a niversitesi Hukuk Fakltesi 166 Anayasa Hukuku 2

  • Slides: 83
Download presentation
Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1/66

Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1/66

Anayasa Hukuku (2 -3. Hafta) Devlet Kaynak: Kemal Gözler, Anayasa Hukukunun Genel Esasları, Bursa,

Anayasa Hukuku (2 -3. Hafta) Devlet Kaynak: Kemal Gözler, Anayasa Hukukunun Genel Esasları, Bursa, 2017. 2/66

Devlet Kavramı Devlet ve Anayasa, birbiri ile sıkı ilişki içinde olan iki kavramdır. Anayasanın

Devlet Kavramı Devlet ve Anayasa, birbiri ile sıkı ilişki içinde olan iki kavramdır. Anayasanın olabilmesi için devletin olması gerekir. Devletsiz de anayasa olmaz. Devlet örgütlenmiş bir toplumdur. Her örgütlenmiş toplumun bir düzeni vardır. Buna «anayasal düzen» denir.

Devlet Kavramı Devlet, Arapça kökenli bir deyimdir: “Devl” kökünden gelen, «elden ele geçen iktidar,

Devlet Kavramı Devlet, Arapça kökenli bir deyimdir: “Devl” kökünden gelen, «elden ele geçen iktidar, saltanat» anlamına gelir. Başlangıçta; - Bir hükümdar, ya da hükümdar ailesine ait “egemenlik” ve “saltanat” anlamında kullanılırken, - Sonraları kapsamı genişleyerek, tüm ülkeyi içine alan soyut anlamda “egemenlik” ve “saltanat” anlamında kullanılmaya başlamıştır.

Devlet Kavramı Devlet ; - Batıda, İngilizce karşılığı “state”, - Eski Yunanlarda “polis”, -

Devlet Kavramı Devlet ; - Batıda, İngilizce karşılığı “state”, - Eski Yunanlarda “polis”, - Romalılarda ise “civitas” veya “res publica” kullanılmıştır.

Devlet Kavramı Devlet; - İtalyanca karşılığı olan “stato” 15. yy da ortaya çıkmış ve

Devlet Kavramı Devlet; - İtalyanca karşılığı olan “stato” 15. yy da ortaya çıkmış ve soyut anlamda devlet deyimini ilk kullanan 16. yy da Niccolo Machiavelli (14691527) olmuştur.

Devlet Kavramı Devlet; - Osmanlıda ise, devlet yerine “mülk” sözcüğü kullanılırdı. - Osmanlılarda 19.

Devlet Kavramı Devlet; - Osmanlıda ise, devlet yerine “mülk” sözcüğü kullanılırdı. - Osmanlılarda 19. yy’a değin bugünkü anlamda «devlet» sözcüğü kullanılmamıştır.

Devlet Kavramı Devlet; - Osmanlıda, devlet yerine “mülk” sözcüğü kullanılırdı. Kanuni Sultan Süleyman: “Halk

Devlet Kavramı Devlet; - Osmanlıda, devlet yerine “mülk” sözcüğü kullanılırdı. Kanuni Sultan Süleyman: “Halk için muteber bir nesne yok devlet gibi Olmaya devlet Cihanda bir nefes sıhhat gibi. ” dediği zaman, burada ”devlet” sözcüğü “mutluluğu” ifade ediyordu. Osmanlılarda 19. yy’a değin bugünkü anlamda devlet sözcüğü kullanılmamıştır.

Devlet İçin Kullanılan Terimler ÞStato -Machiavelli ÞPolis (şehir) - Eski Yunanlılar ÞCivitas, Res (şey)

Devlet İçin Kullanılan Terimler ÞStato -Machiavelli ÞPolis (şehir) - Eski Yunanlılar ÞCivitas, Res (şey) Publica (kamuya ait) - Romalılar ÞImperium Regnum (krallık) Ortaçağ ÞPopulus (halk) , terra (toprak) - Ortaçağ ÞCitta, bourg (şehir) - Ortaçağ ÞRepublique (cumhuriyet) - Fransızlar 9/66

Devletin Tanımı Devlet; - Belirli bir «ülke» üzerinde yaşayan, - Üstün bir «iktidara» sahip

Devletin Tanımı Devlet; - Belirli bir «ülke» üzerinde yaşayan, - Üstün bir «iktidara» sahip olan, - Teşkilatlanmış «insan topluluğunun» meydana getirdiği devamlı ve hukukun kendisine kişilik tanıdığı bir Varlıktır 10/66

Devletin Unsurları ÞÜç Unsur Teorisi: George Jellinek: “Allgemeine Staatslehre” Devlet, insan, toprak ve egemenlik

Devletin Unsurları ÞÜç Unsur Teorisi: George Jellinek: “Allgemeine Staatslehre” Devlet, insan, toprak ve egemenlik unsurlarının bir araya gelmesiyle oluşmuş bir varlıktır. 11/66

Devletin Unsurları ÞÜç Unsur Teorisi: - Üç unsur birlikte olmalı - Devlet, unsurlarına indirgenemez

Devletin Unsurları ÞÜç Unsur Teorisi: - Üç unsur birlikte olmalı - Devlet, unsurlarına indirgenemez - Üç unsurun aynı derecede önemi vardır. 12/66

