akılcı biçimde kullanılması şeklinde görmektedir.
2. 1. Ekonomik Olaylar Günlük yaşamda pek çok ihtiyacımızın para denilen satın alma ve değişim aracının yardımıyla karşılanabildiği düşünülürse, insanların giriştikleri eylemlerin büyük çoğunluğunun ekonomik nitelikli olduğu söylenebilir. Görüldüğü gibi, paranın dolaylı ve dolaysız olarak söz konusu olduğu bütün eylemler, ekonomik olaylar sınıfına girmektedir. Bu anlamdaki her türlü ekonomik olayın temelinde başlıca üç eylem vardır: Uygulanabilir seçenekler geliştirmek, Bu seçenekleri birbirleriyle karşılaştırmak, Bunlardan birini karar olarak seçip uygulamak.
2. 2. Mal ve Hizmetler İnsan ihtiyaçlarını tatmin etme veya giderme özelliğine sahip nesnelere mal ve hizmet adını veriyoruz. İnsan ihtiyaçlarının önemli bir kısmı ekmek, peynir, et, kâğıt, kalem ve benzeri maddi nesnelerle karşılanır. Bu maddelerin bazıları (hava, güneş ışığı, bazı yerlerde kaynak suları ve deniz suyu gibi) doğada bol miktarda bulunmakta ve bunlardan yararlanmak için fazla bir çaba harcamak gerekmemektedir. Bu tür maddelere biz serbest veya ekonomi dışı mallar adını veriyoruz. Ekonomi dışı mallar para ile alınıp satılamayacak kadar yeryüzünde bol miktarda var olan maddelerdir.
2. 3. Üretim Hiçbir işleme tabi tutulmadan insan ihtiyaçlarını doğadaki varolan şekilleriyle doğrudan karşılayabilen mal ve hizmetlerin sayısı oldukça azdır. Doğadaki değişik tür kaynaklara, belirli bir sermaye ve insan emeği uygulanarak insanların ihtiyaçlarını karşılayan mal ve hizmetler ortaya konulmuş olur. İşte, temel üretim faktörü olan doğa ve onun sunduğu kaynaklara yine diğer iki temel üretim faktörü olan sermaye ve emeğin uygulanması ve bu yolla insan ihtiyaçlarını karşılayacak mal ve hizmetlerin meydana getirilmesi olayına üretim adını veriyoruz.
2. 4. Üretim Faktörleri Üretimde bulunmak için insanın ihtiyaç duyduğu faktörlere üretim faktörleri adı verilir. Tarihin ilk çağlarında üretim yapabilmek için, doğa ile emek yeterli olmaktaydı. Daha sonraki dönemlerde yontulmuş taşların, madenlerden yapılmış araçların ve benzeri nesnelerin sermaye (teknoloji) şeklinde üçüncü bir üretim faktörü olarak ilk iki faktöre katıldığını görmekteyiz.
Günümüzde ise yukarıdaki üç faktöre bir dördüncüsünün daha katıldığını görüyoruz. O da girişimci (müteşebbis) adı verilen kişi veya kişiler olup bunlar doğadaki kaynakları satın almakta, değişik yerlerden sermaye bulmakta, insan emeğini kiralamakta ve bütün bunları bir araya getirip belirli bir üretim sürecinden geçirerek mal ve hizmetler ortaya koymakta ve ürettikleri bu mal ve hizmetleri ihtiyaç sahiplerine sunmaktadırlar.
2. 4. 1. Emek Diğer üretim faktörleri ile karşılaştırıldığında emek faktörünün daha aktif ve hareketli olduğu görülür. Çünkü, emek insan gücünü temsil eder. İnsan ise, yaşamını sürdürebilmek için sürekli olarak didinip çalışmak zorundadır. İnsanın bedensel ve düşünsel çalışmasına iş veya emek adını veriyoruz. Dolayısıyla, üretim faktörü olan emek yerine iş kavramını kullanmakta bir sakınca yoktur. Başka bir deyimle, işletme yönetimi dersinde emek ve iş kavramları eş anlamlı iki terim olarak kullanılabilir.
2. 4. 2. Sermaye Bir satın alma gücü olarak para ve onun yardımıyla sağlanabilen üretim araçları anlamındaki sermaye, hemen herkesin elde etmeye çabaladığı ve bu yolla saygınlık, iktidar ve başkalarına hükmetme olanağı sağlamaya çalıştığı bir üretim faktörüdür.
