7 Hafta Dipti Nezir Ahmed Dipti Nezir Ahmed

  • Slides: 8
Download presentation
7. Hafta Dipti Nezir Ahmed

7. Hafta Dipti Nezir Ahmed

 • Dipti Nezir Ahmed (1836 -1912) • ‘‘Dipti Nezir Ahmed roman türünün temelini

• Dipti Nezir Ahmed (1836 -1912) • ‘‘Dipti Nezir Ahmed roman türünün temelini atmış çok önemli bir edebiyatçıdır…’’ İlk romanı Mirat-ul Urus’la kazandığı büyük ünü Urdu nesrinde hiç kimse kazanamamıştır. • Urdu dili’ndeki ustalığı sayesinde Hindistan’ın orta ve üst sınıf kadınlarının kullandıkları dil farklılıklarını kitaplarında son derece çarpıcı bir biçimde yansıtmıştır. • Mirat-ul Urus’u sevdiren, ününe ün katan olgu, yapıtın yalın bir dille yazılmış olması ve sıradan bir ailenin yaşamını anlatmasıdır. Müslüman bir aileyi konu etmesine rağmen o dönemde Hindu toplumu tarafından da özellikle kadınların çok ilgi ve beğenisini kazanmıştır. • Nezir Ahmet 1836’da Bacnur’a bağlı bir köyde doğdu. İlk eğitimini gelenek olduğu üzere babasından alır. On dört yaşlarında Delhi’ye Arapça öğrenimi görm • ek için gelir. Sonraları ailesinin Batı’ya eğiliminin olabileceği endişesini taşımaları yüzünden eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalır. Bir toplantı için gittiği Delhi Koleji’nde yarım kalan eğitimini burada tamamlayabileceğini söylenir. Ancak önce Arapça sınavına girmesi ve başarılı olması koşulu öne sürülür. Bunu başaran Nezir Ahmed’e Kolej burs da sağlar.

 • İş hayatına ‘‘Pencap’ta Gucarat’a bağlı Kuncah’ta küçük bir okulda öğretmen olarak başladı.

• İş hayatına ‘‘Pencap’ta Gucarat’a bağlı Kuncah’ta küçük bir okulda öğretmen olarak başladı. • Kuncah’taki görevinden iki yıl sonra Kanpur’a ‘Bütün Okullar Müfettiş Muavini’ olarak atandı. • Ancak 1857 ayaklanması yüzünden işi kesintiye uğradı. • Karısı ve bütün akrabaları Delhi’deydi. • O da onlara katıldı ve yılın yarattığı bazı acı deneyimleri paylaştı. • Barış yeniden sağlanınca Mevlevi Nezir Ahmed Allahabad’da Bütün Okullar ‘Müfettiş Muavini’ olarak tekrar görevine döndü. • Nezir Ahmed’in bir arkadaşı onu İngilizce öğrenmeye ikna etti. Yirmi üç yaşında İngilizce öğrenmeye başladı. ’’

 • Kısa sürede İngilizcede önemli gelişmeler kaydetti. • Çok sayıda İngilizce kitabı Urdu