Devletin Kurulması ÞDevletin kurulması için, insan topluluğunun belirli bir toprak parçası üzerinde egemen olması

Devletin Kurulması ÞDevletin kurulması için, insan topluluğunun belirli bir toprak parçası üzerinde egemen olması gerekir Sahipsiz toprak (terra nullis ) üzerinde egemenlik kurulabilir. Ama günümüzde böyle toprak kalmamıştır. O halde devlet şu yollarla kurulur: - Barışçı yolla: 1867 Alaska’nın ABD’ye satılması vb. - Kuvvet kullanma: Yunanistan’ın kurulması vb. 13/66

Devletin Sone Ermesi Þ Devletin sona ermesi üç unsurdan birinin varlığının sona ermesi ile

Devletin Sone Ermesi Þ Devletin sona ermesi üç unsurdan birinin varlığının sona ermesi ile olur. Þ Ancak, insan unsuru ile ülke unsurunun yok olması istisnaidir. Þ Bu nedenle, Devletin varlığı çoğunlukla egemenlik unsurunun kaybıyla olur: - Fesih, - Ayrılma veya bölünme - Birleşme - İlhak /gönüllü ilhak 14/66

Devletin Hukuki Kişiliği Þ Devlet, üç unsurun birleşmesinden meydana gelen ama bu unsurların dışında

Devletin Hukuki Kişiliği Þ Devlet, üç unsurun birleşmesinden meydana gelen ama bu unsurların dışında kendine has bir varlıktır. Þ Devlet kendisini meydana getiren gerçek kişilerin dışında “hukuki kişiliğe (tüzel kişilik)” sahip bir varlıktır. Þ Mutlak Monarşi Dönemlerinde; - XIV. Louis (16381715): “Ben devletim” - İngiliz Hukukunda: “Kral haksızlık yapmaz (The King can do no wrong)” - Kral sorumsuz olduğu ve kraldan ayrı bir devlet tüzel kişiliği gelişmediği için dava açılamamış. - 1947’dan sonra Kamu görevlilerinin eylem ve işlemlerine karşı TAC’a dava açma hakkı tanınmıştır. 15/66

Devletin Hukuki Kişiliği Þ- Kara Avrupası: Hükümdar ve kamu görevlilerinin eylem ve işlemlerinden dolayı

Devletin Hukuki Kişiliği Þ- Kara Avrupası: Hükümdar ve kamu görevlilerinin eylem ve işlemlerinden dolayı açılacak davaların Hükümdara değil, devletin tüzel kişiliğine karşı açılması gerektiği kabul edildi. Aynı şekilde hükümdarın ve kamu görevlilerinin yaptığı işlemlerin hükümdarın gerçek kişiliği üzerinde değil, devlet tüzel kişiliği üzerinde hak ve borç yarattığı kabul edilmiştir. 16/66

Devletin Kişiliği Devlete Hukuki Kişilik Tanınmasının Sonuçları Siyasi Sonuç Hukuki Sonuç İktidarın kişileşmesi önlenir

Devletin Kişiliği Devlete Hukuki Kişilik Tanınmasının Sonuçları Siyasi Sonuç Hukuki Sonuç İktidarın kişileşmesi önlenir - Hukuki İşlem yapabilir - Malvarlığı olur, - Hak ve borç altıan girebilir. Devlet=Siyasal İktidar - Davacı OLURdavalı olabilir. İnsan insana itaat etmemek için devleti icat etmiştir 17/66

Devletin Devamlılığı İlkesi - Hukukun Devamlılığı - U/A Andlaşmaların devamlılığı - Borçların devamlılığı -

Devletin Devamlılığı İlkesi - Hukukun Devamlılığı - U/A Andlaşmaların devamlılığı - Borçların devamlılığı - Kamu alacaklarını devamlılığı Ebed müddettir Devletin Faaliyet Alanı - Liberal Görüş - Müdahaleci Görüşler * Sosyalist Görüş * Sosyal Demokrat Görüş 18/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Devletin kökeni konusunda, çeşitli teorileri sürülmüştür: 1) Devlet ailenin

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Devletin kökeni konusunda, çeşitli teorileri sürülmüştür: 1) Devlet ailenin çoğalmasından meydana gelir. 2) Devletin kökeni bir takım biyolojik esaslarda aranır. 3) Devleti tamamen kuvvet ve mücadeleye dayanır. 4) Devlet bazı ekonomik olaylara dayanır. 5) Devletin kökü insanın akıl ve iradesindedir. 19/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Aile Teorisi Bu teoriye göre devlet, ailenin zamanla büyümesi

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Aile Teorisi Bu teoriye göre devlet, ailenin zamanla büyümesi ve aynı kandan gelen ailelerin birleşmesiyle meydana gelmiştir. - Önce büyük sosyal birlikler olan “gens (sülale)”ler, - Sonra “tribii (boy, aşiret)”ler, - Daha sonra da “devlet” ortaya çıkmıştır. 20/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Aile Teorisi Ataerkil bir ailenin bütün bireyleri “aile babası

