5 MetaEtik ve Normatif Etik Ayrm kinci dereceden

  • Slides: 4
Download presentation
-5 Meta-Etik ve Normatif Etik Ayırımı Ø İkinci dereceden veya meta-etik meseleler, doğrudan ahlak

-5 Meta-Etik ve Normatif Etik Ayırımı Ø İkinci dereceden veya meta-etik meseleler, doğrudan ahlak ile ilgili olmaktan ziyade, ahlak üzerine olan meselelerdir; genellikle ahlak ve ahlakî iddialar ile ilgili metafizik, epistemolojik, semantik veya psikolojik biçimde ifade edilirler. Eğer objektifliğinden söz edilebilirse, ahlak hangi anlamda objektiftir? Ahlaki gerçekler veya doğrular gibi şeyler var mıdır? Ahlaki yargıları haklı gösterebilir miyiz/ doğrulayabilir miyiz? Ahlakî mülahazalar/düşünceler, davranışa hangi anlamda kılavuzluk edebilir? Ahlakî mülahazalara/düşüncelere kayıtsız olmak mantıksız (irrational) mıdır? Eğer ahlaki olgular/gerçekler varsa, bunlar bu olguların ilişkili olduğu fâillerin, politikaların ve eylemlerin doğal özellikleriyle nasıl ilişkilidir? Ø Buna karşın, birinci derece veya normatif meseleler, ne türden şeyler ahlaken önemlidir (ör. doğru ve yanlıştır? ) türünden ahlakın içinde bulunan sorunlardır. Normatif etik içinde ahlak teorisi veya ilkesi ile ilgili meseleler ile somut / substantive ahlakî meseleler arasında ileri bir ayırım yapmakta fayda vardır. Hernekadar bu ayırım, esas itibariyle normatif meseleler arasındaki soyutlama dereceleri veya seviyeleri arasında olsa da, önemli bir ayırımdır.

20. Yüzyıl Etik Tarihi A) Ahlaki Gerçekcilik [Etik bilişselcilik/ cognitivizm ve nesnellik/ objectivity]: Sezgicilik:

20. Yüzyıl Etik Tarihi A) Ahlaki Gerçekcilik [Etik bilişselcilik/ cognitivizm ve nesnellik/ objectivity]: Sezgicilik: Sidgwick, Moore, Broad ve Ross gibi sezgiciler, etiğin temellerini meta etik ve normatif meseleleri de içerecek şekilde geniş bir yelpazede ele aldılar. Her ne kadar sezgiciler normatif mevzular üzerinde farklı fikirlere sahip olsalar da, metaetik mevzular üzerinde dikkate değer bir uzlaşma sergilemişlerdir.

Temelde, çoğu sezgici düşünür şu üç metaetik iddia üzerinde hemfikirdir: (i) Varlık ve doğaları

Temelde, çoğu sezgici düşünür şu üç metaetik iddia üzerinde hemfikirdir: (i) Varlık ve doğaları bizim düşüncemizden bağımsız olan ahlaki olgu ve doğruların varlığına realist ya da bilişsel bir bağlılık, (ii) Ahlaki bilgimizin, nihai anlamda, bedihî (self-evident) ahlaki doğrulara dayandığını savunan temelci/ foundationalist epistemoloji, (iii) Nonnaturalizm olarak bilinen, ahlaki olgu ve niteliklerin metafizik olarak doğal olgu ve niteliklerden bağımsız ve sui generis var olduğunu radikal bir şekilde savunan indirgemeci olmayan ahlaki olgu ve nitelikler metafiziği.

B) Ahlaki Gerçekdışıcılık: Antirealist ve Noncognitivist’ler: Noncognitivistler, sezgiciliğin metafizik ve epistemolojik yaklaşımlarının anlaşılmaz olduğunu

B) Ahlaki Gerçekdışıcılık: Antirealist ve Noncognitivist’ler: Noncognitivistler, sezgiciliğin metafizik ve epistemolojik yaklaşımlarının anlaşılmaz olduğunu düşünüp, bunun yerine daha az mantıksız olduğunu düşündükleri metafizik ve epistemolojik iddialarda bulunmuşlardır. Ahlaki iddia ve söylemin karakter olarak bilişsel olmayan bir yapıda olduğunun anlaşılabileceğini iddia etmişler ve ahlaki önermelerin, ahlaki gerçekliği/olguyu değil, daha çok ahlaki fail veya değerlendirmecinin tutumlarını açıkladığını savunmuşlardır. Sonuç olarak bu yaklaşıma göre ahlaki iddialar ne yanlış ne de doğru olabilir; bu durumda ne ahlaki gerçeklik/olgular ne de doğru ahlaki iddialar var olabilir; ahlaki bilgiden de söz edilemez. Bu yaklaşım, metaetik iddialar ile normatif etik iddialar arasına keskin bir çizgi çekmiştir. Bilişsel olmayan/noncognitivist mirasın temel özellikleri esastan kusurludur; onlar ya genel metafizik ve epistemolojik meselelerde süreklilik arzeden konuları görmekte başarısız oldular veya (dönemlerine hakim bile olsa) uygun olmayan metafizik ve epistemolojik varsayımlara dayandılar.