ANNEBABA TUTUMLARI ocuk dnyaya geldii anda ilk etkileimde
ANNE-BABA TUTUMLARI
�Çocuk dünyaya geldiği anda ilk etkileşimde bulunduğu kişiler aile bireyleri ve özellikle anne-babasıdır. Bu etkileşim çocuğun tüm yaşamı boyunca devam eder. �Çocuk, kültürel değerlerini, temel alışkanlıklarını gelişim görevlerine karşı yaklaşımlarını aile ortamında kazanır. �Çocuğun kendisine olan güvenin oluşturmasında yeterlilik duygusu kazanmasında anne-babası ile etkileşiminde aldığı geri bildirimler çok önemli rol oynar.
�Bir insanın, algısının oluşmasında (yani ben önemli biriyim, ben değersizim, kimse beni fark etmiyor) anne ve babanın çocuğa karşı yaklaşım biçimi oldukça önemlidir. �Ailesi içerisinde bir önemi kıymeti olmadığına inanan bir öğrenci, okulda, oyun oynarken, evlendiği zaman sürekli olarak diğer insanların kendisini önemli görmediğini bu nedenle de kendisinin diğer insanlar üzerinde bir fark yaratamayacağını düşünüp istenmeyen davranışlar sergileyebilir. �Dolayısıyla bireyin kendisini ve çevresini algılama biçimi ile kişinin ruh sağlığı arasında da yakın bir ilişki vardır. Olumlu bir algı geliştiren kişinin ruh sağlığı da yerinde demektir.
�Kişinin geliştirdiği bu algı biçimi hem genetik hem de çevrenin eseridir. Algı biçiminin (benlik tasarımı) oluşmasında sosyal çevrenin, özellikle çocuk için önemli olan kişilerin, anne-babanın etkisi büyüktür. �Çocuğun kendisine karşı olumlu bir algı geliştirmesi ve kendisine ilişkin algının sağlıklı olması için çocuğun içinde bulunduğu ailede kişiler arasındaki ilişkilerin güven verici, saygı, sevgi, hoşgörü ve esnek bir yaklaşımda olması gerekir.
�Ailede anne-babanın aşırı baskıcı ve otoriter tutum içinde olmaları, çocuğun kendine olan saygısını, yani kendine değer verişini azaltır. �Çocuğu olduğu gibi kabul eden, onu destekleyip teşvik eden anne-baba çocuğun olumlu bir «ben algısının» ve «ben saygısını» geliştirmesine yardımcı olabilir.
yaklaşımlar çocukların algısını nasıl şekillendirir? demokratik, otoriter, ilgisiz aşırı koruyucu
1. Demokratik Anne-Baba Tutumu Çocuklarını seven ve benimseyen, ilişkileri sevgi ve saygıya dayanan, sorunları konuşup danışarak çözümleyen anne-babalardır. Bu tutuma sahip anne-babalar, çocuklarına karşı hoşgörü sahibi, çocuklarını destekleyen, bazı sınırlamalar dışında isteklerini diledikleri biçimde gerçekleştirmelerine izin verirler.
Ailede gerginlik yerine, ılımlı, sıcak bir hava vardır. Çocuklara yeri gelince söz hakkı tanınır. Amaç çocuğu sindirmek değil, sorumluluk duygusu kazandırmaktır. Ailede belli kurallar vardır. Ancak, bu kurallar dayakla, baskıyla, korkutmayla sürdürülmez; gönüllü benimsenmesi söz konusudur.
2. Aşırı Koruyucu Anne-Baba Tutumu Çocuğa büyük bir sevgi ile bağlanmış, çok kollayıcı olan anne-baba tutumudur. Çocuğun sorumluluk alınmasına izin verilmez. Onun yerine «sen yapamazsın» diye her şey yapılmaya çalışılır. Aşırı derecede koruyucu ailelerde yetişen çocuklar, bağımlı, kendine güveni olmayan, duygusal problemleri olan kişiler haline gelebilirler. Bu tutumda annebaba gerektiğinden fazla kontrol ederek aşırı özen gösterir. Çocuğun her istediği yerine getirilir.