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Aile Teorisi Ataerkil bir ailenin bütün bireyleri “aile babası (pater familias)”nın otoritesine tabiidir. Aile büyüyüp genişleyince, - «Babanın» otoritesi «kralın» otoritesi haline dönüşmüştür. - Babaya itaat edildiği gibi «krala» da itaat edilmelidir. 21/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Aristo Jean Bodin Cicero Aile Teorisi Bu görüşü savunan

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Aristo Jean Bodin Cicero Aile Teorisi Bu görüşü savunan düşünürler arasında Aristo (M. Ö. 384 -322), Romalı düşünür Cicero (M. Ö. 16043), Ortaçağ düşünürlerinden Marsilius Patavinus (1270 -1340), Fransız Jean Bodin (1530 -1596) bulunur. 22/66 Ör: Osmanlı İmparatorluğu: Oğuzları Kayı Beyi aşireti

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Biyolojik Teori Bu teoriye “organizmacı teori” de denir. Buna

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Biyolojik Teori Bu teoriye “organizmacı teori” de denir. Buna göre devlet; - Tabii ve biyolojik kanunlara göre, diğer canlı yaratıklar gibi kendiliğinden meydana gelen, büyüyen, gelişen ve zamanla yok olan bir organizmadır. Organik birlik olan devlet tabiatın eseridir. Devlet, insan tabiatının gelişmesi sonunda ortaya çıkmıştır. 23/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Biyolojik Teori Bu teoriye göre, insan organizması ile devlet

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Biyolojik Teori Bu teoriye göre, insan organizması ile devlet organizması arasında büyük bir benzerlik vardır. Ör: - İnsandaki beslenme, devlette üretimdir. - İnsan vücudunda dolaşan kanın devletteki karşılığı mal ve eşya dolaşımıdır. - İnsan vücudundaki beyin, devlette hükümettir. 24/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Biyolojik Teori Bu görüşü savunanlar arasında Yunan filozofu Platon

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Biyolojik Teori Bu görüşü savunanlar arasında Yunan filozofu Platon (M. Ö. 427 -347), İngiliz Herbert Spencer (18201908) sayılabilir. Platon Spencer 25/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Kuvvet ve Mücadele Teorisi Bu teoriye göre, devlet, güçlüler

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Kuvvet ve Mücadele Teorisi Bu teoriye göre, devlet, güçlüler ile zayıflar arasındaki kuvvet ve mücadeleden doğmuştur. Devlet güçlülerin zayıflar üzerinde zorla kurdukları bir baskı teşkilatıdır. Bu sayede güçlüler zayıfları sömürmeye devam etmektedir. Hukuk da bu baskı ve sömürüye zemin hazırlamaktadır. 26/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Kuvvet ve Mücadele Teorisi Bu teorinin savunucuları arasına, eski

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Kuvvet ve Mücadele Teorisi Bu teorinin savunucuları arasına, eski Yunan filozoflarından Herakles (M. Ö. 536 -4709), Romalı düşünür Polybos (M. Ö. 210128) ve İslam düşünürlerinden İbni Haldun (1532 -1406) sayılabilir. İbni Haldun Herakles 27/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Ekonomik Teori: Marksizm Ekonomik teorinin en önemli savunucusu Karl

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Ekonomik Teori: Marksizm Ekonomik teorinin en önemli savunucusu Karl Marks (1818 -1883)’tır. Bu görüş, devletin kökenini toplumun yapısında arar. Devlet, ekonomik olayların sosyal ve siyasi olaylara hakim olmaları sonucu meydana gelmiştir. Marks 28/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Ekonomik Teori Dünyayı ekonomik çıkarlar yönetir. Sosyal kurumlar arasında

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Ekonomik Teori Dünyayı ekonomik çıkarlar yönetir. Sosyal kurumlar arasında «Altyapı/üst yapı» kurumları vardır: Alatyapı kurumu «üretim biçimi» dir ve üst yapı kurumlarını (ahlak, din, kültür-sanat vb. ) belirler. Devlette bir üst yapı kurumudur. 29/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Ekonomik Teori Marksist görüşe göre, devlet, ekonomik çıkarları çatışma

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Ekonomik Teori Marksist görüşe göre, devlet, ekonomik çıkarları çatışma halinde bulunan toplumlarda, üretim araçlarını elinde bulunduran «güçlü sınıfın (burjuvazinin)» , «diğerlerini» sömürme aracıdır. Yani devlet, egemen sınıfın sömürülen sınıf üzerindeki baskısının teşkilatlanmasıdır. Sınıflı toplumların ortadan kalkması ile devlete de gerek kalmayacaktır. 30/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Devletin Kaynağını İnsan Aklına ve İradesine Dayandıran Teori: Sosyal

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Devletin Kaynağını İnsan Aklına ve İradesine Dayandıran Teori: Sosyal Sözleşme Teorisi Bu teoriye göre; insanlar devletin oluşmasından önce “doğal yaşam” veya “tabiat hali” denilen bir dönemde yaşıyorlardı. Bu dönemde bir şey oldu, insanlar bu dönemden çıkmaya kendi akıl ve iradeleriyle karar verdiler. İnsanlar bu dönemden çıkarken kendi aralarında bir sözleşme yaptılar. 31/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Devletin Kaynağını İnsan Aklına ve İradesine Dayandıran Teori: Sosyal