• Kısa sürede İngilizcede önemli gelişmeler kaydetti. • Çok sayıda İngilizce kitabı Urdu diline çevirerek bu konudaki yeteneğini ortaya koymuştu. Urdu, Arapça, Farsça ve İngilizcedeki ustalığı ona büyük bir prestij sağlamış ve bu özel görevde sağlam bir yer edinmişti. • Bu başarıları sayesinde daha sonra İngiliz hükümeti tarafından maliye konusunda çeşitli alanlarda görevlendirilmişti. Bu arada da yazdığı birçok hikaye kitabıyla üne kavuşmuştu. Daha önce de değindiğimiz gibi, kendisine ün ve saygınlık getiren ilk kitabı Mirat-ul Urus adlı ıslahi-ahlaki romanıdır. • Bu kitabı, kız çocukları için yazılmış iyi kitapların olmadığını düşünerek kendi çocukları için yazmıştı. Kitapta Asgari ve Ekberi adlı iki hayali kişilik anlatılır. Mirat-ul Urus Urdu dilinin ilk romanı olarak kabul edilen eserdir. • Daha karalama halindeyken kızları romanı okumuş, komşularına anlatmaya başlamışlardı. Çevre sakinleri bu hikayeyi ağızdan ağza anlatmaya başlamışlar ve eser daha basılmadan etrafta duyulmuştu. Eser 1869 yılında yayımlandığında hükümet tarafından ödüle layık görülmüş ve birçok yerli dile tercüme edilmişti. • O dönemin edebiyat camiasında yer alan edebiyatçılar içinde bir tek Nezir Ahmed’in dili halkın diliyle özdeşleşir. Kullandığı dil Farsça deyim ve sözcüklerden tamamen arınmış olmasa bile sıradan bir insanın kolayca anlayabileceği bir kitaptı ve bu, o dönem için son derece önemli bir özellikti.

 • Anlatımı renkli ve akıcıydı. • Bu bakımdan da örneğin başta Sir Seyyid

• Anlatımı renkli ve akıcıydı. • Bu bakımdan da örneğin başta Sir Seyyid olmak üzere diğer edebiyatçıların yapıtlarından hemen ayrılır. Yine diğer yazarlardan onu ayıran çok önemli nokta ıslahi olsa da döneminin kadınlara yönelik konuları işleyenlerin başında gelmesiydi. • İleride değineceğimiz üzere kadınlar konusuna dikkat çekmiş ve farklı bir bakış açısı getirmiş diğer yazar Raşid-ul Hayri’dir. , • Bu iki önemli isimden sonra ise kadınlara yönelik ne kadar yapıt ortaya çıkarılmışsa hepsi bizzat kadınlar tarafından yazılmıştır. Bu konuyu kadın romancı ve öykücüler bölümünde ele alacağız. • Çocukluğu ve gençliği güçlükler içinde geçen Nezir Ahmed yaşlandığı zaman rahata kavuşmuştu. Hayatı boyunca Sir Seyyid’in arkadaşı olmuş, Aligarh hareketini uğraşları, çalışmaları sayesinde başarıya ulaştıran isimlerin başında yer almıştı. • İyi bir hatip olarak da bilinen Nezir Ahmed bu sayede içinde bulunduğu hareketlere maddi yardımların akmasını da sağlamış bir kişiydi. Romanların iki dönem içinde inceleyebiliriz. Birinci dönem Mirat-ul Urus, Nebat-un Naaş ve Tövbet-un Nasuh adlı ıslahi romanları içeren 1869 -1874 yılları arasındaki dönemdir. İkinci dönem (1884 -1893) İbn-ul Vakt, Ayyama ve Ruya-i Sadka’yı yazdığı dönemdir.

 • Mirat-ul Urus, daha önce de belirttiğimiz gibi, Urdu dilinde yazılmış ilk romandır.

• Mirat-ul Urus, daha önce de belirttiğimiz gibi, Urdu dilinde yazılmış ilk romandır. Kendi kızları için yazmış olsa da Sir Seyyid hareketiyle yakın bağlantısı yüzünden bu esere de ıslahi tarz hakim olmuştur. • Ancak bu ıslahçı ve ahlakçı eserin kadınlara yönelik olması o dönem için büyük bir yenilikti. Diyalogların önemli olduğu eserde Ekberi ve Asgari adında iki zıt kişiliğe sahip karakterlerin bir evin içindeki yaşamlarını anlatılır. • Ekberi olumsuz bir tip olarak karşımıza çıkar. Asgari ise olgun kişiliğiyle bütün ev işlerinin üstesinden gelmesini bilen bir tip olarak yansır. • Nebat-un Naş , kadınların evle ilgili meselelerinden biraz uzaklaşan bir romandır; kadınları din, sağlık ve az da olsa toplumsal konularda eğitmeyi hedefleyerek yazılmış, ıslah amaçlı bir eserdir. • Tövbet-un Nasuh adlı roman bu kez kadınların ıslahına değil, erkeklerin ıslahına yönelimin ilk örneğini oluşturur. Romanda olayların tasvirinde olduğu kadar diyaloglarda kullanılan dil de dikkat çekicidir. • Başkişi olan Nasuh hastalanır ve ötedünya, kıyamet gibi metafizik kaygılarla tövbe eder. Anlatı da Nasuh’un psikolojisi ve aile üyelerinin bu duruma bakışı irdelenir. Mesaj amacı güden bir eserdir.

