1982 TARHL TRKYE CUMHURYET ANAYASASINDA NSAN HAKLARI VE

  • Slides: 13
Download presentation
1982 TARİHLİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI’NDA İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ Prof. Dr. Yasemin KARAMAN KEPENEKCİ

1982 TARİHLİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI’NDA İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ Prof. Dr. Yasemin KARAMAN KEPENEKCİ Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi

1982 Anayasası’nın Başlangıç’ındaki ilkeler: Devletin Bütünlüğü Atatürk’e Bağlılık Egemenliğin Kayıtsız Şartsız Türk Milletine Ait

1982 Anayasası’nın Başlangıç’ındaki ilkeler: Devletin Bütünlüğü Atatürk’e Bağlılık Egemenliğin Kayıtsız Şartsız Türk Milletine Ait Oluşu Milli Varlığın Korunması ve Yüceltilmesi Devletin Organları Arasında Hiyerarşinin Bulunmayışı Hiçbir Özgürlüğün Devletin Aleyhine Kullanılamayacağı Temel Haklardan ve Özgürlüklerden Yararlanma Tüm Türk Vatandaşlarının Ortak Yazgıyı Paylaşması Anayasa’ya Bağlılık ve Bekçilik

 • 1982 Anayasası’nın ikinci maddesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin nitelikleri sayılmıştır. Buna göre Türkiye

• 1982 Anayasası’nın ikinci maddesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin nitelikleri sayılmıştır. Buna göre Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

İnsan Haklarına Saygılı Devlet 1961 Anayasası’nın “insan haklarına dayalı devlet” deyimi yerine, 1982 Anayasası

İnsan Haklarına Saygılı Devlet 1961 Anayasası’nın “insan haklarına dayalı devlet” deyimi yerine, 1982 Anayasası “insan haklarına saygılı devlet” deyimini kullanmıştır. İnsan haklarına saygılı devlet kavramı, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı için var olan devletin keyfi davranmaması, kısaca insan haklarına saygılı olması demektir. İnsana değer verilmesi, insan onurunun korunması gerekmektedir ama insan hakları artık devletin var oluş nedeni olmamaktadır. Görüldüğü üzere, 1982 Anayasası, toplumu ve devleti, bireye göre daha ön sırada tutmaktadır

 • Demokratik Devlet içindeki en üstün buyurma gücü anlamına gelen egemenliğin millete ait

• Demokratik Devlet içindeki en üstün buyurma gücü anlamına gelen egemenliğin millete ait olduğu bir devlette, hükümet sisteminin de elbette halkın kendini yönetmesine dayanan demokratik rejim olması gerekir. Demokratik devlet kısaca, egemenliğin bir kişi, zümre veya sınıf tarafından, belli sınıflar yararına kullanılmadığı, serbest ve genel seçimin iktidara gelmede ve iktidardan ayrılmada tek yol olarak kabul edildiği ve iktidarın bütün millet yararına kullanıldığı bir yönetim biçimidir.

 • Hukuk Devleti Hukuk devleti ilkesi bütün uygar toplumların temel özelliklerinde biridir. Hukuk

• Hukuk Devleti Hukuk devleti ilkesi bütün uygar toplumların temel özelliklerinde biridir. Hukuk devleti, en kısa şekilde, vatandaşlarına hukuk güvenliği sağlayan devlet demektir. Ayrıca hukuk devleti, hukuka bağlı olan devlet demek olduğuna göre, hukuk devletinde yasama, yürütme ve yargının tüm eylem ve işlemlerinin hukuk kurallarına bağlı olması gerekir.

Temel Hakların ve Özgürlüklerin Niteliği 1982 Anayasası’nın 12. maddesine göre herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz,

Temel Hakların ve Özgürlüklerin Niteliği 1982 Anayasası’nın 12. maddesine göre herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel haklara ve özgürlüklere sahiptir. Temel haklar ve özgürlükler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da içerir. Devletin amaç ve görevlerinin sayıldığı 5. maddede de devletin diğer amaç ve görevlerinin yanında, kişinin temel haklarını ve özgürlüklerini kullanabilmeleri için gerekli koşulların hazırlanmasına çalışmak da yer almaktadır

Temel Haklar ve Özgürlüklerin Sınırlanması • 1982 Anayasası’nın temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması konusunda

Temel Haklar ve Özgürlüklerin Sınırlanması • 1982 Anayasası’nın temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması konusunda kabul ettiği temel kural (m. 13) bazı açılardan 1961 Anayasası’nın benimsediği sisteme (m. 11) benzemekle birlikte, bazı noktalarda 1961 Anayasası’ndan farklılaşmaktadır. 1982 Anayasası’na göre temel hakların ve özgürlüklerin sınırlanmasını iki grup altında toplamak mümkündür.

Temel Haklar ve Özgürlüklerin Kötüye Kullanılmaması 1982 Anayasası temel hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılmamasını

Temel Haklar ve Özgürlüklerin Kötüye Kullanılmaması 1982 Anayasası temel hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılmamasını ayrı bir madde (m. 14) halinde düzenlemiştir. Hak ve özgürlüklerin kendi doğalarından kaynaklanan somut sınırları vardır. Her özgürlük, anayasada hakkında hiçbir sınırlayıcı hüküm bulunmasa bile, ancak bu somut sınırlar içinde mevcuttur. Bu yüzden 1982 Anayasası’na özgürlüklerin kötüye kullanılmasının önlenmesi ile ilgili bu tür bir hükmün yerleştirilmesi, temel hak ve özgürlüklerin sınırlanmadıkları takdirde mutlak ve sınırsız olabilecekleri gibi bir inanışın önüne geçmekten kaynaklanıyor olabilir.

Temel Haklar ve Özgürlüklerin Kullanılmasının Durdurulması • 1982 Anayasası temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasının

Temel Haklar ve Özgürlüklerin Kullanılmasının Durdurulması • 1982 Anayasası temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasının durdurulması konusunu “Temel Haklar ve Ödevler” başlıklı İkinci Kısım’da düzenlemiştir. Anayasa’nın 15. maddesine göre “Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve özgürlüklerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasa’da öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir. ”

Temel Haklar ve Özgürlükler Açısından Yabancıların Durumu 1982 Anayasası’na göre, “Temel hak ve özgürlükler,

Temel Haklar ve Özgürlükler Açısından Yabancıların Durumu 1982 Anayasası’na göre, “Temel hak ve özgürlükler, yabancılar için, uluslararası hukuka uygun olarak yasa ile sırlanabilir”. Bunu göre Türkiye’deki yabancıların da bazı hak ve özgürlükleri yasa ile sınırlanabilir. Örneğin yabancılar Türkiye’deki siyasal partilere giremezler, siyasal etkinliklerde bulunamazlar, seçme ve seçilme hakkını kullanamazlar. Zaten 1982 Anayasası kullandığı “herkes”, “hiç kimse” ve “vatandaşlar” gibi sözcüklerle yabancıların Türkiye’de sahip olduğu ya da olmadığı hak ve özgürlükleri belirlemiştir.

Kaynak Karaman-Kepenekci, Y. (2014) Eğitimciler İçin İnsan Hakları ve Vatandaşlık (2. Baskı), Ankara: Siyasal

Kaynak Karaman-Kepenekci, Y. (2014) Eğitimciler İçin İnsan Hakları ve Vatandaşlık (2. Baskı), Ankara: Siyasal Kitabevi, 296 s.

TEŞEKKÜRLER…

TEŞEKKÜRLER…