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Devletin Kaynağını İnsan Aklına ve İradesine Dayandıran Teori: Sosyal Sözleşme Teorisi Bu sözleşmeye “sosyal sözleşme (social contract)” denir. Devletin temelinde bu sözleşme yatar. O halde devlet insan aklının ve iradesinin ürünüdür. Bu teoriyi savunan Thomas Hobbes, John Locke ve Jean-Jacques Rousseau’nun görüşleri arasında bazı farklılıklar bulunmaktadır. 32/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Thomas Hobbes ( 1588 -1679) “İnsan insanın kurdudur (homo

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Thomas Hobbes ( 1588 -1679) “İnsan insanın kurdudur (homo homini lupus)” diyen Hobbes’e göre, bu dönemde herkesin herkesle savaşı vardı. Aquinalı Thomas 33/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Thomas Hobbes ( 1588 -1679) Bu kargaşadan bıkan insanlar,

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Thomas Hobbes ( 1588 -1679) Bu kargaşadan bıkan insanlar, düzeni ve barışı sağlamak için kendi aralarında anlaştılar ve sözleşme yaptılar; özgürlüklerini “Levithan (dev, ejderha)”a, yani devlete devrettiler. Levithan’ın tek görevi düzeni sağlamaktır. Bu nedenle, bu anlayış özgürlükçü değil, otoriterdir. Devletin kaynağında bulunan bu sözleşme tek taraflıdır; devleti bağlamaz. 34/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler John Locke (1632 -1714) John Locke Devletin ortaya çıkmasından

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler John Locke (1632 -1714) John Locke Devletin ortaya çıkmasından önceki dönemde, yani doğal yaşam döneminde, insanlar arasında barış ve özgürlük vardı. 35/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler John Locke (1632 -1714) Bununla birlikte, - Suç işleyenleri

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler John Locke (1632 -1714) Bununla birlikte, - Suç işleyenleri cezalandıracak, - Adaleti gerçekleştirecek ve - İnsanlar arasında anlaşmazlıkları çözecek üstün ve ortak bir otoritenin yokluğu, barışı ve huzuru tehlikeye atıyordu. 36/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler John Locke (1632 -1714) İşte bu sakıncanın ortadan kaldırılması

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler John Locke (1632 -1714) İşte bu sakıncanın ortadan kaldırılması için inanlar kendi aralarında bir sözleşme yaparak sahip oldukları cezalandırma yetkisinden vazgeçtiler. Bu anlaşma ile insanlar tabii toplum halinden siyasi toplum haline, yani devlet haline geçtiler. Locke’e göre, insanlar, sadece cezalandırma ve adaleti sağlama hakkını devrettiler, diğer haklarını devretmediler. 37/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler John Locke (1632 -1714) Dolayısıyla insanlar suç işlemedikçe devlet

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler John Locke (1632 -1714) Dolayısıyla insanlar suç işlemedikçe devlet onlara müdahale edemez. Bu halde, Locke’un liberal özgürlükçü bir anlayışı vardır. Üstelik insanların devletle yaptıkları anlaşma sadece bireyleri değil, devleti de bağlamaktadır (iki taraflı). Yani devlet cezalandırma alanı dışında başka haklara müdahale edemez. 38/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Jean-Jacques Rousseau (1712 -1778) Rousseau’a göre, doğal yaşamda insanlar

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Jean-Jacques Rousseau (1712 -1778) Rousseau’a göre, doğal yaşamda insanlar arasında eşitlik, barış ve mutluluk vardı. Ancak özel mülkiyetin ortaya çıkması ile, insanlar arasında eşitlik bozuldu. Bu da insanlar arasındaki uyuşmazlıkların ve kavgaların çıkmasına sebep oldu. 39/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Jean-Jacques Rousseau (1712 -1778) Bu kargaşaya son vermek için

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Jean-Jacques Rousseau (1712 -1778) Bu kargaşaya son vermek için insanlar bir araya gelip bir “sosyal sözleşme” yapmışlar: Bu sözleşmeyle insanlar kendi kişiliklerinin dışında kolektif bir varlık meydana getirmişler. İşte bu varlık devlettir. Rousseau bu sözleşme ile oluşan iradeye de “genel irade” demektedir. İnsanlar genel iradeye tabiidirler, azınlık hakları itibar görmez. 40/66

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Hobbes, Locke ve Rousseau Arasında Karşılaştırma T. Hobbes Doğal

Devletin Kökeni ile İlgili Görüşler Hobbes, Locke ve Rousseau Arasında Karşılaştırma T. Hobbes Doğal Yaşam J. Locke J. J. Rousseau Kavga var. Barış ve Barış, eşitlik var. Özel özgürlük var. Mülkiyetin ortaya çıkmasıyla eşitlik Sözleşme Özgürlüklerin Cezalandırma Leviathan’a Hakkının devlete bozuluyor. Konusu devri Devletin Taahhüdü Güvenlik ve düzen Sağlamak Tek yönlü Devlet Anlayışı Otoriter devri Güveni temin etmek için bireyler, Suçluları sözleşerek, “genel irade”yi cezalandırmak, oluşturuyorlar. adaleti İnsanlar, özgürlüklerinden gerçekleştirmek vazgeçmiş olmuyorlar; ama genel iradeye tâbiler. Azınlık hakları yok. Özgürlükçü 41/66