 • Fesana-i Mübtela (Muhsinat) adlı romanda birden çok evlilik yapmanın sakıncaları, bu durumun

• Fesana-i Mübtela (Muhsinat) adlı romanda birden çok evlilik yapmanın sakıncaları, bu durumun yarattığı sorunlar işlenir. Nezir Ahmed’in eserleri arasında anlatım sanatı açısından en başarılısı olarak kabul edilir. Gayret Begüm ve Haryali adındaki kahramanları aracılığıyla evlilikle ilgili sorunlar işlenir. • İbn-ul Vakt adlı romanın konusu milli sorunlar ve eğilimlerdir. İbn-ul Vakt romanın kahramanıdır. İngilizlere hizmetleri sayesinde önemli yerlere gelmiş, dostlarına düşmanca davranan, eskiye ait toplumsal ve sosyal söylemleri tamamıyla terk etme arzusuyla Batı’yı benimseyen birini temsil eder. • Bir diğer karakterse Batı’ya tamamen karşı Hacta-ul İslam’dır. Bu iki karakter aslında iki sınıfsal çatışmanın, yeni ve eski anlayışların çatışmasından doğan toplumsal tezatlıkların ve sorunların temsilciliğini yaparlar. • Ayyama adlı romanın başkişisi Azadi Begüm’dür. Bu romanda aydınlıkçı insanlar ile dinciler arasındaki uyuşmazlıklar, evliliklerle doğan aşk, dul kadınların Hindistan’da çektikleri acılar gibi konular ele alınır. • Rüya-i Sadka diyaloglar biçiminde yazılmış bu romanda, İslam’daki mezhepler ve fırkalar işlenir.

 • Nezir Ahmed Urdu edebiyatında roman türünü başlatmakla kalmamış, hikaye anlatma tarzında ve

• Nezir Ahmed Urdu edebiyatında roman türünü başlatmakla kalmamış, hikaye anlatma tarzında ve anlatım dilinde de yenilikler yapmıştır. • Yapıtlarında Delhili kadınların dilini yansıtma konusunda olağanüstü bir başarıya ulaşmıştı. • Eserlerinde kadınların dili, onlara özgü terimler, deyimler, nida ve hayıflanmalar kullanılarak okuyucuya sunulmuştur. Sadece kadınların dili değil, halkın sokakta konuştuğu dili de yansıtmakta ustaydı. • Uzun diyaloglu romanları onun tarzının göstergesidir. Bunlar okuyucuyu sıkmaz. Çünkü rahatlıkla anlaşılan bir dil kullanmıştır. • Nezir Ahmed sözcüklerle oynamasını da seven bir romancıydı. Ama bunu daha çok betimlemeler yaparken kullanmayı yeğlerdi. • Mizah, eleştiri gibi unsurları da içeren romanları bugün hala ilgi ve beğeniyle okunmaktadır. Diğer roman ve hikayeleri arasında Muntahib-ul Hikayet, Efsane-i Gadr, Çand Pand, Nisab-i Hüsrev, Sarf-i Sağir, Resm-ul Hat’ı sayabiliriz.