AK PART DNEM TRKYE EKONOMS 2001 ekonomik krizi

  • Slides: 32
Download presentation
AK PARTİ DÖNEMİ TÜRKİYE EKONOMİSİ

AK PARTİ DÖNEMİ TÜRKİYE EKONOMİSİ

2001 ekonomik krizi ve sonrası 1994 yılındaki kriz ve beş yıl sonraki 1999 depremleri

2001 ekonomik krizi ve sonrası 1994 yılındaki kriz ve beş yıl sonraki 1999 depremleri (17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi ve 12 Kasım 1999 Düzce Depremi) Türkiye ekonomisini oldukça etkilemiştir. Bu duruma ek olarak 21 Şubat 2001’de Milli Güvenlik Kurulu toplantısında yaşanan siyasi kriz ekonomik krizi iyice tetiklemiş ve Türkiye bir ekonomik bunalım içerisine girmiştir. Yaşanan kriz ortamında Türkiye’nin bölge ülkeleri ile olan ihracatında azalmalar olmuş ve ülkeye sermaye girişinde düşüşler yaşanmış dolayısıyla dış talep daralmasıyla karşıya kalınmıştır (Özdemir ve Ark, 2016). Yaşanan bu kriz neticesinde Türkiye Hem siyasi hem de ekonomik olarak yeni bir döneme girmiştir. Bütün bu krize rağmen bir grup politikacı ve akademisyen 2002 yılı sonrası Türkiye ekonomisini çok başarılı bulmaktadır. Özellikle 2002 -2007 arasında yaşanan görece yüksek büyüme, 2008 dünya krizi sırasında finansal bir çöküş yaşanmaması ve bazı önemli makroekonomik göstergelerdeki düzelmeler bu grubun görüşünü destekler niteliktedir (Benlialper ve Ark, 2016).

Ak Parti Ekonomi politikası 2002 genel seçimleriyle iktidara gelen Ak parti kendinden önceki batı

Ak Parti Ekonomi politikası 2002 genel seçimleriyle iktidara gelen Ak parti kendinden önceki batı kaynaklı ekonomi politikalarını benimsemiştir. Görevi devraldıktan sonra planlanan ekonomi uygulamaları ise bankacılık sisteminde yeni düzenlemelerin yapılması, sıkı maliye politikalarının uygulanması ve özelleştirmelerin hızlandırılması şeklinde oluşturulmuştur. Bu uygulamaların yanında eğitim ve alt yapı alanlarında da üçer altışar ve bir yıllık yatırım kararları alınmıştır. Dönem içerisinde küresel sistem ile bütünleşen Türkiye ekonomisi ihracat ve ithalat değerlerini arttırmış, ancak enerji konusundaki altyapı eksikliği ihracatın ithalatı karşılama oranının azalmasına neden olsa da ülke ekonomisi büyümeye devam etmiştir (Sakarya, 2014).

Ekonomik Büyüme ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 2001 ekonomik krizinden sonra yönetime gelen

Ekonomik Büyüme ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 2001 ekonomik krizinden sonra yönetime gelen Ak parti karalı bir şekilde ekonomik reform politikalarına önem verilmiştir. Ekonominin liberalizasyonu çerçevesinde finans sektörünün sağlamlaştırılması, özel sektörün desteklenmesi ve sosyal güvenlik sisteminin yeniden yapılandırılması gibi uygulamalara öncelik verilmesi sayesinde makro istikrar ortamı oluşmaya başlamıştır. Bu sayede ülke ekonomisi 2002 yılında toparlanarak yüzde 6, 2 oranında büyüme gerçekleştirmiş bunu takiben 2003 yılında yüzde 5, 3; 2004 yılında yüzde 9, 8; 2005 yılında yüzde 8, 4 ve 2006 yılında yüzde 6, 9 oranlarında büyümüştür. Türkiye, 2008 yılında yaşanan küresel ekonomik krizden, daha çok ticaret kanalı ile kısmen etkilenmiş ve 2009 yılında ekonomik büyümede yüzde 4, 8 oranında bir daralma yaşamıştır. Bu daralma neticesinde, dış ticaretinin büyük kısmını AB ülkeleri ile gerçekleştiren Türkiye, alternatif pazarlara yönelmiştir. İç talep ve ihracat oranındaki artış ile birlikte 2009 yılının son çeyreğinden itibaren ekonomi pozitif yönlü büyüme sürecine girmiştir (Karagöl, 2013).