Devletin Unsurları Devlet, belirli bir insan topluluğunun, belirli bir toprak parçası üzerinde egemenlik kurmasıyla

Devletin Unsurları Devlet, belirli bir insan topluluğunun, belirli bir toprak parçası üzerinde egemenlik kurmasıyla oluşmaktadır. Bu bakımdan devletin varlığı için bazı unsurların bulunması gerekir. Bunlardan biri eksik olursa, devlet olmaz. 42/66

Devletin Unsurları Bu unsurlar; - İnsan topluluğu (Millet), - Ülke ve - Egemenliktir. 43/66

Devletin Unsurları Bu unsurlar; - İnsan topluluğu (Millet), - Ülke ve - Egemenliktir. 43/66

Devletin Unsurları ÞÜç Unsur Teorisi: George Jellinek: “Allgemeine Staatslehre” Devlet, insan, toprak ve egemenlik

Devletin Unsurları ÞÜç Unsur Teorisi: George Jellinek: “Allgemeine Staatslehre” Devlet, insan, toprak ve egemenlik unsurlarının bir araya gelmesiyle oluşmuş bir varlıktır. 44/66

Devletin Unsurları ÞÜç Unsur Teorisi: - Üç unsur birlikte olmalı - Devlet, unsurlarına indirgenemez

Devletin Unsurları ÞÜç Unsur Teorisi: - Üç unsur birlikte olmalı - Devlet, unsurlarına indirgenemez - Üç unsurun aynı derecede önemi vardır. 45/66

Devletin Unsurları - İnsan Topluluğu : Millet Devlet denen şey, bir insan topluluğu olduğuna

Devletin Unsurları - İnsan Topluluğu : Millet Devlet denen şey, bir insan topluluğu olduğuna göre, her şeyden önce bir devletin kurulabilmesi için insanlara ihtiyaç vardır. “İnsan unsurudur. topluluğu (population)”devletin ilk İnsanlar olmaksızın bir devletin kurulması mümkün değildir. Önemli olan belli bir toprak parçası üzerinde belli bir insan topluluğunun egemen olmasıdır. 46/66

Devletin Unsurları - İnsan Topluluğu : Millet İnsan topluluğunun niceliği (miktarı) önemli değildir; ama

Devletin Unsurları - İnsan Topluluğu : Millet İnsan topluluğunun niceliği (miktarı) önemli değildir; ama niteliği önemlidir. Her insan topluluğu devlet kuramaz. Bir arada yaşayan insanların bir devlet kurabilmeleri için, birtakım bağlar ile birbirine bağlanmış olmaları gerekir. 47/66

Devletin Unsurları - İnsan Topluluğu : Millet İşte biz birbirlerine maddi ve manevi bağlarla

Devletin Unsurları - İnsan Topluluğu : Millet İşte biz birbirlerine maddi ve manevi bağlarla bağlanmış ve kendilerini öteki topluluklardan farklı olduklarına inanmış insanlardan oluşmuş topluluğa “millet (nation)” deriz. O halde, belli bir insan topluluğunun bir devlet kurabilmesi için “millet” niteliğinde olması gerektiğini söyleyebiliriz. 48/66

Devletin Unsurları - İnsan Topluluğu : Millet ÞMilleti meydana getiren bağların niteliğine göre iki

Devletin Unsurları - İnsan Topluluğu : Millet ÞMilleti meydana getiren bağların niteliğine göre iki değişik millet anlayışı vardır: Objektif Millet Anlayışı - Irk birliği - Dil birliği - Din birliği Sübjektif Millet Anlayışı - Mazi - Hatıra - Amaç - İdeal - İstikbal - Ülkü 49/66

Devletin Unsurları - İnsan Topluluğu : Millet Objektif Millet Anlayışı Bir ulusun tanımlanmasında ırk

Devletin Unsurları - İnsan Topluluğu : Millet Objektif Millet Anlayışı Bir ulusun tanımlanmasında ırk birliği, dil birliği, din birliği ve kütür birliği ölçütlerini esas alır. Hitler bu ölçüte dayanarak Alman toplumunu oluşturmak istemiştir. 50/66

Devletin Unsurları - İnsan Topluluğu : Millet Sübjektif Millet Anlayışı Millet psikolojik unsurla açıklanır.

Devletin Unsurları - İnsan Topluluğu : Millet Sübjektif Millet Anlayışı Millet psikolojik unsurla açıklanır. Millet “ortak yaşama isteğidir”. Birlikte yaşama isteğinin temelinde; nesilden nesile aktarılan manevi miras, geçmişin parlak ve karanlık günlerinin anılarına bağlı kalmak, gelecek için izlenecek tutumun birlikte hazırlanması yatar. 51/66

Devletin Unsurları - İnsan Topluluğu : Millet Günümüzde; - “objektif millet” anlayışının doğru olmadığını,

Devletin Unsurları - İnsan Topluluğu : Millet Günümüzde; - “objektif millet” anlayışının doğru olmadığını, - Aralarında ırksal, dinsel ve dilsel farklılıklar olmasına rağmen insanların kendilerini aynı milletten hissedebileceklerini ve - Aynı ve ortak bir millet oluşturabileceklerini, yani “sübjektif millet” anlayışının daha doğru olduğunu söyleyebiliriz. 52/66

Devletin Unsurları - Devletin Toprak Unsuru: Ülke Devletin ikinci unsuru “ülke (territory, territoire)” unsurudur.

