1961 1967 DNEM TRK EKONOMS 10 HAFTA R

  • Slides: 21
Download presentation
1961 1967 DÖNEMİ TÜRK EKONOMİSİ 10. HAFTA ÖĞR. GÖR. EDİP ÖNCÜ

1961 1967 DÖNEMİ TÜRK EKONOMİSİ 10. HAFTA ÖĞR. GÖR. EDİP ÖNCÜ

TEMEL KONULAR § 1960 DARBESİ VE DEVRİMİ § 1961 ANAYASASI § KOALİSYON HÜKÜMETLERİ §

TEMEL KONULAR § 1960 DARBESİ VE DEVRİMİ § 1961 ANAYASASI § KOALİSYON HÜKÜMETLERİ § AVRUPA TOPLULUĞU § I. BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI § İTHAL İKAMECİ KALKINMA § HAK VE ÖZGÜRLÜKLER, GREV VE SENDİKA § GECEKONDULAŞMA § SOĞUK SAVAŞ VE UZAY SAVAŞI

HİÇBİR DARBE MEŞRU DEĞİLDİR. ÇOCUK DEMOKRASİSİ, ÇOCUK YERLERDE… Erdem: Ahlakın övdüğü iyi olma, alçak

HİÇBİR DARBE MEŞRU DEĞİLDİR. ÇOCUK DEMOKRASİSİ, ÇOCUK YERLERDE… Erdem: Ahlakın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı, fazilet. İnsanın ruhsal olgunluğu. İstencin ahlaksal iyiye yönelmesi. İnsanın tinsel ve ruhsal yetkinliği. Ahlakın övdüğü iyilikçilik, acıma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk gibi niteliklerin genel adı. Meşruluk: Siyaset biliminde, politik bir sisteme, devlete veya hükümete itaat edilip edilmemek, bir teoriyi benimseyip benimsememek gerekti ğini belirleyen durum. Darbe: Bir ülkede baskı kurarak, zor kullanarak veya demokratik yollardan yararlanarak hükûmeti istifa ettirme veya rejimi değiştirecek biçimde yönetimi devirme işi.

“Şimdi iktidarda bulunanların, iktidarı ellerinde bulunduranların milletleri ihtilâle nasıl zorladıkları insan hakları beyannamesine girmiştir.

“Şimdi iktidarda bulunanların, iktidarı ellerinde bulunduranların milletleri ihtilâle nasıl zorladıkları insan hakları beyannamesine girmiştir. Eğer bir idare insan haklarını tanımaz, baskı rejimi kurarsa o memlekette ayaklanma olur. Buna mahal vermemek için idarelerin demokratik yolda olması, insan haklarının yürürlükte olması şarttır. Bu fikir Beyannamenin ruhunu teşkil ediyor. Şimdi mevzu bahis olan mesele bu. Demokratik rejim, insan hakları yürütülüyor mu, yürütülmüyor mu? Bu bir. Eğer insan hakları yürütülmez, vatandaş hakları zorlanırsa, baskı rejimi kurulursa ihtilâl behemehal olur. Beni dinleyin. . . Biz böyle bir ihtilâl içinde bulunmayız, bulunamayız. Böyle bir ihtilâl dışımızda, bizimle münasebeti olmayanlar tarafından yapılacaktır. Biz demokratik rejim dedik, demokratik rejim kurulmuştur. Bu demokratik rejim istikametinden ayrılıp baskı rejimi haline götürmek tehlikeli bir şeydir. Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam. ” İ. İnönü

27 MAYIS 1960 DARBESİ VE 1961 ANAYASASI § Muhalefeti sindirmeye yönelik Şiddet Tedbirleri Komisyonu,

27 MAYIS 1960 DARBESİ VE 1961 ANAYASASI § Muhalefeti sindirmeye yönelik Şiddet Tedbirleri Komisyonu, meclisi ve milli iradeyi hiçe sayan Tahkikat Komisyonu § VATAN CEPHESİ § İnönü’ye ve CHP mitinglerine fiili saldırılar, bu saldırılara yayın yasağı koyuluyor § Uçak kazası ve din istismarı § Said i Nursi ve Nurlu Ufuklar § 8 yılda 811 gazeteci hapsedildi. § Ordunun alt kademesi yönetime el koydu. § TSK ülkede bir kardeş kavgasını engellemek için yönetime el koymuş bulunmaktadır. Türkiye NATO ve CENTO’ya bağlılığını taahhüt eder. § «Öyle bir anayasa yapın ki, bir daha ihtilal mümkün olmasın, dinin istismarına imkan bırakılmasın. » C. Gürsel