Yıllara Göre GSYH Büyüme Oranı(%) 12 10 9, 8 8 6 9, 2 8,

Yıllara Göre GSYH Büyüme Oranı(%) 12 10 9, 8 8 6 9, 2 8, 4 6, 8 8, 5 6, 9 6, 2 5, 3 4, 7 4 5 2014 2015 4 3, 2 2 0, 7 0 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 -2 -4 -6 5 -4, 8 -5, 7 -8 Kaynak: TÜİK 2010 2011 2012 2013

Yıllara Göre Kişi Başı GSYH Miktarı ( Bin ABD Doları) 14, 000 12, 480

Yıllara Göre Kişi Başı GSYH Miktarı ( Bin ABD Doları) 14, 000 12, 480 12, 000 10, 931 10, 560 11, 205 11, 588 12, 112 11, 019 10, 883 2015 2016 10, 597 9, 656 10, 000 8, 980 8, 000 7, 304 7, 906 5, 961 6, 000 4, 698 4, 229 4, 000 3, 084 3, 581 2, 000 0, 000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2017

Bazı ülkeler ve Türkiye’nin Yıllık Ortalama Reel GSYH Büyüme Oranları, 2002 -2011 (%) Kaynak:

Bazı ülkeler ve Türkiye’nin Yıllık Ortalama Reel GSYH Büyüme Oranları, 2002 -2011 (%) Kaynak: IMF Dünya Ekonomik Görünümü Raporu, Nisan 2012, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK).

Özelleştirmeler Ak parti ekonomi dönemini bir önceki dönemlerden ayıran en temel özelliklerden biri ekonomi

Özelleştirmeler Ak parti ekonomi dönemini bir önceki dönemlerden ayıran en temel özelliklerden biri ekonomi uygulama kararlarında alınan özelleştirmelerdir. 1986 - 2003 yılları arası özelleştirme uygulamalarında elde edilen tutar 8. 240 milyon ABD doları iken sadece 2003 - 2007 yılları arasında bu tutar 21. 860 milyon ABD dolarına çıkmıştır. Sermaye piyasasını genişleten ve mali yapının güçlendirilmesini sağlayan bu durum sayesinde ekonomi 2008 küresel ekonomik krizden asgari düzeyde etkilenmiştir. Takip eden 2010, 2011 ve 2012 yıllarında yaklaşık 7. 9 milyon ABD Doları özelleştirme uygulama geliri sağlanıp bu özelleştirme uygulama gelirleri ile hazinenin borçlanma ihtiyacı azaltılmış ve kamunun rolü asgariye indirilmiştir (Karagöl, 2013). T. C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı 2017 Faaliyet raporuna göre 2004’ten 2017’ye kadar toplamda 60, 660 Milyon ABD doları özelleştirme uygulama geliri sağlanmıştır.

Yıllara Göre Özelleştirme Uygulama Tutarları (Milyon ABD Doları) 14, 000 12, 486 12, 000

Yıllara Göre Özelleştirme Uygulama Tutarları (Milyon ABD Doları) 14, 000 12, 486 12, 000 10, 000 8, 240 8, 222 8, 096 8, 000 6, 279 6, 259 6, 000 4, 259 4, 000 3, 082 3, 021 2, 275 2, 000 1, 996 1, 358 1, 283 1, 293 0, 751 0, 000 1986 -2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Kaynak: T. C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı 2017 Faaliyet raporu 2012 2013 2014 2015 2016 2017

Enflasyon 2001 ekonomik krizinin yaşanmasıyla döviz kuru hedeflemesine dayalı para politikası terk edilerek örtük