Devletin Unsurları - Devletin Toprak Unsuru: Ülke Devletin ikinci unsuru “ülke (territory, territoire)” unsurudur. Bir devletin kurulabilmesi topluluğundan sonra, ülke gerekir. için, insan Ülke olmaksızın bir devletin kurulabilmesi mümkün değildir. 53/66

Devletin Unsurları - Devletin Toprak Unsuru: Ülke Keza mevcut olan bir devlet, ülkesini kaybederse,

Devletin Unsurları - Devletin Toprak Unsuru: Ülke Keza mevcut olan bir devlet, ülkesini kaybederse, devlet olma vasfını da yitirir. Sürgünde kurulan hükümetler varsayımı, böyle bir durumun geçiciliğini ispatlaması bakımından bir istisnadır ve genel kuralı doğrulamaktadır. İşte bu nedenle, her devlet, kendi ülkesini oluşturan toprak parçası açısından çok hassas davranır. 54/66

Devletin Unsurları - Devletin Toprak Unsuru: Ülke Üzerinde devamlı olarak yaşanılabilir ve egemenlik kurulabilir

Devletin Unsurları - Devletin Toprak Unsuru: Ülke Üzerinde devamlı olarak yaşanılabilir ve egemenlik kurulabilir nitelikte olmak şartıyla ülkenin büyüklüğünün/küçüklüğünün hiçbir önemi yoktur. Ülke, devletin egemenliğine tabi olan ve üzerinde milletin yerleşmiş bulunduğu “üç boyutlu maddî çevre” dir. 55/66

Devletin Unsurları - Devletin Toprak Unsuru: Ülke; - Kara sahası, - Su sahası ve

Devletin Unsurları - Devletin Toprak Unsuru: Ülke; - Kara sahası, - Su sahası ve - Hava sahası olmak üzere başlıca üç kısımdan oluşur. 56/66

Devletin Unsurları (Toprak Unsuru-Ülke) Þ Kara Sahası (Ülkesi), devletin egemenliği altındaki toprak parçasıdır. Toprak

Devletin Unsurları (Toprak Unsuru-Ülke) Þ Kara Sahası (Ülkesi), devletin egemenliği altındaki toprak parçasıdır. Toprak ve toprak altından oluşur ve ülkenin temel kısmıdır. Þ Hava Sahası (Ülkesi), devletin kara ülkesi ve karasularının üzerinde yer alan hava sahasını kapsar. Þ Dış sınırı ülkenin karasularının bittiği çizgi, üst sınırı ise uzayın başladığı çizgidir. (50 -100 km. ) 57/66

Devletin Unsurları (Toprak Unsuru-Ülke) Þ Su Sahası (Ülkesi), devletin egemenliği altındaki su parçasıdır. Üç

Devletin Unsurları (Toprak Unsuru-Ülke) Þ Su Sahası (Ülkesi), devletin egemenliği altındaki su parçasıdır. Üç alana ayrılır. Þ Birinci alanda devlet tam egemendir. Bu alana karasuları girer (6 -12 mil) girer. 58/66

Devletin Unsurları (Toprak Unsuru-Ülke) Þ İkinci alanda kıyı devleti belirli egemenlik haklarına sahiptir (200

Devletin Unsurları (Toprak Unsuru-Ülke) Þ İkinci alanda kıyı devleti belirli egemenlik haklarına sahiptir (200 mil). Bu alana bitişik bölge, balıkçılık bölgesi, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge girer. Þ Üçüncü alan karasuları ve münhasır ekonomik bölge dışında kalanı kapsar ve bu bölgeye açık deniz denir. Hiçbir devlet egemenlik hakkına sahip değildir. 59/66

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat) Bir devletin kurulabilmesi için, insan topluluğu

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat) Bir devletin kurulabilmesi için, insan topluluğu ve ülke unsurları gereklidir; ama yeterli değildir. İnsan topluluğu ve ülke unsurları tek başlarına devlet oluşturamazlar. Devletin oluşması için, insan topluluğunun bu ülke üzerinde egemen olması gerekir. 60/66

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat) Siyasal iktidarla, egemenlik deyimini karıştırmamak gerekir.

