26 ubat 2005 HOCALI 26 UBAT 1992 AZERBAYCAN
26 Şubat 2005 / HOCALI
26 ŞUBAT 1992 AZERBAYCAN HOCALI’DA KAN VE GÖZYAŞI İnci SÖKEL’ in yazısı…
Azerbaycan-Dağlık Karabağ Bölgesi’nde Hocalı Kasabası… Yıl, 1992… 25 şubatını 26’ya bağlayan gece, ayazdı ve dondurucu soğuk vardı… Eski Sovyet İttifakı Silahlı Kuvvetleri’ne ait 366. alayın desteği ile eli kanlı katiller Ermeni Silahlı Kuvvetleri savunmasız, masum, sivil, soydaşlarımıza saldırdılar.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kanunlarına göre, Azerbaycan’ın bütün bölgelerinde, evlerde ne kadar silah varsa av tüfekleri dahi toplatılmıştı. Dağlık Karabağ’da ise, bu görev Rus askerlerine verilmiş ve silahlı Ermeni gruplar bu bölgeye yerleştirilmişti… Karşı koyamazlardı, karşı koysalar da silahsızdılar…
Gecenin yarısıydı ansızın saldırmışlardı !. . Ancak kalleşler, gözü dönmüşler, insan olmayanlar, hayvan dahi olmayan yaratıklar yapardı, bunu… Hiçbir zaman er meydanında savaşmadılar ki, her zaman sırtımızdan vurdular. Ermeni geleneği bu… Katliamın ilk gecesinde, 8 aile bütün fertleriye öldürülmüş, 700’den fazla çocuk anne ve babasını kaybetmiştir. Resmi rakam, 613 denilse de görgü tanıkları ve gazeteciler 1300 Türk’ün katledildiğini söylüyorlar. Hocalı’da yaşayan Ahıska Türkler’i de evlerinde yakılarak öldürülmüştür…
1000’nin üzerinde yaralı varmış. Ermenilerin, bıçağından ve kurşunlarından kurtulmayı başaran; kadınlar, çocuklar, yaşlılar karlı dağlar ve tipi altında Agdam’a geldiklerinde çoğunun ayakları donmuştu. Hocalı ile Agdam arasında, 12 km yol boyunca cesetler dizilmiştir… Vahşetin boyutları, hunharca öldürülen masumlar… Gözlerini kan bürümüş, Türk kanı dökmekten keyif alan Ermeniler, vicdanlarınız rahat mı? Sorduğum soruya bakınız. Vicdan, insanlarda bulunur… Hayvanlar bile yapmaz, bu soykırımı ki, gözü dönmüş katiller, katliam listesine hayvanları bile eklemiştir…
Çocukların kafaları kesilip top gibi oynanmıştır, bebeklerin kafa derileri yüzülmüştür, yaşlı ninelerin ve dedelerin jiletle yüzleri doğranmıştır. Genç kadınların göğüsleri kasaturalarla doğranmıştır, hamile kadınların bebeklerinin, kız mı, erkek mi, diye “yazı tura” atarak karınlarını deşmişlerdir. Ve “bu bebekler aç, meme ver” diyerek genç kadınların memelerini peynir gibi doğrayıp daha doğmamış günahsız bebekleri hunharca katletmişlerdir… Genç erkekler ise, günlerce işkence görmüşlerdir. Diri diri kolları, bacakları, kulakları, uzuvları testere ve kasaturalarla doğranmış, gözleri oyulmuştur…
Soykırımı, duyurmaya çalışan soydaşlarımız, hatta soykırıma tanık olan yabancı gazeteciler, tüm dünyaya duyurduk hiç kimsenin aldırış etmediğini söylemişlerdir… Birleşmiş Milletler ve Batılı Devletler sessiz kalmıştır ve izlemişlerdir. Acaba, Yunanlılara, İtalyanlara, İngilizlere vb. Avrupa ülkelere olsa ne yaparlardı? Ben, söyleyeyim. Derhal müdahale ederler ve taş üstünde bırakmazlardı… İşte !. . Irkçılık budur… Türklere; ırkçı, kafatasçı diyenlere duyurulur !. . .
Dünya İnsan Hakları Örgütü var mı? Tabiki var… Peki bu Dünya İnsan Hakları Örgütü Merkezi nerede? A. B. D. ’de. Sessiz kalanlar kim? Daha ne diyeyim. Batı’ya uşaklık edenler, anladıysanız anladınız… Yeter !. . Ermenistan’da kaç tane Türk yaşıyor? Batı’nın uşağı ve çanak yalayıcılar hariç. Orada yaşayan Türk olduğunu sanmıyorum…
Ermenistan’da büyük depremde, kimler yardıma koştu bir araştırın… Sarıkamış’ta şehit olan, 90. 000 askerimizin, yiyecek ikmalini “Ahmet Muhtar Paşa’nın gönderdiği canlı koyun ve yiyecekleri” yolda katlederek, yağmalayıp ulaşmasını engel olup, çoğunun açlıktan ölmesine neden olanlar, Ermeniler değil miydi? Dedem, 90. 000 askerin içindeymiş ve “ölüm nedeni açlıktır” diye resmi yazı gelmiş, evine… Hayvan katline o zamandan tecrübelilermiş… Kafa derisi yüzenlerinde, yüzdürenlerinde kimler olduğu ortadadır. Kars’ta, Erzurum’da, Van’da, Diyarbakır’da, Adana’da…
Yurdun heryerinde, bu katliamlarım tıpkısı yapılmadı mı? Türk Silahlı Kuvvetleri’nin arşivlerinden, görgü tanıklarından hatta yabancı subay ve hemşirelerin ifadelerinden, çekilen resimlerden kime soykırım yaptığı, anlaşılmadı mı? Ermenistan Cumhurbaşkanı; Taşnak. Partisi Genel Başkanı Koçaryan, Anadolu’da soykırım yapan, çete başı Taşnaklar değil mi? 20. yüzyılda 15 yıl önce, 26 Şubat 1992 Hocalı’da Türk soykırımı, dünya kamuoyu önünde; görsel basından, yazılı basından görülmedi mi?
Birleşmiş Milletler ve Batılı Ülkeler, Türklerin soykırım yapmadığını, biliyor… Boşuna, kendinizi yormayın, kendimizi anlatalım diye yırtınmayın. Maksat; kuklalar kullanıp, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’nın intikamı almak, zengin yerüstü ve yer altı kaynaklarımıza sahip olmaktır… Azerbaycan dahil, bütün Türk Cumhuriyetleri’nin yealtı ve yerüstü zenginliklerine sahip olmak istiyorlar. Maşa varken, ellerini yakmıyorlar…
Azerbaycan Hocalı’da şehit olan soydaşlarımızın, soykırımının 15. yıldönümünde anıyoruz, ruhları şad olsun !. . Elbet, bütün bunlar yanlarına, kalmayacak, gün gelecek bunun hesabını verecekler… UNUTMADIK !. . UNUTMAYACAĞIZ !. . UNUTTURMAYACAĞIZ !. . “Tarih, tekrardan ibarettir !. . ”
Ve, sözün bittiği yer:
Gökbatur Sancak Beyi’nin notu: “Hepimiz ermeniyiz” diyenler; Evet, siz ermeni’siniz !. . Olabilir… Öyle diyorsanız öyledir… Ama insan. . ? Değilsiniz !. . Olabilir… Öyle diyorsam, ÖYLEDİR.
ey_turk_milleti@yahoogroups. com gökbatur. sancak. beyi@gmail. com
- Slides: 28