Enflasyon 2001 ekonomik krizinin yaşanmasıyla döviz kuru hedeflemesine dayalı para politikası terk edilerek örtük enflasyon hedeflemesine geçilmiş ve bu sayede 2001 yılı sonunda yüzde 54, 4 olan enflasyon oranı 2004 yılında son 34 yılın rekoru sayılan tek haneli rakam olan yüzde 9, 32’ye düşmüştür. Enflasyonun tek haneli rakamlardaki seyrini 2008 küresel ekonomik krizi olumsuz etkilemiştir. 2008 yılında yüzde 10, 06 olan enflasyon oranı 2009 ve 2010 yıllarında tekrar tek haneye inmiştir. 2010 yılında yüzde 6, 4 olarak gerçekleşen enflasyon rakamı, 2011 yılında işlenmemiş gıda ürünleri, petrol ve altın fiyatları gibi para politikasının kontrol edemediği arz şokları nedeni ile yükselmiştir. 2011 yılında yüzde 10, 45 olarak gerçekleşen enflasyon oranı, 2012 yılında yüzde 6, 16 ile 1968 yılından beri tarihin en düşük enflasyon oranı olmuştur (Karagöl, 2013). 2015, 2016, 2017 yılları incelendiğinde ise enflasyon oranının dalgalı şekilde yükseldiği gözlenmiştir. 2017’de ise %11, 92 olmuştur.

2002 – 2017 Arası Yıllık Enflasyon Oranları: (Aralık ayı itibariyle) (%) 35 30 30,

2002 – 2017 Arası Yıllık Enflasyon Oranları: (Aralık ayı itibariyle) (%) 35 30 30, 84 29, 75 25 20 18, 36 13, 94 15 15, 47 13, 84 9, 32 10 13, 33 11, 58 9, 65 7, 72 8, 39 10, 06 8, 81 6, 53 5, 94 5 8, 87 11, 92 10, 45 6, 4 6, 16 2, 66 7, 46, 97 8, 17 6, 36 2013 2014 8, 81 9, 94 8, 53 5, 71 2, 45 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 TÜFE: Tüketici Fiyat Endeksi ÜFE: Üretici Fiyat Endeksi Kaynak: TÜİK 2010 ÜFE 2011 2012 2015 2016 2017

TL’den Altı Sıfır Atılması Türkiye’de Türk Lirasında sıfır atılması tartışmaları uzun süredir devam etmesine

TL’den Altı Sıfır Atılması Türkiye’de Türk Lirasında sıfır atılması tartışmaları uzun süredir devam etmesine rağmen uygun ekonomik ve siyasi koşulların sağlanamadığından bir türlü uygulamaya geçilememiştir (Şen ve Keskin, 2004). Enflasyonun kontrol altına alınmaya başlandığı 2004 yılı ile birlikte 2005 yılında paradan altı sıfır atılması, enflasyonu düşürücü bir araç olarak kullanılmıştır. Paradan altı sıfır atılmasıyla bol sıfırlı rakamların ortaya çıkarttığı teknik ve operasyonel sorunlar aşılarak kayıt ve işlemlerde sadelik ve parasal tutarların ifade edilmesinde pratik faydalar sağlanmıştır. Böylece bu dönemde enflasyonun tek haneli rakamlara düşürülmesi ile birlikte çok uzun süre kupür kompozisyonunda değişiklik yapılmaması da sağlanmıştır. (Karagöl, 2013). Bu sebeplerin yanında Dünyada 7471 katılımcı üyenin sorunsuz bir şekilde işlem gerçekleştirdiği Swift sisteminde, en çok 14 haneye kadar değerlerin mümkün olması da TL’den altı sıfır atılmasına sebep olmuştur (Alagöz, 2005).

Döviz Rezervleri 2001 krizinden sonra uygulanan dalgalı kur rejimi ile Merkez Bankası hem döviz

Döviz Rezervleri 2001 krizinden sonra uygulanan dalgalı kur rejimi ile Merkez Bankası hem döviz kurundaki aşırı oynaklığı önlemek için belirli aralıklarla piyasalara müdahale etmek, hem de rezerv biriktirmek amacıyla günlük döviz alım ihaleleri düzenlemeye başlamıştır. Rezervler, fiyat istikrarını sağlamak amacı güden Merkez Bankası’na para politikalarını etkin bir şekilde uygulanmasında esneklik ve hareket alanı sağlamıştır (TCMB, 2011). Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) rezervlerinde her yıl artış meydana gelmiştir. Merkez Bankası altın dâhil, döviz rezervleri 2002 yılında 28 milyar Dolar iken 2012 yılı sonu itibariyle 120 milyar Dolar’a ulaşmış Nisan 2018 itibariyle de 112, 3 milyar dolarak devam etmektedir.