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat) Siyasal iktidarla, egemenlik deyimini karıştırmamak gerekir. Egemenlik soyut ve ideolojik bir kavramdır; bağımsızlıkla özdeştir. Siyasal iktidar ise somuttur, anayasa ile verilmiş yetkiler demektir. Egemenlik devletin varlık koşuludur; egemenlik yoksa, devlet de yoktur. 61/66

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat + Bağımsızlık) Egemenlik kavramını ilk defa

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat + Bağımsızlık) Egemenlik kavramını ilk defa sistemleştirerek izah eden Jean Bodin (1530 -1596), egemenliği ülkede yaşayan tüm insanlar üzerinde kanunla kısıtlanmayan en üstün iktidar olarak tarif ediyor. Egemenliğin, “dış egemenlik” ve “iç egemenlik” olarak iki görünümü vardır. 62/66

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat + Bağımsızlık) Jean Bodin’e göre egemenlik

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat + Bağımsızlık) Jean Bodin’e göre egemenlik (Devletin Altı Kitabı): - «Yurttaşlar ve uyruklar üstündeki en yüksek, mutlak ve en sürekli güç» - «Emredilmeden ve zorlanmadan emretme ve zorlama gücü. » 63/66

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat + Bağımsızlık) Dış egemenlikten, bir devletin

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat + Bağımsızlık) Dış egemenlikten, bir devletin dış ilişkilerinde diğer devletlerle eşit olması anlaşılır. Bu egemenlikten kastedilen şey “bağımsızlık”tan başka bir şey değildir. Uluslararası hukuk: egemenlik = bağımsızlık 64/66

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat + Bağımsızlık) Devletlerin bağımsızlığı ilkesinin; *

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat + Bağımsızlık) Devletlerin bağımsızlığı ilkesinin; * “Devletlerin egemen eşitliği ilkesi” ve * “İçişlerine karışmama” ilkesi gibi iki sonucu vardır. 65/66

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat + Bağımsızlık) Devletlerin egemen eşitliği ilkesi,

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat + Bağımsızlık) Devletlerin egemen eşitliği ilkesi, askeri ve ekonomik açıdan aralarındaki güç farkı ne olursa olsun bütün devletlerin aynı hukuksal statüye sahip olması demektir Ör: Andora ile Çin aynı statüdedir. Bu ilke BM Andlaşması (Md. 2/1) ile tanınmıştır. 66/66

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat + Bağımsızlık) İçişlerine karışmama ilkesi, MC

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat + Bağımsızlık) İçişlerine karışmama ilkesi, MC Sözleşmesi (Md. 15/8) ve BM Sözleşmesiyle (Md. 2/7) tanınmış, keza BM Genel Kurulu’nun 21 Aralık 1965 tarih ve 2131 sayılı kararıyla da kabul edilmiştir. Madde 2. . . 7. İşbu Antlaşma’ nın hiçbir hükmü, Birleşmiş Milletler’ e herhangi bir devletin kendi iç yetki alanına giren konulara müdahale yetkisi vermediği gibi, üyeleri de bu türden konuları işbu Antlaşma uyarınca bir çözüme bağlamaya zorlayamaz; ancak, bu ilke, VII. Bölüm. de öngörülmüş olan zorlayıcı önlemlerin uygulanmasını hiçbir biçimde engellemez. 67/66

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat + Bağımsızlık) İç egemenlik, devletin kendi

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat + Bağımsızlık) İç egemenlik, devletin kendi ülkesi içinde söz konusu olan egemenliğidir. Yani ülke içinde kendisine rakip bir gücün bulunmamasıdır. İki anlamı vardır: - Birinci anlamda, devlet iktidarının kendisini, yani içeriğini açıklar. Ör: Kanun yapmak, savaş veya barış ilan etmek, yargılama yapmak, para basmak, vergi, toplamak gibi yetkilerinden oluşur. 68/66

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat + Bağımsızlık) -İç egemenlik, ikinci anlamda

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat + Bağımsızlık) -İç egemenlik, ikinci anlamda ise, devlet iktidarının kendisini değil, bu iktidarın bazı niteliklerini belirtir. 69/66

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat + Bağımsızlık) - İç egemenlik Bakımından

Devletin Unsurları - Egemenlik (Siyasi ve Hukuki Teşkilat + Bağımsızlık) - İç egemenlik Bakımından Devlet İktidarının Nitelikleri: ÞAsli bir iktidardır. ÞEn üstün iktidardır. ÞSınırsız bir iktidardır. ÞTek ve bölünmez bir bütündür. (Organlar yetkilerini egemenden aldıkları yetkiyle kullanır) ÞDevir ve ferağ edilemez. 70/66

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 1) Teokratik egemenlik teorileri: Egemenlik Tanrıya aittir. Ama bu egemenliği

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 1) Teokratik egemenlik teorileri: Egemenlik Tanrıya aittir. Ama bu egemenliği yeryüzünde Tanrı adına insanlar kullanır. Bunun kim olacağı konusunda iki görüş var: - Doğaüstü ilahi hukuk doktrinine göre, egemenlik hem Tanrıdan gelir, hem de egemenliği kullanacak kişiyi Tanrı seçer (sorumluluk Tanrı’ya). - Providansiyel ilahi hukuk doktrinine göre de egemenlik Tanrı’ya aittir, ancak egemenliği kullanacak olanları Tanrı’nın yön vermesi ile insanlar seçer. 71/66

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri: Egemenlik Tanrıya değil Egemenliğin kaynağı “beşeri”dir.