Ekonomik açıdan bir üretim faktörü olarak kabul edilen sermaye, emekle birlikte doğaya uygulanarak mal ve hizmet üretimini kolaylaştırır. Muhasebe anlamında sermaye, işletme sahibinin işletmeden olan alacağı şeklinde tanımlanabileceği gibi, işletmenin bilançosunda yer alan aktif ile pasif kalemler arasındaki olumlu fark şeklinde de tanımlanabilir. Bu anlamda formül olarak : Sermaye = Mevcutlar + Alacaklar - Borçlar
Finansman anlamında sermaye, işletmelerin borç olarak sağladıkları kaynakları dışında, kurucu ortakların koyduğu veya hisse senedi satın alan ların sağladıkları ödeme güçleri, teşebbüsün yarattığı karşılıkları, yedek akçeleri, dağıtılmamış kârları ve benzeri ödeme güçlerini ifade eder. İş idaresinde sermaye kavramıyla, üretimde kullanılan bütün maddi ve maddi olmayan değerler ifade edilmek istenmektedir.
Sermayenin kapsamına giren belli başlı kalemler şunlardır: • Nakit • Doğal kaynaklar • Yarı Mamuller • Binalar • Makineler • Alacaklar • İmtiyaz • Lisans • Marka (Alâmetifarika) • Patent (İhtira Beratı) • Telif Hakları • Know How • İşletme Hakları
2. 4. 3. Doğal Kaynaklar Asli üretim faktörlerinin üçüncü grubunu doğal kaynaklar oluşturur. Buradaki anlamıyla doğal kaynaklar, üretken bir şekilde değerlendirilmek üzere işletmeye tahsis edilen yer altı ve yer üstü zenginlikler ile bina ve arazilerden oluşur. Doğal kaynaklar; işletmelerin kuruluş yerinin seçimi, tasarruflu ve dikkatli kullanımı ve nihayet ekonomik bir biçimde işletilip işletilmemesi açısından büyük bir öneme sahiptir.
2. 4. 4. Girişimci; belirli bir mal veya hizmeti üretmek, üretip pazarlamak veya yalnızca pazarlamak için, kendisine ait veya başkalarından temin ettiği sermayeyi üretim faktörlerine yatıran ve böylece kâr veya zarar etme olasılığını göze alan özel veya tüzel kişi şeklinde ifade edilebilir. Uygulamada çoğu kez yönetici ile girişimcinin eş anlamlı kullanıldığı gözlenmektedir. Oysa, yönetici, girişimciden farklı olarak, kâr ve zararı başkasına ait olmak üzere, belirli bir ücret karşılığında işletmenin yönetim sorumluluğunu üzerine alan ve bu yolla sonuca ulaşmaya çalışan kişidir.
Girişimcinin Fonksiyonları Yeni mal ve hizmetler üretmek veya bilinen mal ve hizmetlerin niteliklerini (kalitelerini) yükseltmek Yeni üretim yöntemleri geliştirmek ve uygulayabilmek Endüstride yeni organizasyonlar yapmak Yeni pazarlar bulmak Hammaddelerin ve benzeri maddelerin sağlanabileceği yeni kaynaklar bulmak İşletmenin gelişim stratejilerini belirlemek Yönetim ve Organizasyon politikalarını belirlemek Çevrenin işletmeye sunduğu fırsatları izleyip bunlardan yararlanmak ve tehditleri bertaraf etmek veya etkisiz kılmak Teknolojideki gelişme ve değişmeleri izlemek ve işletmeyi değişen koşullara uydurmak
3. İŞLETME KAVRAMI VE KAPSAMI Üretim için gerekli faktörler belirli bir yerde bir araya getirilip insan ve teknoloji yardımıyla dönüşüme tabi tutularak insanların ihtiyaçlarını karşılayacak mal ve hizmetler ortaya konur. Teknik niteliği ağır basan bu yere işletme denmektedir. Dolayısıyla işletme, mal ve hizmetlerin elde edildiği üretim kaynağıdır.
Bir diğer tanıma göre; emek, sermaye ve diğer üretim faktörlerini planlı, bilinçli ve sistemli bir biçimde bir araya getirip mal veya hizmet üretimine yönelen ve amaçlarına ulaşmak için üretim kaynaklarının kullanımında ekonomik ve akılcı kararlar alan toplumsal, ekonomik ve teknik birimdir.
Bu tanıma sıralanabilir: dayanarak işletmenin unsurları şöyle İşletme her şeyden önce toplumsal bir işbirliği sistemidir. İşletme ekonomik birimdir. Yani işletme en az emek kanunu gereğince faaliyette bulunur ve faaliyetlerinin sonucunda makul bir kar sağlamayı hedef alır. İşletmenin amacı insanların ihtiyaçlarını karşılayacak mal ve hizmetler üretmektir. İşletme ekonomik birim olmanın yanında aynı zamanda teknik birim oluşturur.