Dış Borçlar Dış borçlanma ülke içindeki yerleşik kişi ve kuruluşların diğer ülkelerdeki yerleşik kişi

Dış Borçlar Dış borçlanma ülke içindeki yerleşik kişi ve kuruluşların diğer ülkelerdeki yerleşik kişi ve kuruluşlardan kredi temin etmesi anlamına gelmektedir. Gelişmekte olan ülkeler grubunda yer alan ve ulusal tasarrufların yetersizliğinden dolayı özellikle son dönemlerde önemli sayılabilecek düzeylerde dış kaynak kullanımına giden Türkiye’de dış borçların ekonomik büyüme üzerine etkisi tartışmalı konular arasında yer almaktadır (Uysal ve Ark, 2009). 2002 yılından itibaren uygulana politikalar ile GSYH’de ve dolayısıyla ihracatta meydana gelen artış ile birlikte borç göstergelerinde iyileşmeler sağlanmıştır. Hatta, Türkiye borç göstergelerinde bir çok Avrupa ülkesinden daha iyi duruma gelmiştir. 2002 yılında net dış borç stokunun GSYH’ye oranı yüzde 37, 4 iken bu oran 2017 yılı itibariyle yüzde 34, 2 olmuştur (Karagöl, 2013).

Yıllara Göre Kamu Net Borç Stoku/ GSYH Oranı (%) Türkiye Net Dış Borç Stoku/

Yıllara Göre Kamu Net Borç Stoku/ GSYH Oranı (%) Türkiye Net Dış Borç Stoku/ GSYH Oranı (%) 70 60 59, 9 53, 6 47, 6 50 40 40, 1 37, 4 32, 7 30 28, 2 25, 6 19, 8 20 19, 8 34, 2 30, 9 27, 4 26, 8 19, 5 22, 6 22, 4 20, 822 24, 2 21, 8 26, 1 29, 3 29, 4 15, 3 10, 9 10 9, 1 6, 9 8, 4 2016 2017 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Kamu Net Borç Stoku/GSYH% Kamu Net Borç Stoku (Milyar TL) (4. Çeyrek) Türkiye Net Dış Borç Stoku (Milyon ABD Doları) (4. Çeyrek) Kaynak: TÜİK 2010 2011 2012 Türkiye Net Dış Borç Stoku/GSYH% 2013 2014 2015

Türkiye’de Vergi Sistemi Türk Vergi Sistemini Oluşturan Vergiler Gelir Üzerinden Alınan Vergiler § Gelir

Türkiye’de Vergi Sistemi Türk Vergi Sistemini Oluşturan Vergiler Gelir Üzerinden Alınan Vergiler § Gelir Vergisi § Kurumlar Vergisi Harcamalar Üzerinden Alınan Vergiler § Katma Değer vergisi § Özel Tüketim Vergisi § Gümrük Vergisi § Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi § Damga Vergisi § Özel İletişim Vergisi § Şans Oyunları Vergisi § Değerli Kağıtlar Vergisi § Harçlar Kaynak: T. C. Anadolu Üniversitesi Yayını No: 2612 (Türk Vergi Sistemi, 2013) Servet Üzerinden Alınan Vergiler § Motorlu Taşıtlar Vergisi § Emlak Vergisi § Veraset ve İntikal Vergisi

İstihdam ve İşsizlik Ülkemizde işsizlik sorunu, sanayileşmede arzu edilen düzeye gelinememesi, tarım toplumu niteliğinin