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri: Egemenlik Tanrıya değil Egemenliğin kaynağı “beşeri”dir. insanlara aittir. Bu teorilerin demokratik bir rejime yol açıp açmayacağı şüphelidir. Bu nedenle, bu teorilere “beşeri egemenlik teorileri” demek daha doğrudur. Bu teoriler ikiye ayrılır: - Milli egemenlik teorisi 72/66

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri - Milli egemenlik teorisi: Buna göre,

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri - Milli egemenlik teorisi: Buna göre, egemenlik millete aittir. Millet ise, kendisini oluşturan bireylerden ayrı ve onların üzerinde manevi bir varlıktır. Bu nedenle, egemenlik bölünemez. 73/66

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri - Milli egemenlik teorisi: “Millet”, “halk”

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri - Milli egemenlik teorisi: “Millet”, “halk” kavramından farklıdır. Halk, belli bir zamanda milli topluluğu oluşturan vatandaşlar kitlesine verilen addır. Millet ise, sadece belli dönemde yaşayanları değil, geçmişte yaşamış ve gelecekte de yaşayacak olanlar da kapsayan bir kavramdır 74/66

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri - Milli egemenlik teorisi: O halde,

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri - Milli egemenlik teorisi: O halde, egemenlik halka, yani tek vatandaşlara değil, geçmişte yaşamış ve gelecekte doğacaklara, yani millete da aittir. 75/66

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri - Milli egemenlik teorisinden çıkan sonuçlar:

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri - Milli egemenlik teorisinden çıkan sonuçlar: * Seçmenlik bir hak değil bir görevdir. * Oy kullanmak zorunludur: «mecburi oy» ilkesi * Oy verirken Milletin iradesi tecelli ettiğine göre, oy hakkı ehil olanlarındır. «Genel oy» değil «sınırlı oy» * «Temsili demokrasi» yi gerektirir. Temsilciler millet adına hareket eder. * «Emredici vekalet mümkün değildir. yasağı» nı gerektirir. Azil 76/66

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri - Milli egemenlik teorisinden çıkan sonuçlar:

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri - Milli egemenlik teorisinden çıkan sonuçlar: * Belirli anda seçmen iradesini frenleyecek mekanizmalar olabilir: Ör: Kuvvetler ayrılığı * Çoğunluğun iradesi iki meclisli yapıyla dengelenir. * Anayasa yargısı; - Belirli bir andaki çoğunluğun iradesini gelecek kuşaklar açısından dengeler. - Geçmiş ve gelecek kuşakların iradesine aykırı belirli andaki çoğunluğun iradesini frenler. 77/66

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri - Halk egemenliği teorisi: Buna göre,

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri - Halk egemenliği teorisi: Buna göre, egemenlik halka aittir. Halk ise belirli bir anda hayatta olan vatandaşlar topluluğudur. Egemenlik halka, yani halkı oluşturan tek bireye aittir. Bu nedenle, egemenlik bölünebilir. Ör: 10 bin vatandaşın olduğu bir yerde her vatandaş egemenliğin on binde birine sahiptir. (J. J. Rousseau) 78/66

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri - Halk egemenliği teorisinden çıkan sonuç:

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri - Halk egemenliği teorisinden çıkan sonuç: * Seçmenlik bir haktır. * Oy kullanmak isteğe bağlıdır: «ihtiyari oy» * Herkes oy kullanabilmelidir: «genel oy» * Temsili demokrasinin kurumlarıyla bağdaşmaz: - Doğrudan demokrasi, yarı-doğrudan demokrasi sistemlerini gerektirir. - Çünkü egemenlik halktadır ve devredilemez. - Rousseau’a göre, milletvekilleri milletin temsilcileri olamaz. Çünkü halkın iradesi temsil edilemez. 79/66

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri - Halk egemenliği teorisinden çıkan sonuç:

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri - Halk egemenliği teorisinden çıkan sonuç: - O nedenle egemenlik doğrudan kullanılır: ** Halk oylaması, ** Halk teşebbüüsü, ** Halk vetosu vb. * Emredici vekalet sistemini gerektirir. Azil mümkündür. * Kuvvetler birliği sistemi ile bağdaşır. * İkili meclise karşıdır, sadece halk tarafından seçilen meclis olmalıdır. * Anayasa yargısı yoktur. 80/66

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri - Halk egemenliği /Milli egemenlik Teorileri

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri - Halk egemenliği /Milli egemenlik Teorileri İki teori arasındaki fark teoriktir: - Genel oy ve kuvvetler ayrılığı ilkeleri artık vazgeçilmezdir: Demokratik Anayasa için şarttır - Her teori, diğerinden bazılarını almıştır. Ör: * Halk egemenliğine dayalı sistemde: Anayasa yargısı, iki meclis olabiliyor. * Milli egemenliğe dayalı sistemde de halk oylaması olabiliyor 81/66

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri Temsilî sistemi benimseyen bazı modern anayasalar

Devletin Unsurları Egemenlik Teorileri 2) Demokratik egemenlik teorileri Temsilî sistemi benimseyen bazı modern anayasalar halk egemenliği ve milli egemenlik ilkelerini kaynaştırmışlar, birlikte yer vermişlerdir Artık günümüzde egemenlik sınırlıdır (hukuk devleti), bölünmüştür (kuvvetler ayrılığı) ve (AB vb. ulus-üstü örgütlere) devredilebilmektedir. Bir demokraside egemenliğin, millete veya halka değil, seçmen topluluğuna ait olduğunu söyleyebiliriz. 82/66

Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi 83/66

Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi 83/66