4. İŞLETMENİN DOĞUŞU TARİHSEL GELİŞİMİ VE İŞLETME BİLİMİNİN DİĞER DİSİPLİNLERLE İLİŞKİSİ 4. 1. İşletmenin Doğuşu Çağdaş işletme olgusuna ev ekonomisi ve trampa ekonomisinden geçilerek gelinmiştir. Tarihte bilinen en eski ekonomik birim olarak kapalı ev ekonomisi, aile bireylerinin tükettikleri her şeyi bizzat içinde ürettikleri birim oluşturmaktaydı. Bu tür birimlerin hakim olduğu çağlarda ekonomik koşullar henüz çok basit düzeyde bulunmaktaydı. Zamanla artıp çeşitlenen insan ihtiyaçlarına paralel olarak ev ekonomisi de nitelik değiştirmek zorunda kalmıştır. Bu nitelik değişimi ev ekonomilerinin belirli alanlarda uzmanlaşma eğilimleri içine girmeleri şeklinde gerçekleşmiştir.
Kapalı ev ekonomilerinde bireylerin belirli alanlarda uzmanlaşmaları sonucu ihtiyaçlarını aşacak miktarda mal ve hizmet üretmeye başlamaları, ürettikleri ihtiyaç fazlası mal ve hizmetleri ihtiyacı olanlara başka birtakım ihtiyaçlarını karşılayacak değişik mallarla değiştirme yoluna gitmeleri sonucunu birlikte getirmiştir. Çünkü, bu dönemde malların değişimini mümkün kılacak ve adına "para" denen nesne henüz insanoğlu tarafından bulunmuş değildi.
Değişim ekonomisinin gelişmesi ve işin içine değişim aracı olarak para faktörünün girmesi, zamanla ev ekonomilerinin üretim olanaklarını günden güne azaltmaya başlamış ve bunun yerine daha çok tüketimde bulunan ev ekonomisi tipi ile daha çok üretimde bulunan "işletme" biriminin yer alması sonucunu doğurmuştur. Günümüzde ise, ev ekonomileri artık yalnızca tüketim, buna karşılık da işletmeler de yalnızca üretim birimleri olarak karşımıza çıkmaktadır
4. 2. Çağdaş İşletmeciliğin Tarihsel Gelişimi Endüstri devrimi öncesi dönemde, tarım işletmeleri yanında ve özellikle esnaf ve küçük sanayi kuruluşlarını kapsayan ve Batı'da Lonca Doğu’da ise Esnaf ve Ahilik teşkilatları diye bilinen örgütlenmelerin ortaya çıktığı görülmektedir. Daha sonra ticaret ve bankacılığın gelişmesiyle birlikte işletme konularının gündeme daha çok gelmeye başladığı görülür. I. Endüstri devrimine gelinceye kadar üretimde genel olarak insan emeği, hayvan gücü ve su, rüzgar gücü gibi doğal enerjiler kullanılagelmiştir. Endüstri devrimi ile birlikte doğal enerji yardımıyla yapılan üretimin yerini, makine gücü ile gerçekleştirilen yığın üretimin alması, iş yaşamında devrimler yaratmıştır. Bu anlamdaki ilk devrim, üretim yöntemleri ve tekniklerinde kendini göstermiştir.
Yönetimde devrim olarak nitelendirilen en önemli gelişme, sahipliğin yöneticilikten ayrılması olmuştur. Bununla; işletmelerin başına sermayeyi elinde bulunduran ailelerin bireylerinden herhangi birinin veya belirli bir siyasal eğilime sahip kişi veya kişilerin getirilmesi yerine, yöneticilik yeteneğine sahip ve bu işi okullarda gördüğü eğitim sonucu meslek edinmiş kişilerin (maaş veya ücret karşılığında) getirilmesi veya istihdam edilmesi ifade edilmek istenmektedir.
4. 3. İşletme Biliminin Diğer Disiplinlerle İlişkisi • İktisat ve İşletme Bilimi İlişkisi • Davranış Bilimlerinin İşletme Bilimleri ile İlişkisi • Hukuk ve İşletme Bilimi İlişkisi • Matematik İstatistik ve İşletme Bilimi İlişkisi • Bilgi Teknolojisindeki Gelişmelerin İşletme Bilimine Etkileri ve İşletmelerde Bilgisayar Kullanımı
KAYNAKÇA İşletme Bilimine Giriş, Prof. Dr. M. Şerif Şimşek ve Prof. Dr. Adnan Çelik, Eğitim Yayınevi
TEŞEKKÜR EDERİM
- Slides: 44