İstihdam ve İşsizlik Ülkemizde işsizlik sorunu, sanayileşmede arzu edilen düzeye gelinememesi, tarım toplumu niteliğinin belirli ölçüler içinde ağırlığının sürmesi, hızlı artan genç nüfusun istihdamını sağlayacak yatırımların yeterli seviyede gerçekleştirilememesi nedenleriyle, yapısal özellik taşımaktadır (Kanca, 2012). 2001 kriziyle yükselen işsizlik oranları kronik hale gelmiş ve Türkiye’nin istihdam yaratmayan bir büyüme trendine sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla 2001 yılından itibaren gerçekleşen sürekli büyümeye rağmen, işsizliğin düşürülmesinde aynı istikrar yakalanamamıştır. Bu sebeple işsizlik oranı 2002 -2007 yılları arasında ortalama yüzde 10 civarında seyretmiştir. AK Parti bu anlamda işsizliği azaltmak ya da belirli bir seviyeye düşürmek için uzun vadeli hedefler koymasına ve yeni üretim kapasitelerinin geliştirilmesi için politikalar belirlemesine rağmen bu konuda istenilen başarıyı yakalayamamıştır. İşsizlik oranın azaltılması birden fazla alanda yapılacak uygulamalarla gerçekleştirileceği için hükümetin istihdamı doğrudan etkileyecek unsurlara yoğunlaşması ve yapısal tedbirlere ağırlık vermesi gerekmektedir (Karagöl, 2013).

Türkiye’de Yıllara Göre İşsizlik Oranları (%) 14 13, 1 12 11, 1 9, 5

Türkiye’de Yıllara Göre İşsizlik Oranları (%) 14 13, 1 12 11, 1 9, 5 10 10 9, 2 9 9, 1 9, 9 9 8, 4 10, 3 10, 9 10, 8 8 6 4 2 ) 20 18 (o ca k 17 20 16 20 15 20 14 20 13 20 12 20 11 20 10 20 09 20 08 20 07 20 06 20 20 05 0 Kaynak: TÜİK

Sosyal Yardımlara Ayrılan Bütçe Önceleri birçok kurum ve kuruluş tarafından ayrı yapılan sosyal yardımlar

Sosyal Yardımlara Ayrılan Bütçe Önceleri birçok kurum ve kuruluş tarafından ayrı yapılan sosyal yardımlar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının (ASPB) kurulmasıyla tek elden yürütülmeye başlanmıştır. Bakanlığın Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü eliyle Aile Yardımları ana başlığında Gıda Yardımı, Yakacak Yardımı ve Barınma Yardımı; Sağlık Yardımları ana başlığında Tedavi Destekleri ve Şartlı Sağlık Yardımı; Eğitim Yardımları ana başlığında Eğitim Materyali, Şartlı Eğitim Yardımı, Öğle Yemeği Yardımı, Ücretsiz Kitap Yardımı, Öğrenci Taşıma Barınma ve İaşe Yardımı, Özürlü Öğrencilerin Okullarına Ücretsiz Taşınması ve Yüksek Öğrenim Bursları; Özürlü Yardımları başlığında Özürlü ihtiyaç yardımları; Özel Amaçlı Yardımlar başlığında; Aşevleri ve Afet ve Terörden Zarar Görenlere Yönelik Yardımlar yürütülmektedir (Türkoğlu, 2013).

Rakamlarla Türkiye’de Sosyal Yardım (2016) Toplam Sosyal Yardım Harcaması Tutarı Sosyal Yardımların GSYİH İçindeki

Rakamlarla Türkiye’de Sosyal Yardım (2016) Toplam Sosyal Yardım Harcaması Tutarı Sosyal Yardımların GSYİH İçindeki Payı Sosyal Yardımlardan Faydalanan Hane Sayısı Düzenli Yardımlardan Faydalanan Hane Sayısı 32. 000 TL %1, 45 3. 154. 069 2. 342. 946 Geçici (Süreli) Yardımlardan Faydalanan Hane Sayısı SYDTF Kaynaklarıyla Yapılan Yardımlara Aktarılan Tutar 2022 Yaşlılık ve Engelli Maaşı Hak Sahibi Sayısı 2022 Yaşlılık ve Engelli Maaşı Toplam Aktarılan Kaynak GSS Primi Devlet Tarafından Ödenen Kişi Sayısı GSS Prim Desteği (SGK’ya Ödenen) 2. 046. 888 5. 018. 086. 885 TL 1. 292. 355 4. 763. 796. 699 TL 6. 683. 106 7. 002. 820. 942 TL Kaynak: ASPB 2016 Faaliyet Raporu

