ANKIRI KARATEKN NVERSTES AD SOYAD SMET BERK BARLIK
ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ AD SOYAD: İSMET BERK BARLIK NUMARA: 165506031 BÖLÜM: ULUSLARARASI TİCARET KONU: MARX VE EKOLOJİ
Marksizm ve Ekoloji • Sosyalist çevreci kesimlerin çeşitli düşüncelerini yansıtan kapsamlı bir çalışmadır. Ancak tarafsız olmak gibi kaygısı da yoktur. Çünkü "Kapitalizmle beraber tarihte ilk kez olmak üzere, doğa insanlık için bir nesne ve kullanım değeri haline geldi ve kendisi için var olan bir güç olarak algılanmaktan çıktı. Bu eğilim sonucu, kapital, doğal süreçleri zorlayarak, onu kendi gereksinimleri için sınırsızca kullandı, "der. Marksizm. . .
Marksizm Nedir? • Marksizm, sınıfsal ayrımların ortadan kaldırılarak sınıfsız toplumun (komünist toplum) inşaasını öngören ve ön basamağı olan sosyalizmi ilan ederek, ekonomik, siyasal, bilimsel, doğayı ve evreni kapsayan bir felsefi düşüncedir.
Karl Marx ve Frederick Engels • Kapitalizmin en büyük muhalifi Karl Marx ve onun hayat boyu ortağı Frederick Engels kapitalizmin açıkça sürdürülemez olduğunu öne sürdüler. Bütün hayatlarını toplumun devrimci dönüşümüne, doğal dünyanın bir yandan etkilenir ve değerlendirilirken aynı zamanda korunacağı ve el üstünde tutulacağı, kazanmayı değil ihtiyaçları temel alan yeni bir dünyanın yaratılmasına adadılar.
Ekolojik yıkımdan korunmak için Marksist Fikirler • Üretim maddi ve toplumsal olmak üzere iki yönü vardır. Birincisi erkek ve kadınların doğa üzerinde etki ederek ve onu dönüştürerek ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıkları etkinliktir. Bu üretim organizasyonu uygun aletlere sahip olmak, vb. demektir. İkincisi, üretim, insanların ihtiyaç duyduğu şeyleri üretmek için işbirliği yaptığı toplumsal bir süreçtir. Marx, birincisine, maddi yöne üretim güçleri ve ikincisine, toplumsal yöne üretim ilişkileri adını verir.
Yani Marksistler için insan toplumu doğal dünyaya ayrılamaz bir şekilde bağlıdır.
Kapitalizm • İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak için değil, sadece bunu yapmış olmak adına zenginlik biriktirme ihtiyacına sahip olması kapitalizmin doğa dünya ile olan ilişkisini önceki toplumlardan farklı bir şekilde kurduğunu gösteriyor. Bu Marx ve Engels kapitalizmin doğal dünyayı nasıl sömürdüğü konusunda yazarlarken açıkla belirledikleri bir durumdu.
Kapitalizmin Doğayı Sona Yaklaştırması ve İnsanın Yabancılaşması • Kapitalizm, feodalizmden geçiş aşamasında topraksız köylüleri yaratmış ve bu köylülerin tarımsal alanlarına kendine mülkleştirerek sanayi devrimi ile birlikte tarım alanlarını talan edecek bölgeler olarak görmeye başlamıştır. Daha fazla maddi kazançlar uğruna 19. yüzyılda yeraltı kaynağı arayışına girmiş ve önce kendi halkını sonra ezilen halkların topraklarını gasp ederek aşama sömürü düzenini dünyaya yerleştirme uğraşında bulunmuştur.
• Doğal alanlara fabrikalar kurmuş ve akarsulara, dere yataklarına atıklarını boşaltması için sistematik bir şekilde ilerlemiş ve doğayı zehirlemeyi gün geçtikçe arttırmışlardır. Bu gelişmeler çerçevesinde burjuvazi, doğa sömürüsü sayesinde cebini doldurmayı kat ve kat arttırarak devam etmiştir. Bu sömürü süre zarfında pozitif bilimlerin ve Marksizmin bu konuyu ele alışıyla birlikte bir mücadele hattı daha örmeye ve geliştirilmeye çalışılmıştır.
Marx koşulları şöyle açıklar; • “Özel mülkiyet ve para rejimi altında doğanın aldığı görünüm. ” Gelişen tarihsel ve doğal süreç Marx’ın tespitlerinden çıkarımlar şu şekilde olmalıdır. Marx, düşüncesinde insanın doğaya yabancılaşması, kendi yaratıcı emeğine yabancılaşmasını ve böylece insan emeğinin yabancılaşması olgusunu görmüştür.
Sosyalizm’in İnşaası ve Ekolojik Planlamalar • Sosyalizmin inşasında iktisadi kalkınmanın değil insani kalkınmanın gerekliliğini Che Guevara “Küba’da İnsan ve Sosyalizm” eserinde dile getirir. Bu bakış açısı Marx’ın düşüncesiyle birebir aynı doğrultudadır. Marx’ta şöyle özetler, “insanın emek aracılığıyla, doğayla ilişkisini kapsamlı olarak irdeleyerek asıl sorunun sürdürülebilir bir insani kalkınma sorunu olduğunu kabul etmekle genişletilebileceğimizi” ifade eder. İnsanın eşitlikçi ve evrensel kalkınmasını ekolojik açıdan, Marx yazıları ve makaleleriyle sağlamaya çalışmıştır.
Sonuçlar • Ekolojik sorun, kapitalist meta üretimi, değişimi ve paylaşımındaki çarpıklıklar ile doğal kaynaklar üzerindeki anti -demokratik karar alma ve kontrol mekanızmalarından kaynaklanan sınıfsal bir olgudur.
• Ekolojik sorunların çözümü salt ekolojik duyarlılığı değil, siyasal, sınıfsal, toplumsal ve ekonomik girdilerin tümünü kapsayan geniş ölçekli bir yaklaşımla gündeme gelebilir. Bu bağlamda ekolojik sorunlar, yeryüzünün ve insanlığın topyekün kurtuluşuna yönelik bütünsel bir siyasal programın en öncelikli gündemlerinden birini oluşturmalıdır.
• Sosyalizmin ilk büyük dalgasının konu üzerindeki pratiğine yapılan göndermelerle, ekolojik krize yaklaşımında sosyalizmi, kapitalizmle aynı kefeye koymak ve sözde ‘’ideolojiler-üstü’’ bir yaklaşımı hedeflemek yanlış ve temelsiz bir savdır. • Yaşamın diğer alanları gibi ekoloji alanında da ‘’sınıflar-üstü’’ bir kavram yoktur.
• İnsan doğada varolan türlerden biridir. Yaşamını sürdürebilmek için doğadaki diğer türlerle etkileşim içinde olmak gereksinimindedir.
- Slides: 15