1961 ANAYASASI’NIN GETİRDİKLERİ § ÇİFT MECLİS § ANAYASA MAHKEMESİ § DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI §

1961 ANAYASASI’NIN GETİRDİKLERİ § ÇİFT MECLİS § ANAYASA MAHKEMESİ § DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI § GREV VE SENDİKA HAKLARI § TOPRAK REFORMU § ÜNİVERSİTE ÖZERKLİĞİ VE TRT § SEÇİM SİSTEMİ VE SİYASİ PARTİLER YASASI § YARGI BAĞIMSIZLIĞI § MİLLİ GÜVENLİK KURULU

1961 SEÇİMLERİ SEÇMEN SAYISI: 10 MİLYON C. HALK PARTİSİ: 3. 7 MİLYON (%37) 173

1961 SEÇİMLERİ SEÇMEN SAYISI: 10 MİLYON C. HALK PARTİSİ: 3. 7 MİLYON (%37) 173 ADALET PARTİSİ: 3. 5 MİLYON (%35) 158 C. K. MİLLET PARTİSİ: 1. 4 MİLYON (%14) 54 Y. TÜRKİYE PARTİSİ: 1. 4 MİLYON (%14) 65 TOPLAM MİLLETVEKİLİ: 450 SENATO SEÇİMLERİ ADALET PARTİSİ: %34. 5 71 SENATÖR C. HALK PARTİSİ: %36 36 SENATÖR C. K. MİLLET PARTİSİ: %13 27 SENATÖR Y. TÜRKİYE PARTİSİ: %12. 5 16 SENATÖR TOPLAM SENATÖR: 150

GREVLER YILLAR GREV SAYISI İŞÇİ SAYISI GREV GÜNÜ 1963 7 1374 12255 1964 81

GREVLER YILLAR GREV SAYISI İŞÇİ SAYISI GREV GÜNÜ 1963 7 1374 12255 1964 81 6608 192842 1965 43 5573 240554 1966 39 10401 409809 1967 91 8612 203779

DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI § 30 Eylül 1960’da kuruldu. § OECD’nin desteğiyle kuruldu. § 1961

DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI § 30 Eylül 1960’da kuruldu. § OECD’nin desteğiyle kuruldu. § 1961 Anayasası’na dahil edildi. § İktisadi ve sosyal planlamadan sorumluydu. § Kurumun hazırlayacağı yılık planlar ve uzun vadeli kalkınma planları hükümetlerin ekonomik politikalarının temelini oluşturacaktı. § Hükümetler planları kendi amaçlarını kısıtlayan bir şey olarak görüyorlardı. § 1970 lerin ortalarından itibaren işlevini kaybetti. § İlk üç beş yıllık plan dışındakiler göstermelik olarak kaldı. § 2011’de kapatıldı.

DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI VE I. BEŞ YILLIK PLAN (1963 1967) § 1961 ANAYASASI MADDE

DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI VE I. BEŞ YILLIK PLAN (1963 1967) § 1961 ANAYASASI MADDE 129: İktisadi, sosyal ve kültürel kalkınma plana bağlanır ve kalkınma bu plana göre gerçekleştirilir. § DPT siyasi iktidarın bürokrasiyle dengelenmesi amacıyla oluşturulmuş bürokratik bir teşkilattı. § Anayasal yetkileri var ve pozisyonu yüksek. § Makro (büyük ölçekli) planlama yapılıyor. § Büyümenin sürükleyici gücü olarak kamu yatırımları ve devlet işletmeciliği görülüyor. § İthal ikameci sanayileşme tüm sektör politikalarını yönlendiren açık bir stratejik tercih olarak ortaya koyuluyor. § 12 ayrı müsteşar görev yaptı. 1965’ten itibaren DPT Müsteşarı Turgut Özal § Özal’la birlikte ağırlık İstanbul’daki özel sektörün tercihlerine kaydı. § Özel sektör önderliğinde iç piyasa için dayanıklı tüketim malları üreten sanayileşme modeline geçiş