Eğitime Ayrılan Bütçe 2001 krizi öncesinde Türkiye’deki sorunlu alanlardan biri olan eğitim sisteminin, nicel

Eğitime Ayrılan Bütçe 2001 krizi öncesinde Türkiye’deki sorunlu alanlardan biri olan eğitim sisteminin, nicel ve nitel sorunlarını çözmek için 2002 yılından itibaren önemli adımlar atılmıştır. Tüm kademelerde okullaşma oranlarının artırılması, müfredat değişikliği ve mesleki eğitimin restorasyonu gibi birçok alanda çalışmalar yürütülmüştür. Ayrıca okulların teknolojik ve fiziki altyapısı, öğretmen sayısı, sınıfların büyüklüğü, öğretmen/öğrenci oranları konularında ciddi bir reform süreci başlatılmıştır. Bu reform süreci bütçede eğitime ayrılan paydaki artışı beraberinde getirmiştir (Karagöl, 2013).

Yıllara Göre Millî Eğitim Bakanlığı Bütçesi Yıl MEB Bütçesi (TL) Merkezi Yönetim Bütçesi (TL)

Yıllara Göre Millî Eğitim Bakanlığı Bütçesi Yıl MEB Bütçesi (TL) Merkezi Yönetim Bütçesi (TL) MEB Bütçesinin GSYH’ye Oranı (%) MEB Bütçesinin Merkezi Yönetim Bütçesine Oranı (%) 2006 16 568 145 500 174 958 100 699 2, 18 9, 47 2007 21 355 634 000 204 988 545 572 2, 53 10, 42 2008 22 915 565 000 222 553 216 800 2, 41 10, 30 2009 27 446 778 095 262 217 866 000 2, 88 10, 47 2010 28 237 412 000 286 981 303 810 2, 57 9, 84 2011 34 112 163 000 312 572 607 330 2, 63 10, 91 2012 39 169 379 190 350 898 317 817 2, 76 11, 16 2013 47 496 378 650 404 045 669 000 3, 03 11, 76 2014 55 704 817 610 434 995 765 000 3, 19 12, 81 2015 62 000 248 000 472 943 000 3, 18 13, 11 2016 76 354 306 000 570 507 000 3, 55 13, 38 2017 85 048 584 000 645 124 000 3, 54 13, 18 Kaynak: MEB (2017). Millî eğitim istatistikleri: Örgün eğitim 2016 -17 (1. Dönem). Ankara: MEB.

Sağlığa Ayrılan Bütçe Avrupa Birliği üyeliği kapsamında sağlık hizmeti standartlarının artması sağlık harcamalarını da

Sağlığa Ayrılan Bütçe Avrupa Birliği üyeliği kapsamında sağlık hizmeti standartlarının artması sağlık harcamalarını da artırmıştır. 2003 yılında başlatılan Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birlikte sağlık sistemi bir değişim sürecine girmiştir. Hastanelerin idari ve mali açıdan özerk bir yapıya kavuşturulması hedeflenmiş ve özel sektörün de sağlık alanında yatırım yapması özendirilmiştir. Yine de Türkiye’de sağlık hizmetleri ağırlıklı olarak kamu tarafından karşılanmaktadır. Bu nedenle 2002 yılından bu yana kamu sağlık harcamalarının bütçe içindeki payı artmıştır (Karagöl, 2013)

Yıllara Göre Cari, Yatırım ve Toplam Sağlık Harcamaları Yıl Cari Sağlık Harcaması Yatırım Harcaması

Yıllara Göre Cari, Yatırım ve Toplam Sağlık Harcamaları Yıl Cari Sağlık Harcaması Yatırım Harcaması Toplam Sağlık Harcaması (Milyon TL) Toplam Sağlık Harcamasının GSYİH'ya Oranı (%) 2005 33. 292 2. 067 35. 359 5, 2 2006 40. 949 3. 120 44. 069 5, 6 2007 46. 495 4. 409 50. 904 5, 8 2008 52. 320 5. 420 57. 740 5, 8 2009 55. 294 2. 616 57. 911 5, 8 2010 58. 623 3. 054 61. 678 5, 3 2011 65. 373 3. 236 68. 607 4, 9 2012 70. 288 3. 901 74. 189 4, 7 2013 79. 702 4. 688 84. 390 4, 7 2014 88. 878 5. 871 94. 750 4, 6 2015 96. 786 7. 782 104. 568 4, 5 2016 112. 540 7. 216 119. 756 4, 6 Kaynak: T. C. Sağlık Bakanlığı Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2016