� Çocuğun bir yanlışlık yapacağından korkarak üzerine aşırı derecede titreme, onun yerine işleri annebabasının yapması çocuğun bağımsız bir kişilik geliştirmesini güçleştirir, çocuğun kendisine yetmesine imkan vermez. � Çocuğun bağımsız bir kişilik geliştirmesi için, annebabaların çocuğun kendi işlerini kendisinin yapmasına, kendi kararlarını kendisinin vermesine fırsat sağlamalıdır. Böylece çocuk, kendine güven sağlayacak, kendini yönetebilen bağımsız bir kişilik geliştirebilecektir. Aksi halde çocuk ilerleyen yaşlarda birilerine bağımlı olan, bir şeyleri başarabileceği inancı olmayan, kendi kararlarını alamayan birey olacaktır.
3. Otoriter Anne-Baba Tutumu Çocuğu sürekli kontrol altında tutan, kurallara sıkıya uymasını bekleyen annebaba tutumudur. Dövme, azarlama, bağırma, korkutma, kınama ve ayıplama en sık rastlanan ceza çeşitleridir. Çocuk, sıkı bir kontrol ve baskı altındadır. Kurallara uymazsa çocuğa cezalar verilir. Çocuk, anne-babaya boyun eğer. Otoriter ve baskıcı annebaba, disiplin yönteminde genellikle cezaya başvurur.
�Aşırı otoriter katı tutum, çocuğu bunalımlı, ürkek ve korkak bir kişi olarak yetiştirmektedir. �Bu tutum altında büyüyen çocuklar, diğer insanlarla ilişki kurmakta güçlük çekmektedirler. �Çocukta aşağılık duygusu gelişebilmekte ya da isyankarlık görülebilmektedir. �Bu ailelerde sık başvurulan ceza ve dayak çocuğun kişiliği üzerinde ve ruhsal durumunda derin yaralar açabilmektedir.
4. İlgisiz Anne-Baba Tutumu Bu tutum, çocuğa karşı ilgisiz, çocuğun maddi ve manevi ihtiyaçlarına karşı duyarsız, sevgi ve şefkati yetersiz, kontrolü gevşek annebaba tutumudur. Çocuk ilgi ve sevgiden yoksundur. Bu tür ailelerde disiplin yok denecek kadar gevşektir. Çocuklar kendi hallerine bırakılmıştır. Anne-baba umursamaz bir tutum içindedir. Çocukları yönlendirme ve kontrol söz konusu değildir. Çocukların davranışları sınırlandırılmaz.
�İlgisiz veya gevşek anne-baba tutumu, çocukların kin, düşmanlık ve endişe duygularına kapılmasına neden olmakta; kavgacı, isyankar, saldırgan ve suç işlemeye eğilimli olabilmektedir. �İlgi görmeyen çocuk, kendini boşlukta hissedip, kendini yönlendiremeyebilir. Başı boş olarak kendine ve çevresine zararlı hale gelebilir.
NE YAPMALI? Çocuğun gelişen kişiliği ve benliği üzerinde anne-baba tutumları güçlü bir etkiye sahip olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Bu etkinin sağlıklı ya da sağlıksız oluşu, anne-babanın tutumunun çeşidine bağlı olarak değişmektedir. Çocuk için iyi anne-baba tutumu, ne tam serbest, ne de sert ve baskıcı olmayan; bu tutumların dengeli bir karışımı olan tatlı sert bir tutumdur. Tutarlı, dengeli sevgi ve ilgi çocuğun kendine güvenini ve benlik saygısını yükseltir. Çocuklarımızın yanlış yaptığı, hatalı olduğu davranışlar illa ki olacaktır onlardan bir yetişkin gibi davranmasını beklemeyiniz. Nasıl sizlere bir çocuk gibi davranılmasını beklemiyorsanız.
NE YAPMALI? Anne babalar çocuklarının fıtratını da göz önünde bulundurarak ona yaşına uygun görev ve sorumluluklar vermeli, ailede bir karar alınacağı zaman mutlaka çocuğunda fikri sorulmalıdır Çocukların başarıları, çabaları ve yeterli oldukları alanlar üzerinde çocukla konuşmalı onları becerilerinden dolayı cesaretlendirmelisiniz. Sürekli yapılan hatalar, olumsuz davranışlar konusunda konuşulmamalı. Yanlış yapılan bir konu varsa hatayı nasıl düzeltebilecekleri konusunda bir yetişkin gibi yol gösterilebilir. Onlara sevginizi göstermekten sarılmaktan kaçınmayın. Unutmayın, her şey unutulur ama anne babanızın size karşı yaklaşımı asla unutulmaz.
- Slides: 16