BİRİNCİ 5 YILLIK PLANIN HEDEFLERİ § Kamu için emredici, özel sektör için yol gösterici,

BİRİNCİ 5 YILLIK PLANIN HEDEFLERİ § Kamu için emredici, özel sektör için yol gösterici, sosyo ekonomik yapının tüm yönlerini kapsayan bir plandır. § Büyük bir bilgi envanteri oluşturuldu. § Plandaki hedeflere yaklaşan milli gelir artışı ve sürekli büyüme sağlandı. § Hedefler: § Yüksek büyüme hızı § İstihdam sorununun sanayileşme yoluyla çözülmesi § Dış ödemeler dengesi sorunlarını çözmek § Hedefleri enflasyon ve deflasyona neden olmadan sağlamak § Büyümenin kamu finans kaynakları ile planlanabileceği gerçeği

SEKTÖR HEDEF GERÇEKLEŞME TARIM %4. 2 %3. 0 SANAYİ %12. 3 %10. 9 HİZMET

SEKTÖR HEDEF GERÇEKLEŞME TARIM %4. 2 %3. 0 SANAYİ %12. 3 %10. 9 HİZMET %6. 8 %7. 2 GSMH %7. 0 %6. 6 HEDEFLER VE SONUÇLAR (BÜYÜME HIZI)

İTHAL İKAMECİ SANAYİLEŞME § İthal ikamesi: Daha önceden ithal edilen malların artık yerli sanayi

İTHAL İKAMECİ SANAYİLEŞME § İthal ikamesi: Daha önceden ithal edilen malların artık yerli sanayi tarafından üretilmesi § Belli ürünlerde ithalatın kısılması ve yasaklanması § Yerli üreticilere ucuz kredi, vergi kolaylığı, ucuz döviz tahsisi § Kıt kaynaklar sanayi kesimine tahsis ediliyor. § Gerekli döviz büyük ölçüde tarım kesiminden sağlanıyor. § Sanayici ihracata yönelmek için bir zorunluluk duymuyor. § Karma ekonomi modeli § Büyük ölçekli, büyük yatırım gerektiren ara malların üretimi devlette § Montaj sanayii. KOÇ SABANCI § Yabancı yatırım çok az, yabancı sermaye girişi sınırlı § Tarımsal destek politikaları ve ücretlerin yükselmesi § Hızlı büyüme, yılda yüzde 6 ‘ya varan, sanayide yüzde 10’a varan

İTHAL İKAMECİ SANAYİLEŞME § KORUYUCU DIŞ TİCARET POLİTİKASI: vergiler ve kota § PLANLAMANIN ÖNERDİĞİ

İTHAL İKAMECİ SANAYİLEŞME § KORUYUCU DIŞ TİCARET POLİTİKASI: vergiler ve kota § PLANLAMANIN ÖNERDİĞİ ALANLARDAKİ YATIRIMLARA TEŞVİK: vergi indirimi, kredi kolaylığı, fabrika arazisi, ithal makine ve teçhizat kolaylığı § SERMAYE VE EMEKTE FİYAT KONTROLÜ § YAN ETKİLER § Sanayi ürünlerinin ileride ihracata katkısı olmadı (ar ge, eğitim) § Kurulan sanayi aslında montaj sanayiidir. § Bunun sonucu döviz kıtlığı çekilince sanayinin durması, darlıkların ve yüksek fiyatların oluşması enflasyon ve stagnasyon

1965 GENEL SEÇİMLERİ SEÇMEN SAYISI: 10 MİLYON ADALET PARTİSİ: 5 MİLYON (%50) 240 M.

1965 GENEL SEÇİMLERİ SEÇMEN SAYISI: 10 MİLYON ADALET PARTİSİ: 5 MİLYON (%50) 240 M. VEKİLİ C. HALK PARTİSİ: 2. 7 MİLYON (%28) 134 M. VEKİLİ MİLLET PARTİSİ: 0. 6 MİLYON (%6) 31 M. VEKİLİ Y. TÜRKİYE PARTİSİ: 0. 35 MİLYON (%4) 19 M. VEKİLİ T. İŞÇİ PARTİSİ: 0. 3 MİLYON (%3) 15 M. VEKİLİ C. K. MİLLET PARTİSİ: 0. 2 MİLYON (%2) 11 M. VEKİLİ