Ø Ø Ø Dış Ticaret ve Hedefleri Türkiye’nin dış ticaret politikasının son yıllardaki öncelikli

Ø Ø Ø Dış Ticaret ve Hedefleri Türkiye’nin dış ticaret politikasının son yıllardaki öncelikli hedefleri, Üçüncü dünya ülkeleri ile dış ticaret hacminin arttırılması ve dengeli ticaret ilişkileri kurulması. İhracatta yakın ve komşu pazarlarda payın arttırılması. Yeni pazarlara erişilmesi. Daha yüksek katma değerli ürünler ihraç edilerek ortalama birim ihraç fiyatının arttırılması İthalatta yurt içi üretim ile ikame ve ithalatta haksız rekabetin önlenmesine yönelik korunma önlemleri alınması Şeklinde sıralanmaktadır.

Türkiye’nin dış ticaret rejimi ise Avrupa Birliği ile sağlanan Gümrük Birliği nedeniyle Avrupa Birliği’nin

Türkiye’nin dış ticaret rejimi ise Avrupa Birliği ile sağlanan Gümrük Birliği nedeniyle Avrupa Birliği’nin dış ticaret rejimi ile uyumlu olarak uygulanmaktadır. Avrupa Birliği dış ticaret rejimi ile uyumlu olunması zorunluluğu Türkiye’nin dış ticaret politikası üzerinde sınırlamalar da getirmektedir. Türkiye’nin dış politikası ile dış ticaret politikası arasında da yakın ilişki bulunmaktadır. Türkiye bölgesinde ikili ilişkilerin geliştirilmesini hedeflemiş olmakla birlikte son dönemde bölgede yaşanan jeopolitik gelişmeler Türkiye ile bölge ülkeleri arasındaki ticareti engeller hale gelmiştir (Ekonomi Dış Ticaret Raporu, 2017).

Türkiye’nin Yıllara Göre Dış Ticareti Yıl İhracat (Bin ABD Doları) İthalat (Bin ABD Doları)

Türkiye’nin Yıllara Göre Dış Ticareti Yıl İhracat (Bin ABD Doları) İthalat (Bin ABD Doları) Dış Ticaret Hacmi (Bin ABD Doları) İthalatın İhracatı Karşılama Oranı (%) 2006 85 534 676 139 576 174 225 110 850 61, 3 2007 107 271 750 170 062 715 277 334 464 63, 1 2008 132 027 196 201 963 574 333 990 770 65, 4 2009 102 142 613 140 928 421 243 071 034 72, 5 2010 113 883 219 185 544 332 299 427 551 61, 4 2011 134 906 869 240 841 676 375 748 545 56, 0 2012 152 461 737 236 545 141 389 006 877 64, 5 2013 151 802 637 251 661 250 403 463 887 60, 3 2014 157 610 158 242 177 117 399 787 275 65, 1 2015 143 838 871 207 234 359 351 073 230 69, 4 2016 142 529 584 198 618 235 341 147 819 71, 8 2017 157 006 438 233 798 557 390 804 995 67, 2 Kaynak: TÜİK

Ekonomik Faaliyetlere Göre İhracat ve İthalat (2014 -2016) İhracat 2014 Milyon Dolar İthalat 2015