KENTLEŞME AÇISINDAN 5 YILLIK PLAN § Planın öngördüğü sanayileşme yoluyla istihdam ve kentleşme tarım

KENTLEŞME AÇISINDAN 5 YILLIK PLAN § Planın öngördüğü sanayileşme yoluyla istihdam ve kentleşme tarım sektöründen uzaklaşma ile oldu. Gelenler de genelde hizmet sektörüne girdi. § Göçler düzensiz bir şekilde gerçekleşti. § İşsizlik Türkiye’de mevsimlik ve süreksiz işlerin çokluğu nedeniyle nisbi gelir yetersizliği olarak değerlendirilmelidir. § 1961 yılında Almanya ile işçi mübadelesi anlaşması imzalandı. § Almanya gelen işçileri sanayi sektöründe kullandı.

Sektörlerin istihdam ve GSMH payları yıllar TARIM SANAYİ HİZMET istihdam GSMH İstihdam GSMH 1960

Sektörlerin istihdam ve GSMH payları yıllar TARIM SANAYİ HİZMET istihdam GSMH İstihdam GSMH 1960 69. 84 38. 2 11. 12 17. 5 19. 05 44. 3 1962 68. 30 36. 5 11. 88 18. 2 19. 81 45. 3 1964 66. 42 34. 0 13. 17 19. 2 20. 41 46. 8 1966 64. 27 31. 6 14. 46 20. 3 21. 27 48. 1 1968 62. 31 33. 5 14. 71 17. 8 22. 98 48. 7

DÜŞÜK FAİZ VE ENFLASYON § Düşük faizle borç alınması yatırımcıları sermaye bazlı yatırımlara yöneltiyor.

DÜŞÜK FAİZ VE ENFLASYON § Düşük faizle borç alınması yatırımcıları sermaye bazlı yatırımlara yöneltiyor. İşsizlik artıyor. Tasarruf yapacak olan altın, ev, araba ve dövize yöneliyor. § Düşük faiz holding bankacılığı ve bankerliğin önünü açıyor. § Enflasyonu tetikliyor.

§ İÇ KAYNAKLAR: VERGİLER VE İÇ BORÇLANMA § DIŞ KAYNAKLAR: DIŞ BORÇ VE KREDİLER

§ İÇ KAYNAKLAR: VERGİLER VE İÇ BORÇLANMA § DIŞ KAYNAKLAR: DIŞ BORÇ VE KREDİLER § TASARRUF: Tüketimden artan kısımdır. Gelirleri yüksek olmadan bireylerin tasarruf yapmasına imkan yoktur. Fakat tasarruf yapmayanın da geliri artmaz; geliri çok olmayan tasarruf yapamaz. FAKİRLİK ÇIKMAZI § KONSORSİYUM: Borç havuzu § AMBARGO KALKINMANIN FİNANSMANI

ANLAYIŞ FARKI § Dışarıdan alınan borç paraları, şimdiye kadar Babıali (Osmanlı)’nin yaptığı şekilde, ödemeye

ANLAYIŞ FARKI § Dışarıdan alınan borç paraları, şimdiye kadar Babıali (Osmanlı)’nin yaptığı şekilde, ödemeye zorunlu değilmişiz gibi, üretici bir yatırıma dayanmaksızın, boşuna sarf ile tüketerek, devlet borçlarımızın yükünü arttıracak ve mali bağımsızlığımızı tehlike karşısında bırakacak bir uygulamaya kesin olarak karşıyız. Biz, memlekette halkın refah seviyesini yükseltecek, imarı ve üretimi arttıracak ve gelir kaynaklarımızı geliştirmeğe yararlı olabilecek yöndeki dış borçlanmadan yanayız. » M. K. ATATÜRK § Borç yiğidin kamçısıdır. S. DEMİREL