Ekonomik Faaliyetlere Göre İhracat ve İthalat (2014 -2016) İhracat 2014 Milyon Dolar İthalat 2015 2016 2014 2015 Pay % Milyon Dolar 2016 Pay % Milyon Dolar Pay % Tarım ve Ormancılık 6 3, 7 5. 8 4 5. 4 3, 8 8. 588 3, 5 7. 178 3, 5 7. 042 3, 5 Balıkçılık 0. 3 0, 2 0. 4 0, 3 0, 4 0, 3 69 0, 1 88 0, 1 56 0, 1 Madencilik ve Taş ocakçılığı 3. 4 2, 6 2. 8 1, 9 2. 7 1, 9 37. 126 15, 3 27. 610 13, 3 19. 008 9, 6 İmalat Sanayii 147. 1 93, 1 134. 5 93, 5 133. 6 93, 7 187. 742 77, 5 166. 788 80, 5 167. 235 84, 2 Diğer 0. 8 0, 4 0, 3 8. 652 5. 539 2, 7 5. 268 2, 7 Toplam 157. 6 100 143. 9 100 142. 5 100 242. 177 100 207. 203 100 198. 610 100 Kaynak: Ekonomi Dış Ticaret Raporu 2017 3, 6

Ø Ø Ø Kaynakça Alagöz, M. (2005) Paradan Sıfır Atmanın Gerekçeleri, Sonuçları ve Türk

Ø Ø Ø Kaynakça Alagöz, M. (2005) Paradan Sıfır Atmanın Gerekçeleri, Sonuçları ve Türk Lirasına İadei İtibar. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 2005, Sayı: 14, ss: 39 -55 Benlialper, A. , Cömert, H. , Düzçay, G. (2016) 2002 Sonrası Türkiye Ekonomisinin Performansı: Karşılaştırmalı Bir Analiz. METU Studies in Development: Ankara , Yıl: Nisan 2016, Cilt: 43, Sayı: 1, ss 65 -110 Karegöl, E. T. (2013) Ak Parti Dönemi Türkiye Ekonomisi. (1. Bs. ) Ankara: Seta Yayıncılık Özdemir, Ü. , Kantürk Yiğit, G. , Oral, M. (2016) Cumhuriyetten Günümüze Ekonomi Politikaları Bağlamında Türk Dış Ticaretinin Gelişimi. Doğu Coğrafya Dergisi Yıl: 2016, Cilt: 21, Sayı: 35, ss: 149 -174 Sakarya, A. (2014) Türkiye’de Ekonomi Politikaları ve Ülke Mekânında Değişim (1980 -2012). Megaron Journal Yıl: 2014, Cilt: 9, Sayı: 4, ss: 243 -254 Şen, H. , Keskin, A. (2004) TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL. Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6 -22.

Ø Uysal, D. , Özer, H. , Mucuk, M. (2009), Dış Borçlanma ve Ekonomik

Ø Uysal, D. , Özer, H. , Mucuk, M. (2009), Dış Borçlanma ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Türkiye Örneği (1965 -2007). Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 23, Sayı: 4, 2009 ss: 161 -178 Ø Kanca, O. G. (2012), Türkiye’de İşsizlik ve İktisadi Büyüme Arasındaki Nedenselliğin Ampirik Bir Analizi. Ç. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 21, Sayı 2, 2012, Sayfa 1 -18 Ø Türkoğlu, İ. (2013), Sosyal Devlet Bağlamında Türkiye’de Sosyal Yardım ve Sosyal Güvenlik. Akademik İncelemeler Dergisi, Cilt: 8, Sayı: 3, Yıl: 2013, ss: 275 -305 Ø Dönmez, R. (Ed. ) (2013) Türk vergi sistemi (2. Bs. ) Eskişehir: T. C. Anadolu Üniversitesi Yayını No: 2612 Açık Öğretim Fakültesi Yayını No: 1580 Ø Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 2016 Yılı Faaliyet Raporu. Ø Türkiye İhracatçılar Meçlisi Ekonomi ve Dış Ticaret Raporu 2017 Ø T. C. Sağlık Bakanlığı Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2016. Ankara: 2017 Ø Milli Eğitim Bakanlığı (2017). Millî eğitim istatistikleri: Örgün eğitim 2016 -17 (1. Dönem). Ankara: MEB.

Ø Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Rezerv ve Risk Yönetimi (2011) Ankara: Türkiye Cumhuriyet Merkez

Ø Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Rezerv ve Risk Yönetimi (2011) Ankara: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Yayını Ø T. C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı 2017 Faaliyet Raporu Ø http: //www. tuik. gov. tr/Start. do- Türkiye İstatistik Kurumu